Azerbaycan’da Gezilecek Yerler

0
42170

Salam! Hep söylüyoruz “kardeş ülke Azerbaycan” diye, samimiyetlerine ve sıcakkanlılıklarına bayılıyoruz Azerbaycanlıların.

Okuryazarlıktan sosyal ve ekonomik gelişmişliğe, bunun üstüne bir de sahne sanatlarına kadar Azerbaycan oldukça zengin bir kültüre sahip.

Üstelik Azerbaycan’a çipli kimlik kartlarımızla vizesiz şekilde seyahat edebiliyoruz.

Peki Azerbaycan’da en çok görülmesi gereken yerleri tam anlamıyla biliyor muyuz? Bakü dışındaki şehirlere giden var mı aranızda?

Varsa ne güzel, yoksa da üzülmeyin. Bu yazımızda kapsamlı bir Azerbaycan gezi rehberi hazırladık sizlere, keyifli okumalar!

Alev Kuleleri, Bakü

alev kuleleri

Listemize MIPIM tarafından 2013 yılında “En İyi Otel ve Turizm Kompleksi” ödülü almış Alev Kuleleri ile başlıyoruz.

Bakü’de bulunan ve 3 kuleden oluşan bu yapının dış kısmının tamamı LED ekranlarla kaplı.

İngilizce ismi “Flame Towers” olan Alev Kuleleri, zamanında Extreme Engineering isimli bir belgesele konu olmuş, aynı zamanda Build it Bigger programında da bir bölüme konuk olmuş.

İçinde apartmanlardan ofislere ve otellere kadar birçok şeyi barındıran ve Azerbaycan’ın en uzun binası olan Alev Kuleleri’ni merak etmemek elde değil!

Kız Kalesi, Bakü

kız kalesi bakü

İçeri Şehir bölümünde yer alan ve Şirvanşahlar Sarayı ile birlikte UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Kız Kalesi Azerbaycan’ın simgelerinden en çok bilineni!

Şehrin en gizemli ve en muhteşem mimarlık abidesi sayılan kalenin iç kısmı 8 kata ayrılmış durumda. Her bir kat yontma taşlarla inşa edilip kubbe formalı tavanla örtülmüş.

Taşla örülü tavanın ortasında daire şeklinde delikler bulunuyor, 8. katın tavanının ortasındaki delikten bakınca 1. katın tabanını görebiliyorsunuz.

Gittiğiniz tarihe dikkat edin, şayet Nevruz Bayramı şenlikleri her yıl düzenli olarak kale ve çevresindeki meydanda yapılıyor.

Kale diyince akla meşhur Azeri türküsü geliyor “Bu gala daşlı gala, cıngıllı daşlı gala”…

Şirvanşahlar Sarayı, Bakü

Şirvanşahlar

Karşınızda Yakın Doğu’nun en ihtişamlı sarayı! UNESCO Dünya Miras Listesi’ne nasıl girdiğini anlamak güç değil.

52 odalı sarayın surları içinde şahın ailesi için bir türbe ve bir saray hamamı ayrılmış. Mimari özellikleriyle dikkat çeken sarayda başka bir dikkat çeken kısım ise 34 basamakla inilen yer altı su deposu. Zamanında sarayın su ihtiyacını tek başına karşılıyormuş.

İki katlı Şirvanşahlar Sarayı’nın üst katında şah ve ailesi, alt katında ise devlet işleri için misafirlerin kaldığı yer olarak kullanılıyormuş.

İçinde çocuklar eğitim alabilsin diye yaptırılan Keykubad Mescidi ve Şah Mescidi bölümleri olan sarayda “büyük kapı” ismiyle bilinen Murad Darvazası bölümü ise Osmanlı Dönemi’nden kalma.

Bibi-Heybet Camii, Bakü

Bibi Heybet Camii

Azerbaycan’ın Bakü’deki tarihi camisi Bibi-Heybet Camii İslam mimarisinin en önemli yansımalarından biri.

Ukeyma Hanum’un türbesini de kapsayan cami bugün bölgedeki Müslümanlar için manevi bir merkez haline gelmiş durumda.

1840’lı yıllarda camiyi ziyaret eden ünlü Fransız yazar Alexandre Dumas “Dünya (The World)” kitabında cami için “Cami kısırlık yaşayan kadınlar için ibadet yeri. Buraya yürüyerek geliyorlar, ibadet ediyorlar ve bir yıl içinde hamile kalma yetisini kazanıyorlar” cümlelerini kullanmıştı.

