Bir bölgenin kültürünü, insanını, tarihini veya coğrafyasını tanımak istiyorsanız, o bölgenin sokak yemeklerini tadabilirsiniz.
İnsanı yeni bir yolculuğa çıkaran sokak yemekleri yalnızca yerel lezzetleri keşfetmeye değil temsil ettikleri kültürün niteliklerini de öğrenmiş oluruz. Yeni yemekler tatmak, aşçılık deneyimi kazanmak tabağınızın yanında ruhunuzu da doldurur.
Sokak yemeği kültürü, farklı ülkelerde ve farklı şehirlerde yemeği aramayı gerektirir. Bu da insanın ilerlemesini ve yeni yerler görmesini sağlar. Kişinin esnafla kurduğu iletişim sonucu lisansının gelişmesine yardımcı olurken bir yandan da yemek konusunda kendi sınırlarınızı belirleyebilirsiniz.
Biz de dünyanın sokak yemekleri ile meşhur 20 şehrini sizler için derledik…
İçindekiler
Brüksel’de hem gezerken kolaylıkla yiyebileceğiniz hem de açlığınızı yatıştıracak, tercihinize göre ketçap ve mayonezi bol bol koydurabileceğiniz külahta patates kızartması satılıyor. Fiyatları boyutuna göre değişiyor.
Brüksel sokaklarında yaşayacağınız tatlı krizine çözüm ise dilerseniz üzerine pudra şekeri serpebileceğiniz, içi çikolata ve çilek dolgu meşhur wafflellardan deneyebilirsiniz. Gaufres de Lieges ismiyle bilinen Belçika’ya özgü bu waffle çeşidi yaz kış demeden her mevsim yenebiliyor.
Aynı zamanda çeşit çeşit krepler de her sokakta rastlayabileceğiniz şehrin diğer bir ünlü sokak lezzeti. Waffle fiyatları içerisine koydurduğunuz malzemenin çeşidi ve miktarına göre değişkenlik gösteriyor.
Güney Amerika’da bulunan çoğu ülke sokak lezzetleri ile meşhurken, Meksika bunlar arasında açık ara başı çekenlerden.
Her köşe başında ucuza karnınızı doyurabileceğiniz Mexico City’de en meşhur sokak yemekleri; taco, Meksika usulü közlenmiş mısır ve churros isimli boru şeklindeki çörekler.
Meksika’nın yöresel lezzetlerinden olan Meksika usulü közlenmiş mısır, halk arasında ‘elote’ adıyla biliniyor. Özelliği ise içerisinde ineklerin taze otlarla beslendiği temmuz ile ekim ayları arasında üretilen, inek sütünden elde edilmiş Meksika’ya özgü tuzlu bir peynir olan Cotija (Kotiha) peyniri bulunması.
Meksika’nın milli yemeği olarak kabul edilen taco, onlarca çeşidi bulunan bir yemek çeşidi. Mexico City’de ise bu çeşidin en güzellerinden biri olan, ananas ve domuz eti ile birlikte hazırlanan ‘Tacos Al Pastor’ bulunuyor.
Uzakdoğu mutfağına ilgi duyanlar için Ho Chi Minh City sokakları adeta bir cennet.
Ho Chi Minh City’nin her köşesinde denk gelebileceğiniz ‘pho’ adlı erişteli çorbalar Ho Chi Minh City’nin, hatta Vietnam’ın en çok tüketilen yemekleri arasında yer alıyor.
Şehirde tadabileceğiniz bir diğer sokak lezzeti ise banh. Vietnam’da her çeşit ekmeğe adı verilen ‘bahn’ aynı zamanda sokaklarda satılan bir sandviç çeşidi.
Fransız kolonyasından etkilendiği görülen Ho Chi Minh City’liler, baget ekmeğinden yaptıkları bahn’ın içerisine ezme et, havuç turşusu, mayonez ve kişniş koyuyor.
Ho Chi Minh City sokaklarının bir diğer vazgeçilmez lezzeti de ‘cơm tấm’ adı verilen, pişmiş pirincin üzerine kızarmış yumurta ve biftek parçaları konularak hazırlanan bir yemek çeşidi.
Fakat Ho Chi Minh City’de hatta Vietnam’ın tüm şehirlerinde yemek yediğiniz yeri iyi seçmenizde fayda var. Hijyen açısında çok fazla güven vermeyen şehirde önü daha kalabalık olan tezgahları tercih etmeye özen gösterin.
İtalyan mutfağı denildiğinde akla ilk olarak ihtişamlı sofralar geliyor. Ancak Sicilya‘nın başkenti Palermo, ihtişamlı sofralar yerine sokak yemekleriyle nam salmış bir şehir.
Palermo’da en çok tüketilen yiyeceklerin başında pizza gelse de her köşe başında rastlayabileceğiniz kızartmalar da ağzının tadını bilenler için eşsiz bir deneyim fırsatı sunuyor.
Şehrin sokaklarında rastlayabileceğiniz yemekler arasında arancini adıyla bilinen ve içerisinde et sosu ve peynir bulunan pirinç topları, baharatlı patates kroketleriyle crocche, panelle olarak adlandırılan kızarmış nohut köftesi ve kızarmış enginar sapı olan cardoni bulunuyor.
Dünyanın en renkli şehirlerinden biri olan Fas’ın başkenti Marakeş, tezgahları çeşit çeşit baharatla süslenen tarihiyle insanları büyüleyen bir yer.
Marakeş’in en büyük ve kalabalık meydanı olan Jemaa el-Fnaa’da rengarenk tezgahlarda hazırlanan yöresel yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Üstelik baharatı bol yiyecekler, bizim damak tadımıza son derece uygun.
İspanyol, Fransız ve İtalyan mutfaklarının etkileri görülen Fas mutfağında doğudan tatlar bulmak da mümkün.
Marakeş sokaklarında güneşin batışıyla birlikte sokaklar cızbız tezgahlarıyla dolar. Enfes kokuların tüm şehri sardığı akşam vaktinde acısı ve eti bol tajine adındaki güveç benzeri kaplarda pişen et ve sebze yemekleri tam ağzınıza layık sokak lezzetlerinin başında geliyor.
Tezgahlarda ağırlıkla et yemekleri bulunan Marakeş’te deneyebileceğiniz diğer lezzetler ise kuskus ve patlıcanla yapılan diğer kebap çeşitleri.
Gizli lezzetlerle dolu sokaklarında enfes kokuların burnunuza çalınacağı Bali‘de en çok tercih edilen sokak yemeği nasicampur. Bu yemek genellikle pilavla servis edilen ve içerisinde çeşitli aperatif yiyeceklerin olduğu karışık bir tabak.
Çoğu restoranda nasicampur seçimi müşterilerin inisiyatifine bırakılmadan servis edilse de warung adı verilen tezgahlarda tabağınızı özgürce doldurabiliyorsunuz. Doğranmış sebzeler, tavuk, baharatlı et, satelilit, tofu peyniri ve baharatlı tempeh, pilavın yanında seçebileceğiniz yiyeceklerden yalnızca birkaçı.
Yunanistan denilince akıllara mezeler, sirtaki ve uzo gelse de sokak yemeği kültürü bakımından da oldukça gelişmiş bir ülke olduğunu söylemeden geçmeyelim.
Özellikle başkent Atina’da mideniz kıyılırsa çeşit çeşit yemeği, uygun fiyattan tadabileceğinizin müjdesini verelim.
Souvlaki adı verilen yemek Atina’nın en ünlü ve en güzel sokak yemeklerinden bir tanesi. Genellikle akşam yemeğinde tercih edilen, pide üzerine konulan ızgara etten oluşan bu yemeğin fiyatı oldukça uygun.
Koulouri ise Atina’nın bir diğer meşhur sokak lezzeti. Koulouri, simit arabalarına verilen bir isim ve Türkiye’dekiyle oldukça benzer. Fakat simide benzeyen bu ekmekler, içerisine domates, peynir gibi yiyecekler konularak pişiriliyor ve öyle sunuluyor.
Daha ayrıntılı bilgi için Atina Yemek Rehberi yazımızı inceleyebilirsiniz.
Son zamanlarda çiftçi pazarlarının revaçta olduğu Çekya’nın başkenti Prag’da geleneksel tatlar ulaşmak artık daha kolay.
Artan çiftçi pazarları sayesinde geleneksel tatlara daha fazla ağırlık verilirken, meyvenin, sebzenin, etin en tazesi kullanılıyor. Bu pazarlardan en büyüğü, mart ile aralık ayları arasında yalnızca cumartesi günleri hizmet veren Kulatak Pazarı. Bu pazarda onlarca sokak yemeği alternatifi bulabilirsiniz.
Özellikle sandviç çeşitleri ve raclette adı verilen ürünler ziyaretçilerin damak zevkine sunuluyor. Ayrıca peynir, turşu, ekmek gibi aperatif ürünler satılan tezgahlara rastlamak da mümkün.
Asya kıtasının en çok ilgi uyandıran şehirlerinden bir tanesi olan Bangkok, sokak yemeği kültürüyle de ziyaretçileri etkilemeye devam ediyor.
Özellikle Zafer Anıtı ve çevresinde yoğunlaşan tezgahlarda Tayland‘a özgü yiyeceklerin satıldığı Bangkok’ta en çok tercih edilen yiyecek ise atıştırmalık boyutundaki özel erişteler.
Dünyanın en iyi sokak yemeklerinin yapıldığı yer olarak kabul edilen şehirde dikkat etmeniz gereken en önemli şeyse hijyen. Kalabalık bir sokakta en az 20 farklı tezgahta pişirilen yemeklerin kokusu sizi cezbetse de sağlığınız için en çok tercih edilen tezgahları seçmelisiniz.
Bangkok’ta tadabileceğiniz sokak lezzetleri arasında yer fıstığı, arpacık soğan, Şili biberi, şeker şurubu ve pilavla servis edilen satay, dana eti, tavuk eti, domuz eti ya da deniz mahsulleriyle hazırlanan, içerisine yeşilliklerin konulduğu sukiyaki adlı noodle, domuz kanı ile servis edilen domuz etinden yapılan Kuaytiew Ruea, çırpılmış yumurta ve balık sosunun yağda kızartıldığı Khao Khai Jiew ve pilav üstü domuz bacağı Khao Kha Moo.
Bu kadar farklı lezzetin olduğu Bangkok’ta fiyatlar da bir hayli uygun.
İspanya deyince akıllara Madrid geliyorsa, Katalonya deyince de Barselona geliyor. Işıl ışıl sokakları çeşit çeşit yemeğin hazırlandığı tezgahlar süslüyor. Tabii yemek pazarları da şehirde bir hayli revaçta.
Barselona’nın en ünlü ve en kalabalık yemek pazarı ise La Boqueria. Her türlü yemeğin en tazesine ulaşabileceğiniz bu pazar, tapas barlarıyla da dikkatleri üzerine çekiyor.
Yolu Barselona’ya düşenlerin mutlaka uğraması gereken La Boqueria’da servis edilen en ünlü yemekler ise tomates secos, pau tomate ve patata, cou chorizo y escalivada. Tomates secos, herkesin bildiği kurutulmuş domates; pau tomate domatesli ekmek; patata, cou chorizo y escalivada ise içerisinde patates, soğan, biber ve dana etinin bulunduğu bir spesiyal.
Barselona’da mutlaka uğramanız gereken diğer bir yer ise Cal Pep. Bu tezgahta karidesten, midyeye, balık çeşitlerinden deniz kestanesine kadar dilediğiniz deniz ürünün bulabiliyorsunuz.
Coğrafi konumu ve tarih boyunca etkileşime girdiği ülkeler sebebiyle geniş bir yemek yelpazesine sahip olan İstanbul’da her damak tadına uygun lezzetler bulmak mümkün.
Örneğin Ortaköy’de sosis, salam, Amerikan salatası, zeytin, Rus salatası, kaşar peyniri, kısır gibi malzemeler kullanılarak yapılan kumpir, her köşe başında rastlayabileceğiniz tavuk pilav veya nohut pilav arabaları, geceleri konakladığınız yere dönmeden önce genellikle otobüs ve minibüslerin kalktığı yerlere tezgah açan, cızbız köfteci ve sakatatçılar İstanbul sokaklarının ne kadar zengin bir yemek kültürüne sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
Bunların yanı sıra Eminönü’nde balık ekmek, Kadıköy’de midye dolma, Unkapanı’nda nohutlu pilav mutlaka denemeniz gereken lezzetler arasında yer alıyor.
İstanbul da dahil olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirlerle özdeşleşmiş diğer sokak yemeklerine göz atmak için şu yazımızı inceleyebilirsiniz: Türkiye’nin Sokak Lezzetleri
Dünyanın en kalabalık şehirlerinden bir tanesi olan Mumbai, sokak yemekleri ile ünlü bir diğer şehir.
İçerisine koydukları binbir çeşit baharatla renklenen yemeklerden daha renkli bir şey varsa, o da tezgahtarların kendi elleriyle boyadıkları tezgahları.
Her sokak başında farklı bir lezzete rastlayabileceğiniz Mumbai’de fiyatlar da oldukça uygun.
Fakat hijyen konusunda dikkatli olmanızda fayda var. Tezgahlardan yemek yemeyi tercih ederseniz eğer yemeğinizin mutlaka gözünüzün önünde hazırlanmasını isteyin, görüntüsünden hoşlanmadığınız soslardan kaçının ve yanınızda her zaman ıslak mendil türü temizleyiciler taşıyın.
Mumbai’de en çok tercih edilen sokak yemeği ise Bhel Puri. Temelinde patlamış pirinç olan yemeğin içerisine dilediğiniz şeyi koydurabilirsiniz. Maydanoz, domates, soğan, nane, yoğurt, demirhindi reçeli ve çok daha fazlası seçenekler arasında yer alıyor.
Japonya denilince akla ilk olarak Tokyo gelse de farklı şehirlerde farklı deneyimler yaşamak mümkün.
Buna en güzel örnek ise Fukuoka’da 1600’lü yıllardan beri süregelen ‘yatai’ adındaki geleneksel yemek tezgahları.
2. Dünya Savaşı’nın ardından popülerliği iyice artan yatai’lerde ortalama 10 kişi yemeklerini yerken birbirleriyle sohbet ediyor.
İnsanların sosyalleşmesine de yardımcı olan bu tezgahlar yalnızca güneş battıktan sonra açık oluyor.
Fukuoka’da en çok tercih edilen yemek ise tonkotsu ramen adı verilen, kremalı, domuz kemiği suyu çorbası.
Bunun yanı sıra deniz kestanesi, dev istiridye gibi deniz mahsulleri de tercih edilen sokak yemekleri arasında bulunuyor.
Balkanlar’ın en geniş mutfağına sahip olan ülkelerinden bir tanesi olan Macaristan, sokak lezzetleri bakımından da ziyaretçilerine geniş bir yelpaze sunuyor.
Başkent Budapeşte, sokak yemekleri denilince akla ilk gelen şehir oluyor. Bir pişi çeşidi olan Langos ise en çok tercih edilen sokak lezzeti. Kızarmış hamur üzerine dilerseniz sarımsaklı yağ sürdürebilir, onun üzerine de ekşi krema koydurtabilirsiniz. Bu malzemeleri isteğinize göre artırma imkanınız da var elbette. Langos, genellikle yılbaşı pazarlarında ya da yol üstü büfe ve tezgahlarda satılıyor.
Dünyaya chimney cake adıyla açılmış fakat Macaristan’da kürtoskalacs adıyla bilinen tatlı, Budapeşte’de neredeyse her büfede bulunuyor ancak Macaristan’ın diğer şehirlerinde rastlamak pek mümkün olmuyor.
Budapeşte dışında yalnızca yılbaşı pazarlarında ya da festivallerde tezgahlardaki yerini alıyor.
Güney Kore’nin başkenti Seul, Asya mutfağından farklı örnekleri bir araya getiren çok çeşitli bir mutfakla ziyaretçilerin karşısına çıkıyor.
Sokak yemekleri açısından bir hayli zengin olan Seul’da üç tip mekan bulunuyor. Bunlar; Pocangmaça adı verilen çadır şeklindeki tezgahlar, seyyar arabalar ve tezgahlar.
Seul’da yiyebileceğiniz sokak yemekleri arasında en bilineni Tteokbokki. Peynirli ve ramyonlu gibi çeşitleri olan tteokbokki, aslında çiğ köfteye benziyor.
Seul’da tadabileceğiniz diğer sokak lezzetleri ise sarmaya benzer görüntüsü ve ağır yosun kokusuyla gimbap, her tezgahta maksimum 1 avroya satılan bungeoppang ve domuz etiyle yapılan Kore mantısı mandu.
Almanya mutfağı, sokak yemekleri açısından oldukça zengin. Berlin Seyahat Rehberi‘nde de bahsettiğimiz gibi sosisin büyük yer kapladığı sokak lezzetlerinde currywust, en çok tercih edilen yemekler arasında yer alıyor. Pişirilen sosisler, körili ketçaba bulandıktan sonra üzerine yeniden köri serpiliyor ve kağıt tabaklarda servis ediliyor.
Şehirde tercih edilen diğer bir sokak yemeği ise döner kebap. Türkiye’den çıkma olan döner kebap, Türk göçmenlerin Almanya’ya kazandırdığı bir lezzet.
Özellikle Berlin’de bulunan Mustafa’nın Yeri’nde biftek ve dana etinin yaprak şeklinde kesilerek, sıkıştırılmış tavuk eti, patates püresi, közlenmiş sebzeler, salata, tatlı patates, peynir ve özel sos ile birlikte servis ediliyor. Vejetaryenlerin de düşünüldüğü mekanda sadece sebze içerikli döner kebap da servis ediliyor.
Haiti’nin kıyıda köşede kalmış güzelliklerinden olan Jacmel’de karnınızı doyurmak oldukça kolay. Her sokakta farklı lezzetlerin pişirildiği bir tezgah bulmak mümkün.
Izgara kuzu dili, domuz gibi et çeşitlerinin yanı sıra patates, biber gibi ürünler kızartılarak müşterilerin damak tadına sunuluyor.
Ancak Jacmel, hijyen konusunda biraz sıkıntı çekebileceğiniz bir şehir. Bu nedenle birkaç dolar daha fazla ödeyerek mayi “moulenkole ak legim” adı verilen, mısır unu, sebze yahnisi ve fasulye ile yapılan yemeği tercih edebilirsiniz.
Diri kole ve banan paze adını verdikleri, bezelye ve pirinçle hazırlanan kızartılmış sinir otu, Jacmel sokaklarında en çok rastlayacağınız yemek olarak ön plana çıkıyor.
Afrika’nın en gizemli şehirlerinden biri olan Kampala, sokak yemekleri ile adını tüm dünyaya duyurmayı başarmış.
Özellikle Mengo pazarında bulabileceğiniz kikomando tabağı, Uganda’da yiyebileceğiniz en lezzetli yemekler arasında bulunuyor.
Chapati dilimleri ile fasulyelerin karıştırılmasıyla hazırlanan kikomando’nun bir de rivayeti var. Söylenen göre çok fazla kikomando yiyenlerin Komando filmindeki Arnold Schwarzenegger kadar güçlü olacağı iddia ediliyor. Tabii bu sözler söylentiden öteye gidemese de bir tabak kikomando yemek, bütün bir öğünü geçirebilmenizi sağlıyor.
Çin mutfağı çoğu zaman bizim damak zevkimize hitap etmese de adeta keşfedilmemiş bir cennet.
Çoğu insanın yemeyi hayal bile edemeyeceği ürünlerden harika lezzetler yaratan Çinliler sokak yemeklerinde de oldukça iddialı ve de başarılı.
Hong Kong’un her işlek caddesinde rastlayabileceğiniz yemek tezgahlarında türlü türlü yemekler hazırlanıp gelenlerin beğenisine sunuluyor. Bu yemekler arasında en çok dikkat çekenleri ise genellikle içerisinde domuz eti kullanılan ve bizim dönerimize çok benzeyen Rou Jia Mo, 100’den farklı çeşidiyle ünü dünyaları aşmış olan Çin mantısı ve dünyanın en çok tüketilen yemekleri arasında olan ramen.
Çin’e gidip de Çin mantısı denemeden dönmek istemiyorsanız, içerisinde domuz eti, karides ve pırasa bulunan Da Yu’yu tercih edebilirsiniz.
Dilimlenmiş et, içerisinde yeşil soğan erişte ve kurutulmuş deniz yosunu ile hazırlanan ramen ise yalnızca Çin’de değil, tüm dünya genelinde rastlayabileceğiniz bir yemek.
Hong Kong’da yemek yemeden önce dikkat etmeniz gereken ilk şeyse hijyen. Bu nedenle kalabalık tezgahları tercih etmeli ve yanınızda mutlaka ıslak mendil bulundurmalısınız.
Güney Amerika’nın en ilgi çekici ülkelerinden olan Ekvador’un başkenti Quito’da çeşit çeşit sokak yemeği ile karşılaşmanız mümkün.
Gelişmiş bir şehir olmamasından dolayı yemekler küçük restoranlarda ya da tezgahlarda hazırlanıyor.
Ekvador’un en çok tüketilen yemeklerinden bir tanesi olan ceviche yalnızca Ekvador’da değil, tüm Latin Amerika ülkelerinde hazırlanan bir yemek. Fakat her ülke kendine has yöntemleriyle bu yemeği hazırlayıp servis ediyor.
Quito’da, Quito Merkez Pazarı’nda kurulan tezgahlarda belki de ülkenin en güzel ceviche’si tatma imkanına sahip olabilirsiniz. İçerisinde taze karides, bolca ot ve parça domates bulunan yemek, yanında patlamış mısırla servis ediliyor.
Quito sokaklarında kolaylıkla bulabileceğiniz Ekvador’a özgü bir yemek olan Berfend Ber, yani bir diğer adıyla çoban çorbasının içerisinde ise mısır, avokado ve patates bulunuyor.
Etin, deniz mahsullerinin ve patatesin, tezgahlardaki yerinin eksik olmadığı Quito’da hazırlanan diğer bir yemek ise acı biber ve bin bir çeşit baharatla karıştırılarak hazırlanan kızartılmış Cuy. Cuy, çoğu ziyaretçi açısından bir ilk oluyor. Guinea pig, Türkçesi ise kobay olan hayvanların kömür ateşinde kızartılmasıyla hazırlanıyor.