Kategoriler AfrikaYurt Dışı

Tanzanya’da Gezilecek Şehirler

Afrika’nın orta doğu kesiminde bulunan Tanzanya, UNESCO’nun koruması altında bulunuyor.

Vahşi yaşam alanlarının çokluğuyla bilinen Tanzanya’da ekolojik değere sahip pek çok doğa parkı yer alıyor.

1996 yılına kadar Darüsselam ülkenin başkentliğini yaparken bu tarihten günümüze kadar olan süreçte Dodomo başkent seçilmiş.

Tanzanya’ya gitmek isteyen vatandaşlarımız, bordo pasaport sahibi Türk vatandaşları vize işlemlerine tabi tutuluyorlar. Yeşil, gri ve siyah pasaport sahipleri ise 90 gün boyunca vizeden muaf tutuluyor.

Yalnızca İstanbul’dan Darüsselam’a direkt uçuş düzenleniyor. Bunun dışında diğer illerimizden aktarmalı uçak seferlerine göz atabilirsiniz.

Tanzanya’da Gezilecek Şehirler

Serengeti

Serengeti ekosistemi, Tanzanya sınırları içerisinde yer alıyor. Vahşi yaşamın koruma altında olduğu Serengeti, dünyanın en önemli safari bölgesi olarak biliniyor.

Afrika’nın 7, dünyanın da 10 harikasından biri kabul edilen bölge, Maasai dilinde ‘uçsuz bucaksız ova’ anlamını taşıyor.

Serengeti’yi baştan sona görmek için balonlu safari oldukça ideal bir aktivite.

Gün doğumunda başlayan ve yaklaşık 1 saat süren gezide ağzınıza layık İngiliz Kahvaltısı da ikram ediliyor.

Moru Kopjes ve Seronera ise yaban hayatın en vahşi formlarını görebileceğiniz yerler. Savan hayvanlıklarının yaşama adapte olduğu Moru Kopjes’te ağaç dalına tünemiş leoparlarla göz göze gelebilirsiniz. Seronera ise doğal parkın tam ortasında konumlanıyor ve çite ve leoparların yaşam alanını oluşturuyor.

Güney Serengeti’de yer alan Lagarja Gölü ve çevresi tam bir vahşi yaşam cenneti. Güney bölgesinden biraz daha farklı olan Kuzey Serengeti ise su kaynakları bakımından zengin olduğu için kurak dönemlerde dahi büyük hayvan sürülerinin uğrak noktası konumunda.

Daimi yaşamın sürdüğü Lobo, safari turlarına dahil edilmediği gibi teknik yetersizlikten dolayı ziyaretçiler tarafından pek ziyaret edilmiyor.

Arusha

Büyük Yarık Vadisi’nde bir plato üzerine kurulu şehir, Tanzanya’nın başlıca safari bölgelerinden bir tanesi.

20. Yüzyılın başlarında Almanlar tarafından inşa edilen Arusha, uluslararası mahkeme anlaşmalara ev sahipliği yaptığından dünya çağında popülerlik kazanmış.

Doğu Afrika Topluluğu’nun da başkenti olan Arusha’da gezilecek ilk nokta Doğa Tarihi Müzesi.

1900’de yapımı tamamlanan ve üç ana bölümden oluşan müzede, Tanzanya’da bulunmuş fosiller, vahşi yaşam fotoğrafları ve evrimsel bilgiler içeren eserler sergileniyor.

Meserani Yılan Parkı’nda ise yılan ve sürüngen koleksiyonları bulunuyor.

Related Post

Aynı zamanda şehre ilk yerleşen Maasai halkının gündelik yaşayışının anlatıldığı dev maketler yer alıyor.

Maceraperestlerin hayallerini süsleyen Arusha’da trekking veya dağcılıkla uğraşanlar, Meru Dağı’na tırmanabilirler. Rehber eşliğinde gerçekleşen tırmanışlar 2 – 4 gün civarında sürüyor.

Darüsselam

Tanzanya’nın doğusunda konumlanan Darüsselam, Hint Okyanusu’na kıyısı bulunan en büyük şehir olma unvanını taşıdığı gibi Doğu Afrika’nın da en büyük liman şehri olma yolunda.

1996’ya kadar Tanzanya’ya başkentlik yapan şehirde gidebileceğiniz ilk yer Darüsselam Ulusal Müzesi. 1934 yılında kurulan ve 1940’ta kapılarını ziyaretçilere açan müzede Tanzanya tarihiyle alakalı detaylı tüm bilgiyi edinebilirsiniz. Müzede ayrıca, evrimsel ve antropolojik anlamda büyük önem taşıyan ve Tanzanya’da yapılan arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda ele geçirilen Paranthropus boisei (Fındıkkıran Adam) iskeleti sergileniyor.

Şehirdeki diğer bir önemli müze ise 1967 yılında kurulan Darüsselam Ulusal Köy Müzesi. Açık hava etnografya müzesi olarak işleyen yapıda, Tanzanya’nın geleneksel yapısına uygun inşa edilen evler sergileniyor. 16 farklı yerli kabilenin yaşadıkları konutların canlandırıldığı müzede, yerel halkın geçimini sağladıkları çanak çömlek yapımı, dokumacılık, oymacılık gibi zanaatları da görebilir, inceleyebilirsiniz.

Son olarak, Anzania Front Luterian Kilisesi, gotik mimarisi ve kırmızı çatısıyla ziyaretçilerini selamlıyor. Lütercilik branşına bağlı bir kilise olan yapı, Alman misyonerler tarafından yaptırılmış olup halen ibadete açık durumda.

Şehirde ziyaret edebileceğiniz diğer noktalar ise şunlar; Kariakoo Market, Kipepeo Plajı, Saba Saba (Darüsselam Uluslararası Ticaret Fuarı) ve Bongoya Adası.

Dodoma

Tanzanya’nın başkenti Dodoma, 1907’de Alman kolonileri tarafından kurulmuş. Tarihi çok da eskiye dayanmadığı için şehirde önemli mimari yapılar bulunmuyor. Yine de Tanzanya’nın siyasi merkezi olması bakımından son derece önemli bir şehir.

Parlamento Binası, Dodoma’da mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. İçeriye girmek için izin almak gerekse de dışarıdan da kendine has mimarisini izleyebilirsiniz. Ancak fotoğraf çekmek yasak.

Farklı etnik grupların bir arada yaşadığı şehirde, 2010 yılında inşa edilen Kaddafi Camii bulunuyor. Afrika’nın en büyük camileri arasında yer alan Kaddafi Camii’nde aynı anda 4 bin 500 kişi ibadet edebiliyor.

İlginç mimarisiyle turistlerin ilgisini çeken Anglikan Kilisesi’nde normalde alışık olmadığımız bir kubbe bulunuyor. Kilise, Orta Doğu ve Batı mimarisiyle inşa edilmiş.

Dodoma’ya gelenler, Jamatkhana Camii’ni, Lutheran Katedrali’ni ve milli parkları da ziyaret edebilirler.

Zanzibar

Afrika’nın doğusunda, Tanzanya’ya bağlı yarı özerk bir bölge olan Zanzibar, yüksek turizm potansiyeliyle ziyaretçilerin akınına uğruyor.

Queen grubunun solisti Freddie Mercury’nin doğduğu Stone Town da Zanzibar’ın tanınmasında önemli rol oynamış.

Tabii Zanzibar’a gelenler de ilk olarak Stone Town’a uğruyorlar. Zamanında baharat ve köle ticaretinin yapıldığı alanlar, gerek sanatsal gerekse de tarihsel anlamda Tanzanya’nın kültürel bir değerini oluşturuyor.

2000’de UNESCO tarafından dünya mirası sit alanı ilan edilen bölgede 19. yüzyıl mimarisi hakim. Tarihi boyunca baharat ticaretinin önemli bir merkezi olan Zanzibar, günümüzde de baharatın, özellikle de safranın üretildiği ender yerler arasında bulunuyor. Siz de baharat çiftliklerini ziyaret ederek, anasonun, kakulenin veya karanfilin nasıl yetiştirildiğini öğrenebilirsiniz.

Ada olmasından kaynaklı Zanzibar’da denize girmemek için hiçbir neden yok. Bembeyaz kumsalları ve masmavi okyanus sularıyla ziyaretçisine cennetten bir köşe vadeden Zanzibar’da Nungwi/Kendwa, Paje/Jambiani ve Matemwe/Kiwengwa plajlarından herhangi birine gidebilirsiniz.

Paylaş
Etiketler AfrikaTanzanya
Ezgi Opan

Blogger, içerik yazarı, editör, besteci, söz yazarı, gitarist, turizmci, seyahat tutkunu, müzik ve kedilere hasta☺️