Kuzey Avrupa’nın Baltık Denizi’ndeki Finlandiya’nın modern ve kozmopolit başkenti Helsinki, yarım milyondan fazla nüfusa sahip bir şehir.
Helsinki yıl boyunca görülecek, yapılacak ve tecrübe edilecek çok şey sunmakta. Denizin cazibesini, eşsiz tasarım ve mimarlık mekanlarını, heyecan verici yemek kültürünü, harika alışveriş fırsatlarını ve her yıl düzenlenen 3.000’den fazla canlı etkinliği keşfedin.
Hem doğu hem de batının kültürel etkilerini hissedin, dost canlısı yerel halkla tanışın ve Helsinki’nin şehir hayatının yavaş ritminin tadını çıkarın.
İçindekiler
Yaz mevsiminin Finlandiya’nın başkentinin tadını çıkarmak için yegâne dönem olduğunu düşünüyorsanız, tekrar düşünün. Helsinki her mevsim görülecek yerlere ve yapılacak birçok faaliyete sahip.
Önceliklerinize karar vermelisiniz: Fiyat mı? Kalabalıklar mı? Ya da belki de Helsinki’deki sayısız festivalden birine gitmek için seyahatinizi mi planlıyorsunuz?
Kış mevsiminde, Helsinki’de saunalar, kar sporları ve gece hayatı ön plandadır. İlkbaharda kalabalıklardan uzak ve sakin bir tatil geçirmek mümkün. Yaz aylarında kent doğayı kucaklar. Çarpıcı kıyılardan şehir içi plajlara ve eğlenceli parklara kadar uzanan seçenekler sizi bekler. Sonbahar mevsimi Helsinki’yi ziyaret etmek için şaşırtıcı derecede iyi bir zaman. Günler kış mevsimine göre daha uzun, fiyatlar ise hala nispeten düşük. Sonbahar aynı zamanda Helsinki’nin en ilginç festivallerinden bazılarının gerçekleştiği bir zamandır.
Umuma Mahsus Pasaport sahibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları 90 günden kısa süreli ziyaretleri için Finlandiya Schengen vize prosedürüne tabidirler.
Finlandiya turist vizesi Schengen kategorisine girmekte. Finlandiya turistik vize harç ücreti 60 Euro.
Vize başvurusu ortalama olarak 15 gün içinde sonuçlandırılmaktadır.
Hususi Pasaport (Yeşil), Diplomatik Pasaport (Siyah) ve Hizmet (Gri) Pasaporta sahip Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları 6 ay içerisinde 90 günü aşmamak kaydıyla Finlandiya’ya vizesiz seyahat edebilmektedir.
Finlandiya’nın başkenti Helsinki’ye direkt uçuşlarla İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlerden uygun fiyata uçak biletleri bulmanız mümkün.
Finlandiya uçak biletleri için tıklayınız.
Havaalanından Helsinki şehir merkezine ulaşmanın birkaç yolu mevcut.
Tren: Helsinki Merkez Tren İstasyonu’nda, I Trenleri esas olarak 1-3 numaralı hatlardan ve P Trenleri 16-18 numaralı hatlardan kalkıyor.
Otobüs: HSL 615 veya 620 numaralı otobüsler hem pratik hem de uygun fiyatlı. Merkez tren istasyonuna yolculuk 5 € ve yolculuk 33-43 dakika sürüyor. Otobüs her 30 dakikada bir T1’den (platform 2) kalkar ve T2’de de (platform 21) durur.
Finnair Şehir Otobüsü: Otobüs sizi havaalanından merkez tren istasyonuna biraz daha hızlı (ortalama 30 dakika) ulaştırır. Ücret 6.30 € ve her 20 dakikada bir kalkar.
Helsinki otobüs, tramvay, metro, yerel demiryolu ve feribot hizmetlerinden oluşan iyi işleyen bir toplu taşıma sistemine (HSL) sahiptir. Tek bir biletle tramvaylara, otobüslere, metroya ve hatta Suomenlinna’ya giden feribota binebilirsiniz.
