İran Körfezi’ne kıyısı olan Katar, 400.000 kişilik bir nüfusa sahip olan zengin bir Arap ülkesi.
Başkent Doha, ülkenin aynı zamanda da en büyük şehri olarak dünyanın dört bir yanından turistleri ağırlıyor. Hem Arap yaşamını görmek, tarihi eserleri incelemek hem de birçok seçkin markadan alışveriş yapmak isteyenlerin akın ettiği Doha gezginlere farklı bir tatil tecrübesi vadediyor.
Doha nüfusunun büyük bir bölümü yabancı milletlerden oluşuyor. Bir yanda gökdelenler, dünya çapında isim yapmış pahalı zincir oteller ve lüks caddeler diğer yanda da yerel halkın ve çöl yaşamının en yalın haline tanıklık etmek isterseniz mutlaka yönünüzü Doha’ya çevirmelisiniz.
Muhafazakâr bir şehir olan ve İslam rejimi ile yönetilen Doha’da halkın kapalı giyindiğini ancak turistler üzerinde baskı kurulmadığını görebilirsiniz.
Lüksün, alışveriş çılgınlığının, hareketli gece hayatının yaygın olduğu Doha’da hem modern yaşamı hem de geleneksel tarzı aynı anda deneyimleme şansınız var.
Cuma günleri deyim yerindeyse yaşamın durduğu Doha’da gezip görülesi yerleri ve gece hayatı ve gitmeden önce bilinmesi gerekenleri sizler için derledik:
Pek çok turistin ilgisini ilk çeken yerlerden birisi Doha Körfezi boyunca uzanan ve palmiyelerle süslenmiş Corniche Caddesi olarak karşımıza çıkıyor. 7 kilometre uzunluğundaki cadde boyunca uzanan palmiye ağaçlarının siluetine hayran kalacaksınız.
İzmir’deki Kordon Boyu’nu anımsatan bu cadde üzerinde rekreasyon alanlarını, sahildeki plajı ve sahile demirlemiş olan yelkenlileri, yemyeşil parkları görebilirsiniz.
Caddede yürüdükten sonra dilerseniz İslam Eserleri Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Bazı günler kıyıdan esen rüzgarların yoğunlaşması nedeniyle turistlerin bu müzeyi ziyaret etmeye öncelik verdiğini görebilirsiniz. İslami Sanatlar Müzesi’ne geldiğinizde kıyıdaki yelkenlileri ve karşı kıyıdaki gökdelenlerin manzarasını seyre dalabilirsiniz.
Adeta hilale benzeyen Doha Koyu’nun en güzel sahiline Al Corniche Caddesi’nde şahit olacaksınız. Gündüzünün ayrı gecesinin ayrı güzel olduğu bu caddede gezmek için en iyi vaktin akşamüzeri saatleri olduğunu söyleyebiliriz. Güneşin etkisi hafifledikçe caddeye akın eden, sahilde yürüyüş yapan insanlarla karşılaşabilirsiniz.
İslami Sanatlar Müzesi’nden çıkıp ortalama 1 saat kadar yürüyüş yaparak Sheraton Otel’e kadar 5 kilometrelik parkurda ilerleyerek şehrin kıyı şeridini keşfedebilirsiniz.
Al Corniche Caddesi’nin güney kesimi olan Ras Abu St Flyover adlı yerdeki dekoratif rüzgâr kuleleri de kesinlikle görülmeye değer. Rüzgâr kulelerinin sağında ise beyaz renge boyanmış geleneksel Katar yerlilerine ait evleri görebilirsiniz. Esasen bu geleneksel evler Al Sharq Village Resort&Spa Otel’e ait.
Burada pek çok otelin turistleri şaşırtacak mimari hamleler yaptığına defalarca tanıklık edeceksiniz.
Caddede yürürken soluklanmak isterseniz, gökdelenlerin ve modern binaların arasında geleneksel görünümüyle fark yaratan Halul Coffeehouse’da bir kahve molası verebilirsiniz.
Doha’nın modern ve yüksek binalar ile geleneksel kent kısmı olarak ikiye ayrılmış yerleşim yerleriyle karşılaştıkça değişen kültürel özellikler karşısında şaşkınlığınızı gizleyemeyeceksiniz.
Souq Waqif Çarşısı, Doha’nın Eski Kent merkezinde yer alıyor. İstanbul’daki kapalıçarşı gibi Souq Waqif da Doha’nın otantik yönlerini yansıtıyor.
1970’li yıllarda yenilenme çalışmasının yürütüldüğü çarşıda hem geleneksel dükkanları hem de yöresel yemeklerin sunulduğu lokantaları görebilirsiniz. Yenilenip elden geçirilmesine rağmen eski ruhundan hiçbir şey kaybetmeyen bu çarşı, dünyanın her yerinden turistlerin yoğun ilgisine maruz kalıyor.
Orta Doğu ve Arap kültürünü birebir görebileceğiniz yerlerin başında gelen Souq Waqif Çarşısı, yerel halkın pek çok geleneğinin canlı tutulduğu bir yer olma özelliğini yıllardır koruyor. Yeni evlenecek olan çiftlerin buraya gelip kuş satın alması, Katar kültürünün bir parçası.
Bu geleneksel çarşıda Doha’nın mozaiğe benzeyen kültürel yönlerini yaşayabilirsiniz. Çarşıda Bedevi kıyafetlerini, Arap kültürünü yansıtan otantik desenli halı ve kilimleri, nargile malzemelerini, çeşit çeşit tütsüleri, el işlemesi kumaşları ve size Doha’yı hatırlatacak hediyelik eşyaları alabilirsiniz.
Yerel dokuyu yansıtan dükkanların yanı sıra şaşırtıcı bir şekilde çok sayıda sanat galerisi ile de karşılaşmanız mümkün. Her yıl binlerce seçkin turistin ağırlandığı Doha’da Souq Waqif Çarşısı’nda yer alan sanat galerilerinin turistlerle dolup taştığını görebilirsiniz.
