Şehrin inşası sırasında kullanılan mimaride hem İslam mimarisi hem de modern mimariden esintiler rastlanır. Bu açıdan, oldukça ilginç bir yapıya sahiptir.
İslami mimariye örnek olarak şehrin bir sembolü haline gelmiş Faysal Cami‘ni gösterebiliriz. Ayrıca bu cami projesi bir Türk mimar olan Vedat Dolakay tarafından çizilmiştir.
Şehirde modern eğitim veren dört tane de üniversite bulunmaktadır. İslamabad, hem mimari yapısı hem de canlı sosyal hayatı ile yabancı ziyaretçilerin birçok açıdan ilgisini çeker.
Pakistan’ın İslamabad şehrine ulaşım, İslamabad’ta yeme-içme ve alışveriş hakkında detaylı bilgi için İslamabad Seyahat Rehberi yazımıza göz atabilirsiniz.
İslamabad’da tarihi, sosyal, kültürel, eğlence alanlarında gezilebilecek birçok yer bulunmaktadır.
1966 yılında Suudi Arabistan Kralı Faisal Pakistan ziyareti sırasında İslamabad şehrine bir hediye mahiyetinde bir cami yaptırmak istemiştir.
Proje planlaması 1973 yılında tamamlanmıştır. Politik sorunlar nedeniyle uygulanması geciken çalışmaya 1978 yılında başlanmış ve 1988 yılında tamamlanmıştır.
Caminin içinde bulunduğu alan 200 dönümlük bir parktan oluşmaktadır.
Cami proje aşamasındayken geçmişteki cami projelerinin birçoğundan yararlanılmıştır. Bu yüzden cami mimarisinde Moğol ve Osmanlı mimarilerinden birçok ize rastlamak mümkündür.
Camide dış mekanlar dahil edildiğinde 100.000’in üzerinde kişinin ibadet edebilmesi mümkündür. Bu özelliği ile dünyadaki en büyük 10 camiden biridir.
Caminin girişinde yüksekliği bir düzenek yardımı ile değiştirilebilen bir havuz bulunuyor ve bu özelliği sayesinde havuz, doğal havalandırma sistemi görevi görüyor.
Piramit şeklindeki çatının arasındaki boşluklar sayesinde camiye doğal ışık girişi sağlanıyor.
Tipik cami örneklerinden farklı olarak daha modern bir görüntü oluşturmak amacıyla camide kubbe tekniği kullanılmamıştır.
İç mekan tasarımında ise camilerdeki klasik hüzünlü havadan kaçınılarak Allah sevgisi ve yaşama sevinci ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Anıt 2007 yılında mimar Arif Mesud tarafından tasarlanıp inşa edilmiştir. İslamabad şehrinin sembolü haline gelmiştir.
Şakarparyan Tepeleri‘nin batısında bulunan anıtı şehrin birçok noktasından görebilmek mümkündür. Açılmış bir çiçek şeklinde inşa edilen anıt Pakistan’ın gelişimini sembolize ediyor.
Anıtın üzerinde bulunan üç küçük taç yaprak üç bölgeyi(Azad Keşmir, Aşiretler Bölgesi, Gilgit) temsil ediyor.
Dört büyük taç yaprak ise ülkedeki dört büyük eyaleti (Sind, Hayber Peştunya, Belucistan, Pencap) temsil ediyor. Kuş bakışı görünümündeki taç yapraklar ve yıldız ise Pakistan bayrağını simgeliyor.
Anıtın yapılış gayesi Pakistan’ın bağımsızlığı uğruna can verenleri yad etmek. Anıtın duvarlarında bulunan süslemelerde ise Muhammed Ali Cinnah ve Muhammed İkbal gibi Pakistan’ın sembol isimlerine yer verilmiş.
Anıt her yıl Pakistan’ı öğrenciler, İslamabad yerli halkı ve turistler tarafından ziyaretçi akınına uğruyor. Ayrıca bulunduğu konum sayesinde eşsiz İslamabad manzarasının keyfini çıkarma fırsatını ziyaretçilerine sunuyor.
Ayrıca anıtın içinde bir de müze bulunuyor. Müzede Pakistan’ın kuruluşu, bağımsızlık mücadelesi, İslam’ın Asya’nın güneyine yayılışı gibi konular anlatılıyor. Anlatılan bu konularla Pakistan halkına vatanperver bir bilinç aşılanmaya çalışılıyor.
Yapılan ışıklandırma sistemleri sayesinde Pakistan Anıtı’nın gece manzarası eşsiz bir hal alıyor.
