Yurt dışı gezilerinde her ülkenin kendine has yemeklerini, kültürel kıyafetlerini, yerel müziklerini ve danslarını, mimari yapılarını, sanat galerilerini ve daha nicesini keşfeder ve hayran kalırız. Seyahat etmek de kişiyi hem genel kültür olarak geliştirir hem de özgür hissettirir. Peki her istediğimizde valizimizi alıp çıkabiliyor muyuz? Maalesef hayır.
Tek engel vize de değil; gittiğimiz ülkenin para biriminin değeri ve orada kalmanın maliyeti de çok önemli. Tam da bu konuda sizlere yardımcı olacağını düşündüğümüz bir yazı hazırladık.
İçindekiler
Yurt dışında ucuzluk denince açık ara ilk akla gelen ülke Ukrayna, vizesiz ve yakın oluşuyla tercih edilebilecek bir yer.
Başkent Kiev dışında Lviv ve Odessa da kesinlikle gidilmesi gereken şehirleri arasında yer alıyor. Hava durumundan dolayı haziran-eylül ayları arasında gitmenizi öneriyoruz.
Fiyatlara gelirsek de ulaşım için 20 cent, dışarıda yemek için 4-5 euro arası, konaklama için 3.5 euro gibi cüzi bir miktar ödeyebiliyorsunuz; alkol ve gece hayatının ucuzluğu zaten kanıtlanmış durumda. E daha ne olsun?
Bu ülkeye bir yıldız ekliyoruz çünkü yeni keşfedilmeye başlanan ve şirin kasabalarıyla herkesi büyüleyen çok şirin bir yer burası.
Başkent Podgorica dışında Budva ve UNESCO tarafından korunan Kotor’u gezmek için en ideal zaman mayıs-eylül ayları arasındaki dönem.
Vizesiz gidebileceğiniz Karadağ’da bir fincan kahve 1-2 euro, bira 2,5 euro ve kokteyl fiyatları 6-7 euro arası değişiyor; oda kiralama için 10-15 euro ödeniyor.
Yine vizesiz gidilebilecek ülkelerden olan Sırbistan’da Belgrad özellikle festival zamanlarında en çok tercih edilen yerler arasında karşımıza çıkıyor.
Diğer şehirlere göre daha pahalı olan Belgrad’ı gezerken yemek için 3-4 euro, tiyatro bileti 4 eruo, konaklama fiyatları ise 20 euro’dan başlıyor.
Tüm fiyatlar karşılaştırıldığında Türkiye’den giden birisi için görece ucuz olan Sırbistan’ı havanın en güzel olduğu bahar aylarında gezebilirsiniz.
Adını tüm dünyaya duyurmuş olan Mostar Köprüsü’yle ünlü Bosna Hersek denince akla Saraybosna, Saraybosna denince de Goran Bregović gelir.
Geçmişi yansıtmaya adeta ant içmiş bu ülkede anıtlardan, müzelerden ve daha birçok yapıttan tarihi koklayabilirsiniz.
Vizesiz gidebileceğiniz ve bahar aylarında gidilmesi gereken bu ülkede 3 eurodan başlayan fiyatlarla konaklayabilirsiniz.
Komşumuz Bulgaristan’da gezilebilecek en güzel şehir elbette başkent Sofya.
Kış aylarında kayak sporu için bolca turist kazanan Sofya, yeşil ormanlarıyla yaz aylarında doğal manzaralar sergiliyor. Fiyatlara gelirsek, kahvaltı için maksimum 2.5 euro, kokteyl için de 7-8 euro civarında bir miktar ödeniyor, konaklama içinse uygun fiyatlı çok sayıda hostel ve otel mevcut.
Bir diğer komşumuz Gürcistan ise zengin mimariye sahip Tiflis’le ünlü. Sadece Tiflis değil, sanatla öne çıkan Batum da çok turist çeken bölgelerden olmakla beraber Gürcistan’ı gezmek için en uygun dönem yaz ayları.
Yaklaşık 35-40 Dolar ödeyerek kaliteli bir otelde konaklayabilirsiniz. Ulaşım için taksiyi tercih ederseniz maksimum 10.5 euro, otobüs veya minibüs için de oldukça cüzzi rakamlar ödeyeceksiniz.
Yüzölçümü bakımından dünyanın en büyük ülkesi olan ve soğuk havasıyla bilinen Rusya’ya yaz aylarında giderek daha uygun hava koşullarında birçok yeri gezip görme fırsatı bulabilirsiniz.
Hele ki Moskova dışında en çok sevilen şehirlerden St. Petersburg’u görmeden gelmeyin! Yemek fiyatları 10-15 euro arası değişen Rusya’da konaklama fiyatları 5 euro’dan başlıyor.
Dünyanın en çok koruma altına alınan birinci şehri Prag ve ikinci şehri Brno’yu da sınırları içerisinde barındıran Çek Cumhuriyeti de ucuzluğu, gece hayatı ve gotik kültürüyle turistleri en çok etkileyen destinasyonlar arasında yer alıyor.
Bahar ve yaz aylarında cıvıl cıvıl olan ve konaklamanın 10 euro’dan başladığı bu ülkede Türk lirası çok da değersiz değil.
