Bodrum’da Denize Girilecek Yerler: Bodrum Plajları ve Koyları

0
19711

Bodrum Yarımadası o kadar güzel ki her yanı cennetten ayrı bir köşe gibi. Ege Bölgesi’ndeki dağların yapısı nedeniyle Bodrum Yarımadası’nda çok sayıda koy bulunuyor. Bunların bazılarına ise “yalı” deniyor, örneğin “Bitez yalısı” türküsü sayesinde bunlar arasında en ünlü olanı.

Yalı sözcüğü eskiden sahil anlamında kullanılırmış. Sahildeki eve “yalı evi”, İstanbul Boğazı kenarındaki evlere ise “Boğaz yalısı evi” denirmiş. Sonradan ev kısmı unutulup evin kendisine yalı demeye başlamışız.

Bodrum hakkında merak ettiklerinizi ve görülecek yerleri blogumuzda yer alan Bodrum Gezi Rehberi adlı yazıda okuyabilirsiniz.

Bodrum plajları ve eşşiz koyları ile tam bir deniz tatili destinasyonu.

Ben bu yazımda Bodrum yarımadasındaki diğer kumsalları anlatacağım: Turgutreis, Kadıkalesi, Gümüşlük, Akyarlar, Karaincir, Aspat, Bağla, Kargı Koyu (Camel Beach), Gümbet, Bitez, Göltürkbükü, Cennet Koyu, Yalıkavak, Gündoğan, Güvercinlik, Güllük.

Bodrum Halk Plajları ve Bodrum Sahilleri

Turgutreis

turgutreis deniz

Bodrum Yarımadası’nın en batı ucunda yer alan Turgutreis, yıldan yıla artan turist akınıyla birlikte hızla büyüyen ve bu gidişle Bodrum’dan ayrı olarak başlı başına bir tatil beldesi haline gelecek bir yer.

Adını Osmanlı İmparatorluğu’na büyük hizmetlerde bulunmuş amiral ve beylerbeyi Turgut Reis’ten alıyor. Bu civarda yer alan Karatoprak Köyü’nde (ne hüzünlü köy ismi!) doğan Turgut, yöre halkının büyük kısmı gibi gemici olmuş ve adım adım yükselerek kaptanlığa ulaşmış, yani Reis olmuş.

Ardından Trablusgarp’ı Osmanlı adına fethedince buranın beyliğine getirilmiş.

Malta Kuşatması sırasında, askerler arasında dolaşıp bir yandan moral vermeye bir yandan da topçulara nişan alacak hedef göstermeye uğraşırken kalenin surlarından atılan bir top güllesinin isabet etmesiyle şehit düşmüş.

Hakkında daha fazla bilgi almak için Halikarnas Balıkçısı, yani Cevat Şakir Kabaağaçlı tarafından yazılmış ‘Turgut Reis’ romanını okuyabilirsiniz.

Osman Necmi Gürmen’in Mühtedi adlı romanı da bu yiğit denizciye bir karakter olarak önemli yer veriyor. Belde geniş bir yat limanına sahip ve burada Turgut Reis’in bir de heykeli yer alıyor.

Beldenin meydanı ise deniz kenarında.

Burada tur tekneleri sürekli olarak gelen geçeni ikna etmeye uğraşıyor ama ben binmenizi kesinlikle tavsiye etmiyorum. Çalışanlar çok acemi, ne yaptıklarını bilmiyorlar. Ben tur sırasında neredeyse iki tekne arasında kalıp ölecektim.

Siz de eğer tekne turuna çıkacaksanız önceden iyice sorup soruşturun, deneyimli bir kaptan ve tayfa eşliğinde denize açılın.

Meydanın yüzünüzü denize dönünce sol tarafta kalan yanında belediyenin işlettiği çay bahçesi bulunuyor. Denize nazır masalarda ister çay, ister Bodrum’a özgü mandalina gazozu içebilirsiniz. Ben ikinci seçeneği bir kez denemenizi tavsiye ederim, ben çok seviyorum. Ayrıca yandaki dükkandan lokma da yanında çok iyi gidiyor!

