İki kıta üzerinde toprağı bulunan Çanakkale, ülkemizin Marmara Bölgesi’nde konumlanıyor. Antik çağlardan günümüze kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapan şehir, Çanakkale Savaşları’ndaki başarısı ile adını tarihe altın harflerle yazdırıyor.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Truva Antik Kenti’ni bünyesinde barındıran Çanakkale’ye, hava yolu veya kara yolu araçlarını kullanarak rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Çanakkale Havalimanı’ndan şehir merkezine nasıl gidebileceğiniz öğrenmek için ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.
Çanakkale’de gezerken toplu taşıma araçlarına ihtiyaç duyarsanız Çanakkale Kent Kart sahibi olmanız gerekiyor. Bu toplu ulaşım kartı hakkında daha fazla bilgi almak için ilgili içeriğimize göz atabilirsiniz.
Tarihi ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerini etkileyen Çanakkale’de görülmesi gereken yerlere gelin daha yakından bakalım.
Çanakkale gezilecek yerler listesi:
İçindekiler
Çanakkale’de gezilecek yerler arasında en üst sırada yer alan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı, 2014 yılında milli park statüsünden çıkarılarak tarihi alan olarak sınıflandırılmış. Gelibolu Yarımadası’nın güney ucunda, Eceabat İlçesi’nin hemen hemen tamamını kapsayan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı, 1. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Deniz ve Kara Muharebelerinin yapıldığı yerleri kapsıyor.
Batık gemiler, toplar, siperler, kaleler, burçlar ve savaş kalıntılarından oluşan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı, 60 bini aşan Türk şehidinin ve 250 bini aşan Avustralya, Yeni Zelanda, İngiliz ve Fransız askerlerinin savaş mezarları ve anıtlarını bünyesinde barındırıyor.
Gelibolu Yarımadası’nda Hisarlık Tepe üzerindeki Çanakkale Şehitleri Anıtı, 1915 yılında Çanakkale Savaşları’nda hayatını kaybeden Türk askerlerin anısına yaptırılmış. Dört ayak ve bir kubbeden oluşan yaklaşık 42 metre yüksekliğindeki anıt, 1960 yılında ziyarete açılmış. İhtişamı ile göz dolduran Çanakkale Şehitleri Anıtı, şehirde görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Anıtın yakınında Mehmetçik Anıtı, Türk Bahçesi, Mustafa Kemal Çanakkale’de Anıtı, Yaralı Asker Anıtı, Meçhul Asker Kabri ve Türk Şehitliği yer alıyor.
Şehitler Abidesi’nin altındaki salonda hizmet veren Harp Müzesi, 1971 yılında açılmış. Müzede Çanakkale Savaşlarını gösteren krokiler, fotoğraflar, çeşitli kaplar, savaş malzemeleri, kemiklere saplanmış mermi ve şarapnel parçaları, mermi çekirdeklerinin havada birbirleri ile çarpışmalarıyla meydana gelen ilginç şekiller sergileniyor. Etkileyici görüntülere ev sahipliği yapan müzeyi, pazartesi hariç haftanın 6 günü 08:00 – 17:00 saatleri arasında 15 TL ödeyerek ziyaret edebilirsiniz.
Kilitbahir Kalesi eski yazımıyla Kilidü’l-bahr, “denizin kilidi kalesi” anlamına geliyor. Fatih Sultan Mehmet tarafından 1452 yılında, Çanakkale Boğazı’nın Avrupa kıyısına inşa edilen kale, İstanbul kuşatması sırasında Avrupalı devletlerin Bizans İmparatorluğu’na yardım etmesini önlemek için yaptırılmış.
Boğazın en dar yerine, Çimenlik Kalesi’nin karşısına yaptırılan Kilitbahir Kalesi’nde, Kilitbahir Kale Müzesi yer alıyor. Osmanlı kale hayatının sergilendiği Kilitbahir Kale Müzesi, Çanakkale’de görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Müze Kart ile ücret ödemeden gezebileceğiniz Kilitbahir Kalesi ve Müzesi, pazartesi hariç 09:00 – 19:00 saatleri arasında ziyarete açık. Müze Kartı olmayanların müzeye girerken yetişkinler için 30 TL, öğrenciler içinse 15 TL ödemesi gerekiyor.
1992 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kabatepe – Conkbayırı yolu kenarında inşa edilen 57. Alay Şehitliği ve Anıtı, Kılıçbayır’ın güney ucunda konumlanıyor. Bu anıt mezar, Çanakkale Kara Savaşları’nın başlangıcı kabul edilen Anzak çıkarması ve sonrasında gerçekleşen muharebelerdeki başarısıyla bilinen Osmanlı Ordusuna mensup askerlerden oluşan ve tamamı savaş sırasında yaşamını yitiren 57. Alay’a ithafen yapılmış.
Şadırvan, açık namazgâh, ana mezarlık ve anıttan oluşan 57. Alay Şehitliği, insana tarifi çok zor duygular yaşatıyor. Selçuklu ve Osmanlı kervansaraylarında kullanılan Kevser taşı ile inşa edilen şehitliğin girişinde, torununun elini tutmuş bir şekilde gösterilen Türkiye’nin en yaşlı gazisi Hüseyin Kaçmaz’ın bronzdan yapılmış bir heykeli bulunuyor.
Gelibolu Yarımadası’nın batı sahilindeki Conkbayırı, etrafındaki tepeler arasında bölgeye en hâkim nokta olduğu için, Çanakkale Savaşları boyunca kuzey hattının en önemli tepesi olmuş. Conkbayırı Muharebelerinin yapıldığı yer aynı zamanda savaş sırasında Atatürk’ün saatinden vurulduğu yer olduğu için büyük önem taşıyor.Conkbayırı Anıtları ve Atatürk Zafer Anıtı’nın yer aldığı Conkbayırı, tarihteki önemi sebebiyle Çanakkale’de görülmesi gereken yerler arasında üst sıralarda bulunuyor.
Çanakkale’nin en önemli tarihi yerlerinden Truva Antik Kenti, Homeros’un İlyada Destanı adlı eserinde bahsedilen Troya Savaşı’nın yapıldığı yer olarak biliniyor. 1998 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Truva Antik Kenti’nin tarihi M.Ö. 3 bin yılına kadar uzanıyor.
Çanakkale’nin Hisarlık olarak isimlendirilen arkeolojik bölgesindeki Truva Antik Kenti, il merkezine 30 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Haftanın her günü 08:30 – 17:30 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz Troya Antik Kenti’ni Müze Kart ile ücretsiz olarak gezebilirsiniz.
Troya Antik Kenti girişindeki Troya Müzesi, 2018 yılında açılmış. 90 bin metrekarelik bir alandaki Troya Müzesi, üç kattan oluşuyor. Troya Müzesi’nde Troya’nın tarihi yedi başlığa bölünmüş bir şekilde anlatılıyor. Bu kapsamda müzede Troas Bölgesi Arkeolojisi, Troya’nın Tunç Çağı, İlyada Destanı ve Troya Savaşı, Antik Dönemde Troas ve İlion, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemi, Arkeoloji Tarihçesi ve Troya’nın İzleri bölümleri yer alıyor.
2018 yılında Çanakkale Arkeoloji Müzesi’ndeki eserlerin de taşındığı Truva Müzesi, haftanın her günü 08:30 – 17:30 saatleri arasında açık. Müze Kart ile ücret ödemeden gezilen olan Troya Müzesi’ne girişlerde kartı olmayanların 600 TL giriş ücreti ödemesi gerekiyor.
Meşhur Çanakkale Türküsü’nde adı geçen Aynalı Çarşı, şehrin simgelerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. 1890 yılında şehrin Musevi cemaatinin ileri gelenlerinden Eliyau Hallio tarafından yaptırılan çarşı, Halyo Çarşısı olarak da biliniyor.
Çarşının girişinde her iki taraftaki aynalardan ötürü Aynalı Çarşı olarak adlandırılan çarşı, Gelibolu Savaşı sırasında bombalanıp hasar görmüş. 2007 yılında Çanakkale Belediyesi tarafından restore edilen Aynalı Çarşı içerisinde Çanakkale’ye özgü hediyelik eşya satan dükkânlar yer alıyor. Sizler de Çanakkale gezinizde Aynalı Çarşı’ya uğrayarak, kendinize veya sevdiklerinize buradan hediye alabilirsiniz.
