Her yıl milyonlarca ziyaretçinin ziyaret ettiği şehirlerden biri olan Tahran hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ölmeden önce gezilip görülmeye değer bir şehirdir.
Fars kültürüne ilgi duyan ziyaretçilerin gittiği bu şehirde, müze gezileri yapmaktan keyif alan insanlar için, dünyanın en iyileri arasında bulunan birçok müzeyi gidip görmeleri mümkün.
Müzelerin dışında dünyanın en değerli saraylar ve en güzel parklarını da görmenizi öneririz. Kayak yapmayı seven insanlar için birçok kayak merkezi de var.
Tahran’a ulaşım hakkında bilinmesi gerekenler hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için Tahran Seyahat Rehberi yazımıza göz atabilirsiniz.
Uzun yıllar şahların yönetiminde kullanılan, her yıl binlerce ziyaretçinin merak ettiği yer olan Gülistan Sarayı Tahran’a gidildiğinde gezilmesi gereken adeta şehrin en gözde yapılarından birisidir.
Kaçar Hanedanlığı‘nın Şah Tamas döneminde yapılan ve günümüze dek ulaşan UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan saray, Pers kültürünün önemli bir mirasıdır.
Saray binasının dış cephesi el işçiliği olan seramik ile bezenmiştir. İçerisinde bulunan eşyaların büyük bir kısmı da el işçiliği ve sanatsal değer taşıyan eserlerdir.
Gülistan Sarayı’nda fotoğraf çekmek yasaktır.
Yılın 6 ayı 09:00-19:00 arası ziyaret edebilirsiniz.
Sarayın ana binasına giriş kişi başı 20.000, sanat ve müze galerine giriş 100.000 İran riyalidir.
435 metre yüksekliğiyle dünyanın en büyük gökdelenlerinden birisi olan Milad Kulesi Tahran’ın şehir merkezinde yer almaktadır.
Her yıl binlerce ziyarete gelen turist Tahran’ın manzarasını izlemek için Milad Kulesi’ne gidiyor.
İlginç bir mimariye sahip olan Milad Kulesi 12. katında bulunan seyir terası ve kulenin içinde 360 derece dönebilen restoran ile turistlerin yoğun bir şekilde ilgisini çekiyor.
Tahran’ın dört bir tarafını izleyerek Tahran’ın yöresel yemeklerini deneyebilirsiniz. Tabi ki önceden rezervasyon yaptırmanızı öneririz.
Niavaran Sarayı 1958 ile 1968 yılları arasında Pehlevi döneminde yapılmıştır. O zamanlarda hizmet binası olarak kullanılsa da şimdi müze olarak kullanılıyor.
Sarayı gezdiğinizde sarayın içinde halı dokumaları,mobilyaları, avizeleri ve birçok değerli eşyaları görmeniz mümkün.
Sarayın içi kadar bahçesi de bir o kadar güzel ve görülmeye değer.
Çatısının açılır kapanır bir şekilde tasarlanıp yapılması da bir hayli ilginç.
İran’ın en büyük meydanlarından biri olan Meydan-ı Azadi’de bulunan bu anıt Tahran’ın simgelerinden biridir.
Pers İmparatorluğu’nun kuruluşunun 2500. yılında Muhammed Rıza Şah tarafından yaptırılmıştır.
Beyaz mermerden yaptırılmış olan bu anıt hem kule hem de kemer olarak tarif edebileceğimiz dev bir yapıt.
Doğayı ve yeşili seven ziyaretçilerimiz için görülmesi gereken yerlerden biri olan İran Ulusal Botanik Bahçesi İran’da bulunan en büyük botanik bahçedir.
İlk zamanlarda çok küçük bir alana az sayıda bitki çeşitliliği olan bu bahçe gün geçtikçe büyütülüp şu anda ortalama 150 hektarlık bir büyüklüğe sahip olup içinde 160.000’e yakın bitki çeşitliliği olan zengin bir botanik bahçedir.
Bu bitkilerin ana temelinde İran’da yetiştirilebilen bitkilerin olması haricinde nesli gün geçtikçe tükenen bitkiler de vardır.
Hem turistler hem de İran halkı tarafından yoğun bir ilgiyle karşılanan bu botanik bahçe Tahran’ın merkezinde olmasıyla insanların streslerini atabildikleri yeşil ortamların en başında gelmektedir.
Şehrin merkezinde bulunan oldukça büyük bir dinlenme alanıdır. Rahatça oksijen alıp açık havanın keyfini çıkarmak için harika bir yer olan park New York’taki Central Park’a benzer bir işlev görmektedir.
