Abhaz, Çerkes ve Gürcü mutfaklarından izler taşıyan Düzce’nin muhteşem bir mutfağı var. Bu kültürel çeşitlilik Düzce’nin bulunduğu coğrafya ve iklim koşulları ile birleşince orayaya karşı konulmaz lezzetler çıkıyor.
Geniş bir yemek yelpazesine sahip olan Düzce mutfağında keşfedilmeyi bekleyen pek çok lezzet var. Çerkes tavuğu, mamursa, Boşnak böreği gibi Düzce mutfağı ile özdeşleşen göçmen lezzetlerinin yanı sıra kaygana, pide karalahana gibi Karadeniz lezzetleri de Düzce’de sizi bekliyor.
İsterseniz gelin yöresel Düzce Mutfağı’nın en meşhur lezzetlerine bir göz atalım. Bakarsınız kendinize önce bir tadılacaklar listesi çıkarır, sonra da Düzce’ye mini bir seyahat planlarsınız belli mi olur?
İçindekiler
Balığın her halini severek yiyenlerdenseniz Düzce’nin kırlangıç balığı ile yapılan çorbası tam size göre.
Özellikle yanında mısır ekmeği ile efsane oluyor benden söylemesi.
Göçmenlerin Düzce mutfağına kazandırdığı bu nefis böreğin şanı tüm ülkeye yayılmış desem abartmış olmam.
Ispanaklısı ve patateslisi favorim. Hele bir de üzerine biraz da yoğurt gezdirdiniz mi tadına doyum olmuyor.
Düzce’de kurulan balık sofralarının en sevilen lezzetlerinden biri olan isli balık, tütsülenmiş aroması ile damaklarda oldukça hoş bir tat bırakıyor.
Siz de isli lezzetleri seviyorsanız Düzce usulü isli balığa mutlaka bir şans vermelisiniz.
Tazecik açılan hamur ile yapılan hamsili börek Düzce mutfağının en sevilen lezzetlerinden biri.
Hamsinin her hali güzel diyenlerdenseniz hamsili böreği de çok seveceksiniz, demedi demeyin.
Halk arasında ‘kapşiya çgidi’ olarak da bilinen hamsili ekmek için bir nevi tuzlu kek diyebilirim.
En pofidiğinden kocaman bir dilim mısır unlu hamsili ekmek bence akşam üzeri çay saatlerinin en karşı konulmaz lezzeti.
Güne lezzetli bir mola vermek isterseniz tercihinizi hamsili ekmekten yana kullanın derim.
Tatar mutfağından Düzce mutfağına miras kalan en sevilen mezelerden biri mamalika.
Sıcak bir meze olan mamalika mısır unu ve kaşar peyniri ile yapılıyor.
Kuymak gibi uzayıp giden mamalika yanında kızarmış ekmekle efsane oluyor.
Çerkezlerin Düzce mutfağına kazandırdığı en muhteşem lezzetlerden biri de mamursa.
Ana malzemeleri mısır unu, su ve yumurta olan mamursayı damak zevkinize göre kıyma ya da peynir ile de tatlandırabilirsiniz.
Sağlam bir kahvaltı ile güne başlamak isterseniz sofranızda mamursaya mutlaka yer verin derim.
Gürcülerin Düzce mutfağına kazandırdığı cevizli patlıcan ya da nam-ı diğer kakliyani, Düzce mutfağının en sevilen lezzetlerinden biri.
İçinde kişnişten zerdeçala, reyhandan yöresel foy otuna pek çok baharat bulunan cevizli patlıcanı yöresel yemek yapan pek çok restoranda bulabilirsiniz. Denk gelirseniz mutlaka tadın derim.
Karadeniz mutfağının olmazsa olmazlarından biri de pek çok farklı sebze ve yeşillik ile yapılan kaygana olsa gerek.
Düzce usulü kaygana da bol dereotu, maydonoz ve taze soğan ile hazırlanıyor.
İster akşam yemeğinde ister sabah kahvaltısında… Düzce’nin sebzeli kayganası bence günün her saatine yakışan bir lezzet.
Karadeniz mutfaklarının olmazsa olmazlarından biri karalahana. Karalahana ile sarmadan çorbaya alışık olduğumuz pek çok farklı yemek yapılıyor.
