Kategoriler AsyaYurt Dışı

Amman’da Gezilecek Yerler

Nüfusu on yıldan daha az bir sürede iki katına çıkan şehir Ortadoğu’nun incilerinden bir tanesi olan Ürdün’ün başkenti Amman, Arap kültürünü ve tarihini tanımak istiyorsanız mutlaka ziyaret etmeniz gereken şehirler arasında ön plana çıkıyor.

Amman’da Gezilecek Yerler

Tarihi Eserler

Amman Kalesi

Başkentin en hâkim tepesinde görkemli bir şekilde kurulmuş olan Amman Kalesi’nin tarihi Tunç Çağı‘na kadar uzanmakta.

1700 metre uzunluğundaki bir duvara sahip kale birçok kez yeniden inşa edilmiş. Kale tarihi açıdan çok zengindindir ve Amman’daki Roma Amfitiyatrosu‘na bakan eşsiz bir gün batımı manzarasına da sahiptir.

Deniz seviyesinden 850 metre yüksekte olan ve eski kente bakan bir tepe olan Cebel-el Kale‘de yer alan bölge, Amman’ın en popüler cazibe merkezlerinden biri.

Kale her yıl 125 binden fazla kişi tarafından ziyaret ediliyor. Asırlardır ayakta kalmayı başaran kale Asurlulardan Babillere, Perslere, Rumlara ve Romalılara ev sahipliği yapmış bir mekân.

Tarihi M.S. 2. yüzyıla kadar giden Roma Herkül Tapınağı, kaledeki en popüler cazibe merkezlerinden biri. Sergide yer alan objelerden biri de önceden burada bulunduğuna inanılan 12 metre yüksekliğindeki Herkül heykelinin devasa eli. Herkül Tapınağı’nda ayrıca 9 metre uzunluğunda iki sütun da bulunuyor.

Tapınağın yanında, yedinci ve sekizinci yüzyıllarda inşa edilen Emevi Sarayı‘nı oluşturan binaların kalıntıları da bulunmakta. Binaların çoğu bir depremde yıkılmış. Ancak çok güzel bir kubbeye sahip olan seyirci salonu iyi durumda.

Sitede, kazılarda bulunan eserler, mücevherler ve heykellerin bulunduğu Ürdün Arkeoloji Müzesi de yer alıyor.

Roma Amfitiyatrosu

Kahire ve Roma antik kalıntılarıyla ve eski tarihleriyle dünyada nam salmış şehirler. Amman da böyle bir şehir olmasına rağmen hak ettiği ilgiyi görmediğine inanıyorum.

Ürdün’ün başkentinde, 2. yüzyıldan kalma bir Roma Amfitiyatrosu bulunuyor. 6.000 kişilik bu tiyatro tarihteki izleyicilerinin sergilenen oyunları izlediği, günümüzün izleyicilerinin ise konser dinlediği üç ayrı bölüme ayrılmış.

Amman’ın simgesel amfitiyatrosu akustik ustası Romalılar sayesinde bu tür etkinlikler için mükemmel bir yer. Sahne ve koltuklar arasında küçük bir işaretin bulunduğu bir nokta bulunuyor. Eğer bu noktada durup konuşursanız, sesiniz tüm tiyatroda yankılanır.

Ancak üstün ses, bu arkeolojik harikanın içerdiği tek gizli mücevher değil. Sahnenin yanında, düzinelerce seramik, geleneksel Bedevi kıyafetleri, mücevherler ve bibloların sergilendiği Ürdün Popüler Gelenekler Müzesi‘ne küçük bir kapı açılıyor. Tiyatronun arkasında, Herkül Tapınağı’nın kalıntıları bulunuyor.

El-Hüseyin Camii

Amman şehir merkezinin kalbinde yer alan El-Hüseyin Camii, yalnızca Amman’da değil, tüm Krallık’taki en eski camilerden biri.

7. yüzyılın ortalarında İslam’ın ikinci halifesi Hz.Ömer tarafından yaptırılmış; ancak mevcut beyaz ve pembe taşlarla 1932’de Kral I.Abdullah (Abdullah bin el Hüseyin) tarafından yeniden inşa edilmiş.

Bu nedenle camiye Kral Hüseyin Camii adı da verilir.

Bununla birlikte cami, daha modern bir görünüm kazandırma amacıyla 1987’de büyük bir restorasyon geçirmiştir.

Amman’ın iki ünlü pazarı olan Souq Al-Sukar ve Souq Bukharia caminin yakın çevresinde bulunmakta.

Kral I. Abdullah Camii

1980’lerin sonunda Kral Hüseyin tarafından büyükbabasının anıtı olarak inşa edilen mavi kubbeli Kral I. Abdullah Camii, Müslüman olmayan ziyaretçilere de açık olan bir cami.

1.615 metrekarelik alana sahip olan külliye 3000 kişinin aynı anda namaz kılmasını sağlayabiliyor.

Sekizgen bir şekle sahip ve içinde hiç sütun bulunmayan caminin 35 metre çapındaki kubbesi 31 metre yükseklikte.

Mihrap ve minber dahil olmak üzere tüm duvarlar ahşap ve mermerden yapılmıştır.

Girişe yakın, kişisel eşyalar ve Kral Abdullah Bin El-Hüseyin’in fotoğraflarını içeren küçük bir İslam Müzesi var.

Ceraş

Ceraş, Petra ve Wadi Rum ile birlikte Ürdün’de ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri. Ceraş Amman’ın kuzeyinde yer alan bir şehir. Amman’dan arabayla 1 saat uzaklıkta.

Tarihi Tunç Çağı’na kadar uzanan şehirde o çağlardan beri yerleşim devam etmiştir. Modern Ceraş şehrinin hemen dışında bulunan Greko-Romen Gerasa yerleşim merkezinden kalan kalıntılar ile ünlüdür. Muhtemelen Orta Doğu’daki en büyük ve en iyi korunmuş Roma kalıntıları Ceraş’takiler.

Bu kalıntılar arasında 2. yüzyıldan kalan Hadrian Kemeri, Artemis Tapınağı’nın Korint sütunları ve dev Forum’un oval sütunlu yolları en öne çıkanlar. Ayrıca, Ceraş Arkeoloji Müzesi’nde bölgede yapılan kazılarda bulunan eserleri de görebilirsiniz.

Related Post

Yıkık şehirde sütunlar, kemerler, tiyatrolar, muhteşem bir forum, birkaç tapınak, dev bir hipodrom ve çok daha fazlasını bulacaksınız. Burada yaklaşık 4 saat yeterli olacaktır. Bununla birlikte, yaz aylarında çok sıcak olabileceğiniz göz önünde bulundurarak yanınıza şapka, güneş kremi ve su aldığınızdan emin olun.

Petra Antik Kenti

Petra Antik Kenti’ne Siq üzerinden giriş yaparsanız antik kente dramatik ve havadar bir giriş yapmış olursunuz. Bunu yürüyerek veya at sırtında yapabilirsiniz (atlar ziyaretçi merkezinden kiralanabiliyor).

Indiana Jones ve Son Haçlı Seferi filmlerinde kullanılan bölgenin en çok fotoğraflanan kısmı olan kayalık Hazine Tapınağı’ndan bu geçidin diğer tarafına çıkıyorsunuz.

Bir sonraki yapılacak büyük şey, dağa tırnanmak. Bunu Manastır binasına oyulmuş olan 822 basamağı çıkarak yapabilirsiniz. Buranın karmaşık bir şekilde kayalara oyulmuş cephesi ve çevredeki vadilere bakan manzarası muhteşem.

Görülecek diğer şeyler arasında Hadrian Kapısı sütunları ve onun ötesindeki Cardo yer alır. Cardo bir zamanlar antik kentin ana caddesi olan uzun bir cadde.

Bölgede restoranlar yer alıyor ve bunları bulabilmeniz için biletinizle birlikte ücretsiz bir harita da alıyorsunuz. Ancak benim size önerim paketlenmiş bir öğle yemeği getirip dışarıda yemek yemek. Açıkçası, böylesi tarihi bir yere gelip de bir restoranda zaman geçirmek kulağa hiç de mantıklı gelmiyor.

Petra’ya giderken sağlam ve rahat bir ayakkabı giyerek gitmelisiniz. Yanınızda bir şapka, güneş gözlüğü ve güneş kremi mutlaka bulundurun. Ayrıca yeterli miktarda su da bulundurmanızı tavsiye ederim. Güneş battığında sıcaklık hızla düşer, bu yüzden yanınızda mevsimlik bir ceket ve hırka bulundurmanızda fayda var.

Müzeler

Ürdün Müzesi

Müze Ras El-Ayn bölgesinde bulunuyor ve oldukça yeni bir müze. 2014 yılında hizmete açılan müze aynı zamanda Ürdün’deki en büyük müze.

Ürdün’ün tarihi ve kültürel mirasını bir dizi galeride sunan Ürdün Müzesi, kapsamlı bir ulusal merkez olarak hizmet veriyor.

Ürdün Krallığı’nın tarihi ve antik ve özelliklerini ilgi çekici ve eğitici bir biçimde sunan müze tarih tutkunları için güzel bir alternatif.