Tek kullanımlık biletler bilet makinelerinden, R-kiosklardan ve diğer HSL satış noktalarından veya HSL mobil uygulamasını kullanarak satın alınabilir. Otobüslerde, biletinizi şoförden de alabilirsiniz.
Günlük biletler toplu taşıma araçlarında 1-7 gün sınırsız kullanım içindir. Bilet makinelerinden, Helsinki Havalimanı Terminal 2A’dan (1-3 gün) veya Merkez Tren İstasyonu’ndaki Helsinki Şehir Ulaşım hizmeti noktasından satın alınabilir. Bir günlük bilet sürücüler tarafından satılmakta.
Bölgesel biletler, Helsinki, Espoo, Kauniainen ve Vantaa’da kolayca seyahat etmeyi sağlar. Bölgesel biletler ve bölgesel turist biletleri bilet makinelerinden satın alınabilir.
Helsinki Kart sahipleri şehir içindeki toplu taşıma araçlarında ücretsiz seyahat edebilirler.
Helsinki nispeten pahalı bir şehir. Helsinki’yi ziyaret edecekler için kişi başına günlük ortalama harcama 112 €’dur.
Helsinki’deki bir gün içinde üç öğün yemek ve su fiyatı 33 €. Ulaşım için 18 € ve eğlence için 30 €.
Helsinki’de ortalama bir otelde bir çift için ortalama kalış masrafı 118 €’dur.
Helsinki, Finlandiya’nın başkenti ve en büyük şehridir ve Baltık Denizi’ne bakan, Finlandiya Körfezi’nin kuzey kıyısındaki granit bir yarımada üzerinde yer alır.
Helsinki şehri, İsveç’in o dönemdeki kralı olan Gustavus Vasa tarafından 1550 yılında kurulmuş.
Büyük bir yangın 1808 yılında kentin üçte birini tahrip ettikten sonra, Carl Ludwig Engel (1778-1840) yeniden inşa edilmek üzere görevlendirildi ve ortaya Neoklasik bir şehir merkezi ve geniş parklara sahip bulvarlar çıktı.
Her yıl rıhtımda seyahat eden yaklaşık 300 yolcu gemisinin çoğunun bulunduğu liman, Helsinki’nin tam göbeğinde yer alır ve turistik yerlerin bir kısmı yürüme mesafesindedir.
Helsinki’yi gezerken yürümek isteyecek veya tüm şehri bisikletle gezmek isteyeceksiniz. Zira şehir hem yaya olarak hem de bisikletle gezmek için çok uygun.
Adalara giden tekneleri ve Finlandiya’daki diğer destinasyonlara giden trenleri içeren mükemmel bir toplu taşıma sistemine sahip.
Surlarla çevrili Suomenlinna adaları, Helsinki’nin uzak gibi görünen bir parçası, ancak aynı bileti kullanarak otobüs, tramvay ve 20 dakikalık bir vapur yolculuğuyla ulaşmak kolay.
Sveaborg Kalesi adaya hâkim. Rusya’nın Baltık’a ulaşmasını engellemek için 18’nci yüzyılın ortalarında inşa edilmiş. 1808-09 İsveç-Rus savaşı sırasında Ruslar kaleyi ele geçirilmiş ve daha sonra genişletip ve güçlendirmişler. 1918’de Finlandiya’nın eline geçmiş ve Suomenlinna (Finlandiya Kalesi) adı verilmiş.
1950’lerde ve 1960’larda, ordu tarafından sivil otoritelere devredilmiş ve o zamandan beri kültürel ve rekreasyonel kullanım için restore edilmiş.
Şimdi UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan kale, müze, park ve sanat mekânı.
Bölge yılın çoğunda açık. Ancak çalışma saatleri ve feribot seferleri değişkenlik gösterdiğinden, en son bilgiler için web sitesini ziyaret etmelisiniz.
