Her ne kadar geçirdiği dönüşüm eşsiz olsa da tarihi özelliklerini korumayı başarmış bir şehir Belfast. Bugün ünlü Titanik gemisini inşa eden tersaneyi, 18. yüzyılda yapılan belediye binasını ve üniversite binalarını görmek mümkün. Hepsi hala ayakta ve dünyanın her yerinden turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyorlar.
Bu, 20. yüzyılın başlarında inşa edilmiş olan Edward stili bina şehrin merkezinde bulunuyor. Güzel dekore edilmiş iç mekânda bir tur atabilir ve tarihi hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Titanik anıtını ve sanat eserlerini ve heykellerini keşfetmek için bahçelerde yürüyebilirsiniz. İçinde güzel bir kahve dükkânı da bulunuyor: Bobbin Coffee Shop.
Kuzey İrlanda Parlamentosu Stormont, televizyonda Kuzey İrlanda ile ilgili haberlerde sıkça görülen bir yer ve çevresindeki yeşil alan nedeniyle şehir dışında olduğu hissini uyandırıyor. Ancak, bu bina şehir merkezine sadece 15 dakika uzaklıktaki bir park alanı içinde.
Stormont, Kuzey İrlanda’daki en çarpıcı mimari eserlerden biri. 1972’ye kadar Kuzey İrlanda Parlamentosu için kullanıldı ve şu anda Kuzey İrlanda Meclisi’ne ev sahipliği yapıyor.
Stormont’a gittiğinizde, burasının neden Kuzey İrlanda’da en fazla fotoğraflanan binalardan biri olduğunu anlarsınız. Binanın mimarı Sir Arnold Thornely, binanın simetrisine ve sembolizmi üzerine oldukça fazla kafa yormuş.
Bina 365 metre genişliğinde ve her bir metre yılın her bir gününü temsil ediyor.
Stormont, girişinde altı sütun bulunan ve her biri Kuzey İrlanda’daki bir ilçeyi temsil eden altı katlı bir bina.
Sadece dış yapı ve mimariden fazlasıyla ilgilenenler için, temmuz ve ağustos ayları ile Paskalya tatilinde bir saat ücretsiz rehberli turlar düzenlenmekte. Bu turlar, montaj odası, büyük salon, senato odası, girift tasarımlı tavanları ve salonu süsleyen muhteşem avizeleri görmek için mükemmel.
Mimar Sir Thomas Drew tarafından tasarlanan ve 1898 yılında açılan St. Anne Katedrali, İrlanda Anglikan Kilisesi‘nin ana kilisesi.
Bazilika tipinde Neo-Romanesk tarzında inşa edilmiş ve heykeller ile süslenmiş üç batı kapısı var.
Vaftiz kilisesi zarif bir mozaik tavana sahip. Diğer ilgi çekici yerler arasında oyulmuş taş işçiliği, pek çok ince vitray pencere, zeminde ve duvarlarda mermer fayanslar ve hassas ahşap işleri yer almakta.
Şapel bölümünde, 1935‘te ölen Ulster Sendikacılarının lideri Sir Edward Carson‘ın mezarı bulunuyor.
Büyük Victoria Caddesi‘ndeki Belediye Binası’nın batısında, son derece süslü Büyük Opera Binası gerçekten görülmeye değer.
1895 yılından kalma bina çatışmalar döneminde biraz yara almış. Kuzey İrlanda’daki çatışmaların zirve yaptığı 1972 yılında, bina müteahhitlere satılmış ve neredeyse yıkılıyormuş. Neyse ki, başlatılan bir kampanya neticesinde bu engellenmiş.
1976 ve 1980 yılları arasında, ana oditoryumdaki tavan panellerinin restorasyonu da dahil olmak üzere yapı kapsamlı bir şekilde restore edilmiş. 2006’da büyük bir genişlemeye tabi tutulmuş.
Bugünlerde müzikallere, operalara ve canlı performanslara ev sahipliği yapıyor ve şehrin en önemli yerlerinden biri.
Binayı gezmek için rehberli turlar mevcut.
Belfast’ın Botanik Bahçeleri’nin kuzeybatı sınırında bulunan Ulster Müzesi, Jacob Jordaens’in bir şaheserinden dinozor iskeletlerine ve bir Mısır mumyasına kadar her dönemden izler bulabileceğiniz ve üstelik ücretsiz ziyaret edebileceğiniz bir müze.
