Yemyeşil doğası, yüksek oksijen seviyesi ve sahip olduğu hayranlık verici geçmişle Kazdağları Balıkesir ve Çanakkale şehirleri arasında adeta paylaşılamayan bir doğa ve kültür mirası. Bir zamanlar Afrodit’in bile mesken tuttuğuna inanılan bu görkemli dağlar şimdi şehir hayatından uzaklaşmak, kaostan kurtularak huzur bulmak ve doğanın sesine kulak vermek isteyen tatilcileri keyifle ağırlıyor.
Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden turistlerin Kaz Dağları’na akın ettiği yaz aylarının güzelliği tartışılmaz; ancak bahar ve kış mevsimlerinde de burası adeta gizli bir mabede dönüşüyor. Kazdağları denildiğinde akıllara daha çok Kazdağları Milli Parkı gelse de, burası milli park sınırlarından çok daha fazlası. Kazdağları’nın eteklerindeki köyler, çadır ve kamp alanları, arkeolojik yapılar ve birbirinden lezzetli Ege yöresel ürünleri ayrı ayrı ilginizi bekliyor.
Özellikle Ege, Marmara ya da Akdeniz bölgelerinden birinde yaşıyorsanız neredeyse bir adım mesafenizde yer alan bu doğal zenginliği ziyaret etmeyi daha fazla ertelemeyin. Kazdağları’nda temiz havayı içinize çekmek, kaçırmamanız gereken bir fırsat. Sadece sözde değil, bilimsel olarak da dağların oksijen seviyesi İsviçre Alpleri ile yarışıyor. Türkiye’nin en verimli zeytin ağaçlarına da sahip olan bu bereketli toprak parçasının heybetinden kendinizi bir türlü alamayacağınız gibi, ikinci kez Kaz Dağları’na gelmek için gün sayacağınıza da şüphe yok.
Geçmişte İda Dağı olarak da bilinen bu dağ ile ilgili efsaneleri bol bol dinlemek, doğanın nefesini iliklerinizde hissetmek ve nefis zeytinyağlı yemeklere yeterince doyduğunuza emin olmak için Kazdağları’na en az 3 gün ayırmanız da yerinde olur. Üstelik dağların çevresinde Assos’tan Cunda’ya kadar çok sayıda farklı gezi rotası alternatifi de var.
Şimdi kahvelerinizi hazırladıysanız, bu popüler tatil destinasyonuna nasıl gideceğinizden, burada neler yapabileceğinize ve nerede kalabileceğinize kadar, Kazdağları ile ilgili tüm sorularınıza cevap bulabileceğiniz kapsamlı bir yazıya davetlisiniz.
İçindekiler
Kazdağları, Ege ve Marmara coğrafi bölgelerinin kesiştiği noktayı belirliyor. Dağların hem Balıkesir hem de Çanakkale il sınırında yer alan toprakları mevcut. Balıkesir şehir merkezi ile Kaz Dağları’nın arası 133 kilometre iken, Çanakkale şehir merkezi ile bu mesafe 155 kilometre. Güneyden Edremit Körfezi ve kuzeyden de Kara Menderes Çayı ile çevrili olan dağların en yüksek tepesi ise yaklaşık 1800 metre ile Karataş Tepesi.
Kazdağları’na en yakın yerleşim birimleri sırasıyla Zeytinli, Edremit, Ayvalık, Akçay, Altınoluk ve Küçükkuyu olarak sıralanabilir. Hem Balıkesir’den hem de Çanakkale’den beldeleri kapsayan bu civar yerleri Kazdağları gezi programınıza rahatlıkla dahil edebilirsiniz.
Kazdağları Marmara’nın serin sularını içeren bir deniz tatili rotasına çok yakışacağı gibi, tamamen doğal ve tarihi eserlerden oluşan bir kış tatilinin de hakkını en iyi şekilde verebilir.
Kazdağları’na, Balıkesir Koca Seyit Havalimanı aracılığıyla ulaşılabileceği gibi, İzmir ya da İstanbul yönlerinden yapılabilecek son derece konforlu bir kara yolu ulaşımıyla da ulaşılabilir. Havalimanından sonra araç kiralamak ya da transfer hizmeti kullanmak gibi seçenekler mutlaka önceden organize edilmeli.
