Ana işlevleri yansıttıkları ışık ile denizcileri tehlikeli alanlara karşı uyararak seyir güvenliğini sağlamak olan deniz fenerleri, dünyanın pek çok yerinde farklı mimari tarzlarda inşa edilmiş. Navigasyon ve gps gibi teknolojilerin gelişmesi ile geçmişteki kadar aktif olarak kullanılmayan deniz fenerlerinin pek çoğu restore edildikten sonra turistlerin ziyaretine açılmış.
Hadi gelin bir zamanlar denizcilerin yol göstericisi olan, farklı mimari tarzlarda inşa edilen dünyanın en meşhur deniz fenerlerine bir göz atalım.
İçindekiler
Hanya Deniz Feneri adından da tahmin edebileceğiniz üzere Yunanistan’ın Girit Adası’nın Hanya limanında bulunuyor. Dünyanın en eski deniz fenerlerinden biri olan Hanya Deniz Feneri 16. Yüzyılda Venedikliler tarafından yaptırılmış. Yıllar içinde hasar gören fener, Mısırlılar, Osmanlılar ve Yunanlar tarafından onarılmış. Cami mimarisini andıran tasarımı ile dikkat çeken Hanya Deniz Feneri, özellikle gökyüzünün pembe olduğu gün batımı saatlerinde muhteşem görünüyor. Hanya’ya giderseniz bir gün batımında feneri uzaktan seyredip dilek dileyin derim.
Portekiz’in batı kıyısında yer alan Setubal Yarımadası’nda bulunan Espichel Burnu Deniz Feneri denizciler için ürkütücü sayılabilecek dalgalı sularda yer alıyor. Kıyıya hâkim bir konumda bulunan Espichel Burnu Deniz Feneri, ziyaretçilerine muhteşem bir Atlantik Okyanusu manzarası sunuyor.
Portland Deniz Feneri, dalgası ve fırtınası bol Atlantik’te, Portland Limanı’nın güneyinde yer alıyor. Kayalığı bol, nispeten ıssız diyebileceğimiz bir noktada yer alan Portland Deniz Feneri, 1791 yılında inşa edilmiş. Konik bir kuleye sahip olan fenerin yüksekliği ise yirmi beş metre. Yüzyıllardır denizcilere ışık olan fener Portland’ın da en ironik yapılarından biri.
İspanya’nın meşhur Mallorca Adaları’na ait kartpostallarda en sık karşımıza çıkan karelerden biri Formentor Deniz Feneri. Denizden yaklaşık 210 metre yükseklikte olan fenerin sonsuzluğa uzanan büyüleyici bir manzarası var. İspanyolların Far Formentor dedikleri fener 1863 yılından beri girintisi bol Mallorca şeridinde denizcileri uyarmak için parlıyor.
Mulafossur Feneri için sonsuzluğun ortasında desek yeridir. Mulafossur Feneri bir Kuzey Avrupa ülkesi olan, Norveç ile İzlanda arasında kalan ve en yakın karanın üç yüz kilometre uzakta olduğu Faroe Adaları’nın sınırlarında yer alıyor. Yemyeşil bir doğanın ortasında insanda sonsuz bir boşluktaymış hissi uyandıran Kuzey Denizi’nde yer alan Mulafossur Feneri, bakir doğanın ortasında bir sanat eseri gibi yükseliyor.
Bir kum denizinin ortasında tüm ihtişamı ile yükseliyor Rubjerg Deniz Feneri. Kumların ortasında dedim ama Rubjerg Deniz Feneri 1900’lü yıllarda ilk inşa edildiğinde etrafında kum tepeleri yokmuş. Denizden altmış metre yükseklikte bulunan Rubjerg Deniz Feneri zamanla kıyıdan kayan kumlarla çevrelenmiş ve denizden de görülmemeye başlamış. Bu sebeple 1968 yılında hizmet dışı kalmış. Ancak sonrasında 1980’li yıllardan itibaren müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.