Meydanın diğer tarafında ise kumsaldaki masalara servis yapan balık restoranları bulunuyor, denizi seyrederek yemeğinizi yiyebilirsiniz; akşamları fasıl da mevcut.

Ayrıca burada Tayland usulü el yapımı dondurma alabileceğiniz mini minnacık bir tezgah da bulunuyor. Salepli süt içine istediğiniz malzemeler eklenerek gözünüzün önünde hazırlanan dondurma, alttan soğutmalı bir sac üzerinde krep gibi yapılıyor. Daha klasik dondurma sevenler ise yat limanına doğru yürüyüp Bodrum’un ünlü mekanı Bitez Dondurmacısı’na gidebilirler. Benim tavsiyem başka yerlerde kolay kolay bulunmayan susam-tahin ve mandalina aromalarını denemeniz.

Turgutreis Halk Plajı ise denize yüzünüzü dönerek meydandan sağa doğru yürüyünce, balık restoranlarını geçtiğinizde karşınıza çıkacak. Bu sahil yolunu yürümeyi sürdürürseniz Kadıkalesi’ne dek gidiyor. Deniz kenarında keyifli bir yol ama epey uzun.

Alışveriş için de Turgutreis’i tercih edebilirsiniz; Bodrum’a göre daha sakin ve daha ucuz oluyor. Meydandayken yüzünüzü denize döndüğünüzde sağ tarafınızda Turgutreis’in çarşısı yer alırken sol tarafınızda ise limana kadar uzanan alan boyunca tezgahlar kuruluyor. Dükkanlarda da, tezgahlarda da ister eşe dosta hediye edebileceğiniz, ister hatıra olarak kendinize saklayabileceğiniz el emeği göz nuru eserler bulabilirsiniz. Kim bilir, eğer yeterince gezerseniz benim imzalı kitaplarıma bile denk gelebilirsiniz!

Turgutreis’e ulaşım oldukça kolay. Şehirlerarası otobüs terminali bulunuyor ve Bodrum’a gelen çoğu otobüs buraya da geliyor. Onun dışında Bodrum merkezden kalkan dolmuşlar da var.

Turgutreis’in hemen karşısında ise Yunanistan’a bağlı Kos (İstanköy) Adası bulunuyor. Çıplak gözle adayı gece gündüz rahatça görebiliyorsunuz. Kos Adası’nı ziyaret etmek isteyenler için hem Bodrum merkezden hem de Turgutreis’ten kalkan feribotlar sefer yapıyor. Yeşil pasaportu olanların adaya rahatça girebiliyor, fakat yeşil pasaportu olmayanların adaya girmek için kapı vizesi alması gerekiyor.

Kadıkalesi

kadıkalesi

Gümüşlük ile Turgutreis arasında kalan Kadıkalesi, Bodrum Masalı adlı dizinin burada çekilmesinin ardından daha fazla dikkat çekmeye başladı. Oldukça küçük bir yer ama denizi epey güzel.

Dizinin çekildiği Yıldız Motel de hemen halk plajının karşısında yer alıyor. Yalnız dizideki haline göre oldukça harap durumda, şaşırmayın. Ayrıca motel beklediğimden daha ufak göründü gözüme, kamera tekniği dedikleri bu olsa gerek.

Halk plajında şemsiye ve şezlongun yanı sıra denize balıklama atlamayı sevenler için bir de iskele bulunuyor. Motelin arkasında ufak bir çarşı da var.

Kadıkalesi’ne Turgutreis’ten güzel bir yürüyüş yoluyla ulaşabilirsiniz, Gümüşlük’e ise sahilden yürünmüyor ne yazık ki, arada bir otel, bir site ve bir de tepe var! Dolmuşla gidip gelebilirsiniz.

Gümüşlük

Gümüşlük, Bodrum

Bodrum Yarımadası’ndaki en güzel yer olma yarışmasında başı çekebilecek Gümüşlük, her sene gittiğimde biraz daha kalabalıklaşmış oluyor.

