Sırbistan’da hangi şehirler gezilmeli?
Sırbistan’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken şehirler arasında tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ön plana çıkan Belgrad, Novi Sad, Niš ve Subotica yer almaktadır
Sırbistan’ın neyi meşhur?
Sırbistan, zengin tarihi mirası, etkileyici doğal güzellikleri ve misafirperver kültürü ile meşhurdur.
Sırbistan’ı gezmek için kaç gün gerekli?
Sırbistan’ı verimli bir şekilde keşfetmek için genellikle en az 7 günlük bir planlama gereklidir.
Ülkemizden sıklıkla ziyaretçi alan Balkan ülkeleri hem Türkiye’ye yakın oluşları hem de tarihi ve doğal güzellikleri ile dikkat çekiyor. Bu ülkelerden biri de Sırbistan. Türk vatandaşlarından vize istemeyen Sırbistan, tarihi, mimari ve doğal güzellikleri ile görülmeye değer bir ülke.
Sırbistan seyahatinizde ziyaret etmenizi önerdiğimiz 34 harika yeri sizler için seçtik. Gelin bu güzel Balkan ülkesinde doğru keyifli bir yolculuğa çıkalım.
İçindekiler
Sırbistan’da gezerken farklı konseptlere sahip müzeler bulabilirsiniz. Her ilgi alanına hitap eden bir müze bulmanın mümkün olduğu bu ülkenin pek çok popüler müzesi bulunuyor.
Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da bulunan Nikola Tesla Müzesi, şehir merkezindeki konumu ile Sırbistan seyahatinizde rahatlıkla gidebileceğiniz müzelerden biri. Kalemegdan Parkı yakınlarında yer alan müzede ünlü Sırp-Amerikalı mucit Nikola Tesla’nın yaşamına dair bilgiler ve çalışmaları sergileniyor. 1952 yılında açılan bu müze, Tesla’nın kişisel eşyaları, orijinal icat prototipleri, el yazmaları ve fotoğraflarıyla zengin bir koleksiyona sahip. Müzede Tesla’nın odasını, atölyesini ve laboratuvarını görebilirsiniz.
Dehan’ın notu: Nikola Tesla Müzesi ziyaretiniz sırasında, müzenin bulunduğu bölgedeki Salonika veya Lorenzo gibi popüler kafelerde kısa bir mola verebilirsiniz.
Belgrad’da bulunan bir başka müze ise Sırbistan Ulusal Müzesi, Nikola Tesla Müzesi gibi yine Kalemegdan Parkı civarında bulunuyor. 1844 yılında kurulmuş olan Sırbistan Ulusal Müzesi, Sırp tarihinin ve kültürünün en kapsamlı koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Müzede arkeolojik buluntular, etnografik eserler, resimler, heykeller ve diğer sanat eserleri sergileniyor.
Sırbistan Ulusal Müzesi konumu
Belgrad şehir merkezinde bulunan Havacılık Müzesi, 1844 yılında kurulmuş. Sırp tarihinin ve kültürünün en kapsamlı koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan müzede Fiat G 50 bis ve Foke Wolff 190 F-8 gibi savaş uçakları sergileniyor. Ayrıca müzede, F 47 Thunderbolt avcı-bombardıman uçağı, Messerschmitt Me 109, Spitfire ve Hurricane avcı uçaklarının yanı sıra uçak motorları, havacılık silahları ve modelleri koleksiyonları ile fotoğraf kütüphanesini de görebilirsiniz.
Sırbistan’ın Novi Sad şehrinde bulunan Voyvodina Müzesi, ülkenin en bilinen etnografya ve arkeoloji müzesi olarak biliniyor. Sırbistan’ın kuzey eyaletinin sekiz bin yıllık tarihini anlatan müze dört yüz binden fazla sergiye ev sahipliği yapıyor. Ülkenin en kapsamlı ve büyük müzeleri arasında bulunan Voyvodina Müzesi, 6.000’den fazla arkeolojik, tarihi ve etnografik sergisi ile dikkat çekiyor. Ayrıca müzede 140.000’den fazla fosilleşmiş tohum ve meyve içeren arkeobotanik bir koleksiyon da bulunuyor.
Ivo Andric Müzesi, 1976 yılında yazarın ölümünden 1 yıl sonra kurulmuş. Belgrad’da buluna bu müzede Ivo Andric’in çalışma notlarını ve pek çok kişisel eşyasını görebilirsiniz. 8 ayrı odadan oluşan müzede büyük bir fotoğraf koleksiyonu da bulunuyor. Ayrıca bu müzeyi gezerken yazarın kendi kitaplarını da görebilirsiniz.
