Almanya’nın en ilgi çekici kentlerinden biri olan Frankfurt, Hesse bölgesinde yer alan en büyük sanayileşmiş kenttir.
Almanya’nın başkenti Berlin, Hamburg, Münih ve Cologne’den sonra Almanya’nın en büyük beşinci şehridir.
Milattan sonra 1. yüzyılda kurulan Frankfurt, Antik ve Ortaçağ döneminde kalma eserleri ile hem tarihi hem de kültürel olarak turistlerin uğrak noktasıdır.
Hemen hemen 500 yıl boyunca bir şehir devleti olan Frankfurt, Kutsal Roma İmparatorluğu’nun en önemli kentlerinden biri olmuştur.
Önemini ve hakimiyetini uzun yıllar koruyan Frankfurt, 1806’da İmparatorluk yıkıldığında önemini kaybetmeye başlasa da, 1866’da Prusya Krallığı’na girmiştir.
1945’ten beri Hesse topraklarına dahil olan Frankfurt kültürel, etnik, ırk ve dini açıdan oldukça kozmopolit bir yaşam alanıdır. Nüfusun büyük çoğunluğu göçmen olan bu kentte her ırk ve kültürden insan ile karşılaşıp entelektüel anlamda kendinizi geliştirmeniz ve yeni arkadaşlıklar edinmeniz mümkün!
Frankfurt şehri ile ilgili ayrıntılı bilgi edinmek ve Frankfurt’a ulaşım hakkında detaylı bilgi edinmek için Frankfurt Seyahat Rehberi yazımıza göz atabilirsiniz.
[awesome-weather location=”Frankfurt” size=”tall” units=”C”]
Yüzyıllar boyu ayakta kalan ve orijinaline sadık kalınarak korunan kent merkezi hem gece hem de gündüz vakitlerinde rengarenk olan, eğlenceye ve kültürel etkinliklere doyabileceğiniz bir alan!
Kare şeklinde Frankfurt’un göbeğinde yer alan bu şehir merkezi, büyük ihtimalle arkadaşlarınız ile buluşacağınız, festival ve etkinlikleri takip edeceğiniz alan olacak.
Özellikle Ortaçağ döneminden kalma yapılar bütün turistlerin dikkatini çekerken, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.
Merkezde Aziz Nicholas Kilisesi başta olmak üzere şehrin tarihi dokusuna ışık tutan 1878’de kurulan Tarih Müzesi’ni gezebilirsiniz.
Daha önce de belirttiğimiz üzere, şehir Milattan Sonra 1. yüzyılda kurulduğu için özellikle Antik Roma, Antik Mısır ve Antik Yunan’dan döneminden izler bulmak mümkündür.
Antik dönem heykellerinin yer aldığı bu müzeyi muhakkak gezi listenize eklemelisiniz.
Diğer ülkelerden farklı olarak oldukça ilginç olan İkon Müzesi, özellikle Ortodoks Hristiyanlara ait eserleri sergiler.
Ortodoks Hristiyanların diaspora olarak yaşadığı ülkelerdeki eşyaları özellikle sergilenmektedir.
Mimari Müze’de hem şehrin yapılarının dokusunu hem de sosyal ve kültürel yaşayışı keşfedebilirsiniz.
200,000’den fazla plan, çizim ve modeller sergilenmektedir.
Sinemanın mucidi olan Lumiere kardeşler ve sinemaya dair birçok tarihi süreç bu müzede sergilenir.
Özellikle sinema ve nostalji meraklılarının kaçırmaması gereken bir müze.
Sanatsal açıdan doymak isteyenler için pek çok alanda müze bulmak mümkün Frankfurt’ta!
Bu müzede ise 30,000’den fazla eseri inceleyebilirsiniz. Tüm eserler Avrupa ve Asya’nın ruhunu yansıtan dekoratif çalışmalardan oluşuyor.
Ortaçağ ve modern dönem ressamlarının isimlerini hepimiz bir şekilde duymuşuzdur. Kulak aşinalığımız olan ressamların eserlerini bu sanat müzesinde birebir görebilirsiniz.
Özellikle Rönesans döneminin başlangıcı olan 14. Yüzyıl eserlerini bu müzede doyasıya seyre dalıp değerlendirmelerde bulunabilirsiniz.
Peki, hangi değerli ressamların eserleri bu müzede sergileniyor? Birçok ressama ilham olan Rembrandt ve Vermeer’in yanı sıra, çatışma ve cinayet sahnelerini oldukça etkili bir şekilde bizlere aktaran Goya ve nesilleri etkisi altına alan Monet ve Picasso!
Çağdaş sanatlardan ise Bacon ve Baselitz’in eserlerini görme fırsatı elde edebilirsiniz.
“Yeryüzünde insanlardan önce hangi canlılar yaşıyordu?”, “Dinozorlar mı?”, “Başka yaratıklar mı?”, “Peki, nasıl hayvanlardı” gibi sorulara cevap bulmak isterseniz Doğa Tarihi Müzesi’nde oldukça mutlu olabilirsiniz.
Özellikle bilim, gelişim ve evrim konularına ilgili iseniz, bu müzeyi kaçırmamalısınız.
Doğa tarihi müzeleri arasında Avrupa’nın en modern ve Almanya’nın ikinci büyüklükteki müzesidir.
Dinozor kalıntıları ve dünyanın farklı köşelerinde yaşamış ve yaşayan efsanevi hayvanları keşfetmek isterseniz Frankfurt’taki bu müze İngilizce turlar ile gezegenimizi daha rahat anlamanızı sağlıyor.
Görkemli mimarisi ile oldukça büyüleyici olan bu tarihi müze, kiremit kırmızısı rengi Gotik stili ile 13. ve 15. yüzyıllar arasında inşa edilmiştir.
Katedrali ziyaret ederek, yüzyıllara meydan okuyan bu yapının mimarisini ve dini dokusunu inceleyebilirsiniz.
Tarihi binaların ve festivallerin düzenlendiği bu alanda yerel yiyecek ve içecekleri tadabilir, arkadaşlarınız ve aileniz için satın alabilirsiniz.
Özellikle geceleri oldukça renkli olan bu alanda şehrin yerel halkı ile de sohbet etme fırsatı bulabilirsiniz.
Almanya’nın ilk parlamentosu olan bu kilise, merkezi çok yakın bir alanda konumlanıyor.
Her ne kadar kilise gibi görünse de, içerisinde çeşitli sergiler ve gösteriler düzenlenmektedir. Hatta Almanya’nın demokrasi tarihini anlatan panolar ile karşılaşabilirsiniz.
Frankfurt’un merkezi alanlarından biri olan Hauptwache, tıpkı Türkiye’deki geniş ve renkli caddelere benzerliği ile dikkat çeker.
Tarihi sokaklarında kozmopolit insanların yaşadığı bu bölgede hem eğlence mekanlarının hem de restoranların tadını çıkarabilirsiniz.
Almanya’nın en ünlü ve dünyaca tanınmış yazarların biri olan Goethe, edebiyatta oldukça önemli bir sanatçı olarak, 1774’te kaleme aldığı Genç Werther’in Acıları adlı romanı ile tanınmaktadır.
Frankfurt’ta hayata gözlerini açan ünlü yazarın evi, 2. Dünya Savaşı sırasında hasar almış olsa da, Frankfurt halkı yazarına sahip çıkmıştır.
Ziyarete açık olan ev, özellikle 16. ve 17. yüzyıl dekorasyonunu yansıtır.
Zaman içerisinde aile üyeleri bir takım eşyaları değiştirmiş olsa da, Goethe’nin kişisel eşyalarından parçalar da bulabilirsiniz.
Türkiye’de hemen hemen her güzide şehrimizde bir kale olduğu gibi, Frankfurt’ta da kule bulunur.
Frankfurt’u hem gündüz hem de gece tepeden seyre dalmak isterseniz Frankfurt Kulesi’ne çıkabilirsiniz.
Asansör ile çıkılan tepede, şehir manzarasının tadını çıkarabilir ve yemek yiyebilirsiniz.
Dünya mutfağının sunulduğu restoranda, Frankfurt’un tadına varabilirsiniz.
Daha önce hiç Palmiye Bahçesi görmemiş olmanız büyük ihtimal. O zaman bu deneyimi yaşamaya hazır olun! Çünkü Frankfurt’ta bulunan Palmiye Bahçesi, Almanya’nın en büyük botanik bahçesi!
1871’de kurulan bu tarihi botanik bahçe, dünyaca ünlü starların da ziyaret ettiği oldukça popüler bir bahçedir.
Tropikal ve bölgesel dünyanın birçok köşesinden getirilen bitki çeşitliliğine sahip bu alanda doğanın mucizelerine şahit olabilirsiniz.
Frankfurt’a gelip bu müthiş Botanik Bahçe’yi gezerken çocuklarınızı oyun alanında eğlendirebilir ve aynı zamanda küçük ve şirin bir piknik yapabilirsiniz.
Bu temiz ve ferah havanın, envai çeşit bitkinin içerisinde aileniz veya arkadaşlarınız ile keyifli ve neşeli anlar geçirebilirsiniz.
Çin Bahçesi Frankfurt’ta ne arıyor demeyin. Merkeze yakın bir yerde bulunan Çin Bahçesi’nde hem yaz hem kış huzurlu ve sakin dakikalar geçirebilirsiniz.
Oldukça hareketli mekanlar ve caddelerin dışında, elinizde kitabınız veya arkadaşlarınız ile nezih bir gün geçirmek isterseniz Çin Bahçesi oldukça uygun olabilir.
Hepimiz az çok gazetelerin arkasında yer alan bulmacalara göz gezdirebilir veya çözeriz. Az çok puzzle yapar veya bu şekilde eğleniriz. Peki, hiç gerçek bir labirentin içinde girdiniz mi?
Kulağa biraz korkutucu gelse de aslında oldukça sevimli bir park, Lohr Park.
İçerisindeki ağaçlık alanlardan bir labirent yapılmış ve doya doya eğlenebileceğiniz bir ala oluşturulmuş.
Bu parkta hem aileniz ile eğlenebilir, hem de doğanın keyfine varabilirsiniz.