Özellikle bu yaz limandaki balık restoranlarının sayısı o kadar artmıştı ki denizi görmek imkansız hale gelmişti diyebilirim. Oysaki ben yaklaşık on sene evvel gittiğimde sadece belediye çay bahçesi ile onun az ilerisindeki tek balık restoranı vardı ve oldukça sakin, sade, koşturmaca olmayan bir yerdi.

Belediye Çay Bahçesini geçerseniz ulaşacağınız sahil şeridi hala bu dinginliği koruyor. Belediye Çay Bahçesi hala kahvaltı için en sık tercih edilen adreslerden biri. Serpme kahvaltı sunuyorlar, ayrıca sigara böreği ve sosis kızartma gibi seçenekler de var.

Hemen yanında ise Gümüşlük’ün ünlü köfte ekmekçisi bulunuyor.

Çay Bahçesine giden daracık ve kısacık sokaktaki pastanenin tatlıları ise leziz.

Sahil şeridi boyunca çok sayıda ufacık pansiyon bulunuyor, bazılarında sadece iki oda var. Bu pansiyonların güzel yanı tam anlamıyla “denize sıfır” olmaları, dalgalar ile pansiyonun kapısı arasında sadece iki kişinin yan yana yürümekte zorlandığı genişlikte bir kaldırım bulunuyor. Zaten kış aylarında genellikle burası da su altında kalıyormuş. Bu pansiyonlarda kalırsanız gece dalgaların sesini dinleyerek uykuya dalabilirsiniz.

Ayrıca sahil boyunca çok sayıda kaliteli ve nezih bar da yer alıyor.

Kafe ve restoranlar ise alışveriş yapmanız karşılığında şezlonglarından yararlanmanıza izin veriyorlar. Özellikle denizin ortasında bulunan salıncak epey ilgi çekici.

Halk plajı da tam olarak bu sahil yolunun ortasında yer alıyor. Belediyenin sağladığı şezlong ve şemsiyeleri ücretsiz olarak kullanabiliyorsunuz ama sabah erken gitmeniz lazım, hemen doluyorlar.

Sahil yolunun en son kısmına iki otel de açıldı ama neyse ki çevreye saygılı işletmeler ve ortamı hiç bozmuyorlar.

Gümüşlük hakkında söyleyebileceğim tek kötü şey, denizinin biraz yosunlu olması. Dibi kum ve çok berrak değil. Bana Marmaris merkezdeki denizi hatırlattı biraz.

Ben gündüz vakti Karaincir gibi şahane koylara gidip yüzmenizi, gece olduğunda Gümüşlük’e gelmenizi öneririm. Bodrum merkezdeki keşmekeş yerine tercih edilebilecek kalburüstü bir ortam var.

Tabii Gümüşlük’e gelen herkes için olmazsa olmaz bir şey de Tavşan Adası’na yürümek. Gümüşlük Koyu’nun ortasında yer alan bu adanın bir kısmı, arkeolojik kazı nedeniyle koruma altında ama Sahilden adaya kadar yürüyüp dönmek artık buranın geleneği haline gelmiş durumda. Su bir iki yerde dalgaların da etkisiyle belinize kadar sıçrayabiliyor, o yüzden ben mayo giyiyor olmanızı öneririm yoksa giysileriniz mahvolabilir.

Gümüşlük ayrıca alışveriş yapabileceğiniz çok sayıda tezgaha da ev sahipliği yapıyor. Bu tezgahlar tam da Gümüşlük’ün girişi boyunca iki yanda uzanıyor, hatta sağ tarafın arkasında bir o kadar daha var. El emeğiyle yapılmış kaliteli hatıra ve hediyelik eşya satılıyor. Bir göz atmadan geçmeyin.

Bodrum merkezden Gümüşlük’e dolmuş ile gelebilirsiniz.

Antik Myndos Kenti de burada yer alıyor.

Akyarlar

akyarlar

Bodrum Yarımadası’nın en güney ucunda yer alıyor.