Çimenlik Kalesi olarak bilinen Kale-i Sultaniye’de hizmet veren Çanakkale Deniz Müzesi, 1982 yılında açılmış. Çanakkale Deniz Müzesi; Nusret Mayın Gemisi, Çanakkale Savaşları İhtisas Kütüphanesi, Çimenlik Kalesi (Kale-i Sultaniye), Hediyelik Eşya Binası, Resim ve Fotoğraf Galerisi bölümlerinden oluşuyor.
Bahçe ve park alanında Çanakkale Savaşları’nda kullanılan değişik uluslara ait topların sergilendiği Çanakkale Deniz Müzesi, pazartesi günü hariç haftanın altı günü 09:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müze Kartın geçerli olmadığı Çanakkale Deniz Müzesi’ne girişlerde tam bilet için 60 TL, indirimli öğrenci bileti için 30 TL ödeniyor.
Çanakkale’nin Merkez İlçesi’ndeki Çanakkale Saat Kulesi, feribot iskelesinin yakınlarında konumlanıyor. Sultan II. Abdülhamit döneminde Sancakbeyi Cemil Paşa tarafından 1896 yılında yaptırılan saat kulesi, Çanakkale’nin simgelerinden bir tanesi olarak bizleri selamlıyor.
20 metre yüksekliğindeki Çanakkale Saat Kulesi, beş kattan oluşuyor. Kare planlı ve aşağıdan yukarıya doğru incelen bir formdaki saat kulesi, kesme taş kullanılarak inşa edilmiş. Çanakkale Saat Kulesi’nin en üst katında saat çanının yer aldığı çokgen gövdeli, kubbeli köşk bölümü bulunuyor. Akşam saatlerinde ışıklandırılan saat kulesi, günün her saati çok güzel görünüyor.
Çanakkale şehir merkezindeki Eski Ermeni Kilisesi, Fevzi Paşa Mahallesi’ndeki Zafer Meydanı’nda konumlanıyor. Surp Kevork Ermeni Kilisesi olarak da bilinen tarihi yapı, 1873 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Çanakkale’de bulunan Ermeni halkı için yaptırılmış.
Ermenilerin Çanakkale’den göç etmesi üzerine atıl durumda kalan yapı sırasıyla; Çanakkale Arkeoloji Müzesi, Namık Kemal Tiyatro Salonu ve Çanakkale Etnografya Müzesi olarak hizmet verdikten sonra 2005 yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ne devredilmiş. Günümüzde sergi, gösteri ve çeşitli organizasyonlar için kullanılan Eski Ermeni Kilisesi, Çanakkale’de görülmesi gereken tarihi yerler arasında gösteriliyor.
Çanakkale merkezdeki Kordon, sahil boyunca hem doğal hem de tarihi güzelliklerin bulunduğu bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Şehrin en çok ziyaret edilen yerlerinden Kordon boyunca Truva Atı, Takvimli Güneş Saati, Aynalı Çarşı, müzeler, yöresel ve hediyelik eşya satan mağazalar yer alıyor. Sizler de Çanakkale gezinizde Kordon’daki yerleri görüp burada gün batımını izlemeden şehirden ayrılmayın.
Ünlü aktör Brad Pitt’in başrolünde oynadığı “Troy” filminde kullanılan Truva Atı, Çanakkale Kordon Boyu’nda sergileniyor. Heybetli Truva Atı’nın yanında Troya’nın altıncı katmanına ait şehir maketi de bulunuyor. Truva şehri ve farklı dönemlerine ait kısa bilgilerin yer aldığı pano ziyaretçileri aydınlatıyor. Sizler de Kordon’a gittiğinizde meşhur Truva Atı ile fotoğraf çektirebilir, kendinizi zamanda yolculuk yapıyormuş gibi hissedebilirsiniz.
Çanakkale Kordon’da yer alan Seramik Müzesi, 1904 yılında Er Hamamı olarak inşa edilen tarihi yapının içinde, 2013 yılında hizmete açılmış. Müzede Çanakkale seramiklerinin yanı sıra günümüz seramik sanat ve zanaatkârlarının ürünleri, seramik/pişmiş toprak tarihi ve üslupları üzerine farklı sanat/tasarım ürünleri ile hazırlanan sergiler ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
1 Eylül – 31 Mart tarihleri arasında 09:00 – 17:00, 1 Nisan – 31 Ağustos tarihleri arasında ise 10:00 – 19:00 saatleri arasında açık olan Çanakkale Seramik Müzesi; pazartesi günleri hariç ücretsiz olarak gezilebiliyor.
Çanakkale Boğazı manzarasına sahip Özgürlük Parkı, şehre hâkim bir tepede konumlanıyor. Çanakkale’nin en çok ziyaret edilen yerlerinden birisi olan parkta, yeşil ile mavi eşsiz bir uyumla ziyaretçilerini selamlıyor. Çanakkale Kordon bitiminde yer alan Özgürlük Parkı’nda çeşitli etkinlikler, sergiler ve festivaller düzenleniyor.
Ülkemizin alanındaki tek müzesi olan Piri Reis Müzesi, Çanakkale Kordon’un yakınında yer alıyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ne (ÇOMÜ) bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren müzede, Piri Reis’in tanınmış eseri Kitabı Bahriye’nin bir bölümü, çeşitli deniz haritaları, deniz canlıları, balıkçılıkta kullanılan av araç ve gereçleri sergileniyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Terzioğlu Yerleşkesi içindeki Su Ürünleri Fakültesi’nin 2. katında hizmet veren Piri Reis Müzesi, hafta içi 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret açık. Özel müze statüsünde olan Piri Reis Müzesi’nin giriş ücreti 3 TL.
1800’lü yılların Çanakkale’sinin özgün sivil mimari örneklerinden birisinde hizmet veren Kent Müzesi ve Arşivi, 2009 yılında hizmete açılmış. Fetvane Sokağı’nın Çarşı Caddesi’ne dönen köşesinde, Yalı Cami’nin karşısında yer alan Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi, 3 kattan oluşuyor. Çanakkale Kent Müzesi’nde; Çanakkale’nin Antik Dönemleri, Osmanlı Dönemi ve 1. Dünya Savaşı’nın anlatıldığı bilgi panoları, Çanakkale Savaşı’ndan günümüze kalan bazı objeler ve sergi alanları bulunuyor.
Pazartesi günleri kapalı olan Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi; 1 Eylül – 31 Mart tarihlerinde 09:00 – 17:00, 1 Nisan – 31 Ağustos tarihlerinde 10:00 – 19:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor. Ayrıca müzede her Çarşamba 18:00 – 19:00 saatleri arasında ücret ödemeden katılabileceğiniz Kent Sohbeti gerçekleştiriliyor.
Gelibolu’dan Eceabat’a giderken 30. kilometrede konumlanan Akbaş Şehitliği, muharebeler sırasında Türk birliklerinin ana ikmal noktalarından birisi olan Akbaş Limanı’nda bulunuyor. İstanbul’dan deniz yolu ile gelen savaş malzemelerinin karaya çıkartıldığı ve dağıtımının yapıldığı önemli bir merkez olan Akbaş bölgesinde 19. Tümen’in bir seyyar hastanesi varmış.
Düşman taarruzları sırasında batan ya da ağır saldırı altında kalan gemilerdeki şehitler, Yalova Köyü’ne giden yolun sağ tarafındaki asıl şehitlik alanına gömülmüş. Yalova Köyü istikametinde giden yolun sağ tarafındaki yoldan 25 metre yukarıdaki Akbaş Şehitliği’nde 459 adet sembolik mezar taşı dikilmiş.
2013 yılında yenilenen Akbaş Şehitliği’nde sembolik mezarların arka kısmında; muharebe dönemi her iki taraf askerleri arasında yaşananları barış ve dostluk mesajı ile vurgulayan bir heykel ve 1915 Çanakkale Şehitleri’ne ithaf edilen bir anıt bulunuyor.
Çanakkale merkezde denize girilebilecek en yakın yerlerden birisi olan Güzelyalı Plajı, il merkezine sadece 12 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Çanakkale Boğazı ile yemyeşil ormanın buluştuğu bir noktada yer alan Güzelyalı Plajı’nda Çanakkale Belediyesi’nin bir tesisi bulunuyor. Ücretsiz tuvalet ve duş olanaklarının bulunduğu Güzelyalı Plajı’nda ücret ödeyerek şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz. Sizler de Çanakkale gezinizde deniz keyfi yapmak isterseniz, Güzelyalı Plajı’nı ziyaret edebilirsiniz.
Çanakkale’nin simgelerinden olan asırlık manolya ağacının yer aldığı İskele Meydanı, deniz kenarında konumlanıyor. Yürüyüş ve koşu yolu, bisiklet parkuru, dinlenme alanı, kafe ve restoranların yer aldığı İskele Meydanı, Çanakkale’de ziyaret edilmesi gereken meydanlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor. Sizler de İskele Meydanı’na giderek deniz kenarında keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
Çanakkale Kilitbahir Kalesi yanındaki Namazgâh Tabyası, Rumeli Aziziye ismiyle de biliniyor. İl merkezine sadece 4 kilometre mesafedeki tarihi yer kıyı savunma noktalarından bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor.
Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılan Namazgâh Tabyası, Cuma Namazları burada kılındığı için bu isimle anılmış. Tabyanın girişinin tam karşısında yer alan büyük yapı, müze olarak hizmete açılmış. Engelli misafirlerin ziyaretine uygun hale getirilen Namazgâh Tabyası Müzesi’nde; Çanakkale Savaşı eserleri, fotoğrafları ve savaş ile ilgili bilgiler sergileniyor.
İl merkezine sadece bir buçuk kilometre mesafedeki Anadolu Hamidiye Tabyası Çanakkale Savaşları Tarih Müzesi, Barbaros Mahallesi’nde konumlanıyor. 1890’lı yıllarda Sultan II. Abdülhamit tarafından boğazın güvenliğinin sağlanması için Asaf Paşa’ya yaptırılan Hamidiye Tabyasında 10 adet cephanelik yapısı ve bunların arasında yarım dairesel formda konumlanan 9 adet top platformu bulunuyor.
2018 yılında ziyarete açılan Hamidiye Tabyası’ndaki tarih müzesinde; Çanakkale Boğazı’nın her iki kenarında yer alan kaleler, tabyalar ve şehitliklerin minyatürlerinin konumlandırıldığı Minyatür Gelibolu Alanı yer alıyor.
Gelibolu Yarımadası’ndaki Rumeli Mecidiye Tabyası, 1892 yılında Sultan Abdülmecit’in emriyle Asaf Paşa’ya yaptırılmış. Kilitbahir Kalesi’nin güneyindeki Rumeli Mecidiye Tabyası, Seyit Onbaşı’nın 270 kiloluk mermiyi kaldırdığı tabya olarak dikkatleri çekiyor.
Osmanlı Devleti’nin modern savunma tedbiri olan tabyaların en büyüklerinden birisi olan Rumeli Mecidiye Tabyası, 8 bonet ve Alman yapımı 4 adet 24 cm, 2 adet 28 cm çapında toplardan oluşuyor. Rumeli Mecidiye Tabyası’nın girişinde taşlı yol ve hediyelik eşya dükkânları bulunuyor. Tabyada ayrıca Mısırlı Feyzullah Efendi Mezarı, Mecidiye Şehitliği, Rumeli Mecidiye Maketi ve Rumeli Mecidiye Krupp Topu yer alıyor.
Rumeli Mecidiye Tabyası’nda yer alan Seyit Onbaşı Anıtı, 18 Mart 1915 tarihinde Boğaz’ı geçip İstanbul’a ulaşmayı amaçlayan müttefik armadasına kahramanca karşı koyan tüm askerlerimizin ve Seyit Onbaşı’nın kahramanlığını sembolize etmek için yapılmış. Seyit Onbaşı’nın Mecidiye Tabyası’nın deniz tarafında yol kenarında Heykeltıraş Hüseyin Anka Özkan tarafından yapılan bir heykeli daha bulunuyor.
İsmini Yunancada “Güzel Şehir” anlamına gelen Kallipolis’ten alan Gelibolu, Çanakkale Boğazı’nın Avrupa tarafında konumlanıyor. Bir deniz üssü olarak zengin bir tarihi olan Gelibolu’nun Truva Kenti kadar eski olduğu düşünülüyor.
Çanakkale Savaşlarının yapıldığı yer olduğu için ayrıca büyük önem taşıyan Gelibolu, şehirde mutlaka görülmesi gereken ilçelerden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Gelibolu’da görülmesi gereken yerlerin başında; listemizin ilk sırasında anlattığımız Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Anzak Koyu, Gelibolu Savaş Müzesi, Gelibolu Mevlevihanesi, Hamzaköy Plajı ve Antika Traktör Müzesi geliyor.
Anzakların Çanakkale Savaşı sırasında 25 Nisan 1915 tarihinde çıkarma yaptıkları Anzak Koyu, 600 metre uzunluğa sahip. Kuzeyden Arıburnu tepeleriyle çevrili olan Anzak Koyu, yapılan çıkarmadan sonra Anzaklar tarafından ana üs olarak kullanılmış.
Gelibolu Yarımadası’ndaki Anzak Koyu, her yıl 25 Nisan’da binlerce Anzak torunu tarafından ziyaret ediliyor. Anzak Günü olarak kabul edilen bu özel günde, buraya gelen kişiler yitirdikleri atalarını burada anıyor.
İçlerinde çile çıkarılan, derviş yetiştirilen Gelibolu Mevlevihanesi, 15 Mevlevi Asitanesinden en geniş araziye ve en haşmetli Semahaneye sahip olanı olarak karşımıza çıkıyor. 17. yüzyılda açılan Gelibolu Mevlevihanesi’nin, banisi ve ilk postnişini yeniçeri ağalarından Kara Hasan Ağa’nın oğlu Ağazade Mehmet Hakiki Dede’ymiş.
Gelibolu’nun düşman işgaline girmesiyle birlikte cephanelik olarak kullanılan Mevlevihane, 1994 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından satın alınarak onarılmış ve 2005 yılında ziyarete açılmış. Güzel bir mimariye sahip olan Mevlevihane’de, Gelibolu Mevlevihanesi’ni Koruma ve Mevlevi Kültürünü Tanıtma Derneği tarafından her ay Sema Törenleri yapılıyor.
İl merkezine 55 kilometre mesafedeki Hamzaköy Plajı, Gelibolu şehir merkezinde yer alıyor. Çanakkale’nin mavi bayrak sahibi plajlarından Hamzaköy, altın sarısı rengindeki kumlarıyla bir kilometrelik bir alanı kaplıyor. Çanakkale’de denize girmek isteyenler tarafından ziyaret edilen Hamzaköy Plajı’nda duş, tuvalet, şemsiye gibi olanaklar belediye tarafından ücretsiz olarak sunuluyor.
Çanakkale şehir merkezine 68 kilometre mesafedeki Ayvacık İlçesi, bünyesinde Behramkale Köyü ve Assos Antik Kenti’ni barındırması açısından ülkemizin en önemli turizm alanlarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. 83 kilometrelik sahil şeridiyle Çanakkale’nin en uzun sahil kesimlerinden birine sahip olan Ayvacık’ta dağlar denize paralel olarak uzandığı için sahil şeridinde çok güzel koylar yer alıyor.
Hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile meşhur Ayvacık’ta gezilecek yerler arasında Behramkale Köyü, Assos Antik Kenti, Kadırga Koyu, Babakale Köyü ve Kalesi bulunuyor.
Kuzeyinde Tuzla Çayı, güneyinde ise Edremit Körfezi ile Ege Denizi’nin arkasında Yunanistan’a ait olan Midilli Adası yer alan Behramkale Köyü, sit alanı olarak korunuyor. Şirin bir köy olarak bizleri selamlayan Behramkale, günümüzde pansiyon, otel, restoran ve hediyelik eşya tezgâhlarının olduğu turistik bir yer. Assos Antik Kenti, Assos Limanı ve Hüdavendigar Cami gibi tarihi yerleri ziyaret edebileceğiniz Behramkale, Çanakkale’deki popüler gezi rotalarından bir tanesi.
Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nin yaklaşık 17 kilometre güneyindeki Behramkale Köyü’ndeki Assos Antik Kenti, 2017 yılından beri UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde bulunuyor. Tarih boyunca Lidya, Pers, Pergamon ve Roma egemenliği altına giren Assos, bulunduğu bölgedeki tek büyük limana sahip olduğu için geçen gemiler sayesinde zengin olmuş.
Antik Çağ’ın büyük düşünürlerinden Aristo, Assos’ta 3 yıl yaşayıp felsefe okulu kurmuş. Felsefe tarihi açısından büyük önem taşıyan Assos Antik Kenti, Aziz Pavlus tarafından ziyaret edildiği için Hıristiyanlar tarafından kutsal olarak kabul ediliyor.