Dumas’ın ziyaretinden sonra cami için kullandığı “Fatima’nın camisi” ifadesi yerel halk tarafından da benimsendi ve o günden sonra bu şekilde söylenmeye başlandı.

Caminin adı Dumas’ın kitabı sonrası Abbasgulu Bakikhanov, Ilya Berezin, Johannes Albrecht Bernhard Dorn, Nicholas Khanykov ve Yevgeni Pakhomov gibi yerel ve Avrupalı kaşiflerin ve gezginlerin eserlerinde de bulunuyor.

Azerbaycan Halı Müzesi / Letif Kerimov Halı Müzesi, Bakü

Azerbaycan Halı Müzesi

“Azerbaycan dünya çapında ne ile ünlüdür?” sorusunun cevabına geldik şimdi. Tabi ki de cevap halıcılık ve dokumacılık!

Halıcılık sanatının anısı için Bakü şehir merkezinde bulunan Azerbaycan Halı Müzesi Bakü’deki en önemli müzelerden biri.

Deniz kenarına yakın Mikayıl Hüsenyov Caddesi’nde bulunan ve içinde 6.000’den fazla halı sergilenen bu müzeye yürüyerek bile gidebilirsiniz.

Ülkenin ünlü ressamı ve halıcısı Letif Kerimov sayesinde inşasına başlandığı için müzeye ünlü sanatçının adı verilmiş.

Bir diğer nokta ise Letif Kerimov Halı Müzesi dünyada bir ilk ve aynı zamanda en büyük halı müzesi olmanın haklı gururunu yaşıyor!

Halıcılık sanatı kadar mimari sanata da ağırlık verildiği müze binasının rulo yapılmış halı şeklindeki çatısına bakınca ortaya çıkıyor.

Bakü Bulvarı, Bakü

bakü bulvarı

Rüzgarlar şehri Bakü’nün Hazar Sahili şeridine paralel uzanan Bakü Bulvarı, Deniz Kenarı Milli Parkı ismiyle koruma altına alınmaya başlamış.

Yapımından sonra birçok restorasyonla Batı ve Doğu yönüne doğru iyice genişleyen bulvarda 2012 yılındaki Eurovision Şarkı Yarışması’nın ev sahibi Bakü Kristal Salon, Bakü Dönme Dolap, Azerbaycan Halı Müzesi’nin yeni binası, Park Bulvar Alışveriş Merkezi, Bakü İş Merkezi ve 5D Sinema dışında yat kulübü, müzikal çeşme ve çeşitli anıtlar ile heykeller bulunuyor.

Son olarak ilk açık hava sinemasının açılışının gerçekleştiği bulvarı baştan başa görmelisiniz!

Yanar Dağ, Bakü

Yanar Dağ

Altında barındırdığı gaz rezervlerinden dolayı daima yanan ve asla sönmeyen bir ateş olan Yanar Dağ kardeş ülkede ziyarete değer bir başka yer.

Doğal gaz yangınının alevleri ince ve gözenekli bir kumtaşı tabakasından 3 metre havaya püskürtülüyor.

Yanar Dağ alevi çamur volkanlarından farklı olarak yüzeyden sürekli bir gaz sızıntısı içerdiği için istikrarlı bir şekilde yanıyor.

Bir iddiaya göre 1950’lerde bir çoban yanlışlıkla ateşi yaktığı belirtilmiş.

Ateşgah – Ateş Tapınağı, Bakü

ateşgah

Listemizin 10. sırasını dünyadaki üç Mecusi tapınağından biri olan Ateşgah’a ayırıyoruz.

“Ateş mabedi” anlamına gelen Ateşgah Abşeron yarımadasında bulunuyor.

Azerbaycan’ın ismini bu ateşlerden aldığı düşünülüyor, bundan dolayı Azerbaycan “odlar yurdu” anlamına geliyor.

Nevruz günü devamlı yanan bu ateş ziyaretçi akınına uğruyor.

Çamur Volkanları, Bakü ve Abşeron Yarımadası

çamur volkanları

Görüntüsü bile son derece heyecan verici olan Çamur Volkanları turist akını sağlayan yerlerden bir tanesi.

