Bangkok, Tayland’ın başkenti ve aynı zaman en büyük şehri. Tay dilinde Krung Thep (Melekler Şehri) olarak anılan Bangkok’un resmi ismi 166 harften oluşuyor! Bu sayede Bangkok dünyanın en uzun yer ismine sahip.
21 Nisan 1782 tarihinde Kral I. Rama tarafından kurulan Bangkok, Güneydoğu Asya’nın en hızlı gelişen şehirlerinden. Şu anki Tayland kralı IX. Rama da şehrin kurucusu ile birlikte Chakri Hanedanlığı‘ndan geliyormuş.
Gelin hep birlikte Güneydoğu Asya’nın en çok ziyaret edilen şehri Bangkok’u keşfe çıkalım.
İçindekiler
Asya’nın en turistik ve en kozmopolit yerlerinden birisi olan Bangkok, Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından dünyanın en sıcak büyük şehri olarak açıklanmış.
Şehirde sıcaklıklar çok yüksek olsa da Bangkok muson ikliminden etkilendiği için şehre yağışlı bir hava hâkim. Bu yüzden şehirde gezerken hava durumuna göre tedbirinizi almayı unutmayın.
Tayland’a gitmek için vize almanız gerekmiyor. Elinizde altı ay geçerli bir pasaportunuz varsa Bangkok’a gitmek için yapmanız gereken tek şey Bangkok uçak bileti almak.
İki adet uluslararası havaalanına ev sahipliği yapan Bangkok’a İstanbul’dan aktarmasız olarak direkt uçabilirsiniz. Yani 9-10 saatlik bir uçuş sonrası ülkenin en büyük havaalanı olan Suvarnabhumi Uluslararası Havaalanı’na ulaşıyorsunuz.
Aktarmalı uçuşları tercih ettiğinizde ise uçuş süreniz artıyor.
Gelişmiş bir ulaşım ağına sahip olan Bangkok’ta Havalanı Raylı Bağlantısı (Airport Rail Link) ile Suvarnabhumi Havaalanı’ndan şehir merkezine rahatlıkla gidebilirsiniz.
Şehir içi ulaşım için viyadükler üzerinde seyahat edebileceğiniz Gök Treni’ni (BTS SkyTrain) kullanabilirsiniz. Bu tren Sukumvit ve Silom bölgelerinden geçen iki hatta hareket ediyor.
Tren istasyonundan başlayan tek hatlık MRT Metro ise diğer bir seçenek.
Chao Phraya Nehri üzerine kurulmuş olan Bangkok’ta nehir ulaşımı da sıklıkla tercih ediliyor. Farklı hatlara gitmek için teknelerin hizmetinden faydalanabilirsiniz.
Toplu taşıma kullanmak istemezseniz taksi, bölgeye ait geleneksel üç tekerlekli tuk-tuk ve motosiklet taksi kullanabilirsiniz.
Bangkok’ta bulunan 50 bölgenin 35’i Chao Phraya Nehri’nin doğusunda, 15 tanesi ise şehrin Thonburi olarak adlandırılan bölümünde yer alıyor.
Her bölge gruplar halinde düzenlenmiş ve farklı amaçlara hizmet ediyor. Bu bölgelerden Rattanakosin, Lumphini ve Thonburi turizm alanlarını içeriyor.
Tayland’ın para birimi Baht, sembolü ฿, kısaltması ise THB. Bangkok’ta Türk Lirası’nı bahta direkt olarak çevirmek mümkün değil ama Dolar veya Euro cinsinden paranızı rahatlıkla bahta çevirebilirsiniz.
Havaalanında bulunan yerlerde döviz kurları genel olarak daha düşük olduğu için otele kadar size yetecek miktardaki parayı bahta çevirmenizi öneririm.
Şehirde bulunan banka ve döviz büroları aracılığı ile paranızın büyük bölümünü bahta çevirebilirsiniz. Hemen hemen her yerde bulabileceğiniz bankamatiklerden para çekebilirsiniz ama yabancı kartlar için 150 baht ücret alınıyor.
Tüm paraların üzerinde Tayland krallarının resimleri bulunduğu için yere düşen paraya basmak saygısızlık olarak kabul ediliyor. Bangkokluların kızgın bakışları ile karşılaşmamak adına bu konuda gereken hassasiyeti göstermenizi öneririm.
