Kategoriler ListelerYurt İçi

Türkiye’nin En İyi 4 Trekking Rotası

Yolda olmanın ve doğayla kucaklaşmanın belki de en eğlenceli ve sportif yolu trekking. Bu spor için cennet sayılacak bir memlekette yaşarken bunu bir kez bile deneyimlememek büyük eksiklik olur.

Her mevsim yapılabilecek ender doğa sporlarından olan trekking için Türkiye’nin dört bir yanında farklı zorluk derecelerinde parkurlar sizi bekliyor. Tek yapmanız gereken, uygun ekipmanı edinip, nereye gideceğinize karar vermek…

Akıllara takılan en önemli soru ise “Trekking için nereye gitmeli?” Türkiye’nin bütün bölgelerinde amatör ya da profesyonel olarak bu trekking yapılacak rotalar bulmak mümkün.

Türkiye’nin En İyi Trekking Rotaları

1) Yeni Başlayanlar İçin En İdeali Kocaeli Parkurları

Kocaeli Belediyesi, doğa sporları konusunda pek çok alternatif mekan sunuyor. Şehir ve civarında çok sayıda trekking parkuru var.

Yolculuk öncesi çok kısa bir araştırmayla bu parkurların uzunlukları, hangi mevsim için ideal olduğu, su yataklarından geçmek gerekip gerekmediği ve güzergah üzerinde içme suyu temin edilip edilemeyeceği gibi ayrıntılı bilgiye ve parkur haritalarına ulaşmak mümkün.

Kocaeli’nin farklı zorluk derecelerindeki parkurları, hem yeni başlayanlara hem de bu işin duayenlerine hitap ediyor.

Yeni başlayacaklar için İstanbul’a en yakın parkur olan Ballıkayalar Milli Parkı, Erikli Yaylası Yürüyüş Parkuru ve Aytepe Doğa Yürüyüşü Bölgesi gayet uygun.

Zorlu parkurları denemeyi hatta kamp yapmayı düşünüyorsanız; İnönü Yaylası Doğa Yürüyüş Parkuru ve Serindere Doğa Yürüyüşü Parkuru aradığınız yer olabilir. Hatta Serindere’nin 2. parkuru, yalnızca dağcılık bilgisine ve ekipmanına sahip olanların kullanabileceği zorlu bir rotaya sahip.

2) Yaza Renk Katan Rota Likya Yolu

Related Post

Yerlilerden çok yabancı turistlerin rağbet gösterdiği Likya yolu, dünyanın en uzun 10 trekking parkuru arasında yer alıyor. Yol üstündeki duraklarında birçok antik kent bulunan bu tarihi yol, sonuna kadar gitmeye cesaret edenlere bir medeniyetler geçidi sunuyor.

Fethiye Gezilecek Yerler rehberinde de eşsiz manzarasından bahsettiğimiz, Fethiye’den Antalya Konyaaltı’na kadar tam 509 kilometrelik bu rota, eski göç yollarından oluşuyor. 18 Likya kentinden geçen Likya Yolu parkuru Ölüdeniz, Kabak Koyu, Yediburunlar, Patara, Kalkan, Kaş, Demre, Finike, Adrasan, Çıralı gibi tatil beldelerini birbirine bağlıyor. Parkurun en büyük avantajı ise, yılın nerdeyse tamamında yürüyüş fırsatı sunması.

Elbette işi gücüya da okulu bırakın, haftalarca sürecek bu parkuru boydan boya yürüyün demek pek akıl kârı değil. O yüzden rotanın en popüler güzergahı olan Kaş-Çıralı arası 110 kilometrelik parkur, size Olimpos Antik Kenti’ni ve Yanartaş bölgesini görme şansı sunacağından trekking rotası hakkınızı bu kısma ayırmanız yerinde olur. Yolun bir kısmını arabayla ya da minibüslerle geçmezseniz, bu rota tam bir haftanızı alacak.

3) Karadeniz Alpleri Kaçkarlar

Alın size bir hafta sürecek bir trekking rotası daha. Ama bu sefer yönümüzü serin mi serin yaylalara, Karadeniz’in dağ köylerine düşürüyoruz. Yaylalar arası geçiş yollarını kapsadığından bu yola, Trans Yayla ya da Trans Kaçkarlar diyenler de var.

Artvin’den Rize’ye 45 kilometre uzunluğundaki ve orta zorluktaki  bu parkurda dileyenler kamp yaparken dileyenler güzergahtaki pansiyonlarla kalıp, enerji toplayabilir. Kamp malzemesi taşımamak da parkuru aşarken size kolaylık sağlıyor.

Doğanın ve yeşilin kucağında oldukça keyifli geçen rotaya biraz daha heyecan katmak isteyenler, Fırtına Deresi’nde rafting macerasına da katılabilir.

4) Kapadokya’da Yeşili Özleyenlere Ihlara Vadisi

Kapadokya’nın kendine özgü coğrafyasında keşfedilecek birçok vadi size eşsiz peribacaları, kaya oyması tarihi kiliseler ya da derinliği akla hayale sığmayan yer altı şehirleri sunuyor.

Elbette bu güzllikleri keşfetmek için tabana kuvvet deyip yürünmesi gereken bolca rota var. Devrent, Güvercinlik, Aşıklar, Kızılçukur ve Keşişler vadileri Kapadokya’nın doğal atmosferini cömertçe sergiliyor. Ama burada saklı, yemyeşil bir cennet de var.

Aksaray’da Melendiz Çayı’nın yüzyıllarca nakış gibi işleyip oluşturduğu Ihlara Vadisi, bölgenin en yeşil yeri. Hatta mikro iklime sahip olan vadide, normalde yalnızca ılıman iklimde yetişen fıstık ağaçları bulunuyor. Oldukça derin olan vadiye yüzlerce basamak indikten sonra ulaşıp o basamakları geri çıkmak gözünüzü korkutmasın, çünkü çıkmanıza gerek yok. Yaklaşık 1 saatlik bir yürüyüşle dere kenarından yeşilliğe doyarak huzurlu bir yürüyüş yapıp, vadinin sonundaki Belisırma Köyü’nde kendinizi bir ziyafetle ödüllendirebilirsiniz.

Paylaş
Admin