Kategoriler AkdenizYurt İçi

Side’de Gezilecek Yerler

Geçmişi Hititlere dayanan Side bölgesi Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri. Yüzyıllar içerisinde farklı egemenliklerin yönetimi altında kalan Side 15. yüzyıldan beri Türklerin egemenliğinde.

Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı bir semt olan Side, Türkiye’ye gelen yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen tatil beldelerinden biri.

Side’de Gezilecek Yerler

Side Antik Kenti

Pek çok uygarlığın topraklarında yaşadığı Side Antik Kenti, Likya ile Kilikya arasında varlığını sürdürmüş Eski Pamfilya’ya bağlı bir ticaret ve liman kenti olmuş antik dönemde.  Bünyesinde pek çok önemli yapıyı barındıran bu kente giriş ücreti 90 TL.

Kent Surları

Milattan Sonra 3. yüzyıla kadar Pamfilya’ya bağlı olan Side, kavimler tarafından taciz edilince halk çareyi bu surları yapmakta bulmuş. Bu yüzden şehrin kuzeydoğusunu feda etmek zorunda kalmaları da onlara büyük kayıplar getirmiş.

Büyük Kent Kapısı

İki kulenin gardiyanlık ettiği Büyük Kent Kapısı, zamanında şehrin ana kapısıymış. Daha sonra başka sütunlarla da desteklenen kapıdan girince sizi bir avlu ve bir oda karşılıyor. Kapının yanında önceden hamam olarak kullanılan Side Müzesi ve bir de anıt bulunuyor.

Doğu Kapısı

Asıl girişlerin yapıldığı Doğu Kapısı, şehrin kuzeydoğusunda yer aldığı için bu isme sahip. Yine bir avluya açılan bu kapı Helenistik Dönem hatırası gibi bu kez ziyaretçileri ağırlıyor. O güzel tarihin nefis kokusuyla sizi içine çekecek bir şehre buyur ediyor sizi.

Side Müzesi

Side Antik Kenti’nde bulunan tarihi Agora’nın karşısında yer alan hamamın içinde oluşturulan Side Müzesi, 1961 yılından beri burada yaz döneminde sabah 8’den akşam 7’ye, kış döneminde ise pazartesi günleri hariç sabah 8’den akşam 5’e kadar hizmet veriyor. Burada hüküm sürmüş Roma, Bizans gibi uygarlıklardan kalma eserlerle buluşabileceğiniz bu müzenin giriş ücreti 50 TL.

Agora

Kare biçiminde olan ve hala çevresinde çarşının izlerini taşıyan agoranın dört yönden girişi bulunuyor.

Bir köşesinde bulunan yapı ise kendini bugüne kadar korumayı başarmış bir halk tuvaleti olan Latrina.

Ziyaretiniz sırasında fark edeceğiniz podyum ise Tykhe Tapınağı oluyor.

Güneydeki cadde boyunca yürürseniz Devlet Agorası ile karşılaşacaksınız.

Devlet Agorası

Artık fazlaca harap olmuş bu bölgede yapılan incelemelerde imparatorluk sarayı olduğu düşünülen yapıdan olsa gerek bu meydan Devlet Agorası olarak anılıyor. Burada bulunan yüksekçe bir yerde köle satışı yapıldığı tahmin ediliyor.

Anıtsal Kütüphane

Side Antik Kenti’nin Roma işçiliğiyle bezeli mermer kütüphaneye verilen özen ve gösterilen çabaya hayret edeceksiniz. Nemin ve böceklerin sebep olacağı aksiliklerden koruyabilmek için kitapları belli tekniklerle dizmişler. Üstelik özel bölgelerden gelen ve güzel kokan bazı bitkileri kitapların korunması için kullanmışlar.

Side Tiyatrosu

Side Antik Kenti içinde bulunan Side Tiyatrosu, hem Helenistik yapıya hem de Roma Dönemi’ne göz kırpan Side Antik Tiyatrosu, oldukça süslü, üç katlı bir sahne binasına sahip. Bu binada Dionysos’un hayatının anlatıldığı bir friz bulunuyor.

MüzeKart’ınız yoksa bu antik tiyatroya giriş ücreti 90 TL. Side Antik Tiyatrosu yaz döneminde 08.00 – 19.00, kış döneminde 08.00 – 17.00 saatleri arasında ziyarete açık.

Kolonnel Cadde

Sütunlu Cadde olarak da anılan cadde, Büyük Kent Kapısı’ndan Agora’ya doğru uzanıyor.  Bu 250 metre uzunluğundaki caddeyi takip ettiğinizde şehrin tüm önemli yapılarıyla sırasıyla tanışacaksınız.

Antik kentte bir tane daha Sütunlu Cadde daha var ki bu araba yolu olarak kullanılıyor.

Side Apollon Tapınağı

2. yüzyılda yapılan Apollon Tapınağı, sanatın, güneş ve ateşin tanrısı Apollon’a adanmış bir Side Antik Kenti kalıntısı olarak bazilikanın orta kısmında bulunuyor.

Ziyaret için kış saatleri 08.00-17.00 olan tapınağın yaz saatleri 08.00-19.00. Ücretsiz girişi bulunan tapınak şu sıralar kısmi olarak ziyareti kapalı.

Athena Tapınağı

Kalıntılardan peripteros denilen bir plan şeklinde oluşturulduğu anlaşılan Athena Tapınağı’ndan ayakta bulabileceğiniz çok fazla şey olmayacak.

Yine de ücretsiz olarak gezebileceğiniz kıyıdaki bu tapınaktan arta kalanlara dönemin inanışları hakkında fikir edinebilirsiniz.

Men Tapınağı

Ay Tanrısı’na adanan bu tapınak, Milattan Önce 5. yüzyıl eseri olarak günümüze ulaşmış.

Zaman içinde restorasyonlara uğradığı anlaşılan tapınağı ziyaret için bir ücret ödemeniz gerekmiyor.

Side Antik Kenti’nde Büyük Liman Hamamı yakınlarında bulunuyor Men Tapınağı.

Büyük Hamam

Side Antik Kenti’nin Büyük Hamam’ı, restoran ve otellerin bulunduğu yerin yakınlarda bulunuyor.

4. yüzyıla ait olduğunu düşünülen bu hamamın Side’de çıkan yangından etkilendiği sanılıyor.

Side Antik Kenti ziyaretiniz sırasında Büyük Hamam’ı mutlaka bir görün.

Agora Hamamı

1960 ile 1961 yılları arasında Side Müzesi’ne çevrilen Agora Hamamı, bugüne dek ulaşan kalıntılarıyla Roma Dönemi’ne selam veriyor.

10 TL karşılığında gezebileceğiniz müzede hamamın tarihi dokusunu da incelemeyi unutmayın.

Related Post

Liman Hamamı

İçinde yaklaşık 10 bölüm bulunan ve Side’nin kuzey kısmında yer alan Liman Hamamı, mutlaka görülmesi gereken yerlerden.

Çarşının içinde bu hamamın kalıntılarını görebilirsiniz.

Vepasianus Çeşmesi

Ücretsiz olarak görebileceğiniz bu yapı, Vepasianus Anıtı’nın ve çeşmeyi besleyen kemerin kalıntılarıyla beraber antik kente ayrı bir hava katıyor.

Side bölgesindeki Vepasianus Çeşmesi ve Anıtı üzerinde yer alan tabletlerden yapılar hakkında fikir sahibi olabiliyorsunuz.

Nymphaeum

Side Antik Kent’e girdiğinizde sizi karşılayacak olan yirmi bir sütunlu çeşme Nymphaeum olarak biliniyor. Bu anıtsal çeşme, isminin adandığı dağ, orman ve su perilerinden alıyor. Üç katından sadece bir tanesi ayakta kalan çeşmedeki süslemeler ve heykeller Side Müzesi’ne taşınmış.

Seleukeia Antik Kenti

Asıl adının Lyrbe olduğu düşünülen kentin Milattan Önce 3.yüzyılda Side’ye yakın bir bölgede kurulan başka bir kentle karıştırıldığı tahmin ediliyor.

Arkeolojik kazılardan çıkan buluntuların bir kısmı Antalya Arkeoloji Müzesi’nde, bir kısmı da Side Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.