Kent merkezinin doğusunda, ana karaya bir yaya köprüsü ile bağlı Seurasaari Adası yer almakta.
Eski evler, çiftlik sahipleri, bir malikane, Kiruna’daki (1686) bir kilise ve Finlandiya’nın tüm bölgelerinden getirilmiş diğer ahşap binalardan oluşan ilginç bir açık hava müzesi.
Bu, Finlerin modern çağlardan önce uzun zaman nasıl yaşadığını öğrenmek için güzel bir yer.
Yakınlarda, Meilahti’de, Fin El Sanatları Dostları tarafından kullanılan eski bir ahşap ev, çavdar halıları ve diğer geleneksel tekstil ürünleri sergileniyor.
Müzeyi ziyaret edenler dokumacıları iş başında iken izleyebilirler.
Üstün yetenekteki mimarlara sahip olmakla övünen bir ülkede, Finlandiya’nın modern mimari simgelerinden biri olarak kabul edilen binanın Amerikalı mimar Steven Holl tarafından tasarlanması ironik bir durum.
Kıvrımlı dış kısım, çağdaş sanat eserlerini sergilemek için benzersiz bir şekilde uygun sergi alanları yaratarak içeride devam ediyor.
1960 sonrası Fin sanat koleksiyonları ile birlikte, müzede deneysel drama, müzik ve dansa adanmış bir tiyatro var.
Helsinki İstasyon Meydanı’nın güneyinde, genellikle bulunduğu etkileyici Neoklasik yapının ismiyle anılması nedeniyle Ateneum olarak bilinen Ulusal Sanat Müzesi yer almakta.
Aynı bina, ünlü Finlandiya Sanat Akademisi’ne de ev sahipliği yapmaktadır.
Theodor Höijer tarafından tasarlanan ve 1887 yılında tamamlanan Ateneum, Finlandiya’nın en iyi sanat eserleri koleksiyonunun yanı sıra çağdaş sanat eserlerini de bir galeride barındırıyor.
Müzenin Fin bölümü, A. Edelfelt (1854-1905), E. Järnefelt (1863-1937), P. Halonen (1865-1933) ve A. Gallén-Kallela (1865-1935)’nın eserlerini içermektedir.
Yabancı ustaların eserleri arasında Rembrandt’ın ve Vincent van Gogh’un eserlerinin yanı ısra 650 uluslararası sanat eseri bulunuyor.
Girişin önünde V. Vallgren tarafından yapılan Albert Edelfelt’in bronz figürü bulunmaktadır.
Müzeye giriş ücretsiz.
Ulusal Müze, 1912 yılında, Finlandiya’nın o sırada Avrupa’da popüler olan Art Nouveau hareketinin Finli usulü olan Ulusal Romantik tarzda inşa edildi.
Bu tarz, amacı Finlandiya’nın kültürü ve etnografyasıyla ilgili materyal toplamak ve yorumlamak olan bir müze için uygundu.
Geleneksel kostümleri ve günlük kültürel objeleri içeren Finno-Ugrian koleksiyonu önemli bir bölümü oluşturur.
Tarih öncesi bölüm, ülkedeki en büyük kalıcı arkeolojik materyal koleksiyonuna sahip.
Müzede ayrıca Finlandiya’nın Orta Çağlardan İsveç ve Rus imparatorluklarına ve modern bir devlete gelişimi de belgeleniyor.
Giriş holü, Finlandiya ulusal efsanesi Kalevala’dan ilham alan muhteşem tavan freskleriyle dekore edilmiş.
Ulusal Müze’nin karşısında, bir parkta yer alan Belediye Müzesi bulunur.
Akseli Gallen-Kallela, belki de Finlandiya’nın en önemli ve kesinlikle en etkileyici ressamı.
Gallen-Kallela evi 1911-13’te inşa edildi. Bu müze Tarvaspää olarak bilinen evde 1961 yılında açılmış.
