Kategoriler Yurt İçi

Üsküdar’da Gezilecek Yerler: En Popüler 11 Durak

Üsküdar’da Gezilecek Yerler: En Popüler 11 Durak

Üsküdar’da neyi meşhur?

Üsküdar’ın özellikle Kız Kulesi, Çamlıca Tepesi ve tarihi camileri ile meşhurdur.

Üsküdar’dan vapurla nerelere gidilir?

Üsküdar’dan vapurla Beşiktaş, Eminönü, Karaköy, Kabataş ve Anadolu Kavağı gibi önemli ve bilinen yerlere gidebilirsiniz.

Üsküdar’da hangi semtler var?

Üsküdar’da Beylerbeyi, Çengelköy, Kuzguncuk, Altunizade, ve Salacak gibi semtler bulunuyor.


Üsküdar, eski adıyla Scutari, tarih boyunca İstanbul Boğazı’nın Asya tarafındaki en büyük yerleşim birimi olmuş. Bir dönem Anadolu Selçukluları’nın hakimiyetinde bulunan bölgenin İstanbul’dan ayrı bir şehir olarak görüldüğünü söylemek dahi yanlış olmaz.

Osmanlı devrinde de İstanbul’un dört kadılığından birinin merkezi burası olmuş (diğerleri Galata, Eyüp ve doğrudan ‘İstanbul’ diye adlandırılan Sarayburnu kadılıkları).

Bu yazımda burada görmeniz gereken önemli mekanları listeledim.

1) Kız Kulesi

Kız Kulesi

İstanbul’un simgelerinden biri olan Kız Kulesi; kartpostallarda, turistik reklamlarda ve dizilerle filmlerin geçiş sahnelerinde olmazsa olmaz görüntülerden bir tanesi. İstanbul’a gelen herkesin mutlaka görmek isteyeceği bu ufak ama şık kulenin çevresi de oldukça kalabalık. Tam karşısında, Boğaz kenarında yer alan çay bahçesi de manzaranın tadını çıkarmak isteyenlerle dolu. Ulaşmak için tavsiyem, Üsküdar Vapur İskelesi veya Üsküdar Marmaray Durağı’nda (ikisi birbirine oldukça yakın zaten) indikten sonra Boğaz kıyısından güneye doğru keyifli bir yürüyüş yapmanız. On dakikadan kısa sürüyor ama güzel havalarda bir yandan güneş teninizi ısıtıp öte yandan Boğaz’dan gelen esinti ile rahatlarken emin olun daha uzun sürmesini isteyeceksiniz.

Salacak’ta bulunan Kız Kulesi’nin tarihi konusunda çeşitli iddialar var ve bunlardan en eskisi milattan önce dördüncü yüzyıla dek uzanıyor. Elbette tarih içerisinde birçok kez yıkılmış ve aynı yere taş olsun, ahşap olsun tekrar tekrar kule inşa edilmiş. Bu kadar eski olunca tabii kulenin geçmişi birçok efsane ile iç içe geçmiş durumda. Fakat hem Boğaz’a hem de Marmara’ya hakim bir konumda olan Kızkulesi, tarih boyunca Boğaz’a giren gemilere yol gösteren bir deniz feneri ve Boğaz ticaretini denetlemek için önemli bir gümrük noktası olmuş.

Turistik amaçlı kullanılması için özel bir şirkete kiralanan Kızkulesi bugün şahane manzarası olan bir restoran olarak kahvaltı dahil gün boyu hizmet veriyor. Tabii ziyaret etmeniz için yemek yemeniz şart değil, hemen kıyıdan bilet alıp motorla kuleye gelerek gezebiliyorsunuz.

Kız Kulesi konumu

Kız Kulesi giriş ücreti
  • MüzeKart sahipleri Kız Kulesi’ne ücretsiz giriş yapabilirler.
  • Kız Kulesi’ne ulaşım ücreti: 50 TL
  • MüzeKart’sız giriş ücreti: 400 TL
Kız Kulesi Ziyaret Saatleri
  • Her gün 09:00 ile 19:00 arası açık.

