Amerika Birleşik Devletleri’nin bir eyaleti olan Alaska yüzölçümünün en geniş ve nüfus yoğunluğunun en az olduğu yer olarak biliniyor.
Başkenti Jeneau olan ve resmi dili olarak İngilizce’nin kabul edildiği Alaska 1867 yılında 7 milyon dolar karşılığında Rusya ile imzalanan bir anlaşma sonucunda Amerika hakimiyeti altına giriyor.
Fazlasıyla soğuk bir iklime sahip olan bölgede geçmişte Eskimoların, Kızılderililerin ve Aleutların yaşadığı düşünülüyor. Yaklaşık olarak 3 bin yıl kadar önce bu topraklara yerleşen yerliler yerini 1784 yılından itibaren bölgeyi keşfetmeye başlayan Ruslara bırakmaya başlıyor.
Zengin petrol rezervleri, altın kaynakları ve doğalgaz yatakları nedeniyle Amerikalıların buraya yerleştiği görülüyor. 1959 senesinde Amerika’nın 49. eyaleti ilan edilen Alaska zorlu iklim koşullarına rağmen zengin yer altı kaynaklarıyla bilinen bir yer olarak tanınıyor.
İçindekiler
1867 yılında bir anlaşma sonucunda Amerika Birleşik Devletleri bünyesine katılmadan önceki ismi Rusya Amerikası olan bu topraklar günümüzde zengin doğal kaynakları ile öne çıkıyor.
Buz gibi havanın hakim olduğu Alaska’daki zorlu iklim koşulları, benzersiz doğayı ve sakin atmosferi ile her daim maceraseverlerin ilgisini çeken bir yer. Amerika’nın bir eyaleti olan Alaska, Birleşik Devletler’deki en düşük suç oranına sahip olan yer olmasıyla biliniyor.
Mistik ve sıra dışı doğasıyla her yıl 1 milyona yakın sayıda turist burayı ziyaret ediyor.
Halkın büyük çoğunluğunun balıkçılık yaparak geçimini sağladığı Alaska petrol ve doğal gaz gibi yer altı kaynakları bakımından da oldukça zengin bir yer.
Rus ve Amerikalılardan önce bu topraklarda Eskimo ve Kızılderililerin yaşadığı biliniyor. Yönetim söz konusu yerli halkın kendi dilini konuşma ve kültürünü devam ettirmeye yönelik taleplerini 1971 yılında imzaladığı Alaska Yerli Talepleri Çözümleme Yasası ile sonuca bağlamış. Eskimo ve Kızılderililere ek olarak Hayda, Tligit, Yupik ile Aleut olmak üzere farklı halklar da bulunuyor. Bu halkların hepsi de kendi ana dilini konuşma hakkını elinde bulunduruyor.
Dünya üzerindeki en soğuk yerleşim yeri olarak bilinen Alaska’nın başkenti Juneau ve en geniş alanı kaplayan şehri ise Anchorage olarak biliniyor.
Dört adet coğrafi bölgeye ayrılan Alaska kuzeyde bulunan Brooks Dağları Bölgesi, güneyde bulunan Büyük Okyanus Dağlık Bölgesi, orta kesimdeki ova ile yayla bölgesi ve son olarak da kuzey uçta konumlanan kıyı ovasından oluşuyor.
Amerika’nın bu soğuk eyaletinin en çok önem verilen iki adet kenti ise Ketchican ile Skagway olarak öne çıkıyor.
Öncelerde Rusya’ya bağlı bir toprak olan Alaska’nın 1867 yılında ADB ile Rusya İmparatorluğu arasında imzalanan bir anlaşmanın sonucunda ABD bünyesine katıldığı biliniyor. Söz konusu anlaşmanın bir gereği olarak 7,2 milyar dolarlık bir bedel ödeyen ABD burayı topraklarına katmış oluyor.
Böylece de Amerika’nın yüzölçümü en büyük olmasına karşın en az nüfus yoğunluğuna sahip olan eyaleti de kurulmuş oluyor.
