Kategoriler ListelerYurt Dışı

Dünyanın En Güzel 25 Kayak Merkezi

Kayak sporunun en güzel yanlarından biri, doğanın güzelliklerinin hakkını vermeye olanak tanıması. Üstelik kayak tatili bir alışkanlık haline geldikçe, bulunduğunuz ülkeyle ya da daha önce gördüğünüz doğa harikalarıyla da asla yetinemiyorsunuz.

Dünyanın her bir köşesinde, kış mevsiminin gelmesi ile birlikte muhteşem bir güzelliğe bürünen keyifli destinasyonlar var. İnsan hayatı boyunca bunların hiçbirinden mahrum kalmak istemiyor.

Kimi zaman bir göl kenarında, kimi zaman volkanik bir oluşumun yamaçlarında ya da dev sıradağların dik yamaçlarının zirvesinde… Nerede olursanız olun beyaz kar örtüsü size zamanı unutturmaya yeter. Kayak tatili, hem sonsuz bir huzur hem de heyecan ve adrenalin demek.

Tur şirketlerinin de büyük ilgi gösterdiği yurt dışı kayak destinasyonları arasında Kuzey Avrupa açık ara farkla öne çıkıyor.

Yeri geldiğinde uçak biletinden bile tasarruf edip kara yolu kullanabilmek adına; Türkiye’ye komşu ülkeleri de mutlaka dikkate almalısınız. Rusya gibi karasal iklime sahip yerler ile İsviçre’de bulunan Alp Dağları gibi bulutlara değen zirve lokasyonlar her zaman için avantajlı.

Ülkelerin kayak ve snowboard turizmine yapmış oldukları yatırım, altyapı çalışmaları ve bu alandaki farkındalık seviyeleri de bir başka önemli konu. Pistler ne kadar çeşitlenir ve zorluk dereceleri ne kadar artarsa; usta kayak sporcuları da bu geziden o kadar keyif alıyor.

Kayakla yeni tanışanların ise işi zor; çünkü muhteşem manzaralar biraz kafa karıştırabilir. Snowboard ve kayak dışında; kar raftingi, kar uçurtması (snowkite), bisikletle kayak (skibob), helikopterle kayak (heleski), buz pateni, skeleton (kızak) ve biathlon gibi sporlara da bir şans vermek isteyebilirsiniz.

Rusya ve İsviçre gibi kar sporlarının yaygın olduğu ülkelerde ayrıca bandy ve körling gibi takım oyunlarına denk gelmeniz de mümkün.

Keyifli bir kar tatili için yeterince heyecanlandıysanız; artık sizleri yurt dışında bulunan en iyi kayak rotaları için yazının devamına alabiliriz.

1) Bansko, Bulgaristan

Bulgaristan’ın Bansko şehri, son dönemin tartışmasız en popüler yurt dışı kayak destinasyonları arasında yer alıyor.

1000 metreden başlayıp 2600 metreye varan pistleri ile Bansko; farklı zorluk derecelerine ve ustalık seviyelerine rahatlıkla hitap ediyor.

Dile kolay, Bansko’da toplam 65 kilometre uzunluğa sahip tam 19 pist var. Özellikle usta kayak sporcuları, burada bulunan siyah pistlerden Tomba Pisti’ni mutlaka denemeli.

Türkiye’nin batı komşularından Bulgaristan için ne yazık ki vize gerekliliği bulunduğunu hatırlatmış olalım.

Buna rağmen bir Bulgaristan Levası, euronun ancak yarısına eşit olduğundan başka bir Avrupa kayak tatiline göre yarı yarıya tasarruf etmeniz mümkün.

Üstelik Bulgaristan yolculuğunda kara yolu kullanma alternatifiniz bile var.

Bulgaristan’a kadar gitmişken; ülkenin meşhur mantar sotesinden ve mantarlı çorbasından tatmalısınız. Bu lezzetler Bansko soğuğu karşısında da içinizi ısıtacaktır.

2) Pamporovo, Bulgaristan

Bulgaristan’ın lokasyon ve fiyat avantajlarını değerlendirmek isteyenler için; Bansko’nun bir alternatifi daha var.

Balkanların bir diğer gözde kayak merkezi olan Pamporovo; özellikle güneşli havası ile dikkat çekiyor.

Bir yandan 35 kilometreyi bulan pist uzunluklarında ideal kar kalınlığının tadını çıkarırken bir yandan da her sabah güneşle uyanmak gibi bir ayrıcalığınız olabilir.

