Kansai Bölgesi Japonya’nın ortasında yer alıyor. Eski iki başkent olan Kyoto ve Nara’nın burada bulunması tesadüf değil.
Osaka ise günümüzde bölgenin en büyük kenti haline gelmiş durumda. Bu üç şehir birbirlerine çok yakın olduğundan onlar için ortak bir rehber hazırladım.
Ben Osaka’da konakladım ve Nara ile Kyoto’yu günübirlik olarak trenle gidip gezdim. Aşağı yukarı bir saat süren yolculuk pek bir şey kaybettirmiyor, kahvaltınızı edip çevreyi seyrederken hedefinize varıyorsunuz.
Osaka daha büyük bir şehir olduğundan ulaşım, konaklama, alışveriş ve yemek (özellikle de yemek!) burada daha iyi. Otelimden de memnun kaldığımdan özellikle önereceğim. Her şehirde ayrı ayrı konaklamanız da elbette mümkün ama ayrı ayrı rezervasyon yaptırmakla, otelden otele taşınmakla, check-in yaptırmakla uğraşmaktansa böyle yapmanın daha kolay olduğunu düşünüyorum. Üstelik Osaka otellerinde kaplıca da var!
Bilmeyenler için en güzel haber ise şu ki Tokyo Gezi rehberi yazımda da belirttiğim üzere pasaportunuz hangi tipte olursa olsun Japonya için vize gerekmiyor. Belge hazırlamakla yorulmadan, başvuru ücretine para harcamadan, sonuç beklerken gerilmeden hemen obilet.com üzerinden uçak biletinizi alıp yola çıkabilirsiniz.
Devam etmeden önce iki şey belirteyim: Fiyatları yen üzerinden yazıyorum, ne de olsa Japonya’da öyle ödemeniz gerekecek. Siz önden hesabınızı yapmak için şu bilgiyi kullanabilirsiniz: 1 Amerikan Doları 112 Japon Yeni’ne eşit, yani yen fiyatından iki sıfır atıp dolar üzerinden değerini yaklaşık olarak bulabilirsiniz.
Bir de yazıda sık sık “JR” geçecek, Japan Railways demek. Japonya’nın en büyük tren şirketi oluyor, eskiden devlete aitken 1987’de özelleştirilmiş.
Osaka’da iki havalimanı bulunuyor. Güneydeki Kansai Havalimanı daha büyük ve ilginç biçimde denizin ortasında, yapay bir adada yer alıyor. İnerken uçağın penceresinden izlemek pek keyifli ama bir o kadar korkutucu.
Kuzeyde yer alan Osaka Havalimanı, öteki adıyla Itami de kentin diğer havalimanı.
Kyoto ve Nara’da havalimanı bulunmadığından doğrudan bu şehirlerin birinde konaklayacaksanız da önce Osaka’daki havalimanlarından birine inip kalacağınız şehre geçmeniz gerekecek.
Osaka üç ayrı bölgeye ayrılmış durumda, otelinizin yerine göre ana istasyonu seçersiniz ama merak etmeyin metro ağı sayesinde hepsi arasında da ulaşım var. Tüm seçenekleri tek tek yazıyorum (araçların hangi sıklıkla kalktıklarını eklemedim, genelde saat başı ama yarım saatte bir olan az sayıda seçenek mevcut):
– Kansai Havalimanı’ndan Osaka’nın güneyine: Kentin güneyindeki ana metro istasyonu olan Namba’ya giden iki farklı tren seçeneği var. Rapt treni 1400 yen ve 35 dakika, Kansai Airport Express ise 920 yen ve 45 dakika. Eğer kalacağınız otel Namba’ya yakınsa bunlardan birini tercih etmeniz gerekecek. Arada on dakika ve 480 yen yani yaklaşık 20 lira fark ediyor. Ona göre tercihinizi yapın.