Azerbaycan dünyadaki çamur volkanlarının üçte birine sahip, ve bu bölgelerde dağınık bir izlenim veriyor ancak buna rağmen araştırmacılar ve turistik amaçla gelenler tarafından fazlasıyla merak ediliyor.

Size bir müjde, doğal banyo olarak buradaki çamurlardan vücudunuza sürebilirsiniz. Hem bakım hem de cilt sağlığı için doğal çamur maskesi, daha ne olsun?

Devlet Bayrağı Meydanı, Bakü

Devlet Bayrağı Meydanı

Azerbaycan’da en çok ilgi gören yerlerden biri olan Guinness Rekorlar Kitabı’ndan bir meydan var karşımızda!

Zamanında dünya üzerindeki “En Uzun Bayrak” seçilen bayrak Bakü’de şehrin ana meydanında bulunuyor.

162 metrelik bayrak rekoru daha sonra Tacikistan – Duşanbe’de 165 metreyle kırılmış olsa da bizim gönlümüzün birincisi belli!

1 Eylül 2010 günü açılan “Devlet Bayrağı Meydanı” sonrası Azerbaycan başkanı İlham Aliyev’in girişimiyle “Ulusal Bayrak Müzesi” açılmış ve “Ulusal Bayrak Günü” 9 Kasım olarak ilan edilmiş.

60 hektarlık alanı kapsayan meydan Azerbaycan armasını, milli marşını ve haritasını taşıyor.

Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Merkezi, Bakü

Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Merkezi

Kendisini her alanda geliştirmek için çabalayan Azerbaycan’da sanat eksik olur mu hiç?

Şehir merkezindeki Niyazi Sokak’ta bulunan Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi Azerbaycan’ın en büyük sanat müzesi!

“De Bur Sarayı” ve “Mariinski Kız Lisesi” isimli iki neoklasik binadan oluşan müze Azeri tiyatro sanatçısı Rüstem Mustafayev’in adını almış.

Azerbaycan dışında Batı Avrupa, Rusya ve Doğu sanatının farklı dönemlerini kapsayan müzenin koleksiyonunda çizimden tabloya, gravürden heykele 15.000’in üzerinde sanat eseri sergileniyor.

15.000 dediğimize bakmayın, daimi sergilenen koleksiyonda 3.000 eser bulunuyor, kalan 12.000’i modern bir şekilde depolanarak aşama aşama çıkarılıp geçici süreliğine sergileniyor.

İlk binada 7 oda İtalyan, Fransız, Hollandalı/Flaman, Alman ve Polonyalı eserleri içeren Batı Avrupa’ya, 10 oda Rus sanatına ayrılırken ikinci bina Türk, Çin, Japon ve İran sanatını temsil eden Doğu sanatına adanmış.

Bakü Televizyon Kulesi, Bakü

Bakü Televizyon Kulesi

62. katında dönen bir restoran bulunan Azeri TV Kulesi’nde zaman zaman belirli aktiviteler için farklı ışıklandırmalar yapılıyor. Özel olarak aydınlatılan kuleyi dışarıdan izlemek adeta görsel bir şölene dönüşüyor.

2004’ten beri her yeni yılda çeşitli aydınlatmalarla renk cümbüşü sunan kulenin alternatif kısımları Azerbaycan bayrağındaki mavi, kırmızı ve yeşil renklerine boyanıyor.

310 metre ile Azerbaycan’ın en yüksek yapısı ve Kafkasya’nın en yüksek betonarme binası olarak bilinen Televizyon Kulesi genellikle Bakü’de çekilen filmlerin çekimlerinde kullanılır ve Bakü’nün en önemli simgelerinden biri.

Targovi Caddesi, Bakü

İstiklal’in neredeyse aynısı olan bu güzel cadde Targovi, trafiğe kapalı ve birbirinden güzel mimariye sahip binalarda dolu.

Azerilerin “Targovu” ismini kullandığı ve dekorasyonuyla da güzel bir ambiyans yaratan caddede yeme içme ve alışveriş için çokça yer mevcut.

Gezinirken küçük havuz süslemelerine ve modern sanat eseri hissini veren heykellere rastlayabilirsiniz, hazırlıklı olun.

Tabi kafe ve restoranlar arasında popüler Türk restoranlarından da göreceksiniz, şimdiden söyleyelim.

Bizim önerimiz ise Targovi Caddesi’ni gece ışıklandırmasıyla görmeniz. Gece çekilen fotoğraflara bakıldığında lüks, şıklık, modernlik, sanatsallık ve mütevazılık bir arada göze çarpıyor, insan gerçekten hayran oluyor!