Sırbistan’da İkinci Dünya Savaşı’nın etkilerini görebileceğinizbir yer olan Crveni Krst, tarihin acı bir yönüne ışık tutuyor. Nazi Toplama Kampı Crveni Krst, Niş kentinde konumlanıyor. Oldukça büyük bir kamp olan Crveni Krst, günümüzde bir müze olarak varlığını sürdürüyor. 4 sene boyunca kullanıldığı bilinen Crveni Krst, 30 binden fazla insanın esir tutulduğu yer olarak biliniyor. Avrupa’da en sağlam kalmış toplama kamplarından biri olan Crveni Krst’a giderek o dönemin şartlarının zorluğuna ve acımasızlığına şahitlik edebilirsiniz.
Nazi Toplama Kampı Crveni Krst konumu
Dehan’ın notu: Crveni Krst ile ilgili daha detaylı bilgi alabilmek için burayı bir tur rehberi ile gezebilirsiniz.
Sırbistan’da müzeler kadar gezmesi keyifli olacak diğer yerler ise tabi ki de tarihi yerler. Sırbistan ve Balkan ülkelerinin tarihine ışık tutmakla birlikte yer yer Osmanlı etkilerini de görebileceğiniz tarihi yerleri gezerken çok keyif alacaksınız.
Belgrad Kalesi, Belgrad’ın Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktada bulunuyor. Tarihi Kalemegdan Parkı’nın merkezinde yer alan Belgrad Kalesi, antik çağlardan bu yana çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış. Bizans, Osmanlı ve Avusturya-Macar dönemlerine tanıklık eden kale, zengin tarihi eserleri, surları, bekleme kuleleri ve içerisindeki park alanıyla geniş bir tarihi gözler önüne seriyor.
Sırbistan’ın Niş kentinin merkezinde bulunan Niş Kalesi, Bizans, Bulgar, Osmanlı ve Avusturya-Macar egemenlikleri dönemlerinden kalma izler taşıyor. Yapı, özellikle Osmanlı dönemine ait surlar, kuleler ve avlu bölümleriyle dikkat çekiyor. Şehrin oldukça merkezi bir noktasında bulunan yapı, turistler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor.
Dehan’ın notu: Niš Kalesi ziyareti ettikten sonra kaleye yürüme mesafesinde bulunan “Ďurdjevdan” veya “Skadarlija” gibi yerel restoran ve kafelerde mola verebilirsiniz.
Belgrad’da Eski Saray (Eski Dvor) ve Yeni Saray (Yeni Dvor) adıyla iki adet saray bulunuyor. En popüler ve bilinen saray ise Sırbistan Ulusal Meclisinin karşısında bulunan Yeni Saray, günümüzde belediye hizmet binası olarak kullanılıyor. 1882 senesinde başlanmış ve yapımı 2 sene sürmüş Eski Saray ise Andricev Venac Meydanı’nda bulunuyor. 19’uncu yüzyıl akademik mimari tarzına sahip olan saray, o zamanlarda Sırp Kralı Karadordevic ve ailesinin yaşaması amacıyla yapılmış.
Roma İmparatorluğu döneminde Balkanlar’ın en önemli şehirlerinden biri olarak öne çıkan Sirmium Antik Kenti, günümüzde Sremska Mitrovica yakınlarında, Sırbistan’ın Vojvodina bölgesinde bulunuyor.İmparatorluk döneminde başkentlik yapmış, kültürel ve siyasi merkez olarak kullanılmış. Burada tiyatro kalıntıları, amfitiyatro, tapınaklar, şehrin forum alanı ve Roma yollarını görebilirsiniz. Ayrıca Sirmium Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası listesindeki antik şehirlerden biri olarak da dikkat çekiyor.
Kelle Kulesi, Sırbistan’ın Niş şehri yakınlarında bulunuyor. Adını üzerine işlenmiş insan kafataslarından alan Kelle Kulesi, Osmanlı döneminden kalma önemli bir tarihi yapı. 19. yüzyıl başlarında inşa edilen kule, Balkanlar’daki isyanları ve savaşları bastırmak için yenilmezlik mesajı vermek amacıyla, isyancıların kafalarından inşa edilmiş.
Novi Sad’da bulunan Petrovaradin Kalesi, Tuna Nehri üzerinde yer alıyor. Şehrin simgesi olan bu kale aynı zamanda “Avrupa’nın Cehennemi” olarak biliniyor. 15. yüzyılda inşa edilen kale, Avusturya-Macar ve Osmanlı dönemlerinde stratejik bir savunma merkezi olarak kullanılmış.
Stambol Gate olarak bilinen İstanbul Kapısı, Niş’te bulunuyor. Belgrad Kalesi’nin kapısı olarak da bilinen bu yapı özellikle Türk ziyaretçiler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor. Oldukça özenli bir mimarisi olan İstanbul Kapısı, dış ve iç olmak kaydıyla iki ayrı bölüme ayrılıyor. Bu kapılardan dışarıda bulunanı orijinalliğini oldukça iyi şekilde koruyor. 18’inci yüzyılın başlarında Nicolas Doxat de Morez tarafından inşa edilen iç kapı ise daha son olarak 2008 senesinde restorasyon sürecinden geçirilmiş.
17’nci yüzyılda inşa edilen Saat Kulesi’nin inşasına Avusturyalılar tarafından başlansa da Osmanlılar tarafından yapımı sonlandırılmış. 28 metrelik bir yüksekliğe sahip olan kule, şehrin en çok ziyaret edilen noktaları arasında bulunuyor. Özellikle fotoğraf çekmek için ideal bir alan olan saat kulesi, yapılan düzenli bakımlar sayesinde hala ilk günkü gibi çalışıyor.
Clock Tower (Saat Kulesi) konumu
Sırbistan’da gezerken görmeniz gereken noktalar arasında günlük yaşamı en canlı şekilde görebileceğiniz meydanlar ve caddeler bulunuyor. Sırbistan’ın günlük yaşamının bir parçası olmak ve kültürünü daha yakından tanımak istersen bu meydan ve caddeleri mutlaka rotaları arasına ekle.
Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ın tam kalbinde bulunan Knez Mihailova Caddesi, Sava Nehri kıyısında yer alıyor. Şehrin en ünlü yaya caddesi olan bu cadde, 19. yüzyıl ortalarından bu yana Belgrad’ın merkezi ticaret ve sosyal yaşamın merkezi olmuş. Cadde, Avusturya-Macar mimarisiyle bezenmiş tarihi binalara ev sahipliği yapmakla birlikte günümüzde, caddede moda mağazaları, sanat galerileri, kafe ve restoranları bulabilirsiniz.
Dehan’ın notu: Knez Mihailova Caddesi’nde gezerken “Café Magazin” veya “Café de Paris” gibi popüler kafelere uğrayabilirsiniz.
Knez Mihailova Caddesi ve Terazije Bulvarı’nın birleştiği noktada yer alan Belgrad Cumhuriyet Meydanı 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında şehrin yeniden inşası sürecinde son halini almış. Meydan, Sırbistan Ulusal Tiyatrosu, Ulusal Müze ve Ulusal Kütüphane gibi simgesel binaların olduğu konum olduğu için oldukça popüler.
Belgrad Cumhuriyet Meydanı konumu
Sırbistan’da kesinlikle görülmesi gereken en estetik yerlerden biri Taş Meydan. Belgrad’da inşa edilen taştan binaların pek çoğu burada bulunuyor. Bu taş yapıların inşasında kullanılan taşların ise Roma zamanında buradan çıkarıldığı iddia ediliyor.
Ayrıca meydan Osmanlı zamanında halkın özerkliğini ilan ettiği yer olması nedeniyle tarihsel bir önem de taşıyor. Meydan genel olarak tarihi, ağaçlı yolları ve bünyesinde yer alan Aziz Mark Kilisesi ile dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra bu taş yapıların arasında bolca yeşil görmeniz de mümkün. Hatta meydanda ıhlamur ağaçlarının yarattığı kokuyu da alabilirsiniz.
Belgrad’ın eski şehir merkezinde yer alan ünlü bohem caddesi İşkodralı ya da Skadarlija, Knez Mihailova Caddesi’nin hemen üzerinde, Dorćol semtinde bulunuyor. 19. yüzyılın sonlarından itibaren sanatsal ve edebi çevrelerin buluşma noktası haline gelen Skadarlija, Bohem yaşam tarzını ve geleneksel Sırp kültürünü yaşatıyor. tarihi taş döşemeleri, eski tarz restoranları ve sanat galerileri ile ön plana çıkan cadde, günümüzde hem yerel halkın hem de turistlerin popüler bir buluşma noktası görevini üstleniyor.