Eğer Zeytinli gibi bir yerleşim bölgesine kadar gelip Kazdağları’na yaklaşabilirseniz, buradan sonra taksi de kullanabilirsiniz.
İstanbul ile Kazdağları arasındaki mesafe yaklaşık 500 kilometre. Bunu yaklaşık olarak 6 saatlik bir özel araç ya da 7 saatlik bir otobüs yolculuğu olarak öngörebilirsiniz.
Otobüsle Akçay’a gelip, Zeytinli’ye kadar dolmuşla ilerlemek gerekiyor. İzmir şehir merkezi ile Kazdağları arasında ise 218 kilometre mesafe var. Yolculuk süresi özel araçla yalnızca 3 saat sürüyor.
Ankara’dan Kazdağları yönüne seyahat ediyorsanız, 650 kilometre kara yolu mesafesini de göz önüne almalısınız. Son olarak, Çanakkale ve Balıkesir il merkezleri ile Kaz Dağları arasında yaklaşık 1,5 saatlik bir mesafe olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Özel araçla İstanbul yönünden Balıkesir’e ulaşmaya çalışanlar feribot seçeneğini de değerlendirebilirler. Yenikapı’dan feribota binildiğinde Bandırma’ya kadar olan güzergah yaklaşık 2 saat sürüyor. Bu sayede hem zamandan tasarruf edebilir hem de yolculuğunuza biraz da deniz manzarası katabilirsiniz.
Balıkesir Koca Seyit Havalimanı’na haftanın her günü İstanbul ve Ankara’dan düzenlenen seferler var. Uçuş süresi yaklaşık 1 saat olmakla birlikte, havalimanından sonra da yaklaşık 1 saatlik bir araç transferi gerekiyor.
Kamp, yürüyüş ya da piknik gibi günlük aktiviteler için Türkiye’nin en ideal noktalarından biri olan Kazdağları’ndan bahsederken bu toprak parçasında yaşanan mitlere ve efsanelere kulak vermemek mümkün değil.
Dünya tarihinin en çok bilinen destanları arasında yer alan İlyada’ya sahne olan toprakların Kazdağları olduğu rivayet ediliyor. Aynı şekilde tarihi Truva Savaşı’nın ilk tohumlarının atıldığı yer de yine Edremit Körfezi’nin bu heybetli komşusu.
Üstelik sadece Yunan efsaneleri değil Türklere ait iç yakan öyküler de Kazdağları’nın eteklerinde yaşanmış durumda. Sarıkız ve Hasan Boğuldu efsaneleriyle daha önce karşılaştıysanız, bu acılara tanık olan toprakların da Kazdağları’nın yakın çevresinde yer aldığını bilirsiniz. Kazdağları Efsaneleri yazımızdan konu hakkında daha detaylı bilgiler alabilirsiniz.
Hiç abartısız bir tarifte bulunmak gerekirse, Kazdağları doğayı sevenler için gerçek bir cennet. Rüzgara, yağmura, toprağa, yaprağa ve yeşile aşıksanız Kazdağları’nda çok sayıda gezilecek yer ve yapılacak aktivite bulacaksınız.
21 bin hektarın üzerinde alana sahip olan ve neredeyse bin adet bitki türüne ev sahipliği yapan milli park, tam bir tabiat harikası. Yeşilin her tonunun cömertlikle sunulduğu ormanda meşeler ve karaçamlar her yanı sarıyor.
Milli parkın derinliklerinde ayılardan domuzlara, kartallardan çakallara kadar pek çok yabani hayvanın yaşadığı da bir gerçek. Kişi başı 10 TL karşılığında giriş yapabileceğiniz tabiat alanına araçla girmek isterseniz 36 TL ödemeniz gerekiyor.
Kazdağları’na kadar gelip de Sarıkız efsanesini duymamak ve dağın en yüksek noktalarından biri olan Sarıkız Tepesi’ni ziyaret etmemek olmaz.
Hem yerli halkın hem de turistlerin dilekler dileyip adaklar adadığı bu türbenin hemen yakınında da Sarıkız’ın babasına ait olduğu rivayet edilen bir mezar da Baba Tepe adıyla ziyaret edilebiliyor.
