Akyaka, Türkiye’nin uzun süre çok az kesimi tarafından bilinen bir beldesiydi. Son zamanlarda artık adı pek çok yerde geçiyor ve artık çok daha fazla insan buradan haberdar. Akyaka, bu ününü kitesurf yapan kişilere borçlu. Çünkü Akyaka kitesurf yapmak için dünyanın en iyi yerlerinden bir tanesi. Bu yüzdendir ki Akyaka ünlenirken sadece Türkiye’de değil bütün dünya da ünlendi. Artık dünyanın dört bir yanında kitesurf yapan kişiler Akyaka’ya geliyor ve hem spor yapıyor hem de burada doğanın tadını çıkarıyor.
Fakat tabi ki buraya gelmek için illa ki kitesurf meraklısı olmaya gerek yok. Bu küçük belde; doğası, eşsiz güzellikteki denizi ve gezilecek tarihi güzelliklerin yanı sıra doğal güzellikleriyle de herkese hitap ediyor. Üstelik Akyaka’yı keşfetmek için sadece 48 saatinin olması yeterli. Hafta sonu kaçamağı için Ege’de bir konum arıyorsan Akyaka tam sana göre. 48 saatte Akyaka’yı keşfetmek ve bu muhteşem yerin keyfini çıkarmak için rotamız hazır. Hadi başlayalım.
İçindekiler
Akyaka, Muğla’nın Ula ilçesine bağlı doğasıyla meşhur güzel bir deniz kasabasıdı. Daha eski yıllarda Akyaka’da balıkçılık yapan kişiler yaşarmış ve çok az kişi tarafından bilinirmiş. Fakat artık öyle değil. Çünkü doğası, denizi ve gezilecek yerleri ile Akyaka özellikle sıcak aylarda pek çok kişinin kaçamak yaptığı bir yer.
Hafta sonu kaçamağı yapmak için en uygun yerlerden biri olan Akyaka’ya gitmek için araba veya uçak kullanabilirsin. İstanbul’dan Akyaka’ya özel araçla veya araba kiralayarak gitmek istersen yaklaşık olarak 8 saat yolculuk yapmalısın. Bu yol Ankara’dan yola çıkacaklar için 7 buçuk saat, İzmir’den yola çıkacaklar için ise yaklaşık 3 saat sürecektir. İzmir’den yol oldukça kısa sürse de Ankara ve İstanbul’dan araba ile yol iki günlük bir tatil için nispeten uzun sürüyor.
Bunun için İstanbul, Ankara ve bu illere yakın yerlerden hafta sonu için Akyaka’ya tatile gitmek istiyorsan, cuma günü iş çıkışı Dalaman veya Milas Bodrum Havaalanı’ndan uçak ile Akyaka’ya yolculuk yapabilirsin. Dalaman Havaalanı’ndan Akyaka’ya yol 1 saat, Milas Bodrum Havaalanı’ndan ise 1,5 saat sürüyor. Dalaman’dan geleceksen Muttaş otobüslerine ya da Havaş’a binebilirsin. Milas Bodrum Havaalanı’ndan geleceksen ise Muttaş seferleri ile Muğla merkeze geçerek buradaki toplu taşıma araçları ile Akyaka’ya geçebilirsin. Eğer toplu taşıma ya da diğer taşıma araçlarını kullanmak istemezsen havaalanlarında araç kiralayabilir ve tatiline arabayla devam edebilirsin.
Akyaka özellikle yaz mevsiminde, pek çok ziyaretçi ağırlayan bir kasaba. Böyle olunca da bölgede pek çok kişiye uyacak farklı konaklama yerleri mevcut. Hem farklı isteklere ve beklentilere hem de farklı bütçelere uyacak olan yerleşim yerlerinden sana en çok uyanı seçebilirsin.
Konaklama için istersen butik otel, istersen lüks havuzlu otel, istersen pansiyon seçeneklerini değerlendirebilirsin. Aynı zamanda bölgede kamp yapabileceğin yerler de mevcut. Oteli seçerken ise nerelere gideceğini her zaman göz önünde bulundur. Bu kısa bir gezi olacağı için çoğunlukla merkeze yakın yerlere gideceksin. Otelini seçerken de merkezde ve gidilecek lokasyonlara yakın yerleri seçmende fayda var. Böylece dolu dolu bir hafta sonu geçirmen kolaylaşır.
Akyaka’ya vardıktan sonra oteline giriş yap ve güzelce dinlen çünkü dolu dolu bir hafta sonu seni bekliyor.
İlk gün birbirine yakın pek çok yer gezeceksin. Bu yerlerin çoğu doğanın içinde muhteşem yerler. O yüzden güne güzel bir kahvaltı yaparak başla. Eğer kahvaltı dahil bir otelde kalıyorsan otelinde, kahvaltının dahil olmadığı bir otelde ya da çadırda kalıyorsan da Akyaka’nın muhteşem restoranlarından birinde kahvaltını yaptıktan sonra yola çıkmaya hazırsın.
İlk durağımız Nail Çakırhan ve Halet Çambel Kültür ve Sanat Evi. Akyaka’ya gelen herkesin ilk fark edeceği şeylerden biri etraftaki ev ve otellerin mimarisi. Akyaka’ya özgü ve herkesi kendisine hayran bırakan bu mimarinin mimarı ise Nail Çakırhan. Muğla Ulalı olan mimar, bu mimariye sahip evi ilk kez kendisi için yapıyor. Daha sonra ise ev o kadar çok beğeniliyor ki Akyaka’da yavaş yavaş bütün evler Nail Çakırhan’ın evine benzetilerek yapılıyor. Böylece Akyaka mimarisi ortaya çıkıyor. Akyaka’da bu mimariye sahip otellerin birinde kalmayı tercih edebilirsin. Fakat buraya gelmişken kesinlikle Nail Çakırhan Evi’ni görmen gerekiyor. Burayı gezdikten ve bu harika mimariye şahitlik ettikten sonra şimdiki rotamız koylar.
Sırasıyla 72 Merdiven Koyu, Albay Koyu, Burun Koyu ve Akvaryum Koyu’nu gezeceksin. İlk koyumuz Nail Çakırhan Evi’ne yaklaşık 9 dakika uzaklıkta. 72 Merdiven Koyu’na yürüyerek kolayca gidebilirsin. Fakat koylarda yemek yiyebileceğin yerler maalesef yok. Koy gezisine başlamadan önce istersen Nail Çakırhan Evi’nin yakınında istersen de 72 Merdiven Koyu’nun hemen arkasında bulunan kafede yemek yiyerek koy gezisine hazırlanabilirsin. 72 Merdiven Koyu adını koya giden 72 merdivenden alıyor. Bu koya ulaşmak için 72 merdiven inmen gerekiyor. Fakat merak etme gördüğün manzaraya kesinlikle değecek. Diğer koyların hepsi ise 72 Merdiven Koyu’na çok yakın. Yürüyerek sırasıyla hepsini gezebilir ve diğer bir koya geçmeden önce deniz kenarında dinlenebilirsin. Bu koylarda istersen denize de girebilirsin fakat koylarda sular oldukça derin ve koyların zeminleri kayalıklı. Eğer çok iyi yüzme bilmiyorsan bu koylarda denize girmeni tavsiye etmiyoruz. Koylarda gezmek ve keşfetmekse oldukça keyifli. Tamamen doğanın içinde ve denize yakın bu alanlarda daha rahat hareket edilmesi ve gezilmesi için kayalıkların üzerine tahta bir platform yapılmış. Böylece 72 Merdiven Koyu, Albay Koyu, Burun Koyu ve Akvaryum Koyu’nu rahatlıkla gezebilirsin.
Koyları sırası ile gezdikten sonra artık dönüş vakti. Günü bitirmek için etraftaki çeşitli restoranlarda güzel bir yemek yiyebilir ve oteline dönebilirsin. Yarın da uzun bir gün olacak, güzelce dinlen.
Güzel bir güne başlamak için güzel bir kahvaltı şart. İkinci güne başlarken, otelinde kahvaltı dahil olsa bile kahvaltını zaten ilk durağın olan Akyaka Azmak Nehri’nin yakınında bulunan mekanlardan birinde yapmanı öneririm. Buradaki mekanlar konumlarından dolayı hem daha serin bir alan sunuyorlar hem de mükemmel bir kahvaltı servisleri var. Üstelik kahvaltını yaparken muhteşem manzaranın da keyfini çıkarabilirsin. Azmak Nehri’nin yakınındaki bu mekanlarda kahvaltı yaptıktan sonra sıra Azmak Nehri’ne geliyor.
Azmak Nehri, ismini akış hızından almış. Akış hızı çok hızlı olan bu nehrin suyu yaz kış 7-8 derece aralığında oluyor. Etrafındaki muhteşem doğasıyla her göreni büyülüyor. Buraya özellikle yazın geleceksen Azmak Nehri’nin soğuk sularının keyfini çıkarmanı tavsiye ediyoruz. Fakat burada suyun akışının çok hızlı olduğunu unutma. Ayrıca Azmak Nehri’nde düzenlenen tekne turlarından dolayı nehirde bazen tekne trafiği oluyor. Bu da ayrıca suya girerken dikkat etmen gereken bir durum. Azmak Nehri’ne gelmişken de tekne turu yapmadan olmaz. Bütün nehri tekne ile gezerken tam bir görsel şölen yaşayacaksın.
Bugün aynı zamanda dönüş günü olduğu için Azmak Nehri gezisinden sonra öğle yemeği yiyebilirsin. Azmak Nehri’nden sonra ise nehre çok yakın ve doğasıyla çok etkileyici son bir rotamız kalıyor.
Akyaka Orman Kampı, doğayla iç içe muhteşem ağaçların çevrelediği bir ormanlık alan. Dönüş yoluna geçmeden önce buradaki yürüyüş yolunun keyfini çıkarabilirsin. Azmak Nehri ile arasında yürüyerek yaklaşık 18 dakika, araba ile yaklaşık 8 dakika var. Burada keyifli bir yürüyüş yapıp çevredeki kafelerde biraz dinlendikten sonra artık oteline dönebilir ve dönüş yoluna çıkabilirsin.
İyi tatiller.