Kırgızistan’ın başkenti ve aynı zamanda en büyük şehri olan Bişkek bulunduğu coğrafyanın en önemli yaşam merkezlerinden birisi olarak öne çıkıyor.
İsmini Kırgız bir kahramandan alan bu şehirde geçmişte hüküm süren Sovyet Rusya’nın izlerini görebilme hala mümkün. Bişkek’in 1878 yılında kurulduğu biliniyor. Dünyanın dört bir yanından turistlerin geldiği bir şehir olan Bişkek’e Türkiye’den uçak ile 5 saatte ulaşabilirsiniz. Hava yolu, kara yolu veya demir yoluyla bu şehre ulaşabilmek mümkün.
Geçmişte uzun yıllar Sovyet hakimiyeti altında kaldığı için Bişkek’te dönemi hatırlatan apartman bloklarını ve geniş yollar dikkat çekiyor. Burası 1926 senesinde Kırgız Sovyet Cumhuriyeti’nin başkentiyken 1991 senesinde bağımsızlığını elde etmiş.
Sürekli bayındırlık çalışması içerisinde olan Bişkek her geçen gün daha fazla turisti kendisine çekmeyi başarıyor.
Karasal iklim görüldüğü için ilkbahar ve sonbahar mevsimleri burayı rahatça gezebilmek için ideal tarihler.
Doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve yemyeşil parklarıyla Asya’nın en güzel şehri olan Bişkek’te gezip görmeye değer yerleri sizler için araştırıp derledik.
Ala Too Meydanı için Bişkek’in kalbinin attığı yer dersek abartmış olmayız.
Bişkeklilerin buluşma noktası olan bu meydanın Kırgızca’daki anlamı ise Ala Meydan olarak geçiyor.
Tüm yolların bu meydana bağlandığı Ala Too günün her saatinde canlılığını koruyan bir yer. Buraya geldiğinizde şehrin en önemli yerine geldiğinizi hemen hissedeceksiniz.
Yıl boyunca pek çok şenliğe ve festivale ev sahipliği yapan Ala Too Meydanı’nda genç yaşlı herkesin iyi vakit geçirdiğini görebilirsiniz.
Ala Too Meydanı ortasında bulunan Manas heykeli ile süslenmiş. Manası ise Kırgız tarihinde oldukça önemli bir figür. Meydanın tam ortasında at üstünde tasvir edilen heykelin yerinde geçmişte Lenin heykeli yer alıyordu. Bunun nedeni ise ülkede geçmişte hakim olan Sovyet Rus yönetimi.
Meydandaki Manas heykelinin arka kısmında Kırgız Ulusal Filarmoni Binası bulunuyor. Diğer tarafta ise Beyaz Saray olarak adlandırılan Kırgızistan Parlamento Binası konumlanıyor.
Ülke ve şehir yönetiminde önemli rollere sahip olan binaların çevrelediği Ala Too Meydanı Bişkek’te görmeniz gereken yerlerin başında geliyor.
Meydandaki banklara oturarak heybetli binaların gölgesi eşliğinde soluklanabilir süs havuzlarının gösterilerini izleyerek dinlenebilirsiniz.
Kültür ve sanat kokan başkent Bişkek’te gezilecek yerlerin en güzellerinden birisi de Zafer Meydanı olarak öne çıkıyor.
Meydan ortasında sanatı ve hüznü simgeleyen bir heykel ile süslenmiş. Heykelde savaşa giden ve dönmesinden umut kesilen eşini bekleyen bir Kırgız kadını betimleniyor.
Heykelin çevresindeki kahverengi renkli granit bloklar ise ülke topraklarını simgeliyor.
Zafer Meydanı halkın uğrak noktalarından birisi. Meydanda dolaşırken özellikle yeni evlenmiş gelin ve damatlar ile sık sık karşılaşabilirsiniz. Yeni evli çiftlerin buraya gelerek beyaz güvercin uçurması ve çiçek bırakması şehirdeki önemli gelenekler arasında yer alıyor.
Bişkek’in en dinamik yerlerinden biri olan Çuy Caddesi hem turistlerin hem de yerli halkın favori noktalarından birisi.
Gece hayatının kalbinin attığı bu cadde üzerinde çok sayıda kafe ve restoran sıralanıyor.
Uzun yıllar boyunca Sovyet hakimiyeti altında kalan Bişkek’te çok sayıda müzeyi bir arada görebilirsiniz.
Sovyetlerde sanata ve müzeciliğe verilen önemin bir göstergesi olarak karşımıza çıkan yerlerden ilki Frunze Müzesi oluyor.
Müze Sovyet Rus Cumhuriyeti döneminde önemli bir asker ve yönetici olan Mikhail Frunze ile aynı adı taşıyor.
Müzede Frunze’nin hayatını öğrenebilir ve günlük yaşamında kullandığı kişisel eşyalarını görebilirsiniz.
Frunze’nin ikamet ettiği evin dönüştürüldüğü müze Kırgız geçmişine ilgi duyanların ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor.
Bişkek, Orta Asya ve Kırgız kültürüne tanıklık edebileceğiniz en önemli şehirlerden birisi olarak biliniyor.
Hal böyle olunca bu kente çok sayıda müze görmek şaşırtıcı olmasa gerek.
Gapar Atiev Güzel Sanatlar Müzesi’nde hem Rus hem de Kırgız kültürünün yansıması olan eserleri görebilirsiniz.
Müzede geleneksel mücevherleri, Sovyet Rusya’sından kalma heykel ve resimleri bulabilirsiniz.
Müzede yaklaşık olarak 18 bin adet eserin var olduğu biliniyor.
Güzel sanatlar müzesine giriş yapmak ücretsiz. Haftanın 7 günü boyunca açık olan bu müzeyi saat 09.00 ile 17.00 arasında ziyaret edebilirsiniz.
Tarihi, kültürel ve siyasi yönden geçmişi keşfedebileceğiniz Gapar Atiev Güzel Sanatlar Müzesi’nde keyifli zaman geçirebilirsiniz.
Konum olarak Bişkek’in en ünlü meydanı olan Ala Too Meydanı ve Beyaz Saray’ın arasında bulunan Bişkek Tarih Müzesi her yıl yüzlerce turistin akın ettiği değerli bir müze olarak öne çıkıyor.
Müze 3 kattan oluşuyor. Burada Kırgız tarihini, kültürünü keşfedebilirsiniz. Ayrıca Sovyet döneminden günümüze kalan eserleri inceleyebilirsiniz. Bişkek Tarih Müzesi’ni dolaşarak Kırgızların geçmişine doğru bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Müzeye giriş yapabilmek için 150 Kgs tutarlı bir ücret ödemeniz gerekiyor. Biletin indirimli halinin de 75 Kgs olduğu biliniyor.
Pazartesi günleri kapalı olan müzenin ziyaret saatleri ise aylara göre değişiklik gösteriyor. Kasımdan şubata kadar saat 09.30 ile 17.00 arasında açık olan Bişkek Tarih Müzesi’ne mart ayından ekime kadar da saat 10.00 ile 18.00 arasında giriş yapabilirsiniz.
Beyaz Saray olarak bilinen Bişkek Parlamento Binası şehrin göz bebeği olan Ala Too Meydanı’nda yer alıyor.
Bu önemli binanın Neo-Klasik bir tarzda inşa edildiği biliniyor. Sovyet Sosyalist Cumhuriyet döneminde inşa edilen bu bina günümüzde Kırgızistan yönetimi tarafından kullanılıyor.
Bişkek’te muhakkak görülmesi gereken yerlerden bir tanesi de Devlet Opera ve Bale Binası. Kırgızistan’ın pek çok sanatsal etkinliğinin gerçekleştirildiği bu bina Güzel Sanatlar Müzesi’nin karşısında bulunuyor.