Dekoratif eşyalara ilgi duyanlar çok sayıda cam eşya, seramik, tekstil, kostüm, mücevher ve metal işçiliği objesi bulabilir.
Görülmesi gereken diğer güzel eserler arasında bir göktaşı parçası, İspanyol Armada enkazından kalan mücevherler ve Mairead Corrigan‘a verilen Nobel Barış Ödülü de bulunuyor. Mairead Corrigan üç yeğeninin bir IRA üyesi tarafından açılan ateşin yol açtığı bir trafik kazasında öldüğünü görmüş ve buna rağmen barış ve uzlaşma için çaba gösteren mitingler düzenlemişti.
Titanik’in şehir üzerindeki etkisinden kaçamazsınız. Mekanın çarpıcı tasarımı, Harland & Wolff tersanelerinde yan yana inşa edilmiş iki gemiyi hatırlatmak için hayata geçirilmiş.
Belfast’ın sanayi mirası üzerine interaktif ekranlar bulunan müzede, Titanik’in tarihi, enkazın bulunması da dahil olmak üzere anlatılıyor.
Müzenin bulunduğu yer aynı zamanda dünyanın en ünlü bu transatlantik gemisinin inşa edildiği yer. Burası 2000’li yıllarda restore edilmiş ve modern bir müze haline getirilmiş.
Titanik faciasının 100. yılı olan 2012 yılında açılan müze teknolojik imkanları kullanarak sizi Titanik’in yanı sıra Olympic ve Britannic gemilerinin inşa edildiği 1910’lu yıllara götürüyor.
Müze yılın farklı dönemlerde farklı saatlerde çalışıyor:
Ocak- Mart: 10 – 17.00
Nisan- Mayıs: 9 – 18.00
Haziran: 8.30 – 17.00
Temmuz-Ağustos (Pazar-Perşembe): 8.30 – 19.00
Temmuz Ağustos (Cuma-Cumartesi): 8.30 – 20.00
Eylül: 8.30 -18.00
Ekim (Pazartesi-Cuma): 10.00 – 17.00
Ekim (Cumartesi-Pazar): 9.00 – 18.00
Ekim-Kasım: 10.00 – 17.00
Müzeye giriş ücretleri ise şu şekilde:
Yetişkinler: £19.00
Çocuklar (5-16): £8.50
Çocuklar (5 yaşından küçük): Deprem
Aile Biletleri (2 yetişkin, 2 çocuk): £46.50
Öğrenci/Çalışmayan (Sadece Pazartesi-Cuma): £15.50
60+ Üstü (Sadece Pazartesi-Cuma): £15.50
1996 yılında kapatılan eski hapishane, şimdi bir müze ve konferans merkezi olarak hizmet veriyor.
Şehir merkezine yakın bir bina olan Crumlin Road Gaol’da gezerek hücreleri ve adliyeye giden tünelleri görebilir ve bu binanın tarihçesi hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Müze zekice tasarlanmış ve çok eğitici.
Turunuzdan sonra biraz rahatlamak istiyorsanız, içinde bir kafe var ve bina müzik performanslarından paranormal turlara kadar pek çok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor.
Haftanın her günü açık müzede ilk tur saat 10’da başlıyor. Son tur ise saat 16.30’da. Bir tur ortalama 70 dakika sürüyor.
Müze giriş ücretleri ise şu şekilde:
| Kapıda | İnternet Satışı | |
| Yetişkinler | £12.00 | £10.80 |
| Çocuklar 5-15 | £7.50 | £5.00 |
| Öğrenciler ve 60+ Yaş Üstü | £10.00 | £9.00 |
| Aile Biletleri 2 Yetişkin & 2 Çocuk | £30.00 | £27.00 |
Belfast Kalesi, Cavehill Country Park’ın yamaçlarında ve deniz seviyesinden 400 metre yükseklikte bir mevkide yer alıyor.
Konumu sayesinde, Belfast ve Belfast Lough şehrinin kesintisiz manzarasını buradan izleyebilirsiniz.