– Kansai Havalimanı’ndan Osaka’nın merkezine: Burada yer alan Osaka (Umeda) İstasyonu için bütün şehrin merkez kavşağı diyebilirim. Zaten Osaka Görülecek yerler adlı yazımda da sıkça geçmişti, her türlü yolunuzun düşeceği bir nokta. Buraya giden JR Kansai Airport Rapid treni 70 dakikada varıyor, 1200 yen.
– Kansai Havalimanı’ndan Osaka’nın kuzeyine: Buradaki Shin-Osaka istasyonuna gitmek için JR Haruka trenine, turistlere özel satılan ICOCA Haruka biletiyle 1300 yene binebilirsiniz, zaten ICOCA almanızı her türlü öneririm, altta kent içi ulaşımda ayrıntılı bahsedeceğim. Alırken pasaportunuzu ve uçak biletinizi göstermeniz gerekiyor. Haruka treni 50 dakikada varıyor.
– Kansai Havalimanı’ndan Kyoto’ya: Üsttekine benzer biçimde turistlere özel satılan Haruka tren bileti var. Havalimanından alabiliyorsunuz ama pasaportunuzu ve uçak biletinizi göstermeniz lazım. 2300 yen tutan biletle yolculuk 75 dakika sürüyor. ICOCA kartınızla birlikte alırsanız gidiş dönüş toplam 3200 yen olacak şekilde indirim yapılıyor, kesinlikle öneririm.
– Kansai Havalimanı’ndan Nara’ya: Doğrudan ulaşım biraz karışık. Her türlü aktarma yapmanız gerekecek. Ya yine Haruka trenine binip Tennoji istasyonunda Yamatoji hattına geçeceksiniz, 2360 yen. Daha uygun seçenek ise Nankai trenine binip Shin-Imamiya istasyonunda Yamatoji hattına geçmek, 1400 yen. Yaklaşık bir buçuk saat sürüyor.
– Osaka (Itami) Havalimanı’ndan Osaka’nın güneyine: Namba istasyonu kentin diğer ucunda kalıyor, oteliniz bu civardaysa Kansai havalimanından gelmeyi tercih edebilirsiniz. Eğer böyle denk geldiyse de merak etmeyin, havalimanından kalkan shuttle otobüsler 640 yen karşılığında 45 dakikada sizi ulaştırıyor. Trenle ulaşmak isteyenler ise önce monoraile binecek, sonra Senri-Chuo istasyonundan Nakamozu trenine binecek ama hem daha uzun hem daha pahalı (750 yen, 55 dakika).
– Osaka (Itami) Havalimanı’ndan Osaka’nın merkezine: En pratik olarak havalimanı shuttle otobüsle geçebilirsiniz, 640 ten tutuyor ve yarım saatte varıyor. Diğer seçenek ise monorail ile Hotarugaike istasyonuna gidip Hankyu Umeda trenine geçmek. Toplam 420 yen. Yine yaklaşık yarım saat.
– Osaka (Itami) Havalimanı’ndan Osaka’nın kuzeyine: Benzer biçimde, 500 yen karşılığı havalimanı shuttle otobüse binip yarım saatte varabilirsiniz. Diğer seçenek monorail ile Senri-Chuo istasyonuna gidip Nakamozu trenine binmek. Toplam 650 yen ve yarım saat sürüyor.
– Osaka (Itami) Havalimanı’ndan Kyoto’ya: 15 nolu otobüse bineceksiniz, 1 saate ulaşıyor. 1280 yen.
– Osaka (Itami) Havalimanı’ndan Nara’ya: Havalimanı shuttle otobüsle ulaşmak mümkün, yaklaşık bir saat sürüyor ve 1480 yen tutuyor.
Osaka ile Kyoto arasında ulaşım için Osaka istasyonundan JR Tokaido-Sanyo hattıyla 560 yen karşılığı yarım saatlik rahat bir yolculukla varmak mümkün. Tren 15 dakikada bir kalkıyor. Aynı tren Shin-Osaka istasyonunda da duruyor, oradan da binebilirsiniz, fiyat aynı.
Namba’dan direk giden bir alternatif ise yok, metro ile Osaka istasyonuna gitmeniz gerekecek.
Osaka ile Nara arası JR Yamatoji ve Kintetsu Nara trenleri çalışıyor. Kintetsu treni Namba istasyonundan kalkıyor, JR ise Osaka istasyonundan kalkıyor ve arada Osaka’nın doğusundaki Tennoji istasyonundan da binilebiliyor. 560 yen olan Kintetsu 40 dakikada varıyor; JR ise Osaka’dan binerseniz 800 yen 50 dakika ve Tennoji’den 470 yen 30 dakika.
Kyoto ile Nara arasında hem JR Nara hem de Kintetsu Kyoto trenleri işliyor. Kintetsu treninin ekspres tipi Tokyu yarım saatte varıyor ama 1350 yen tutuyor, daha fazla durakta duran Kyuko ise sadece 620 yen ama yol 50 dakika sürüyor. JR Nara treni ise 710 yen karşılığı 45 dakikada gidiyor.
Osaka, Tokyo gibi gelişmiş bir metro ağına sahip. İnsanlar oldukça yardımcı, zaten turist olduğunuz epey belli oluyor ve meraklı bakışların hedefi oluyorsunuz. Biraz şaşkın ve kaybolmuş görünürseniz daha siz sormadan onlar gelip yardım ediyor.
Yukarıda bahsettiğim ICOCA kartı havalimanına iner inmez almanızı tavsiye ederim. 500 yen depozitosu var ama ülkeden ayrılırken iade edip paranızı geri alabildiğinizden sorun oluşturmuyor.
Tokyo rehberinde bahsettiğim PASMO ve SUICA gibi bir toplu taşıma kartı, rengi açık mavi. Sadece Osaka’da değil, Kansai bölgesindeki diğer araçlarda da geçebiliyor ama bazı özel hatlar hariç.
Özellikle Osaka’da gezerken işinizi çok kolaylaştıracak yoksa her seferinde gişede dert anlatıp bilet satın almak zor, her zaman iyi İngilizce bilmeyebiliyorlar, kartı ise her durakta bulunan makinelerden kolayca doldurabiliyorsunuz. Mutlaka tavsiye ediyorum.
Kyoto’da sadece iki metro hattı var ve genelde otobüs kullanılıyor. Kyoto’da görülecek yerler yazımda ayrıntılı olarak bahsettiğim için buraya tekrar yazmıyorum, oradan okuyabilirsiniz. İstasyonda yer alan turizm danışma bürosundan kent haritası almanızı tavsiye ederim. Ayrıca diğer yazımda bahsettiğim gibi günlük sınırsız otobüs bileti almak da hesaplı oluyor.
Nara ise en kolayı. Göreceğiniz her yer Nara Parkı ile Nara istasyonu arasında yer aldığından şayet özel bir sağlık engeliniz yoksa yürüyerek gezmek gayet mümkün. Eğer çok yorulursanız Kyoto’da olduğu gibi şehir içi otobüsleri kullanmanız gerekecek. İhtiyaç duyarsanız sormaktan çekinmeyin, Japonya halkı epey yardımcı insanlar.
Ben Osaka’da Super Hotel Osaka Natural Hot Springs’de konakladım ve çok memnun kaldım. 3 yıldızlı olsa da daha lüks hissettiren bir otel (komisyon filan aldığım yok, gerçekten memnun kaldığım ve size kolaylık olmasını istediğim için yazıyorum). İki hattın geçtiği Awaza metro durağına yakın, dolayısıyla her yere ulaşım kolay.
Ayrıca Aji Nehri’ne yürüyüş mesafesinde, güneş batarken keyifli bir gezi yapabilirsiniz. Hemen sokağın köşesinde market de sabahları kahve ve poğaça (Japon usulü!) ihtiyacınızı karşılıyor, hatta ufak bir ara öğün isteyenler için suşi ve otelde su kaynatıp yiyebilecekleri noodle da var.
Daha da önemlisi içinde spa bulunuyor, havuz ve saunayı ücretsiz kullanabiliyorsunuz. Tüm gün dolaştıktan sonra çok iyi geliyor!
İlginç bir nokta ise kapıların anahtar veya manyetik kartla değil, doğrudan şifre tuşlayarak açılması. Resepsiyon da bütün Japonya’da olduğu gibi kibar. Gönül rahatlığıyla herkese önerebilirim.
Bunun dışında kalacağınız yerlerde bakmanızı önerdiğim en önemli şey de yakınlarda bir metro durağı bulunup bulunmaması. Ulaşım kolaylığı gezinizin ne kadar rahat geçeceğini belirleyen etmen oluyor bence.
Kyoto’da konaklama için merkez bölgede olmanızı tavsiye ederim, ulaşım hali hazırda oldukça zor zaten. Haritada Kyoto istasyonu ile İmparatorluk Sarayı arasında kalan bölgede bir otel bulmanız en iyi olacaktır. Çok turistik bir yer olduğu için fiyatlar yüksek ve yer bulmak zor.
Nara küçük bir yer olduğundan konaklamanızı önermiyorum; seçenekler kısıtlı, fiyatlar yüksek ve yer bulmak zor. Günübirlik gezmek kesinlikle yetiyor. Konaklayacak olanlara Nara istasyonu ile Nara Parkı civarında bir yer tercih etmelerini öneririm yoksa ulaşım açısından sıkıntı çekmeniz çok yüksek bir ihtimal.
Osaka’nın başlıca üç alışveriş noktası olan Tenjinbashi, Shinsaibashi ve Nipponbashi’den Osaka Görülecek Yerler başlıklı yazımda da bahsetmiştim.
Dotonbori ise özellikle yemek için ideal ama turistik bir bölge olduğu için hediyelik eşya dükkanları da mevcut. Osaka’da sadece bir akşam geçirecekseniz tercihiniz Dotonbori olsun, ufak akarsuyun kenarında dolaşmak, gözünüze kestirdiğiniz bir tezgahtan yemek alıp atıştırmak (hepsinin önünde kuyruk oluyor, haberiniz olsun) ve sonrasında birkaç ufak anı satın almak mümkün.
Osaka’da sadece iki günü olanlara da Dotonbori’den sonra Tenjinbashi’yi tavsiye ederim. İki buçuk kilometre uzunluğunda olan bu çarşı başlı başına görülesi bir yer. Ayrıca kimono satın almak isteyenler de en uygun fiyatı burada bulacak.
Otantik görünen minik dükkanlarda tek başına 2000 yen, aksesuarlarıyla 3000 yene almak mümkün. Aklınızda bulunsun, Japonya’da pazarlık anlayışı yok.
Shinsaibashi ise yine kıyafet alışverişi ile ünlü bir bölge ve Tenjinbashi’den biraz daha lüks. Nipponbashi ise elektronik mağazaların yoğunlukta olduğu bir bölge. Japonya’nın altyapısı farklı olduğundan cep telefonu almanız halinde sorun yaşayabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın. Ayrıca fiyatlar öyle çok da ucuz değil.
Diğer yazımdaki notu burada da belirteyim, “bashi” Japonca’da köprü anlamına geliyor ve Osaka’dan irili ufaklı çok sayıda akarsu geçtiğinden eskiden kentte bin civarında köprü olduğu söyleniyor. Çoğu akarsu kurutulmuş, köprüler yıkılıp asfalt olmuş ama yer isimlerinde hala duruyorlar (örneğin Ankara’daki Kavaklıdere Caddesi’nde de eskiden gerçekten kavaklarla çevrili bir dere varmış ama şimdi sadece asfalt var).
Kyoto’da ise tüm kent boydan boya turistik çarşı gibi. Bir noktadan diğerine yürürken çok sayıda hediyelik eşya dükkanı göreceğiniz kesin. Aralarında kayda değer bir fark da yok, gözünüze kestirdiğinize (en az kalabalık olanına) girebilirsiniz.
Özellikle Kiyomizudera Tapınağı’na gidiş ve dönüşte kullanacağınız uzun yolda durup dinlenmek için dükkanlara göz gezdirmeyi tercih edebilirsiniz.
Nara’da da parkın içinde hediyelik eşya dükkanları bulunuyor, aynı zamanda Todaiji Tapınağı’nın çıkışında da ufak anılar satın alabileceğiniz mağazalar var. Tam istasyondan çıktığınızda da kendinizi şehrin esas çarşısında buluyorsunuz. Dolayısıyla geziniz sırasında kentteki başlıca alışveriş noktalarından geçimiş bulunacaksınız, ayrıca özel bir noktaya gitmenize gerek yok.
Osaka Görülecek Yerler yazımda da belirtmiştim, Tokyo için Japonya’nın beyni, Kyoto için de kalbi denebilir ama Japonya’nın midesi kesinlikle Osaka’dır.
Yemeğe düşkün olmalarıyla ünlü Osakalılar özellikle sokak tezgahlarına bayılıyor. Siz de aşağıda listeleyeceğim Japon yemeklerine birçok sokak satıcısında denk geleceksiniz. Elbette sağlık riskleri var ama tehlikeye değebiliyorlar.
Ben bir iki restoran adı da ekleyeceğim tabii.
Osaka’nın meşhur ahtapot dolgulu kızarmış mantısı olan Takoyaki’ye adanmış bir müze bile mevcut.
Ben Dotonbori nehir kenarında bir sokak tezgahında yedim o yüzden burada adres veremeyeceğim ama gezerken illa ki denk geleceksiniz.
Tatmak için en iyi adres müze. Tenjinbashi’de alışveriş yaparken rastlayacağınız Souhonten de ünlü mekanlardan.
Takoyaki’ye biraz benzese de krep gibi açık olarak yapılıyor ve üstüne istediğiniz malzemeleri ekletebiliyorsunuz (yalnız İngilizce anlaşmak her zaman kolay olmayabiliyor).
Yine sokak tezgahlarında sık sık rastlayacağınız bir lezzet.
Umeda bölgesinde yer alan iki ünlü restoran, Kiji ve Yukari ise yüksek fiyata aldırmayacak olanlar için daha nezih tercihler.
Esasen Japonların kış aylarında tercih ettiği bir ev yemeği olsa da sonradan epey yayılmış durumda, artık sokak tezgahlarında bile satılıyor.
Ben yemediğim için çok yorum yapamayacağım ama meraklıları için burada bahsetmek istedim.
İçinde haşlanmış yumurta, balık köftesi, soya sosu ve beyaz turp olan bu yemek birçok ek malzeme ile birlikte servis ediliyor, Osaka’da özellikle ahtapot tercih ediliyor.
Japonya’da hala ayakta olan en eski restoran unvanını taşıyan Takoume de Dotonbori bölgesinde ve kızarmış ahtapot ile birlikte servis ettiği Balina dili içeren Oden ile meşhur.
Bir çubuğun ucuna takılmış, galeta ununa bulanmış ve yağda kızartılmış herhangi bir yiyecekten oluşan bu yemeği soya sosuna bana bana yemek de Osakalıların pek sevdiği aktivitelerden.
Dediğim gibi aklınıza gelebilecek her şeyden kushikatsu yapılıyor: Her türlü sebze, kırmızı et, tavuk, tüm balık türleri, karides ve Osaka’da olduğumuz için elbette ahtapot.
Tanesi 100-150 yen olduğundan bütçeye uygun bir seçenek.
Her sokakta bulabileceğiniz lezzetlerden ama Shinsekai’de yer alan elli yıllık Yaekatsu en popüler adresi.
İlk bakışta “Bu bizim bildiğimiz tavuk şiş” diyebilirsiniz ama Japonlar kendilerine has soslarıyla pişiriyor.
Ayrıca sürekli ahtapota maruz kaldıktan sonra tanıdık bir lezzet gayet iyi gelebiliyor!
Sadece tavuk değil, başka etler de kullanılabiliyor ama klasik olan tavuk.
Namba istasyonunda olduğunuz sırada acıkırsanız Enya ünlü bir adres.
Shinsaibashi’de alışveriş yaparken uğrayabileceğiniz Kawaguchi de meşhur.
Japonya denince akla gelen ilk yiyecek elbette suşi. Her yerde bulabileceğiniz bir lezzet, marketler dahil.
Gezerken de her sokakta suşinin gözünüzün önünde hazırlandığı restoranlar görebilirsiniz, genellikle önlerinde fiyat tabelası bulunuyor.
Namba civarında Tokusushi ve Tenjinbashi’de yer alan Harukoma, Osaka’da bulabileceğiniz yerler arasında ününü hak eden mekanlar.
Japon işi ocakbaşı diyebilirim, hatta kendin pişir kendin ye!
Özellikle Osaka’ya bir saat mesafede bulunan Kobe’nin bifteği meşhur ve gözünüzü karartıp trenle gidebilirsiniz.
Tabii Osaka’da da iyi yerler mevcut. Bifteği masanızın ortasında yer alan mangalda kendiniz pişiriyorsunuz. Özellikle Avrupalı ve Amerikalı turistler epey şok geçirebiliyor ama bir Türk için pek de şaşırtıcı olduğu söylenemez.
Tabii fiyat olarak yukarıda saydığım diğer yemeklerden daha pahalı, aklınızda bulunsun.
Çoğu restoran önden rezervasyon yaptırmanızı da gerektiriyor.
Namba’da yer alan Kissyan ve Nagai’de bulunan Matasaburo ünlü restoranlar.
Ramen’in ne olduğunu anlatmama gerek yok sanırım! Osaka’da gezerken her yerde bulabilirsiniz ama noodle sevenler için en iyi yerlerden biri Dotonbori’de yer alan Men-Ya, zaten sırayı görünce anlayacaksınız. Namba civarında yer alan Ichiran da iyi bir alternatif.
Ramene benzeyen ama oldukça kalın bir erişte çeşidi. Özellikle Kansai bölgesinde meşhur, dolayısıyla gelmişken tatmak isteyebilirsiniz.
Shinsaibashi’de yer alan Nishiya, Dotonbori’de bulunan Imai, Umeda’da yer alan Shioya ve Tenjinbashi’deki Daiichisoba gibi çok sayıda iyi yer mevcut.
Bu kadar bölgeye özgü yemekten sonra kızarmış pane tavuk çok da ilginç gelmeyebilir ama bölgeye has malzemelerle panelenip sosla servis edildiğinden ilginizi çekebilir.
Ayrıca Japon mutfağından fazla hoşlanmayan gezginler için de nispeten tanıdık bir lezzet.
Özellikle Osaka istasyonunda iken acıkmanız halinde Tazumura Daimaru lezzetli ama kişi başı 10 dolar civarında parayı gözden çıkarmanız lazım.
Son olarak Tempura da yine panelenip kızartılan yiyeceklerden, içeriğinde sebze ve deniz ürünü bulunuyor, özellikle de karides.
Aslında Portekiz yemeği olsa da Japonlar denizcilerden öğrenip kendilerine göre geliştirmişler.
Tenjinbashi bölgesindeki Makino, fiyat/kalite oranı açısından en makul nokta.
Kyoto ve Nara’da da yemek yeniyor elbette!
Tokyo rehberinde ve yukarıda Osaka için tanıttığım her türlü yemeği Kyoto’da da bulabilirsiniz, ne de olsa turistik bir şehir. Kentin spesiyali ise tofu, yudofu (tofu ile yapılan bir tür çorba) ve patates hamuruna bulanıp kızartılmış tofu olan agedashi.
Kent boyunca neredeyse her sokağın köşesinde bulabilirsiniz, özel bir nokta önermeyeceğim. Oldukça pahalı olan Izuju ise suşi ile ünlü.
Nara’da acıkmanız halinde de bölgeye özel yemekleri deneyebilirsiniz. Aslında Çin kökenli olan ince noodle yemeği Somen daha tanıdık bir seçenek iken hafif tatlı bir tadı olan fasulye ezmesiyle doldurulup pişirilen hamur işi Manju farklı lezzet kovalayanlara hitap edecek.
Tabii burada da suşi yapılıyor ancak taze balık yerine salamura tercih ediliyor, haberiniz olsun.
Nara Parkı’na yakın olan Kamameshi ise pilav (evet pilav!) ile ünlü, küçük demir tencerelerde pişirilip servis ediliyor. Epey kalabalık bir yer, ayrıca pilava 10 dolara yakın para vermek de insana biraz koyabiliyor.
Üç şehir de aynı bölgede yani Kansai’de bulunuyor ve iklimleri aynı. Gezmek için en güzel mevsim ilkbahar, özellikle Sakura mevsiminde kiraz çiçeklerinin altında yürümek.
Ayrıca sonbaharda da ağaçlarda yeşilin, sarının, turuncunun, kahverenginin her tonunu görmek mümkün.
Kış ayları biraz riskli olabilir, zaten çoğu yerin açılış-kapanış saatleri de daha dar oluyor.
Ben yazın gittim, oldukça rahat gezdim. Hava çok sıcak olmuyor, bunaltmıyor.
Bu arada Japonya hakkında bir not düşmek isterim; kentlerdeki parklarda olsun, metro istasyonlarında olsun, havaalanlarında olsun her yerde ücretsiz su sebili veya çeşme bulunuyor. Tabii daha soğuk su (ve elbette gazoz!) için her yerde otomat da var, şişe su 50 yen, gazoz 100 yen.
Ayrıca yine tuvaletler de her yerde ücretsiz ve temiz, hatta kalabalık sokaklarda bile mevcut.
Japonya genel olarak insana değer verildiğini, temel ihtiyaçlara saygı duyulduğunu gördüğünüz bir yer.
Böylece bu uzun rehberin sonuna geldik. Önemli bir not düşeyim: Japonya’da, özellikle de Kyoto ve Nara’da döviz bürosu çok nadir bulunuyor. Sıkıntı yaşamamak için havalimanında veya Osaka’da denk gelmeniz durumunda (ki orada bile o kadar yaygın değiller) size tüm geziniz boyunca rahat rahat yetecek miktarda yen almanızı öneririm, yoksa benim gibi Kyoto sokaklarında yana yakıla dolar bozduracak yer arayıp ufak çaplı bir kriz geçirebilirsiniz.
Avrupa’nın aksine, havalimanlarındaki döviz büroları da bankalara ait ve şehir merkeziyle epey yakın kurdan değişim yapıyor, önemli bir kayıp yaşamazsınız. Örneğin şu an 1 Amerikan Doları 112 Yen, siz de yola çıkmadan bakıp havalimanında kurla karşılaştırabilirsiniz.
Ayrıca, alım satım arasında da çok ufak bir fark var, dolayısıyla Japonya’ya indiğinizde bolca yen alıp dönüş gününüzde elinizde kalanları dolara çevirseniz de pek kaybınız olmaz. Aradaki ufak miktarı da kafanızın rahat etmesinin bedeli olarak görebilirsiniz!