Ürdün Arkeoloji Müzesi

Amman Kalesi içinde yer alan Ürdün Arkeoloji Müzesi’nde bölgeden çıkarılan arkeolojik eserler yer alıyor.

Bilhassa arkeoloji ve tarih tutkunlarının ilgisini çekebilecek bir yer olan bu müzeye Amman Kalesi gezinizde mutlaka zaman ayırmalısınız.

Parklar, Meydanlar ve Önemli Bölgeler

Ölü Deniz

Ürdün’e giden herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerin başında Ölü Deniz gelir. Sınırlı bir süre Amman’da kalacaksanız Ölü Deniz’e günübirlik bir ziyaret yapabilirsiniz. Ölü Deniz Amman’a sadece 1-2 saatlik bir meafede.

Araba ile giderseniz, Nebo Dağı‘ndan yola çıkmanızı şiddetle tavsiye ederim. Ürdün’deki en önemli dini yerlerden biri ve Musa’nın Vaat Edilen Toprakları ilk kez gördüğü yer olmasıyla ünlü. Hava bulutlu değilse, burada manzara gerçekten nefes kesici.

Buradan -423 metre uzaklıktaki dünyadaki en alçak noktaya inersiniz. Ölü Deniz’e yokuş aşağı bir yolculuk Ürdün’e yapacağınız ziyaretin en sıra dışı kısımlarından biri olacak. Ölü Deniz’e inerken bedevi çadırlarını, keçileri ve develeri görebileceksiniz.

Ölü Deniz, kaplıcaları ile ünlü ve çamurunun sağlık açısından yararları yüzyıllardan beri bilinen bir doğal güzellik.

Burada yer alan çoğu plaj özel ve bölgede bulunan 4 ve 5 yıldızlı otellere ait. Otelde kalıyorsanız plajı için para ödemezsiniz. Ancak kalmıyorsanız girmek için yaklaşık 25 Ürdün Dinarı (35 ABD Doları) ödemeniz gerekir.

Ölü Deniz’in kıyı şeridi kayalık ve suya kolay erişilmez. Çok tuzlu bir suya sahip ve yüzdükten sonra hemen durulanmak isteyeceksiniz.

Ölü Deniz’de ücretsiz halk plajları da mevcut. Duş bulunan Amman Plajı en iyilerinden biri. Ancak, çamur ve havlular için 3 Ürdün Dinarı (4 ABD Doları) ödeme yaparsınız.

Eğer vaktiniz varsa, Ölü Deniz’deki lüks otellerden birinde kalmanızı şiddetle tavsiye ederim, zira Ürdün’deki sağlık deneyiminizin rahatlatıcı etkisini artıracaktır.

Wadi Rum Çölü

Ürdün’ün güneyinde yer alan ve genellikle Ay Vadisi olarak adlandırılan bu iyi korunmuş çöl rezervi, kırmızı-pembe kumları, çarpıcı doğal kemerleri ve dağları ve tarih öncesi kaya oymalarıyla ünlüdür.

Ayrıca, Amman’dan arabayla dört saatten kısa bir sürede ve Petra’dan arabayla iki saatten kısa bir sürede ulaşabilirsiniz.

Bu güzel kırmızı-kum çölü fotoğraf tutkunları için adeta bir cennet. Bölgedeki dağ ve kaya oluşumlarını çeşitli açılardan aydınlatan hayranlık uyandıran gün batımları ile ünlü. Burada dünyadan bir başka gezegene gitmiş hissine kapılabilirsiniz.

Burada birkaç tane yüksek tepe bulunuyor. En yükseği olan Cebel Ümm-ed Dami’nin yüksekliği 1800. Bu dağın zirvesinden Kızıldeniz’i ve görüşün iyi olduğu günlerde Suudi Arabistan sınırını dahi görebilirsiniz. Bölgede hala yaşamını sürdüren birkaç yüz bedevi bulunuyor.

Dünyada hızla yükselen “glamping” trendinin öncüsü olan bölge, lüks ve kamp tatilini birleştirebileceğiniz, lüks kamp alanlarının en iyilerinden biri.

Paylaş
Etiketler AmmanÜrdün
Sena Özkurt

Çocukluğundan beri atlas karıştıran ve en büyük hayallerinden biri bir gün Avustralya'ya da adım atmak olan bir gezgin adayı. Kültürel devr-i alem yapmak için Boğaziçi'nde Batı Dilleri ve Edebiyatları okudu. Şimdi de seyahatseverleri dünyaya bağlamak için çalışıyor.