Ancak Düzce’nin öyle bir cevizli karalahanası var ki tadı tam anlatılmaz yaşanır türden.
Üzeri ince doğranmış taze soğanlı, kişnişli ve cevizli karalahana sebzesiz yapamayanların favorisi.
Düzce mutfaklarında en sık pişirilen hamur işlerinden biri de Akçakoca ilçesinin meşhur mancarlı pidesi.
Doğada kendiliğinden yetişen ve oldukça lezzetli bir ot olan mancar ile yapılan incecik hamurlu bu pideyi yemelere doyamayabilirsiniz.
Biraz argo olacak ama Düzceliler arasında ‘tembel karı makarnası’ olarak da bilinen kaşık makarnası aslında bir nevi taze makarna.
Hazırlanan makarna hamurundan bir kaşık yardımıyla parçalar koparılıp kaynayan suya atılıyor. Haşlanan makarna genellikle keş peyniri ve cevizle birlikte servis ediliyor.
Düzce’ye giderseniz bu muhteşem lezzeti asla es geçmeyin derim.
Özellikle Akçakoca mutfaklarında sıkça pişirilen kiremitte palamut, Düzce’ye gittiğinizde tatmanız gereken lezzetlerden biri.
Üzerine ilave edilen bir parça tereyağı ile lezzetini katlayan Düzce usulü kiremitte palamut, palamut sevmeyeni bile kendine hayran bırakıyor.
Ülkemizin ortak lezzetlerinden biri olsa gerek köfte. Hemen hemen her şehrimizin kendine has bir köftesi var.
Düzce mutfaklarında da yöreye özgü püf noktalarıyla yoğurulan nefis bir köfte hazırlanıyor.
İç harcına mısır unu katılarak yapılan bu nefis köfte yanında Düzce şırası ile nefis oluyor. Aklınızda bulunsun.
Halk arasında kasaba pirinci olarak da bilinen Konuralp pirinci, 1800’lü yıllardan beri yetiştiriliyor.
Osmanlı Saray Mutfağı’ndan günümüze miras kalan bu pirinç Düzce mutfaklarında efsane bir pilava dönüşüyor.
Kuşbaşı etli, nohutlu Konuralp pilavı yanında ayranla nefis bir öğün oluyor.
Düzce usulü bazlama bildiğimiz bazlamalardan çok farklı. Üzerine tereyağı sürülerek sacda kızartılan Düzce usulü bazlamayı isterseniz otlu, patatesli ya da kıymalı olarak hazırlayabiliyorsunuz.
Eğer seçim yapmakta zorlanırsanız otlu patatesli olarak deneyin derim yok böyle bir lezzet.
Düzce sofralarında ekmeğin en lezzetli muadili olarak yerini alan abısta ya da Düzcelilerin tabiri ile katık, mutfakların olmazsa olmazlarından biri.
Mısır unu ile hazırlanan abısta üzerine birer dilim Abaza Peyniri yerleştirilerek servis ediliyor.
Hem kahvaltıların hem de akşam yemeklerinin en güzel eşlikçilerinden biri olan abıstadan biraz da yolluk niyetine yanınıza almayı da ihmal etmeyin derim.
Geçmişi Osmanlı Saray Mutfağı’na uzanan Melengücceği tatlısı yaklaşık 700 yıldır Düzce mutfaklarında pişiriliyor.
Yapımında manda kaymağından süte, yumurtadan ceviz pek çok malzeme kullanılan Akçakoca Melengücceği tatlısı, Düzce mutfağının en meşhur tatlıları arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Düzce’ye giderseniz telaffuzu bir hayli zor olan bu tatlıdan mutlaka tadın derim.
Arası bol cevizli, kaymaklı, şerbetli çıtır çıtır bir lezzet oturtma tatlısı.
Fırında üzeri nar gibi kızarıncaya kadar pişirilen sonrasında üzerine şerbet dökülen oturma tatlısından tatmadan dönerseniz üzülürsünüz.
Düzce’ye giderseniz ekşi erikli yoğurdundan, isli Çerkes peynirinden tatmadan, kızılcık kestanesinden, kestane balından, şırasından, yemeklik acıkasından, fındık şekerlemesinden almadan dönmeyin derim.