Cumalıkızık
Bursa’nın en önemli doğal güzellikleri nelerdir?
Bursa’nın en önemli doğal güzellikleri arasında Uludağ’ın görkemli dağ manzaraları, Yeşil Türbe’nin etrafındaki zengin bitki örtüsü ve Gölyazı’nın mistik göl kenarı yer alıyor.
Bursa’nın gezilecek yerleri neresidir?
Bursa’nın gezilecek yerleri arasında Ulu Camii, Yeşil Türbe, Cumalıkızık, Muradiye Külliyesi, Emir Sultan Camii, Uludağ ve Gölyazı gibi tarihi ve doğal güzellikler öne çıkıyor.
Bursa’da Osmanlı’dan kalan tarihi eserler nelerdir?
Bursa’da Osmanlı’dan kalan tarihi eserler arasında Ulu Cami, Yeşil Camii ve Türbesi, Muradiye Külliyesi gibi eşsiz mimari yapılar bulunuyor.
Bursa, Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini taşıyan, tarih ve kültürle iç içe geçmiş; yüzyıllara meydan okuyan camilerden hanlara, türbelerden köy meydanlarına kadar pek çok tarihi mekanı bulunan bir şehir. Her adımda tarihî bir dokunuş hissedeceğiniz bu yerler, adeta zamanda bir yolculuğa çıkaracak ve her köşede yeni bir keşif yapmanızı sağlayacak.
Hazır olun; çünkü Bursa’nın gizemli ve etkileyici tarihine dair keşfedilmeyi bekleyen bu 23 gözde nokta, sizi bambaşka bir dünyaya davet ediyor. Gelin bu noktaları birlikte keşfedelim.
İçindekiler
1396-1399 yılları arasında I. Bayezid döneminde inşa edilen bu camii, Osmanlı mimarisinin erken dönem örneklerinden biri. Bursa’nın en çok bilinen tarihi noktaları arasında bulunan Ulu Camii, şehrin önemli bir simgesi. Büyük ve geniş bir avlusu olan Ulu Cami; ağacın ustalıkla işlendiği ahşap kaplamalarıyla ve zarif süslemeler ile bezenmiş 20 kubbesi ile bütün dikkatleri üstüne çekiyor.
Yeşil Camii, 1421-1422 yıllarında Sultan Çelebi Mehmet tarafından yaptırılmış. Adını sarı-yeşil çinilerle süslenmiş iç mekanından alan Yeşil Camii, yakınında bulunan Yeşil Türbe ile güzel bir Bursa’nın tarihi yerleri arasında yerini alıyor. Yeşil Camii’yi ziyaret ettikten sonra Sultan Çelebi Mehmet’in ve ailesinin türbeleri olarak inşa edilmiş olan Yeşil Türbeyi’de ziyaret edebilirsiniz.
Hem Yeşil Türbe hem de Yeşil Camii; iç mekanlarındaki zengin İznik çinileri, kalem işi motifler ve aydınlatmasıyla adeta bir sanat galerisi. Osmanlı sanatının ve mimarisinin özgün estetiğini gözler önüne seren Yeşil Camii ve Yeşil Türbe zarif hatları ve huzurlu bahçesi ziyaret için ideal bir atmosfer.
Yeşil Türbe ve Yeşil Camii Konumu
Sultan II. Murad’ın emriyle 14. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilen külliye, cami, türbe, hamam, imaret ve medrese gibi çeşitli yapı birimlerine ev sahipliği yapıyor. Külliyenin içinde bulunan her bir yapı, Osmanlı’nın geleneksel sanat ve zanaatını yansıtan detaylarıyla dikkat çekiyor.
Ayrıca Muradiye Külliyesi Osmanlı’nın sosyal yardım anlayışını yansıtan imaret ve medrese gibi eğitim ve hizmet binalarını da barındırdığı için, dönemin yaşam tarzını ve toplumsal düzenini anlamak içinde oldukça önemli bir yer.
Dehan’nın notu: Külliyeyi gezerken, hemen yakınında bulunan ve dönemin dokusunu yansıtan sokaklara da göz atabilir ve külliyenin çevresindeki tarihi dokulu taş binaların fotoğraflarını çekebilirsiniz.