Gallen-Kallela tarafından yapılan tabloları, grafikleri ve sanatını icra ederken kullandığı araçları içine alan daimi bir sergi müzede yer almaktadır.
Müze bünyesinde mükemmel bir kafe ve küçük bir dükkan bulunmakta.
Gallen-Kallela Müzesi, Helsinki’nin doğu kesiminde, Laajalahti Körfezi’nin güzel kıyısında, merkezden yaklaşık 10 kilometre uzakta. Araba ile ya da Helsinki’deki Munkkiniemi’den ve Espoo’daki Ruukinranta’dan yürüyerek ya da bisikletle ulaşmak mümkün.
Pazar Meydanı (Kauppatori), Helsinki’nin merkezinde yer alan bir meydan ve kuzey Avrupa’nın en iyi bilinen açık hava pazarlarından birine ev sahipliği yapıyor.
Baltık Denizi’ni çevreleyen meydan, Esplanadi’nin doğu ucunda, Fin yiyecekleri, çiçekler ve turistik hediyelik eşyalar satan stantlarla dolu ve genellikle doğrudan denizden deniz ürünleri satan suya dizilmiş balıkçı tekneleri bulunur.
Kış aylarında pazar tezgâhları çadırlarla korunmakta ve daha fazla satıcının bulunduğu yıl boyunca kapalı bir salon da bulunmaktadır.
Bu arada, ziyaretçiler pazardaki büyük ve haşin martılara karşı yiyeceklerini iyi korumalıdır.
Fredrikinkatu boyunca uzanan Hietaniemi bölgesinin kuzeyinde, 1960’ların sonunda Timo ve Tuomo Suomalainen tarafından tasarlanan Helsinki Kaya Kilisesi bulunmaktadır.
Kilisenin yeraltındaki iç kısmı oyulmuş ve doğrudan Helsinki yarımadasının eski katı kayaları içine inşa edilmiş.
İç kısmı, camlı kubbeden giren görkemli bir doğal ışıkla aydınlanıyor. Sığ dairesel kubbesi (13 metre yüksekliğinde) bakır kaplama ve beton kaburgaların üzerine camdan yapılmış.
Kilise aynı zamanda iç mekânın işlenmemiş kaya yüzeyinin yarattığı mükemmel akustiği nedeniyle konser salonu olarak da kullanılıyor.
Eila Hiltunen tarafından tasarlanan büyük Fin bestecisinin anıtı 1967’de açıldı ve hemen tartışmalara yol açtı.
Orijinal anıt esintiler içlerinden rüzgar geçtikçe müzik yapan büyük metal borulardan oluşuyordu. Orijinal konsept hakkındaki eleştiriler üzerine daha geleneksel bir Sibelius heykeli daha sonra eklendi.
Anıt, Finlandiya’nın başkentinde bulunan parkın güzel bir parçası.
Helsinki limanının üstündeki ufuk çizgisine hâkim olan iki görkemli kiliseden biri olan Uspensky Rus Ortodoks Katedrali, göz alıcı ve çok sayıda kulesini örten 13 altın kubbesiyle tuğla bir bina.
İç mekân da dışı kadar etkileyici: sunaklar, ikonlar ve haçlar, blok mermere işlenmiş kemerlerindeki karmaşık desenler ve altın süslemeler.
Helsinki’deki Olimpiyat Stadyumu’nun doğusunda, demiryolu hattının ötesinde, bir su kulesi, bir dönemeç ve dev bir dönme dolap bulunan Linnanmäki eğlence parkı bulunur.
Eğlence parkının yakınında bir televizyon kulesi yer almakta.
İki bina bir araya gelerek Helsinki’nin siluetini oluştururlar.
1950 yılında açılan park, gösteriler, mağazalar ve restoranlarla sürekli olarak gelişti.
Fiyatlar ve giriş zamanları yıl boyunca sık sık değiştiğinden, en güncel bilgiler için web sitesini kontrol etmelisiniz.
