Polonya’nın değerlisi Krakow. Eski başkent. Kanımca, Varşova’nın her zaman gölgesinde kalacağı bir şehir. Tarihin acı dolu sayfaları onun üstünü karalatmamış.
İkinci Dünya Savaşı’nın en acı olaylarının yaşandığı Krakow’da neredeyse bir tuğla bile yere düşmemiş ve mucize eseri günümüze, yüzyıllardır korunan dokusunu hiç kaybetmeden gelmiş.
Varşova ne yazık ki savaş sonrası bir yıkıntıdan yeniden inşa edilse ve takip eden komünizm döneminde bir Sovyet şehri haline gelse de Krakow, halen çok kültürlü, mimari açıdan da çok katmanlı bir tarih kenti.
Krakow hüzün dolu bir tarihe ev sahipliği yapsa da günümüzde halen bir Musevi mahallesi olan ve bu kültürü sonuna kadar taşıyan Kazimierz bölgesine sahip. Kazimierz bence Krakow’un en değerli bölgelerinin başında geliyor. Krakow’u birçok klasik Avrupa şehrinden ayıran etnik bir esinti gibi. Tarihe de buruk bir selam…
Krakow’da gezilecek yerleri kendi tecrübelerimden hareketle çok pratik bir rota şeklinde sunarak Krakow’da Gezilecek Yerler yazımda sizinle buluşturdum. Bu yazıda ise farklı başlıklar halinde Krakow seyahatinizi pratikleştirecek seyahat önerilerinde bulunacağım.
Hazırsanız bu bol hikayeli şehre misafir olalım.
Krakow bir kuzey ülkesi. Baltık Denizi’ne kıyısı olmadığından Orta Avrupa’nın sert karasal ikliminden nasibini alıyor.
Bu nedenle yaz mevsimi Haziran, Ağustos arası oldukça kuru ve sıcak geçiyor. Kışları ise kuru bir soğuk hakim.
Son yıllarda sıcaklık -7, -8’in altına nadiren inse de Krakow geçmişte neredeyse -20’leri görmüş bir şehir.
Ziyaret için ise en çok önerilenler yaz ayları. Türkiye için geçerli olan bahar güzelliği burada biraz güvenilmez. Çünkü yağmurun ne zaman yağacağı hiç belli olmuyor. Benim size tavsiyem Haziran.
Fakat elbette kış, özellikle Kasım’dan Ocak ayına kadar Krakow, Noel kültürü ile de ziyaretçi çeken bir nokta. Bu dönem meydana kurulan Noel Pazarları Krakow için oldukça keyifli destinasyonlar haline geliyor.
Bir şehre gidiyorsanız festival takvimini de gözden geçirmekte fayda var. Krakow’a ilk gittiğimde tüm meydan bir şölen kıvamındaydı, çünkü Mary’nin Göğe Yükselişi olarak kutlanan ‘Assumption of Mary’ gününde oradaydım.
Konserler, yemek stantları, hediyelik eşyacılar, seyyar satıcılar… Hepsi gezimi çok daha kompakt ve keyifli kılmıştı.
Bu tarz dini bayramlar resmi tatil olduğundan hemen hemen hepsinde aynı şekilde panayırlar kuruluyor.
Dini ve resmi bayramların haricinde bir de festivaller var. Bunların en meşhurlarından biri Ağustos ayında düzenlenen Pierogi Festivali.
Bu şehrin bir de tuhaf bir festivali var: Parada Smoków yani Ejderha Töreni. Yani hikayeyi bilmeyenler için garip gelebilir fakat Krakow ejderha ile müsemma bir şehir. Hikayesini hemen anlatıyorum.
Efsaneye göre Krakow, Krak isminde bir kral tarafından kuruluyor. Şehrin altında da bir ejderha yaşamakta. Bu ejderha sürekli insanlardan kendisine yiyecek getirmesini istiyor. Fakat zamanla şehirde yiyecek hayvan kalmıyor.
Derken ejderha kralın kızını yemek olarak kendisine getirmesini istiyor. Gönlü elbette buna razı olmayan Kral bir ferman yayınlıyor: ‘Ejderhayı öldürecek olan, kızımla evlenebilir.’
Yüzlerce adam deneyedursun her biri bu görev uğruna heba oluyor. Derken bir gün bir kunduracı bir koyunu yarıp içini kükürtle dolduruyor. Ejderha tabi koyunu yediği gibi, yanmaya başlıyor. Vistül Nehri’ne koşup kana kana su içse de acısını bastıramıyor ve fazla su içmekten patlayıp ölüyor.
İşte bu hikayeden dolayı döndüğünüz her köşede bir ejderha figürü sizi bekliyor olacak.
Bu geçit töreni kapsamında dev ejderha kuklaları bir alay halinde geçer. Canlı orkestra müzikleri, havai-fişek ve ışık gösterileri de cabası. Bu festivalin tarihi de genellikle Mayıs ayındadır.
Müzik festivallerine bakacak olursak örneğin EtnoKraków / Rozstaje etnik, geleneksel dünya müziğinin uluslararası çapta düzenlenen bir festivali.
Bu yıl 22. kez düzenleniyor.
EtnoKrakow’da dünyanın dört bir yanından folklorik müzikler icra eden sanatçı ve gruplar sahne almakta.
Haziran ayında düzenleniyor.
Misteria Paschalia rönesans ve barok müziği seven klasikçiler için güzel bir seçenek olabilir.
Şehrin yine en rağbet gören festivallerinden biri.
İlkbaharda düzenleniyor.
Son olarak ise Musevi Kültürü Festivali’ni unutmayalım. Festival, İbrani müziğini karşılayan Klezmer müzik türünde icracılara ev sahipliği yapıyor.
Müziğin yanı sıra resim sergileri, tematik film gösterimleri, konferanslar, kitap lansmanları ya da Yahudi mutfağına dair lezzetler bu festival kapsamında ilgilileriyle buluşuyor.
Elbette festival Kazimierz bölgesinde gerçekleşiyor.
Türkiye’den Krakow’a, Varşova üzerinden aktarmalı uçuşlar mevcut.
Avrupa’nın birçok noktasına uygun fiyatlı uçuşlarıyla bilinen Pegasus Hava Yolları’nın şaşırtıcıdır ki Polonya’ya seferi yok. Bu nedenle işbirliği yapan THY ve Polonya’nın kendi havalimanı LOT ulaşım seçeneklerimiz.
İstanbul-Varşova arası 2 buçuk saat, Varşova Krakow arası ise 1 saat. Arada tabi bekleme süreleri de var. Eğer İstanbul-Varşova arasında uygun fiyata bilet almak istiyorsanız ve 14 saatlik bir uçuş molası gözünüzü korkutmazsa bu tarz bir seçim de yapabilirsiniz. Aktarmalı olarak da İstanbul-Krakow arasında uçak biletleri bulmanız mümkün.
Gelelim şehir içine. Şehir içi ulaşım Krakow’da çok pratik ve kolay. Zaten bahsettiğim yerlere gitmek için (Auschwitz ve Tuz Madenleri dışında) bir toplu taşıma kullanmanıza gerek kalmayacak. Görmeniz gereken her yer yürüme mesafesinde.
Size tavsiyem mutlaka ‘jakdojade’ isimli mobil uygulamayı şehre ayak basar basmaz indirmeniz. Bu uygulama sayesinde otobüs ve trenler için dijital biletlerinizi alabilir, bir noktadan diğerine hangi araçları kullanarak gideceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer elinizde 3+ gün varsa, Podgorze gibi mahallelere gitmek ya da Vistül etrafında bir tur atmak için şehrin her yanında göreceğiniz elektrikli scooterlar yardımınıza koşacaktır. Aynı şekilde bisikletler de cabası.
Tarihi meydanın hemen dışında yer alan ana tren ve otobüs garı gitmeniz gereken her yere sizi ulaştıracak taşıtların ilk durağı. Otobüs, tren, tramvay ve minibüsler bu alandan kalkıyor. Her birinin saatini ve ayrıntısını destinasyonuzu yazarak, Google Maps vasıtası ile bulabilirsiniz.
Krakow’da kalıyorsanız merkezde birçok otel/hostel opsiyonu mevcut. Haricinde Airbnb gibi ev ya da oda kiralama uygulamalarını da kullanabilirsiniz.
Krakow oteller açısından oldukça bereketli ve uygun fiyatlı bir şehir. Tarihi meydandaki otellerin fiyatları bir tık daha pahalı olsa da bence karşılanmayacak bir skalada değiller.
