Biraz New York’un ışıltılı ve hareketli sokaklarını, meydanlarını hayal edin, biraz da Los Angeles’ın palmiyeli, güneşli sımsıcak tatil ruhunu alıp birleştirin. Ta-ta, karşınızda birbirinden güzel mahalleleri, meydanları, panoramik tepeleri ile Amerika’nın en kozmopolit bölgelerinden biri San Francisco!
47 tepe üzerine kurulu olan bu eşsiz şehri birkaç günde gezebilmek neredeyse imkansız. Tam bir sanat ve teknoloji merkezi olan San Francisco, sıradışı ve zengin sanat koleksiyonları, hareketli ve bir o kadar da sakin plajları, interaktif bilim sergileri ve gastronomi tutkunlarının aklını başından oynatacak restoranları ile her kitleye hitap eden bir şehir.
Sanata doyup, bilime olan ilginizi tatmin ettikten sonra sokaklarında aylaklık edebilir, plajların tadını çıkarabilir, Fisherman’s Wharf’da yiyebileceğiniz en lezzetli yengeçi midenize indirebilir, mahalleden mahalleye gezip kozmopolitik yapıyı daha yakından tanıyabilirsiniz.
İkonik Golden Gate Köprüsü’nde bisiklet turu ve cable car yani namıdiğer tarihi tramvayla Chinatown’dan Union Meydanı’na uzanan yolculuğu da sayarsak, tamamdır bu iş!
Yazı kışı ayrı güzel San Francisco, unutmayalım ki her mevsim bir anda soğuk olup, bir anda sıcak olabilen bir şehir. Bu sebeple her hava koşuluna hazırlıklı olmalı. Şehre gerçekleştireceğiniz seyahati lokallerin tabiri ile “dry season” denilen mayıs-eylül arasındaki döneme getirmeyi tercih edebilirsiniz. Ekim-Nisan arasındaki dönemi kapsayan “wet season” ise yağmurluk, şemsiye ve su geçirmez ayakkabılı bir valiz gerektiriyor.
Hadi hep birlikte San Francisco’da gezilecek yerler listesini birlikte hazırlayalım; önemli yapılarından müzelerine, mahallelerinden doğal güzelliklerine kadar birlikte bakalım!
San Francisco denildiğinde gözümüzün önüne ilk gelen görüntü, üstü açık kırmızı bir arabada saçlarımız rüzgardan uçuşurken geçtiğimiz heybetli görünümüyle koyu turuncu Golden Gate Köprüsü. Birçoğumuz Full House dizisini izlerken, dizinin jeneriğinde görüp hayal etmişizdir bu sahneyi yaşamayı.
San Francisco şehrini Marin County bölgesine bağlayan Golden Gate Köprüsü, San Francisco’da gezilecek yerler arasında kentin simgesi olarak ilk başta yer alıyor haliyle.
Art Deco tarzındaki köprünün yapımına mühendis Joseph Baerman Strauss önderliğinde 1933 yılında başlanmış. Yapım aşamasında 11 işçinin hayatını kaybettiği köprü, dört senede tamamlanarak 1937’de açılmış.
Golden Gate Köprüsü adını nereden alıyor peki? Bazılarımız köprünün renginden dolayı bu isimle adlandırıldığını düşünüyor olabilir. Fakat köprü adını San Francisco Körfezi’ne açılan Golden Gate Boğazı‘ndan alıyor. (Hatta boğazın adını, Golden Horn -Altın Boynuz- olarak adlandırılan Haliç’ten aldığını dahi söylerler. Söylentiye göre, 1840’larda bir kaptan bu boğazı İstanbul’daki Haliç’e benzetir.)
Turuncu rengiyle akıllara kazanan ve tüm turistlerin fotoğraf çekilmek için uğrak noktası olan Golden Gate Köprüsü, ilk başlarda gri renge boyanmak istenmiş. Tabii kış aylarında yoğun sis altında kalan köprünün gemiler tarafından kolaylıkla fark edilmesi için turuncuya karar kılınmış.
2,73 kilometre uzunluğa sahip olan Golden Gate Köprüsü, 1964 yılına kadar “dünyanın en uzun asma köprüsü” ünvanını sırtlamayı başarmış. Günümüzde de uzunluğuyla dünya üzerindeki en uzun asma köprülerden biri. Gidiş dönüş 5,5 kilometreyi bulduğu için San Francisco seyahatinizde bu köprüden geçmek istiyorsanız araba veya bisikleti tercih etmelisiniz.