Sovyet Rus hakimiyeti altındayken ülkede sanatın tüm dalları yoğun olarak gerçekleştiriliyordu. Opera ve bale de bu sanat dallarından yalnızca biriydi.
Sovyetlerden kalan bu sanat düşkünlüğü Kırgız kültüründe de hala kendisini gösteriyor. Kültüre, okumaya ve sanata verilen önemin bir göstergesi olarak Bişkek’te karşınıza her an bir müze çıkabilir.
Devlet Opera ve Bale Binası’nda yılın tamamına yayılan partiler, konserler ve gösteriler düzenleniyor. Seyahatinizde burada tertiplenen bir etkinliğe rast gelirseniz mutlaka katılmanızı öneriyoruz.
Devlet Opera ve Bale Binası’na giriş ücreti burada düzenlenen etkinliğin türüne göre çeşitlilik gösteriyor. İnternet sitesinden güncel etkinlik haberlerini ve bilet fiyatlarını takip etmeniz gerekiyor.
Etkinliklerin olduğu günlerde kapanış saati değişiklik gösterse de Devlet Opera ve Bale Binası 09.00 ile 17.00 saatlerinde halkın ziyaretine açık.
Kırgızistan doğal güzelliğini korumayı başarmış bir ülke olarak biliniyor. Dört bir tarafı doğal güzellikler ile kaplı Bişkek’te halkın zaman geçirebildiği çok sayıda yeşil alan ve milli park bulunuyor.
Bunlardan biri olan Ala Arca Milli Parkı Bişkek’ten yaklaşık olarak 40 kilometre uzakta yer alıyor. Şehrin güneyinde konumlanan bu doğal parkta ruhunuz dinlenecek.
Esasen Tanrı Dağları’na da oldukça yakın olan bu bölge 1976 yılından beri devlet koruması altında olan bir yer.
Milli parkın içerisinden Ala Arca Nehri akıyor. İçerisinden nehrin aktığı bu bölge aslında bir vadi içerisinde bulunuyor. Bu vadi ise Semenova Tian Shanski Doruğu’ndan itibaren uzanan 15 kilometrelik bir alanı kapsıyor.
Nehir ve vadinin eşsiz manzarası eşliğinde muhteşem bir doğaya sahip olan Ala Arca Milli Parkı’nın ünü çoktan ülke sınırlarını aşmış durumda.
Kışın zorlu iklim koşullarında buraya girmek zor olsa da özellikle bahar aylarında insanların buraya akın ettiğini söyleyebiliriz. Havaların ısınmasıyla birlikte Ala Arca Nehri’nin kıyısında piknik yapan ve kamp kuran çok sayıda insanla karşılaşabilirsiniz.
Bişkek gezinizde müzeleri, caddeleri keşfettikten sonra doğaya açılıp dinlenmek isterseniz Ala Arca Milli Parkı sizin için en uygun yer. Oldukça zengin bir bitki örtüsünün hakim olduğu milli park ismini burada yetişen Ala Arca adlı çamlardan alıyor.
Çok sayıda yabani hayvanın, atların yaşadığı ve zengin bitki örtüsüyle kaplı olan bu milli parkta yaz mevsiminde bile serin olan havasıyla gezginlerin akınına uğruyor.
Kış mevsiminde dağcıların favori rotası olan Ala Arca Milli Parkı’nda bungalovlarda konaklayabileceğiniz bir de tesis bulunuyor.
Milli park devlet koruması altında olduğu için doğal dokunun zarar görmemesi adına içeriye araç girişi yasaklanmış durumda. Milli parkın içerisinde ulaşım burada yetiştirilen atlar ile sağlanıyor. Bu ulaşım şekli pek çok insanın ilgisini çeken unsurlardan bir tanesi. Pek çok dağ yoluyla örülü olan ala Arca Milli Park’ında siz de at üzerinde yolculuk yapabilirsiniz.
Ülkenin en çetin hava koşullarının görüldüğü bu yabani bir bölgesinde temiz havanın, doğal yaşamın tadına varabilir, nehir kıyısında vadi manzarasına karşı huzur dolu zaman geçirebilirsiniz.
Ala Arca Milli Parkı’nı görmeden sonlandırılan Bişkek gezisi için eksik kalmış dersek yanılmış olmayız.
Pek çok doğal güzelliğe sahip olan Bişkek’te parklar ve yeşil alanlar kentin büyük bir bölümünü kaplıyor. Bu parklardan biri olan Oak Park da hem turistlerin hem de halkın fazlasıyla rağbet ettiği bir yer olarak öne çıkıyor.
Bişkek’teki en eski parklardan biri olan Oak Park’ı mutlaka görmelisiniz.
Parkın iki bölümden oluştuğu biliniyor. Parkın bir kısmı yeşillikler arasındaki bir piknik alanı iken diğer kısmı da adeta bir açık hava müzesi görünümüne sahip oluşuyla dikkat çekiyor.
Ülke genelinde et fiyatları oldukça ucuz.Bu yüzden yeşil alanların pek çoğunda mangal yakan insanları görmeniz mümkün. Burada günlük yaşamın bir parçası olan mangal kültüründen Oak Park da nasibini almış. Siz de parka gelerek piknik yapabilir ve isterseniz mangal yakabilirsiniz. Yüz yıllık meşe ağaçlarının gölgesinde dinlenip çimlere uzanabilirsiniz.
Genç yaşlı her yaştan insanı Oak Park’ta görebilmek mümkün. Piknik alanları dışında parkın geri kalan kısmı çok sayıda heykel ve tarihi anıta ev sahipliği yapıyor. Bu yüzden bir açık hava müzesini andıran Oak Park’ta birbirinden ilginç fotoğraflar çekebilirsiniz.
Kış mevsiminde karın yağmasıyla birlikte kartpostalları andıran bir görüntüye bürünen bu parkta yaz ve bahar ayları da keyifli geçiyor. Yılın 12 ayı burayı oldukça kalabalık görebilirsiniz.
Siz de Bişkek’te müze ve caddeleri dolaşmaya ara vermek istiyorsanız Oak Park’a gelerek soluklanabilirsiniz.
Parklar şehri Bişkek’in bir diğer ünlü parkı ise Erindik olarak karşımıza çıkıyor.
Upuzun bir alanı kaplayan park 5 adet caddeyi kesecek kadar büyük. Caddeden başlayıp tren istasyonuna kadar uzanan bu parkta sakin ve huzurlu zaman geçirebilirsiniz.
Şehrin her yerinde sanat ve kültüre dair izler görmek mümkün. Erkindik Parkı’nda da küçük ağaç kulübelerin içerisinde halkın okuması için kitapların bırakıldığı dikkat çekiyor. Kulübeden alıp kitabınızı okuyup bittiğinde parka geri getirmeniz gerekiyor. Bu sayede halkın ücretsiz olarak kitap okuması sağlanmış oluyor.
Her yaştan insanın huzur ve güven içerisinde soluklandığı bir yer alan Erindik Parkı’nı Bişkek seyahat planınıza dahil etmelisiniz.
Yalnız yeşil alanları değil lunapark, kafe ve restoranların da bulunduğu bir park olan Panfilov, Bişkek halkının en sevdiği yerlerden birisi olarak biliniyor. Burası için şehirdeki en canlı park dersek yanılmış olmayız.
Parka giriş yapmak tamamen ücretsiz. Haftanın 7 günü boyunca saat 10.00 ile 20.45 arasında ailecek parkta zaman geçirebilirsiniz.
Siz çimlerde uzanıp soluklanırken veya kafede bir şeyler içip dinlenirken çocuklarınız da lunaparka eğlenmeye devam edebilir.
Ailecek keyifle zaman geçirebileceğiniz bir yer olan Erkindik Park Frunze Caddesi üzerine yer alıyor.
Toplu taşıma kullanarak veya taksiye binerek buraya kısa sürede ulaşabilirsiniz.
Dordoy Pazarı Bişkek kent merkezinden 7 kilometre kadar uzakta bulunuyor. Şehrin kuzeyindeki bu pazar Bişkek’in en canlı yerlerinden birisi.
Pazara toplu taşımayı kullanarak kolayca ulaşabilirsiniz. 185, 25, 200 ve 132 numaralı otobüslerin Pazar yerinin önünden geçtiği biliniyor.
Ülkenin ve hatta Asya’nın en çok ilgi gören pazarlarından biri olan Dordoy’da hem ithal ürünler hem de ikinci el eşyaları satın alabilmek mümkün.
Çin’den ithal edilen ucuz fiyatlı eşyaları burada bulabilirsiniz.
Kırgızistan’ın en büyük pazarında güler yüzlü esnaftan alışveriş yaparken pazarlık yapmanızı da tavsiye ediyoruz.
Hem Kırgızistan’ın hem de Bişkek’in en büyük ve en canlı pazarlarından biri olan Oş Pazarı’nı mutlaka görmelisiniz.
Yüzlerce yıllık bir geleneğin devamı olan bu pazarda renkli tezgahlardan alışveriş yapabilirsiniz.
Oş Pazarı’nda dünyanın dört bir yanından gelen baharatları, yörede yetişen sebze ve meyveleri satın alabilirsiniz.
Karnınız acıktığında yerel lezzetleri tadabileceğiniz hamur işi tezgahlarına da göz atmanızı tavsiye ediyoruz.
Yiyeceklerin yanı sıra yerel halkın giysilerinin de satıldığı bu pazardan elleriniz dolu döneceğinize eminiz.
Aynı zamanda Bişkek Merkez Camisi olarak da bilinen bu dini yapı ilgi çekici bir mimari görünüşe sahip.
Caminin 1886 yılında yaptırıldığı biliniyor. Aynı anda 20 bin kişinin ibadet edebildiği Bişkek Camisi Orta Asya’daki en büyük cami olma özelliğini elinde bulunduruyor. Bu özellikleriyle cami Bişkek gezilecek yerler listesinin en görkemli yerlerinden bir tanesi.
Caminin gövdesi betondan yapılmış ve kubbesi de gümüş renkteki bir metalden üretilmiş. Göz kamaştırıcı Bişkek Camisi heybetiyle şehre güzellik ve ruh katıyor.
Bişkek’in güney kesimin bulunan Rus Ortodoks Kilisesi Orta Asya’daki en büyük kilise olma özelliğine sahip.
Mavi renkli kubbeleriyle ilgi çekici bir görünüme sahip olan kilisede Rus mimarisinin etkileri görülüyor.
Bu kule Bişkek’e 83 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. 9. yüzyılda inşa edildiği bilinen gözetleme kulesi Karahanlılara ait.
İpek Yolu üzerinde bulunan bu kulenin esas yüksekliğinin 45 metre olduğu biliniyor. Ancak geçirdiği büyük deprem felaketleri nedeniyle kulenin bir kısmı yıkılarak geriye 25 metrelik bir kısmı sağlam kalmış.
Eğer kulenin tepesine çıkmak isterseniz kenarından dolanan merdiveni kullanarak manzarayı izleyebilirsiniz.
Bişkek tatilinizde kenti keşfettikten sonra civardaki tarihi güzellikleri görmek isterseniz Burana Kulesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Ata Beyit Anıtı, Bişkek’ten 30 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Anıt Stalin hakimiyeti varken kurşuna dizilip öldürülen 137 kişi için yaptırılmış. Hayatını kaybeden 137 kişi arasında ünlü edebiyatçı Cengiz Aytmatov’un babasının da yer aldığı biliniyor.
Toplu mezarlık yıllarca Sovyetler tarafından gizlense de 1990 yılında ortaya çıkmış.
2008 yılında Cengiz Aytmatov’un babasının yanına defnedilmesiyle burası tam bir anıt haline dönüşmüş.
Ata Beyit’e gelerek bu hüzünlü atmosferi derinden hissedebilirsiniz.