İstanbul’daki Mısır Çarşısı ile benzer yönler bulabileceğiniz bu geleneksel çarşıda sıra sıra baharat ve kuru meyve satan dükkanlara da rastlamanız olası.
Çarşıda dolaşırken Falcon Souq adlı dükkana da uğramayı unutmayın. Adını yansıtacak şekilde şahinlerin satıldığı bu dükkan fazlasıyla ilginç bir yer. Katar kültüründe şahinler önemli bir yer tutuyor. Her cinsten şahinin ülke genelinde alınıp satıldığını ve hatta evlerde bile beslendiğini duyabilirsiniz.
Şahinlere ek olarak Souq Waqif Çarşısı’nda diğer kuş türlerinin satılıp sergilendiği dükkanlara girip kendinize görsel bir şölen yaşatabilirsiniz.
Souq Waqif Çarşısı, 2003 senesinde çıkan bir yangın ile büyük çapta hasar gördü. Devletin müdahalesiyle tamamına yakını eski dokusunu yansıtacak şekilde yeniden inşa edildi. Bu da Doha’da tarihi mirasa ne kadar çok sahip çıkıldığının bir göstergesi.
Doha’nın ilk görmeniz gereken yerlerinin başında gelen bu geleneksel çarşıda Arap kültürünün en yalın halini deneyimleyeceğinize şüpheniz olmasın. Souq Waqif Çarşısı’na günün büyük bölümünü ayırmanızı öneriyoruz.
Çarşıdaki dükkanları dolaştıktan sonra civardaki kafelerde ve esnaf lokantalarına benzeyen restoranlarda yemek molası verebilirsiniz. Doha’da hem içkiler hem de yemekler oldukça masraflı. Çarşıda nispeten daha uygun fiyatlı yemeklerle karnınızı doyurabilmek için Zaatar Zeit adlı lokantaya gidebilirsiniz.
West Bay Bölgesi son zamanlarda Doha’nın giderek daha çok ilgi çeken ve turist toplayan bir yeri haline gelmeye başladı.
Gökdelenlerin ve sıra dışı modern mimariyle inşa edilmiş farklı yükseklikteki binaların tümü West Bay Bölgesi’nde yer alıyor.
İstanbul’daki Maslak gibi Doha’daki ticari faaliyetlerin bir araya geldiği bir şehir kesimi olarak West Bay’de çok sayıda ihtişamlı binanın arasında kaybolacaksınız.
Buradaki en önemli binalardan biri Burj Doha, toplam 7 yıllık bir inşaat sürecinin ardından tamamlanmış. Tasarımının Fransız ünlü mimar Jean Nouvel’e ait olduğu Burj Doha adlı gökdelenin toplam yüksekliği 232 metre kadar.
İnşaat maliyetinin 125 milyon dolar olduğu bu gökdelen ilginç yapısal özelliklere de sahip. Gökdelenin dış kısmı güneşin tahrip edici ışınlarından korunması için Brise Soleil olarak adlandırılan bir kılıf ile kaplanmış. Bu ayrıntıyı duyan gezginlerin Burj Doha’yı görme isteği daha da artıyor.
Burj Doha, West Bay bölgesinde yer alan tek ilgi çekici yüksek bina değil. Bu bölgedeki Kempinski Residences and Suites ile Al Fardan Residences de şehrin modern yüzünü ve zenginliğini yansıtan diğer yapılar arasında sayılıyor.
254 metrelik bu gökdelen her göreni kendine hayran bırakıyor. İnşaatının tamamlandığı 2009 yılından beri otel olarak hizmet veren bu gökdelende konaklayan dünya çapından sosyete mensuplarını görebilirsiniz.
West Bay bölgesindeki diğer heybetli yapılar ise 220 metrelik uzunluğuyla Navigasyon Kulesi, 200 metrelik yüksekliği olan Tornado Kulesi, 189 metrelik Al Baker Exclusive İkiz Kuleleri, 167 metrelik Katar İnternet Merkezi ve 157 metrelik yüksekliği ile Al Jufarah olarak sıralanıyor.
Hem Katar’ın hem de Doha’nın en yüksek binaları arasında sayılan bu devasa gökdelenler bölgesinde caddede yürürken kendinizi mini minnacık hissedebilirsiniz.
West Bay bölgesinde zaman geçirirken Doha’da petrolün ve zenginliğin bayındırlık faaliyetleri üzerine yoğunlaştığına gözlerinizle tanık olacaksınız.
Bitmek tükenmek bilmeyen şehirleşme faaliyetlerinin sonunda bir çöl kentinden nasıl modern yaşamın sürdüğü çağdaş, zengin ve teknolojik imkanlarla örülü bir kent yaratılabileceğini göreceksiniz.
Doha’daki görülmeye değer müzelerden biri Al Khor Müzesi, bünyesinde barındırdığı sanat galerisi ve tarihi bina ile oldukça ilgi çekici bir yer.
Deniz kıyısında konumlanan Al Khor Müzesi’nde İlk Çağ ile Orta Çağ dönemlerine ait olan arkeolojik eserleri görebilirsiniz.
Müze, Doha’nın 5 kilometre kadar uzağında konumlandığı için pek çok tur programında buraya yer veriliyor.
Müzenin binası 2 kattan ibaret olup ilk katta antropolojik yapıtlar ve üst katta da arkeolojik kazılardan çıkarılan kalıntılar sergileniyor.
Bunlara ilaveten Bedevi yaşam tarzını gösteren kıyafetler, ev eşyaları ve balıkçılık malzemelerini de görebilirsiniz.
Education City içerisinde bulunan Arab Museum of Modern Art Katar’da dünyanın çeşitli yerlerinden ünlü sanatçılara ait eserler, sergiler ve koleksiyonları görebilirsiniz.
İslam Eserleri Müzesi ile bu müze arasında ulaşımda kolaylık sağlanması için bir shuttle turu düzenlenmiş.
Her turist kafilesinin birinci rotası olan İslam Eserleri Müzesi’ne gittikten sonra shuttle kullanarak bu müzedeki eserleri de görmeye gelebilirsiniz.