Köprünün alt kısmında Golden Gate Köprüsü’nün tarihini öğrenebileceğiniz ve hediyelik eşyalar satan Karşılama Merkezi (Golden Gate Bridge Welcome Center) yer alıyor. Civarda gezilecek yerlerden bir diğeri ise iç savaş döneminden kalan Fort Point National Historic Site.
Golden Gate Köprüsü’nü en güzel görebileceğiniz noktalar Marshall’s Beach ve Baker Beach. Bu iki plajı San Francisco’da gezilecek yerler listenize eklemenizi tavsiye ederim. Marshall’s Beach’de klasik bir Golden Gate fotoğrafı çekebilir, plajda yürüyüş yapabilir, kuşları gözleyebilirsiniz. Baker Beach ise Golden Gate’i daha geniş açıyla görebileceğiniz bir başka plaj.
Dünyanın en ünlü hapishanelerinden Alcatraz’ı duymayan var mı? San Francisco’ya 2 kilometrelik mesafeye kurulu ada, ABD tarihinin ilk cezaevine ev sahipliği yapıyor.
Dünyaca ünlü bir hapishaneye sahip olduğu için Alcatraz Adası, günümüzde popüler turist noktalarından biri ve San Francisco’da gezilecek yerler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Adını bölgede yaşayan pelikanlardan alan ada (Isla de Alcatraces), 1859’da kale inşası ile “Kaya” hapishane olarak kullanılmaya başlanmış.
Onlarca filme konu olan Alcatraz Adası, 1934 ve 1963 yılları arasında federal hapishane olarak hizmet vermiş ve tehlikeli suçlarla yargılanan en azılı suçlular burada tutulmuş hep. Adadan kaçmak her ne kadar imkansız olsa da bunu deneyen 36 kişiden 3’ü bu imkansızı başarabilmiş.
Alcatraz’dan Kaçış filmine de ilham olan Alcatraz, günümüzde müze olarak hizmet veriyor ve yılda yaklaşık 1 milyon ziyaretçi ağırlıyor. San Francisco tatilinizde burayı ziyaret etmek isterseniz, yapmanız gereken Pier 39’dan her 20 dakikada bir adaya kalkan feribotlara binmek.
Alcatraz Adası’nda müzeye dönüşen hapishanede hücreleri, yemekhaneyi, kütüphaneyi görebilir; hapishane ziyaretinden sonra adanın doğal güzelliklerinin, enfes körfez manzarasının ve kuş kolonilerinin tadını çıkarabilirsiniz. Tabii psikolojiniz hala yerli yerindeyse!
San Francisco şehrinin silüetinde 1933’ten beri göze çarpan noktalardan biri Coit Kulesi. Telegraph Hill’deki Pioneer Park içinde yer alan 210 metrelik bu kule, San Francisco yangınında ölen gönüllü itfaiyecilere adanmış ve bu sebeple yangın hortumuna benzetilerek Art Deco tarzda tasarlanmış.
30 yerel sanatçı tarafından süslenen freskleriyle dikkat çeken Coit Kulesi, nefis bir şehir ve körfez manzarasına sahip. San Fransisco’da gezilecek yerler listenize bu kuleyi de ekleyerek hep Pioneer Park’ta vakit geçirebilir hem de Golden Gate Köprüsü de dahil olmak üzere şehri ve körfezi 360 derece izleyebilirsiniz.
1915 yılında Panama-Pasifik Ticaret Fuarı’nda sergi için Beaux-Arts üslubunda inşa edilen Palace of Fine Arts, Golden Gate Köprüsü’ne birkaç dakikalık bir mesafede.
Roma ve Yunan mimarisinden esintiler taşıyan yapıya 1970’lerde 962 kişilik bir tiyatro salonu eklenmiş.
Yıl boyunca çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan yapı, San Francisco şehrinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Seyahatiniz öncesinde gerçekleşecek etkinlikleri takip ederek bilet almayı/rezervasyon yaptırmayı unutmayın.
Sarayın yan tarafında yapay göl ve çeşitli hayvanlarla dolu bir park yer alıyor. Şehirde piknik yapmak isteyenler ve çocuklu aileler için keyifli bir alan olduğu gibi, San Francisco halkının favori açık hava düğün mekanlarından.
