Doğada vakit geçirmek, farklı etkinlikler yaparak yeni maceralara atılmak kulağa her zaman için heyecan verici geliyor. Kamp, doğa yürüyüşü ve tırmanış gibi etkinlikler ise doğada yapılabilecek en eğlenceli şeyler arasında bulunuyor.
Pek çok kişinin favorisi olan doğa yürüyüşü ise neredeyse her yaş aralığının yapabileceği bir etkinlik. Dünya üzerinde doğa yürüyüşleri için çeşitli güvenli rota ve yolların olmasının yanı sıra risk almayı sevenler maceracıların tercih edebilecekleri oldukça zorlu yürüyüş rotaları da bulunuyor.
Sadece sıradan bir doğa yürüyüşü değil de aynı zamanda hiç unutamayacağınız bir maceraya çıkmak istiyorsanız tercih edebileceğiniz çeşitli zorlu rotaları sizler için derledik. Herkesin kolay kolay cesaret edemeyeceği sınır tanımayan bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız yazımızı okumaya devam edin.
İşte dünyanın en zorlu 11 yürüyüş rotası:
İçindekiler
Dünyanın en zorlu yürüyüş noktalarından biri Çin’de bulunuyor. Huashan Dağı’nda bulunan bu zorlu rota barındırdığı bütün tehlikelere rağmen düzenli olarak spor ve maceraseverleri konuk ediyor. Huashan Dağı, yürüyüş rotası sadece dar ve tahtalardan oluşan bir yolu içeriyor. Yolcular bu yoldan ilerleyerek dağa tırmanmış oluyor. Tahtalardan oluşan bu yolun sadece görünüşü bile korkutucu olsa da yürüyüş ilerledikçe ortaya çıkan manzaranın etkileyiciliği bu rotayı kullanmaya cesaret eden herkesi etkiliyor.
2133 metre yükseklikte bulunan bu rotada yürüyüş yapmak isteyenler ise sıkı önlemler almadan yürüyüşe başlayamıyor.
Pacaya Volkanı, dünyanın en tehlikeli alanlarından bir tanesi. Fakat adrenalin dolu etkinliklerden hoşlananlar için bu rotanın oldukça çekici olduğunu söyleyebiliriz. 1965 yılında oldukça şiddetli bir şekilde patlayan Pacaya Volkanı, günümüzde de hala ufak şiddetli de olsa patlamaya devam ediyor. Bu yüzden de bu rotada yürüyüş yapmak her an patlayabilecek olan bir bombanın üzerinde hareket etmek gibi diyebiliriz.
Fakat farklı ve riskli deneyimler yaşamaktan hoşlanıyorsanız gerekli önlemleri alarak bu yolda macera dolu bir yürüyüş yapabilirsiniz. Ayrıca bu yürüyüşünüz esnasında dağın üzerinde bulunan lav izlerini ve küllerini de görebilirsiniz.
Riskli yolculuklardan, macera dolu yürüyüşlerden bahsetmişken Güney Afrika’da bulunan ve ölüm oranı ile oldukça meşhur olan Drakensberg Traverse’ten bahsetmemek olmaz. Öyle bir yürüyüş deneyimi düşünün ki bu rotada pek çok kişi ya ölümle yüzleşmiş ya da daha kötüsü hayatını kaybetmiş.
Fakat yine de buranın kendine özel bir popülerliği bulunuyor tabi. Drakensberg Traverse’te yapacağınız doğa yürüyüşünde oldukça açıkta bulunan kayalara tırmanmanız ve çok da sağlam olmayan zincir merdivenler üzerinden geçmeniz gerekiyor. 220 kilometrelik bu yolu tamamlamak isteyenlerin 8 ila 12 gün arasında oldukça zorlu ve uzun bir yürüyüş yapmaları gerekiyor.
Ayrıca Drakensberg Traverse ile ilgili tek ürkütücü bilgi rotanın doğal zorlukları da değil. Son yıllarda bu rota üzerinde yürüyüş yapanların eşyalarını çalmak için bekleyen ve ziyaretçileri tehdit eden insanlarla da karşılaşmaları da oldukça büyük bir olasılık. Eğer Drakensberg Traverse yolunda bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, bizim önerimiz bu yürüyüşü çok ayrıntılı düşünmeniz ve çok iyi önlemler almanız.
Bu sefer rotamız bizi Amerika’ya götürüyor. Pek çok doğa ve yürüyüşseverin merakla gittiği bir yer olan Half Dome Yosemite Ulusal Parkı’nda bulunuyor. Half Dome, hem şekli ile hem de uzunluğu ile doğa yürüyüşü yapanların gözde noktalarından. Diğer pek çok yürüyüş noktasına göre çok daha güvenli olan Half Dome’da yürüyüşçüler için belirli önlemler alınmış. Fakat oldukça dik olan Half Dome’a çıkmak için sadece yürümek değil aynı zamanda da tırmanmak gerekiyor. Bunun için de yürüyüşçülerin de ek önlemler alması öneriliyor.
13 km uzunluğunda olan Half Dome’da yürümek oldukça keyifli olsa da rotanın en dik bölgesi olan son 300 metrelik alanda yürüyüşe devam etmek için tırmanmak ve zorlu bir yolculuğa göğüs germeleri gerekiyor. Half Dome’a tırmanırken daha önceden yürüyüşü tamamlamış insanların açtıkları izleri görebilir ve bu izleri takip ederek daha iyi bir şekilde zirveye ulaşabilirsiniz.
Chadar Trek, kendini kış insanı olarak tanımlayanlara uygun bir rota. Hindistan’da bulunan bu rota daha çok kışları tercih ediliyor. Çünkü kış aylarında donan Zanskar Nehri, yürüyüşçülere farklı, zorlu ve keyifli bir rota oluşturuyor. Kışın ve donmuş buz üzerinde yürüyüş yapmak oldukça zor olduğu için bu rotayı genelde profesyonel sporcular ve yürüyüşçüler tercih ediyor.
Donmuş buzun altından akmaya devam eden nehir manzarasının düşüncesi bile oldukça etkileyici olsa da bu yolun zorluğunu asla hafifletmiyor. Çünkü bu rota dünyanın en tehlikeli yürüyüş rotaları arasında yerini almış. Eğer bu rota üzerinden yapacağınız bir yürüyüş planı yapmak istiyorsanız karşılaşacağınız şiddetli soğuğu da göz önünde bulundurarak plan yapmanız da büyük fayda var. Ayrıca bu yürüyüş rotasında buz kırılması, kaygan kayaların üzerinden yürürken çeşitli kazaların olması ve nehre düşme gibi çeşitli riskler de bulunuyor.
Adı Türkçedeki ce-ee ile aynı anlama gelen çukur, doğa yürüyüşçüleri arasında oldukça meşhur. Amerika’nın Utah eyaletindeki Canyonlands Ulusal Parkı’nda bulunan bu çukur dünyanın en tehlikeli rotaları arasında bulunuyor. Adını ise engebeli, derin ve kaybolması oldukça kolay olan ve labirent olarak da anılan oldukça dar yollarından alıyor. Herhangi bir teknolojik aletin de çok da işe yaramadığı bu rotada kaya düşmeleri gibi oldukça tehlikeli kazalar olabiliyor.
Peek-a-boo Çukuru’nda yürümek için çoğu zaman eğilmeniz ve oldukça dar yerlerden geçmeniz gerekiyor. Bu yüzden dar ya da kapalı alan korkusu olan kişilerin bu yolda yürümesi pek önerilmiyor.
Bir başka tehlikeli rota ise Papua Yeni Gine’de bulunuyor. Doğanın içinde olmayı ve doğayı keşfetmeyi sevenler için ilk bakışta oldukça güzel bir seçenek olarak görülse de bu rota için diyebileceğimiz en kısa şey şeytan ayrıntıda gizlidir olabilir. Çünkü bu yolda yürüyüş yapan kişilerin karşılaştıkları en ciddi problemler arasında hastalıklar bulunuyor. Öyle ki 2009 yılında burada yürüyüş yapan 4 kişi hayatını kaybetmiş.
Her ne kadar oldukça güzel doğa manzaraları sunsa da Kokoda Patikası, yürüyüşçüleri sıtma ve diğer çeşitli bulaşıcı hastalıkla başbaşa bırakıyor. Yolun konumundan dolayı dışarıdan müdahale edilmesi de oldukça zor olduğu için hastalıklara müdahalede de oldukça geç kalınıyor. Macera arıyorum ama bu kadarına ihtiyacım yok diyorsanız farklı yürüyüş rotalarına yönelebilirsiniz.
Nepal’de bulunan Annapurna Rotası, yürüyüşçülerin 4130 km yükseklikteki kamp alanına kadar eşlik ediyor. Oldukça keyifli bir rota olan Annapurna, harika manzaraları ve doğası ile yürüyüşçülerin diğer rotalara kıyasla daha az zorlayarak keyifli bir deneyim yaşamalarını sağlıyor.
Fakat bu demek değil ki burada yürümenin hiçbir tehlikesi yok. Annapurna Rotası’nda yürüyenlerin en çok karşılaştıkları tehlikelerden bir tanesi oldukça bozuk olan bir yolda 200 kilometre ve 7-8 saat boyunca yürümek. Yine de ölümle ve hastalıklarla yüz yüze geldiğiniz rotalarda yürümeye göre çok daha az tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz.
Önemli yürüyüş rotalarından bir tanesi ise İsveç’te bulunan Kungsleden. Hindistan’a ek olarak başka bir soğuk rota olan Kungsleden’da yürümek hiç de kolay değil. Türkçe olarak Kralın Yolu anlamına gelen Kungsleden, soğuk havaları sevenlerin hoşuna gidebilecek bir yürüyüş deneyimi sunuyor.
Kralın Yolu’nda yani Kungsleden’da yürümek isteyenlerin Abisko ve Hemavan arasında 440 kilometrelik karlarla kaplı bir yolu yürümeleri gerekiyor. Bu yolculukta yürüyüşçülerin yanlarına alacakları her bir eşya oldukça büyük önem taşıyor. Soğuğun ve karın büyük risk oluşturduğu bu bölge tehlikelerin yanı sıra eşsiz ve güzel manzaraları ile ziyaretçilerine macera dolu ve keyifli bir yürüyüş fırsatı da sunuyor.