Çağdaş Arap Sanatları Müzesi’ne girişlerin ücretsiz olduğunu da ekleyelim.
Dünya çapında en iyi korunmuş ve en değerli İslam sanatı koleksiyonlarını İslam Eserleri Müzesi’nde bulabilirsiniz. Yaklaşık 14 yüzyıllık bir geçmişe sahip olan sanat eserleri müzede tüm görkemiyle sergileniyor.
Dünyanın en önemli kültür kurumlarının başında gelen bu müzede kendinizi çok farklı bir dünyayı seyre dalarken bulacaksınız. İslam Eserleri Müzesi’nde seramikler, cam eserler, tekstil ürünleri, yazmalar, metal işçilikle üretilen eşyalar ve tabloları keşfedebilirsiniz.
Müzede ayrıca Safevi Devleti ve Babür İmparatorluğu dönemlerini yansıtan zengin ve ödül almış koleksiyonları ve dünyanın en eski Kur’an-ı Kerim’ini de bulabilirsiniz. Müzedeki eserler Orta Asya, İran, Irak, Endülüs, Mısır, Hindistan ve Türkiye’den gelen yapıtlara ev sahipliği yapıyor.
Kabe’nin anahtarı, Kabe örtüleri gibi kutsal emanetlere ek olarak Fatih Sultan Mehmet’in portresi, tarihi İznik Çinileri, Osmanlı fermanları, İran edebiyatının klasiklerinden Şahname gibi hazine değerindeki yapıtları yakından inceleyebilirsiniz.
İslam Eserleri Müzesi konum olarak şehrin gözbebeği olan Al Corniche Caddesi üzerinde yer alıyor. Müze turistlerin yoğun olarak gittiği bir diğer lokasyon olan Souq Waqif Çarşısı’na da 1.5 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Doha Limanı içerisindeki İslam Eserleri Müzesi’nin binası 1983 yılında Pritzker Mimarlık Ödülü’ne layık görülmüş olan ünlü mimar Ieoh Ming Pei tarafından tasarlanmış. Müzede genel olarak antik dönem mimarisinin hâkim olduğu söylenebilir. Bunda müze mimarının tasarıma karar vermeden önce 6 aylık bir zaman dilimi boyunca İslam ülkelerini tek tek dolaşıp kültürü özümsemesinin payı olabilir.
Ieoh Ming Pei’nin asıl ilham kaynağının ise Kahire’de bulunan Tolunoğulları Camii’ndeki 13. yüzyıl dönemine ait bir yapı olduğu biliniyor.
Müzenin inşasında kullanılan çeşitli dokudaki taşlar ve ahşap malzemeler oldukça ilgi çekici.
İslam medeniyetinin izlerini sürmek isteyen gezginlerin Doha’daki ilk adresi olan bu müzenin yapımında Türk inşaatçılarının rol oynaması ise ayrı bir gurur kaynağı. Toplam 45 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan müze platosu, 2008 yılından beri tüm dünyadan turistleri ağırlıyor.
Müze içerisinde yılın belirli dönemlerinde değişiklik gösteren çeşitli koleksiyonlar sergileniyor. Bu da müzeye olan ilginin her daim canlı kalmasına katkı sağlıyor.
Müze, cuma hariç haftanın diğer günlerinde saat 08.30 ve 19.00 saatleri arasında ziyaretçilerini karşılarken cuma günleri saat 14.00’te kapılarını açıyor.
Müzeye yaptığınız ziyaret boyunca Katar kültürüne saygılı olmak adına dizden aşağıda ve omuzları örtecek şekilde kıyafetler giymenizi öneririz.
İslam Eserleri Müzesi’nde sanat eserlerini gördükten sonra müzeye dahil olan kafe ile hediyelik eşya satan mağazalarda dolaşabilirsiniz. Müze kapanışından 30 dakika önce kafe ve dükkanların kapandığını bilmenizde yarar var.
Açık ve kapalı alanlara sahip olan kafelere ilaveten 3 Michelin yıldızı olan ünlü şef Alain Ducasse’nin işlettiği seçkin restoranda leziz bir akşam yemeğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Müzenin yeşillikler içerisinde geniş alanlara yayılan bahçesindeki oyun alanında çocuklarınızla eğlenebilirsiniz. Özellikle bahçedeki trambolinlerle hoplayıp zıplayan neşeli çocukları gördükçe siz de mutlu olacaksınız.
Müze içerisinde yer alan galerilerin pek çoğu yılın tamamında ücretsiz olarak hizmet veriyor. Anca bazı dönemsel ve özel koleksiyonlara tahsis edilmiş olan galerilerden ziyaretçi ücreti alındığı da oluyor.
Katar Ulusal Müzesi, 52 bin metrekarelik bir alan üzerine yayılan ünlü Fransız mimar Jean Nouvelle tasarımıyla inşa edilmiş dünya çapında üne sahip olan büyük bir proje olarak dünya sahnesinde yerini alıyor.
Katar Ulusal Müzesi eski emirlik sarayını da kapsayacak şekilde tasarlandığı için bu kadar geniş bir alana yayılmış olmasına şaşırmamak gerek.
Katar Ulusal Müzesi’nde ülkenin geçmişten gelen kültürel özelliklerinin gelecekle bağdaştırılması felsefesi hâkim.
Müzeyi ziyaret edenlerin Katar ve Arap Yarımadası’ndaki geçmiş medeniyetlerin gölgesi altında soluksuz bir serüvene çıkacağı aşikar.
Ünlü mimar Jean Nouvel’in müzeyi tasarlarken asıl esin kaynağının çöl gülü olduğu biliniyor. Çöl gülü ise Körfez çevresindeki derin olmayan tuz havzalarındaki mineraller sayesinde kuraklaşmış topraklar üzerinde yetişen bir çeşit kristal olarak biliniyor. Bu kristale çöl gülü denmesinin nedeni ise şeklinin çiçeği andırmasından ileri geliyor.
Çöl gülündeki kristallerin yapısı gibi karmaşık bir mimari tasarımla inşa edilen Katar Ulusal Müzesi farklı eğimde ve değişik ölçekteki diskler üzerine kurulmuş. Bu dikkat çekici yapıdaki disklerin bazıları ya taşıyıcı vazifesinde ya da dikey taşıyıcılara dayanmış durumda görünüyor. Bu suretle disklerin tamamı Katar kurucusunun tarihi sarayını adeta bir kolye gibi çevreliyor.
Oldukça büyük bir alan üzerine kurulu olan Katar Ulusal Müzesi, 1500 metre uzunluktaki bir yol üzerine konumlandırılmış çeşitli galerilerden oluşuyor. Bu galerilerde Katar’ın farklı dönemlerinin tasvir edildiği mimari eserler, müzik eserleri ve şiirler, sözlü tarih tasvirleri gezginlerin beğenisine sunuluyor.
Ayrıca Katar’a özel olarak üretilen sanat eserleri, arkeolojik yapıtlar, eski Katar’ı yansıtan kokular ve film gösterileri de düzenlenerek müzeye çeşitlilik katılması sağlanıyor. Katar Ulusal Müzesi, toplamda 11 adet galeriden oluşuyor.
Katar’ın kurucusu olan 1880 ve 1957 yılları arasında yaşamış olan Abdullah Al Thani’ye ait saray restore edilerek müzenin merkezine yerleştirilmiş. Bu saray geçmişte hükümdar ailenin evi ve de ülkenin yönetim merkezi görevi görmüş. Bu vazifesinin sona ermesiyle birlikte Katar Ulusal Müzesi kapsamında restore edilerek müzedeki galerilerin merkezi haline getirilmiş.
11 adet galerinin merkezinde bulunan meydan, açık havada düzenlenen etkinlikler ve sergiler için düşünülmüş.
Müzenin dışı kum efektli betondan yapılmış. Bu sayede doğal bir görünüm elde edilerek çöl atmosferinin korunması amaçlanmış.
Tarihi sarayın etrafında dizilen diskler sayesinde gece aydınlatma ile birlikte kendiliğinden gölgeler beliriyor. Bu doğal gölgeler sayesinde müzeye Leed Gold Sertifikası ile Küresel Sürdürülebilirlik Değerlendirme Sistemi’nin 4 yıldızlı notu kazandırılmış.
Katar Ulusal Müzesi’ndeki 11 galeride yıl boyu gösterimi devam eden sergiler yer alıyor. Bu sergilerde ziyaretçilerin görmesi için Katar Yarımadası’nın yüzyıllar önceki jeolojik yapısı, aşama aşama bilgilendirici içeriklerle aktarılıyor.
Sergilerdeki aktarım Katar’ın günümüzdeki haline ulaşarak son buluyor. Müze hem ülkedeki gençlerin kültürel vizyonunun oluşmasına katkı sağlıyor hem de yaratıcılık ve toplumsal katılımın tek bir platform üzerinde toplandığı bir yer olması amacıyla inşa edilmiş.
Katar Ulusal Müzesi’nde yer alan galerilerin ana teması başlangıç, Katar’da yaşam ve modern Katar tarihi olmak üzere 3 farklı kısımdan oluşuyor.
Katar’ın oluşumunun tasvir edildiği galeride geçmişten günümüze dek Katar topraklarında yetişen bitkiler ile hayvan fosillerine yer veriliyor. Fosillerin dijital ekranlardaki canlandırma videolarıyla ziyaretçilere o dönemin yansımaları sunuluyor. Sayısı 1000 adeti geçen arkeolojik kalıntılar, soyları tükenmiş olan kum kedisi, akrep gibi çeşitli sürüngen ve hayvanlar, 9 metre büyüklükteki balıklara bu galeride rastlayabilirsiniz.
Katar’da yaşamın kesitler halinde gösterildiği galeride ise çölden manzaralara 3 boyutlu heykel betimlemeleri ile tanık olabilirsiniz. Galeride ünlü yönetmenler tarafından hazırlanan kısa filmleri de izleyebilir, çöl hayatındaki zorluklar, çadır ve mutfak araç gereçleri gibi Bedevi eşyalarını şiir dinletisi ve Arap kahvesi eşliğinde görebilirsiniz.
Son olarak Katar’daki modern hayatın gözler önüne serildiği galeride sırasıyla 1500-1913 yılları, 1913-1972 yılları ve 1972-2013 yıllarının arasındaki dönemler işleniyor. 1500’lü yıllarda Katar’ın birleşmesini sağlayan liderler haritalar, tarihi yazışmalar ve heykel kullanılarak anlatılıyor.
Sonraki dönem ise petrolün keşfedilmesine kadar geçen zorlu süreci konu alıyor. Videolarla çölün ortasındaki petrolün bulunuşuyla nasıl bir zenginlik kaynağının yaratıldığından bahsediliyor. 2013’e kadarki sürecin ele alındığı son galeride ise Doha’nın 5 metre büyüklükteki ahşap modeli ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Bu zaman diliminde petrolden gelen zenginlik, modern yapıların inşası ve yoğun şehirleşme ünlü yönetmenler tarafından üretilen videolarla sergiyi gezenlere izletiliyor.
Müzede hem eserler hem de videolarla sergilenenlerin kişilerin hafızasına kazınması hedefleniyor.
Doha’nın kent merkezi ve Al Corniche Caddesi arasında bulunan Rumelia Parkı, yemyeşil düzlükleri ile ziyaretçileri bekliyor.
Kentin kalabalığından ve karmaşasından uzaklaşıp dinlenmek isterseniz Rumelia Parkı’na mutlaka gelmelisiniz.
Doha’da yerel halkın buluşma noktası olarak kabul edilen bu parkta çeşitli etkinliklerin düzenlenebileceği geniş bir rekreasyon alanı mevcut.
Rumelia Park’ın içerisinde çocuklar için düşünülmüş geniş oyun alanları, sanat galerileri, kafe, oyun bahçeleri ve bir adet de açık hava tiyatrosu yer alıyor.
Park’ta ruhunuzu dinlendirdikten sonra çıkışta park çevresindeki küçük hediyelik eşya dükkanlarından alışveriş yaparak seyahat sonunda ülkenize Doha’yı hatırlatan anılarınızı da götürebilirsiniz.
Education City içerisindeki Katar Ulusal Kütüphanesi, en son teknolojik olanaklarla donatılmış zengin bir arşive sahip olması ile meraklılarını bekliyor. 138 metrelik bir uzunluğu olan kütüphanede okuma faaliyeti oldukça davetkar ve ilgi çekici hale getirilmiş.
Kütüphanede petrolden elde edilen gelir kaynakları son damlasına kadar kullanılmış. Öyle ki okunan kitaplar kurulmuş olan insansız bir sistem ile teslim alınıyor. Dohalıların adeta okumaya davet edildiği bu çağdaş kütüphanede aranılan her tür kitaba ulaşmak da çok kolay.
Çok sayıda dünyaca ünlü üniversiteye ait kampüslerin bulunduğu Education City’de Katar Ulusal Kütüphanesi’ne girebilmek için hiçbir ücret ödemenize gerek yok. Klasik ve sıkıcı kütüphane anlayışını tamamen yerle bir eden Katar Ulusal Kütüphanesi’nde ayrıca Dijitalleşme Laboratuvarı da mevcut.
Söz konusu laboratuvar sayesinde tüm kitap koleksiyonlarına dünya çapında ulaşabilmek mümkün kılınmış. Kitapların her birine ayrı ayrı çipler monte edilmiş. Bu sayede kimin hangi kitabı aldığı ve kitabın iade durumu da güncel bir şekilde arşivlenebiliyor.
Klasik kütüphane anlayışının yıkıldığı Katar Ulusal Kütüphanesi dışarıdan görenleri kendisine hayran bıraktıracak bir modern mimari ile inşa edilmiş.
Katara Kültür Köyü, Doha içerisinde yer alan önemli turistik merkezlerden biri olacak şekilde tasarlanmış. Souq Waqif Çarşısı gibi otantik ve geleneksel Katar’ın mimari dokusunu görebileceğiniz bir yer olarak karşımıza çıkıyor.
Doha’daki tüm kültürel, sanatsal ve toplumsal etkinlerin bir araya geldiği bir sosyal merkez olma misyonuyla yaratılan bu köyde Orta Doğu’nun geleneksel havasını soluyacaksınız.
Kurucusunun Şeyh Hamad Bin Halife Al Thani olduğu Katara Kültür Köyü’nde göreceğiniz sanat eserler karşısında nutkunuz tutulacak.
Her yıl dünyanın dört bir yanından binlerce turistin ziyaret ettiği bu kültür köyünde açık havada ve kapalı alanda bulunan tiyatro, kütüphane, opera binası, el sanatları salonu ve de sinema var.
Her türlü festival, kültürel ve sanatsal etkinliğin düzenlenmesine elverişli olan bu köydeki etkinlik programını Doha’ya geldiğinizde takip etmelisiniz. Katara Kültür Köyü’nde hem yerel hem de uluslararası sanatçıların etkinliklerine denk gelebilirsiniz.
Katara Kültür Köyü’nün içerisinde ayrıca Doha’daki tek halk plajı da bulunuyor. Kültür Köyü’nde dolaştıktan sonra sahildeki deniz havasını teneffüs etmek size iyi gelecek. Plajın yakınındaki Güvercin Kuleleri ise farklı dokusu ile gerçekten görülmeye değer.
Oldukça büyük bir alan üzerine kurulu olan Katara Kültür Köyü’nde yürüyerek yorulmak istemezseniz mini golf araçlarına da binebilirsiniz. Özellikle güneş çekildikten sonraki akşam saatlerinin serinliğinde sahilin etrafında mini golf araçlarıyla dolaşmak cazip bir aktivite olabilir.
Katara Kültür Köyü ile amaç ülkenin ve Doha’nın dünya çapındaki kültürel etkinlilere ev sahipliği yaparak geniş kitlelere adını duyurması ve ülkenin çağdaş bir imaj çizmesine katkı sağlanması.
Katara Kültür Köyü bünyesinde kültürel faaliyetlerin yürütüldüğü çeşitli dernek, kurum, sosyal topluluklar da kendisine yer edinmiş durumda.
Kültür Köyü’ne geldiğinizde dinlenmek isterseniz köyün içerisindeki kafe ve restoranlara uğrayabilirsiniz.
Köydeki Katara Camii, Katara Plajı ve Güvercin Kuleleri’ne de mutlaka gitmenizi öneriyoruz.
Girişinin ücretsiz olduğu Katara Kültür Köyü günün 24 saatinde ziyaretçileri ağırlayabiliyor.
İslami Eserler Müzesi’nin bir cadde kadar üstünde yer alan, dikkat çekici ve sıra dışı mimarisi ile turistleri karşılayan İslami Kültür Merkezi’nde İslam dünyasından kendinize bir kapı aralayacaksınız.
Doha’daki en şık ve zarif yapılardan biri sayılan bu İslami Kültür Merkezi, gece ışıklandırmayla ayrı bir güzelliğe bürünüyor.
Burası, 2009 senesine dek Katar’ın en büyük camisi olma özelliğini elinde tutan Abdulla Bin Zaid Al Mahmoud İslam Kültür Merkezi olarak biliniyordu.
Yerli halk ise bu müzeye fanar yani fener adını vermiş.
İslami Kültür Merkezi bünyesinde büyük bir kütüphane, toplantı salonları da yer alıyor.
Merkezde yılın belirli zamanlarında yurt çapında sosyal etkinlikler düzenleniyor.
İngilizce karşılığı State Grand Mosque olan İmam Muhammed bin Abdulvahap Camii, başkent Doha’da sıralanan gökdelenlerin arasında farklı bir yapı olarak göze çarpıyor. Toplamda 175 bin metrekarelik bir alanı kaplayan bu görkemlinin caminin namı ise Katar çapında yayılmış.
2006 yılında inşaatına başlanan cami için harcanan toplam bütçenin yaklaşık olarak 420 milyon riyal olduğu edinilen duyumlar arasında. Camii o kadar büyük bir kapasiteye sahip ki aynı anda 30 bin kişinin ibadet edebilmesine olanak veriyor.
