Birmingham, Birleşik Krallık’ın Londra’nın ardından ikinci büyük şehri ve ulusal demiryolu ve otoyol sistemlerinin kesişme noktalarında, İngiltere’nin coğrafi merkezine yakın bir yerde bulunmaktadır.
Yönetim, eğlence ve kültür merkezi olarak faaliyet gösteren Birmingham, ayrıca İngiltere’nin en önemli endüstriyel ve ticari alanlarından biri olan West Midlands’ın en büyük şehridir.
İngiltere’nin karasal olarak çok büyük olmaması ve Birmingham’ın Londra’ya yakın sayılabilecek bir mesafede bulunması sebebiyle şehir her yıl dünya çapından birçok turisti ağırlamaktadır.
Birmingham’ın tarihi çekirdeğini Edgbaston ve Sutton Coldfield ve Erdington gibi kuzey mahalleleri oluşturmaktadır.Bunun yanında Warwickshire ilçesi de tarihi ile ünlü bir ilçedir.
Birmingham, tarihi doku ile modern kültürün kucaklaştığı bir İngiliz şehri olarak dikkat çekiyor.
Birmingham’ın nüfusu 1,1 milyon civarlarındadır ve birçok değerlendirme kurumuna göre dünyada gezilmesi gereken şehirlerden birisi olarak gösterilmektedir.
Resmi para birimi ise Sterlin’dir.
Şehir, geçmişte savaşlardan dolayı ağır hasar almış olsa da çeşitli süreçlerden sonra ayağa kalkmayı başarmış ve günümüze ününü ve tarihi dokusunu yitirmeden gelmeyi başarmış.
Birmingham, yılda 41 milyondan fazla ziyaretçiyi cezbetmektedir ve bunların 1 milyondan fazlası uluslararası ziyaretçidir. Bunun dışında Birmingham nüfusunun yaklaşık% 40’ının 25 yaşın altında olması sebebiyle Avrupa’nın en genç şehirlerinden biri olarak bilinmektedir.
Şehir hakkında bir diğer ilginç bilgi olarak Birmingham, 56 Km uzunluğundaki su yoluyla Venedik’ten daha fazla kanala sahiptir.
Şehir oldukça yeşil bir görünümde olması ile de ünlüdür. İngiltere’nin 8.000 dönümlük açık alana sahip en yeşil şehirlerinden biridir.
Şehirde bulunan Ulusal Sergi Merkezi (NEC) ve Uluslararası Kongre Merkezi (ICC) yılda 850’den fazla etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.
Şehir ayrıca, Moseley Folk Festivali, Flat Pack film festivali, Fierce sanat festivali ve Birmingham Uluslararası Caz Festivali gibi her yıl 50’den fazla festivale ev sahipliği yapmakta.
Eğer sıkı bir metal müzik dinleyicisiyseniz Birmingham sizi fazlasıyla cezbedecek bir üne sahip. Şehir, Black Sabbath, Judas Priest ve Led Zeppelin gibi grupların doğduğu yer.
Birmingham’da yapabileceğiniz birçok ücretsiz şey var! Birçoğu sanat, müzik ve tarih içermekte olan etkinlikler sizlere fazlasıyla zevk verecektir.
Bunun yanında şehirde bulunan Birmingham Jewellery Quarter, İngiltere’de üretilen tüm mücevherlerin % 40’ını üretmekte. Aynı zamanda Avrupa’daki en yüksek kuyumculuk işletmesi yoğunluğuna sahiptir.
Eğer lüks ürünlere meraklı biriyseniz Birmingham sizin için kesinlikle doğru adres. Şehir her zevke ve her yaşa yapacak çeşitli aktiviteler sunuyor. Tek yapmanız gereken şehri keşfetmeye başlamak ve ilham almak!
Bununla birlikte Birmingham’ın yemek konusunda sunduğu yelpaze oldukça geniş olmasıyla ünlüdür. Kuş Kreması, Cadbury Çikolatası, Bournville Çikolatası, HP Sos ve Typhoo Çayı Birmingham’ın yemek ve tatlı konusunda ününü artıran ürünlerdir. Denemeniz kesinlikle tavsiye edilir.