Turgutreis’e ulaştığınızda önce meydanı, sonra limanı geçip yola devam ederek ulaşabilirsiniz, bir diğer deyişle Turgutreis’in kuzey tarafı Kadıkalesi ve Gümüşlük, güney tarafı ise Akyarlar, Karaincir ve Bağla.

Akyarlar eskiden bir balıkçı köyüymüş, ayrıca süngercilik yaparak geçimlerini sağlarlarmış. Eski şartlarda denize ekipman olmadan dalıp sünger çıkarmak ise cesaret ve beceri gerektiren bir işmiş, elim kazalar ne yazık ki sık sık yaşanırmış.

Günümüzde ise burası da Bodrum turizminden faydalanıyor ve neredeyse herkes geçimini bu sayede kazanıyor.

Halk plajı mevcut, sahil kumluk ama kaya olan kısımlar da var, denizin içindeyken de dikkat etmenizi öneririm. Açık denize baktığından diğer koylara kıyasla daha dalgalı oluyor. Bu nedenle sörf yapanların uğrak noktası.

Karaincir

karaincir

Bodrum Yarımadası’ndaki her koyun denizi güzel ama burası genelde en fazla beğenilen yer. Berrak ve dalgasız bir denizi var, üstelik dibi kum. Sığ bir deniz olduğundan ayaklarınızın deniz tabanında kaldırdığı kumları seyrede seyrede yürüyebiliyorsunuz. Yalnız deniz diğer koylara göre azıcık daha soğuk ama ferahlatması sıcak günlerde insanın hoşuna da gidebiliyor.

Sahilde yan yana çok sayıda kafe var ve burada bir şey yiyip içerseniz şezlong ve şemsiyelerini ücretsiz kullanabiliyorsunuz. Deniz de insanı acıktırdığı için atıştırmak iyi oluyor. Bunu istemeyenler için yan tarafta halk plajı da mevcut.

Ayrıca hemen iç kısımda birçok pansiyon ve apart otel yer alıyor, kalmak için tercih edebilirsiniz.

Karaincir, Akyarlar ile Bağla arasında kalıyor.

Aspat

Aspat, Bodrum

Bazı acemi şarkıcılar ısrarla “asfalt” dese de Çökertme türküsünde “Burası da Aspat değil Halilim, aman Bitez yalısı” denir, çünkü tütün kaçakçısı olan Halil ve arkadaşları gece karanlığında yollarını karıştırırlar ve normalde kullandıkları ıssız bir sahil olan Aspat yerine Bitez’de kıyıya çıkınca kaymakam ve adamlarına yakalanırlar. İşte o Aspat burası.

Hemen Karaincir’in karşısında yer alıyor, denizi Karaincir gibi oldukça güzel. Yalnız kıyının büyük kısmını Aspat Beach adındaki işletme kapatmış durumda, bu koyu tercih edecekseniz orayı kullanabilirsiniz.

Bağla

bağla plajı

Karaincir ile Kargı Koyu arasında yer alıyor. Tur teknelerinin sık sık uğradığı bir koy. Suyu hem berrak hem de diğer koylara göre nispeten daha sıcak.

Özellikle kampçılar tarafından yoğunlukla tercih ediliyor. Siz de çadır tatilini seviyorsanız buraya gelebilirsiniz.

Eskiden beri mandalina bahçeleriyle ünlü bir bölge ama ne yazık ki sonradan otel ve sitelerin gelişiyle turizmin yıkıcı yönünden nasibini biraz almış.

Halk plajı var; plajdan denize girebiliyorsunuz ama şezlong ve şemsiyeler otele ait olduğundan kullanılamıyor.

Bodrum merkezden dolmuşla gelebilirsiniz.

Kargı Koyu (Camel Beach)

deve plajı

Yabancı turistlerin yoğunlukta olduğu bu koya neredeyse her tekne turu uğruyor. İngilizce ismini de turistlerin binip birkaç adım dolaştırıldığı develerden alıyor.

Şahsen benim Bodrum koyları arasında en az sevdiğim yer oldu. Denizi sığ, dibi kum ama yosunlu. Gümüşlük’ün denizine benziyor.

Sahil boyunca birkaç kafe var ama fiyatlar yabancı turistlere göre. Bir şey yiyip içerseniz şezlong ve şemsiyelerini kullanabiliyorsunuz.

Akyarlar ile Bitez arasında kalıyor.

Bodrum’dan Bitez’e giderken durmayıp aynı yolda devam ederek de ulaşabilirsiniz.

Gümbet

gümbet sahil

Bodrum’un hemen yanında yer alan Gümbet Koyu artık neredeyse Bodrum ile birleşmiş durumda.

Kendine güvenenlerin Bodrum ile ulaşımı yürüyerek sağlaması bile mümkün ama özellikle sıcak havalarda kendinizi yormayın, güneş çarpması tehlikesini aklınızdan çıkarmayın. Dolmuş ile ulaşım ise çok kolay. Bu ulaşım rahatlığı nedeniyle Bodrum merkezdeki gece hayatından kopamayanlar da Gümbet’teki çok sayıda otelde konaklayabilirler. Ben daha ufacık bir çocukken burada yer alan Club Isis Hotel’de kalmıştım mesela, o zaman için çok iyi bir oteldi ama son halini bilmiyorum.

Taşlık bir plajı var, deniz sığ. Halk plajı geniş ve şemsiye ile şezlongları ücretsiz kullanabiliyorsunuz. Su sporları için de popüler adreslerden biri.

Gümbet uzaktan da Bodrum ile özdeşleşmiş olan beyaz badanalı evler ise tepeleri kaplıyor ve denizle birlikte hoş bir manzara sunuyor.

Bitez

bitez sahil

Bodrum’un muhtemelen en ünlü koyu burası, sebebi de elbette Çökertme türküsü. Ünlü Bitez yalısı, yani sahili, artık tütün kaçakçılarının değil yerli ve yabancı turistlerin çıkartma yaptığı bir nokta.

Uzun bir kumsalı var ve otellerin ele geçirdiği yerler dışında halk plajında şezlong ve şemsiyeyi üzretsiz kullanabiliyorsunuz.

Koyun Bodrum’a yakın olan kısmında deniz daha güzel, diğer tarafta sahil toprak ve su bulanık olduğundan denizden çok hoşlanmadım.

Tabii Bitez’de çok sayıda otel var ve burada konaklayanlar illa ki zamanlarının bir kısmını burada geçirecektir ama ben diğer koyları da keşfe çıkmanızı öneririm.

Ayrıca Bitez’in iç kısımlarında Bodrum’un ünlü mandalina bahçelerini de görebilirsiniz.

Özellikle İngiliz turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Bitez’de yine İngilizler tarafından açılmış bir sörf okulu da bulunuyor.

Bitez’in popülaritesindeki bir diğer etken ise Bodrum’a çok yakın olması. Dolmuşla kolayca ulaşım sağlanıyor, Bodrum’dan yola çıkınca Gümbet’in hemen ardından geliyor.

Göltürkbükü

Bodrum’a girmeden önce tabelasını göreceksiniz, Torba Koyu’nu geçince karşınıza çıkacak. İlginç ve uzun olan isminin nedeni Gölköy ve Türkbükü beldelerinin birleşmesinden oluşması. O yüzden hala sadece Türkbükü şeklinde anıldığı da oluyor.

Bir yanı çam ormanı, bir yanı Bodrum’un mavi denizi. Buradaki deniz de Karaincir gibi biraz soğuk, ilk girdiğinizde teninizi ısırabiliyor.

Antik Karyanda kentinin kalıntıları üzerine kurulmuş.

Hem halk plajı hem de özel “beach” tesisleri mevcut.

Gece hayatının canlı olduğu koylardan biri, ünlüler de ara sıra ziyaret ediyor.

Yörenin dil balığı meşhur.

Cennet Koyu

cennet koyu

“Paradise Beach” şeklinde tabelaları da bulunan bu koy, ünlülerin ve yabancı turistlerin Bodrum’da en sevdiği yer. Tabii ünlüler ya çok pahalı butik otellerde kalıyorlar ya da en güzelini yapıp tekneleriyle geziyorlar.