90 adet kubbeye sahip mimari tasarımında hem modern çağın hem de geleneksel İslam mimarisinin izleri görülüyor. 3’ü ana giriş olmak üzere toplam 20 farklı girişin olduğu camide ibadet etmek Müslüman bir ziyaretçi için ayrı bir mutluluk sebebi olsa gerek. Bu büyük caminin minaresi ise 65 metre uzunlukta ve bir fener gibi etrafına ışık saçıyor.
Avlusunun genişliği ile rekabet edebilecek ölçüde de iç mekan genişliğine sahip olan bu camide hafızlık kursları ile geniş bir arşive sahip olan bir adet de kütüphane barınıyor. 24 saat sıcak suyun aktığı cami çeşmeleri sayesinde konforlu bir şekilde ibadete hazırlığınızı yapabilirsiniz.
Hangi dine mensup olursa olsun tüm turistlerin görmek istediği bu cami yılın her döneminde on binlerce gezgin tarafından ziyaret ediliyor. Bazı zamanlarda Katar’ın ünlü din adamı Şeyh Yusuf el Karadavi’nin Cuma namazını bu camide kıldırıp hutbesini de burada verdiği biliniyor.
12 bin metrekarelik bir alanda 20 bin adet erkek ibadet edebiliyorken kadınların ibadetine ayrılan kısımda da hutbe ile vaazların takip edilebileceği geniş LCD ekranlar kurulu durumda. İnsanların araçlarıyla kolayca camiye ulaşabilmeleri için de 300 adet araç kapasiteli bir de otopark kurulmuş.
İslam dininin bu ihtişamlı cami ile ziyaretçilerine yansıtılması karşısında mimari dokuyu incelemek ve daha fazlasının keşfi için içeri girme isteğinize karşı koyamayacaksınız.
Katar’ın kuzeybatı kesimindeki bu kale, Doha şehir merkezine 105 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Doha’nın güzelliklerini keşfettikten sonra pek çok tur şirketinin kentin yakınındaki bu tarihi kaleye ziyaretler düzenlediğini söylemek mümkün.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de adını yazdırmış olan Al Zubarah Kalesi, toplamda 60 hektarlık bir alanı kaplıyor.
Kale ve çevresindeki yapılar 18. ve 19. yüzyılı yansıtıyor.
Geçmişte yoğun olarak inci dalgıçlığının yapıldığı kale civarında eski zamanlardan kalma ticaret merkezleri ve sahildeki surları görebilirsiniz.
West Bay bölgesi açıklarındaki Pearl Katar, lüks yaşamı gözler önüne seren bir yerleşim yeri olma özelliğine sahip.
Pearl Katar’da Akdeniz’de görebileceğiniz türden yatlar, büyük villalar, rezidanslar, gökdelenler ve birbirinden lüks markalara ait mağazaları bulacaksınız.
İnsan yapımı suni bir ada olan Pearl Katar, petrolden gelen zenginliğin ve gücün adeta bir göstergesi olarak denizin ortasında beliriyor.
Doha’dan bu yapay adaya ulaşmak için birçok köprü inşa edilerek her türlü kolaylık sağlanmış.
Adanın isminin Pearl olmasının sebebi inci görüntüsüne benzeyecek şekilde bu yapay adanın yaratılmasından ileri geliyor. Doğalgaz ile petrol kaynakları bulunup da ülke aşırı bir şekilde zenginleşmeden önce Katar’da ticarete konu olan en önemli doğal ürün inciymiş. İnci bu sebeple ülke geçmişinde unutulmaz bir yere sahip.
Geçmişte bu kadar önemli olan bir doğal kaynağın ölümsüzleşmesi ve Doha’nın simgesi haline gelmesi için de bu yapay adaya inci yani Pearl Katar ismi konmuş.
Zaten fazlasıyla lüksün hâkim olduğu Doha’da ihtişamın, pahalı zevklerin, en lüks alışverişin ve gösterişin adresi olarak Pearl Katar’ın eline gösteriş bakımından hiçbir yer su dökemez. Doha Marinası’nı da bünyesinde barındıran Pearl Katar’da isterseniz teknelerle ada çevresini denizden gezebilirsiniz.
Berrak suların üzerinde yolculuk ederken göreceğiniz zenginlik ve gösteriş dolu manzara karşısında nutkunuz tutulacak.
Zenginliğin ucu bucağının olmadığı bu yapay adada özellikle hava karardığında tekne turuna çıkmanızı tavsiye ediyoruz. Adanın çevresinde dolaşırken Doha’nın parıldayan ışıkları gözlerinizi alacak.
Arap Rivierası olarak tabir edilen Pearl Katar’da kordon boyunca yürüyüp manzaranın keyfini doyasıya sürebilirsiniz.
Adanın denize kıyı olan kesimi 5 yıldızlı oteller, malikaneler, en lüks rezidanslar ve popüler yeme içme mekanları ile dolup taşıyor.
Dinlenmek için dünya çapında isim yapmış zincir restoranlar ve kafelerden birini seçebilirsiniz. Bu yapak adacık deyim yerindeyse tam bir zevki sefa yeri olması için tasarlanmış.
Esasen Pearl Katar’ın oluşturulmasındaki temel hedef Doha’ya varlıklı yabancı yatırımcıların çekilmesi, dünya çapındaki zenginlerin buradan mülk satın alması ve burada da yaşamasının sağlanması.
Doha’da yabancılara mülk satışının kısıtlanmasına karşın Pearl Katar’da yabancıların ev sahibi olmasına olanak tanınıyor. Bu yüzden Pearl Katar’da ülkenin yerlilerinden çok farklı ülkelere mensup insanların ağırlıklı olduğunu gördüğünüzde şaşırmamalısınız.
Katar gece hayatının kalbinin attığı tek yer olarak ülkenin başkenti Doha’dan söz edebiliriz. Özellikle perşembe ve cuma geceleri Doha’daki bar ve gece kulüplerinin ülkeye gelen turistlerle dolup taştığına şahit olacaksınız.