Tarih meraklılarının kesinlikle gitmesi gereken bir yer olduğunu söylemek doğru olacaktır.
Pakistan’ın tarihini ve kültürel özelliklerini yansıtan, ülkedeki en önemli müzelerden biridir.
Bünyesinde sayısız etnik unsur barındıran Lok Virsa Müzesi şehir tarihi hakkında fikir sahibi olmanızı sağlayacak birçok ögeyle karşılaşmak mümkün.
Geçmişten günümüze ulaşmayı başaran el yapımı takılar, üzerinde işleme bulunan mermerler, yöresel kıyafetler gibi bir çok şeyi yakından gözlemleme imkanı sunan müzeyi pazartesi günleri haricinde 10.00-20.00 arasında gezmek mümkündür.
Himalayalar’ın bir uzantısı olan tepeler şehrin kuzeyinde yer almaktadır. 6 farklı tırmanış parkuru ile ulaşılan bu tepeler turistlerin uğrak yeri haline gelmiştir.
Eğer tırmanış gibi bir hobiniz varsa ya da denmek istiyorsanız gerçekten de Margalla Tepeleri bu aktivite için oldukça iyi bir seçenek olup tadı damağınızda kalabilecek bir anı da hafızanıza kazımış olacaktır.
Parkurlarda tırmananlar için mola yerleri de mevcuttur. Böylece hem güzel bir yürüyüş yapabilir hem de mola yerlerinde manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Zirvede birçok restoran bulunmaktadır. Bu restoranlar şehrin eşsiz manzarasını izlemek isteyen insanlarla dolup taşmaktadır.
Rawal Gölü, İslamabad şehrinin su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılan yapay bir rezervuardır.
8.8 kilometrekarelik büyük bir bir alanı kaplamaktadır. Birbirinin ardınca sıralanan çardakları, yemyeşil doğası ve etrafında bulunan yürüyüş parkurlarıyla birlikte güzel bir piknik alanıdır.
Uğramanız sizi rahatlatacak, dinlenmenize yardımcı olacak bir alan olmasının dışında göl vesilesiyle manzaranın etkisi sizi oldukça tatmin edecektir.
Ayrıca günbatımı manzarası sayesinde manzara tutkunlarının da uğrak yeri haline gelmiştir. Günbatımını yakalayarak şık fotoğraflar çekebilir albümünüze ekleyebilirsiniz.
Adını Pakistan’ın kurucu lideri Muhammed Ali Jinnah’ın küçük kız kardeşi Fatima Jinnah’tan alan park, sadece Pakistan’ın değil Güney Asya’nın da en büyük parklarından birisidir.
Bu özelliğiyle uğrak bir yer olan Fatıma Jinnah Parkı, şehirde uğramanızı şiddetle tavsiye edeceğimiz bir yer.
Park 1990’lı yıllarda halka açılmıştır. 7 kilometre büyüklükteki park rengarenk doğası ve geniş oyun alanlarıyla hafta sonu aileler için vazgeçilmez bir yer haline gelmiş.
Ayrıca parkta Türkiye adına esintiler de mevcuttur. 1995 yılında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak Pakistan’ı ziyaret eden Süleyman Demirel için yapılan bir de anıt mevcut. Anıtı ziyaret ederek ülkemizden bir parça görmenin mutluluğunu yaşayabilirsiniz.
Görsellik olarak sizi büyüleyecek ve uğradığınıza pişman etmeyecek olan bu bölge mimarisi ile şehrin kültürel yapısını ayakta tutmakta ve bir hayli turistin de ilgisini çekip uğramasına vesile olmaktadır.
400 yıllık bir tarihe sahip bu köy, yaşayan bir tarih niteliği taşıyıp ülkedeki en önemli turizm merkezlerinden biridir.
Köy birçok farklı milletin mimarisi ile yapılmış binalarıyla dikkat çekiyor. Açık olan küçük bir Hint Tapınağı’nda, belli dönemlerde gelen Hindular ibadet edebiliyor.
Eskiden huzurevi olan bir bina ise şu anda müze olarak kullanılmakta.
Köyün içinde gezilebilecek birçok tarihi yerin yanı sıra restoran ve kafeler de bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu restoranlarda Pakistan’a özgü olan Lahor kahvaltısı, Pakistan yemekleri ve birbirinden farklı çayları tatma fırsatı buluyor. Siz de bu kafelerde mola verip bir yorgunluk kahvesi içip gezinize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.