Yürüyüş yolları, piknik ve dinlenme alanları, yeşilliklerle dolu bahçeleri ve kimisi halktan kimisi de turistlerden oluşan ziyaretçileriyle dolu bir park olan Laleh Parkı kafa dinlemek için tam anlamıyla aranan yerdir.
Ayrıca çocuklar için de oyun alanları bulunan bu park 7 gün 24 saat ziyarete açık olup günün her saatinde yorgunluğunu atıp kafanızı dinlemek için size yardımcı oluyor.
Şehrin en uğrak yerlerinden birisi olan Laleh Parkı’nı kesinlikle görmenizi tavsiye ediyoruz.
Merkezi bir konumda olması ve her saat açık olması sebebiyle istediğiniz zaman kolaylıkla gidip kendinizi rahatlatabileceğiniz, açık havaya doyabileceğiniz bir yerdir.
Mellat Parkı Tahran’ın 3. bölgesinde bulunan 34 hektarlık alanıyla şehrin en büyük parklarından biridir.
Bitki örtüsü oldukça geniş bir parktır ki içinde elma, kayısı, şeftali, kiraz, hurma ve incir ağacı gibi envai çeşit meyve ağacı bulunmaktadır. Uzun ömürlü çiçeklerle çevrili olan parkın şık bir görünüşü vardır.
İran tarihine ait birçok önemli insanın heykelinin bulunduğu bu parkta İran halkı için önem taşıyan insanlar hakkında bilgi de edinebilirsiniz.
Parkın merkezine doğru, bir çeşmenin üzerinden geçen sarı köprünün çevresinde dinlenebileceğiniz kafeler ve yemek yiyebileceğiniz restoranlar mevcuttur.
Ayrıca parkta bir kayık kiralayıp kayık seyahati yaparak parkın tadını su üzerinden de çıkarabilirsiniz.
Park 1947 yılında tamamen inşa edilmiş ve o günden günümüze kadar turist ve halk tarafından yoğun ilgi görüp sık uğranılan bir yerdir.
İran denilince aklımıza dokuma halılar ve kilimler gelir. Çok eski zamanlardan bu yana halı dokumacılığı İran için vazgeçilmezdir.
1977 yılında kurulan İran Halı Müzesi’nde halı ve kilim dokumalarının en güzelleri sergilenmektedir. Burada sadece İran’da yapılan halılar değil başka ülkelerin İran’a hediye ettikleri halılar da sergilenmektedir.
Burada sergilenen halılar 5 ile 500 yıllık dokunmuş halılardır.
Müzede farklı dillerde yazılmış dokumacılıkla alakalı yaklaşık 4000’e yakın kitap vardır.
Safevi döneminin ünlü şairlerinden biri olan Reza Abbasi’nin isminin verildiği müzede milattan önce dönemlerden milattan sonra 20. yüzyıllara uzanan geniş bir dönem yelpazesine ait çok kıymetli mücevherler, takılar, çeşitli heykeller, taşlar, tabaklar, vazolar, hat ve minyatür sanatından eserler bulunmaktadır.
Reza Abbası Müzesi içinde yaklaşık 6000 değerli kitap bulunan bir kütüphane de vardır.
İran Ulusal Mücevher Müzesi’nin içinde Safevi döneminden itibaren o zamanlarda bulunan en kıymetli mücevherlerin İran Hükümdarlarının emriyle toplanmıştır.
Burası paha biçilemeyen mücevherlerle doludur. Derya-i Nur Elması, Elması taç, Nadir Şah tahtı ve Tavus kuşlu taht müzede mutlaka görmeniz gereken mücevherlerden bazılarıdır.
Ulusal Arkeoloji Müzesi Tahran’ın yanı sıra İran hakkında da eski dönemlere ait olguları görmemizde çok önemli bir yere sahip olan bir müze.
Çok eski tarihlerden bu yana İran’ın kültür ve sanatını çok iyi algılayabilmemizi sağlayan çömlekler, testiler, eski kaplar ve birçok heykelleri barındırıyor.
Persepolis kazılarından günümüze çıkarılan birçok tarihi eserleri de bünyesinde barındırmaktadır.
Müzede dikkat çeken bir eserde “Tuz Adam” isimli bir mumyadır. Milattan sonra 3-4. yüzyılda bir tuz madeninde gerçekleşen kaza neticesinde ölen bir madencinin, tuzun koruyucu özelliği sayesinde bedeninin zarar görmeden günümüze kadar korunmuş olması müzeyi ziyaret eden birçok turistte hayret uyandırıyor.