İslami rejim ile yönetilen Katar’da alkol tüketimi sınırlandırılmış durumda. Bu sebeple gece hayatını yaşayabileceğiniz yerler otellerin içerisinde yer alıyor.
Katarlı kadınların evlerde toplanıp eğlendiği ve erkeklerin de çölde kamp kurduğu veya toplanıp nargile içerek gece eğlendiği de anekdotlar arasında.
Alkolün kısıtlı ve pahalı olduğu ülkede eğer gece hayatına dahil olmak istiyorsanız oldukça yüksek rakamları gözden çıkarmanız gerekiyor. Bu pahalılık sebebiyle gece hayatından yalnızca ülkenin zengin kesimine mensup kişilerin ve turistlerin yararlandığını görebilirsiniz.
Doha’da Sky View Bar, Lava Lounge, Pearl Lounge ve Jazz Club gibi ünlü ve seçkin otellerin barlarına giderek Doha gece hayatının nabzını tutabilirsiniz.
Doha’da gece kulüplerine giderken şıklığınıza normalden biraz daha fazla özen göstermenizi öneriyoruz. Ülke genelinde uygulanan kıyafet kısıtlaması otellerin içerisindeki restoran ve barlarda nispeten daha esnek olduğu için dilediğiniz gibi giyinip gece hayatına dahil olabilirsiniz.
Bir turist olarak Doha’da gece kulübündeyseniz yanınızda mutlak suretle pasaportunuzun olması gerekiyor. Ayrıca eğlence mekanına giriş yaparken yanınızda bir partnerinizin de bulunması dikkat etmeniz gereken bir ayrıntı. Yalnız bir erkek olarak istediğiniz her gece kulübü veya bara giremeyeceğiniz yönünde sizi uyarmak isteriz.
Doha’da gece hayatına ilişkin dikkate alınması gereken bir diğer nokta ise saat 02.00’yi gösterdiğinde bar ve kulüplerin kapanıyor oluşu. İşte Doha gece hayatı der demez akla ilk gelen yerler:
W Hotel içerisinde yer alan bu gece kulübü için Doha’nın en iyisi olduğunu söylersek abartmış olmayız.
Yalnızca Doha’nın değil aynı zamanda Orta Doğu’nun da en iyileri arasında yer alan Crystal Lounge’a girdiğiniz andan itibaren dekorasyonun ihtişamı ile büyüleneceksiniz.
Crystal Lounge’un içi tamamen kristallerle kaplı. Otelin misafiri olmanıza gerek kalmadan bu gece kulübüne dışarıdan giriş yaparak dilediğinizce eğlenebilirsiniz.
Yılın her zamanı kalabalık olan bu gece kulübünde dünya çapında ün yapmış DJ’lerin performanslarını dinleyebilir, Katar’ın ve dünyanın diğer yerlerinden gelen jet sosyetenin arasına karışabilirsiniz.
Crystal Lounge’un ardından W Hotel’in içerisinde yer alan bir diğer gece kulübü Wahm Bar olarak karşımıza çıkıyor.
Usta ellerden çıkan birbirinden lezzetli kokteyller ve enerjik müzikleriyle bu gece kulübünde iyi vakit geçireceğinize şüpheniz olmasın.
La Cigale Hotel’in bünyesindeki Sky View, otelin 15. katında misafirlerini bekliyor. 15. kattaki manzaradan ışıkların aydınlattığı Doha’yı izlerken bir yandan yemeğinizi yiyip diğer yandan çalan müzikler eşliğinde eğlenebilirsiniz.
Doha’nın en prestijli otellerinden biri olarak kabul edilen La Cigale Hotel’e gelen konukların son moda ve iddialı kıyafetleri karşısında kendinizi çok farklı yerlerde hissedeceksiniz.
Doha’nın en iyi barları arasında kabul gören Sky View’e mutlaka gidip kokteyl içmelisiniz.
Hilton Hotel içerisinde bulunan bu gece kulübü de turistler arasında oldukça ilgi gören bir mekân.
Society’de isterseniz dans edin, isterseniz içki eşliğinde kulüpte diğer turistlerle sosyalleşin.
Kempinski Hotel’in içerisindeki Illusion adlı gece kulübü diğer bar ve kulüplere göre daha üst kesime hitap eden bir mekân olarak biliniyor.
Konum olarak Pearl’de yer alan bu gece kulübü, yalnızca içki değil yemek seçeneklerinin de mevcut olduğu şık bir mekan.
Shangri-La Hotel’in favori gece kulübü The Den, otelin 2. katında gece hayatı ve eğlence severleri ağırlıyor. Gece kulübüne girmeden önce oteli de gezmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.
Otelin zevkle döşenmiş iç dekorasyonu, huzurlu atmosferi ve güler yüzlü personeli Doha’nın birinci sınıf otellerinin arasında öne çıkmasını sağlıyor.
Diğer barlara göre daha dingin ve sakin bir ortamda eğlenmeyi vadeden The Den’de müzik öncelikle piyano dinletisi eşliğinde başlıyor. Akşam saat 22.00’den sonra piyano yerini DJ performansına bırakıyor. Bara daha erken bir saatte giderek piyano eşliğinde içkinizi yudumlayabilirsiniz.
Conference Centre, 85. Sokak, West Bay’de yer alan bu gece kulübü için taksiyle ulaşımı tercih edebilirsiniz.
St. Regis Hotel’in içindeki Vintage Bar, Doha’da romantik bir akşam geçirmek isteyenler için ideal konseptte bir yer.
Diğer gece kulübü ve barlara kıyasla kendine has bir atmosferi olan Vintage Bar’a gelmeden önce buranın havasına uygun bir şekilde giyinmenizi öneriyoruz.
Hafta sonu piyano eşliğinde yemek yiyip alkol alabileceğiniz Vintage’da unutulmaz bir akşam geçirebilirsiniz.
Hem iyi müzik dinlemek hem de farklı bir atmosferi deneyimlemek isteyenler için Doha’nın en özgün barını görmeden Katar’dan ayrılmamalısınız.