Kazdağları Milli Parkı’ndan çıkmadan önce mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir başka doğa harikası, acı dolu öyküsüyle Hasan Boğuldu Göleti.
Sütüven Şelalesi’nin Kızılkeçili Çayı ile birleştiği yerde ortaya çıkan gölet, 20 metreye varan yükseklikten akan suları ile sizi ürkütürken bir yandan da dinlenme ve piknik alanlarıyla kalbinizi çalıyor.
Hasan ve Emine arasındaki ölümsüz aşkın izlerini sürerken, göletin hemen karşısındaki Emine Çınarı’nı da mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde bulunan köy, Kuzey Ege’nin en çok ilgi çeken köylerinden de biri.
Tezgahlarında yöresel zeytinyağı, tarhana ve reçel gibi ürünlerin satıldığı ve turistlerin ilgisi nedeniyle butik otellerin yeni yeni hizmet vermeye başladığı bu köyü Kaz Dağları’nın eteklerinde ziyaret edebilirsiniz.
Edremit’in kuzeyinde konumlanan bu köy de yine Kazdağları’nın eteklerinde yer alıyor. Özellikle Zeus Altarı olarak bilinen tarihi eser, turistler tarafından ilgi çekici bulunan tarihi dokunun yalnızca bir parçası.
Tamamı taş evlerden oluşan ve sit alanı olarak kabul edilen köy, her kesimden ziyaretçinin köy hayatını deneyimleyebilmesine de olanak tanıyor.
Adatepe’deki Zeus Altarı, büyük bir kaya kütlesinin işlenmesinden oluşuyor ve halk arasında Zeus Mağarası olarak da adlandırılıyor. Tanrıların kralı Zeus ile karısı Hera’nın birbirine burada aşık olduğuna dair rivayetler var. İda efsanelerinin en önemlilerine mesken olan mistik mekan, sırf bu nedenle bile görülmeye değer.
2 katlı, taş değirmenli ve oldukça geniş bir bahçe sahibi olan bu yapı, yine Adatepe Köyü sınırları içerisinde yer alıyor. Ücretsiz olarak giriş yapabileceğiniz müze haftanın her günü ziyarete açık.
Zeytinyağı ve sabunun nasıl yapıldığını müzede bizzat gözlemleyebileceğiniz gibi müze çıkışında hediyelik sabun ve yağlardan da satın alabilirsiniz.
10 bin hektarlık Darıdere Tabiat Parkı, Kazdağları Milli Parkı’nın bir alternatifi niteliğinde. Kızılçam ve meşe gibi ağaçlarla kaplanan ve sınırları içinde bir de gölete ev sahipliği yapan bu tabiat parkı, bir mesire yerinden çok daha fazlası.
Burada otların, bitkilerin ve hayvanların çeşitliliği karşısında hayrete düşebilirsiniz. Darıdere Tabiat Parkı, Narlı Köyü’ne 13 kilometre mesafede ve bin metre kadar yükseklikte konumlanıyor.
Civarda vakit geçirebileceğiniz esnek bir programınız varsa Altınoluk sınırları dahilindeki Şahinderesi Kanyonu da ziyaretinizi bekler. Kanyona girişler kısıtlı ve ancak Milli Park bürosundan izin alabilmekle mümkün.
Ancak buz gibi sularda az da olsa ilerlemek isteyen bir macera tutkunuysanız, Kazdağları’na kadar gelmişken mutlaka şansınızı deneyin.
Kazdağları’nın Çanakkale yönünde kalan çay, etrafındaki piknik alanları ve yeme içme mekanları ile şenleniyor.
Buranın içinde mini de bir doğal havuz var, belki biraz serinlemek için kendinize şans vermeyi denersiniz.
Kazdağları’na dair konaklama seçenekleri araştırıldığında, iki temel seçenek ortaya çıkıyor.
İlki civar köylerdeki mütevazı oteller ikincisi ise yine civarda yer alan kamp alanları. Milli Park’ın içerisinde yalnızca belirli bir alanda kamp yapmaya izin var, bu nedenle dikkatli olunmalı.
Konforuna düşkün olanlar ise çadırda huzursuz hissetmek yerine elbette otelde konaklayabilirler.