Koruma altında olmadığı için Seleukeia Antik Kenti’ne giriş ücretsiz ve bunun için Müzekart’a da ihtiyacınız yok.

Üstelik tam olarak keşfedilmemiş bu alan ağaçlarla kaplı olduğu için geziyi daha keyifli kılıyor.

Selge Antik Kenti

Toroslar’a sırtını dayamış bu kentten geriye tapınak, nekropol, sur, kilise gibi yapıların kalıntılarının yanı sıra 9 bin kişilik tiyatro da kalmış.

Antik kente giriş ücretsiz ama koruma altında olmadığı için çok yıpranmış. Ayrıca herhangi bir bilgi tabelası da bulunmuyor.

Yine de Köprülü Kanyon’u görmek için geldiğinizde bir uğrarsanız manzarasına doyamayacaksınız.

Etenna Antik Kenti

Halk arasında Dedekalesi olarak bilinen Etenna Antik Kenti, çam ormanlarının süslediği Sırt Köyü içinde yer alıyor. Şehri saran surlarıyla, nekropolüyle, sarnıçlarıyla, bazilikasıyla, kapılarıyla tarihe ışık tutuyor.

Ücretsiz olarak görebileceğiniz kentin Pisidya’ya bağlı olduğu düşünülüyor.

Alara Han

Alara Çayı’na çok yakın bir mesafede kurulan han, 1231 yılında kervanlara dinlenme tesisi niyetiyle yapılmış ve bugüne kadar ayakta kalmayı başarmış.

Mescidi, çeşmesi, hamamı derken tam teşekkül olarak yapılmış Sultan Alâeddin Keykubat Dönemi’nde.

Hanı gezmek isterseniz karşısında bulunan restorana bir uğramanız gerekiyor.

Alara Kalesi

Alara Çayı’nın gölgesi olan bir tepenin üzerinde bulunan Alara Kalesi, iki bölümden oluşuyor. İç Kale’ye ulaşmak için tepe noktasına varmanız gerekiyor.

Ücretsiz olarak gezebileceğiniz bu kale, İpek Yolu üzerinde hakimiyet kurma sevdasından yapılmış. Bu bölgede yer alan işletmelerde vakit geçirerek bir yandan manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Köprüçay

Zamanında üzerindeki köprüde kurulan pazarların ününden dolayı Köprüpazar Nehri olarak da anılan ve Toroslardan Akdeniz’e doğru uzanan bu nehir, Selge Antik Kenti’nin yanından geçiyor.

Pek çok köprü ve kanyonu ağırlayan nehir, su sporları için de oldukça ideal.

Side Küçük Plaj

Side’nin batısındaki bu plaj, belediyenin yaptırdığı yürüyüş yolu dahil temel plaj hizmetlerini verebiliyor.

Sahildeki kafeler ve restoranlar ihtiyaçlarınızı karşılayabilmeniz için yeterli olacaktır. Side Antik Kenti’nin de bir parçası olan bu plaj oldukça sık tercih ediliyor.

Side Büyük Plaj

Küçük Plaj’ın doğusunda yer alan bu plaja diğerine nazaran daha büyük olduğu için bu isim verilmiş.

Side Büyük Plaj’da şezlong ve şemsiye hizmeti alabiliyorsunuz. Burada bulunan işletmelerde de vakit geçirebilirsiniz.

Side’ye Ulaşım

Side’de yaz aylarında tatil yapabileceğiniz gibi, eğer kalabalıktan biraz uzaklaşmak isterseniz sonbahar mevsimini de tercih edebilirsiniz.

Antalya Otogar’ından minibüslerle ulaşabileceğiniz Side, Antalya Havalimanı’na da 60 km uzaklıkta bulunmaktadır.

Manavgat ilçesinden Side’ye de toplu taşımayla ulaşım mümkündür. Çevre beldeleri de gezmeyi planlıyorsanız araba kiralamayı tercih edebilirsiniz.

Paylaş
Ezgi Opan

Blogger, içerik yazarı, editör, besteci, söz yazarı, gitarist, turizmci, seyahat tutkunu, müzik ve kedilere hasta☺️