Dehan’ın notu: Skadarlija üzerinde veya yakınında, geleneksel Sırp mutfağını deneyimleyebilirsiniz. Özellikle “Tri Šešira” ve “Dva Jelena” gibi tarihi meyhanelerde keyifli anlar yaşayabilirsiniz.
Sırbistan’da gezebileceğiniz pek çok park ve doğal alan seçeneği de bulunuyor.
Belgrad’ın en önemli tarihi yerlerinden biri olan Kalemegdan Parkı, Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktada yer alıyor. Antik çağlardan beri stratejik bir savunma noktası olarak kullanılmış olan Kalemegdan Parkı, Park alanı, yüzyıllar boyunca Bizans, Osmanlı ve Avusturya-Macar egemenliklerine tanıklık etmiş. Bugün Kalemegdan Parkı, tarihi kalıntılar, anıtlar, heykeller ve geniş yeşil alanlarıyla hem dinlenme hem de kültürel keşif alanı olarak hizmet veriyor. Parkın içindeki Belgrad Kalesi, Askeri Müzeler, sanat galerileri ve göletler kesinlikle görülmeye değer.
Avrupa’nın en uzun ikinci nehri olan Tuna Nehri, şehrin simgesel bir parçası olmakla birlikte hem doğal güzelliği hem de tarihi ile görülmesi gereken bir nokta. Roma İmparatorluğu döneminde sınır olarak kullanılmış olan Tuna Nehri, ortaçağda birçok krallık ve imparatorluk arasındaki sınırları belirlemiş. Günümüzde Tuna Nehri boyunca yürüyüş yolları, parklar, kafeler ve restoranlar bulunuyor. Nehir kenarında yapılan tekne turları, manzaranın tadını çıkarmak için harika bir seçenek.
Sırbistan’ın güneyinde bulunan Kopaonik Ulusal Parkı, hem kış sporları hem de yaz aylarında doğa yürüyüşleri için ideal bir bölge. 1980 yılında ulusal park ilan edilerek koruma altına alınmış olan bu alan ark, zengin flora ve fauna, endemik bitki türlerine ve çeşitli yabani hayata ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Kopaonik, eski yerleşim yerleri, kaya oluşumları, manastırlar ve tarihi kalıntılar açısından da bu bölge çok önemli. Kış aylarında kayak merkezi olarak ünlü olan Kopaonik Ulusal Parkı’nda bisiklet turları gibi etkinlikler de düzenleniyor
Uvac Kanyonu, Sırbistan’ın güneybatısında, kara ve su kesitleriyle ünlü bir doğal koruma alanı. Bölgenin jeolojik ve doğal tarihi açısından büyük öneme sahip olan Uvac Kanyonu, milyonlarca yıl süren erozyon süreçleri sonucu oluşmuş. günümüzde Buzul dönemlerinin etkilerini ve zengin biyoçeşitliliği barındıran bir ekosisteme sahip. Yöre halkı, kanyon ve çevresindeki alanı kuş gözlemciliği ve doğa yürüyüşleri yapmak için kullanıyor.
Park Bubanj, Niş kentinde konumlanıyor İkinci Dünya Savaşı döneminde Naziler tarafından topluca katledilen Sırpları anmak için yapılan bir anıt park olan bu alan yakın tarihin acı bir kısmına odaklanıyor. Bu parkta bulunan anıtlar için 1958 senesinde Niş şehrinde özel bir yarışma yapılmış. Mihajlo Mitrovic ve Ivan Sabolic yarışmayı kazanarak bu anıt heykelleri yapmışlar.
Tarih boyunca bölgedeki yerleşimler ve kültürel etkileşimler açısından önemli bir alan olan Tara Ulusal Parkı, Sırbistan’ın güneybatısında, Drina Nehri’nin eteklerinde yer alıyor. 1981 yılında ulusal park ilan edilerek koruma altına alınmış olan park UNESCO tarafından biyosfer rezervi olarak da kabul edilmiş. Tara Ulusal Parkı, muhteşem manzaraları, bereketli ormanları, şelaleleri ve Drina Kanyonu ile ünlü. Bunun yanı sıra parkta yer alan Banjska Dolina ve diğer geleneksel yerleşim yerleri, bölgenin kültürel mirasını yerinde görmenize de olanak sağlıyor.
Cukarica belediyesine bağlı olan ve başkent Belgrad’da bulunan Topcider Park, kent merkezine yakın konumu ile dikkat çekiyor. Özellikle hafta sonları hem yerli halktan hem de turistlerden oldukça ilgi gören park oldukça kalabalık olabiliyor. Piknik ve doğa yürüyüşü gibi aktiviteler için ideal bir alan olan Topcider Park, devasa bir çınar ağacına da ev sahipliği yapıyor.