Marriot Hotel’in içerisindeki bu gece kulübü Doha’nın en klas mekanlarından biri olarak kabul ediliyor.
Harika bir şehir manzarasına karşı yemek yiyebilir, farklı müzikler dinleyebilir ve içkinizin tadını çıkarabilirsiniz.
Muhafazakar bir Arap ülkesi olan Katar’a gidenlerin pek çoğunun aklında alkol tüketimi ile ilgili soru işaretleri beliriyor.
Ülke genelinin dini İslam ve Katar’da alkol fiyatları oldukça pahalı. Tamamıyla yasaklanmasa da alkol tüketimine hem sıcak bakılmıyor hem de tüketilecek alanlar fazlasıyla sınırlandırılmış durumda.
Alkol içmek isterseniz otel zincirlerinin içerisinde yer alan restoran ve barlara gitmeniz gerekiyor.
İslami kurallar çerçevesinde yönetilen Katar’a gidenlerin düşündüğü bir diğer husus ise kılık kıyafet.
Yerel halktan kadınlar çarşaf giyiyor. Turistler için herhangi bir kıyafet kısıtlaması bulunmuyor. Turist kadınların sokakta türban takmasına gerek yok.
Ancak yine de kısa etek, şort, askılı elbise veya bluzlardan oluşan vücut hatlarını ortaya çıkaran dekolteli giysilerden kaçınılması gerekli.
Erkeklerin ise kısa şort giymek yerine diz altı şortlar giymesini öneriyoruz.
Katar’a oldukça fazla turist geldiği için otel veya otel bünyesindeki bar, restoran gibi alanlarda kıyafet daha serbest.
Katar’da kullanılan para birimi Katar Riyali. Ülkede para bozdurmak için mutlaka yanınızda pasaportunuzun olması gerekli. Aksi halde çeşitli zorluklarla karşılaşabilirsiniz.
Ülkeye giriş yaparken havaalanında yanınızda dolar bulundurmanızı ve havaalanındaki döviz bürolarından riyale dönüştürmenizi tavsiye ederiz.
Ayrıca eğer isterseniz kaldığınız otelin resepsiyonundan da para bozdurma işleminizi yapabilirsiniz.
Eğer Katar seyahatiniz Ramazan Ayı’na denk geldiyse iftar saatine kadar açlık çekebilirsiniz. Ramazan Ayı boyunca gündüzleri hiçbir restoran veya kafenin açık olmadığını bilmenizde yarar var.
İslam dininin kutsal günü olan Cuma günleri Katar’da dükkanlar ve kamu kuruluşları hizmet vermiyor.
Perşembe günleri de neredeyse yarım gün olan mesai süresine ek olarak öğle molası çalışma günlerine 2 saati bulabiliyor.
Katar çok zengin bir ülke ekonomisine sahip olduğu için toplu taşıma yaygın bir şekilde kullanılmıyor.
Neredeyse herkesin kendisine ait özel aracı olduğu için araç sahibi olmayanlar da taksiyi kullanmayı tercih ediyor.
Taksi sayesinde uygun fiyatlar karşılığında yolculuk yapabilirsiniz. Ödeyeceğiniz ücret günün hangi saatinde taksiye bindiğiniz göre değişiyor.
Eğer gece taksiye bindiyseniz gündüz tarifesinden 2 kat daha fazla ücret ödemeniz gerekli.
Taksinin haricinde farklı bir ulaşım aracı kullanmak isteyenlerin karşısına Doha’da Uber ve Careem çıkıyor.
Herkes taksiye yöneldiği için günün yoğun olan saatlerinde taksi bulmak zorlaşabiliyor. Böyle anlarda zor durumda kalmamak için taksiye alternatif Uber, Careem veya yerel taksi ağı olan Karwa uygulamasını kullanabilirsiniz. Telefonunuza indireceğiniz Karwa App sayesinde kolayca ucuz yoldan bir taksi bulabilirsiniz.
Katar’a kadar gidip de alışveriş yapmadan dönmek olmaz.
Özellikle gittiğiniz yerel pazarlarda, hediyelik eşya dükkanlarında satıcıyla mutlaka pazarlık etmelisiniz. Turist olduğunuzu anlayan satıcıların kasten fiyatları yükseltmesi ülke genelinde sergilenen yaygın bir davranış.
Doha’da çeşitli dükkanlarda satılan incilere rastlayacaksınız; inci almak için büyü meblağlar ödemekten kaçının ve aldığınız incinin sahte olup olmadığı konusunda dikkatli olun.
Katar’a gelecek olan pek çok kişinin aklında yer alan sorulardan birisi de ülkeye girişte vize alınıp alınmaması gerektiği.
Katar Devleti Türkiye de dahil olmak üzere toplamda 80 adet ülke vatandaşına vize alma zorunluluğunu uygulamıyor.
6 ay geçerliliği olan bir pasaporta sahip olunması koşuluyla 30 günlük serbest dolaşım hakkını elde edebilirsiniz. Bu da Türkiye’den Katar’a gidecek olan vatandaşların turist vizesi almayacak olması anlamına geliyor.
Ancak ülkeye turistik amaçla gidildiğinin ve en fazla 30 günlük konaklama süresinin sonunda Katar’dan çıkış yapılacağının da kanıtlanması gerekli.
Sınırdaki giriş prosedürü esnasında otel rezervasyonu ile gidiş ve dönüş uçak biletlerinin yetkiliye ibraz edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde ülkeye giriş yapamama riskiniz çok yüksek oluyor.
30 günden daha uzun süre Katar’da kalmak isteyenlerin mutlaka vize alması; bunun için de Katar konsolosluklarına başvurulması gerekiyor.
30 günü kapsayan turistik bir ziyaretin süresi 30 günü aştıysa ülkeden çıkış yaparken bir takım cezai işlemlerle karşılaşabilirsiniz. Bu sebeple vizesiz Katar’daki ziyaret sürenizin 30 günü aşmamış olmasına özen göstermelisiniz.