Dorik yapılı Athena Tapınağı’na ev sahipliği yapan Assos Antik Kenti, haftanın her günü 08:30 – 17:30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Yüksek bir tepede konumlanan Assos Antik Kenti, ziyaretçilerine doğal ve tarihi güzellikleri birleştiren şahane manzaralar sunuyor. Müze Kartlıların ücretsiz olarak gezebildiği ören yerine girişte, kartı olmayanların 250 TL ödemesi gerekiyor. Assos hakkında detaylı bilgi almak için ilgili yazımıza göz atabilirsiniz: Assos Gezi Rehberi ve Assos Gezilecek Yerler.
Assos Antik Limanı’nın yanındaki Kadırga Koyu, ismini Osmanlı Donanması’nın en çok kullanılan gemi tipi olan kadırgalardan almış. Kadırga gemileri eskiden bu bölgeye yanaşıp erzak ve su temini yapıyormuş.
Assos’un berrak ve temiz denizinde yüzmek için gidebileceğiniz Kadırga Koyu’nda şezlong – şemsiye hizmeti alabileceğiniz işletmeler yer alıyor. Sizler de Assos’u ziyaret ettiğinizde mavi ile yeşilin aşk yaşadığı Kadırga Koyu’nda deniz keyfi yapabilirsiniz.
Ülkemizin en batı noktası olan Babakale Köyü, Çanakkale il merkezine 110 kilometre, Ayvacık ilçe merkezine ise 52 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Assos’a 45 dakikalık bir mesafedeki Babakale Köyü, Biga Yarımadası’nın en uç noktasında bulunuyor. Küçük bir yerleşim yeri olan Babakale’yi, köydeki Babakale Kalesi’ni ziyaret etmek ve köyün doğal güzelliklerini keşfetmek için ziyaret edebilirsiniz.
Hırzü’l-Bahr Kalesi olarak da bilinen Babakale Kalesi, Osmanlı Döneminde yapılan son kale olarak biliniyor. Babakale Kalesi, Avrupalı korsanlarının saldırılarından korunmak amacıyla, Kaymak Mustafa Paşa tarafından 1722 – 1729 tarihleri arasında yaptırılmış. Kalenin içindeki hamam, çeşme ve cami gibi yapıların da kale ile aynı dönemde yapıldığı düşünülüyor. Kalenin yapımına bağlı olarak köyde günümüzde de sürdürülen bir bıçakçılık kültürü oluşmuş.
Babakale Kalesi’ne girişlerde 10 TL alınıyor. Babakale Kalesi’ni ziyaret eden herkese köy muhtarlığı tarafından Asya kıtasının en batı ucuna gittiğine dair bir sertifika veriliyor. Sizler de sertifikanızı kalede bekleyen görevliden veya meydandaki çay bahçesinden alabilirsiniz. Yazının bu noktasında böyle bir sertifikanın dünyanın sadece iki yerinde verildiğini sizlere hatırlatmak isteriz; biri Portekiz’de Avrupa’nın bittiği yer olan Cabo da Roca, diğeri de Babakale.
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı bir belde olan Küçükkuyu, il merkezine 94 kilometre, ilçe merkezine ise 24 kilometre mesafede yer alıyor. Geçimini balıkçılık ve zeytincilik ile sağlayan Küçükkuyu, ülkemizin en kaliteli zeytinyağlarına ev sahipliği yapıyor. Assos’a 20 kilometre uzaklıkta olduğu için dikkat çeken Küçükkuyu’daki Zeus Altarı, çok sayıda kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Küçükkuyu Limanı, Altunoluk’a 10 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Oldukça temiz ve şirin bir yer olan Küçükkuyu Limanı’nın çevresinde çok sayıda çay bahçesi ve restoran yer alıyor. Yaz mevsiminde çok hareketli olan liman bölgesinde deniz suyu biraz soğuk, sizleri önden uyaralım. Yaz akşamlarında liman yakınlarında açılan hediyelik eşya tezgâhları, bölgeyi daha canlı ve renkli bir hale getiriyor.
Efsaneye göre Tanrı Zeus’un yaşadığı ve Truva Savaşı’nı yönettiği yer olarak bilinen Zeus Altarı, Kaz Dağları’nın uzantısında bulunan bir mağara. Dede Tepe üzerindeki Zeus Altarı, kaya kütlesinin işlenmesiyle oluşturulmuş. Kayaya oyulmuş basamaklardan oluşan merdiven ile çıkılan Zeus Altarı’nda sunak nişleri, oturma platformları ve içi oyularak oluşturulan sarnıç alanı bulunuyor.
Küçükkuyu’nun doğal güzelliklerinden Mıhlı Çayı, il merkezine 95 kilometre, ilçe merkezine 29 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Rumlardan kalma bir değirmenin yer aldığı Başdeğirmen bölgesinde Roma döneminden kalan kemerli bir köprü de bulunuyor. Değirmenin birkaç kilometre ilerisinde yer alan Mıhlı Şelalesi ve Göleti, doğa içerisinde zaman geçirebileceğiniz güzel bir yer.
1989 yılında sit alanı ilan edilen Adatepe Köyü, Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nde yer alıyor. İl merkezine 105 kilometre, ilçe merkezine 35 kilometre uzaklıktaki köy, Küçükkuyu’da bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altında olan Adatepe Köyü, Kazdağları’nın güneybatı yamacında konumlanıyor.
Eskiden Rumlar ile Türklerin bir arada yaşadığı Adatepe Köyü, Çanakkale’nin gezilmesi gereken yerleri arasında bulunuyor. Zeytinyağı ve otlu dondurması ile meşhur olan Adatepe Köyü’nde gezilecek yerler arasında tarihi köy sokakları, Taş Mektep ve köyün yakınındaki Zeytinyağı Müzesi başta geliyor.
Kaz Dağları’nın en popüler köyü olarak gösterilen Yeşilyurt, Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’ne bağlı sevimli bir yer olarak bizleri selamlıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınan Yeşilyurt Köyü, il merkezine 95 kilometre, ilçe merkezine ise 21 kilometre mesafede bulunuyor. Küçükkuyu bucağı sınırları içerisindeki Yeşilyurt Köyü, deniz ve dağ turizminin bir arada yaşandığı sevimli bir yer.
Ülkemizin üçüncü en büyük adası olan Bozcaada, Çanakkale Boğazı’nın girişine yakın bir yerde konumlanıyor. Geyikli beldesindeki feribota binerek ulaşılan Bozcaada, Çanakkale’nin en çok ziyaret edilen yerlerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor.
Her yıl eylül ayının ilk haftasında yapılan Bağbozumu Festivali ile ünlenen Bozcaada, ülkemizin köyü olmayan tek ilçesi. Tenedos ismiyle de bilinen Bozcaada, deniz turizmi yapmak için tercih edilse de tarihi yapılarıyla da dikkat çekiyor. Bozcaada’da gezilmesi gereken yerler arasında Bozcaada Kalesi, Ayazma Plajı, Mermer Burnu ve Polente Feneri başta geliyor. Bozcaada hakkında daha fazla bilgi almak için ilgili içeriğimizi okuyabilirsiniz: Bozcaada Gezi Rehberi- Bozcaada Nerede? Bozcaada’ya Nasıl Gidilir?
Bozcaada’ya feribot ile gelirken dikkatleri hemen çeken Bozcaada Kalesi, adayı istilalardan korumak amacıyla yapılmış. Tam olarak kim tarafından inşa edildiği bilinmeyen Bozcaada Kalesi, iç ve dış olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Bozcaada Kalesi’nde halkın desteğiyle kurulan bir etnografya sergisi ile bir açık hava müzesi bulunuyor.
Haftanın her günü açık olan Bozcaada Kalesi’nde Müze Kart geçerli değil. Bu sebeple kaleye girişlerde tam bilet için 10 TL, indirimli bilet içinse 5 TL ödenmesi gerekiyor.
Bozcaada’nın en büyük plajlarından birisi olan Ayazma, ince kumlu yapısı ile dikkat çekiyor. Soğuk suyu ile ün kazanmış olan Ayazma Plajı çevresinde hizmet alabileceğiniz kafe ve restoranlar bulunuyor.