Emir Sultan Camii, Bursa’nın en değerli tarihi yapılarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Osmanlı döneminde inşa edilmiş bu camii, İslamiyet öncesi Türk kültüründen İslam’a geçiş sürecine tanıklık eden önemli bir dini merkez olarak kabul ediliyor. Aynı zamanda, adını taşıyan ve kutsal sayılan Emir Sultan’ın türbesini içinde barındırması, caminin manevi önemini daha da artırıyor. Bütün bunların yanı sıra cami, zengin süslemeleri, özenli mimarisi ve huzur veren atmosferiyle de Bursa’yı ziyaret edenlerin rotaları arasına giriyor.
Osmanlı hanedanının geçmişine ve sanat anlayışına ışık tutan tarihi yapılardan biri olan Hüdavendigar Türbesi, Osmanlı Padişahı II. Murad’ın oğlu Hüdavendigar’ın türbesi olarak inşa edilmiş. Hem mimari açıdan değerli hem de dönemin siyasi ve kültürel hayatını yansıtan bir anıt olan bu türbe, yapısında kullanılan taş işçiliği, kabartmalar ve süslemeler ile göz dolduruyor.
1491 yılında II. Bayezid tarafından inşa ettirilen Koza Han, adını “koza” yani ipeğin ana kaynağı olan kozalardan almış. Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen Koza Han, bir zamanlar İpek Yolu’nun önemli duraklarından biri olarak hem ticaretin hem de kültürel etkileşimin merkezi olduğu için Bursa’nın tarihi dokusunu ve ticaret kültürünü en iyi şekilde yansıtıyor.
Ayrıca Koza Han, yalnızca bir alışveriş noktası değil, aynı zamanda sanatkârların, tüccarların ve gezginlerin buluştuğu sosyal bir merkez olarak da işlev görmüş. Mimari açıdan ise hanın geniş avlusu, ince taş işçiliği ve geleneksel tasarımı, Osmanlı çarşı kültürünün en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Dehan’nın notu: Koza Han’ın içindeki dükkanlarda gezerken, antika ürünler, el yapımı ipek kumaşlar ve yerel el sanatları ürünlerine göz atabilir, size seyahatinizi hatırlatacak bir alışveriş yapabilirsiniz.
Bursa’nın en ikonik yapılarından biri olarak karşımıza çıkan Tophane Saat Kulesi, Osmanlı döneminde sanayi ve askeri lojistik merkezi olarak önem kazanmış ayrıca Bursa’nın sanayileşme sürecine ve Osmanlı’nın modernleşme çabalarına da tanıklık etmiş. 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında inşa edilen saat kulesinin yanı sıra Tophane Bölgesi, bu saat kulesi çevresinde gelişmiş, eski Bursa sokaklarının tarihi dokusunu koruyan konumlardan biri. Bursa’da nostaljik ve otantik bir atmosferde vakit geçirmek ve tarihe şahitlik etmek için Tophane Saat Kulesi ve Tophane Bölgesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Bursa’nın en eski tarihi yapılarından olan Bursa Kalesi, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalan kalıntıları içinde barındırıyor. Bu kale, Bursa’nın savunma sistemi ve yerleşim düzenini de en güzel şekilde gösteriyor. İlk yerleşim dönemlerinden itibaren stratejik bir nokta olarak kullanılan kalenin yapımında ve genişletilmesinde farklı dönemlere ait mimari dokular bulunuyor. Böylece kale sadece tek bir döneme ait değil birkaç farklı dönemden izler taşıyor.
Bursa denilince akıllara ilk gelen rota burası olabilir. Osmanlı’nın erken dönem köy yaşamını gözler önüne seren eşsiz bir yerleşim yeri olan Cumalıkızık, 14. yüzyılın sonlarında Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk dönemlerinde kurulmuş. Günümüzde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer edinen Cumalıkızık, sadece ulusal değil uluslararası bir alanda da oldukça büyük önem taşıyan tarihi bir bölge.
Dar sokakları, ahşap evleri ve taş döşeli yollarıyla Cumalıkızık, Osmanlı mimarisinin ve köy yaşamının en güzel örneklerini ziyaretçilere sunuyor. Tarihî dokusunu bozmadan modern yaşamla uyumlu bir şekilde varlığını sürdüren köy adeta geçmişe dair canlı bir müze özelliği taşıyor.
Dehan’ın notu: Köyün dar ve taş yollarında rahat bir şekilde yürümek için rahat ayakkabılar giymenizi öneriyoruz.
Oylat Kaplıcaları uzun tarihiyle bilinen Türkiye’nin önemli ve tarihi termal merkezlerden bir. Oylat Kaplıcaları Doğal kaynak suları, mineralli yapısı ve iyileştirici özellikleriyle ziyaretçilerine sağlıklı ve huzurlu bir deneyim sunuyor. Tarih boyunca termal sularından faydalanmak isteyen insanlar, şifalı etkileri için bu bölgeye gelmişler. Oylat, Osmanlı döneminde de popüler bir sağlık ve dinlenme merkezi olarak bilinirdi. Günümüzde ise hala tarihi ve geleneksel izler taşımakla birlikte kaplıcalar modern sağlık ve wellness anlayışıyla harmanlanmış bir şekilde hizmet veriyor.
Eski Kaplıca, Bursa’nın zengin termal mirasının en güzel örneklerinden. Osmanlı döneminde ve öncesinde, sağlık ve dinlenme amacıyla kullanılan bu kaplıca, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Geleneksel taş işçiliği ve ahşap detaylarıyla dikkat çeken Eski Kaplıca, ziyaretçilerine tarihî bir atmosfer sunarak farklı bir kaplıca deneyimi sunuyor.
Osmanlı döneminden bu yana şehrin ticaret, sosyal ve kültürel yaşantısının nabzını tutan bir alan olan Hanlar Bölgesi, Bursa’nın merkezinde yer alıyor. Bu bölge, Koza Han gibi ünlü hanların yanı sıra birçok küçük han ve dükkanla dolu. Oldukça popüler olan Hanlar Bölgesi, tarihî dokusu ve geleneksel mimarisiyle ziyaretçilere zamanda yolculuk yapma fırsatı veriyor. Bölgedeki hanlar, ahşap işlemeciliği, seramik, ipek ve yöresel el sanatları gibi Osmanlı’da gelişen ticari faaliyetlere ev sahipliği yaparak, Bursa’nın ticari geçmişinin canlı birer örneği olarak kalmayı başarmış ve günümüze kadar gelmiş.
Bursa’da bulunan önemli bir türbe olan Osman Gazi Türbesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu olan Osman Gazi’ye ithafen inşa edilmiş olduğu için anıt olarak da kabul edilebilir. Osmanlı’nın erken dönem sanat anlayışını ve estetiğini yansıtan türbe zaman içinde birçok restorasyon geçirmesine rağmen, orjinalliğini kaybetmemiştir denilebilir.
Adı “Saltanat Kapı” yani “İmparatorluk Kapısı” anlamına gelen ve Osmanlı’nın egemenliğine girişin sembolü olarak kabul edilen Saltanat Kapı ayrıca şehrin stratejik giriş noktalarından biri. Osmanlı’nın yeni fetihlere açıldığı dönemlerde doğrudan bir kontrol noktası işlevi görmüş olan Saltanat Kapı mimarisi, sağlam taş duvarlar, geniş kemerli giriş ve detaylı oyma motifleriyle Osmanlı sanatının zirve örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
İznik Kalesi, Bursa’nın güneydoğusunda yer alan İznik ilçesinde bulunan ve bölgenin tarihî dokusunu yansıtan oldukça görkemli bir yapı. Kökenleri antik çağlara dayanan bu kale, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde stratejik bir savunma noktası olarak kullanılmış. Kaleyi çevreleyen surlar, yerleşimin savunmasını sağlamak amacıyla inşa edilmiş. Yüzyıllar süren kuşatmalara ve savaşlara tanıklık etmiş olan İznik Kalesi, etrafındaki göl ve dağlarla hem doğal manzaraları hem de tarihî dokuyu ziyaretçilerine bir arada sunuyor.
Dehan’ın notu: Kaleye gitmişken, kalenin etrafındaki tarihi sokaklarda da fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin.
İznik’te yer alan Roma Su Kemeri, antik dönemlerin mühendislik harikaları arasında kabul ediliyor. Roma döneminde inşa edilen kemer, uzun yıllar eski İznik şehrine ve çevresine su taşıma işlevini görmüş. Yapımında kullanılan taş blokların düzenli yerleşimi ve kemer yapısı, o dönemin ustalığını ve yapısal dayanıklılığını gösterirken kemerler, Roma inşaat tekniklerinin ve estetiğinin simgesi olarak günümüze kadar gelmiş.
Antik Roma döneminin kültürel ve sosyal yaşamına ışık tutan İznik Antik Roma Tiyatrosu, şehrin en önemli tarihî yapıları arasında bulunuyor. Bu tiyatro, İznik’in ya da bölgenin o dönemki adıyla Nicaea’nın sosyal merkezlerinden biri olarak kullanılmış. Kemerlerle desteklenen oturma alanları, sahne bölümü ve sanatçıların performans sergilediği alanlardan oluşan yapı, Roma mimarisinin tipik özelliklerini taşıyor. Eski dönemlerde burada düzenlenen oyunlar, toplantılar ve diğer etkinlikler, kentin halkına bir araya gelme fırsatı sunmuş. Günümüzde ise bu alan ziyaretçilerine eski Roma dönemine kısa bir yolculuk yapma fırsatı veriyor.
İznik Antik Roma Tiyatrosu konumu
Büyükorhan Derecik Bazilikası, Bursa’nın Büyükorhan ilçesinde yer alan ve bölgenin erken Hristiyanlık dönemine ait önemli bir yapısı olarak kabul edilir. Bizans döneminde inşa edilen Büyükorhan Derecik Bazilikası, uzun yıllar boyunca çevresel dini ve kültürel yaşamın merkezi olmuş. Mimarisiyle dikkat çeken bazilika, kemerli pencereleri, sütunlu girişleri ve özgün taş işçiliğiyle dönemin estetiğini ve inanç yapısını yansıtan tarihi yapılardan biri.
Büyükorhan Derecik Bazilikası konumu
Kestel Kalesi’nin ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmese de muhtemelen Bizans veya erken Osmanlı dönemlerine ait olduğu düşünülüyor. Taş duvarları, köşelerde yer alan kuleleri ve surları ile Kestel Kalesi, o dönemin askeri mühendislik tekniklerinin ve mimari estetiğinin güzel bir örneğini oluşturuyor. Kale, aynı zamanda çevresindeki yerleşimlerin gelişiminde bir mihenk taşı olarak kabul edilir; zira savunma amaçlı yapılmış bu yapı, ticaret yollarının güvenliği ve bölgesel kontrol açısından büyük öneme sahip.
Ayasofya Camii, 1335-1337 yılları arasında, I. Orhan tarafından yaptırılmış. Bu camii yapılırken Bizans döneminden gelen Ayasofya mimarî örneklerini Osmanlı dönemine taşıyarak, yerel mimariyle harmanlamış. Ayasofya Camii, adını Konstantinopolis’teki Ayasofya’dan esinlenmiş olsa da, özgün detayları ve süslemeleriyle kendine has bir karaktere sahip.
Bursa’nın tarihi zenginliklerinden biri olarak kabul edilen Irgandı Köprüsü, tarih boyunca ticaret yollarını kesen Irgandı Köprüsü, adını üzerindeki süslü taş işçiliğinden ve zarif kemerlerinden alıyor. Köprünün yapımında kullanılan taş bloklardaki detaylar, dönemin inşaat tekniklerini ve estetik anlayışını yansıtıyor. Irgandı Köprüsü, Bursa’nın tarihî dokusunu deneyimlemek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken yapılar arasında bulunuyor.
Bursa’nın zengin tarihî dokusunu yansıtan ve Osmanlı döneminin önemli kültürel merkezlerinden biri olarak kabul edilen Orhangazi Külliyesi, Orhan Gazi döneminde inşa edilmiş. Bu kompleks, cami, medrese, imaret ve çeşitli hizmet binalarından oluşarak toplumsal yaşamın kalbinde yer almış. Külliye, Osmanlı mimarisinin erken dönem örneklerinden biri olarak, ustaca işlenmiş taş işçiliği, zarif süslemeleri ve geniş avlusu ile dikkat çekiyor.
Sultan Yıldırım Bayezid tarafından 14. yüzyılda yaptırılan ve Bursa’nın tarihi dokusunu zenginleştiren Osmanlı mimarisinin önemli örneklerinden olan Yıldırım Külliyesi, külliye, cami, medrese, hamam, imaret ve türbe gibi çeşitli yapıları bir arada buluduruyor. Her bir yapı, hem işlevsel hem de sanatsal açıdan dönemin kültürel ve dini hayatını en güzel şekilde yansıtıyor. Külliye, şehrin kalbinde yer aldığı için hem eski dönemlerde hem de günümüzde oldukça popüler. Bu tarihî kompleksi ziyaret ederek, şehrin kültürel mirasını ve Osmanlı medeniyetinin izlerini keşfedebilirsiniz.