Kategoriler AfrikaYurt Dışı

Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Gezilecek Şehirler

Afrika Kıtası’nın güneyinde konumlanan Güney Afrika Cumhuriyeti, köklü bir geçmişe sahip.

Doğal hayatı gözlemlemek isteyenler için olağan dışı bir vahşi yaşama sahip Güney Afrika, festivalleriyle ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor. 11 resmi dilin konuşulduğu ülkenin diğer bir özelliği de tam tamına 3 başkentinin olması.

Yasama, yürütme ve yargı olarak üçe ayrılan başkentlerden yasama başkenti Cape Town, yürütme başkenti Pretoria, yargı başkenti ise Bloemfontein olarak belirlenmiş.

Güney Afrika’ya seyahat edecek Türk vatandaşlarının hangi pasaporta sahip olduklarına bakılmaksızın 30 gün süreyle ülkeye giriş yapabilmek için vize almaları gerekiyor. Yalnızca İstanbul’dan Cape Town’a direkt uçuş düzenlenirken, Türkiye’nin diğer kentlerinden aktarmalı seferlere göz atabilirsiniz.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Gezilecek Şehirler

Cape Town

Afrika’nın en güzel liman kentleri arasında bulunan Cape Town, gerek yaban hayatı, gerek doğası gerekse sıcakkanlı insanlarıyla adını dünyaya duyurmuş.

Özgürlük mücadelelerinin kanlı geçmişine sahip Cape Town’da gezilecek ilk yer Masa Dağı. Adını dümdüz tepesinden alan Masa Dağı, sınırları içerisine Ümit Burnu, Masa Dağı Ulusal Parkı ve Boulders Plajı’nı da alıyor.

Maceraperest dağcıların tırmanmayı seçtiği dağa teleferikle de ulaşabilirsiniz. 360 derece panoramik manzarasıyla ziyaretçiler, şehri ve okyanusu ayaklarının altında hissediyor.

Şarap endüstrisinin yavaş yavaş gelişmeye başladığı Güney Afrika’da Constantia Vadisi, meşe ağaçlarının dizildiği sokakları ve tarihi konaklarıyla birlikte en eski şarap bağları arasında bulunuyor. Yörede üretilen tatlı şaraplar Napolyon, Jane Austen gibi isimlerin beğenisine sunulmuş.

Son olarak, Cape Town’a gelenlerin mutlaka uğradığı Victoria & Alfred Waterfront bulunuyor. 19. yüzyılın sonlarına doğru inşa ettirilen bu hareketli liman, yıllar boyunca Avrupalı denizcilerin uğrak noktası olmuş. İçerisinde alışveriş merkezleri, restoranlar, eğlence alanları bulunuyor.

Johannesburg

Güney Afrika’nın en büyük, Afrika kıtasının da en büyük 3. şehri olan Johannesburg, altın ve gümüş ticaretiyle ön plana çıkıyor.

Ülkedeki diğer şehirlere nazaran oldukça gelişmiş olan Johannesburg’da ilk durak noktası Nelson Mandela Meydanı. Devasa bir Nelson Mandela Heykeli bulunan meydanda  çok sayıda alışveriş merkezi ve restoran bulunuyor. Alanda Hector Pieterson ve Roodepoort Müzeleri’ni de ziyaret edebilirsiniz.

2001’de ziyarete açılan Apartheid Museum (Irkçılık Müzesi), Güney Afrika’nın ırkçılıkla mücadelesini simgeliyor. İnsanlara ırk kavramını tanıtan müzede, ırkçılığın dünya dışı bir öğreti olduğunu belgeler, resimler, belgeseller ve eserlerle anlatılıyor.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin gündelik yaşamına daha yakından bakmak isterseniz de Soweto’ya gidebilirsiniz. Nelson Mandela’nın da evinin yer aldığı Soweto, zengin beyaz ırkın bulunmadığı bir köy yeri olarak adeta ziyaretçilere Güney Afrika’nın resmini çiziyor.

Related Post

Şehirde gezebileceğiniz diğer noktalar da şu şekildedir; Lion Park, Gold Reef City, Johannesburg Botanik Bahçesi, Top Of Africa, Goodman Galery, Sterkfontein Mağaraları ve The Old Fort.

Bloemfontein

“Çiçek Çeşmesi” veya “Gül Şehri” olarak da adlandırılan Bloemfontein, Güney Afrika’nın üç ulusal başkentinden biri olmasının yanı sıra ‘Yüzüklerin Efendisi’ kitabının yazarı J.R.R. Tolkien’in doğduğu yer olduğu için de insanların ilgisini çekiyor.

Bloemfontein’de gezilecek yerlerin başında Anglo Boer Savaş Müzesi geliyor. 20. yüzyılın başında meydana gelen Anglo – Boer Savaşları’na ithafen kurulan müzede, savaş dönemine ait pek çok esere rastlayabilirsiniz.

400 farklı bitki türüne ev sahipliği yapan Free State Ulusal Botanik Bahçesi, her mevsim farklı bir renge bürünüyor. Sert ve dekoratif ağaçlardan bir koleksiyonunda bulunduğu botanik bahçe, insanı huzurun merkezine davet ediyor.

Bloemfontein’de görülmesi gereken diğer alanlar ise şu şekilde; Oliewenhuis Sanat Müzesi, Naval Hill ve Ulusal Müze.

Durban

Johannesburg’dan sonra Güney Afrika’nın en büyük ikinci şehri olan Durban, 2010 yılında FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmış.

Gerek mimari yapıları gerekse doğal yaşam alanlarıyla son derece modern bir hayatın devam ettiği Durban’da gidilecek ilk yer Durban Belediye Binası, 20. yüzyılda Neo-barok tarzda inşa edilen yapı, 4 sütunun üzerine kurulmuş.

Eskiden önemli bir ticaret ve edebiyat merkezi olan belediye binası günümüzde sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Durban Belediye Binası’nda ayrıca, Durban Sanat Galerisi ve Doğa Bilimleri Müzesi’ni gezebilirsiniz.

Ülkenin en uzun sahil şeridi olan Golden Mile da Durban’da bulunuyor. Hint Okyanusu’na kıyısı olan sahilin oldukça egzotik bir havası var. Havuz, restoran ve eğlence parklarının da bulunduğu sahilde bir gününüzü hiç sıkılmadan harcayabilirsiniz.

Doğal güzellikleriyle insanları büyüleyen Durban’da Umhlanga Lagünü, doğa yürüyüşe yapmak isteyenler tarafından sıklıkla tercih ediliyor.

Ohlanga Nehri’nin de içinden geçtiği lagün bol oksijenli havasıyla insanın ciğerlerini açıyor. Durban’da gidilebilecek diğer noktalar ise şu şekilde; Durban Botanik Bahçeleri, Phansi Müzesi, Bin Tepe Vadisi ve Kwazulu Natal Sharks Board.

Paylaş
Ezgi Opan

Blogger, içerik yazarı, editör, besteci, söz yazarı, gitarist, turizmci, seyahat tutkunu, müzik ve kedilere hasta☺️