Türk turistler tarafından daha az bilinen Pamporovo’da fiyatlar, Bansko’nun da altında.

Üstelik Rodop Dağları’nın eteklerinde yer alan Pamporovo’da masaj, spa, bowling, casino ya da kapalı yüzme havuzu gibi farklı etkinlik alternatifleri de var.

Dağ otellerinin sayısı oldukça fazla ve hizmet standartları ortalamanın üzerinde.

Bulgar kültürünü tanıma fırsatı yakalamak için de, Pamporovo çevresindeki köylere de en az birkaç saat ayırmayı mutlaka düşünmelisiniz.

3) Leysin, İsviçre

Cenevre Havalimanı’na 120 kilometre mesafede yer alan Leysin, İsviçre’nin kayak ile ön plana çıkan ve her yıl kış mevsiminde çeşitli festivallere ev sahipliği yapan merkezlerinden biri.

Buradaki rock müzik ağırlıklı en ünlü kış festivali Mart ayının ilk günlerine denk gelse de, yüksek sezon Aralık başından Mart sonuna kadar kesintisiz devam ediyor.

Kar kalınlığı yönünden tatsız bir sürpriz yaşamanız da asla mümkün değil.

Alplerin eteklerinde, sadece 5 bin kişinin yaşadığı bu kasaba; turizm sezonu ile birlikte son derece keyifli toplulukları ağırlıyor.

Buranın ülkeyi İtalya ile bağlayan demir yolu üzerinde yer alması, ulaşım bakımından da bir şans. Kasabada konuşulan dil Fransızca.

Kayağa yeni başlıyorsanız; Leysin Kayak Merkezi’nde işi mutfağında öğrenme şansı yakalayabilirsiniz, burada özel kayak okulları bulunuyor. Tabii baştan uyaralım, İsviçre’nin son derece pahalı bir ülke olması, ders fiyatlarına da yansıyor.

Cenevre Gölü’nü, Rhone Vadisi’ni, Lozan’ı ve Montrö’yü görmeden de Leysin seyahatinizi tamamlamış sayılmıyorsunuz.

4) Zermatt, İsviçre

Dünyanın en iyi kayak rotalarına İsviçre’nin birden fazla destinasyonla dahil olması asla sürpriz değil.

Bu ülke kardan yana o kadar şanslı ki; kayak ve snowboard gibi kış sporları için de liderliği elinde bulunduruyor.

Zermatt ise, Matterhorn Dağı’nın tam dibinde, sadece trenle erişilebilen bir rüya kasabası.

Buranın motorlu araç trafiğine yüzde yüz kapalı olduğunu söylemek bile; ne kadar doğal ve korunaklı bir güzellik olduğuna dikkat çekmek için yeterli.

Zermatt’ta pist uzunlukları da gerçeğin ötesinde. Toplamda 360 kilometre uzunluğa ulaşan 54 pist, her seviyeden sporcuları keyifle ağırlıyor. Eğimler az olduğu için acemi kayakçılar burada zorluk çekmezken; adrenalin tutkunları da buzul zirveleri nedeniyle Zermatt’a adeta tapıyor.

Daha çok Almanca konuşulan 6 bin nüfuslu bu yerin, Avrupa’nın en yüksek kaya bölgesi olduğunu da hatırlatalım.

Konaklama için ise özellikle, bölgedeki turistik dağ evleri tercih edilebiliyor. Bunun dışında oda ve kahvaltı konseptinde hizmet sunan oteller de mevcut.

Söz konusu İsviçre olunca, burada Uludağ fiyatlarını arayabilirsiniz.

5) Sestriere, İtalya

Kayak sporunun İtalya’daki en bilinen adresi Sestriere.

Fransa sınırına 17 kilometre mesafede yer alan Sestriere Kayak Merkezi, 2 bin metreyi aşkın bir yüksekliğe sahip. Burayı 2006 yılında ev sahipliği yaptığı Torino Kış Olimpiyatları’ndan da hatırlıyor olabilirsiniz.

Yüksek sezonda ziyaretçi sayısı 20 binleri aşan kayak merkezi, yaz aylarında ise golf tutkunlarının akınına uğruyor. Sestriere’deki golf sahası; Avrupa’da bulunan sahalar içinde en yükseği.

Sestriere’ye Torino merkezinden sonra yaklaşık 1 saatlik araç yolculuğu ile ulaşmanız mümkün.

Bu güzide kış destinasyonunda, kolaydan zora doğru ustalık seviyesi değişen pistlerin toplam uzunluğu ise 400 kilometreyi buluyor. Bu da demek oluyor ki; Sestriere’de bir hafta bile kalsanız; tüm pistleri deneyimleyemeden dönmek zorunda kalabilirsiniz.

360 derece manzaralı otellere, dağ evlerine ve farklı mutfaklardan tam 19 restorana sahip Sestriere’de Avrupa jet sosyetesi ile de karşılaşma fırsatı bulabilirsiniz.

6) St Moritz, İsviçre

Yine İsviçre; bu kez dünyanın en güneşli kayak merkezi ilan edilen St Moritz ile listede.

St Moritz’de özellikle her yıl Şubat ayında düzenlenen ve 3 Pazar gününü kapsayan White Turf etkinliğini görmelisiniz. Burada donmuş göl üzerinde düzenlenen at yarışları, en az 30 binlik turist kitlesini de kasabaya çekiyor. Karda kırmızı toplar ile oynanan golf oyunları ise; başka bir görsel şölen.

Elbette kayak ve snowboard sporları ile ilgilenen macera tutkunları da, zirveyi bulan zorlu pistlerden oldukça hoşlanacaklardır.

Bölgedeki Samedan Havalimanı özel jetlerin inişine olanak tanıyor; bu sayede Hollywood filmlerinden aşina olduğunuz yüzlerle karşılaşmanız sürpriz olmaz.

Eğer demir yolu kullanmak isterseniz; İtalya üzerinden hareket eden Bernina Express trenini kullanmanız mümkün.

St Moritz’de 58 liftten oluşan dev kayak merkezinin yanı sıra Nietzsche Müzesi gibi turistik değeri olan yapılar da mevcut.

Otel seçiminde de dikkatli olmalısınız çünkü bazı oteller o derece lüks ki; içeri kot pantolonlu misafir kabul edilmiyor! Kimi otellerde de tıpkı İngiliz Kraliyet Sarayı’nda olduğu gibi çay partileri düzenleniyor. Neyse ki dağda daha uygun fiyatlı oteller ve dağ evleri bulmanız da mümkün.

7) Bjelasnica, Bosna Hersek

Bjelasnica Kayak Merkezi; Bosna Hersek Cumhuriyeti’nin başkenti Saraybosna’ya yalnızca 40 dakika mesafede bir kayak sporları diyarı.

Burası hem yerel mutfağı, hem vizesiz seyahat olanağı hem de fiyatlarının bir Avrupa kayak tatiline nazaran oldukça uygun olması gibi sebeplerle insanların gönlünü fethediyor.

Bjelasnica’nın farklı zorluk seviyelerine sahip kayak pistleri; özellikle orta düzey kayakçılar için büyük fırsat. Burası National Geographic Dergisi tarafından da “En İyi 10 Macera Rotası” listesine dahil edilmiş.

Bosna Hersek’e ait bu güzide merkezde 6 telesiyej, slalom pistlerine ilave olarak 4 pist, oteller, barlar ve restoranlar ziyaretinizi bekliyor.

Merkezdeki Alp disiplinine uygun pistlerin uzunluğu 3200 metre ile 550 metre arasında çeşitlilik gösteriyor. Kayak sporunda henüz yeniyseniz bile, burada doğayla iç içe olmaktan büyük keyif alabilirsiniz.

Merkezde çok sayıda yeme içme alternatifi olmakla birlikte; Boşnak böreği, Boşnak mantısı ve trileçe tatlısı gibi lezzetlerin anavatanında bulunduğunuzu da hatırlatmak isteriz.

8) Zell Am See, Avusturya

Avusturya’da bulunan ve göl kenarında konumlanmasıyla gönülleri fetheden Zell Am See Kayak Merkezi’nde kaymak, ölmeden önce yapılacaklar listenizde mutlaka yer almalı.

Burada usta dağcılar ve kayak sporcuları, özellikle Kaprun Buzulu’na büyük ilgi gösteriyor.

Buzul tırmanışı yapacak tecrübeniz yoksa bile, bu doğa harikasını fotoğraflamaktan keyif alabilirsiniz.

Teleferikle neredeyse 2 bin metre yükseklikte yer alan Schmittenhohe’a ulaşmak ise bir başka büyük heyecan.

Bölgede 5 kilometre boyunca uzanan kayak pistleri, farklı zorluk seviyelerinde. Özellikle ağaçların içinden geçen rotası ile Maiskogel ile Kaprun arasındaki pisti mutlaka deneyimlemelisiniz. Sadece bu mavi bayraklı pistin uzunluğu bile tek başına 1 kilometreyi buluyor.

Orta Avrupa’nın güzel ülkesi Avusturya’ya kadar gelmişken, hindi sarması ve şinitzel gibi spesiyallerin tadına bakmayı da ihmal etmeyin.

9) Helsinki, Finlandiya

Kuzey Avrupa’nın en kuzeyindeki başkentlerden biri olan Helsinki; kayak turizminde de ipi göğüslüyor.

Kayak sezonu burada yılın yarısından fazlasını kapsarken, kuzey ışıkları gibi efsanevi doğa olayları da kayak tutkunlarına eşlik ediyor.

Şehir merkezinde kayak yapabileceğiniz iki başlıca merkez var. Bunlar; Keskuspuisto ya da diğer adıyla Central Park ve Hietaniemi. Hiateniemi; Finlandiya’nın kısa yaz döneminde kumsal olarak hizmet veriyor.

Sahilin aşağısında ise kış boyunca kayak kiralayabileceğiniz alanlar var.

Burada ayrıca futbol sahalarından ve halka açık saunalardan da faydalanabiliyorsunuz.

Diğer adres olan Keskuspuisto ise; şehir merkezinin doğusunda yer alıyor. Bu parkın genişliği 10 kilometreden fazla. Helsinki’ye seyahat düzenleyen eden turistler buranın ormanın içindeki eğlenceli parkurlarından tehlikesiz bir biçimde kayak sporu yapabiliyorlar.

Helsinki şehir merkezinde; daha çok orta ve başlangıç düzeyindeki kayakçılara uygun pistler mevcut.

10) Ravoniemi, Finlandiya

Finlandiya’da bulunan 200 bin nüfuslu bu küçük yerleşim yeri, şehir merkezine göre daha gerçekçi bir kayak deneyimi arayanlar için.

Ravoniemi’de güne kayaklı koşu ile başlayabilir; gün boyu haski ve geyiklerle safari yapabilirsiniz. Kayak profesyonelleri için atlama kulelerinden halfpipe teçhizatına kadar her şey bu merkezde mevcut.

Bu bölge aynı zamanda “Laponya” ya da “Lapland” olarak anılan turizm bölgesinin sınırları içerisinde.

Bu isimle anılan turları araştırarak; burada otel konaklaması ve pist kullanımlarını tek seferde satın alabilirsiniz.

Burada sıcaklıkların rahatlıkla eksi 40 dereceyi gördüğünü aklınızda bulundurmanızda fayda var.

Kuzey ışıkları için ise, mutlaka Aralık ve Mart ayları arasında Laponya’da olmalısınız.

11) Whistler, Kanada

Kayak takımlarıyla birlikte dünyanın dört bir yanına seyahat etmeye alışan maceraseverleri Avrupa’da tutmak da mümkün değil. Kanada’da bulunan Whistler; bu bakımdan tatmin edici bir alternatif olabilir.

Burası bölgenin en dik sıradağlarına ev sahipliği yapıyor. Dağların yüksekliği ise 2 bin metrenin üzerinde.

Sadece teleferiklerin sayısının bile 26’yı bulduğu Whistler’de dağ evleri ve çam ormanları arasında benzersiz bir konaklama deneyimi yaşanıyor. Ahşap evlerin beyaz kar örtüsü ile buluşmasını izlemek bile huzur verici.

Merkezde aynı zamanda toplam uzunluğu tam 300 kilometreyi bulan 20’nin üzerinde kayak pisti var. En uzun pist, tek başına 12 kilometre uzunluğu zorluyor ve usta kayakçılara hitap ediyor. Burada siyah zorluk derecesinde pistler bulunduğu gibi; orta düzey kayakçılara hitap eden kırmızı pistler ağırlıkta.

12) Mont Tremblant, Kanada

Doğu Kanada’nın en iddialı kayak merkezi ise; Quebec eyaletinde yer alan Tremblant Milli Parkı içerisinde. Burası 875 metre yüksekliğindeki Tremblant Dağı’nın güzide bir parçası.

Tremblant Kayak Merkezi, namını yıllar boyunca sürekli olarak Kuzey Amerika’nın en iyi kayak merkezi seçilmesinden alıyor.

Dağda 90 adetin üzerinde kayak pisti var. Bunların yalnızca 30 adeti kolay; diğerleri giderek zorlaşıyor ve hatta ekstrem bir hal alıyor. Özellikle kayak pistlerinin 15’inde kaymaya yalnızca alanında iddialı isimler cesaret edebiliyor. Kros kayak, buz tırmanışı ve atlı kızak gezintisi gibi farklı aktiviteleri de yine Tremblant’ta deneyimleyebilirsiniz.

Buranın muhteşem mimarisinden, bol oksijen seviyesinden ve neredeyse yılın yarısı boyunca kalan kar örtüsündene etkilenmemeniz mümkün değil.

Konaklamalar genellikle; kasaba evlerinden dönüştürülen butik otellerde gerçekleştiriliyor.

Related Post

13) Aspen, Amerika Birleşik Devletleri

Yine okyanusların ötesinde bir adres, bu kez Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Aspen Kayak Merkezi oluyor.

Tüm kıtanın en ünlü kayak merkezi sayılan doğa harikası; sanatçılar, politikacılar ve her alanda ünlü isimler tarafından tercih ediliyor.

Her sene Winter Games adında yarışmalar ve festivaller de Aspen çatısı altında düzenleniyor.

Aspen’de daha çok butik oteller, gurme restoranlar ve lüks kafeler mevcut; dolayısıyla da fiyatlar yüksek.

Sadece içeride bulanan kar parkının (snowpark) genişliği bile 4 kilometre uzunluğunda. 94 kayak pistinin yer aldığı Aspen’deki en uzun pist ise 8 kilometrenin üzerinde uzunluğa sahip.

Aspen’deki toplam pist uzunluğu 240 kilometreyi buluyor dersek kayak merkezinin ne kadar devasa bir alan kapladığını daha kolay öngörebilirsiniz.

Lift sayısının 44 adet olduğu, her yanın dağ evi görünümünde butik oteller ve ünlü simalarla kaplandığı Aspen’i kayak sporuna gönül veren herkes hayatta bir gün olsun mutlaka görmeli.

Daha çok snowboard ile ilgileniyorsanız; Aspen’e 20 dakika mesafede yer alan Snowmass’i ve Buttermilk’i de ziyaret edebilirsiniz.

Her iki dağa da ücretsiz servisler aracılığıyla ulaşılabiliyor.

14) Riksgransen, İsveç

Kış turizminin bu noktası, Kuzey Kutup Çemberi’nin bile ötesinde. Sezon açılışını ancak Mayıs ayında yapabilen merkez; bu tarihten önce dondurucu soğukları ve geçmek bilmeyen bir gece karanlığını ağırlıyor.

İsveç ve Norveç’in tam ortasında kalan Riksgransen; harita üzerinde İsveç’e bağlı.

Yaz mevsiminin ortasında rahatlıkla İsveç’e ait bu nadir destinasyona gidip kayak şenliklerine katılabilirsiniz!

Riksgransen’den Norveç’e bağlanmak ise trenle yalnızca 45 dakika sürüyor. Dolayısıyla bu seyahate Norveç’i de ekleyerek buradaki fiyortların tadını çıkarmaya da değer.

İskandinavya’da keşfedebileceğiniz en saklı cevherlerden olan bu yeri, son derece ideal kar kalınlığına sahip olmasına rağmen hala bakir kalabildiği için de önermek gerekir. Burada çılgın kalabalıklar, dolup taşan rezervasyonlar ve sürmekte olan bir şıklık yarışı yok. Bunun yerine tamamen doğanın ve dünyanın en kuzey ucunda olmanın tadını çıkarabilirsiniz.

15) Chamonix, Fransa

Coğrafya derslerinden hatırda kalan, Avrupa’nın en bilinen dağlarından biri Mont Blanc ya da Türkçe adıyla Beyaz Dağ.

İşte bu dağın merkezinde, İsviçre ile Fransa sınırında Chamonix Kayak Merkezi mevcut. Burası aynı zamanda Fransa’nın en eski kayak kasabası.

Chamonix Kayak Merkezi, özgün coğrafyası sayesinde 1924’te düzenlenen ilk kış oyunlarının da ev sahibi olmaya değer görülmüş.

Cenevre Havalimanı’ndan yalnızca 85 kilometre mesafeye sahip Chamonix, son derece çetin hava koşullarına sahip. Zirvedeki kar erimek bilmediği için sezon da hayli uzun sürüyor.

41 adet teleferiğe sahip olan merkezde; 20 dakika içinde kendinizi bin metreden 3 bin 800 metreye yükselmiş buluyorsunuz. Buradaki pistlerin toplam uzunluğu tam 450 kilometre. Dünyanın en uzun pistlerinden biri de, tam 22 kilometre uzunluk ile yine Chamonix’te. 19 adet piste sahip kayak merkezinde konaklama için de birçok alternatifiniz var.

Dağ evleri,  oteller ve pansiyonlar değişik fiyat aralıklarına sahip; bu sayede de Chamonix farklı bütçelere hitap edebiliyor.

16) Kitszbuhel, Avusturya

Kayak tatilinde söz konusu Avusturya’nın Kitszbuhel kasabası olunca, matematik çaresiz. Burada 81 kolay, 69 orta ve 13 zor düzey olmak üzere tam 163 adet pist var.

Pistlerin toplam uzunluğu ise 158 kilometre.

Her seviyeden kayak sporcularının keyifle kayabileceği kasaba, aynı zamanda 2 adet büyük teleferiğe, 27 adet teleskiye ve 28 adet de telesiyeje sahip.

Kasabanın en büyük kayak merkezi olan Hahnenkamn’a gondolla da ulaşım sağlayabiliyorsunuz.

Burada kayak yapmanın dışında; kar motorsikleti, çamur banyosu, balon gezintisi ya da curling gibi birçok farklı aktivitede de bulunabilirsiniz.

Yine Aquarena’da yüzmek ve parapenting gibi son derece unutulmaz deneyimleri de Kitszbuhel’de yaşamanız mümkün.

700 yılı aşkın tarihi ile, kar küresini andıran bu kış kasabasını ziyaet ettiğinizde, buradan ayrılmak istemeyeceğinizi garanti edebiliriz.

17) Davos, İsviçre

Türkiye’deki tanınırlığını, her yıl ev sahipliği yaptığı Ekonomi Forumu’na borçlu olan Davos; aslında dünyaca ünlü bir kayak merkezi.

Burası gerçek bir köy atmosferine sahip. Yerli halk arasında ise Davos’tan; “Büyülü Dağ” olarak söz ediliyor.

53 lift ve 27 teleferik bulunduran Davos Kayak Merkezi’ndeki pistlerin toplam uzunluğu 300 kilometreyi rahatlıkla buluyor.

Burası ekonomistler, bürokratlar ya da siyaset adamları tarafından sıklıkla ziyaret edilen bir platform olduğu için fiyatların yüksekliğinden şüphe duymamalısınız.

Bunun yanında, otellerin hizmet standartları ve konfor seviyeleri de aynı oranda yüksek.

18) St Anton, Avusturya

Avusturya’da bulunan St Anton; Avrupa’nın en iyi kayak merkezleri içerisinde her sene ilk 5 içinde listeleniyor.

Burası; Avusturya’nın Arlberg bölgesi sınırlarına dahil.

Uluslararası havalimanlarına 3 saat kadar mesafede yer alıyor. 85 liftin bulunduğu St Anton Kayak Merkezi’nde her zorluk seviyesine uygun pistler var.

Özellikle orta düzey kayak sporcuları; buradaki tüm pistleri denemeye karar verirlerse 3 ya da 4 güne ihtiyaç duyabilirler.

St Anton’da bulunan pistlerin toplam uzunluğu 300 kilometreyi aşıyor.

Avusturya ortalamasının üzerinde olan otel fiyatları, kur etkisini de hesaba katınca yüksek; ancak ekonomik bir kar tatili için erken rezervasyon indirimlerini yakalamaya çalışabilirsiniz.

19) Meribel, Fransa

Sadece adıyla bile şirin bir dağ köyü olduğu izlenimini pekiştiren Meribel; kışın Fransa’ya gidenlerin olmazsa olmazlarından.

Dile kolay; burada 319 pistin varlığından söz ediliyor.

Kayak sporu ile ilişkiniz sıfıra yakın bile olsa; burada ders alabilir, kayak takımı satın alabilir ya da kiralayabilirsiniz.

Meribel’in muhteşem kar manzaraları; sizde de hemen kayak sporuna başlama hissi uyandıracak.

Zorluk seviyesi değişen pistler, başlangıçtan zor seviyelere doğru çeşitleniyor. Toplam pist uzunluğu ise 600 kilometreyi buluyor.

200 lift ve 1500 kar aracının hazır bulunduğu Meribel’de; özellikle alışveriş tutkunları olarak kendinizden geçebilirsiniz. Kayak sporunda kullanılan en trend ürünlerin yanı sıra; pahalı butiklerin kış kreasyonları da Fransa’nın bu ünlü kasabasında sergileniyor.

Söz konusu Avrupa’nın en pahalı ülkelerinden biri olan Fransa olunca; yüksek fiyatlarla karşılaşmanız mümkün.

Meribel’e giderken uçak biletinizi erken alarak bu alanda tasarruf sağlayabilirsiniz.

20) Val Thorens, Fransa

Fransa’dan bir diğer ünlü adres de; Avrupa’nın en yüksek kayak merkezi olarak da bilinen Val Thorens.

Fransa Alplerindeki bu kayak merkezi, 2300 metre rakıma sahip.

Tarentaise Vadisi, Savoie’de bulunan Val Thorens; Saint Martin de Belleville komününde yer alıyor. Burada bulunan pistlerin toplam uzunluğu 140 kilometre.

Üstelik son 5 yılda Val Thorens’a yapılan lüks otel ve gurme restoran yatırımları o kadar çok sayıda ki, tercih yapmakta zorlanmanız işten bile değil.

Elbette burası, ortalamanın üzerinde bir gelir seviyesine hitap ediyor.

Kayak haricinde vaktin çoğunu kaplayan otel yaşantısına masaj, spa ya da spor salonu gibi imkanlar eşlik ediyor.

Kayak merkezi sınırlarında aynı zamanda çok sayıda kayak dükkanı var. Buralardan kayak malzemesi alışverişi  ya da kiralaması yapabilirsiniz.

Son olarak, özellikle gece kayağı yapmaktan keyif alanlar için buranın bulunmaz nimet olduğunu hatırlatalım. Pistlerin büyük çoğunluğunda aktiviteler gece 12 sularına kadar sürüyor.

Val Thorens; bir önceki başlıkta bahsettiğimiz Meribel Köyü’nün de çok yakın komşusu, dolayısıyla iki destinasyonu aynı gezi planı çerçevesinde ziyaret edebilirsiniz.

21) Les 4 Vallees, İsviçre

Les 4 Vallees ya da Türkçe adıyla Dört Vadiler; Vebier, La Tzoumaz, Nendaz ve Thyon kayak merkezlerinden oluşuyor.

Burası Fort Dağı’nın 3 bin metreyi aşan yüksekliğinde; kar kalınlığının en ideal seviyelere ulaştığı bir kayak diyarı.

Yeryüzünde toplam 412 kilometrekarelik yer kaplayan vadiler de, çok zor pistler de var; acemiler için deneme sahaları da.

Dünya hız yarışlarına da ev sahipliği yapan kayak merkezlerinde; özellikle kayak sporunda usta seviyede olanlar büyük heyecan yaşayabilirler. Bunun bir örneği de Fransa’da Üç Vadiler adıyla bulunuyor.

İsviçre’deki bu dört merkezin herhangi birindeki tesislerden yararlanabilir ve diğerleri için ücretsiz aktarma alternatiflerini kullanabilirsiniz. Bu sayede hem konaklama hem de ulaşım için seçeneklerinizin de artmış olduğunu belirtelim.

22) Cortina, İtalya

“Dolomitlerin kraliçesi” olarak da anılan Cortina, dolomiti dağlarının özel kaya oluşumlarına sahip. Burada iki metreyi bulan kar yükseklikleri ile karşılaşmanız mümkün; çünkü dağdaki vadiler oldukça korunaklı.

Dev heykellere benzeyen kayalıkların arasında kaymak; özellikle de usta dağcılar ve kayakçılar için ilginç bir deneyim olabilir.

Buranın eşsiz yüksekliğinde gün batımlarını ve gün doğumlarını izlemek de son derece romantik bir deneyim.

İtalya’da yer alan Cortina aynı zamanda Unesco Dünya Mirası listesinin de bir üyesi.

Buradaki pistler ve liftler bakir sayılabilir. Bunun nedeni hem destinasyonun kendi özgü yapısı hem de 265’e varan pist sayısı. Hal böyle olunca hiç sıra beklemeden kaymanın ve beyaz örtüde iz bırakan ilk kişi olmanın tadını doyasıya çıkarabiliyorsunuz.

Özellikle vadilerde yer alan 11 siyah pist, gerçekten çok zor ve bunları tamamlamak da birer uzmanlık göstergesi.

Cortina’da Şubat ayında Dolomiti Karnavalı düzenleniyor, dolayısıyla tatilinizi bu tarihlere getirerek müziğe, performans sanatlarına ve gurme lezzetlere doyabilirsiniz.

Bir diğer tarih seçeneği ise, hem Snowboard Cross European Cup yarışları nedeniyle hem de yılbaşı heyecanından dolayı Aralık sonu olabilir.

Christmas döneminde kasabanın da her yanı ışıl ışıl parlarken; 25 ülkeden yarışçılar Cortina’ya akın ediyor.

23) Garmisch, Almanya

Avrupa’nın en popüler kayak merkezlerinden olan ve 2011 yılında Alpler Dünya Kayak Şampiyonası’na ev sahipliği yapmasıyla da tanınan Garmisch var sırada.

Bölgedeki birçok gölün arasında slalom yaparak ilerlemek ayrı bir keyif.

İlkbaharın sonuna kadar Garmisch zirvelerinde kayak yapılabiliyor.

Her sene yazın da GAP adı verilen bir yaz kampı burada efsane partilere ve dev bir kamp etkinliğine imza atıyor.

Garmisch’e giderseniz özellikle Riesser Gölü’nü mutlaka görmeli ve kış eğlencesinin olmazsa olmazlarından olan Zugspitze Yaylası Eğlence Parkı’na mutlaka uğramalısınız. Burası dışarıdan bakıldığında mütevazı bir dağ kasabasını andırsa da; yeme içme alternatiflerinin neredeyse hepsi gurme restoranlardan oluşuyor.

Otellerin de aynı şekilde büyük çoğunluğu ayrıcalıklı hizmet sunan butik oteller. Bu kriterleri göz önünde bulundurarak; Garmisch bütçenizi biraz geniş tutmayı deneyebilirsiniz.

24) Megeve, Fransa

4 bin nüfuslu bir Orta Çağ köyünde geriye dönük bir yolculuk fırsatınız var. Üstelik bu kadar küçük bir destinasyonda; bu kadar çok Michelin yıldızlı restoranı bir arada görmeniz bir daha mümkün olmayacaktır.

325 kilometre kayılabilir alana sahip olan Megeve, Cenevre Havalimanı’ndan yalnızca 1 saat mesafede yer alıyor. 1100 metre yüksekliğinde yer alan Megeve’de oteller de sadece 1 ya da 2 katlı butik oluşumlar.

Hal böyle olunca; kendinizi geçmiş yüzyıllardan birinde Megeve’nin yerli halkındanmışsınız gibi hissetmeniz kaçınılmaz.

Megeve’ye gelirken; kar kalınlığının zaman zaman hayal kırıklığı yaratabildiğini aklınızda bulundurun.

Kayak sporunda başlangıç ya da orta seviyelerdeyseniz; burası size daha çok hitap edecektir.

25) Uludağ, Türkiye

Dünya çapında tanınan ve sevilen kayak merkezlerine meydan okuyan son bir adresle listeyi sonlandırabiliriz.

Türkiye’nin kayak merkezi Uludağ’ın, özellikle otellerin sunduğu her şey dahil hizmet konsepti ile dünyada bir benzeri yok.

Eğer yurt dışı kayak rotalarına zaman ya da bütçe ayırmak istemiyorsanız; Bursa’da bulunan Uludağ Milli Parkı’nı gönül rahatlığıyla tercih etmeniz mümkün.

Uludağ’da 27 adet tesis; 2 bin metreyi zorlayan yüksekliklerde konumlanıyor. Yüksek sezonda merkezdeki kar kalınlığının 4 metreyi bulması ihtimaller dahilinde. Tesislere bağlı 21 adet pistin zorluk seviyeleri kolaydan zora doğru değişirken; en çok da orta düzey kayakçılar Uludağ semalarında olmaktan keyif alabiliyor.

Kayak ekipmanı kiralama fırsatının bulunduğu dağda; usta kayakçıların verdiği saatlik kayak dersleri de var.

Ünlü sanatçıların şenlendirdiği kar festivalleri sayesinde, Uludağ gece hayatı da dünyadaki örneklerini geride bırakacak nitelikte.

Paylaş
Ezgi Opan

Blogger, içerik yazarı, editör, besteci, söz yazarı, gitarist, turizmci, seyahat tutkunu, müzik ve kedilere hasta☺️