Helsinki’nin çarpıcı özgün Art Nouveau tren istasyonu, Eliel Saarinen tarafından tasarlandı ve özellikle Amerikalı turistler için dikkat çekici.
Zira, 48 metre yüksekliğindeki saat kulesi, Saarinen’in Amerika’nın ilk gökdeleni olan 1922 Chicago Tribune Kulesinin birkaç tasarımından ilki idi.
Anıtsal kemerli salonları ve duvarlarını süsleyen şaşırtıcı derecede narin oyma panelleri görmek için mutlaka ziyaret edin.
Finlandiya Salonu Helsinki’deki Belediye Müzesi’nin kuzeyinde, Töölö Koyu’nun (Töölönlahti) kıyısında Alvar Aalto tarafından tasarlanan ve 1971 yılında beyaz Carrara mermeri ile inşa edilen bir konser ve kongre salonu.
Mermer, Finlandiya Salonu’nun iç bölümlerinde de kullanılmış. Detaylar parke ve seramiklerde görülür.
Ana konser oditoryumu çarpıcı bir bölüm ve akustiği ile ünlü.
Öne çıkan bir diğer özellik, zemin kattan hem ana oditoryuma hem de oda müziği salonuna açılan geniş Venedik merdivenleri.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’nın Nihai Senedi Temmuz 1975’te burada imzalanmıştır.
Salonun kuzeyinde büyük satranç tahtaları ve satranç taşlarına ev sahipliği yapanmükemmel bir park bulunmaktadır.
Ayrıca yine Finlandiya Ulusal Opera Salonu, 1993 yılının Kasım ayında, Fin besteci Aulis Sallinen tarafından “Kullervo” operasının bir performansıyla açılmıştır.
Finlandiya Salonu’nun kuzeyinde, Töölönlahti gölünün tepesinde, eski Ticaret Fuarı Salonu ve bunun ötesinde, kentin muhteşem manzarasına sahip 72 metre yüksekliğindeki bir kuleye sahip olan Olimpiyat Stadı (1938) bulunmakta.
Finlandiya, II. Dünya Savaşı’nın ve ülkenin Sovyet istilasının başlamasından önce olimpiyatlara layık görülmüştü.
Savaş sırasında iptal edilen Olimpiyatlar 1952’de Helsinki’de gerçekleşti.
Doğuda Yüzme Havuzu ve kuzeyde ise Buz Stadyumu var.
Çimenlerin ötesinde, yüzme havuzunun önündeki Belediye Parkı, yaz aylarında bir çiçek denizine dönüşüyor ve piknik yapmak için mükemmel bir yer.
Yüzme havuzu, yaz aylarında ziyaretçilerine eşsiz bir yüzme imkanı sunuyor.
Helsinki Merkez Parkı (Keskuspuisto), şehrin tam ortasında yer alan devasa bir park.
10 kilometrekareyi aşan park, Töölönlahti Körfezi yakınlarındaki Olimpiyat Stadı’nda başlıyor ve kuzeye doğru Paloheinä ormanındaki Vantaa’ya kadar uzanıyor.
Park, bakımlı bir bahçeden daha çok vahşi bir ormana benziyor.
Bisiklet sürmeyi ve yürüyüş yapmayı sevenler için parkurlar ve diğer faaliyet alanları ile dolu park ziyaretçilerini bekliyor.
Kıyıdan aşağı doğru, ana tren istasyonunun güneyinde ve doğusunda 1952 Olimpiyatları’ndan kalma Kürek Stadyumu bulunur.
Kayık ve kano kiralamak isteyenler için eşsiz bir fırsat sunan bölgede güzel Hietaniemi kumsalı bulunur.
Bunun yanında sıklıkla futbol parkları, çeşitli restoranlar ve genel sauna olarak kullanılan birkaç açık alan bulunmaktadır.
Bunun ötesinde, bölgenin en yüksek noktasında bir haç ile büyüleyici ve park benzeri Hietaniemi mezarlığı bulunur. Burada Finlandiyali komutan Mareşal Mannerheim (1867-1951) gömülü.