Burada geçmişte Eskimoların, Aleutların ve Kızılderililerin de bulunduğu toplamda 5 farklı halkın yaşadığı biliniyor. Yerlilerin Alaska’ya en az 3 bin yıl kadar önce Bering Kara Köprüsü’nü geçmek suretiyle ulaştığı düşünülüyor.
Rusların bu topraklara ilk adım atması ise 1784 yılında kürk ticareti sebebiyle oluyor.
Zaman içerisinde yalnızca burada yaşayan hayvanların kürkünün değil petrol rezervlerinin de fark edilmesiyle günümüzde bu Kuzey Kutbu ülkesi zenginlik kaynağı olarak ulusları cezbeder hale geliyor.
Amerika’nın en geniş alana yayılan eyaleti olan Alaska’nın konum olarak Kanada’nın batı kesiminden başlayıp Kuzey Buz Denizleri’ne kadar uzanan bir alanı kapladığı söylenebilir.
800 kilometre uzunluğunda bir sahil şeridine sahip olan kıtanın güney batı tarafında da Aleut Adaları yer alıyor.
Türkiye’den fazlasıyla uzak olan bu Amerikan eyaleti ile Türkiye arasında 12 saatlik bir fark bulunuyor.
Amerika’ya olan bu eyalette yaşayan halkın inancının %78’lik bir kısmı Hristiyanlıktan oluşuyor.
Nüfusun geri kalanı ise Ateist, Ortodoks ve Katoliklerden ibaret olarak biliniyor.
Kuzey Kutbu’nda bulunan Alaska denilince ilk akla gelen buraya hakim olan soğuk iklim oluyor.
Ülkenin kuzey kesiminde tundra iklimi ve güney tarafında da tayga iklimi görülüyor. Bu parçasının iç kesimlerine doğru ilerlendikçe de karasal iklimin hakimiyeti ortaya çıkıyor.
Alaska’nın geneline çok soğuk ve sert bir havanın egemen olduğu söylenebilir. Buna bağlı olarak ülke genelin çam ağaçları ve geniş yapraklı bitkiler görülüyor. Yılın büyük bir kısmında sisli ve rüzgarlı bir hava görülüyor. Alaska’da yazların nispeten daha sıcak ve kışların fazlasıyla soğuk, çetin şartlar altında geçtiği biliniyor.
Ülkenin yukarısından batısına kadar uzanan kısmında ise kuzey kutbunun donmuş toprakları ziyaretçileri karşılıyor. Pek çok turistin insanın içini donduran bu kutup atmosferini solumak için Alaska’ya akın ettiği biliniyor.
Kuzey Kutbu’nda yer alan Alaska oldukça soğuk ve çetin şartları olan bir iklime sahip. Bu nedenle havanın nispeten daha serin olduğu haziran ile ağustos ayları arasındaki dönemi tercih etmek daha mantıklı bir seçim olabilir. Bu dönemde ülkede fazlaca turist görmek mümkün.
Kış mevsiminde Alaska’ya gelirseniz de Giedwood Bölgesi ile Anchorage’da kayak yapabilir, kış sporlarına katılabilirsiniz. Ayrıca bu mevsimde kuzey ışıklarını görme fırsatını da yakalayabilirsiniz.
Kuzey Kutbu’nda yer alan Alaska’ya ulaşım pek de kolay değil. Uçak ve gemi vasıtasıyla buraya gelebilmek mümkün.
Ancak uçak yolculuğu tercih edilirse uçuş süresinin 18 saat kadar olduğu ve 3 adet aktarma yapmanın gerekli olduğu söylemekte fayda var.
Alaska Air adlı havayolunu kullanarak buraya ulaşmak mümkün. Gemi ile ulaşım ise Alaska Marine Highway System adlı şirket kanalıyla sağlanıyor.
Eğer Türkiye’den Seattle’a uçakla gelip sonrasında buradan Alaska’ya kalkan gemi turlarına katılırsanız ulaşımınıza alternatif yaratabilirsiniz. Ancak bu yöntemin daha fazla zaman aldığını da söylemek gerek.
Alaska’nın resmi dili İngilizce olsa da Ruslar ve Amerikalılardan önce bölgede yaşayan yerlilerin dilleri de ülkede hala konuşulmaya devam ediyor.