Fruška Gora Ulusal Parkı, Sırbistan’ın kuzeyinde, Vojvodina bölgesinde yer alıyor. Novi Sad’ın doğusunda bulunan bu park, antik çağlardan bu yana oldukça önemli bir bölge olarak kabul ediliyor. Orta Çağ’da, park alanı içinde 16’ya yakın Ortodoks manastırı inşa edilmiş. Bunun yanı sıra park, 1960 yılında ulusal park ilan edilerek koruma altına alınmış.
Fruska Gora Ulusal Parkı konumu
Dehan’ın notu: Fruška Gora’yı gezerken, parkın girişine yakın “Vinarija Despotovac” gibi yerel şarap ve yemek sunan bir mekanda mola verebilirsiniz.
Sırbistan’da ziyaret edebileceğiniz pek çok kilisenin yanı sıra Osmanlı döneminde kalma camiiler de bulunuyor.
Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da, Vračar semtinde yer alan Aziz Sava Katedrali, 1935 yılında inşa edilmeye başlanmış. Fakat II. Dünya Savaşı ve sonrasındaki ekonomik zorluklar nedeniyle inşaatı uzun yıllar yarım kalmış. 1980’li yıllardan itibaren çalışmalar yeniden hız kazanmış ve katedral, 2004 yılında tamamlanmaya yaklaştığı bir döneme girmiş. Dünya’nın en büyük Ortodoks kiliselerinden biri olma özelliğine sahip olan Aziz Sava, hem Sırp halkı hem de Ortodoks dünyası için büyük öneme sahip.
Belgrad’ın en meşhur bölgesi olan Kalemegdan’da bulunuyor. Bölgenin cen çok ziyaret edilen dini yapılarından olan Aziz Petka Kilisesi, mimarisi ile öne çıkıyor. Diğer kiliselere kıyasla çok daha yeni bir yapı olan bu kilisenin dışı oldukça sade bir görünüme sahip. Fakat kilisenin iç tarafı oldukça özenli bir işçilik örneği gösteriyor.
Belgrad’da bulunan en önemli kiliselerden biri olan Aziz Mark Kilisesi, bir Ortodoks kilisesi. Mimarisi ile dikkat çeken kilise 1931 yılında inşasına başlanmış. Fakat kilisenin yapımı tam olarak 9 sene sürmüş. İkonastasis adı verilen mozaik tekniğinin de kullanıldığı kilise mimarisi ve tarihi ile ziyaret edebileceğiniz dini yapılar arasında bulunuyor.
Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da yer alan Bayraklı Camii, Osmanlı döneminde inşa edilmiş. Camii muhtemelen dönemin bayrak taşıma görevlerinden almış olabilir. Tipik Osmanlı mimarisini yansıtmakta olan camii, geniş avlusu, minaresi ve süslü mihrap bölümü dikkat çekiyor.
Sırbistan’ın kuzeyinde, Vojvodina bölgesinin merkezinde bulunan Novi Sad Sinagogu, 1905 yılında mimar Lipót Baumhorn tarafından inşa edilmiş. Avrupa’nın en etkileyici sinagoglarından biri olarak kabul edilen sinagog, Yahudi topluluğunun tarihine ve kültürüne tanıklık etmiş. II. Dünya Savaşı sırasında büyük zarar görmüş olsa da restorasyon çalışmalarıyla korunmuş bir yapı olan Novi Sad Sinagogu, günümüzde kültürel etkinliklere ve sergilere ev sahipliği yapıyor.
Saint George’s Cathedral olarak da bilinen kilise Novi Sad’ta bulunuyor. İnşasına 1895 yılında başlamış olan katedralin yapımı 1905 yılında tamamlanmış. Neo-Byzantine tarzda inşa edilen yapı, büyük kubbesi, zengin süslemeleri ve vitray pencereleriyle dikkat çekiyor.
Kutsal Büyük Şehit George Katedral Kilisesi konumu
1521 senesinde inşa edilmiş olan bali Bey Camii, Sırbistan’ın Niş kentinde bulunuyor. Camiinin yapımı döneminde Edirne Yeniçerisi Bali Bey’in emekleri de geçtiği için camiiye bu isim verilmiş. Günümüzde özellikle sanat sergilerine ev sahipliği yapması ile dikkat çeken Bali Bey Cami ücretsiz bir şekilde ziyaret edilebiliyor.