Cennet Koyu’na ulaşım biraz zor ve pek tesis yok, kalabalık olmamasını da buna borçlu. Doğası çok iyi korunmuş ve ismini sonuna dek hak ediyor.

Göltürkbükü ile Torba Koyu arasında yer alıyor.

Yalıkavak

yalıkavak

Gümüşlük’ün kuzeyinde yer alıyor. Adını illa ki duymuşsunuzdur, Bodrum’un kendisi kadar ünlü neredeyse.

Eskiden önemli bir geçim kaynağı olan yel değirmenleri de, süngercilik de halen sürdürülüyor ama artık daha çok turistlere odaklanmış durumda.

Sadece denize girmekle kalmayıp sahildeki yüz elli yıllık yel değirmeninin önünde fotoğraf çektirmek de mümkün. Haziran ayında Yel Değirmeni Kültür ve Sanat Festivali yapılıyor, tatilinize denk gelirse beldeye daha da canlılık katıyor.

Ayrıca Panormus Kaya Mezarları da deniz tatili sırasında ufak bir kültür molası vermek isteyenleri bekliyor.

Hatıra eşyası olarak satılan ufak biblolar ve magnetlerde yel değirmeni motifi de bolca kullanılmış. Bunun için özellikle Sanatçılar Sokağı’na gitmenizi öneririm.

Rüzgar çok olduğundan rüzgar sörfü yapanlar da Bodrum’da özellikle burayı tercih ediyor. Çok sayıda girişi paralı ve pahalı özel “beach” bulunsa da halk plajı da yer alıyor, artık hangisini tercih ederseniz. Bu özel beachlerden gün boyu yüksek sesli disko müziği yayıldığını da üzülerek not düşeyim.

Yatların illa ki uğradığı Yalıkavak’ta marina da bulunuyor, isterseniz buradaki lüks restoranlara gelebilirsiniz.

Tabii biz yat sahibi olmayanlar buraya denizden değil de Bodrum’dan minibüs ile geliyor.

Gündoğan

gündoğan bodrum

Yalıkavak ile Göltürkbükü arasında kalıyor.

Eski adı olan Farilya, Rumca’da “Güneşin Doğuşu” demek olduğundan Türkçeye de oldukça yakın biçimde aktarılmış.

Daha hareketli olan Yalıkavak ve Göltürkbükü’ne kıyasla sakin, şirin, kafa dinlemeye uygun bir koy.

Halk plajında şezlong ve şemsiye ücretsiz olduğundan rahatça denize girilebiliyor. Berrak, hoş bir denizi var.

Güvercinlik

bodrum güvercinlik

Tam olarak Bodrum Yarımadası’nın girişinde bulunuyor, zaten Bodrum’a giderken her türlü içinden geçeceksiniz (başka yol yok!).

Körfezin en iç noktası olduğundan sakin bir denizi var.

Halk plajı beldenin ufacık meydanında, balıkçı kayıklarının bağlandığı limanın yanında bulunuyor. Az sayıda şezlong ve şemsiye mevcut.

Yine bu meydanda kahvaltı edebileceğiniz, gözleme yiyebileceğiniz bir kafe de yer alıyor.

Güllük

bodrum güllük

Bodrum Yarımadası’na girmeden hemen önce yolun sağ tarafında bulunuyor, havalimanına oldukça yakın.

Bodrum merkezdeki keşmekeşten ve kalabalıktan uzak sakin bir yer. Daha çok yazlık siteler bulunuyor.

Gördüğünüz üzere Bodrum’da koy çok ve her biri de birbirinden güzel.

Bodrum’da görülecek diğer yerler için Bodrum Gezi Rehberi’ni de incelemenizi mutlaka öneririm.

Geriye tek bir soru kalıyor, o da tüm bunlara zamanınız nasıl yeteceği! Artık orası da size kalmış, iyi tatiller.

Yaz tatilinizde size yol arkadaşı olması amacıyla en güzel yaz şarkılarını bir araya getirdik:

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız