Almanya’nın en ilgi çekici ve en çok ziyaret edilen şehirlerinden birisi olan Bonn, Almanya’nın batısında yer alır.
Ren Nehri’nin içinde olduğu bu şehir, doğal ve tarihi güzellikleri ile oldukça büyüleyicidir.
Frankfurt ünlü yazar Goethe ile ön plana çıkarken, Bonn ise Beethoven Evi ile bilinir. Bonn’da hayata gözlerini açan Beethoven için kurulan bu müze ile sanatçının hem anısı yaşatılır hem de ünlü bestekar hakkında daha fazla bilgi edinmek, Beethoven’ı tanımak isteyenler için eşsiz bir fırsat.
Bonn, 1949 ve 1990 yılları arasında Batı Almanya’nın başkenti olmuştur.
Bonn isminin bu kent için ilk kullanımı Milattan Önce 1. yüzyıla kadar uzanmaktadır. İlk olarak bir nehrin ismi olan Bonn, daha sonra şehirde kurulan bir kalenin adı olmuştur.
9. yüzyılda Kutsal Roma İmparatorluğu’ndan, Frenklerin yönetimine geçen Bonn, kent olarak 13. yüzyılda önem kazanmaya başlamıştır.
Bağımsız bir şehir devleti olan Köln’ün başkenti olmuştur. Ancak bu durum 1794’te şehrin Fransız İhtilali sonucunda işgale uğraması ile değişir.
Çatışmalar sonucunda 1815’te Viyana Kongresi sonucunda Bonn, 1815’te Prusyalıların toprağı olur.
Ancak bir süre sonra önce Birinci sonra da İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi ile birlikte Bonn halkı oldukça sıkıntılı dönemler geçirir. Almanya’nın Doğu ve Batı Almanya olarak ayrılması sonucunda ise Batı Almanya’nın başkenti olmuştur.
Zamanla sanayileşmenin ve teknolojinin önemli merkezlerinden biri haline gelen Bonn, politik olarak da önemli şehirlerden birisi olmuştur.
Görüldüğü gibi, politik ve sosyal anlamda tarihsel süreçte oldukça karmaşık dönemler geçiren Bonn, bugün ise Beethoven’ın da etkisi ile sanat merkezi haline gelmiştir. Dolayısı ile sanat aşıklarının olmazsa olmaz kentlerinden birisidir Bonn!
Özellikle Bonn siyasi yetkilileri bu sanatsal etkinlikleri düzenlemektedir. Bu yüzden, tiyatrodan operaya, müzikten baleye envai çeşit etkinlikten faydalanabilirsiniz.
İçindekiler
[awesome-weather location=”Bonn” size=”tall” units=”C”]
Tarih ve sanat kokan bu şehir genel olarak sıcak ve ılıman bir iklime sahiptir. Ancak unutulmaması gereken temel bir unsur ise Bonn’da yoğun ve seyrek olarak her ay yağış görülebilmesidir. Yani yağmurdan çekiniyorsanız en az yağışın olduğu dönemleri tercih etmekte fayda var. Ancak ben yağmur severim, oldukça romantik derseniz, her mevsim Bonn sizi bekler!
Şubat ayı yağışın en az olduğu dönem olarak sizin için en uygun zaman dilimi olabilir. Eğer öğrenci iseniz bu fırsat kaçmaz;Şubat tatilinden faydalanabilirsiniz.
Yağmurun en çok yüzünü gösterdiği ay ise Haziran ayıdır. Haziran, Türkiye’de gezi veya tatil yapmak isteyenler için oldukça uygun bir dönem iken, Bonn’da havalar epey yağışlıdır. Bu yüzden tarihlere dikkat etmekte fayda var.
Temmuz genel olarak sıcaklıkların en yüksek derece olan 18’e çıktığı dönem iken, en soğuk mevsim ise 2 derece Ocak ayıdır.
Yazları yağışlı olmayan mevsimler ve kış döneminde ise Şubat ayı gezinizin tadının çıkarmak için en iyi mevsimler olabilir.
Bonn’a en kısa sürede ulaşmak istiyorsanız eğer, İstanbul’dan uçak bileti satın alarak dört buçuk saat içerisinde Bonn’da olabilirsiniz. Ancak unutmadan, gezi planınızı yaparken, uçak biletlerini de takip etmenin faydası var. Bütçeniz için en uygun ücretlerle uçak biletinizi şimdiden alabilirsiniz.