San Francisco’da gezilecek yerler listenize bu ilginç caddeyi mutlaka ekleyin. 100 metre uzunluğundaki Lombard Caddesi, dünyanın en güzel caddelerinden biri ve 8 keskin virajı ile dünyanın en virajlı caddesi olarak biliniyor.
Rengarenk çiçeklerle süslü cadde, bir zamanlar oldukça eğimliymiş ve 1922’de cadde sakinlerinin isteğiyle bu eğim azaltılarak virajlarla yeniden tasarlanmış.
Vertigo ve Bill Cosby filmleri, Full House ve The Real World: San Francisco dizilerinin çekildiği yerlere birkaç adım mesafedeki Lombard Caddesi, günümüzde şehrin en çok fotoğraflanan ikonik noktalarından biri.
Gün batımı saatlerinde caddenin en tepesinden Golden Gate ve Coit Kulesi manzarasını izlemek de unutulmamalı.
San Francisco’da gezilecek yerler arasında kentin çok kültürlü yapısını tanıyabileceğiniz birçok bölge bulunuyor.
Bunların en başında gelen yer ise Çinli göçmenlerin Asya’dan sonra kurdukları en büyük yerleşim bölgesi olan San Francisco’daki Chinatown. Burası ABD’deki en büyük Çinli yerleşim bölgesi olduğu gibi, ülkedeki en eski Çin Mahallesi.
Mahalleye girerken sizleri 1970 yılında tasarlanan meşhur Dragon Gate/Ejderha Kapısı karşılıyor ve kendinizi bir anda Amerika kıtasından Çin’e ışınlanmış gibi hissediyorsunuz.
Rengarenk tabelaları, pagodaları ve ejderha heykelleri sayesinde kendinizi Çin’de hissederek gezeceğiniz Chinatown, gastronomi tutkunları ve Asya mutfağı sevenlerin favori noktalarından. Bölge, birbirinden lezzetli restoranlarının yanında, çay dükkanları, karaoke barları, geleneksel kıyafet butikleri, fal kurabiyesi dükkanları ile de turistlerin ilgisini çekiyor.
San Francisco seyahatinizi Çin Yeni Yılı zamanına denk getirirseniz bölgede rengarenk bir festivale şahitlik edebilirsiniz.
San Francisco ruhunu en iyi yansıtan bölgelerden biri olan Haight Ashbury veya yerellerin adlandırmasıyla “Hashbury”, Haight ve Asbury Caddelerinin bir kesişimi.
Vintage mağazaları, ikinci el dükkanları, plakçıları, pubları ve kitapevleri ile bu bölge, hem yerellerin hem de turistlerin vakit geçirmeyi sevdiği yerlerden.
Summer of Love döneminde hippi hareketinin başkenti sayılan Haight Ashbury, 1966’da Psychedelic Shop’un açılmasıyla ve kiraların ucuzluğu sebebiyle hippilerin akınına uğruyor.
Jefferson Airplane ve Janis Joplin gibi sanatçıların yaşadığı bölge 1967’de bağımsız müziğin, sanatın ve yaratıcılığın da merkezi olarak anılıyor.
Zamanında John Lennon ve Yoko Ono’nun da müdavimi olduğu bölge, günümüzde bağımsız sinemacılar, oyuncular, müzisyenler, hipster’lar ve kendini 60’ların çiçek çocukları gibi hissetmek isteyen herkesin vazgeçilmez noktalarından.
Gece hayatının en hareketli bölgesi ve şehirde sosyalleşmenin en kolay olduğu Haight Ashbury, San Francisco’da gezilecek yerler listenizde mutlaka yer almalı! Unutulmaz bir deneyim yaşayacağınız kesin.
Sokak sanatı sever misiniz? O halde San Fransisco’daki alt kültürleri tanıyabileceğiniz en güzel bölgelerden birine, Mission District’e rotanızı çevirin.
Şehrin en güzel grafiti ve murallarına sahip olan bölge, şehirdeki sanatçı popülasyonunun da en yoğun olduğu yerlerin başında.
Günümüzde pek çok festival ve karnavala ev sahipliği yapan Mission District’in en hareketli yerleri Mission ve Valencia Caddeleri. Her yaştan “ruhu genç” insanların ve özellikle hipsterların takıldığı Dolores Park da burada yer alıyor. Bu rengarenk bölgeyi San Francisco’da gezilecek yerler listenize eklemeyi sakın unutmayın!
70’lerde punk akımının boy gösterdiği Mission District, 80’lerde ABD’deki en büyük LGBTQ topluluklarının çıktığı bir bölge.
Günümüzde 70-80’lerin tüm yansımalarını görebileceğiniz Mission District, aynı zamanda 80’lerden beri Orta Amerika’dan gelen göçmenlerin yaşadığı bir mahalle. Bu sebeple San Francisco’nun en iyi Meksika yemeklerini burada keşfedebileceğiniz kesin. Gelsin burrito’lar, gitsin taco’lar, mideler bayram edecek oh!
Coit Kulesi’nden San Francisco manzarası izledikten sonra yürüyerek inebileceğiniz veya akşamları her yer ışıl ışılken ziyaret edebileceğiniz North Beach, namıdiğer Little Italy, adından da anlayabileceğiniz gibi San Francisco’da İtalya ruhunun estiği bir bölge.
Leziz pizzacılar, gelato dükkanları, şehrin en iyi kahve barlarını bulunduran Little Italy, San Francisco şehrinin en cıvıltılı bölgelerinden olduğu gibi, İtalyan mutfağı sevenleri mutlu edecek bir bölge.
Gündüzleri kahvaltı salonlarının ve kahve barlarının keyfini çıkarabilir, akşamları komedi kulüplerinde eğlenebilirsiniz.
San Francisco merkezine 8 kilometrelik mesafede bulunan şirin mi şirin kıyı kasabası Sausalito, bir zamanlar Miwok kabilesi tarafından kurulmuş.
Geçmişten günümüze birçok ünlü sanatçı ve yazarın kafa dinleme bölgesi olan kasabaya, Pier 39’dan kalkan feribotlarla deniz yolculuğu yaparak ulaşabileceğiniz gibi uzun fakat keyifli bir yürüyüş veya Fisherman’s Wharf’tan kiraladığınız bisikletler ile gelebilirsiniz.
Sausalito, şirin kafeleri, parkta güneşlenen insanları, iki adımda bir karşınıza çıkan dondurmacıları ve farklı mutfakları ile San Francisco tatilinize renk getirecek! Unutmayın, denize girmek için de bölgeyi tercih edebilirsiniz.
Her şehrin ille kentin kalbi diyebileceğimiz “en ünlü meydanı” vardır, bilirsiniz. Union Meydanı, San Francisco şehrinin en kalabalık bölgesi ve palmiye ağaçlarıyla süslü bu meydan, 1900’lerin başından itibaren şehrin en popüler meydanı.
Meydanın ortasında yer alan Zafer Tanrıçası heykeli birçok insanın buluşma noktası. San Francisco seyahatinizde ister Hermes, Armani, Tiffany&Co gibi ünlü markaların mağazalarını dolaşmak isteyin, ister San Francisco Modern Sanatlar Müzesi de dahil olmak üzere, birçok sanat galerisi ve müzeyi gezmek isteyin Union Meydanı’nı San Francisco’da gezilecek yerler listenize mutlaka ekleyin.
Şehrin en büyük otellerinin de yer aldığı ünlü meydan, tiyatro, sinema ve eğlence merkezleri arayanların da rotasını çevirdiği bir yer. Noel döneminde San Francisco’da olacaksanız, meydana dikilen ışıklı yılbaşı ağacı ve kurulan buz pateni pisti güneşli şehirde, bir anda Noel ruhuna bürünmenizi sağlayabilir.
1850-1890’ların popüler yerleşim bölgelerinden olan Aloma Meydanı, günümüzde Full House dizisi izleyenlerin aşina olduğu, popüler bölgelerden biri.
Verandalı, asimetrik cepheli ve olmazsa olmaz cumbalı Britanya’dan çıkma Queen Anne stili, bir zamanlar Aloma bölgesinde en sık görülen mimari stilmiş. 1906’daki depremde birçok bina yıkılmış ve günümüzde yalnızca rengarenk boyanmış 7 bina kalmış. Şehrin en ikonik karelerinden olan bu 7 bina günümüzde “Painted Ladies” ve “Yedi Kız Kardeş” olarak anılıyor ve turistlerin San Francisco ziyaretlerinde mutlaka uğradığı bir nokta oluyor.