Olağanüstü güzellikteki manzarayı izlerken ve fotoğraflar çekerken kahve ve kekin tadını çıkarabileceğiniz hoş bir açık hava kafesine sahip.
Belfast’ın Titanic Quarter bölgesinde bulunan mükemmel koleksiyona yeni katılan HMS Caroline gemisi, her iki dünya savaşına da katılmış son gemilerden biri.
Kısa süre önce restore edilen gemi, 1914’te hizmete girmiş ve Jutland Savaşı’na katılarak Kuzey Denizi’nde görev yapmış.
2016‘da halka açılan bu yüzen müze ve ziyaretçi merkezini gezerek 1. Dünya Savaşı ve gemi tarihi hakkında çok etkileyici bilgiler öğrenebilirsiniz. Öne çıkan özellikler arasında görsel-işitsel gösterimler, geminin tamamen restore edilmiş bölümlerine turlar ve çocuklara biraz eğlenme şansı veren eğitim olanakları var.
Bir kafe ve hediyelik eşya dükkanına ek olarak, sahilde bir oyun alanı ve piknik alanı da mevcut.
HMS Caroline giriş ücretleri ise şu şekilde:
| Bilet Tipi | İnternet Satışı | Kapıda |
|---|---|---|
| Yetişkinler | £10.75 | 13.25 |
| Çocuklar (5-16) ve Öğrenciler | £4.25 | £5.50 |
| 5 Yaşından Küçük Çocuklar | Ücretsiz | Ücretsiz |
| 65+ Yaş Üstü | £6.50 | £8.25 |
| Aile Biletleri (2 Yetişkin+ 3 Çocuk) (2Ad+3Ch) | £23.00 | £29.00 |
| Mini Aile Biletleri (1 Yetişkin+ 3 Çocuk) | £15.25 | £19.00 |
Belfast Barış Duvarları, Kuzey İrlanda’daki Katolik ve Protestan mahallelerini ayırmak için yapılmış bir dizi duvardan oluşuyor. Belfast, Derry ve Portadown başta olmak üzere değişik yerlerde bulunuyorlar.
Barış resimlerinin ve duvar yazılarının amacı Katolikler (çoğu İrlandalılarla özdeşleşen ve milliyetçi) ile Protestanlar (çoğu İngilizlerle özdeşleşen sendikacılar) arasındaki şiddet olaylarını en aza indirmekti.
Belfast Barış Duvarları, birkaç yüz metre ile üç mil arasında değişen uzunluktadırlar. Demir, tuğla ve / veya çelikten yapılmışlardır ve en fazla 8 metre yüksekliğindedirler. Bazı duvarlarda gündüz saatlerinde geçişe izin veren geçitler vardır, ancak gece boyunca kapalı kalırlar.
Belfast Barış Duvarları’nın ilki 1969’da Kuzey İrlanda’daki isyanların patlamasının ardından inşa edildi. Başlangıçta sadece altı ay kalmaları gerekiyordu, ancak daha sonra sayıları arttı ve birkaç yere yayıldı. Son yıllarda, bir şekilde bir turistik cazibe merkezi haline geldiler.
2008 yılında, duvarların kaldırılması olasılığı ortaya çıksa da 2011’de Belfast Belediye Meclisi duvarların kaldırılmasıyla ilgili bir strateji geliştirmeyi kabul etti.
Ocak 2012’de, İrlanda Uluslararası Fonu, yerel toplulukları barış duvarlarını yıkmak için çalışmaya başlamalarına destek olmak amacıyla bir Barış Duvarları fonlama programı başlattı.
Mayıs 2013’te, Kuzey İrlanda İcra Kurulu, 2023 yılına kadar tüm barış yollarının karşılıklı onay ile kaldırılmasını taahhüt etti.
Belfast’ın bölünmüş bir şehir olduğu gerçeğinden kaçamazsınız. Şehrin en sadık bir şekilde korunan kısımları boyunca, Katolik ve Protestan bölgelerini, siyasi duvar resimleriyle bölen barış duvarları ve güvenlik kapıları var. Avrupa’da başka hiçbir yerde böyle bir duruma rastlayamazsınız.
Sanat eserlerinin arka planını görmek ve duymak için bir otobüse veya yürüyüş turuna çıkmak mutlak bir zorunluluk.