Sizler de Bozcaada’da deniz – kum – güneş üçlüsünün tadını çıkarmak için Ayazma Plajı’nı ziyaret edebilirsiniz. Çok popüler olduğu için yaz sezonunda özellikle hafta sonlarında çok kalabalık olan Ayazma Plajı’na erken saatlerde gitmenizi tavsiye ederiz.
Bozcaada’da denize girmek için tercih edilen Mermer Burnu, tertemiz denizi ile ziyaretçilerini etkiliyor. Etrafında herhangi bir işletmenin yer almadığı Mermer Burnu’na hazırlıklı gitmenizi öneririz. Akvaryum Koyu olarak da bilinen Mermer Burnu, zengin bir su altına sahip olduğu için dalış yapmak isteyenler tarafından da sıklıkla tercih ediliyor.
Bozcaada’da gün batımı izlemek için ziyaret edilen Polente Feneri, adanın simgelerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Bozcaada’nın en batı ucunda yer alan 17 adet rüzgârgülünün en son kısmındaki Polente Feneri, 32 metre yüksekliğinde. Polente Feneri’ne gitmek için özel araç veya dolmuş da kullansanız yolun bir kısmında yürümeniz gerekiyor. Yürümeniz gereken kısımda biraz çalılık ve toprak olduğu için rahat ayakkabılar giymenizi öneririz.
Gökçeada ve diğer Yunan adalarının göründüğü Polente Feneri, Bozcaada’da gün batımının izlendiği çok popüler bir yer olduğu için yer bulabilmek için erken saatlerde gitmenizi öneririz.
Ülkemizin en büyük adası Gökçeada, Ege Denizi’nin kuzeyinde, Saros Körfezi girişinde konumlanıyor. 91 kilometre kıyı şeridine sahip olan Gökçeada, Türkiye’nin sakin kentlerinden (cittaslow) bir tanesi olarak bizleri selamlıyor.
Kabatepe Limanı’ndan kalkan arabalı vapur ile ulaşabileceğiniz Gökçeada, hem doğal hem de tarihi güzellikleri ile ziyaretçilerini etkiliyor. Güzel plajlarının yanı sıra koruma altındaki Zeytinli Köyü gibi otantik yerleri de gezebileceğiniz Gökçeada hakkında detaylı bilgi almak için ilgili yazımızı okumanızı öneririz: Gökçeada Gezi Rehberi ve Görülecek Yerler.
Gökçeada’nın en ünlü plajı olan Kefalos Plajı, 1200 metre uzunluğunda. Aydıncık Plajı olarak da bilinen Kefalos, ince yapılı kumu ile ziyaretçilerini etkiliyor. Rüzgâr sörfü yapmak için de sıklıkla tercih edilen Kefalos Plajı, adanın merkezine 10 kilometre mesafede yer alıyor. Rüzgârlı ama dalgasız denizi ile sörf yapmaya çok uygun olan plaj, Alaçatı’dan sonra ülkemizde yeni bir sörf merkezi olma yolunda ilerliyor.
Tarihi bir Rum köyü olan Dereköy’e bağlı Gizli Liman Koyu, adanın batı ucunda gidilebilecek en son nokta olarak bizleri selamlıyor. Uğurlu Plajı’nın sonunda yer alan Gizli Liman Plajı’nda köylüler tarafından duş, tuvalet ve büfe hizmeti veriliyor. Gökçeada’da deniz keyfi yapabileceğiniz Gizli Liman Koyu, sessiz ve sakin bir yer.
Gökçeada’nın merkezine 5 kilometre mesafedeki Sualtı Milli Parkı, ülkemizin ilk ve tek sualtı parkı olma özelliğini taşıyor. 1999 yılında Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından park ilan edilen alan, adanın kuzeydoğusunda, Yıldız Koy ve Kuzu Limanı arasında konumlanıyor.
Kıyıdan 1 deniz mili uzunluğunda, denizden 200 metre açıklıktaki bir alanda yer alan Gökçeada Sualtı Milli Parkı, Yelken Kaya ile Çiftlik Koyu arasında bulunuyor. İçerisinde su altı mağara girişleri olan ve Akdeniz Foku dâhil pek çok deniz canlısına ev sahipliği yapan Sualtı Milli Parkı’nda profesyonel dalış yapmak için ilgili kurumlardan izin almak gerekiyor.
Gökçeada’da görülmesi gereken doğal güzellikler arasındaki Peynir Kayalıkları, Kuzu Limanı’nın hemen solundaki Kaşkaval Burnu’nda yer alıyor. Buradaki heykelsi yapıdaki doğal oluşumlar üst üste dizilmiş peynir kalıplarına benzetildiği için Peynir Kayalıkları ismini almış. Sadece denizden tekne ile görülebilen Gökçeada Peynir Kayalıkları, bot ile Kaleköy Limanı’ndan yaklaşık 15 dakika, Kuzu Limanı’ndan ise 5 dakika mesafede konumlanıyor.
İl merkezine 90 kilometre uzaklıktaki Biga İlçesi; doğuda Gönen, batıda Lapseki, güneyde Çan, kuzeyde ise Marmara Denizi ile çevrili. Balıkkaya adı verilen bir tepenin eteklerinde kurulan şehir merkezi, denizden ortalama 38 metre yükseklikte konumlanıyor. Tarihi ve doğal güzellikler ile çevrili olan Biga’da başlıca gezilecek yerler arasında Nilüfer Gölü, Çınarlık Parkı, Priapos ve Parion Antik Kenti bulunuyor.
Biga’nın doğal güzellikleri arasındaki Nilüfer Gölü, il merkezine 100 kilometre, ilçe merkezine sadece 7 kilometre mesafede konumlanıyor. Kalafat Köyü’ndeki Nilüfer Gölü, mayıs ve ekim ayları arasında açan beyaz nilüfer çiçekleri ile ziyaretçilerine şahane manzaralar sunuyor. Koruma altındaki bu nilüfer çiçeklerini koparmanın cezası ise çok fazla, o yüzden böyle bir şey yapmamanızı öneririz. Nilüfer Gölü Orman Park İşletmesi’nin hizmet verdiği göl çevresinde gezilebilmesi için Lotus Yürüyüş Yolu bulunuyor.
Biga şehir merkezindeki Çınarlık Parkı, il merkezine 96 kilometre mesafede konumlanıyor. Biga’nın en yeşil parklarından birisi olan Çınarlık’ta isminden de anlaşılacağı gibi çınar ağaçları bulunuyor. Oyun parkı, kafeterya ve otoparkın yer aldığı Çınarlık Parkı, özellikle hafta sonlarında çok sayıda kişi tarafından ziyaret ediliyor.
İl merkezine 112 kilometre uzaklıktaki Priapos Antik Kenti, Biga’nın Karabiga beldesinde konumlanıyor. M.Ö. 670 yılında kurulduğu düşünülen antik kent adını; bağların, bahçelerin ve doğurganlığın koruyucu bereket tanrısı Priapos’tan alıyor. Antik kaynaklarda bağcılığı ile ünlü bir kent olduğundan bahsedilen Priapos Antik Kenti’nin, Priapos adına adanan tek kent olması bakımından arkeoloji dünyasında önemli bir yeri bulunuyor.
Çanakkale’nin Biga ilçesi Kemer Köyü sınırları içindeki Parion Antik Kenti, il merkezine 95 kilometre, ilçe merkezine ise 31 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Parion, Büyük İskender’in Perslere karşı savaşı kazanmasıyla Helen egemenliğine girmiş. Daha sonra Bergama Krallığı ve Roma hâkimiyeti altında kalan Parion’un Bizans döneminden sonraki yıllarda önemli bir piskoposluk merkezi olduğu ortaya çıkarılmış.
Parion Antik Kenti’nde güney nekropol alanı, Roma hamamı, tiyatro ve Odeion harabeleri yer alıyor. Kazı çalışmalarının halen devam ettiği Parion Antik Kenti’ni ücret ödemeden gezebilirsiniz.
Biga İlçesi’nde yer alan Balıkkaya Tepesi, il merkezine 99 kilometre, ilçe merkezine sadece 2 kilometre mesafede bulunuyor. Günümüzde mesire alanı olarak kullanılan Balıkkaya Tepesi, yüksek bir konumda olduğu için ziyaretçilerine güzel manzaralar sunuyor. Piknik alanı, çocuk parkı ve oturma yerleri gibi olanakların bulunduğu Balıkkaya Tepesi’nde Tepe Kafe isminde bir işletme hizmet veriyor.
