Sonbaharda Balayına Gidebileceğiniz 11 Harika Rota
Düğün hazırlıklarının stresini ve düğün gecesinin yorgunluğu atmak, evliliğinizin ilk günlerinin tadını çıkarmak için gidebileceğiniz pek çok balayı rotası var. Her çiftin hayalinde şekillendirdiği bir balayı rotası vardır ancak eminiz ki aranızda karasız olanların sayısı da bir hayli fazladır. İşte tam da bu sebeple size özel balayı rotaları rehberi hazırladık. Listemizde gurme seyahat tutkunlarına özel rotalardan doğaseverlerin vazgeçemeyeceği rotalara, romantizmin eksik olmayacağı şehirlerden bolca kültür sanat gezisi yapabileceğiniz şehirlere pek çok balayı alternatifi sizi bekliyor. Lafı daha fazla uzatmadan sizi sonbaharın en keyifli balayı rotaları ile baş başa bırakıyorum.
İşte sonbaharda balayına gidebileceğiniz harika rota önerilileri:
Tropik bir ortam, sonsuzluğa uzanan masmavi sular ve kaliteli hizmet alabileceğiniz pek çok tesis. İnsan balayında başka ne ister ki. İşte size tüm bunları sunan Yucatan Yarımadası, özellikle de Tulum son yılların en popüler balayı destinasyonlarından biri. Her ne kadar Yucatan Yarımadası denilince akıllara ilk Tulum gelse de Yucatan Yarımadası’nda çok daha fazlası var. Tarih meraklılarının ilgisini çekebilecek Kukulkan Piramidi, Playa del Carmen, muhteşem plajları ile hafızalara kazınan Valladolid Kasabası, dalış meraklılarının asla es geçmemesi gereken Cozumel Adası, Cenote Dos Ojos Yucatan Yarımadası’nda sizi bekleyen güzelliklerden sadece birkaçı. Siz de balayınızda deniz güneşin yanı sıra farklı güzellikler de arıyorsanız Yucatan Yarımadası’nı özellikle de Tulum’u radarınıza alabilirsiniz.
Küba’ya sadece 150 kilometre uzaklıkta olan Jamaika minik bir ada ülkesi. Adanın en keyifli zamanı ise hem havanın en güzel olduğu hem de fiyatların daha uygun olduğu kasım ayından aralık ayının ortasına kadar olan süreç. Hindistan cevizi ağaçlarının altında güneşlenmek, masalsı resiflere dalış yapmak, yer altı mağaralarına düzenlenen turlara katılmak, Jamaika kahvesinin çekirdeklerinin yetiştiği Mavi Dağlar’a hikinge gitmek, Bob Marley ile reggae müziğine doymak isteyenler için Jamaika harika bir balayı alternatifi olacaktır. Söylemeden de geçmek olmaz Jamaika’ya giderseniz UNESCO’nun koruması altındaki endemik türlerle dolu olan Blue and John Crow Mountains National Park’ı gezmeyi de ihmal etmeyin.
Yüzyıllık geleneklerine sadık kalan pek çok farklı etnik grubun bir arada yaşadığı Tanzanya bence çiftlere unutulmaz bir balayı vaat ediyor. Cam gibi okyanusu ile gönülleri fetheden Zanzibar’da düğün yorgunluğunu atabilir, Serengeti ve Masai Mara’da safari yapabilir, eğer spor ve macera meraklısı bir çift iseniz de Klimanjaro Dağı’na tırmanabilirsiniz. Olur da balayınız “Büyük Göç” zamanına denk gelirse kendinizi bir National Geographic belgeseli içinde hissedebiliriz. Son olarak Tanzanya’nın tavuk ve deniz ürünlerinin kırmızı ete oranla daha çok tüketildiği, Hindistan cevizi ve Hindistan cevizi sütünün ana yemeklerde bolca kullanıldığı, patatesin, pirincin sofralardan eksik olmadığı nefis de bir mutfağı var. Yerel lezzetleri denemeyi sevenlere duyurulur!
Balayı tercihinizi pudra inceliğinde yumuşacık kumlardan oluşan uçsuz bucaksız sahillerden, etrafınızı çevreleyen Hindistan cevizi ağaçlarından, yemyeşil tropik ormanlardan ve en romantik ortamları yaratan ultra lüks otellerden yana kullanmak isterseniz Seyşeller güzel bir alternatif olacaktır. Belki biraz klişe bir destinasyon ama pek çok kişi için balayı demek huzurlu, keyifli romantizm demek. Siz ne dersiniz? Enteresan bir de bilgi verecek olursam Seyşeller yüzyıllar boyunca korsanların kaçış noktası olmuş. Bu sebeple adaya adımınızı atar atmaz kayıp korsan hazineleri ile ilgili pek çok efsane duymanız mümkün.