Bölgede mimari açıdan en görülmeye değer yapılar Masonic ve Delmar sokaklarında. Bölgeyi ziyaret ettikten sonra Golden Gate Park’a gitmeyi unutmayın!
San Francisco halkının zaman geçirmeyi sevdiği Golden Gate Parkı, New York’taki Central Park’ın mimarı ile ortak olarak hazırlanmaya başlamış ve 1013 dönümlük arazi içinde galeriler, müzeler, spor alanları, eğlence merkezleri olan bir kompleks olarak planlanmış.
Golden Gate Park’ta çimlere uzanarak Amerikan futbolu oynayanları, köpeğini gezdiren insanları izleyebilir, çeşitli bitki türlerini inceleyebilir, birbirinden güzel sokak performanslarına denk gelebilirsiniz.
Parkın içinde yer alan müze ve sanat galerilerini ziyaret edebileceğiniz gibi, botanik bahçesi ve vahşi yaşam alanında da keşfe çıkabilir, Segway turlarına katılabilirsiniz.
Golden Gate Park ziyaretinizde 1894’te 5 dönümlük araziye inşa edilen Japon Çay Bahçesi’ne ve şehrin popüler müzelerinden biri olan Young Müzesi’ne uğramayı unutmayın!
Golden Gate Park’a birkaç adım uzaklıkta yer alan şehrin en büyük plajı Ocean Beach, piknik yapmak, bisiklet sürmek, uzun yürüyüşler gerçekleştirmek için ideal.
Huzurla dolu keyifli birkaç saat ve tablo gibi bir gün batımı izlemek için de Ocean Beach’i tercih edebilirsiniz.
Denizin keyfini yüzerek çıkaralım diyenler unutmamalı ki burada akıntı çok fazla. Bu sebeple yüzmek ve sörf yapmak isteyenler yeterli deneyimi olduğuna emin olmalı.
San Francisco şehrini kuşbakışı olarak izleyebileceğiniz birçok nokta var; fakat San Francisco’da gezilecek yerler listenizdeki hemen her yeri en iyi ve en güzel şekilde tepeden görebilmek isterseniz doğru adres Twin Peaks.
64 dönümlük park, yalnızca şehri tepeden izleyebileceğiniz bir nokta değil, aynı zamanda yerel bitki ve hayvan türlerini de gözlemlemek için eşsiz bir yer. Nesli tükenmek üzere olan Mission Blue kelebekleri de bunlardan biri!
Doğasever tüm herkes ve akşamlarını romantik atmosferinden dolayı çiftler için San Francisco’da mutlaka görülmesi gereken noktalardan Twin Peaks. Buraya 37 numaralı otobüsle çıkabilirsiniz fakat otobüs seferlerinin seyrekliğinden dolayı araba kiralamak doğru tercih olacaktır.
San Francisco seyahatinizde görmeniz gereken müzelerden olan San Francisco Modern Sanatlar Müzesi, yalnızca modern sanat eserleri değil, ilgi çekici çağdaş eserler de barındırıyor bünyesinde.
1935 yılında Batı Yakası’nı modern ve çağdaş sanatla ilk kez buluşturan 16 bin metrekarelik müzede 33 binden fazla eser bulunuyor.
Frida Kahlo, Andy Warhol, Jackson Pollock gibi sanatçıların eserlerini inceleyebileceğiniz, açık hava heykel bahçesinde zaman geçirebileceğiniz müze, Cuma-Salı günlerinde 10.00-17.00, perşembe günleri ise 10.00-21.00 arasında ziyaret edilebilir. Tam biletler 25 dolar, indirimli biletler 19 dolar. Müze çarşamba günleri kapalı.
Asya dışında Asya sanatı üzerine kurulmuş olan en büyük müze San Francisco şehrinde yer alıyor.
Çin’den Hindistan’a, oradan Türkiye’ye kadar uzanan pek çok şehirden birçok eserin sergilendiği müze 1966 yılında kurulma.
2003’e kadar Young Müzesi ile aynı binayı paylaşan Asya Sanatı Müzesi, 18 binden fazla eser barındırıyor bünyesinde. Eserler arasında 6 bin yıldan çok daha eski işler dahi yer alıyor.
Müze ziyaretinizde ücretsiz düzenlenen galeri turuna katılabilir, denk gelirseniz sanat gösterilerini ve canlı performansları izleyebilir; çocuklu bir aileyseniz çocuklar için gerçekleştirilen hikaye anlatım saatlerine dahil olabilirsiniz.