Yerel halkın dili 2 farklı dil ailesine mensup. Eskimo dili, Aleut dili olan Aleutça, Sibirya Yupikçesi, Alaska Yupikçesi, Nuniva Yupiçesi ve İnyupikçe burada hala konuşulmakta olan yerel diller arasında sayılıyor. Burada yok olan pek çok lehçe de bulunuyor.
Burada yaşamış olan Na-Dene dili Kızılderililere ait bir dil ve bu da yok olmaya yüz tutmuş durumda.
Hala Alaska Yerli Dil Merkezi tarafından araştırılan yerel dillere büyük önem verildiği biliniyor.
Dünyanın neredeyse en soğuk yeri olarak kabul edilen Alaska oldukça zengin bir bitki örtüsü çeşitliliğine sahip. Çimen, diken, kara yosunundan oluşan küçük bitkiler ile tundra adı verilen çalılıklar bölgenin geneline hakim olmuş vaziyette. Alaska topraklarının neredeyse %30’unun gür ormanlarla kaplı olduğu görülüyor. Ladin, kayın, karaçam ve akçakavak ağaçlarından oluşan bu ormanlar sayesinde bölgede çok sayıda da yaban hayvanı kendisine yaşam ortamı buluyor.
Ren geyiği, dağ keçisi, Alaska ayısı, kodiak ayısı, misk sığırı gibi hayvanlar burada mevcut olan türlerden yalnızca bazısı. Dünyanın en büyük somon üreticisi olan Alaska’nın denizlerinde yalnız somon değil ayı balığı, ırmak alabalığı, karides, kral yengeci, midye, morina, kalkan ve Alaska karabalığı da yaşıyor.
Dünya üzerinde en geçerli olan doğal kaynakların başında gelen petrol rezervlerine Alaska’da rastlamak mümkün. Hatta sahip olunan petrol rezervlerinin zenginliği bu toprakların bir anlaşma sonucunda Amerika bünyesine katılmasının nedeni olarak görülebilir. Petrole ek olarak bu kara parçasında doğal gaz rezervi ve altın madeni de bulunuyor.
Bilindiği üzere Alaska’nın gelirinin %85’lik bir kısmını petrol gelirleri oluşturuyor. Bunun haricinde ormancılık, balıkçılık ve turizm de Alaska ekonomisinde pay sahibi olan diğer faaliyetler arasında.
Dünyada somon üretiminin en fazla yapıldığı yer olan Alaska’da yıllık 6 milyon pound ağırlığı kadar balık avlanabildiği elde edilen veriler arasında.
Dünyanın bir ucu sayılabilecek olan Alaska oldukça zorlu iklim koşullarının görüldüğü bir yer. Bu nedenle de her ne kadar büyük bir yüzölçümüne sahip olsa da bölgede yaşayan nüfus yoğunluğu oldukça az düzeyde.
Hal böyle olunca da zorlu iklime karşı birleşen az sayıdaki insan topluluğunun varlığından söz etme doğru bir tespit oluyor. Burada yaşayan insanlar için birbirine kenetlenmiş durumda olduklarını ve huzur içinde, güvenli bir şekilde yaşadıkları söylememiz gerek.
Amerika Birleşik Devletleri’nin 49. eyaleti olan Alaska, Amerika’nın en güvenli ve en huzurlu eyaleti olarak görülüyor. Halkın genel olarak kibar, yardımsever ve çevreye duyarlı olduğu söylenebilir. Burada birbirini tanımayan insanların bile selamlaştığını görmek hiç de şaşırtıcı bir durum değil.
Bu bölgede yaşayan insanların en önem verdiği konu ise doğanın korunması. Ormanların, bitki örtüsünün ve hayvanların korunması toplum için oldukça önemli bir durum. Bitkilerin koparılması, hayvanların insan eliyle zarar görmesi kesinlikle yasak. Kadınlara yönelik şiddetin ve toplum genelindeki suç oranının en az yerlerden biri olan Alaska herkesin huzur içerisinde yaşayabileceği bir yer olarak güven veriyor.