Bugün Birmingham, kompakt, yaya dostu bir şehir merkezine sahip ve çok sayıda ilgi çekici mekanı keşfedilmeyi bekleyen, İngiltere’nin kalbinde hızla büyüyen bir turizm merkezidir.
Bunun yanında Birmingham, uluslararası alanda tanınırlığı olan bir üniversite şehridir. Şehirde dünya çapından yüzbinlerce üniversite öğrencisi ikamet etmektedir. Bu özelliği dolayısıyla şehir oldukça canlı ve hareketli bir yaşam sunmaktadır. Birmingham Üniversitesi, uluslararası alanda üne sahip dünyanın en başarılı üniversitelerinden birisidir.
İngiltere’deki en yeşil şehirlerden biri olan Birmingham, çok sayıda parkın yanı sıra yürüyüş için harika bir yer olan kanalları da ziyaret edilmelidir.
Sevdiklerinizle beraber güzel anılar biriktirmek için birebir olan şehir merkezi ziyaretçilerine çeşitli imkanlar sunmaktadır.
Şehir merkezinin yanısıra çeşitli ilçelerde de güzel restoranların yanı sıra çok sayıda müze bulunuyor.
Şehrin maddi olarak Londra’dan daha mütevazi olması ile beraber sunduğu imkanların çeşitliliği burayı cazip kılan etkenlerden sadece bir tanesi.
İçindekiler
[awesome-weather location=”Birmingham” size=”tall” units=”C”]
Şehir genellikle yağışlıdır bu sebeple ziyarette bulunmayı planlayan turistlere şemsiyelerini ve su geçirmez ceketlerini yanlarında getirmeleri tavsiye edilmektedir.
Birmingham’da yazlar uzun ve sıcaktır. kışlar kısa, soğuk ve yağışlıdır ve yıl boyunca genellikle hava bulutludur.
Bu sebeple eğer tatil planınızı doğru ayarlayabilirseniz şehri yaz ayları içerisinde ziyaret etmeniz tavsiye edilir. Bu sayede, yağmurlu ve kapalı havalarla karşılaşma ihtimaliniz oldukça düşecek, tatilinizden maksimum verimi ve heyecanı alabileceksiniz.
Birmingham Uluslararası Havaalanı, Birmingham şehir merkezinin 8 mil doğusunda, İngiltere’nin merkezinde ve İngiltere’nin otoyol ağının merkezinde yer almaktadır.
Birmingham’da toplu taşıma, geniş bir otobüs ağından oluşur ve iç banliyölerde yerel tren ve tramvaylar bulunur.
Bir günlük geçiş de dahil olmak üzere seçilebilecek çeşitli seyahat geçişleri vardır. Otobüse binerken de otobüs biletinizi ödeyebilirsiniz fakat toplu taşıma ağınızda değişiklik yaparken tam bir değişiklik yapmanız gerektiğini unutmayın.
Birmingham’ın havaalanından başlayıp şehri bir uçtan bir uca kat eden resmi otobüs durakları bulunmaktadır.
Black Cabs isimli şirketin 24 saat hizmet verdiği Havaalanı Yolcu Terminalleri’nin dışında resmi bir taksi durağı bulunmaktadır. Her taksi bagajla birlikte 5 kişiye kadar taşıyabilir (bazıları 6 kişi taşıyabilir) ve tekerlekli sandalye almak için yapılmıştır. Birmingham havaalanının şehir merkezine uzak olmaması sebebiyle taksi taşımacılığı uygun fiyattadır. Bu sebeple turistler tarafından çokça rağbet görmektedir.
Bunun yanında eğer havaalanından şehir merkezine otobüsle geçmek isterseniz National Express, Birmingham Havalimanı’na uzun mesafe otobüs hizmetlerini sunmaktadır.
Havaalanı otobüs hizmetlerini kullanmak için çıkışta bulunan gişelerden bilet almanız yeterli olacaktır. Yerel otobüsler ise yolcu terminallerinin hemen dışındaki istasyonlarda durmaktadır ve şehir merkezi ve çevresindeki ilçelerle ulaşım bağlantısı sağlamaktadır.
900’ eyakın havalimanı bağlantı hattı yolcu terminalleri ile şehir merkezi arasında gün boyunca cumartesi günleri her 20 dakikada bir ve 30 dakikada bir olmak üzere faaliyet göstermektedir.