Cologne-Bonn Havalimanı’na indiğiniz anda, taksi ile yarım saat gibi bir sürede Bonn merkeze geçebilir veya direkt olarak havaalanından otobüsler ile Bonn kent merkezine ulaşabilirsiniz.
Uçaktan indim ama otobüs veya taksi kullanmak istemiyorum derseniz, yarım saatte bir D-Flughafen’den kalkan trenler ile yarım saati aşkın bir sürede Bonn merkezde olabilirsiniz.
Hemen hemen uçak ile aynı fiyata gelen bir diğer seçenek ise şehirlerarası otobüsten faydalanmak! Esenler Otogarı’ndan, direkt olarak Münih’e bilet alabilirsiniz. Ancak yolculuğun tam olarak 28 saat civarında olduğunda unutmamakta fayda var. Buradan Bonn’a geçmek için ise öncelikle Muenchen istasyonundan Siegburg’a dört saat içerisinde, sonrasında ise Siegburg’dan Bonn’a 22 dakika yolculuk yapabilirsiniz. Epey uğraştırıcı bir yöntem olsa da, eğer tercihiniz bu yönde ise hazırlıklı olmakta fayda var.
Ben kendi aracım ile rahat ve istediğim şekilde yolculuk yapmak istiyorum derseniz, İstanbul’dan Bulgaristan, oradan Sırbistan ve Bosna Hersek üzerinden önce Slovenya daha sonrasında Avusturya, en sonunda ise Almanya’ya ulaşabilirsiniz. Bu uzun yolculuk hiç durmadan devam ettiğinizde 23 saat sürebilir. Ancak bu ülkeler üzerinde gezerek, keşfederek ve eğlenerek yol almak isterseniz oldukça eğlenceli bir yolculuk gezisi olabilir.
Hangi yolu seçerseniz seçin en uygun bilet için bakmayı unutmayın ve şimdiden iyi eğlenceler!
Bölgenin en büyüleyici ve önemli katedrali olan Bonn Katedrali, burada idam edildikleri düşünülen Aziz Cassius ve Florentinus adına yaptırılmış Ren Nehri’ndeki en etkileyici Romanesk kiliselerden biri olarak görülmektedir.
Ortaçağ döneminde 11. ve 13. yüzyıllar arasında yapımının tamamlandığı düşülen Bonn Katedrali, Almanya’nın tarihi anlamda en önemli katedrallerinden birisidir.
Günümüzde de ihtişamını koruyan Bonn Katedrali, doğudan ve batıdan harmanlanmış malzemeler ve dekoratif fikirler ile tamamlanmıştır.
2017’de restore edilen yapı, günümüzde ise ziyarete açıktır.
Batı ve Doğu Almanya birleşip Almanya bütünlük kazanınca, Berlin kenti ülkenin başkenti olmuştur. Ancak daha öncesinde Batı Almanya’nın başkenti Bonn’dur.
Berlin, başkent olduktan dört yıl sonra, Ulusal Alman Çağdaş Tarih Müzesi, her iki dünya savaşı başta olmak üzere Almanya’yı tarihi ve siyasal anlamda etkileyen tüm tarihi kayıtları ve belgeleri sergilemeye başlamıştır.
Müzede özellikle 2. Dünya Savaşı, Soğuk Savaş Dönemi ve Almanya’nın birleşmesine dair belgeler bulunmaktadır.
Bilhassa Doğu ve Batı Almanya’da neler olduğunu merak ediyorsanız, her iki bölgeye ait dönemsel fotoğraflar filmler, belgeler ve sanat eserlerini inceleyerek entelektüel anlamda bilginizi genişletebilirsiniz.
Berlin Duvarı ve Berlin Duvarı’nın yıkılış sürecini konu alan ikonik fotoğraflar ve belgeler de müzede sergilenmektedir.
Müze turu boyunca İngilizce ses kayıtlarını dinleyebilir ve daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Sarı duvarları ve koyu mavi panjurları ile oldukça şık bir yapı olan Beethoven Evi, Bonn ile bütünleşmiştir.
1770’de Bonn’da doğan Beethoven sayesinde Bonn, Beethoven Şehri olarak da bilinmektedir.
1889’da ünlü bestekarın anısını ve eserlerini yaşatmak ve korumak adına evi, 1889’da müzeye çevrilmiştir.
Müze evi ziyaret ederek Beethoven’ın unutulmaz eserleri eşliğinde tarihin tozlu raflarında kendinizi kaybedebilirsiniz.
Şehir merkezinde bulunan tarihi kent belediye binası, altın dokunuşlar ile süslenen beyaz bir yapıdır.
Özellikle kış aylarında kar ile bütünleştiğinde göz kamaştıran görüntüler sunan Atles Rathaus, sizin de gözlerinizi alabilir. Caddelerdeki ışıklar, sesler ve hafif müzik sesleri de şehri daha romantik ve eğlenceli hale getirir.
Bu müthiş yapıyı ve çevresindeki güzellikleri Noel ve Yılbaşında Bonn’da iseniz kaçırmayın!
Bir Zooloji Müzesi olan Alexander Koenig Müzesi, dünyanın en büyük doğa tarihi müzelerinden birisidir.
1934’te açılan müzede vahşi hayat ve çeşitli hayvan türlerinin yaşam alanlarına dair bilgiler edinebileceğiniz pek çok mekan sunulmaktadır.
Oldukça etkileyici olan müze turları ile gizemlerle dolu gezegenimiz ve Afrika’dan Asya’ya farklı coğrafyalar hakkında geniş bilgiler edinebilirsiniz.
Aileniz ve arkadaşlarınız ile vakit geçirmek için müthiş bir gezi planı olabilir.
Kubbevari mavi yapıları ile oldukça sıra dışı olan bu sanat ve gösteri merkezinde, sürekli olarak farklı etkinlikler düzenlenmektedir.
1992’de kurulan bu merkez, Almanya’nın tarihi ve kültürel yapısını yansıtan birçok sanat ve kültür etkinliğine ev sahipliği yapar. Bunun dışında, teknoloji, bilim ve çevre konusunda da farklı araştırmalar da bu merkezde bilim severler ile buluşur.
Dünyanın farklı bölgelerinden farklı konuların da sergilendiği bu merkezde, her an yeni bir etkinlik olabilir. Bu yüzden her ne zaman Bonn’a yolunuz düşerse, Sanat ve Sergi Merkezi’nin takvimini kontrol etmeyi unutmayın.
1947’de kurulan Bonn Modern Sanat Müzesi, pek çok sergiye ev sahipliği yapar. Özellikle dışavurumculuk akımı başta olmak üzere pek çok sanat akımının bakış açısını yansıtan eserlere zaman zaman rastlayabilirsiniz.
Sanat aşığı iseniz August Macke ve Max Ernst’e ait çağdaş sanat eserlerinden izler de bulmanız mümkün.
Sadece sanat akımlarının değil, ülkenin ruhunu yansıtan savaş sonrası dönemlerin hafızasını taşıyan savaşın yankılarını vurgulayan eserlere de göz atabilirsiniz.
Ren Nehri’ne oldukça yakın olan müzeyi, aileniz ve arkadaşlarınız ile ziyaret edebilirsiniz.
Bonn’un ana damarlarından olan Ren Nehri’nin etrafındaki bölgeye verilen genel ad Rhineland’dir.
Orta Çağ sanatına ve Frenklerin Bonn’de hüküm sürdüğü döneme dair izleri sanatseverler ile buluşturan birçok antik dönem çalışmalarını rahatça inceleyebilirsiniz.
Tarihi olarak Almanya’nın en köklü müzelerinden biri olan Rhineland Müzesi 1820’lere kadar dayanmaktadır.
Hatta müzede tarih öncesi döneme dair bulunan kalıntılara da göz atabilirsiniz. Entelektüel anlamda oldukça şaşırtıcı ve zengin bir müze ile karşı karşıyasınız.
Bonn’dayken bu müzeyi ziyaret etmek hem şehrin dokusunu hem de ruhunu anlamanız için size çok faydalı olabilir.
Arithmeum da Bonn Üniversitesi tarafından 1697’de kurulmuştur. Görüldüğü üzere bölgedeki üniversiteler hem sanatsal ve kültürel hem de bilimsel anlamda şehri beslemektedir.
Tarihi koleksiyonların sergilendiği müzede bilim ve teknoloji ile ilgilenenler için oldukça cezbedici bir sayma makinesi ile karşılaşabilirler.
Antik dönemde üretilen bilimsel çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bu makineler, keyifli bir gün geçirirken, yenilikler keşfetmenizi de sağlar. Bu bağlamda, insanlık tarihine de ışık tutmuş olurlar.
Eğer bilim düşkünü iseniz, Arithmeum Müzesi tam size göre!
Bonn’da her alanda müze bulmak ve bilgilenmek mümkün!
Bonn Üniversitesi tarafından 1818’de kurulan bu müzede Antik Yunan ve Roma döneminden kalma alçı izlerini gözlemleyebilirsiniz.
Birçoğu 18. yüzyıldan kalan bu kalıntılar, Bonn Üniversitesi’nde sanat alanında çalışan öğrencilere de derslerde öğretilmektedir.
Antik kültürleri daha iyi anlamak ve Orta Çağ’ı kavrayabilmek için bu müzeyi ziyaret edebilirsiniz.
1991’de Bonn doğumlu izlenimci ressam August Macke adına açılan bu müze, Macke’in eski evidir.
Macke’in sanatsal çalışmalarına ilgi duyuyor ve yaşam alanını daha yakından markaja almak istiyorsanız, August Macke Müzesi sizleri bekliyor!
Gördüğünüz gibi, Bonn’un en güzel özelliklerinden birisi kültür ve sanat alanında dopdolu olmasıdır. Özellikle sanatçılarına ve kültürel mirasına sahip çıkan bu kent, takdire şayandır.
Her kentte olduğu gibi Bonn’da da şehrin hakimiyetini simgeleyen bir kaleye rastlamak mümkündür.
Botanik Bahçe’nin içinde yer alan bu kaleye çıkarak Bonn’un kent manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Bonn Üniversitesi’nin bünyesinde kurulan Bonn Botanik Bahçesi’nin kökenleri 1340 yılında kadar dayanmaktadır.
14. yüzyılda saray bahçesi olan bu tarihi alan günümüzdeki haline 1720’de ulaşmıştır.
Barok stilin ön planda olduğu Poppelsdorf Kalesi, 1720’de Rokoko akımının da etkileri ile saraya çevrilmiştir.
Bugün, bu tarihi bahçede, nesli tükenmekte olan yerel bitkiler dahil olmak üzere 11,000’in üzerinde bitki türü bulunur.
Oldukça kapsamlı ve geniş olan bu alanda, aileniz ile oldukça keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
Bir cadde düşünün ki, baştan sona kaldırımlarında pembe yapraklı ağaçları tüm sokağı kaplasın! İşte Kiraz Çiçeği Sokağı!
Kiraz Çiçeği Sokağı, tıpkı bir şölen alanı gibi! Her nisan ayında, ilkbaharın gelişi bu caddedeki ağaçların meyve vermesi ile kutlanmaya başlanır.
Çevresindeki Neo-Klasik döneme ait tarihi yapılar ise, görüntüye ayrı bir güzellik katar.
Eğer romantik akşam geçirmek veya romantik bir teklifte bulunmak isterseniz ve Bonn’da iseniz, işte size müthiş mekan ve fırsat!
Hazır Bonn’da iken festivallere katılmak veya festival zamanı Bonn’a gitmek isterseniz, gelin hep birlikte bakalım neler var?
Şehrin müthiş görüntüsünü sağlayan Ren Nehri çevresinde mayıs ayında düzenlenen bu festivalde Bonn’un bütün kültürel etkinliklerinden faydalanabilirsiniz.
Leziz yöresel yemeklerin yanı sıra, lunaparkta çocuklarınız ile eğlenebilir ve hoşça vakit geçirebilirsiniz.
Müziğe ve eğlenceye doyacağınız bu festivalde, havai fişek gösterilerini de izleyebilirsiniz.
Bira festivali olan bu içecek festivalinde hem çeşitli içecekleri tadabilir, hem de bölge halkını daha iyi tanıyabilirsiniz.
Temmuz ayında düzenlenen Yeşil Meyve Suyu, oldukça sürpriz dolu, eğlenceli ve sağlıklı bir festival!
Ağustos ayında düzenlenen bu festival, yeşil konsepti ile sizleri büyüleyebilir.
Rock müzikten punk müziğe kadar pek çok grubu sahne aldığı müzik şölenini de doyabilirsiniz.
Eylülün ikinci haftası başlayıp beş gün süren festivalde karnaval oyunlarından leziz yöresel yemeklere kadar eğlenceye doyabilirsiniz.
Yöre halkının da yoğun katılım gösterdiği bu festivalde unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz.
Ren Nehri boyunca düzenlenen bu sokak festivalinde araba gösterimlerinden müziğe kadar pek çok yerel hediyelik eşya bulabilirsiniz.
Hem sevdikleriniz ile sokaklarda gezebilir hem de şehri keşfedebilirsiniz.
Beethoven Şehri olarak bilinen Bonn’da Beethoven Festivali olmazsa olmaz!
Eylül’ün son üç haftasında düzenlenen bu festivalde klasik müziğin zevkini çıkararak, kulaklarınızın pasını silebilirsiniz.
Sevdiklerimiz ve kendimiz için alışveriş ve hediyelik eşyalar almak, gezinin en keyifli zamanları olabilir.
Jelibon ve şeker seviyorsanız meşhur Haribo jelibonlarının merkezinin Bonn olduğunu söyleyebiliriz. Şehir merkezi başta olmak üzere pek çok alanda Haribo şeker dükkanı bulabilirsiniz. Haribo’daki “bo” hecesi ise Bonn’dan gelir. Hem ucuz hem kaliteli bu şekerleri herkes için satın alabilirsiniz.
Öpücük şeklinde çikolatalar ve öpücük baskılı bardak kupalar ise bir başka güzellik! Bunlardan da satın alarak leziz çikolatalar ve içecekleri tadabilirsiniz.
Tabi ki Bonn’un en meşhur insanı Beethoven’a dair her şeyi bulmak mümkün. CD’lerden kalemlere, kazaklardan defterlere Beethoven her yerde!
Yeme-içme konusu her zaman gündemimizdedir. Nerede ve ne zaman ne yemeliyiz? Almanya’nın genelinde görüldüğü gibi et çeşitleri Bonn’da da hakim! Peki başka neler tadabilirsiniz?
Bonn’da bulunan İtalyan restoranı Tuscolo, bölgenin en meşhur pizza restoranlarından birisi! Özellikle turistlerin uğrak noktası olan bu mekanda en azından bir dilim pizzanın tadına bakabilirsiniz.
İnanmayabilirsiniz ama Bonn’da Türk döneri de oldukça meşhur! Yani canınız dana etinden leziz bir döner çekerse, Miran Kebap Evi başta olmak üzere Bonn’da çok rahat mekanlar bulabilirsiniz.
Burgermanufaktur ise çok meşhur bir hamburger! Geniş porsiyonları ile leziz bir öğün yiyebilirsiniz.
Bonn çörekleri ve ekmekleri de bir harika! Özellikle “Sparfelzeitgeits” adını verdikleri baget ekmekleri ise müthiş!
Türkiye’den oldukça fazla nüfus alan bölgede Efes başta olmak üzere çeşitli içecek mekanları da bulabilirsiniz. Bla’da bölgede çok tercih edilen barlardan birisi olarak farklı içecek çeşitleri sunuyor.
Eğer alkol kullanıyorsanız “Bönnsch birası”nı denemek isteyebilirsiniz. Çünkü bu bira, Bonn’a özel ve Almanya’nın diğer bölgelerinde bulmayabilirsiniz.
Elma ve patates püreleri ile yapılan yöresel lezzet ise Himmel un Aad’da tadılabilecek en güzel lezzetlerden!
Sosis çeşitleri de oldukça fazla ancak domuz eti konusunda hassasiyetiniz var ise dikkatli olmakta fayda var.
Haribo şekerlerinin dışında yerel markaların çikolata ve jelibonlarından da satın alabilirsiniz.
Ren Nehri boyunca hem caz hem popüler müziklerin çalındığı pek çok mekanı tercih edebilirsiniz. Bu şekilde hem dilediğiniz şekilde eğlenebilir hem de manzaraya karşı dans edebilirsiniz.