The Europa Oteli dört yıldızlı bir otel ve Great Victoria Caddesi’nde bulunuyor.
Başkanlara, başbakanlara ve ünlülere ev sahipliği yapan oteli ünlü yapan geçirdiği 28 bomba saldırısı ile “Avrupa’nın en fazla bombalanan oteli” ve “dünyanın en fazla bombalanan oteli” olarak bilinmesi.
Tabii artık endişelenmeniz yersiz. Zira Belfast artık oldukça huzurlu bir şehir. Oteli ziyaret etmek hiç şüphesiz Belfast’ta yapılabilecek en eşsiz deneyimlerden biri.
St George Pazarı, Belfast’ın en eski cazibe merkezlerinden biri. 1890 ve 1896 yılları arasında inşa edilmiş ve İngiltere ve İrlanda’daki en iyi pazarlardan biri.
Taze, yerel üretimi ve harika atmosferi için çok sayıda yerel ve ulusal unvan ve ödül için seçilen pazar her Cuma günü Çeşitlilik Pazarı, Cumartesi günleri Şehir Pazarı ve El Sanatları Pazarına ve Pazar günleri de semt pazarına ev sahipliği yapan bir yer. Ayrıca yıl boyunca çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
NABMA Great British Market Awards tarafından İngiltere’nin En İyi Büyük Kapalı Çarşı 2019 seçildi.
Belfast’ın etrafındaki dağların zirvesine çıkıp tüm Belfast ve ötesine bakmak inanılmaz bir deneyim.
Dağlar, kentin siluetinin zeminini oluşturan Belfast tepelerinin kalbinde yer alıyor. Zengin, çeşitli arkeolojik manzaralara ve yaban hayatına da ev sahipliği yapıyor.
Çeşitli yerlerinde yürüyüş parkurları da bulunan bölgede Belfast manzarasının yanı sıra doğanın zevkini de çıkarabilirsiniz.
Büyük Balık (The Big Fish), 1999 yılında John Kindness tarafından, Belfast’taki Donegall Quay‘de Lagan Lookout ve Custom House yakınında inşa edilen 10 metre uzunluğunda bir seramik mozaik heykel.
Balığın dış derisi, Belfast’ın tarihi ile ilgili metinler ve resimlerle süslenmiş seramik karolarla kaplanarak oluşturulmuş. Tudor zamanlarından günümüze gazete manşetlerini görebilirsiniz.
Titanic Quarter’a birkaç kilometre uzaklıkta bulunan ve Belfast’ın merkezinden geçen Lagan Nehri‘ne bakan Waterfront Salonu, şehrin yeni yüzünü yansıtan birinci sınıf bir eğlence ve konferans mekânı.
1997 yılında açıldığından bu yana, merkez beş milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlamış ve şimdi dünyanın dört bir yanından en iyi müzisyen ve sanatçıların yanı sıra bir dizi sergiye de ev sahipliği yapıyor.
Geceleri aydınlandığında bina daha da etkileyici görünüyor.
Burada verilen poptan senfoniye kadar sadece birinci sınıf konserleri izlemenizin yanı sıra yemek yerken panoramik manzarayı seyredebileceğiniz Arc Brasserie restoranında yemek yemenizi tavsiye ederiz.
Belfast gezinizde yorulduğunuzda birkaç saat dinlenmenin keyifli bir yolu olan Botanik Bahçeleri, 1828’de kurulmuş. 1895’te 28 dönümlük bir park haline getirilmiş.
Zarif Palmiye Evi (Sir Charles Lanyon tarafından tasarlanmış) içinde çok çeşitli tropik bitkiler bulunuyor.
Kavis verilmiş demir ve camdan oluşan yapı, bu şekilde yapılan camekanların en eski örneklerinden biri ve o dönemde teknolojide ortaya çıkan ilerlemelerin bahçıvanların egzotik bitkiler yetiştirmesine nasıl izin verdiğini gösteriyor.
Bahçeler ayrıca konserler ve festivaller için popüler bir mekân ve bir zamanlar ünlü İrlandalı grup U2 tarafından bir konsere ev sahipliği de yapmış. Bahçelerin hemen kuzeyinde, kaliteli Tudor tarzı binaları bulunan Queen’s Üniversitesi yer alıyor.