Eğer şehir merkezine metro ağını kullanarak gitmek isterseniz Birmingham Uluslararası Tren İstasyonu SkyRail şirketi tarafından havaalanı yolcu Terminalleri ile doğrudan bağlantılıdır.
SkyRail’i kullanmak ücretsizdir. Tren istasyonunun faal olduğu saatler arasında her 2 dakikada bir şehir merkezine seferler düzenlenmektedir.
Birmingham şehir merkezine gitmek için, Birmingham Uluslararası Tren İstasyonundan şehir merkezinin kalbinde yer alan Birmingham New Street istasyonuna 10-15 dakikalık bir yolculukla ulaşılabilmektedir.
Birmingham şehrinde her türden kitabı barındıran bir kütüphane arıyorsanız gitmeniz gereken adres kesinlikle Birmingham Kütüphanesi.
Parıltılı bir bina olan kütüphane Francine Houben tarafından tasarlanmıştır ve şehrin bir çeşit gurur simgesi olarak merkezde yerini almaktadır.
2013 yılında açılan bina, kentin panoramik manzarasını sunan, 7. katında bulunan gizli bahçesi ile, iç mekanı, terasları ve cam asansörü ile beraber yeraltında yer alan amfitiyatroya sahiptir ve ziyaretçilere bir kütüphanenin verebileceği deneyimden çok daha fazlasını içinde barındırmaktadır.
Kütüphane içinde barındırdığı arşivlerine ve nadir kitap koleksiyonlarına (İngiltere’nin en önemli Shakespeare koleksiyonu dahil) ek olarak eşsiz galeri alanları bulunuyor.
Bunun yanında eğer filmlere meraklıysanız Birmingham kütüphanesi sizi kesinlikle hoşnut bırakacaktır. İngiliz Film Enstitüsü Mediatheque, bu kütüphanede Ulusal Film Arşivi’ne ücretsiz olarak erişebilirsiniz.
Eğer tarihe ve sanata meraklı biriyseniz Barber Güzel Sanatlar Enstitüsü sizi fazlasıyla tatmin edecektir.
Şehir merkezinin 4 km güneyinde, Birmingham Üniversitesi’nin içinde bulunan Barber Güzel Sanatlar Enstitüsü, Rönesans başyapıtlarından şaşırtıcı bir koleksiyona sahiptir.
Rubens ve Van Dyck gibi Avrupa ustaları, Gainsborough, Reynolds ve Turner dahil İngiliz sanatında yer edinmiş ünlü kişilerin eserleri ile birlikte modern devlerden Picasso ve Magritte’nin eserleri burada ziyaretçilerin zevkine sunulmuştur.
Barber Güzel Sanatlar Enstitüsü, Birmingham’ın en iyi Art Deco binalarından birinde yer almaktadır.
Monet tarafından büyülenmiş, Rossetti’nin övgüsüne mashar olmuş, Van Gogh’tan ilham almış olan Berber, İngiltere’deki en güzel küçük Avrupa sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır.
Barber Enstirüsü, “sanat ve müziği araştırmak ve teşvik etmek” için bir merkez kurmak isteyen kurucusu Lady Barber’ın vizyonunu bünyesinde yaşatmaktadır.
Enstitü birçok aktiviteye de ev sahipliği yapmaktadır. Enstitü binasında Uluslararası tanınırlığı olan solistler, topluluklar ve orkestralar tarafından bir dizi klasik konsere ev sahipliği yapan bir konser salonu da bulunmaktadır.
Bunun yanında Enstitü bünyesinde galeri turuna katılabilir, herhangi bir yazı atölyesine katılabilir, aile sanat tatil okulunun keyfini çıkarabilir veya halka açık bir derse katılabilirsiniz.
Bir sanat meraklısıysanız Barber Güzel Sanatlar Enstitüsü size müthiş anılar kazandıracak, sanatın Rönesans iklimiyle buluştuğu eşsiz bir yerdir.
Eğer çikolata yemeyi çok seviyorsanız bir sonraki durağınız şüphesiz Willy Wonka’nın Çikolata Fabrikası olmalıdır.
Willy Wonka’nın çikolata fabrikasının en iyi yanı Birmingham’ın 4 mil güneyinde bulunan Cadbury dünyasıdır.
Kakaonun yapım aşaması ve Cadbury ailesinin tarihi hakkında bilgilendirerek serbest hareket eden koltukları da içeren 4 boyutlu bir sinema oldukça ilgi görmektedir.
Ücretsiz olarak hizmet veren sayısız opsiyon burada ziyaretçilerin keyfine sunulmuştur.
Açılış saatleri büyük ölçüde değişmektedir. Rezervasyonlar yoğun zamanlarda esas alınır.
Birmingham New St’den Bournville’e (10 dakikada bir £ 2.70, yedi dakikada bir, her 10 dakikada bir) giden trenlerin bulunduğu istasyon da bulunmaktadır. Bu sebeple buraya ulaşım oldukça kolaydır.
Burası özellikle çocuklar için oldukça ilgi çekici bir yerdir.
Eğer deniz hayatına meraklıysanız, binbir çeşit balık türüne yakından tanıklık etmek istiyorsanız Birmingham’da bulunan Ulusal Deniz Yaşamı Merkezi sizi fazlasıyla memnun edecek güzel bir akvaryumdur.
Su samuru, denizanası, piranalar ve ustura çeneli köpekbalığı gibi egzotik deniz canlıları Sir Norman Foster tarafından tasarlanan Ulusal Deniz Yaşamı Merkezi’nde bulunuyor.
Merkez havzası, deniz memelilerinin alışkın olduğu doğal yaşam alanlarını taklit edecek şekilde özenle tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Bu sayede burada ziyaretçilerin seyir zevkine sunulan balıklar ve memelilerin kendilerini ekosistemleri dışında yabancı hissetmemeleri amaçlanmıştır.
Sıcaklıktan, kokudan sese ve dokunuşa kadar, gerçek bir ekosistem oluşturmak için duyuların her biri gerçekten dizayn edilmiştir.
Eğer deniz hayatı bize fazla cazip gelmiyor diyen kişilerdenseniz Birmingham şehrinin sunduğu bir diğer turistik durak Birmingham Müze ve Sanat Galerisi’dir.
Birmingham, tüm İngiltere’de olduğu gibi kültürel ve sanatsal alanlarda ziyaretçilere oldukça çeşitli olanaklar sunmaktadır.
Burada dünya çapında üne sahip sanatçıların eşsiz eserlerine tanıklık edebilir, edindiğiniz deneyimleri çevrenizle paylaşabilirsiniz.
Rossetti, Edward Burne-Jones gibi uluslararası alanda tanınırlığı olan sanatçılar tarafından yapılan Raphaelite çalışmaları Birmingham Müzesi ve Sanat Galerisi’nin etkileyici antik hazineler ve Victoria sanat koleksiyonunun en önemli bölümlerindendir.
Müzenin içinde barındırdığı çeşitli bölümler, Mükemmel sergilerden tarihi koleksiyonlara, ve hatta yeni ortaya çıkmakta çağdaş sanatçılara kadar geniş yelpazede ziyaretçilerine hizmetler sunmaktadır.
Müze, Pazartesi-Perşembe günleri arası saat 10:00-17:00 arasında, Cuma günleri saat 10:30-17:00 arasında ve Cumartesi-Pazar günleri ise saat 10:00-17:00 arasında hizmet vermektedir.
Müze’ye girişler ücretsizdir fakat bazı etkinlikler ücrete tabi tutulabilir.
Müze’nin içinde çeşitli aktivitelerin olduğundan bahsetmiştik. Şimdi o aktivitelerin ne olduğunu detaylıca inceleyelim.
Birmingham Kimdir? İsimli etkinlik sayesinde şehrin tarihine ve modern kültürüne yakından tanıklık edebilirsiniz.
Bu etkinlik sayesinde çalışma hayatından topluluk aktivistlerine ve protesto hareketlerine kadar farklı Birmingham halkının deneyimlerini yansıtan yeni koleksiyonları keşfedebilirsiniz.
Aston, Soho, Nechells ve Ladywood gibi Birmingham’ın tarihi birikimi olan ilçelerinden gelen insanların hikayelerine odaklanan etkinliğe katılımınız kültürel birikiminiz açısından oldukça faydalı olacaktır.
Bu sergi, sergilenen objeleri yalnızca sergilemekle kalmayacak. Daha da önemlisi, Birmingham’ın hikayesine cömertçe katkıda bulunan ve geçmişten günümüze deneyimlerini paylaşan tanınmış insanların hayal dünyasını gözler önüne serecektir.
Halkın yaşadığı deneyimleri, kazanımları, mücadeleleri ve popüler tarihsel anlatıdan ortaya çıkan yazıları 2-3 saatlik bir Birmingham Müze ve Sanat Galerisi gezisi sayesinde öğrenebilirsiniz.
Bununla beraber müze, sizlerin görüşlerine de değer vermektedir.
Paylaşacak hikayeleriniz varsa Birmingham Müze ve Sanat Galerisi, kente ziyarette bulunan değişik ülkelerden farklı insanların gelecekteki koleksiyonlarına yansıtmaya devam etmek istiyor. Paylaşacak hikaye ve nesneleriniz varsa müze görevlileriyle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Müzenin ziyaretçilerine sunduğu bir diğer önemli ve görülmesi gereken bölüm ise Staffordshire Hazinesi’dir.
Ünlü Anglo-Saxon altınının bulunduğu ve bölgenin keşfedilmiş en büyük hazinesi olma özelliği taşıyan Staffordshire Hazinesi’nin hikayesini keşfedin.
Staffordshire Hazinesi kaskı güncel olarak burada sergilenmektedir.
Ziyaretçiler, Anglo-Saxon savaşçılarının tarihçesinden günümüze kadar olan sırlarını açığa çıkarmak için kullanılan koruma tekniklerine sayesinde bu inanılmaz hazine hakkında daha fazla bilgi edinebilirler.
Hazineye ait yüzlerce parça, altın savaşçı kaskı ile birlikte burada sergilenmektedir.
Araştırmalar sonucu Staffordshire Hazinesinde bulunan parçaların yaklaşık üçte birinin çok nadir bulunan ve oldukça değerli olan bir kaskdan geldiğini ortaya çıkmıştır.
Kendi türünde bu kask oldukça nadir bulunan türdendir ve bu da onu çok değerli kılmaktadır. Staffordshire Hazinesi kaskı yaşadığımız bu modern dönem içerisinde bulunabilecek az sayıda tarihi, değerli kasktan bir tanesidir.
Burası sadece yetişkinler için değil aynı zamanda çocuklar için de oldukça faydalı bir yerdir. Staffordshire Hazinesi sergisine gelen daha küçük yaştaki ziyaretçiler mikroskoplarla uğraşabilir ve bu değerli nesnelerle uğraşırken arkeoloji alanında da bilgi birikimine sahip olabilirler.
Bu kadar müze ziyareti yeter sanatla yeterince ilgilendik biraz da damak tadımıza hitap edelim diyorsanız sizi Birmingham’ın ünlü muhallebi fabrikası ile tanıştıralım.
Şehir merkezinin bir mil güneydoğusunda bulunan ve Digbeth’in bir zamanlar İngilizlerin en sevdiği Kuş Muhallebisini ürettiği fabrikanın dönüştürülmüş modern hali içerisinde her yaş aralığına hitap edebilen bu mekana turistlerden oldukça yoğun talep vardır.
Birmingham Muhallebi Fabrikası açık alanları, ilginç tasarım butikleri, vintage giyim mağazaları, uygun fiyatlı sıradışı kafeler ve sokaklara alelade şekilde dizilmiş çeşitli yiyecek tezgahları ile doludur.
Muhallebi fabrikası içinde yer alan düzenli etkinlikler arasında sinema gösterileri de yer almaktadır. Sinema gösterilerinde fabrikanın tarihi ve muhallebinin nasıl bu kadar meşhur hale geldiği anlatılan konular arasındadır.
Muhallebi Fabrikası, Pazartesi Cuma günleri saat 08:30-18:30 arasında, Cumartesi günleri ise saat 09:00-16:00 arası açıktır. Burası kesinlikle ilginizi çekecek!
Birmingham sanayi şehri olması sebebiyle bu alanda birçok düşünürü de dünyaya kazandırmıştır. Bu sebeple Soho Evi şehir tarihi için büyük önem taşır.
Birmingham’ın Mücevherat Mahallesi’ne 2,4 km kuzeybatısında bulunan Soho Evi, Birmingham ve hatta bütün İngiltere için büyük önem taşıyan sanayici Matthew Boulton’un 1766-1809 yılları arasında yaşadığı yerdir.
Restore edilmiş 18. yüzyıla ait odalar arasında, Boulton ve saygın Ay Derneği üyelerinin dünyayı değiştiren fikirlerini tartışmışlar.
Ayrıca Boulton’un yakındaki fabrikanın ünlü düğmelerini görme şansı da var. Düğmeler ve tokalar, saatler, vazolar, gümüş ürünler ziyaretçilerin ilgisini cezbetmektedir.
Soho House aynı zamanda önde gelen Aydınlanma grubu olan Ay Topluluğu’nun da favori buluşma yeriydi.
Ay Topluluğu, her ay dolunay gecesinde yemek yemek, deneyler yapmak ve günün felsefi konularını tartışmak için toplanıyordu.
Topluluğun üyeleri, hepsi Ay Odası masasının etrafında toplanan ve birçok yeni keşif ve buluşlara ilham veren canlı bir fikir alışverişinde bulunan Erasmus Darwin, James Watt ve Joseph Priest bir araya geliyordu.
Sizler de Birmingham’da aydınlanmaya öncülük etmiş düşünürlerin toplandığı yer olan Soho Evi’ni ziyaret edip dönem hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Burası Çarşamba ve Perşembe günleri saat 11:00-16:00 arası açıktır. Yetişkinler için biletler 7 pound, 3-15 yaş aralığında çocuklar için ise 3 pound’dur.
Birmingham şehrinde ilginç bulabileceğiz bir diğer mekan ise Geriye Dönüş Yapıtları’dır. Bu restore edilmiş sırt sırta teraslanmış evlerin ilginç turları sizi 1840’lar ile 1970’ler arasında burada yaşayan insanların hikayelerine götürür.
Birmingham’ın olağanüstü bir şehir olmasına yardımcı olan sıradan insanların hayatlarına atmosferik bir bakış sunan bu evler, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Burayı ziyaret ederek geçmişte buralarda konaklamış insanların hayatlarına tanıklık edebilirsiniz.
1840’lardan 1970’lere kadar geçiş yaparak, yaşamak ve çalışmak için bu küçük evlere sıkışan eski şehir sakinlerinin bazılarının yaşamlarını keşfedin.
Izgaralarda çıkan yangınlar ve geçmişten gelen sesler ve kokular ile Back to Backs’teki hayata dair derin ve samimi bir deneyimi yaşayın.
Belirttiğimiz gibi Birmingham, etkinliklerin çokca düzenlendiği büyük bir şehirdir. Bir turist için burada ilgi alanı çerçevesinde her şeyi bulmak mümkündür.
Senfoni Salonu da çeşitli etkinliklerin burada düzenlenmesi sebebiyle çokca turisti ağırlamaktadır. Bu konser salonu, Birmingham’ın sahip olduğu üne kavuşmasına büyük etkiye sahiptir ve şehrin büyük yenilikçi yapısını ve yaratıcılığını yansıtmaktadır.
Senfoni Salonu yalnızca İngiltere’nin en iyi konser salonu değil, aynı zamanda dünyanın en iyilerinden biri olarak kabul ediliyor. Caz müzikten rock’a ve stand-up gösterilerine kadar her şey burada düzenleniyor.
Dolayısıyla bu güzel binada herkes için gerçekten bir şeyler var ve yılın neredeyse her günü aktif olması sebebiyle seyahatinizi planlarken burada neler olabileceğine bir göz atmaya değer!
Birmingham, ingiltere’nin kalbinde bulunması ve dünya çapından her sene milyonlarca ağırlayan kozmopolit bir şehir olması sebebiyle oldukça canlı gece hayatına sahiptir.
Buraya gelen turistler gündüz gidilecek önemli yerlerin tadını çıkarıp gece ise sevdikleriyle şehrin sunduğu renkli gece hayatının tadını çıkarabilmektedir.
Şehrin birçok bölgesi, gündüz olduğu gece de canlıdır ve sizlere gidebilecğiniz bir çok mekan opsiyonu sunmaktadır.
Sevdiklerinizle renkli bir turistik ziyarette bulunmak istiyorsanız Birmingham sizin için doğru adres!