İsmini İspanyol Kâşif Bruno de Heceta’dan alan deniz feneri Pasifik Okyanusu’nun Oregon kıyılarında yer alıyor. Sırtını yemyeşil ormanlara, yüzünü sarp kayalıklara yaslayan Heceta Head Deniz Feneri ilk ışığını 1894 yılında yakmış.
Dünyanın hala kullanılmakta olan en eski deniz feneri olarak bilinen Torre de Hercules yani Herkül Kulesi ilk Romalılar tarafından inşa edilmiş. Elli yedi metre yüksekliğindeki deniz fenerinin sağlam kulesi en son 1791 yılında onarılmış. Rivayete göre yüzyıllardır sapasağlam bir şekilde ayakta olan Herkül Kulesi’nin İskenderiye Feneri’nden sonra tasarlanmış.
Denizlerin Versay Sarayı da denilen Phare de Cordouan deniz fenerlerinin kralı olarak biliniyor. Altmış yedi buçuk metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek on deniz fenerinden biri olma ünvanına sahip Phare de Corduan, Gironde Haliç’inde yer alıyor. Son bir bilgi daha verecek olursam Phare de Cordouan Paris’in en meşhur mimarlarından biri Lois de Foix tarafından tasarlanmış ve Rönesans Dönemi’nin en meşhur eserlerinden biri olarak görülüyor.
Bol girintili çıkıntılı fiyort kıyıları ile meşhur Norveç’te bulunan Lindesnes Feneri’nin geçmişi 1656’lı yıllara kadar uzanıyor. Ancak günümüzdeki hali 1915 yılında inşa edilmiş. II. Dünya Savaşı yıllarında Almanlar tarafından komuta edilen fenerin yanında tarihi siperler, tüneller ve minik de bir kale var.
Makapuu Deniz Feneri, Hawaii’nin en büyük adası olan O’hau’da yer alıyor. Honolulu’nun yaklaşık on dokuz kilometre uzağında yer alan Makapuu Deniz Feneri Pasifik kıyılarında seyreden denizcilere yol gösteriyor. Oldukça yüksek bir kayalıkta yer alan, on dört metre yüksekliğindeki Makapuu Deniz Feneri 1909 yılında inşa edilmiş. Kısa bir yürüyüşün ardından kolaylıkla ulaşabileceğiniz Makapuu Deniz Feneri ziyaretçilerine panaromik bir deniz manzarası sunuyor. Söylemeden de geçmek olmaz. Seyahatiniz balinaların göç zamanına denk gelirse Makapuu Deniz Feneri’nin tepesinde muhteşem manzaralara tanıklık edebilir, harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Benden söylemesi.
Hırvatistan, en çok deniz fenerine sahip ülke olsa gerek. Minicik bir ada olan Porer üzerine inşa edilen deniz fenerinin kulesi otuz beş metre yüksekliğinde. Hırvatistan’ın en çarpıcı manzaralarından birini sunan Porer Deniz Feneri’nin içinde iki stüdyo daire olduğunu ve geceyi böylesi muhteşem bir manzaraya karşı geçirebileceğinizi söylesem ne düşünürsünüz? Açık denizin sonsuzluğunda huzur bulmak ve hayallere dalmak isterseniz Porer Deniz Feneri’ni görülecek yerler listenize mutlaka alın derim.
1848 yılında inşa edilen Galle Fort Deniz Feneri, bir zamanlar Sri Lanka’nın en eski deniz feneriymiş. Ancak 1939 yılında çıkan yangından sonra hasar görmüş ve yeniden yapılmış. Ülkenin güney kıyısında yer alan Galle Deniz Feneri, tüm ihtişamı ile palmiye ağaçları arasından yükseliyor.
Arjantin’in en güney ucunda Tierra del Fuego’da yer alan Les Eclaireurs Deniz Feneri dünyanın sonundaki deniz feneri olarak da anılıyor. Beagle Kanalı’nın ortasındaki minik kayalıkta bulunan Les Eclaireurs deniz feneri kırmızı beyaz kulesi ile nostaljik bir hava yaratıyor.