Kerem’in notu: Hatırı sayılır bir kısmı İstanbul’da geçen üç James Bond filminden biri olan “The World is not Enough – Dünya Yetmez” filminde de Kız Kulesi’nin önemli bir yer tuttuğunu hatırlatalım

2) Çamlıca Tepesi

Çamlıca Tepesi

Adeta tüm İstanbul’u seyredebileceğiniz bu tepenin manzarasını tarif etmek mümkün değil. Panoramik olan İstanbul Boğazı’nı, Anadolu Yakası’nın neredeyse hepsini ve Avrupa Yakası’nın da büyük bir kısmını seyredebiliyorsunuz. Bundan daha iyi görüntüleri ne usta yönetmenlerin filmlerinde, ne de değme İstanbul belgeselinde bulabilirsiniz; benden söylemesi İstanbul’a yolunuz düştüğünde mutlaka gitmenizi önerdiğim Çamlıca Tepesi, hem yüksek konumu hem de her an turistlerle dolu olması nedeniyle ulaşım açısından biraz sıkıntılı. Özel aracınızla gelirseniz park yeri bulmakta zorlanabilirsiniz.

Toplu taşıma ile gitmek isteyenler ise Kısıklı Metro Durağı’nda inip Abdipaşa’dan geçen 9, 11 veya 14 nolu otobüslerden birine binebilirler. Sonra ufak bir yürüyüş sizi bekliyor. Bence karşılaşacağınız manzara tüm bu zorluklara değiyor. Aynı 9 veya 11 nolu otobüslere Üsküdar Vapur İskelesi’nden de kısa bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz. Hemen Mihrimah Sultan Camii’nin arkasından kalkıyorlar.

Çamlıca Tepesi konumu

Kerem’in notu: İçeride belediyenin sosyal tesisleri bulunuyor. Burada kahvaltı ve yemek servisi var, ayrıca sadece çay, kahve ve tatlı sunan iki tesis daha var. Gelirken yorulanların sadece gözü değil midesi de doyacak yani!

3) Mihrimah Sultan Camii

Mihrimah Sultan Camii

Hemen Üsküdar İskelesi’nin karşısında yer alan bu cami bir Mimar Sinan eseri. Güzel olduğunu belirtmek için başka söze de gerek yok sanırım. Mihrimah Sultan’a aşık olduğu, hatta evlenmek için Kanuni Sultan Süleyman’dan ricada bulunduğu ama sevdiğine kavuşamadığı yönünde rivayetler var. İstanbul’da yine Mimar Sinan tarafından yapılıp Mihrimah Sultan’ın adı verilmiş ikinci bir caminin ise Edirnekapı’da bulunması da rivayetlerin ateşini harlıyor, hatta bahar gündönümü olan 21 Mart tarihinde birinde güneş batarken diğerinde ay doğduğuna dair bir efsane bile var.

Efsaneler bir yana, Mihrimah Sultan Camii bir ziyaretinizi hak ediyor. 1548 yılında tamamlanmış yapı o zamanlar geniş bir külliyenin parçası olsa da şimdi sadece bir kısmı kalmış. Tek şerefeli iki minaresi bulunan camiyi dönemin yapılarından ayıran bir özellik ise giriş kısmı olmadan kendinizi doğrudan kubbenin altında bulmanız. İçerideki desenler ise dantel işlemesini çağrıştırıyor. Mermerlerinin de çarpıcı olduğunu belirteyim.

Mihrimah Sultan Camii konumu

4) Beylerbeyi Sarayı

Beylerbeyi Sarayı

Kuşkusuz Boğaz kenarındaki en güzel yapılardan biri olan Beylerbeyi Sarayı, ister Avrupa Yakası’ndan bakan, ister vapurdayken kıyıyı seyreden herkesin mutlaka gözüne çarpan şahane bir bina. Bana Dolmabahçe ile Çırağan saraylarını anımsattı. Yapımı 1863 ile 1865 yılları arasında süren bu saray, Sultan Abdülaziz’in emriyle Osmanlı’nın önemli mimarlarından Sarkis Balyan tarafından yapılmış.

Boğaz’ın çok güzel bir köşesinde yer aldığı için Bizans döneminden beri kah saray, kah bahçe olarak kullanılan bu arazide daha önce bulunan köşklerden biri, Sultan 4. Murat’ın doğduğu ev olması nedeniyle önem taşıyor. Günümüzdeki kagir yapıdan evvel burada 2. Mahmut tarafından yaptırılan ahşap saray ise yandığı için geriye bir şey kalmamış. Aslında ahşaptan inşa edilmiş bir saray görmek isterdim, çok farklı olacağı kesin!

Sarayın iç dekorasyonu da dışı kadar muhteşem. Saray için seçtiği konumdan da anlaşılabileceği üzere denizi çok seven Sultan Abdülaziz için her yer denizi andıracak biçimde dekore edilmiş. Özellikle tavanlar ve mavi gövdeli sütunlar insana huzur veriyor. Ayrıca sarayın zemin katında suyu denizden çekilen bir havuz bulunuyor. Saray kompleksi içerisinde ayrıca Sultan 2. Mahmut tarafından yaptırılmış Mermer Köşk, Sarı Köşk ve Ahır Köşk de yer alıyor.

Beylerbeyi Sarayı konumu

Related Post
Beylerbeyi Sarayı giriş ücreti
  • MüzeKart sahipleri müzeyi ücretsiz olarak gezebilirler.
  • MüzeKart’sız giriş ücreti: 75 TL
  • MüzeKart’sız indirimli giriş ücreti: 40 TL
  • Yabancı ve yetişkin giriş ücretsi: 350 TL
Beylerbeyi Sarayı Ziyaret Saati
    Beylerbeyi Sarayı’nı pazartesi günleri dışında her gün 09:00 – 18:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

5) Selimiye Kışlası ve Florence Nightingale Müzesi

Selimiye Kışlası ve Florence Nightingale Müzesi

Aslında burada yer alan ilk Osmanlı binası Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmış bir saray. Ne var ki ondan 220 yıl sonra, pek kullanılmayan bu sarayın yerine Sultan 3. Selim tarafından bir kışla inşa edilmiş ve ondan dolayı Selimiye olarak anılmış. Osmanlı Devleti’nde yenilik hareketleri açısından önemli bir yeri olan ve işe ilk olarak her yeniliğe karşı gelen Yeniçeri Ocağı’nın yerine geçecek bir askeri kuvvet oluşturmaya çalışarak başlayan 3. Selim, Nizam-ı Cedid yani Yeni Düzen ismini verdiği orduyu buradaki ahşap kışlaya yerleştirmiş.

Osmanlı ile İngilizlerin Rusya karşısında ittifak kurduğu Kırım Savaşı sırasında kışla İngiliz Silahlı Kuvvetleri’ne tahsis edilmiş ve özellikle Kırım’dan yaralı olarak getirilen askerler için kullanılmış. İşte tarihteki belki de en meşhur hemşire olan Florence Nightingale de kışlaya bu şekilde ulaşmış. Fedakarca çalışması nedeniyle oldukça ünlenen Florence, daha sonra İngiltere’ye döndüğünde de ilk hemşirelik okulunu açmış ve birçok tıbbi bakım kitabı kaleme almış. Hatta nasıl ki tıp doktorları Hipokrat Yemini ediyorsa hemşireler de Nightingale Andı içiyorlar.

Savaş sırasındaki hizmetleri nedeniyle hem İngiltere’den Royal Red Cross, hem de Osmanlı Devleti tarafından Liyakat Nişanı ile ödüllendirilmiş. Onun çalıştığı kuzeybatı kulesi hala Florence Nightingale Müzesi olarak bırakılmış. Güneydoğu kulesi ise Selimiye Askeri Ortaokulu Müzesi olarak hizmet veriyor. Bu iki müze de Birinci Ordu Komutanlığı’na bağlı olduğundan sadece iki gün önceden rezervasyon yaparak gezilebiliyor.

Selimiye Kışlası ve Florence Nightingale Müzesi konumu

Kerem’in notu: Müzeyi gezmek isteyenler 0216 343 73 10 üzerinden rezervasyon yaptırabilirler. Girişler her gün sabah 10:00 ile 17:00 arası ücretsiz olarak yapılabiliyor. Üsküdar’dan 12 nolu otobüslerle ulaşabilirsiniz.

6) Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı

Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı

Üsküdar ilçesinin iç kısımlarında yer alan bu koru ve içindeki köşk, yazıda bahsettiğim diğer noktalar kadar meşhur olmasalar da gördüğünüze değecek yerler. Daha doğrusu epey meşhur bir yer ama ismi bilinmiyor! Sultan Abdülaziz’in emri ile kardeşi Adile Sultan için Mimar Sarkis Balyan tarafından 1853 yılında yapılan köşk, görür görmez size oldukça tanıdık gelecek. Ön cephesi ile, iki yandan girilen merdivenleriyle gözünüz bir yerden ısıracak. Evet, doğru bildiniz, burası Hababam Sınıfı filmlerinin çekildiği yer.

Kasrın bir odası Hababam Sınıfı Müzesi olarak ziyaret edilebiliyor ve her gün açık. Hababam sınıfının çekildiği sınıfta filmin sahnelerini adeta yaşayacaksınız. Güdük Necmi’nin içinden çıktığı soba hala yerinde duruyor. Köşk, geçmişte bir süre gerçekten okul olarak kullanılmış, cumhuriyetin ilanının ardından kamulaştırılınca Kandilli Kız Lisesi olarak değerlendirilmiş.

Validebağ ismi ise buraya ilk bağ köşkünü yaptıran kişi olan Sultan 3. Selim’in annesi Mihrişah Sultan’dan geliyor. Üsküdar İskelesi’nden Acıbadem otobüsüyle veya minibüsle ulaşabilirsiniz.

Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı konumu

Hababam Sınıfı Müzesi giriş ücreti
  • Giriş ücreti: 5 TL

7) Abdülmecit Efendi Köşkü

Abdülmecit Efendi Köşkü

İstanbul’daki birçok güzel binada parmağı olan Mısır Hidivlerinden (yani sadrazama denk yetkilere ve protokol konumuna sahip olan, makamı nesilden nesile aktarılan üst düzey vali) İsmail Paşa’nın yaptırdığı bu köşk Üsküdar’a bağlı Nakkaştepe’de bulunuyor. Üsküdar İskelesi’nden Emniyet Mahallesi otobüsüne binip İcadiye’de inerek ulaşabilirsiniz. Köşkün adı, Sultan 2. Abdülhamit’in yeğeni olan ve uzun süre burada ikamet eden Halife Abdülmecit Efendi’den geliyor.

İçeri girdiğinizde duvarlar inanılmaz çinilerle kaplı, diğer kısımlar da boş değil motiflerle bezeli. Dış cephede ve üzerinize doğru uzanan geniş çatının altında da Türk motifleri yer alıyor, hoş bir mimarisi var. Hem içeride hem dışarıda bulunan ince sütunlar da oldukça estetik. Günümüzde Koç Ailesi’nin sahip olduğu köşkte çeşitli sergiler de açılıyor, birine denk gelirseniz hem bu şahane binayı hem de sergiyi görebilirsiniz.

Abdülmecit Efendi Köşkü konumu

Abdülmecit Efendi Köşkü giriş ücreti
  • Binaya girişler ücretsiz, sergiler de genellikle ücretsiz oluyor
Abdülmecit Efendi Köşkü Ziyaret Saatleri
  • Pazartesi ve Perşembe günleri, eğer özellikle bir sergi için açılmazsa kapalı. Diğer günlerde 09:00 ile 17:00 arası ziyaret edilebiliyor.

8) Yeni Valide Camii ve Külliyesi

Lale Devri’nin önemli padişahı 3. Ahmet’in annesi olan Emetullah Rabia Gülnuş Sultan için dönemin başmimarı Kayserili Mehmet Ağa tarafından inşa edilen bu heybetli yapı 1710 tarihinde tamamlanmış. Valide Sultan’ın türbesi de burada yer alıyor.

Külliyenin içerisinde özellikle şadırvan dikkat çekici. Girişte yer alan metal kafesten kubbe de şaşırtıcı bir tasarım. Üsküdar Marmaray Durağı’nın hemen yanında yer aldığından ulaşım da çok kolay. Uğramadan geçmeyin.

Yeni Valide Camii ve Külliyesi konumu

9) Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi

Türünün dünyada nadir örneklerinden biri olan bu müze, Türkiye’deki tek uçurtma müzesi. O yüzden bir uğramak isteyebilirsiniz, özellikle siz de çocukluğunuzu dedenizle uçurtma uçurarak geçirdiyseniz.

Uncular Caddesi’nde yer alan müze hafta içi 10:00 ile 17:00 arası açık ve giriş ücretsiz ancak gitmeden önce rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Yeni Valide Külliyesi’nin iki sokak yanında bulunuyor, Marmaray durağından on dakikada yürüyebilirsiniz.

Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi konumu

10) Çinili Camii (Valide-i Atik Camii)

Çinili Camii (Valide-i Atik Camii)

İstanbul’un gezi noktaları o kadar çok ki yaz yaz bitmiyor. Gördüğünüz üzere sadece Üsküdar ilçesi bile tek bir güne sığmayacak kadar büyük ve önemli eserler ile dolu. Örneğin uzun uzun bahsetmediğim Çinili Cami de Kösem Sultan tarafından yaptırılmış bir eser ve vakti olan gezginler rotalarına ekleyebilir. Mihrimah Camii’nin önünden kalkan 12 nolu otobüsle ulaşılıyor ve duvarları boydan boya çini ile kaplı olduğundan etkileyici.

Mimar Sinan’ın son eseri olan Atik Valide Camii (diğer adlarıyla Eski Valide Camii veya Valide-i Atik Camii) de bu mükemmel mimarın ustalığına yakışır biçimde hem heybeti hem de içindeki desenlerle hiçbir ziyaretçiyi geldiğine pişman etmiyor. Üstelik Osmanlı sarayının ünlü isimlerinden olan Nurbanu Sultan için yapılmış.

Çinili Camii (Valide-i Atik Camii) konumu

Kerem’in notu: Caminin külliyesinde yer alan darüşşifa da özellikle 19. yüzyıldaki kolera salgınında İstanbul’a önemli hizmetlerde bulunmuş. Üsküdar İskelesi’nden Acıbadem otobüsüyle gelebilirsiniz.

11) Şemsi Paşa Camii (Kuşkonmaz Camii) 

Şemsi Paşa Camii (Kuşkonmaz Camii) 

Boğaz’a nazır ufak bir cami olan Şemsi Paşa Camii de bir Mimar Sinan eseri ve Boğaz kenarında yürüyüş yaparsanız karşınıza çıkacaktır.

Şemsi Paşa Camii (Kuşkonmaz Camii) konumu


Siz siz olun İstanbul gezinizi uzun tutun ki birçok şaheseri es geçmek zorunda kalmayın.

İstanbul Anadolu Yakası’nda gezilecek tüm yerleri görmek için linke tıklayabilirsiniz, tüm İstanbul’u gezecekseniz, İstanbul gezilecek yerler listemize de muhakkak göz atın.

Paylaş
Kerem Alp Usal

Adana’da doğan yazar, Ankara Fen Lisesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü mezunudur. ODTÜ Enformatik Enstitüsü’nde Bilişsel Bilimler Bölümü’nde doktora çalışmalarını sürdürmektedir. Yazın hayatına kaleme aldığı öykülerle başlamış ve öyküleri çeşitli dergilerde yayımlanmıştır. Yazarın yayımlanmış 9 adet kitabı bulunmaktadır. Çok bilmenin tek yolunun hem çok okumak hem de çok gezmek olduğunu düşünüp ikisini de bol bol yaptığından gezdiği yerleri anlatan seyahat yazıları yazmaya başlamıştır.