Unutulmaz Filmlere Ev Sahipliği Yapan Kafe ve Restoranlar

0
902

Hiç bir filmden esinlenip seyahat planı yaptığınız, ya da bir filmde görüp beğendiğiniz bir mekanın izini sürdüğünüz oldu mu? Öyle filmler vardır ki insanın hafızasına kazınır. Ne kadar eski olsalar da tekrar tekrar izlemekten hiç sıkılmazsınız.

Ben de bu yazıda izlemekten çok keyif aldığım filmleri ve o filmlerin en akılda kalan sahnelerinin çekildiği keyifli mekanları sizin için yazdım.

İşte gerçek hayatta da gidip yemek yiyebileceğiniz ya da kahvenizi içip keyifle zaman geçirebileceğiniz, filmlere ev sahipliği yapmış kafe ve restoranlar:

Unutulmaz Filmlerin Çekildiği Kafe ve Restoranlar

1) Santa Lucia, Eat – Pray – Love, Roma

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Santa Lucia Rome Restaurant (@santaluciaroma)’in paylaştığı bir gönderi ()

Julia Roberts’ın bence en iyi filmlerinden biri olan Eat Pray Love’ın ‘Eat’ yani ‘Ye’ kısmına ev sahipliğini tabi ki Roma yapıyor.

Her ne kadar Roma’da pek çok farklı mekan gösterilse de filmin akılda en çok kalan yemek sahnelerine ev sahipliği yapan restoran Santa Lucia.

Julia Roberts

Belki hatırlarsınız, Julia Roberts’in hayat verdiği Elizabeth karakteri ve yeni arkadaşları bir akşam harika bir restorana yemeğe giderler. Hatta Elizabeth bu restoranda ilk kez kendi siparişini İtalyanca olarak verir. İşte o şık ve güzel İtalyan restoranı Roma’daki Santa Lucia.

Siz de benim gibi Eat Pray Love (Ye, Dua Et, Sev) filmini tekrar tekrar izlemekten sıkılmayanlardansanız Roma’ya gittiğinizde güzel bir akşam yemeği için Santa Lucia’ya mutlaka uğrayın derim.

2) Crémerie Restaurant Polidor, Midnight in Paris, Paris

Crémerie Restaurant Polidor Paris Fransa

Paris’in en eski restoranlarından biri olan Crémerie Restaurant Polidor’un geçmişi 1800’lü yıllara dayanıyor.

Woody Allen’ın ünlü filmi Midnight in Paris, Paris’te Gece Yarısı Filmi’nin en unutulmaz sahnelerinden biri de bu tarihi restoranda çekildi.

Filmi izleyenler hatırlayacaktır, yazar olma hayali ile yanıp tutuşan ve yanlış bir dönemde yaşadığına inanan Gill geçmişe büyük özlem duyuyor. Kendini bir anda 1920’lerin Paris’inde bulan Gill, o akşam Fitzgerald’dan Ernest Hemingway’e pek çok ünlü yazar ile tanışır.

Gill ve Hemingway’in tanışma sahnesine ev sahipliği yapan yer ise filmin nostaljik havasına en uygun Paris mekanlarından biri olan Crémerie Restaurant Polidor.

Günümüzde hala restoran olarak hizmet veren Crémerie Restaurant Polidor’u Paris seyahat notlarınız arasına ekleyebilirsiniz.

3) Cafe Lalo, You’ve Got Mail, New York

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Cafe Lalo (@cafelalo)’in paylaştığı bir gönderi ()

Meg Ryan ve Tom Hanks’in unutulmaz filmi You’ve Got Mail’in en unutulmaz sahnelerinin bir kısmı New York’taki Cafe Lalo’da çekildi.

Romantik dekorasyonu, içinizi ısıtacak ışıklandırması ile gönülleri fetheden Cafe Lalo’nun müdavimlerinin sayısı da bir hayli fazla.

Siz de sevdiğiniz filmlerin izini sürmeyi sevenlerdenseniz New York’a gittiğinizde girişinde filmden fotoğrafların asılı olduğu duvar ile sizi karşılayan bu şirin nostaljik kafeye bir uğrayın derim.

4) Café des Deux Moulins, Amelie, Paris

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Café des Deux Moulins (@cafedes2moulinsofficiel)’in paylaştığı bir gönderi ()

Başrollerini Audrey Tautou ve Mathieu Kassovitz’in paylaştığı 2000’li yılların en sevilen filmlerinden biri olan Amelie’yi hatırlıyor musunuz?

Filmi izleyenler hemen hatırlayacaktır Amelie’nin garson olarak çalıştığı o şirin Fransız kafesini. İşte Amelie’nin çalıştığı o kafe: Café des Deux Moulins.

Sevdiğiniz filmlerdeki mekanların izini sürmeyi sevenlerdenseniz Paris’e gittiğinizde Café des Deux Moulins’e de mutlaka gidin derim.

5) Safa Meyhanesi, Av Mevsimi, İstanbul

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Safa Meyhanesi (@safameyhanesi)’in paylaştığı bir gönderi ()

Şener Şen ve Cem Yılmazı buluşturan Av Mevsimi’nin en akılda kalan sahnelerinden biri olsa gerek Cem Yılmaz’ın ‘Hayde Gidelum’ türküsü söylediği meyhane.

İşte filmin o en unutulmaz sahnesine ev sahipliği yapan yer İstanbul’un en tarihi semtlerinden biri olan Yedikule’deki Safa Meyhanesi.

Babadan oğluna devrolan Safa Meyhanesi neredeyse 100 yılı aşkın zamandır hizmet veriyor.

Kendilerini anason kokan meyhane diye tanımlayan Safa Meyhanesi tabiri caizse geçmişe meydan okuyor.

19. yüzyılın sonlarında inşa edilen yüksek tavanlı bir binada hizmet veren Safa Meyhanesi İstanbul’da keyifli bir nostalji yolculuğu yapmak isteyenleri bekliyor.

6) Akın Balık, Aşk Tesadüfleri Sever, İstanbul

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Akın Balık (@akinbalik_karakoy)’in paylaştığı bir gönderi ()

Belçim Bilgin’in ve Mehmet Günsür’ün başrollerini paylaştığı, gözyaşlarıyla izlediğimiz Aşk Tesadüfleri Sever filminine ev sahipliği yapan mekanlardan biri de bir İstanbul klasiği olan Akın Balık.

Filmi izleyenler hemen hatırlayacaktır Özgür ve Deniz’in hikayesinin İstanbul’da yeniden başladığı yer Akın Balık.

İstanbul’un en salaş balıkçılarından biri olan Akın Balık’ın müdavini oldukça fazla.

Kendine has sunumları ile farklı bir ortam yaratan Akın Balık hem felekten bir gece çalmak hem de Aşk Tesadüfleri Sever filmini anılarında canlandırmak isteyenleri Karaköy’e bekliyor.

7) Helvetia, İstanbul Kırmızısı, İstanbul

Ferzan Özpetek’in İstanbul Kırmızı filmine ev sahipliği yapan mekanlardan biri de Asmalımescit’teki Helvetia.

Halit Ergenç’in hayat verdiği Orhan karakterinin tam köşedeki duvara yaslandığı sahne Halvetia’da çekildi.

Hatta bu sahne o kadar ikonikleşti ki pek çok kişi buraya gelip aynı köşede fotoğraf çektiriyor. Yoksa siz hala Asmalımescit’teki Halvetia’yı hala keşfetmediniz mi?

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız