Medeniyetimizin gelişimini, bilime ve bilgi aktarımına borçluyuz kuşkusuz. Atalarımız ilk aletleri kullanmaya başlamalarının üzerinden on binlerce yıl geçti ama evrenin yaşına baktığımızda, bu sadece bir göz açıp kapama süresi.
Evreni ve kendimizi anlama amacıyla çıktığımız bu yolda, her şeyin kaydını tuttuk. İşte bilim müzeleri tam da burada devreye giriyor. Dünyanın en iyi bilim müzeleri, fizik, biyoloji, matematik, uzay, okyanus ya da coğrafya gibi akademik alanda geçerli olan konularda şu ana kadar yaptığımız icat ve keşiflerin kaydını tutuyor. Geçmişin anıları, geleceğe şekil veriyor.
Nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi siz de merak edenlerden iseniz, bu müzeleri gezilecek görülecek yerler listenize mutlaka ekleyin.
İçindekiler
Yılda 5 milyondan fazla ziyaretçiyi kendine çeken Londra Ulusal Tarih Müzesi, 1881 yılında kurulduğundan beri dünyanın nadir bulunan dinozor iskeletlerini bünyesinde topluyor ve sergiliyor.
Ulusal Tarih Müzesi, aynı zamanda dünyanın biyolojik tarihini keşfetme olanağı tanırken, simulasyon odalarıyla ziyaretçilerine doğal afetleri güvenli bir şekilde deneyimleme imkanı veriyor. Örneğin üst katta bulunan deprem odasında, Kobe depreminin simülasyonunu tecrübe edebiliyorsunuz.
Müzenin bölümleri renklerle belirtilmiş, burada mavi balina gibi birçok canlının tam iskeletini, dünyanın en uç noktalarından elde edilmiş doğal taşları ve uzaydan yerküreye düşmüş meteorları görebilirsiniz.
Londra’daki her müze gibi, Ulusal Tarih Müzesi’nin girişi ücretsiz. Müzeye giriş ise maalesef ki biraz zor. Çok erken saatlerde gitmezseniz, muhtemelen uzun bir sıra beklersiniz.
Her gün 10.00-17.50 saatleri arasında açık olan Londra Ulusal Tarih Müzesi’ne nasıl gidilir diye merak ediyorsanız, metroyu kullanarak “South Kensington” durağında indikten sonra, “Museum’s Exhibition Road” çıkışından devam edin. 5 dakika içerisinde müzeye varabilirsiniz.
Londra’daki tüm müzeleri Londra Müzeleri yazımızdan, Londra’da görülmesi gereken tüm yerleri ise Londra’da Gezilecek Yerler listemizden okuyabilirsiniz.
Günümüzün uzay araştırmaları konusunda önde gelen Amerika Birleşik Devletleri’nde ziyaret edilebilecek birçok uzay ve bilim müzesi var. Bunlar arasında en ilgi çekici koleksiyona sahip olanı ise Washington Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi.
Dünyanın en kapsamlı uzay aracı sergisine sahip olan bu müze, 1976 yılında ünlü Capitol binasının tam yanına kurulmuş.
İlk transatlantik uçuşu başarıyla tamamlayan uçak Spirit of St. Louis ve filme almak için kullanılan araç ünlü Star Trek uzay gemisi “USS Enterprise”, burada incelenebilir.
Müzeye ulaşmak için metroyu kullanarak Federal Center SW durağına inebilirsiniz.
Her gün 10.00-17.30 saatleri arasında ziyaretçilere açık olan müzeye giriş ücretsiz.
Alman mühendisliğinin neden dünyaca ünlü olduğunu anlamak için Alman Müzesi’ne gitmeniz yeterli.
Almanlar tarafından icat edilmiş birçok makinenin yapısını inceleyebileceğiniz Alman Müzesi, orijinal adıyla Deutsches Museum, aynı zamanda madencilikten elektronik sektörüne kadar geniş bir spektrumda, sanayi dünyası hakkında bilgi alabileceğiniz bir kültür yapısı.
Bilim, teknik ve teknolojiye meraklı mühendisler için 1 günün asla yetmediği bu kapsamlı müze, yapıdan dışarı çıkmak istemeyenler için bünyesi dahilinde içecek ve yemek servisi de sağlıyor.
Deutsches Museum, 09.00-17.00 saatleri arasında açık. Alman Müzesi’ne giriş ücreti ise 11 avro. Öğrencilere indirimli olarak 4 avro.
Münih’teki tüm diğer müzeler için Münih’te Gezilecek Yerler listemize bakabilirsiniz.
1812 yılından beri doğaseverler için bir mabed konumunda olan Academy of Natural Sciences of Drexel University, dünyanın ilk doğa bilimi müzesi olma unvanına sahip.
13 metrelik T-Rex iskeletiyle beraber yaklaşık olarak 17 milyon canlı türü, bu müzenin koleksiyonlarında incelenebilir.
Haftanın her günü 10.00-16.30 saatleri arasında gezilebilen müze, tatil günlerinde kapanış vaktini 17.00’ye çekiyor.
Müzeye giriş ücreti 20 dolar, öğrencilere ise 17; üyelere giriş ücretsiz.
İskandinavya’nın en büyük doğa bilimi merkezi Universeum, doğa tutkunları kadar bilim meraklılarına da hitap ediyor.
Tüneller şeklinde tasarlanmış akvaryumunda ayaklarınızın altından geçen köpekbalıklarıyla ürperebilir, 600 çeşit canlının barındığı Amazon Ormanı bölümünde keşfe çıkabilirsiniz.
Uzay ve teknoloji bölümünde ise sizi enteresan bilgiler bekliyor.
Her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık Universeum için bilet ücreti 250 SEK. Öğrencilere indirimli.
Müzeye gitmek için toplu taşıma sistemini kullanıp Korsvägen durağında inmeniz yeterli.
Uzay bilimleri ile ilgilenenler için oldukça eğlenceli geçecek bir deneyim sunan Hong Kong Uzay Müzesi’nden devam ediyoruz.
Uzay hakkında çekilmiş görüntülerden tutun, uzay araştırmalarından elde edilmiş birçok materyalin sergilenmesine kadar evren hakkında merak edilenlere cevaplar veren Hong Kong Uzay Müzesi, şehirde gezip görülecek yerlerin başında geliyor.
Özellikle kubbe şeklinde tasarlanmış ekran ve 3D deneyimi sunan platformlar, müzede görülmesi gereken alanlar.
Tsim Sha Tsui bölgesinin deniz kenarına konumlanmış müze, aynı zamanda muhteşem manzaralar izlenecek bir noktada.
Salı günleri kapalı olan müze, diğer günlerde 13.00-19.00 saatleri arasında gezilebiliyor.
Bilet ücreti 24 dolar, öğrencilere ise 12 dolar.
Amerika’da görülebilecek bilim müzelerinin sayısı hakikaten çok fazla. Yolunuz bir gün San Francisco’ya düşerse, Birleşik Devletler’in en iyi bilim müzelerinden birini görme şansınız olacak: The Exploratorium. Türkçeye çevirmemiz gerekirse, Keşiforatuvar diyebiliriz.
Adının hakkını verircesine, burada öğrenilecek çok şey var. Mühendislik harikalarını yakından inceleyebileceğiniz müzenin salonlarında; jeoloji, biyoloji ve fizik konularında birçok sıradışı bilgiyle donanabilirsiniz.
Bir hortuma yakalanmak nasıl bir his? Hiç düşünmüş müydünüz? The Exploratorium müze ve bilim merkezinde hortum simulasyonuna girerek yanıtı bulabilirsiniz.
San Francisco’da 15 numaralı limana (Pier 15) konumlanmış The Exploratorium’un giriş ücreti, yetişkinler için 30 dolar. Öğrencilere 25, 18 yaş altı bilim meraklılarına ise 20 dolar.
İsviçre’nin ünlü müzelerinden Taşımacılık Müzesi, geçmişten bugüne insan medeniyetinin taşıma konusundaki beceri ve gelişimini keşfetmek için ideal bir seçim.
19. yüzyıl öncesi lokomotiflerden tarihe geçmiş motor, bot ve otomobil maketlerine kadar taşımacılık konusunda geniş bir koleksiyonu bu müzenin içerisinde görebilirsiniz.
Müzeye giriş ücreti yetişkinler için 56 İsviçre Frangı.
İsviçre Taşımacılık Müzesi’ne toplu taşıma ile gidecekseniz Luzern Verkehrshaus durağında inmelisiniz.
Müze her gün 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor.
Medya ile ilgilenen bilim meraklıları için Bradford gezisi dahilinde yapılacak keyifli bir aktivite var, o da Ulusal Medya Müzesi ziyareti.
Eski zamanlardan günümüze kadar geliştirdiğimiz iletişim araçları konusunda zengin bir koleksiyona sahip müzede, radyonun, televizyonun ve internetin evrimini incelemek mümkün.
IMAX teknolojisi nasıl gelişti? Merak ediyorsanız, yanıtı bu müzede.
Bradford Ulusal Medya Müzesi’ne giriş ücretsiz, müzenin konumu ise şehrin tam kalbinde.
Dünyada bilim konusunda önde gelen ülkelerden biri olan Japonya’da görülebilecek birçok bilim müzesi var ve bunların başında Japon Ulusal Doğa ve Bilim Müzesi geliyor.
Tokyo’nun en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan Ueno Parkı’nda konumlanan bu devasa müze, her yıl 2 milyondan fazla bilim meraklısını kendine çekiyor.
4.5 milyondan fazla sergilenen eserle bilimin her alanından kesitler sunan Japon Ulusal Doğa ve Bilim Müzesi, pazartesi günleri dışında her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık.
Toplu taşımayı kullanarak buraya gidecekseniz Ueno durağında inmeniz yeterli.
Giriş ücreti yetişkinler için 620 Japon Yeni.
Tokyo’da Gezilecek Yerler listemize de muhakkak göz atın!
Berlin Müzeler Adası’nda görülebilecek birçok harika müze var ama bilim tutkunlarının ilk ziyaret etmesi gereken yer şüphesiz Alman Teknoloji Müzesi.
Bir yük treni garının üzerine inşa edilmiş Alman Teknoloji Müzesi, denizcilik ve havacılık tarihini incelerken, geçmişten bugüne iletişim, üretim, enerji ve trafik konusundaki teknolojileri hakkında da bilgi edinmenizi sağlayacak.
Alman Teknoloji Müzesi giriş ücreti 8 avro, öğrenci kartı sahiplerine ise 4 avro.
Pazartesi günleri hizmet vermeyen müze, hafta içi 09.00-17.30 saatleri arasında, hafta sonu ise 10.00-18.00 saatleri arasında gezilebiliyor.
Berlin’de Gezilecek Yerler listemizden Berlin’deki tüm diğer görülmesi gereken yerler hakkında da bilgi sahibi olabilirsiniz.
Gaudi’nin masalsı diyarı Barselona’da görüp görülebilecek en zengin içerikli müzelerden biri olan CosmoCaixa aynı zamanda şehrin en çok ilgi gören yerlerinden biri.
Çevre, doğa, bilim ve uzay konularında günümüze kadar olan teknolojileri içeren bilgilerle ziyaretçilerine farklı bakış açılarını kazandıran CosmoCaixa, özellikle Büyük Patlama Teorisi hakkında kapsamlı bir içeriğe sahip.
CosmoCaixa’ya en kısa sürede ulaşmak için FGC metrosunu L7 hattını kullanarak Tibidabo durağında inebilirsiniz.
Pazartesi günleri kapalı olan müzeye diğer günler 10.00-20.00 saatleri arasında girmek mümkün.
CosmoCaixa giriş ücreti günümüz itibarıyla 3.80 avro, öğrencilere ise indirimli.
Bilim ve sanat denilince çoğu insanın aklına ilk olarak Leonardo da Vinci gelir. Dünya tarihini şekillendiren isimlerden olan Rönesans aydını Da Vinci, Milano’daki kendi adına açılmış müzede insanlığa ışık yaymaya devam ediyor.
16. yüzyılda inşa edilmiş bir manastırın restore edilmesiyle düzenlenmiş Leonardo da Vinci Müzesi, denizcilik, havacılık ve karayolu ulaşımı hakkında birçok yeni şey öğretiyor. Burada da Vinci dehasıyla ortaya çıkmış birçok aletin maketi de gözlemlenebilir.
Pazartesi günleri haricinde her gün 09.30-17.30 saatleri arasında gezilebilen müzenin giriş ücreti ise yetişkinler için sadece 10 avro.
Gün gelir de Floransa’ya yolunuz düşerse, bilim tarihi hakkında dünyanın en iyi kurumlarından biri olan Galileo Müzesi’ni gezilecek yerler listesine mutlaka not alın.
15. ve 19. yüzyıl arasındaki bilimsel gelişmeleri konu alan Galileo Müzesi, steteskoplar, büyük küreler, bilimsel ölçüm cihazları pusula ve teleskop gibi bilimsel aygıtların örneklerinin bulunduğu eşsiz bir yer.
Haftanın her günü, 09.30-18.00 saatlerinde gezilebilen Galileo Müzesi için giriş ücreti 9 avro; öğrencilere ise indirimli.
Arno Nehri’nin kıyısına konumlanmış müzeye gitmek için Giudici bölgesine ulaşmanız yeterli.
Floransa’da ziyaret edilecek diğer kültürel mekanları linke tıklayarak görebilirsiniz.
Bilim tarihinin en sıradışı dahilerinden Nikola Tesla anısına Belgrad’da bir müze bulunuyor.
Elektrik konusunda zamanının çok ötesinde bir dahi olan Nikola Tesla’nın hayatını ve icatlarını merak ediyorsanız, Belgrad gezisi dahilinde bir Nikola Tesla Müzesi ziyareti planlayabilirsiniz.
Müzeyi her şey dahil günübirlik turlarla bir rehber eşliğinde gezmek istiyorsanız yaklaşık 500 Sırp Dinarı ödemeniz gerekiyor.
Toplu taşımayı kullanarak buraya gelecek iseniz Trg Slavija ya da Pravni fakultet duraklarında inmeniz yeterli.
Müze pazartesi günler kapalı, diğer günler 09.45-20.00 saatleri arasında açık.
Günümüzün endüstri ve teknoloji lideri ülkelerinden Çin, yılda ortalama 4 milyon insan tarafından ziyaret edilen Bilim ve Teknoloji Müzesi ile deyim yerindeyse bilgiye aç insanları her yıl kendine çekiyor.
Başkent Pekin’de konumlanan Çin Bilim ve Teknoloji Müzesi’nin koleksiyonu ise sınırsız çeşitliliğe sahip. Çin bünyesinde tasarlanmış uzay araçları, hızlı trenler ve devasa gemilerin tasarı planları, bu teknoloji harikası araçların yapımında çalışmış mühendisler ve kullandıkları teknikler, müze dahilinde keşfedilebilir.
Çin’e global gücünü veren seri üretim konusunda da ülkenin ne derece gelişmiş bir bakış açısına sahip olduğu, bu müze içerisinde tasarlanmış özel sergilerde incelenebilir.
Bilim ve teknoloji anlamında hakim kültür olan ABD’nin rakibi Çin, nanoteknoloji ve kuantum fiziği konusunda da ne derece ileride olduğunu, Ulusal Bilim ve Teknoloji Müzesi koleksiyonlarındaki video içeriklerle kanıtlıyor.
Uzay Çağı’ndan Taş Devri’ne kadar insan, doğa ve bilimin gelişimini gözlemleyebileceğiniz bu müze, salıdan pazara kadar 09.30-17.00 saatleri arasında ziyarete açık.
Müzeye giriş ücreti 30 Çin Yuanı.
Paris’te Corentin Cariou bölgesine konumlanmış Cité des Sciences et de l’Industrie, bilim ve endüstri alanında birçok serginin bulunduğu devasa bir merkez.
Evrenin hikayesi, beyin ve genler hakkında videolu anlatımların bulunduğu salonların yanı sıra, bu müze kapsamında bilimdeki güncel gelişmelerin ele alındığı geçici sergiler de düzenleniyor.
Matematik, fizik ve biyoloji konusunda temel bilgilerin yanı sıra kosmos hakkında daha hiç duymadığınız ayrıntılar, müzenin video anlatımlı salonlarında özel olarak sergileniyor.
3D video bölümü de olan bu devasa müze kompleksinde özellikle bilime tutkuyla bağlı olanlar zamanın nasıl geçtiğini anlamayacak.
Pazartesi günleri hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında açık olan Cité des Sciences et de l’Industrie için giriş ücreti 12 avro. Öğrencilere ise 9 avro.
Bilim temelde insanı ve doğayı ele alır. Dönem bazında dünya gezisine çıkan bir sergi olan Body Worlds, merkezi Amsterdam’da insan bedeninin mucizelerini merak eden bilim tutkunları için, pazartesi günleri hariç her gün 09.00-20.00 saatleri arasında ziyarete açık.
Kas ve sinir sisteminin nasıl göründüğünü, beynimizin nasıl işlediğini merak ediyorsanız bu müze sizin için biçilmiş kaftan.
Amsterdam merkez istasyonuna 5 dakikalık mesafede bulunan Body Worlds için giriş ücreti 18 avro. Öğrenciler ise 12 avro karşılığında müzeyi gezebiliyor.
Hollanda’nın en büyük bilim merkezi NEMO, 20. yüzyılın başlarında Renzo Piano tarafından batık gemi görünümünde tasarlanmış binasıyla oldukça ilgi çekici bir yer.
5 katlı yapıda uzaydan fiziğe, jeolojiden matematiğe kadar birçok bilim alanında yapılmış keşifler incelenebiliyor.
Video anlatımlı olmak üzere özel salonların kurgulandığı NEMO bünyesinde, aynı zamanda çeşitli deney simülasyonlarına iştirak etme imkanı veriyor.
Her yıl 500.000’den fazla insanın ziyaret ettiği NEMO, özellikle çocuklara yönelik tasarlanmış bilim odalarında minik dimağlara insan gelişiminin harikalarını öğretiyor.
Pazartesi günleri hariç her gün, 10.00-17.30 saatleri arasında gezilebilen NEMO’nun giriş ücreti 16.5 avro.
Yeni Zelanda’nın en büyük ve kaplamı bilim müzesi Te Papa, “Bizim Yerimiz” anlamına gelen isminin hakkını veriyor gerçekten de…
İnsan medeniyetinin bilim alanındaki gelişmeler kadar doğayı da konu alan Te Papa Müzesi, aynı zamanda tarihi konuların da bulunduğu çeşitli sergilere sahip. Gelibolu Savaşı hakkında müzenin daimi bir sergisi mevcut mesela.
Yeni Zelanda’daki teknolojik gelişmeler kadar topraklarında yaşamış olan antik kültür Maori halkının eserlerinin de incelenebildiği bir yer olan Te Papa, Wellington gezisi sırasında en azından 1 günü hak ediyor.
Cable Street bölgesinde 55 numaraya konumlanmış bu görkemli yapı, devasa mürekkep balığı ve balina gibi ekstrem canlıları içeren bir doğa koleksiyonuna sahip.
Müze dahilinde çocuklara özel bilim ve teknoloji programları da hazırlanıyor.
Haftanın her günü 10-18.00 saatleri arasında ziyarete açık müze için giriş ücreti istenmiyor.
Günümüzün global elektronik markalarının ve otomobillerinin Güney Kore menşeili olmasının bir nedeni var. Güney Kore, bu alanlarda dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri.
Son teknoloji temelli fabrikaları ve üstün nitelikli mühendisleriyle Güney Kore, bilim ve teknik alanında söz sahibi ve bu gücünü, Gwacheon Ulusal Bilim Müzesi ile kanıtlıyor.
Gwancheon şehrinde, mükemmel doğa manzaraları karşısında kurulmuş bu modern yapı, dinozor iskeletlerini içeren doğa tarihi koleksiyonlarından Iron Man’in zırhını inceleyen bilim bölümüne kadar oldukça kapsamlı ve eğlenceli.
Özellikle çocuklar için önerilen Gwacheon Ulusal Bilim Müzesi, her yaştan teknoloji meraklısına hitap ediyor.
Haftanın her günü 9.30-17.30 saatleri arasında konuklarına kapılarını açan Gwacheon Ulusal Bilim Müzesi, bölümlere göre ücret politikasına sahip. Müzeye giriş ücreti için yetişkinlerden 4000 Güney Kore Wonu ödemeleri bekleniyor.
Seul hakkında detaylı bilgi için Seul Gezi Rehberimize bakabilirsiniz.
ABD hükümeti tarafından yönetilen tek müze olma unvanına sahip Smithsonian Enstitüsü, dünyanın en etkileyici müzelerinden biri olarak görülüyor.
137 milyondan fazla esere ev sahipliği yapan müzenin ilgi alanları arasında ise bilim, teknik, sanat, kültür ve tarih başta olmak üzere insan, doğa ve teknoloji konuları var.
Dünyanın en çok ziyaretçi çeken müzelerinden biri olan Smithsonian Enstitüsü’nü, yılda ortalama 7 milyon insan ziyaret ederken, ABD genelinde bazı önemli global toplantılar için de bu müzenin ilgili sempozyum odaları kullanılıyor.
Müze salonlarında sergilenen eserlerin, müze koleksiyonunun sadece %1’i olmasından mütevellit, hakkında pek çok efsane geliştirilen bu kurum, aynı zamanda kendi seçkilerinden oluşan radyo ve dergi gibi medya organlarına da sahip.
Uzay, bilim ve teknoloji konusunda ise burada düzenlenen sergiler, tek kelime ile büyüleyici oluyor.
Dünyanın en büyük müzesi olarak kabul edilen Smithsonian Enstitüsü için giriş, genel anlamda ücretsiz. Enstitünün özel bölümlerine girmek isteyen ziyaretçiler için farklı fiyat politikaları mevcut.
Smithsonian Enstitüsü, haftanın her günü 8:30-17.30 saatleri arasında ziyarete açık.
Kanada’nın en gelişmiş bilim merkezlerinden olan Bilim ve Teknoloji Müzesi, Ottawa gezisi dahilinde ziyaret edilebilir.
Elektrik ve ışık gibi fiziğin en önemli konularını ele alan özel sergi ve deney salonlarının yanı sıra taşımacılık konusunda gelişmiş bir koleksiyona sahip müze, her yaştan bilim aşığına sesleniyor.
Havacılık ve denizcilikte kullanılan teknoloji harikası aygıtların maketlerinin sergilendiği müzede, aynı zamanda eski zamanlardan kalma orijinal lokomotif modeli de bulunuyor.
Bilime meraklı çocukların tam anlamıyla mest olacağı bu müze dahilinde, minik dimağlar canlandırmalı deney ortamlarına katılıp keşif sürecini aşama aşama olarak öğrenebiliyor.
Laurent bulvarında yer alan müze, haftanın her günü 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaretçilere hizmet veriyor.
Kanada Bilim ve Teknoloji Müzesi’ne giriş ücreti, yetişkinler için 17 dolar; 3 ila 7 yaşındaki çocuklar ise 11 dolar tutarındaki biletlerle giriş yapabiliyor.
Paris’in en ünlü caddesi olan, hatta “dünyanın en güzel caddesi” unvanına sahip Şanzelize’de (Champs-élyseés) dolanırken karşınıza çıkacak görkemli Grand Palais’i gözden kaçırmanız imkansızgibi bir şey. Bu yapının tam arkasında Paris’in en ünlü müzelerinden biri, bilim meraklılarını bekliyor: Palais de la Découverte.
Matematik, fizik, astronomi, kimya, jeoloji ve biyoloji alanlarına göre ayrılmış salonlarda, sıra dışı icatlar ile makineleri görmek mümkün.
Müzeye gitmek için 1 ya da 9 numaralı metroyu kullanarak Franklin Roosevelt durağında inebilirsiniz.
Çocuklar için harika bir deneyim olacak bu müzenin tek dezavantajı, açıklamalarının hepsinin Fransızca olması; bu nedenle imkanınız varsa eğer bir Türk rehber eşliğinde gezmek daha keyifli olacaktır.
Paris’teki diğer gezilecek yerler için linkteki yazımızı okuyabilirsiniz.
Teknoloji alanındaki gelişmelerin ele alındığı bir park, geçmiş zamanlarda yaşamış canlıların fosillerini içerek bir doğa sergisi, binlerce canlının yaşadığı dev bir akvaryum… Ohio Bilim ve Endüstri Merkezi’nde keşfedecek birçok şey var.
Nadir bulunan dinozorların iskeletlerini içeren koleksiyonuyla dinozor aşığı çocuklar için mükemmel bir gezi planı olan müze, haftanın her günü 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık.
Müzeye giriş ücreti ise 40 dolar. Öğrenciler ise 35 dolara bu bilim merkezini gezebiliyor.