Azerbaycan Edebiyatı Müzesi, Bakü

Azerbaycan Edebiyatı Müzesi

Nizami Gencevi’den ve Azeriler için öneminden daha önce bahsetmiştik. Şimdi de Gencevi adına açılan Edebiyat Müzesi’nden bahsedeceğiz.

En önemli objesi Nizami’nin İskendername’si olan müzenin 30 ana salonu ve 10 ek salonunda toplam 3.000’den fazla portre, yontu, minyatür, kitap, el yazması, resim, hatıra ve diğer objeler sergileniyor.

Minyatür Kitap Müzesi, Bakü

minyatür kitap müzesi

Dünyanın ilk ve tek minyatür müzesi Bakü’de bulunan Minyatür Kitap Müzesi! Ve en büyük minyatür kitap koleksiyonu olduğu için de Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş.

Müzede 7.5 santimetreden küçük kitaplar minyatür sayılıyor, toplamda 5.600 kitap ziyaretçilerini bekliyor!

Minyatür kitaplar dışında sadece büyüteçle okunabilen mikro kitaplar da var.

Atatürk’ün Nutuk’unun da bulunduğu müzede 17. yüzyıldan kalma Kuran-ı Kerim bile mevcut!

Bakü hakkında tüm diğer detaylar Bakü Seyahat Rehberi‘nde!

Kobustan Milli Parkı, Kobustan

kobustan milli parkı

Yapılan çalışmalarla birlikte bulunan seramik ürünleri, silah ve süs eşyalarının tunç devrine ait olduğu kanıtlanmış.

Çamur volkanları ve kayalık petroglifleriyle de çok iyi bilinen Kobustan (Gobustan) şehri Azerbaycan’ın milli parkı sayılıyor.

Bölgeyi turistik açıdan cazip kılan şey ise günümüze kadarki birçok medeniyetten eserlerin sergileniyor olması. Bu fazlasıyla fark edilmiş olacak ki UNESCO tarafından da Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Milli Park aynı zamanda bölgedeki taşları, eski oyukları, çamur volkanları ve doğal gaz kaynaklarını korumak amacıyla 1966 yılında Azerbaycan’ın ulusal ve tarihi bir simgesi olarak ilan edildi.

Ortalama 5.000-20.000 yıl öncesinden kaldığı düşünülen ilkel insanlar, hayvanlar, savaş parçaları, ritüel dansları, boğa güreşleri, mızraklı savaşçıları ve deve karavanlarını gösteren 600.000’den fazla kaya resmine sahip olan Kobustan Milli Parkı arkeolojik açıdan da bir hazine görevi görüyor. Kobustan kayalarını görmeden ayrılmayın!

Şeki Hanları Sarayı, Şeki

Şeki Hanları Sarayı

Dünya anıtlarından Şeki Hanları Sarayı, dış görünümüyle görenleri daha ilk dakikadan büyülüyor.

Şeki Hanlarının eski ikamet ettiği yer olan saray “Yuxarı Baş” Devlet Tarih-Mimarlık Rezervi’nin bir parçası.

1762 yılı civarında ülkede ilk bağımsız hanlık için uğraşan ve temelini atan Hacı Çelebi Han’ın torunu olan Hüseyin Han döneminde inşa edilen saray “Müştag” ismiyle anılan Hüseyin Han’dan dolayı “Müştag Sarayı” ismiyle de tanınıyor.

İki katlı ve kale duvarlarıyla çevrili saray inşası sırasında çivi kullanılmadığı için ve duvarlarındaki işlemeleri sayesinde diğer saraylardan ayrılıyor.

Han Bağı, Gence

han bağı

Sadece Azerbaycan’ın değil, aynı zamanda tüm Kafkasların en eski parklarından olan Han Bağı, Gence şehrinde bulunuyor.

Gence’nin son hanı Cevad Han’ın anısına yapılan park “Han Bağı” ismini almış.

Sonraki yıllarda restorasyonlar ile 7 hektarlık alana yayılan park hem yerel hem de yurt dışından getirilmiş bitkilerin yetiştiği bir habitat oluşturmuş durumda.

Parkın içinde dekoratif ağaçlardan şadırvanlara ve hatta 350 kişilik bir tiyatroya kadar birçok şey var.

Bununla birlikte Sovyetler Birliği kahramanı İsrafil Mammadov ve Azerbaycan’ın ünlü kadın şairi Nigar Rafibeyli’nin anıtları bulunuyor.

Gence’ye geldiniz, sizi bırakmayız! Han Bağı dışında gezilecek bir sürü yer var!

Aşağıda daha detaylı bahsedeceğimiz bu yerlere doğru giderken çevrenize iyice bakın, her yerden bir sanat eseri çıkacak. Birbirinden harika mimariye sahip binalar dışında yol kenarlarında bulunan heykellere bayılacaksınız.

Cuma Camii Kompleksi, Gence

cuma camii

Gence’de gezerken sık sık pembe ve kırmızı tonlarını göreceksiniz, şehri şirin kılan detay da bu aslında!

Yapımında kırmızı tuğlaların kullanıldığı Cuma Camii hem mimarisiyle hem de ilgi çekici işlemeleriyle kesinlikle görülmesi gereken bir yer.

Cami içinde her bir köşeye bir idare odası yerleştirilmiş, hemen yanında da Cevat Han Türbesi bulunuyor.

Kompleksin içinde Çökek Hamamı isminde bir hamam bulunuyor, tuğlaların rengi yine aynı tabi ki.

Şehrin en önemli sembollerinden biri sayılan bu kompleks en çok turist akınına uğrayan yerlerden, sizleri de bekliyor!

Şişe Ev, Gence

Azerilerin deyimiyle “Butulka Ev”in mimarisi belki de Gence gezinizden aklınızda kalacak ilk detay olacak!

“Şişe Ev” ismi nereden geliyor derseniz de binanın yapımında tuğla dışında cam şişeler kullanılmış. Az buz bir rakam da değil aslında, tam olarak 48.000 cam şişe kullanılmış! İnanabiliyor musunuz?

Gence’de oturan bir vatandaş (İbrahim Jafarov) 1966 ve 1967 yıllarında birbirinden farklı boyuttaki ve şekildeki cam şişeleri kullanarak bu evi inşa etmiş.

Bu kadarla kalmıyor tabi ki, Jafarov Soçi’den getirilen rengarenk taşları da kullanmış.

Dışarıdan masalsı görünüme sahip bu ev aslında sürprizlerle dolu. Sadece dışı da değil üstelik, evin içi de dışı kadar ilgi çekici!

Nizami Gencevi’nin Anıt Mezarı, Gence

Nizami Gencevi’nin Anıt Mezarı

Leyla ile Mecnun efsanesini hepimiz biliyoruz, peki yazarını biliyor muyuz? Nizami Gencevi! Evet, Azerbaycan’ın ikinci büyük şehri Gence’den bir şair yazdı bu aşk hikayesini.

Nizami Gencevi’ye “şair” demek hakaret olur, çünkü o aynı zamanda bir filozof. Ve felsefe, tıp, astronomi, geometri ve edebiyat alanlarında çalışmalar yapmış.

Çoğu eserini Farsça yazan Gencevi Fars edebiyatında hamse türünün kurucusu ve manzum aşk hikayelerinin de en büyük üstadı sayılıyor.

Sadece kendi dönemine iz bırakmakla kalmayıp kendinden sonraki düşünür ve şairleri de etkilemiş. Mevlana Celaleddin Rumi’nin Mesnevi’sinde, Arif Erdebili’nin Ferhadname’sinde, Sadi-i Şirazi’nin Bostan’ında, Ali Şir Nevai ve Abdurrahman Cami’nin Hamsal’larında ve Fuzuli’nin Leyla ve Mecnun’unda Gencevi’nin izi var.

Edebiyat hayatına lirik şiirlerle başlayan Gencevi sonrasında toplumsal ve felsefi içerikli kasideler, gazeller ve rubailer yazmış.

Eserlerinde insan ve insan doğasının güzelliğini, hayatın anlamını ve insanlığa karşı saygı duyulması gerektiğini anlatmış ve aşkı farklı boyutlarıyla ele almış.

Haydar Aliyev Park Kompleksi, Gence

650 hektar, dile kolay! Görmüş olduğunuz Haydar Aliyev Park Kompleksi’nin girişinde 38 metrelik bir zafer takı bulunuyor.

Azerbaycan ve Kafkasların en büyük parkı olarak ve dünyadaki parklara bakıldığında en büyük 5. park olarak seçilmiş. Eee Gence’ye kadar gelmişken burayı da görmeden dönmezsiniz artık!