Girişin yakınında, – 1944 ateşkesinin bir koşulu olarak – Finlandiya mahkemesi tarafından savaş sırasındaki siyasi faaliyetleri nedeniyle yargılanan ve hapis cezasına çarptırılan politikacılar Risto Ryti, Väinö Tanner, TM Kivimäki ve E. Linkomies’in mezarları bulunuyor.
Finlandiya mutfağı kökenleri bakımından çok ilkel ve geleneksel Fin yemekleri çevredeki malzemeler kullanılarak yapılır: Orman malzemeleri.
Balıklar, etler, meyveler ve kök sebzeler yerel mutfakta büyük rol oynar.
Ayrıca, menüde Mus geyiği, ren geyiği ve hatta ayı görmek mümkün. Ama endişelenmeyin, sadece etçil değiller. Zira, vegan seçeneklerinin de bulunduğu kozmopolit bir şehir.
Finlandiya dünyada en fazla kahve içilen ülke ve kahveyle sosyalleşmeyi seviyorlar. Bu yüzden, asla iyi bir kafein takviyesinden birkaç adım uzakta olamazsınız. Ayrıca, güneş battıktan sonra manzaralı happy hour kokteyllerinin tadını çıkarmak için şehirde bir sürü popüler kafe de var.
Finlandiya’da herhangi bir restorana girdiğinizde ilk duyacağınız şey “rezervasyonunuz var mı?” Şimdi, bu her zaman rezervasyona ihtiyacınız olduğu anlamına gelmez, ancak özellikle akşamları masa ayırtmak Finliler için normal bir durum. Neyse ki, Helsinki’deki birçok restoranda internet üzerinden rezervasyon yapmak mümkün.
Helsinki şehri, hem ulusal hem de uluslararası yemekler açısından Finlandiya’nın merkezi. Aşağıda tüm ülke genelinde popüler olan yemeklerden bazılarını sıraladık:
Runeberg Turtası
Bezelye Çorbası
Baltık Ringa Balığı
Pulla Poğaçası
İsveç Kirazı Pastası
Kerevit
Tuzlu Meyan kökü (Salmiakki)
Blini Krepi
Lahana Ruloları (Kaalikääryleet)
Finlandiya’da 30’dan az alışveriş merkezi var ve bunun yarısı Helsinki’de yer alıyor.
Helsinki’nin en iyi AVM’si Kamppi Alışveriş Merkezi 2005 yılında açılmış.
Kamppi AVM, Helsinki’nin merkezinde yer alıyor ve yerel otobüsler için merkezi bir otobüs terminali ve Kamppi metro istasyonu da AVM’nin altında.
Tüm kompleks, üst düzey ofisler ve rezidansların yanı sıra yüzün üzerinde mağaza ve 40 kafe ve restorandan oluşuyor.
Alışverişin ardından Pobre’nin Filipin mutfağını veya Helsinki ikonu Sandro’nun görkemli Orta Doğu tatlarını deneyebilirsiniz.
Biraz para harcamak ve modaya uygun birşeyler almak istiyorsanız, Galleria Esplanad tam size göre.
Helsinki’nin Moda Bölgesi’nde bulunan Galleria Esplanad, İsveçli mücevher tasarımcısı Efva Attling, Furla ve Fin Marimekko gibi çok çeşitli uluslararası moda markasına ev sahipliği yapıyor.
Helsinki’den dönerken Finlandiya’ya özgü hediyelikler bulmakta zorlanmayacaksınız.
Takana ve Marimekko adı verilen geleneksel duvar süsleri, Littala cam kadehler, ahşaptan yapılma sauna kova ve kepçeleri, Puukko adı verilen av bıçağı, Kalevala takıları, Karl Fazer şeker ve çikolataları, ahşaptan yapılan Kuksa bardakları ve geleneksel Lapp şapkaları öne çıkan seçeneklerden bazıları.