Tropikal balayı denilince akla ilk gelen yerlerden biri de “son cennet” olarak bilinen Bali. İnsanda sonsuzluğa uzanıyormuş hissi uyandıran turkuaz sahiller, dünya mutfaklarından lezzetler tadabileceğiniz restoranlar hem gelenekseli hem de moderni aynı anda sunan kafeler, barlar ve eğlence mekanları başta olmak üzere pek çok güzellik Bali’de sizi bekliyor. Söylemeden de geçmek olmaz Bali’de diğer pek çok tropik adanın aksine yapılabilecek çok fazla aktivite, görülecek çok fazla yer var. O yüzden acaba adada sıkılır mıyız diye tereddütte kalmayın derim.
Alışılmışın dışında bir balayı planlıyorsanız Japonya’nın en güzel şehri seçilen Kyoto güzel bir alternatif olacaktır. İnsana kendini bir film karesi içinde gibi hissettirecek tapınakları, parkları ve sokakları ile Kyoto misafirlerine unutulmaz bir balayı sunuyor. Kyoto’da pek çoğuna sosyal medyadan veya filmlerden aşina olduğunuz onlarca hatta yüzlerce tapınak var. Hepsini gezmek elbette mümkün değil o yüzden benim önerim kendinize en çok merak ettiklerinizden oluşan mini bir liste yapmanız. Son bir öneri daha verecek olursam Kyoto’ya giderseniz bambu ormanlarını gezmeyi de ihmal etmeyin.
Söz konusu gastronomi ise Avrupa’nın en keyifli destinasyonları arasında ilk sıralarda yer alıyor bence İtalya’nın Toskana Bölgesi. Orta Çağ’dan kalma mimarisi, sanatın her alanında mükemmel eserler görebileceğiniz müzeleri, muhteşem köyleri, uçsuz bucaksız üzüm bağları ile Toskana unutulmaz bir balayı vaat ediyor. Balayı rotanız Toskana olursa ister bölgenin kalbi Floransa’da konaklayın isterseniz de civar köylerden birinde üzüm bağları içinde bir taş evde kalın. Emin olun Toskana’nın her köşesi her daim romantik her daim keyifli.
Hep deniz güneş nereye kadar biraz da eğlence olsun derseniz Kıbrıs en keyifli yurtiçi balayı alternatiflerinden biri olacaktır. Balayında Kıbrıs’a giderseniz bütün vaktinizi otelde geçirmeyin derim. Bir gününüzü Lefkoşa’ya ayırıp şehrin Selimiye Camii, Arasta Çarşısı, Ermeni Kilisesi gibi tarihi ve turistik yerlerini de mutlaka gezebilir ya da araba kiralayıp adanın farklı şehirlerini keşfe çıkabilirsiniz.
Yaz aylarında sıcaklar nedeniyle bir hayli bunaltıcı olsa da Side sonbahar için çok keyifli bir balayı destinasyonu olacaktır. Çam ormanları ile çevrili Side’de Akdeniz’in masmavi sularında bolca yüzebilir, sualtı dalışları yapabilir, otelinizin spa salonunda düğününüzün yorgunluğunu atabilir, kısa tarihi gezilere ya da trekking turlarına katılabilir, eğlencenin ve dansın tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.
Çanakkale Boğazı’nın girişinde yer alan Bozcaada’nın geçmişi antik dönemlere kadar uzanıyor. Tarihte pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapan Bozcaada özellikle Yunan mimarisinden izler taşıyan Rum Mahallesi ile beğeni topluyor. Turist yoğunluğunun az olduğu sonbahar aylarında Bozcaada, balayı çiftlerine huzurlu ve romantik bir ortam sunuyor. Balayına geldik diye hep romantik takılacak halimiz yok biraz da tarihi turistik geziler yapalım derseniz de Bozcaada Kalesi’ni, Ayazma Manastırı’nı, Meryem Ana Kilisesi’ni ve Bozcaada Müzesi’ni mutlaka gezilecek yerler listenize alın. Ayrıca biraz klişe ama muhteşem bir günbatımı manzarası sunan Polente Feneri’nde güneşi batırmayı da ihmal etmeyin.
Deniz ve güneş istemiyorsanız yurt içinde gidebileceğiniz en keyifli balayı destinasyonlarından biri bence Kapadokya. Peri bacalarının yarattığı efsunlu atmosfer, yeraltı şehirlerinin yarattığı gizemli ortam ile Kapadokya, balayı çiftlerine bambaşka deneyimler sunuyor. Kapadokya’ya giderseniz bir sabah güneş doğmadan uyanının ve balon turu yapıp güneşi havada doğurun derim. Eğer balonla binmeye korkarsanız da güneş doğmadan uyanıp havalanan balonların gökyüzünde yaratığı tablo gibi sahneyi izleyebilirsiniz. Emin olun o da çok keyifli.