Kafelerden dinlenme alanlarına, bisiklet kiralama alanlarından konser alanlarına, çocuk eğlence alanlarından eğlence merkezlerine kadar 7’den 77’ye herkese göre bir şeyler var burada!

İçindeki amfide sık sık konserler düzenleniyor, ayrıca Haydar Aliyev Kültür Merkezi bulunuyor. Minibüslerle rahatça gidebileceğiniz bu komplekste Maraş dondurması yiyebileceğiniz dondurmacılar bile var!

Göygöl Milli Parkı, Göygöl

Göygöl Milli Parkı

Gence yakınlarında gözde bir turizm merkezi haline gelen Göygöl Milli Parkı’nda tekrar tekrar fotoğraf çekebileceğiniz ve bakmaktan asla sıkılmayacağınız manzaralar var.

Azerbaycan’ın ilk milli parkı olmasıyla ayrı bir önem taşıyan bu parkta bulunan Göygöl Gölü Kafkaslar’daki en temiz dağ gölü.

Gölün sahilleri gürgen ve meşe ormanlarıyla kaplı, gezinirken çevrede elma, vişne, armut ve erik gibi meyve ağaçlarına rastlıyorsunuz.

Yağışlı olduğu zamanlarda göl kenarında mantar ve orman meyvelerini toplayabilir, ormanda yaban domuzları, geyikler, kurtlar, ayılar ve vaşaklarla karşı karşıya kalabilirsiniz.

Haçmaz

Khachmaz

Palmiyeleri gördük, tatil havasını kokladık! Hazar Denizi’ne 10 kilometre mesafede bulunan Haçmaz (Khacmaz) isminin Hun imparatorluğundan gelen khachmataki kabilesinden alındığı düşünülüyor.

Ekonomik olarak tarım ve turizmden geçinen bu şehir uygun yaz iklimiyle özellikle Nabran bölgesine turist çekiyor.

Müze, anıt, cami ve mimari yapılarıyla büyük bir kültürel zenginliğe sahip Haçmaz’a mayolarınızı kapıp gidin.

Deniz kenarı boyunca dizilen ormanlar ve temiz altın kumsallarla kendinizi romantik bir dizi sahnesinde hissedeceksiniz!

Kebele (Qabala)

Qabala

Listemize Azerbaycan’ın rengarenk şehri, fıstık ve kestane ormanlarıyla meşhur ve ülke tarımının büyük kısmının bağlı olduğu Kebele ile son veriyoruz.

Saf doğasıyla da son derece büyüleyici olan Kebele’de tarihi, medeniyet ve etnografik anıtlar mevcut.

Vendam Kasabası “Ven ağacından inşa edilmiş çatı” anlamına gelir ve turistlerin en çok tercih ettiği yerdir.

Bir başka yer önerimiz ise “Yedi Güzel Şelalesi”, hem Kebele’nin hem de Vendam’ın sembolü haline gelmiş.

Birbirinden ayrı 7 şelale gibi görünüyor ama aslında çok yüksekten akan bir şelale.

Turistler için farklı katlarda farklı yerler oluşturulmuş ancak en sona kadar gitmek yükseklikten dolayı oldukça zorlayıcı. Yaz – kış apayrı güzel manzaralar sunan Tufan Dağ gitmeniz gereken bir başka yer. Yazın yemyeşilken kışın bembeyaz olan Tufan Dağ’da konaklamak isterseniz oteller bulunuyor.

Nohur Gölü yeşil ve mavinin birleşimiyle bambaşka bir manzara sunuyor, görmeden dönerseniz çok şey kaçırmış olursunuz.

Ve son olarak eğlence arıyorsanız Qebeland lunaparkına mutlaka gitmeli, tarihlerini takip edip Kebele Müzik Festivali’ne katılabilirsiniz.

Naftalan

naftalan

Azerbaycan’ın sağlık turizmi merkezi Naftalan’da bulunan “sanatoryum” isimli oteller dinlenmek veya tedavi amaçlı gidenler için petrol spa hizmeti veriyor.

Naftalan, isim kökeni olarak petrol türevi olan kıvamlı ve koyu renkli, kemikten sinir ve damar hastalıkları, ürolojiden kısırlık ve deri hastalıkları tedavisinde etkili olan bir madde.

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız