Özellikle dijital çağda günlük yaşamımızın bir parçası haline gelen fotoğraf, ister sanat amaçlı olsun, ister anılarımızı ölümsüzleştirmek için dondurulmuş kareler, bir şekilde hepimizin hayatında.
Bazılarımız tatillerini dahi fotoğraf etrafında planlarken, bazılarımız sadece çekilen fotoğrafların takipçisi halinde. Fotoğrafçılığı geliştirmenin en iyi yollarından biri ise başarılı fotoğraf sanatçılarının çalışmalarını incelemek.
Bu nedenle biz de ziyaret etmek için can atacağınız dünyanın farklı noktalarından dünyanın en iyi fotoğrafçılık müzelerini bir araya getirdik. Hem gittiğiniz yerlerdeki anılarınızı fotoğraflarınızla sonsuzlaştırıp hem de dünyanın en iyi fotoğraf sanatçılarının işlerini yakından görme şansı yakalayacaksınız!
İçindekiler
İsveç’in başkenti Stockholm’de 2010 senesinde açılan Fotografiska, dünyanın en büyük fotoğrafçılık müzesi. Stockholm’ün kalbi Södelmalm’de yer alan 1906 yılından kalma Art Nouveau gümrük binası, bugün fotoğrafseverleri bir araya getirmeyi başarıyor.
Açıldığı günden beri İsveç’te hiç sergilenmemiş Annie Leibovitz, David LaChapelle gibi dünyaca ünlü fotoğrafçıların eserlerini ziyaretçilerle buluşturan müze, Stockholm’ün en popüler turistik yerlerinden birisi olarak her yıl 500.000’den fazla ziyaretçi çekiyor.
Fotografiska, bir müze olmanın ötesinde, aynı zamanda herkesi fotoğraf etrafında bir araya getirmeyi amaçlayan bir mekan. Bu sebeple müzede sergileri ziyaret etmenin yanında, düzenlenen eğitimlere, etkinliklere ve konferanslara katılabilir; hatta şanslıysanız gerçekleştirilen sanatçı buluşmalarına ya da konsere denk gelebilirsiniz.
Fotografiska’nın en ilgi çekici yanlarından biri, üst katında yer alan kafe-restoran bölümü. Burada Stockholm manzarasına karşı oldukça keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Müzenin kafe-restoran bölümünü özel yapan tabii ki sadece sunduğu Stockholm manzarası değil. Restoranı bu kadar çekici kılan, 2019 yılında 360° Eat Guide tarafından İsveç’in en iyi restoranı seçilmiş olması ve ünlü şef Paul Svensson’un mevsimlik yemeklere odaklanan menüsünü deneyimleyebilecek olmanız.
Dünyanın en erişilebilir müzesi olma hedefi ile uzun saatler açık olan Fotoğrafçılık Müzesi, perşembe-pazar günleri 10.00-23.00 saatlerinde ziyaret edilebilir.
Stockholm’ün merkez bölgelerinden Södelmalm’deki müzeye toplu taşımayla gelmek isteyenler, Slussen durağına ya da Stadsgården’e ulaştıktan sonra nehir kıyısında 700 metrelik bir yürüyüş gerçekleştirmeleri gerek.
Kırmızı ve yeşil hatlı metrolar bu istasyonlardan geçiyor. 4 Mayıs itibari ile Hop-on-Hop-off gezi tekneleri ile de müzeye ulaşım sağlamak mümkün.
FOAM veya Fotografiemuseum, Amsterdam’da Keizersgracht Kanalı kıyısında bulunan asırlık kanal evlerden birinde yer alan fotoğrafçılık müzesi.
Avrupa’nın en faal fotoğrafçılık müzesi olan FOAM, 2002’deki açılışından günümüze kadar ziyaretçileri fotoğraf sergileriyle buluşturmanın yanı sıra, fotoğraf üzerine sohbetlere ve eğitim projelerine de ev sahipliği yapan bir merkez.
Kalıcı fotoğraf koleksiyonuna sahip olan FOAM, yıl içinde pek çok sergi düzenleniyor. Diane Arbus, Henri Cartier-Bresson, Richard Avedon, Anton Corbijn, FOAM’ın ziyaretçilerle buluşturduğu dünyaca ünlü isimlerden yalnızca birkaçı.
Siz de sevdiğiniz bir fotoğraf sanatçısının sergisine denk gelme ihtimaline karşı Amsterdam planlarınızı yaparken FOAM’ın sitesi üzerinden güncel sergileri takip edebilirsiniz.
Düzenli olarak özel turlar, film gösterimleri ve etkinlikler düzenleyen bu fotoğrafçılık müzesi, Foam Magazine isminde uluslararası bir fotoğraf dergisine sahip. Yılda üç kez belirli bir tema etrafında şekillenen dergi, fotoğraf alanında uzman kişilerin röportajlarını içeren, fotoğrafçılığın farklı türlerine yer vererek fotoğraf meraklılarını birbirlerine bağlamayı amaçlayan bir platform.
12 yaş altındaki çocuklara, I Amsterdam Card, Holland Pass sahiplerine ücretsiz olan müzenin giriş ücreti yetişkinler için 16.00 euro, öğrenciler için 12.80 euro.
Haftanın her günü ziyarete açık olan müze, perşembe ve cuma günleri 10.00-21.00, diğer günler ise 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Perşembe günleri 19.30’da müze eğitmenleri eşliğinde bir saat süren ücretsiz İngilizce rehberli tur düzenlendiğini de söylemeden geçmeyelim.
FOAM’a merkez istasyondan metro ya da tren kullanarak ulaşım sağlamanız mümkün.
Metro kullanacaklar 52 numaralı güzergahı kullanarak müzeye en yakın Vijzelgracht metro durağında inebilirler.
Tren kullanacaklar ise 24, 4, 14, 2, 11, 12 numaralı trenleri kullanabilir.
Belçika’nın mutlaka görülmesi gereken müzeleri arasındaki FOMU (Foto Museum), ulusal ve uluslararası üne sahip fotoğrafçıların sergilerine ev sahipliği yapan Avrupa’nın en önemli fotoğraf koleksiyonlarından birine sahip fotoğrafçılık müzesi.
Antwerp’te yer alan FOMU, belgesel fotoğrafçılıktan, bilimsel fotoğrafçılığa, reklam fotoğrafçılığından, aile fotoğraflarına kadar farklı türlerde fotoğraf koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Koleksiyonunda fotoğrafların yanı sıra fotoğraf ekipmanları ve belgeleri de bulunuyor.
Müzede düzenlenen geçici sergiler dört ayda bir değişiyor. Antwerp seyahatinizi planlarken güncel sergilere göz atmayı unutmayın. Belki çok sevdiğiniz bir sanatçının işlerini yakından görme şansına sahip olabilirsiniz.
Ayrıca Cinema Lumiére tarafından düzenlenen günlük gösterimlerden birisine katılabilir, denk gelirseniz konferans ve atölyeleri de deneyimleyebilirsiniz.
Müzenin giriş ücretleri yetişkinler için 12 euro, 19- 26 yaş için 5 euro. 18 yaş altındakiler ücretsiz ziyaret edebiliyor.
Pazartesi günleri dışında her gün açık olan müze 10.00-18.00 saatleri arasında hizmet veriyor.
FOMU’ya otobüs veya tramvay kullanarak gidebilirsiniz.
Merkez istasyondan 30 numaralı otobüsü kullanarak Waterpoort durağında inerek birkaç dakikalık yürüyüş ile müzeye varabilirsiniz.
Tramvay kullanacaklar ise 4, 8 ve 10 numaralı tramvayları tercih edebilir.
Paris’te ünlü fotoğraf galeri ve müzeleri gezeyim derseniz en az iki gününüzü bu şekilde geçirebilirsiniz desek abartmış olmayız.
Paris, fotoğrafçılık konusunda en zengin şehirlerin başında geliyor. Burada fotoğrafla ilgili 10’dan fazla galeri-müze var.
Bunların en ünlüsü ve Avrupa’nın en zengin koleksiyonlarından birine sahip olanı Paris’in tarihi merkezinde bulunan La Masion Européenne de la Photographie (MEP).
1996’da açılan MEP, çoğunluğu fotoğraf baskıları ve videolar olmak üzere 20.000’in üzerinde esere sahip.
Bünyesinde 24.000 ciltlik fotoğrafçılık kitapları, sanatçı kitapları ile zengin bir kütüphane olduğunu söylemeden geçmeyelim.
İndirimli girişi 8 euro olan müzenin normal giriş ücreti 13 euro.
26 yaş altı, 60 yaş üstü ve engelli ziyaretçiler indirimli biletlerden yararlanabiliyor.
8 yaş altı çocuklar, basın kartı olanlar ve ICOM üyeleri için giriş ücretsiz.
Çarşamba-pazar günleri 10.00-20.00, perşembe günleri 11.00-22.00 saatleri arasında müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Pazartesi ve salı günleri müze kapalı.
1706 yılında inşa edilen Hotel Henault de Cantobre binasında yer alan MEP, St. Paul Metro istasyonunun hemen yanı başında.
Müze, Paris Notre Dame Katedrali’ne 15 dakikalık yürüyüş mesafesinde bulunuyor.
21. yüzyılın en büyük foto muhabirlerini ve moda fotoğrafçılarını ortaya çıkaran Londra’ya seyahat düzenleyip burada İngiltere’nin en büyük fotoğraf koleksiyonuna sahip mekanını görmeden geri dönmek olmaz.
The Photographer’s Gallery, Londra’da fotoğrafçılığa adanmış en büyük galeri. 1971’de İngiltere’de türünün ilk örneği olarak kurulan mekan, bugüne kadar Sebastião Salgado, Taryn Simon, Corinne Day gibi sanatçıların işlerini İngiltere’de halkla buluşturmuş bir yer.
Galeri, üç sergi alanının yanında, baskı satış galerisi, eğitim stüdyoları, dijital ortam, kitapçı ve kafe hizmet de veriyor. Fotoğraf baskılarının satışından elde edilen kazançlar, fotoğraf galerisinin halka açık sergi programını desteklemekte.
Giriş ücreti 8 Sterlin, öğrenci ve 60 yaş üzerine 5 Sterlin.
ICOM üyelerine ve 18 yaş altına ücretsiz olan galeriye siz de ücretsiz olarak girmek istiyorsanız perşembe günleri 17.00-20.00 saatleri arasında bundan yararlanabilirsiniz.
Pazar günleri galeri kapalı.
Oxford Caddesi’nin arka sokaklarında, Ramillies Sokağı’nda eski bir tekstil deposunda yer alan binaya ulaşım, Oxford Circus metrosundan 5 dakika, Tottenham Court metrosundan ise 10 dakikalık bir yürüyüşle gerçekleşiyor.
Chicago’da yer alan onlarca müzeden birisi olan The Museum of Contemporary Photography (MoCP), fotoğrafsever herkesin listesine eklemesi gereken bir fotoğrafçılık müzesi. Üstelik dünyanın fotoğrafa adanmış ilk üniversite sanat müzesi olma özelliğine de sahip.
Columbia College Chicago tarafından 1976’da kurulan müze, 15.000’den fazla fotoğraf ve objeyi barındırıyor.
MoCP ziyaretinizde müzenin kalıcı koleksiyonu arasında yer alan Diane Arbus, Henri Cartier-Bresson, Walker Evans gibi dünyaca ünlü isimlerin eserlerini yakından görme şansına sahip olabilirsiniz.
Fotoğrafların yanında, jelatin-gümüş baskılar, renk çalışmaları, fotogramlar ve dijital denemeleri de inceleyebilirsiniz.
Müzeye giriş ücretsiz.
Herhangi bir giriş ücreti olmayan müzeyi perşembe günleri 10.00-20.00, diğer günler 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Müze, resmi tatillerde kapalı olduğu gibi Columbia College Chicago’nun kapalı olduğu günlerde de hizmet vermiyor.
Müzeye en yakın ulaşım noktaları, bir dakikalık yürüyüş mesafesindeki Harrison Metrosu ve beş dakika uzaklıktaki Van Busen tren durağı.
New York’ta yer alan International Center of Photography, New York seyahatlerinde şehrin kalabalığından uzaklaşıp fotoğraf ile buluşmak isteyenler için en uygun yer.
Şehrin merkez bölgesinde yer alan ICP, fotoğraf ve görsel kültüre adanmış dünyanın önde gelen kurumlarından biri.
1974 yılında kurulan ICP, en eski fotoğraf çalışmalarından çağdaş fotoğrafçılığa kadar 200.000’den fazla baskı ve materyal içeriyor.
New York seyahatinizde dünyanın en meşhur fotoğrafçılarını konuk etmiş bu merkezi ziyaret edebileceğiniz gibi, denk gelirseniz düzenledikleri kitap tartışmaları, film gösterimlerine ya da eğitim ve etkinliklerine katılabilirsiniz.
ICP’nin diğer fotoğraf galeri ve müzelerinden en büyük farkı bir okul görevi görmesi. Her yıl 3.500’den fazla öğrenciye hizmet veren ICP, kurs ve atölyelerden, sertifika ve hatta yüksek lisans programlarına kadar her seviyede profesyonel fotoğraf eğitimi sunuyor.
Giriş ücreti yetişkinler için 16 dolar, 62 yaş üzeri ziyaretçiler ve öğrenciler için 12 dolar.
Salı günleri kapalı olan müze, perşembe günleri 11.00-21.00, diğer günler 11.00-19.00 arasında hizmet veriyor.
New York’un farklı bölgelerine yayılmış ICP’nin müzesine otobüs veya metro kullanarak ulaşabilirsiniz.
Essex Sokağı’ndan geçen M9, M14A, B39 numaralı otobüsler ile müzeye gidebileceğiniz gibi; J, M ve Z metro hatlarını kullarak Essex durağına gelip birkaç dakikalık yürüyüş ile ICP’ye varabilirsiniz.
1995 yılında Yebisu Garden binasında Tokyo Metropolitan Museum of Photography adıyla açılan Japonya’nın fotoğraf sanatına adanan ilk müzesi.
2016 yılında yenilenerek adını Tokyo Photographic Art Museum olarak değiştiriyor.
TOP şeklindeki kısaltmasıyla bilinen müze, günümüzde türünün en büyük ve en prestijli müzelerinden biri. Birçok fotoğraf türünü bünyesinde bulunduran müzenin koleksiyonu yaklaşık 33.000 eserden oluşuyor.
Japon fotoğraf sanatçılarının yanı sıra, uluslararası sanatçıların sergilerine de yer veren TOP, zengin bir kütüphaneye sahip ve düzenli olarak atölyeler düzenliyor.
Anime ve manganın anavatanı Japonya’da yer alan bir müzeden bahsediyorsak, bu müzede hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden anime ve video oyunları sergilerinin düzenlendiğine şaşmamak gerek.
Müzeyi benzerlerinden ayıran en önemli fark ise, TOP bünyesinde fotoğrafın depolanması ve korunmasını araştıran bir laboratuvarın bulunması. Laboratuvar bu özelliği Japonya’da fotoğrafın korunmasına yönelik açılan ilk tesis.
Müzenin belirli bir giriş ücreti olmamakla birlikte her serginin kendi giriş ücreti bulunmakta.
Pazartesi günleri kapalı olan müzeyi diğer günler 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Tokyo seyahatinizde ziyaret etmeyi unutmamanız gereken TOP, kafeler, restoranlar ve mağazalar bakımından hareketli bir bölge olan Ebisu’da yer alıyor.
Müzeye ulaşım, Ebisu İstasyonu’ndan on dakikalık bir yürüyüş ile sağlanıyor.
Yebisu Garden Place’in hemen köşesindeki bu dört katlı müzeyi mutlaka görmelisiniz.
Çin’in ilk fotoğrafçılık müzesinin Pekin, Hong Kong veya Guangzhou gibi büyük şehirlerde değil de, küçük bir dağ şehrinde olduğunu hayal eder miydiniz?
Lianzhou Museum of Photography, 43.000 metrekarelik alanıyla, Çin’deki ilk çağdaş fotoğrafçılık müzesi olarak bir dağ şehri olan Lianzhou’da yer alıyor.
Ulusal ve uluslararası fotoğrafseverleri bir araya getiren, Lianzhou Fotoğraf Festivali, yaklaşık on yıl devam eden bir başarının ardından 2017 yılında bir fotoğrafçılık müzesine dönüşmeyi başarıyor.
Müzenin varlığının kentin gelişim ve dönüşümünde önemli bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz.
Çağdaş mimarisiyle dikkat çeken LMP, 1960’lı yıllardan kalma bir fabrikanın röneve edilmesi ile ortaya çıkmış.
Lianzhou, Guangzhou şehrine 250 kilometre uzaklıkta bir dağ şehri. Gezilecek, yapılacak bir şey çok yok desek yeri.
Genelde civar şehirlere giderken bir mola noktası olan Lianzhou’nun, Fotoğraf Festivali dışında pek ziyaretçi aldığını söyleyemeyiz.
Müzeye giriş ücretsiz. Belli sergilerde giriş ücreti değişiklik gösterebilir.
Müze, çarşamba-cuma günleri 10.00-18.00 saatleri arasında hizmet veriyor.
Türkiye’den Lanzhou’ya direkt uçak bulunmadığından şehre Türkiye’den 1 veya 2 aktarma ile yaklaşık 19 saatlik uçuşla varabileceğiniz bilgisini de verelim.
Şehir Meydanı’nda bulunan müzeye yürüyerek kolayca ulaşabilirsiniz.
Balıkesir Fotoğraf Müzesi, Türkiye’nin ilk fotoğraf müzesi olma özelliğine sahip. 2006 yılında açılan müze, 150 yıllık iki katlı tarihi bir yapı ve hemen bitişiğindeki üç katlı yeni yapıda yer almakta.
1500 eserlik M. Emin Tan Fotoğraf Kitaplığı adında bir kütüphanesi de bulunan müze, sergilerin yanı sıra sanatçı söyleşileri ve fotoğrafçılık eğitimleri düzenlemekte.
150’den fazla fotoğrafı barındıran fotoğraf koleksiyonuyla beraber, fotoğraf makineleri, film ve prodüksiyon cihazları, teknik ekipmanlar ve karanlık oda malzemeleri de sergileniyor müzede.
1960’lardan günümüze kadar olan fotoğraf sergileri, fotoğraf yarışmaları ve fotoğraf günlerine ait afişleri, bunların davetiyelerini de Balıkesir Fotoğraf Müzesi’nde görebilirsiniz.
Türkiye’nin ilk Müslüman fotoğraf stüdyosu olan Foto Resna’ya ait kartpostallar ise müzenin en değerli parçaları arasında.
Müze ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
Balıkesir Fotoğraf Müzesi, salı-çarşamba-perşembe ve cumartesi günleri 13.30-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Balıkesir Merkez’de bulunan müzeye Cumhuriyet Meydanı’ndan yürüyerek ulaşabilirsiniz.
Fatih Belediyesi ve Fotoğraf Dostları Derneği’nin işbirliği ile 2011 yılında açılan İstanbul Fotoğraf Müzesi, İstanbul’un Kadırga semtinde bulunuyor.
Toplam bin metrekarelik bir alana sahip olan müze, fotoğraf sanatına olan ilgiyi arttırmak, fotoğraf sanatçılarını bir araya getirmek amacıyla yola çıkmış. Bünyesinde Banu Vargı Tümay ve Çetin Nuhoğlu’nun koleksiyonunu bulunduran müzeyi gezmeye koridorlarında yer alan kronolojik takvimi takip ederek başlanabilir.
Müzenin en değerli parçalarından biri ise 1951 Alman yapım hala çalışan fotoğraf makinesi.
Müze, pazartesi günleri dışında haftanın altı günü 10.00-18.00 arasında hizmet veriyor.
1.12.2019 tarihinden itibaren bakım ve onarım çalışmaları sebebiyle müze geçici olarak hizmet dışı.
Müzenin giriş ücreti 3 TL, öğrenciler ve öğretim görevlileri için ise 2 TL.
Kadırga Parkı’nda yer alan İstanbul Fotoğraf Müzesi’ne en rahat ulaşım Beyazıt-Kapalıçarşı tramvay durağından 5 dakikalık bir yürüyüş ile sağlanıyor.
Deniz ulaşımını tercih edecekler Yenikapı İskelesi’nden 900 metre, Sirkeci İskelesi’nden ise 1300 metre yürüyerek müzeye ulaşabilir.