Kazdağları kamp yaşantısı için Türkiye’de ziyaret edebileceğiniz en uygun adreslerden biri. Kamplarla ilgili temizlik ve hijyen sıkıntısı neredeyse hiç yok.
Yine neredeyse tüm kampların ortak sorunu da telefonun ve internetin buralarda çekmemesi şeklinde. Kamp alanları bile telefonla değil e-mail yoluyla rezervasyon kabul ediyor. Ayrıca karınca, sinek ve böceklere karşı da mutlaka önleminizi almış olmalısınız.
Ormanın hemen bitiminde yer alan bu köy, yerleşimin de ilk durağı. Köy sınırlarındaki kamp alternatifleri oldukça keyifli. En iyi kamp alanında 2 öğün dahil olmak üzere kişi başı 100 TL’nin altında çadırda konaklayabiliyorsunuz.
Telefonun çekmediğini belirtmekte fayda var. İnziva ve beden atölyesi düzenleyen topluluklar da burada topluca kamp yapmayı tercih edebiliyorlar. Tercihiniz Mehmetalan Köyü’nden yanaysa, Hızır Kamp ve Endes Kamp gibi seçenekleri inceleyebilirsiniz.
30 kişilik ve 21 günlük sağlıklı yaşam kampları için tercih edebileceğiniz bu alan, aynı zamanda bireysel kampçılara da olanak tanıyor.
Darıdere’deki kamp alanı Ağustos ayında da Ekofestival ile ayrı bir güzellik kazanıyor.
Tabii, doğayla kucaklaşmak üzereyken aniden ortaya çıkan bu kalabalıktan rahatsız olursanız bu dönemi tercih etmeyin.
Kamp için rezervasyon yaptırmak gerektiğinden, kalış sürenize göre de fiyat alabilirsiniz.
Kamp yapmanın bir diğer keyifli yolu da bizzat ağaçtan yapılan geçici bir yuvanın içinde konaklamak.
Fiyatlar kişi başı 120 TL’den başlıyor ve içerisine 2 öğün dahil ediliyor.
Akeleos Ağaç Evleri’ne gelirseniz, duş, tuvalet ve elektrik gibi imkanlardan yararlanabilirsiniz ancak telefon çoğunlukla çekmeyecektir.
Balıkesir, Edremit ya da Kazdağları fark etmez… Bu isimlerden birini duyduğunuzda aklınızda hep aynı lezzet belirlemeli. Yörenin en verimli zeytin ağaçlarından toplanan zeytinlerle yapılan halis zeytinyağları tüm yemeklere ayrı bir tat katıyor.
Kazdağları’nda özellikle kahvaltının tadına doyamayabilirsiniz. Tamamı civar köylerde yetişen ya kadınların el emekleri ile yapılan reçeller, peynirler, yumurtalar, domatesler, salatalıklar ve biberler resmen sofralara sığmayacak bir zenginlik yaratıyor. Buradan peynir satın almak isterseniz de, Yeşilyurt Köyü’ndeki testi peynirinden deneyebilirsiniz.
Çadır Kahvaltı Evi, Yeşilyurt Köy Konağı ve Ayten Abla’nın Kahvaltı Evi gibi kahvaltıda çok tercih edilen mekanların tümü de Yeşilyurt Köyü’nde bulunuyor.
Kazdağları’nın her mevsim serin olan akşamlarında ise yöresel zeytinyağlılar, ızgaralar ve deniz ürünleri sofranızı şenlendirecektir. Zeytinbağı, Kekik Cafe ve Saklı Bahçe gibi mekanların her biri, tıpkı isimlerinin de çağrıştırdığı gibi doğanın kucağında, doğal tatlarla çevrili olarak hizmete hazır ziyaretinizi bekliyor. Özellikle paketli gıdadan, dondurulmuş yemekten ve hamur işinden bunalan şehir insanı için Kazdağları tek kelimeyle şifa.
Kamp alanlarının çoğunda sabah kahvaltısı ve akşam yemeklerinin fiyata dahil olduğunu belirtelim. Ancak öğle yemeği ya da kahve gibi ekstralar her zaman için ücrete tabi. Bu nedenle yeme içme gezilerinizi daha çok öğle saatlerine getirmeyi düşünebilirsiniz.