Uçağa bindiniz, havaalanına indiniz, şehir merkezinde paranızı bahta çevirdikten sonra ne yapacaksınız? Tabii ki de doyasıya gezip ve eğleneceksiniz
Bangkok’ta gezilecek yerlerin başında Tayland Kraliyet Sarayı Grand Palace (Büyük Saray) geliyor.
Şehrin en önemli simgelerinden birisi olan Büyük Saray, 1782 yılında yapılmış ve 150 yıl boyunca Tayland Kraliyeti’ne hizmet etmiş.
Muazzam mimarisi ile insanı büyüleyen saray içerisinde bulunan Savaş Bakanlığı ve devlet daireleri ile Tayland Krallığı’na hizmet etmeye devam ediyor.
Büyük Saray’a askılı elbise veya şort ile girmek yasak olduğu için yanınıza fazladan kıyafet almanızı öneririm. Girişte sıkı bir denetim var bu konu hakkında o yüzden kıyafet kiralamakla uğraşmadan kendi getirdiğiniz elbiseyi giyebilirsiniz.
Tayland Kraliyet Sarayı içerisinde yer alan Wat Phra Kaew (Zümrüt Buda Tapınağı), ülkenin en önemli kutsal yeri olarak biliniyor.
Tapınağın resmi ismi Wat Phra Sri Rattana Satsadaram.
Wat Phra Kaew Tapınağı’nın en çok ilgi çeken kısmı ise içerisindeki tek parça yeşil zümrüt blok üzerine oyulmuş olan Buda heykeli. 13. yüzyılda yapılmış olan bu değerli heykele kraldan başka kimse yaklaşamıyor.
Tapınakta bulunan diğer eserlerde bir Hint efsanesi olan Ramakian’dan izler bulunuyor. Yine bu efsaneye dayanarak tapınağı korumak için dış kısmına 5 metrelik yüksekliğindeki Yaksa Tavarnbal heykelleri yerleştirilmiş.
Tapınağın içerisinde fotoğraf çekmek yasak.
Kıyafet konusundaki hassasiyet burada da geçerli. Tapınağı ziyaret ederken ayakları, bacakları ve kolları kapatacak kıyafetler giymeli ve ayakkabılarınızı çıkarmalısınız.
Büyük Saray’dan tekneye binerek ulaşabileceğiniz Wat Arun (Şafak Tapınağı), şehirdeki en gösterişli dini yapı.
Chao Phraya Nehri’nin batı kıyısındaki Şafak Tapınağı, 1351 – 1767 yılları arasında Siam’da hüküm sürmüş olan Ayutthaya Krallığı döneminde seramik kullanılarak inşa edilmiş.
5 katlı ve 82 metre yüksekliğindeki ihtişamlı tapınağın çevresinde Tayland’ın 4 büyük rüzgârını temsil eden kuleler, içerisinde ise farklı boyutlarda heykeller bulunuyor.
Wat Pho Tapınağı ya da diğer ismiyle Wat Phra Chetuphon Tapınağı içerisinde bulunan çok büyük boyutlardaki Yatan Buda Heykeli sebebiyle Bangkok’un ilgi çeken bir diğer yeri.
Bazı kaynaklar tarafından ülkenin ilk üniversitesi olarak kabul edilen bu tapınakta meditasyon ve masaj eğitimleri veriliyor, antik dönemde ise bilimsel çalışmalar gerçekleştiriliyormuş.
16. yüzyılda inşa edilmiş olan tapınağa altın kaplama Buda heykeli 1800 yılında yerleştirilmiş. Bu ihtişamlı heykelin uzunluğu 46 metre yüksekliği ise 15 metre.
Heykelin ayak tabanlarına sedef taşları kullanılarak işlenen 108 sembol, ziyaretçiler tarafından çok beğeniliyor.
Benim size önerim tapınağa gelmişken sadece heykelin bulunduğu kısmı değil, her yeri etraflıca gezmeniz. Aynı zamanda burada geleneksel Tayland masajı yaptırabilirsiniz.
Buda heykeline doymayanlar için son bir önerim daha olacak. Dünyanın en büyük Altın Buda Heykeli’nin yer aldığı Wat Traimit Tapınağı. Heykel tam 5 buçuk ton saf altın kullanılarak yapılmış!
Bangkok’taki Çin Mahallesi’nde yer alan heykel 3 metre yüksekliğe sahip.
Heykelin altından yapılmış olduğunun fark edilmesi ise tamamen bir tesadüf eseri. Heykel bir yerden bir yere taşınırken yanlışlıkla düşmüş ve etrafındaki sıvası çatlamış. Bu sayede heykelin altından yapılmış olduğu ortaya çıkmış.
Tarihçiler Burma saldırıları sırasında heykelin olası yağmalardan korunması amacıyla sıvayla kaplandığını düşünüyor. Fakat bu gizleme olayı biraz abartılınca kendileri de unutmuşlar sanırım ne kadar değerli bir hazineye sahip olduklarını…
Tapınağın 4. katında bulunan Altın Budha Heykeli’ni gördükten sonra 2. kattaki Tayland ve Çin tarihinin anlatıldığı müzeye uğramayı unutmayın.
Bu arada tapınağa girerken ayakkabılarınızı çıkarmanız gerektiğini hatırlatmak isterim.
Tapınaklara da doyduk biraz etrafı görelim derseniz aramış olduğunuz yer Khao San Road (Khao San Yolu).
Bangkok’un en cafcaflı caddelerinden olan Khao San Yolu kısa zaman önceye kadar pirinç pazarına ev sahipliği yapmış olsa da günümüzde neon ışıklı tabelalar, renkli tezgâhlar, hem şık hem de salaş mekânlara sahip.
Caddedeki insan seli de kalabalık bir şehirde olduğunuzu her an hatırlatıyor.
Siam Meydanı (Siam Square) sizi yerel esintiden biraz uzaklaştırıp modern dünyaya geri döndüren bir yer.
Bu güzel alan 1970 yılında Chulalongkorn Üniversitesi’nden kiralanmış.
Günümüzde çok sayıda alışveriş merkezine bağlantısı bulunan Siam Meydanı, canlı DJ performansları ile eğlenebileceğiniz gece kulüplerini ve karaoke barlarını bünyesinde barındırıyor.
Biraz da müze gezelim derseniz Bangkok Ulusal Müzesi’ne gitmenizi öneririm. 1782 yılında Prens Wang Na adına saray olarak yapılmış olan ihtişamlı bina, 1887’den itibaren müze olarak hizmet veriyor.
Sadece Tayland değil tüm bölgenin kültürü hakkında detaylı bilgiler elde edebileceğiniz müzede çeşitli silahlar, müzik aletleri, ev eşyaları ve Tayland Kraliyet Ailesi’ne ait olan eşyalar kronolojik bir sıra ile sergileniyor.
Avrupalı görünümü ile dikkat çeken Dusit Sarayı (Dusit Palace), 1897 yılında Avrupa’ya ilk ziyaretini yapan Kral V. Rama tarafından yaptırılmış.
Kral Avrupa’da gördüğü şatolardan o kadar etkilenmiş ki Dusit Sarayı’nı inşa ettirmiş.
64 bin metrekareyi aşan bir alan içerisinde bulunan saray kompleksinde 13 farklı bina ve birbirine bağlantısı olan bahçeler bulunuyor.
Bunlar arasında en çok dikkat çekenler ise Fil Müzesi’nin bulunduğu Gayri Resmi Kraliyet Sarayı, Vimantek Tik Konağı ve Abhisek Dusit.
Abhisek Dusit, 1904 yılında kralın taht salonu olması için inşa edilmiş.
Kapalı alanlardan ve sıcak havadan bunalıp nefes almak isteyen gezginlerin Lumpini Park’a uğramalarını öneririm.
500 bin metrekareden fazla bir alana sahip olan parkta rahat bir nefes alabilir ve vücudunuzu tazeleyebilirsiniz.
Ülkeye özgü çiçek türlerini bünyesinde barındıran parkta yürüyüş ve bisiklet yolları da bulunuyor.
Parkın içerisinde bulunan yapay gölde tekne kiralayıp gezebilirsiniz.
Bangkok’ta gezilecek yerler hakkında detaylı bilgiler almak isterseniz sitemizdeki yazıya göz atabilirsiniz.
Gezmekten çok yorulduysanız size yerel lezzetlere ulaşabileceğiniz güzel yerler önereceğim. Bunların başında Bangkok’un Yüzen Pazarları (Floating Markets) geliyor.
Nehir üzerinde yüzen kayıklarda envaiçeşit Tayland’a özgü meyve ve sebze bulabilirsiniz. Sırf bu farklı deneyimi yaşamak için bile gidilir bu pazara.
Yine bu minik teknelerde satılan yerel yiyecekleri ve taze Hindistan cevizi suyunu mutlaka deneyin. Tüm bunları da sandal üzerinde nehirde gezerken yapmak olaya ayrı bir keyif katıyor kesinlikle.
Yüzen pazarlar arasında en meşhurları Taling Chan Market, Bang Ku Wiang Market, Tha Kha ve Damnoen Saduak.
Bangkok’taki Çin Mahallesi (China Town), hem turistik bir gezi alanı hem de karnınızı güzel Uzak Doğu’ya özgü yemekler ile doyurabileceğiniz bir yer. Kral I. Rama zamanında Bangkok’a ticaret amacı ile gelen Çinliler tarafından kurulan mahallede gündüzleri şifalı bitkiler ve hediyelik eşya satan tezgâhlar kurulurken geceleri ise otantik yemekler satın alabileceğiniz yerler açılıyor.
Seyahatiniz şubat ayının ilk haftasına denk gelirse mahallede gerçekleştirilen coşkulu Çin Yeni Yıl kutlamalarına katılabilirsiniz.
Karnımızı doyurduk, şimdi sıra geldi biraz alışveriş yapmaya dünyanın en büyük hafta sonu pazarı olarak bilinen Chatuchak Hafta Sonu Pazarı, alışveriş tutkunları için biçilmiş kaftan diyebilirim.
Pazar 35 dönümlük bir alan üzerine kurulmuş ve 8000 adet stanttan oluşuyor! Evet, yanlış okumadınız, sekiz bin tezgâh var pazarda. Bu yüzden pazarda kaybolmamak için harita kullanmanızı tavsiye ederim.
Yerel ürünleri uygun fiyatlara alabileceğiniz bu tarzda pazarlar şehrin dört bir yanında bulunuyor.
Ayrıca Siam ve Silom bölgelerinde bulunan devasa boyuttaki alışveriş merkezlerinde dünyaca ünlü markalara ait mağazalarda gönlünüzce alışveriş yapabilirsiniz.
Siam’daki Gök Treni’nin altında yer alan Sky Walk isimli platformu kullanarak CentralWorld, Siam Paragon, Erawan, Gaysorn, Siam Center, Siam Discovery ve MBK Center alışveriş merkezleri arasında yürüyerek dolaşabilirsiniz.
Silom bölgesinde ise Silom Complex ve Robinson alışveriş yapabileceğiniz yerler arasında bulunuyor.
24 saat boyunca hiç durmadan yaşayan bir şehir olan Bangkok’ta gece hayatı da çok renkli ve hareketli.
Gece hayatının en yoğun olduğu bölgeler Banglamphu ve Patpong.
Banglamphu bölgesinde bulunan Khao San Yolu geceleri tam bir karnaval alanına dönüşüyor. Cadde üzerinde bulunan club ve açık hava barlarında sabahlara kadar eğlenebilirsiniz.
Buradaki hareket size çok fazla geldiyse Khao San Yolu’nun paralelindeki Rambuttri Yolu ya da Phra Athit Yolu üzerinde bulunan yerleri tercih edebilirsiniz.
Bangkok’ta çok sayıda çatı katı barı (Rooftop) da bulunuyor. Girerken kıyafet zorunluluğu olan bu barlarda şehrin ışıltılı manzarası eşliğinde eğlenceye doyabilirsiniz.
Gece hayatına da doyduktan sonra gelelim Bangkok’taki konaklama seçeneklerinize. Eğer sırt çantalı bir gezginseniz ünlü Khao San Road bölgesinde bulunan uygun fiyatlı konaklama seçeneklerini gözden geçirebilirsiniz.
Daha konforlu ve lüks otellerde kalmak isterseniz ise Suhkumvit ve Silom bölgelerinde bulunan oteller arasından seçim yapabilirsiniz.
Bangkok hakkında hazırlamış olduğum gezi rehberinin sizler için faydalı olması dileğiyle.