Deniz mahsulleri yönünden oldukça zengin bir coğrafya üzerinde konumlanan Alaska’da somon ve balığın pek çok türünü görebilirsiniz. Bu nedenle de Alaska mutfağının ağırlıklı olarak deniz ürünlerinden oluştuğunu görmek pek de şaşırtıcı olmasa gerek.
Somonun tütsülenmiş, köri sosuyla pişirilmiş ve çeşitli Hint baharatlarıyla aromalandırılarak pişirilmiş her halinin tadına bakabilirsiniz. Somona ek olarak kral yengeci, karides ve midye de Alaska’nın çevresindeki denizlerden çıkarılan mahsüller arasında bulunuyor. Somona alternatif olarak kral yengecinin en lezzetli halini Alaska yiyeceğinizden emin olabilirsiniz.
Bölgede çok sayıda ren geyiğinin olduğu biliniyor. Haliyle ren geyiği eti de halın en sık tükettiği besinler arasında yer alıyor. İlk kez 1892 yılında Rusya’dan gelen ren geyiği eti zaman içerisinde buranın en çok tüketilen besinleri arasında yerini almış. Genellikle sosis haline getirilmiş şekli seviliyor.
Balık ve ren geyiğinin haricinde zengin bir bitki örtüsüne sahip olan Alaska’nın böğürtlenleri fazlasıyla meşhur. Pek çok çeşit ve lezzette böğürtlenin yetiştiği bu topraklarda böğürtlenin bu kadar farklı lezzetinin olabileceğini görünce şaşırabilirsiniz. Dünya üzerince yalnızca Alaska’da yetişen ve somon böğürtleni adı verilen sarı, turuncu rengi olan ve ahududuya benzer bir tadı olan bu meyvenin kesinlikle tadına bakmalısınız. Somon böğürtleninin haricinde bölgeye özgü bir meyve olan karga böğürtleni de sıkça tüketiliyor. Alaska’nın yerel mutfağının vazgeçilmez unsuru olan böğürtlen reçeli ve böğürtlen jölesi Alaska seyahatinizde mutlaka tatmanız gereken lezzetlerin başında geliyor.
Hemen hemen her şehrinde süpermarket ile küçük marketlerin yer aldığı Alaska’da yiyecek ve içecek alışverişi konusunda sıkıntı çekmezsiniz. Burada bulunan en büyük alışveriş merkezinin Anchorage adlı en büyük şehrinde konumlandığı biliniyor.
Dimond Center Mall ve Anchorage Market and Festival gidebileceğiniz alışveriş noktaları arasında yer alıyor.
Dilerseniz Etchikan’a giderek The Rain Barrel adlı dükkandan da hediyelik eşya alışverişinizi rahatça yapabilirsiniz.
Pek az sayıda insanın yaşadığı bu eyaletin en kalabalık şehrinin Anchorage olduğu biliniyor. Bu yüzden eğer gece çıkıp eğlenme istiyorsanız Anchorage’de olmanız gerekiyor.
Diğer emsallerine kıyasla fazlasıyla sakin ve durgun olsa da canlı müzik dinleyip içki içerek eğlenebileceğiniz mekanları Anchorage’da bulabilirsiniz. The Great Alaskan Bush Company, Mad Myrna’s Anchorage’da gidebileceğiniz gece mekanlarının başında geliyor.
Buz gibi bir iklimin hakim olduğu Alaska her yıl 1 milyona yakın bir sayıda turiste ev sahipliği yapıyor.
Bölgedeki şehirlerin neredeyse tümünde güvenli, rahat ve ekonomik konaklama imkanları gezginlere sunuluyor. Her bütçeye hitap eden konaklama seçeneklerinin bulunduğu bölgede uygun fiyatlı, küçük bir otel ya da pansiyonda da kalabilirsiniz. Eyaletin en güzel otellerinin Ketchikan, Haines ve Anchorage’de yer aldığı söylenebilir.
Ülkede para birimi olarak Amerikan doları kullanılıyor. Bu yüzden buraya yaptığınız ziyaret için yanınızda dolar bulundurmanız gerekli.