Eceabat ilçe merkezine 10 kilometre mesafedeki Kabatepe Plajı, Gökçeada İskelesi’nin batısında konumlanıyor. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı içerisindeki Kabatepe Orman Parkı, günübirlik ziyaretçiler tarafından tercih ediliyor. Şehir merkezinden kalkan otobüs veya minibüslerle ulaşabileceğiniz Kabatepe Plajı’nda yeşil ile mavi eşliğinde güzel bir gün geçirebilirsiniz.
Kuzey Ege’deki en büyük su parkı olma özelliğini taşıyan Çanakkale Aqualand, çocuklarınızla beraber eğlenebileceğiniz bir su parkı. İl merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Çanakkale Aqualand içerisinde; su topu, anahtar bulmaca ve köpük partisi gibi etkinlikler düzenleniyor. Haftanın her günü 10:00 – 18:00 saatleri arasında açık olan Aqualand’in giriş ücreti her sezon yenileniyor.
Eceabat ilçe merkezi feribot iskelesi yanındaki Tarihe Saygı Parkı, minyatür bir park olarak karşımıza çıkıyor. Tarihe Saygı Parkı’nda Çanakkale Boğazı ve Gelibolu Yarımadası savaş ve yerleşim alanlarını kapsayan zemin üzerine 3 boyutlu olarak yapılmış minyatür bir harita bulunuyor. Parkta siper hayatı ve siper mücadelelerini yansıtmak amacıyla üç boyutlu bir canlandırma da sergileniyor. 2008 yılında açılan Tarihe Saygı Parkı, ücretsiz olarak geziliyor.
İl merkezine 65 kilometre uzaklıktaki Güneyli Plajı, Gelibolu’nun en güzel plajları arasında yer alıyor. 50 metre genişliğindeki ve 400 metre uzunluğundaki Güneyli Sahili, denize girmek için sakin bir yer arayanlar tarafından tercih ediliyor. Sığ denizi ile çocuklar ve acemi yüzücüler için uygun olan Güneyli Plajı’nda duş, tuvalet, giyinme kabini, büfe, kafe ve lokanta gibi olanaklar bulunuyor.
Gelibolu İlçesi’ne bağlı Fındıklı Köyü yakınlarındaki Kömür Limanı, Saros Körfezi’nde konumlanıyor. Adını eskiden buradan teknelerle kömür taşınmasından alan bölge, ülkemizde dalış turizminin merkezi haline geliyor. Deniz suyunun 4 – 5 metre sonra derinleştiği Kömür Limanı, Despot Limanı’nın tam karşısında bulunuyor.
Gelibolu İlçesi’ne bağlı Yeniköy’de yer alan Papaz Plajı, il merkezine 50 kilometre mesafede bulunuyor. Tuvalet ve duş olanaklarının mevcut olduğu Papaz Plajı’nda deniz tertemiz. Ücretli bir biçimde girebileceğiniz Papaz Plajı’nda yılın belli zamanlarında çeşitli festivaller de düzenleniyor.
Rumeli yakasında Eceabat ilçesine 5 kilometre mesafedeki Bigalı Kalesi’nin yapımına 3. Selim zamanında başlanmış. 2. Mahmut döneminde tamamlanan Bigalı Kalesi’nin yapımında Sestos şehrinin malzemeleri kullanılmış.
Restorasyon sonrası 2022 yılında ziyarete açılan Bigalı Kalesi’nde silah tamir atölyesi, canlandırmalar ve projeksiyonla yansıtılan görüntüler bulunuyor. Denize sıfır bir konumdaki Bigalı Kalesi, Müze Kart ile ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor. Müze Kartı olmayanların kaleye girişlerde tam bilet için 30 TL, indirimli bilet içinse 15 TL ödemesi gerekiyor.
Çanakkale’nin doğal güzelliklerinden Büyük Kemikli Burnu, Ecebat İlçesi’nde konumlanıyor. Küçük Anafartalar Köyü’nü geçtiktensonra ulaşabileceğiniz koy, Saroz Körfezi’nde bulunuyor. Yabancılar tarafından “Suvla Point” olarak adlandırılan Büyük Kemikli Burnu’ndaki Lagün Gölü, balık çiftlikleri ile meşhur.
Çanakkale Savaşı’nın çetin geçtiği cephelerden biri olan Büyük Kemikli Burnu’nda; Mimar Ahmet Gülgönen tarafından tasarlanan Büyük Kemikli Burnu Yazıtı da bölgede görülecek yerler arasında bulunuyor.
Biga İlçesi’ndeki Şahmelek Plajı, il merkezine 102 kilometre, ilçe merkezine ise 33 kilometre mesafede bulunuyor. Biga’da denize girilecek en güzel yerlerden birisi olan Şahmelek Plajı, sakin ve dalgasız bir denize sahip. Girişinde taşlı bir bölümün yer aldığı denizin dibi sonra kuma dönüşüyor. Yeme – içme olanaklarının bulunduğu Şahmelek Plajı’na girişler ücretsiz.
Çanakkale’nin Bayramiç İlçesi’ndeki Ayazma Pınarı Tabiat Parkı, il merkezine yaklaşık 100 kilometre, ilçe merkezine ise 29 kilometre mesafede konumlanıyor. İçerisinde şelaleler, dereler, yürüyüş yolları ve piknik alanlarının bulunduğu Ayazma Pınarı Tabiat Parkı, Çanakkale’de görülmesi gereken doğal güzellikler arasında gösteriliyor. Doğa içerisinde güzel bir gün geçirebileceğiniz Ayazma Pınarı Tabiat Parkı’na girişlerde ücret alınıyor.
Şehir merkezine sadece üç buçuk kilometre uzaklıktaki Dardanos Plajı, 2021 yılından itibaren mavi bayrak alıyor. Temiz denizi, kumsalı ve kolay ulaşılması sebebiyle çok sayıda kişi tarafından ziyaret edilen Dardanos Plajı, 77 metre uzunluğa ve 5 metre genişliğe sahip. Rüzgârlı bir yapıda olan Dardanos Plajı, rüzgâr sörfü yapmak isteyenler tarafından tercih ediliyor.
Çanakkale ilinin Anadolu yakasındaki ilçesi Lapseki, il merkezine 34 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Gelibolu ile arasında düzenli feribot seferleri yapılan Lapseki’nin adını Antik Yunan döneminde bu bölgeye yerleşen bir filozofun kızı olan Lampsakos’tan aldığı düşünülüyor.
Kirazları ile ünlü olan Lapseki’de her yıl Lapseki Kiraz Festivali düzenleniyor. Lapseki’de gezilecek yerler arasında Çardak Kum Adası, Çardak Arıburnu Şehitliği, Lapseki Şehitliği, İki Alatlı Tepesi ve Şehitliği, Gazi Yakup Bey Cami ve Külliyesi yer alıyor.
Çanakkale’nin Lapseki İlçesi’ne bağlı Çardak beldesindeki Kum Adası, il merkezine 39 kilometre, ilçe merkezine sadece 5 kilometre mesafede bulunuyor. Kıyıdan denize doğru yaklaşık 100 metre uzayan ve karayla bağlantısı küçük bir köprüyle sağlanan Kum Adası’ndaki kumları şifalı olduğuna inanılıyor. Ülkemizin dört bir yanından gelen romatizma hastaları tarafından ziyaret edilen Kum Adası’nın kumlarında şifa arayanlar kendilerini kuma gömüyor.
İl merkezine 39 kilometre uzaklıktaki Çardak Arıburnu Şehitliği, ilçe merkezine 5 kilometre mesafede yer alıyor. Çanakkale – Bursa yolu üzerindeki şehitlik, 1940 yılında yapılmış. Arıburnu Muharebeleri sırasında hastane olarak kullanılan Çardak Köyü, askerlerimizin tedavisi ve bakımından sorumlu olmuş. Harp esnasında ya da hastanede yaşamını kaybeden askerlerimizin naaşı da Çardak Arıburnu Şehitliği’ne defnedilmiş.
Lapseki İlçesi’nde Gazi Süleyman Paşa Mahallesi’nde bulunan Süleyman Paşa Cami, il merkezine 34 kilometre mesafede konumlanıyor. Süleyman Paşa Cami, 1354 yılında Orhan Gazi’nin oğlu Şehzade Gazi Süleyman tarafından Gelibolu’nun fethinden önce yaptırılmış. Lapseki’nin en yüksek noktasına inşa edilmiş olan cami sade mimarisi ile dikkat çekiyor.
İl merkezine 39 kilometre uzaklıktaki Gazi Yakup Bey Cami ve Külliyesi, Çardak beldesi merkezinde bulunuyor. Cami, han, sıbyan mektebi, zaviye ve fırından oluşan külliyeden günümüzde sadece han ile cami yer alıyor.
Gazi Yakup Bey Cami ve Külliyesi, 1464 – 1475 yıllarında Abdullah Bin Hacı Yakup Bey tarafından yaptırılmış. 15. yüzyıl Osmanlı mimari özelliklerini yansıtan Gazi Yakup Bey Cami, tek kubbe ve şerefeden oluşuyor.
Lapseki’de deniz keyfi yapmak için gidebileceğiniz Dalyan Plajı, Çanakkale’nin saklı doğal güzelliklerinden. İl merkezine 36 kilometre, ilçe merkezine sadece 3 kilometre mesafede konumlanıyor. Plaj voleybolu maçlarına da ev sahipliği yapan Dalyan Plajı’nda duş, tuvalet, giyinme kabini, şezlong ve şemsiye olanakları bulunuyor.
Çanakkale şehir merkezindeki Rhapsodos Mozaik Atölyesi, güzel bir sanat merkezi olarak bizleri selamlıyor. Yeni Havra Sokak’ta yer alan mozaik atölyesinde seramiklerle hazırlanan 43 adet mozaik portre sergileniyor.
Troya efsanelerini anlatan ve portreler üzerine yoğun çalışmalar yapan Rhapsodos Mozaik Atölyesi’ni, pazar günü hariç her gün 09:00 – 18:00 saatleri arasında randevu alarak ziyaret edebilirsiniz. Eğer bu konuya ilginiz varsa atölyenin düzenlediği çalışmalara katılabilirsiniz.
Kilitbahir Köyü’nde yer alan Zargana Plajı, Çanakkale il merkezine sadece 4 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Şehrin en çok ziyaret edilen doğal güzelliklerinden Zargana Plajı’nda deniz keyfi yapmanın dışında doğa yürüyüşü, bisiklet sürme, bota binme, su sporları, balık tutma gibi aktiviteleri de gerçekleştirebilirsiniz. Plajın çevresindeki kamp alanları ziyaretçilere bölgede konaklama olanağı sunuyor.
Çanakkale’nin Bayramiç İlçesi’ndeki Mehmet Akif Ersoy Evi ve Müzesi, il merkezine 71 kilometre mesafede bulunuyor. İlçe merkezindeki Mehmet Akif Ersoy’un çocukluğunda bir dönem ailesiyle birlikte oturduğu ev, 2016 yılında müzeye dönüştürülmüş.
İki katlı Mehmet Akif Ersoy Müzesi’nde şairin anne, babası ve kendisine ait balmumundan heykeller sergileniyor. Sizler de Çanakkale ziyaretinizde İstiklal Marşımızın şairini daha yakından tanımak isterseniz Mehmet Akif Ersoy Evi ve Müzesi’ni ücret ödemeden gezebilirsiniz.
Troya’ya su götürmek için Roma Döneminde yapılmış olan Kemerdere Su Kemeri, merkezde bulunan Kemerdere Köyü sınırları içerisinde yer alıyor. İl merkezine 34 kilometre mesafedeki Kemerdere Su Kemeri, doğal taş işçiliğinin güzel bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Altından geçen derenin oluşturduğu küçük gölet ile bütünleşen su kemeri, bizlere doğal ve tarihi güzellikleri bir arada sunuyor.
Peyniri ile ünlü Ezine, Çanakkale’nin merkez dâhil olmak üzere beşinci en büyük ilçesi olarak bizleri selamlıyor. İl merkezine 42 kilometre mesafedeki Ezine ilçe merkezinin Ege Denizi’ne kıyısı olmasa da Ezine ilçe sınırları içerisinde 37 kilometrelik sahil şeridi bulunuyor.
Ezine’de gezilecek yerler arasında Taşkapı Koyu, Geyikli Plajı, Tavaklı Sahili, Mavra Adası, Kestanbol Kaplıcaları ve Pembe Göl başta geliyor.
Çanakkale’nin Ezine İlçesi’ndeki Kumburun Köyü’nde yer alan Taşkapı Koyu, Çanakkale’nin henüz pek keşfedilmemiş doğal güzelliklerinden. Taşkapı Koyu’na Kumburun Köyü’nden sapıp, çam ağaçları arasında yaklaşık 10 dakika süren bir yolculuğun ardından ulaşabilirsiniz. Sakin bir yerde denize girmek isteyenler tarafından çok beğenilecek olan Taşkapı Koyu’nda çadır alanları, piknik masaları ve küçük bir çocuk parkı bulunuyor.
Ezine İlçesi’ndeki Geyikli Plajı, il merkezine 54 kilometre, ilçe merkezine ise 12 kilometre mesafede konumlanıyor. Bozcaada Feribot İskelesi’nin hemen yanındaki Geyikli Plajı, 2022 ve 2023 yıllarında mavi bayrak ödülü almış. Turkuaz renkli denizi ile insanı mest eden Geyikli Plajı’nda duş, tuvalet, giyinme kabini gibi olanaklar bulunuyor.
İl merkezine 72 kilometre mesafedeki Tavaklı Sahili, Çanakkale’nin Ezine İlçesi’nde konumlanıyor. Ezine’ye 24 kilometre uzaklıktaki Tavaklı Sahili, yeşil ile mavinin bir arada olduğu güzel bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Eskiden Larissa olarak adlandırılan Tavaklı Köyü, Sakar Dağı eteklerinde kurulmuş. Kalabalıktan uzak bir sahil arayanlar için uygun olan Tavaklı’da kamp yapmak için alanlar bulunuyor.
Dalış yapanlar tarafından sıklıkla tercih edilen Mavra Adası, Tavşan Adası olarak da adlandırılıyor. Ezine İlçesinden Kumburnu Sahili’ne gidildikten sonra 45 dakikalık bir yolla ulaşılan Mavra Adası’na tekneler aracılığıyla gidiliyor. Gün batımında şahane manzaralara ev sahipliği yapan Mavra Adası, Çanakkale’de gezilecek doğal güzellikler arasında bulunuyor.
Dünyada sadece 8 adet bulunan pembe renkli göllerden bir tanesi Ezine’de yer alıyor. Şeklinden dolayı Kalpli Göl olarak da bilinen Pembe Göl, yılın belli zamanlarında pembe bir görünüme bürünüyor. Dunaliella salina adlı mikroskobik bitkisel canlının fazla üremesinden dolayı pembeye dönen göl, Dalyan Köyü’nde konumlanıyor.
Ezine’nin ziyaret edilmesi gereken yerlerinden Kestanbol Kaplıcaları, Çanakkale il merkezine 63 kilometre, ilçe merkezine 19 kilometre mesafede konumlanıyor. Dünyaca ünlü bir jeotermal merkezi olan Kestanbol, termal turizm yapmak isteyenler tarafından tercih ediliyor. Sizler de bu bölgeye gelerek Kestanbol Kaplıcaları’nın sıcak ve şifalı sularının tadını çıkarabilirsiniz.
İl merkezine 55 kilometre, ilçe merkezine 22 kilometre uzaklıktaki Alexandria Antik Kenti, Çanakkale’de gezilecek tarihi yerler arasında bulunuyor. Dalyan Köyü sınırları içerisinde Kestanbolluk mevkiindeki antik kent, M.Ö. 310 yılında Büyük İskender’in komutanlarından Antigonos Monophtalmos tarafından “Antigoia” kenti olarak kurulmuş. Antik kentin adı Büyük İskender’in ölümünden sonra Lysmimakhos tarafından “Troas’daki İskender’in kenti” anlamına gelen “Aleksandria Troas” olarak değiştirilmiş.
Anadolu’nun en büyük gymnasyumlarından biri olan “Herodes Atticus Gymnasiumu” yapısını bünyesinde barındıran Alexandria Troas Antik Kenti haftanın her günü 08:30 – 17:30 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebiliyor.
Ezine’nin Çamlıca Köyü’nde yer alan Çamlıca Şelalesi, şehrin doğal güzelliklerinden bir tanesi olarak bizleri selamlıyor. İl merkezine 49 kilometre, ilçe merkezine 29 kilometre mesafedeki Çamlıca Şelalesi, doğal bir ortamın içerisinde piknik veya kamp yapmak isteyenler tarafından ziyaret ediliyor.
Ezine’ye 13 kilometre uzaklıktaki Koçali Köyü sınırları içerisindeki Yedi Taşlar’a, Ezine – Gülpınar yolunu takip ederek ulaşabilirsiniz. Çok eski dönemlere ait olan taş ocağında Roma İmparatorluğu’na ait yapılarda kullanılmak üzere sipariş edilen sütunlar burada yapılmış ve Dalyan İskelesi’nden gemilere bindirilerek sevk edilmiş. Ortalama 50 – 60 ton ağırlığa sahip olan Yedi Taşlar’ın, sevkiyat sırasında bölgede kalan taşlar oldukları düşünülüyor.
İl merkezine 11 kilometre mesafedeki Atikhisar Barajı, Sarıçay üzerinde bulunuyor. Sulama ve taşkın kontrolü amacıyla yapılan Atikhisar Barajı, akarsu yatağından 43 metre yükseklikte konumlanıyor. Şehir merkezine yakın bir yerde olduğu için mesire alanı olarak kullanılan barajın etrafında piknik alanları ve yürüyüş yolları mevcut.
Ecebat İlçesi’ndeki Yeni Zelanda ve Mezarlığı, il merkezine 25 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Conkbayırı’nın doğu yamacındaki Kocaçimentepe’ye giden yolun solundaki anıt, 1915 muharebelerinde ölen, başka bir anıtta adı geçmeyen veya mezarı belirsiz askerlerin adına dikilmiş. 1925 yılında yapılan Yeni Zelanda Anıtı, 25 Nisan Anzak Günü etkinliklerine ev sahipliği yapıyor.
Çanakkale’nin Biga İlçesi’ne bağlı Karabiga beldesindeki Kocakum Koyu, Karabiga’nın 1 kilometre kuzeyinde konumlanıyor. Çanakkale’nin doğal güzelliklerinden birisi olan Kocakum Koyu, il merkezine 110 kilometre, ilçe merkezine ise 24 kilometre mesafede yer alıyor. Sizler de Kocakum Koyu’nda keyifli bir deniz tatili yapabilirsiniz.
Çanakkale Savaşları’nın gerçekleştiği Eceabat İlçesi, il merkezine 15 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Eski ismi Maydos olan Eceabat, Çanakkale Boğazı’nda sahil kenarında yer alıyor. Çanakkale’nin en çok ziyaret edilen ilçelerinden birisi olan Eceabat’ta görülmesi gereken yerler arasında Bigalı Kalesi, Sestos, Kilitbahir Kalesi, Seddülbahir Kalesi ve Maydos Kilisetepe Höyüğü başta geliyor.
Seddülbahir Kalesi, 1656 yılında Venediklilerin Limni ve Bozcaada’yı işgal etmelerinin ardından savunma amacıyla yaptırılmış. 1659 yılında IV. Mehmet döneminde, Frenk Ahmet Paşa’nın mimar Mustafa Ağa’ya yaptırdığı kale, Gelibolu Yarımadası’nın Ege Denizi’ne bakan tarafında yer alıyor.
1980 yılında Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken Kültürel Varlık” olarak tescil edilen Seddülbahir Kalesi, Çanakkale’de gezilecek tarihi yerler arasında bulunuyor.
Eceabat ilçesindeki Büyük Anafartalar Köyü’nde bulunan Barış Müzesi, il merkezine 24 kilometre mesafede yer alıyor. Barış Müzesi’nde Çanakkale Savaşı’nda kullanılan birçok silah ve malzeme sergileniyor. Küçük ama etkileyici bir içeriği olan Barış Müzesi, Eceabat’ta gezilecek müzeler arasında gösteriliyor.
Adını antik dönemde kurulan Koila yerleşiminden alan Kilye’nin kuruluş tarihi tam olarak bilinmiyor. Eceabat İlçesi’ndeki Kilye Kalesi, Kabatepe yol sapağının 300 metre ilerisinde konumlanıyor. Sadece kule kalıntısı günümüze kadar ulaşan Kilye Kalesi’nin yakınındaki Kilye Koyu, doğal bir liman olma özelliğini taşıyor. Sizler de Kilye Koyu ve Kalesi’ni ziyaret ederek tarihe tanıklık edebilirsiniz.
İl merkezine 74 kilometre mesafedeki Bayramiç, Çanakkale’nin güneyinde yer alıyor. Tarihte Kebrene (Kebren) ile Skepsis antik yerleşimlerine ev sahipliği yapmış olan Bayramiç ilçesi, 1796 yılında inşa edilen Hadımoğlu Konağı ve Tabaklar Deresi üzerine yapılan Taş Köprü ile dikkatleri çekiyor.
Kurşunlu Tepe’de yer alan Skepsis Antik Kenti, Bayramiç’in tarihine dair izleri bünyesinde barındırıyor. 2022 yılındaBayramiç Barajı’ndaki su seviyesi azalınca Skepsis Antik Kenti’ndeki yaklaşık 1500 yıllık hamam ve kilise kalıntılarıortaya çıkmış. M.Ö. 6. yüzyılda yerleşimin başladığı düşünülen Skepsis Antik Kenti’nin Helenistik ve Roma Dönemi’ne ait bir tarihi olduğuna dair ipuçları bulunuyor.
Çanakkale il merkezine 73 kilometre uzaklıktaki Hadımoğlu Konağı Türk Evi Etnografya Müzesi, Bayramiç ilçe merkezinde bulunuyor. Şehrin en güzel sivil mimarlık örneklerinden birisi olan Hadımoğlu Konağı, günümüzde Türk Evi Etnografya Müzesi olarak hizmet veriyor. Konağın bazı yerlerinde Bayramiç ilçesine 14 kilometre uzaklıktaki Skepsis Antik Kenti’nden gelen mimari parçalar dekorasyon unsuru olarak kullanılmış. İçinde etnografik eserlerin sergilendiği bu güzel müze, Bayramiç’te gezilmesi gereken müzeler arasında gösteriliyor.
Bayramiç’e 15 kilometre uzaklıkta yer alan Kebrene Antik Kenti’nin, M.Ö. 7. yüzyılda kurulduğu düşünülüyor. Bölgede ilk sikke basan kentlerin başında gelen Kebrene Antik Kenti’nde bulunan sikkelerin ön tarafında Apollon’un resmi; arka tarafında ise koçbaşı resmi bulunuyor. Çalıdağı Köyü’nde konumlanan Kebrene Antik Kenti, Bayramiç’te keşfedilmesi gereken tarihi yerler arasında gösteriliyor.
Bayramiç İlçe merkezine 18 kilometre uzaklıktaki Külcüler Kaplıcası, Evciler bucağına bağlı Külcüler Köyü’nde yer alıyor. Manzaralı bir çam ormanı içerisindeki kaplıca, Eski Menderes Nehri’nin kenarında bulunuyor. 2 bin yıldır kullanılan Külcüler Kaplıcası, bölgenin en çok ilgi gören yerlerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Külcüler Kaplıcası’nın yakınlarındaki hamam kalıntılarının Bizanslılara ait olduğu ve onlar tarafından işletildiği düşünülüyor.
İl merkezine 24 kilometre mesafedeki Kepez Belediyesi Halk Plajı, 2016 yılından beri mavi bayrak ödülünü alıyor. 700 metre uzunluğundaki ve 4 metre genişliğindeki Kepez Plajı’nda duş, tuvalet ve giyinme kabini gibi olanaklar bulunuyor. Kepez Belediyesi Halk Plajı’nın çevresinde yeme – içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz kafe ve restoranlar hizmet veriyor.
Şehirde gezilecek yerleri bitirince Çanakkale’de ne yapılır? diye sorarsanız, size yöresel lezzetleri denemenizi öneririz. Ege ile Marmara mutfağını bir araya getiren Çanakkale’de taptaze balıklar, leziz zeytinyağlılar ve enfes çorbalar sizleri bekliyor.
Çanakkale, ülkemizde dalış yapmak için de eşsiz bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Çanakkale Savaşı’na ait birçok batığı bünyesinde barındıran şehir, su altı fotoğrafçıları tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor. Alman Torpido Gemisi, Su Gemisi Batığı, Anzak Koyu Çıkartma Filikaları ve Kaptan Franco Batığı; Çanakkale’de dalış yapmak için tercih edilen yerlerin başında geliyor.
Çanakkale gezi rehberinin sizler için faydalı olması dileğiyle.
İyi gezmeler!