Her yıl ağustos ayında meşhur Sziget Festivali ile tüm dünyayı ağırlayan Macaristan deyince akıllara Budapeşte gelir hemen…
En güzel havaların bahar aylarında karşılandığı bu ülkede kış aylarında kış sporları oldukça yoğun ilgi görüyor. Ulaşım için günlük bilet 5 euro, 72 saatlik bilet yaklaşık 13 euro’ya denk geliyor.
Üsküp ve Ohrid ile gelenleri kendine hayran bırakan Makedonya da vizesiz gidebileceğiniz ülkeler arasında bulunuyor.
Yaz aylarında gündüz sıcak, akşamları serin olduğu için yazın gitmenizi tavsiye ediyoruz.
Sunduğu alışveriş imkanlarıyla da ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatan Ohri ve Üsküp, 34 farklı millet ve etnik grubu barındırmasıyla da antik tiyatro, köprüler, heykeller gibi gezilecek birçok noktaya sahip. Türk restoranlarına denk gelirseniz şaşırmayın, şayet yemek kültürlerimiz oldukça benziyor!
Vietnam’ın incisi Hanoi’ye gitmek için en uygun zamanlar ekim-aralık veya mart-nisan ayları arasındaki dönemler.
Ancak gitmeden önce dikkat etmeniz gereken bazı kurallar var. Örneğin karşı cinse karşı samimi davranışlarda bulunmak, kadınların fazla alkol alması, birinin başına veya omzuna dokunmak, sahil dışında şort giymek gibi davranışlar pek de hoş karşılanmıyor.
Mevsimine göre sadece o yörede yetişen en taze meyvelerin tadına bakabilir, hediyelik eşya olarak yerel konik şapkalar dışında bambu flütler ve yılan şarabı alarak sevdiklerinize hediye götürebilirsiniz.
Sadece 12 euro’ya konaklama, yerel lezzetleri tatma, ulaşım ve uygun bir barda bir kadeh içkiyi karşılayabilirsiniz.
Tarihi anıt ve tapınakların ülkesi Nepal, Everest Tepesi’nin bulunduğu ülke olmasıyla dikkat çekiyor.
Çok dilli, çok kültürlü ve çok dinli olmasıyla birçok farklılığı içinde barındıran Nepal’in başkenti Kathmandu Asya’da en turistik 10 şehirden biri olarak ön planda.
Günlük tüm yeme-içme masraflarınız maksimum 4 euro tutuyor!
Nepal’in kültürünü tatmak isteyenlere bahar aylarında gitmelerini tavsiye ediyoruz.
Uzak Doğu’nun cenneti, başkenti Bangkok’la ünlü olan Tayland, tropik adaları ile her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor.
Vietnam için bahsettiğimiz kuralların bazıları Tayland’da da geçerli olduğu için iyice araştırıp gitmelisiniz.
Günümüzde en sevilen Thai mutfağının yemeklerini anavatanında yemek ve bir o kadar ünlü olan Thai masajını da yaptırmak isterseniz adresiniz belli!
Ekonomik kalkınma anlamında Asya’nın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri olan Kamboçya’da geniş bir bitki ve hayvan çeşitliliği görülüyor.
Ülkenin doğal kaynaklarına sahip başkent Phnom Penh’e gitmek için en uygun ayların ekim-aralık arasındaki dönem olduğunu söylemek mümkün.
Sağlık konusunda ciddi sorunları olan bu ülkeye girmeden 30 gün önce tetanoz, hepatit A ve B, menenjit ve difteri aşılarını olduğunuzdan emin olun.
Sadece 3 euro’yu günlük konaklama, yeme-içme, ulaşım ve aktiviteler için ayırabilirsiniz, ne kadar ucuz değil mi?
Mahatma Gandhi sayesinde bağımsızlığına kavuşan Hindistan, kendine has kültürüyle sempati kazanan bir ülke. Yemeklerinde kullandıkları baharattan, Bollywood filmlerine kadar tüm dünyanın konuştuğu bu ülkede başkent Yeni Delhi dışında Bombay, Mumbai, Ahmedabad, Chennai, Jaipur ve Kalküta da Hindistan’ın en bilindik şehirleri arasında yer alıyor.
Oldukça ucuz olan Hindistan’da günde maksimum 4.5 euroya tüm yeme-içme masraflarınızı karşılayabilirsiniz. Hava şartları göz önünde bulundurulduğunda Hindistan’ı kasım-şubat arası ziyaret etmek daha uygun olacaktır.
Şelaleleri, dağları, vadileri ve tüm doğal güzellikleriyle Sri Lanka tek kelimeyle ucuzlukta çığır açmış bir ülke. Başkentinin Kolombo olduğu Sri Lanka’da günlük yeme-içmeye ödeyeceğiniz maksimum fiyat 8 euro. Buna 3 öğün yemek, 4 fincan çay, su ve meyve suyu dahil!
Bolca meyve bulacağınız Sri Lanka’da en az 20 çeşit muzun olduğunu hatırlatalım; meyve zenginliğini siz düşünün artık!
Doğu kıyıları için nisan-kasım arası, batı ve orta bölgeler için aralık-mart arası gitmenizi öneriyoruz.