Salı ve çarşamba günleri kapalı olan müze, perşembe günleri 13.00-20.00, diğer günlerde ise 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Tam biletler 15 dolar, indirimli biletler 10 dolar.
Hem mimarisi hem de barındırdığı koleksiyonu ile dünyanın en çok ziyaret edilen sanat müzelerinden biri olan Young Müzesi, Golden Gate Park içinde yer alıyor ve Amerika’nın farklı noktalarından getirilen eserlerin dışında Afrika ve Okyanusya kıtalarından da pek çok eser yer alıyor.
Fotoğraftan tekstile, resim, heykel ve sanat objelerinden oluşan kalıcı koleksiyonda 17. ve 21. yüzyıl arasını kapsayan 27 binden fazla parça yer alıyor.
Golden Gate Park’a ve Young Müzesi’ni aynı gün ziyaret edebilir, müzenin dokuzuncu katında yer alan kulede 360 derecelik San Francisco manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Fisherman’s Wharf ve Pier 39, San Francisco şehrinin gözde noktalarından. Şehrin en keyifli alışveriş ve eğlence noktası olan bölge, “Rüya California” seyahati denildiğinde gözümüzde canlanan birçok şeyi barındırıyor.
San Francisco’da gezilecek yerler arasında en uzun vakit geçireceğiniz noktalardan biri tartışmasız bu bölge.
1800’lerde İtalya’dan göç eden balıkçılar tarafından kurulan Fisherman’s Wharf, günümüzde lüks otellere, mağazalara, hediyelik eşya dükkanlarına, balıkçı tezgahlarına ve restoranlara ev sahipliği yapan bir kompleks halinde. Burada hem turistleri hem lokalleri bir arada görebilirsiniz.
San Francisco fotoğraflarında görüp bayıldığımız deniz aslanlarını görmek istiyorsanız, Fisherman’s Wharf’da bulunan Pier 39’un yolunu tutmalısınız! Bu turistik iskele, 1978’de açılmış ve o tarihten günümüze kadar popülerliğini asla kaybetmemiş. Deniz aslanlarının 1939 depremi sonrasında buraya göç ettiği ve o zamandan beri burada yaşadıkları biliniyor.
Pier 39’da güneşli bir günde dondurma yemenin tadını çıkarabilir veya akşam saatlerinde dans etmek için iskeleye gelebilirsiniz. Deniz mahsülleri ve özellikle yengeç burada mutlaka yenmeli! Forrest Gump filminden hatırlayacağınız Bubba Gump Shrimp Co. da burada yer alıyor.
Pier 39’da eğlenmek için lazer oyunlarından korku evlerine kadar pek çok oyun merkezi de bulunuyor. Birçok tiyatro salonu, San Francisco’da gezilecek yerler arasında yer alan Aquarium of the Bay ve Exploratorium Pier 39’da yer alıyor.
Şehir turu yapan eski tramvayların kalkış noktası olan Pier 39, ayrıca çevre adalara ziyarete giden ve Alcatraz’a yola çıkan tur teknelerinin de kalkış noktası.
Pier 39 kenarında yer alan akvaryum, San Francisco Körfezi’ndeki yerel su canlıları ve komşu bölgelere odaklanmış halka açık bir akvaryum.
Kuzey Kaliforniya bölgesinin su yaşamanın güzelliğini ve çeşitliliğini keşfedebileceğiniz Aquarium of the Bay, köpekbalıkları, vatozlar, denizanaları, su samuru gibi 20.000’den fazla deniz canlısına ev sahipliği yapıyor.
Akvaryuma yapacağınız ziyarette yalnızca deniz canlılarını tanımayacaksınız; ayrıca iklim krizi, okyanuslardaki plastik kirliliği ve habitat kaybı üzerine de bilgi sahibi olma fırsatına sahip olacaksınız!
Exploratorium, 650’den fazla etkileşimli sergi ve interaktif alanlarıyla deneyimsel bir bilim, teknoloji ve sanat müzesi.
Pier 39’da yer alan Exploratorium, 1969’dan bu yana her yaştan girişimci, sanatçı, bilim insanları, öğrenciler, çocuklar ve müze profesyonellerini ağırlamaya devam ediyor.
Her gün saat 10.00-17.00 arasında Exploratorium’a ziyaret gerçekleştirebilirsiniz.