Daha yüksek skalada bir otel olarak Kazimierz’de çok iyi bir konumda bulunan Spatz Aparthotel’i tavsiye edebilirim. Bu bölgenin verdiği enerji nedeniyle ben Kazimierz’i çok daha sevdim ve bir daha Krakow’u ziyaret edersem kesinlikle bu bölgede konaklamak isterim. Spatz Aparthotel’de Tapınak Sinagog’una 100 metre mesafede yer alıyor ve çok güzel bir mimarisi var. Geceliği 250 zloti.
Hosteller ise inanılmaz ucuz. Kendim bizzat tecrübe ettiğim ve lokasyon olarak çok kullanışlı bir mevkide yer alan Bubble Hostel geceliği sadece 30 zloti karşılığında size yuva olacaktır.
Bence Krakow yeme içme konusunda bir cennet. Ve itiraf etmeliyim ki bunu biraz da Kazimierz bölgesindeki Orta Doğu mutfağına borçlu.
Şehirde hem çok lezzetli geleneksel Leh mutfağından tadımlar yapabilirsiniz hem de uluslararası bir spektrumda hizmet veren dünya mutfağından örnekler yakalayabilirsiniz. Kazimierz de sizi İsrail&Filistin mutfağından selamlar.
Polonya’da yiyebileceğiniz tüm geleneksel yemekleri Varşova Yemek Rehberi yazımda bulabilirsiniz.
O yüzden size tek tek Polonya mutfağını anlatmayacağım. Bunun yerine mekan tavsiyeleri vereceğim.
Polonya mutfağının medarı iftiharı olan ‘pierogi’ Krakow’da kesinlikle tarihi merkezde yer alan Pierogarnia Krakowiacy’de yenmeli. Burası Szewska 23 numarada yer alıyor. Çok tatlı, etnik desenli duvarları ve bir tasarımı var. Pierogi’leri oldukça lezzetli ve doyurucu. Ben çok sevdiğim için köy peyniri ve patatesli pierogi Ruskie’yi tercih ettim. 10 tane pierogi, 1 limonata ve ekşi krema için 26 zloti ödedim.
Yine tarihi merkezde yer alan Domowe Przysmaki’ye giderek klasik Leh mutfağından bir şeyler yiyebilirsiniz. Ekşi kremayla servis edilen patates mücveri, beyaz lahana ve etle yapılan Bigos, elbette Borş çorbası ve yulaf, et, haşlanmış yumurta gibi tuhaf içerikleri bulunan meşhur Zurek çorbası burada tadabileceğiniz lezzetler.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Pizzeria Trzy Papryczki (@trzy_papryczki)’in paylaştığı bir gönderi ()
Güzel bir pizza ve keyifli bir atmosfer için merkezdeki Pizzeria Trzy Papryczki’yi tercih edebilirsiniz.
Şimdi izninizle lezzet diyarı Kazimierz’den birkaç mekan önerim var. Burası İsrail Filistin mutfağının bir replikası. Humus, falafel, şakşuka gibi birçok lezzet hemen hemen her mekanda karşınıza çıkıyor. Biz Kazimierz meydanda yer alan Hamsa isimli devasa bir mekana gidip kahvaltı yaptık. Burada 25 zloti karşılığında açık büfe mevcut. Mekandan ayrılırken karınlar şişmişti ve suratımızda memnun kalınmış bir ziyafetten kalan keyifli bir gülümseme vardı.
Şimdi iki dondurmacı önereceğim. Polonya nedense dondurma konusunda bir cennet. Hem bunu çok iyi yapıyorlar hem de kendileri de her gün dondurma yiyecek kadar dondurma aşıkları. Kazimierz’de yer alan Warszauera 3 numarada yer alan koşer dondurmacıyı bir ziyaret edin. Bir de plac Nowy 4A’da yer alan Good Lood çok övülen ve önünden kuyruğun asla eksik olmadığı bir dondurmacıydı.
Biraz da güzel kahve ve kafe önerelim. Bence bu konuda Kazimierz bölgesi yine açık ara önde. Old Town’da çok fazla turistik mekan var. İlk gün için belki gezmekten yorulup bunları tercih edebilirsiniz. Fakat diğer günler için size tavsiyem mekan keşfine çıkmanız.
Kazimierz’de taş binaların önünde, sokaklara atılmış masa ve sandalyeler, geceleri yakılan renkli ışıklar, büyük ağaçların gölgesinde bir öğle saati molası… Hepsi çok keyifli.
İç tasarımı ve devasa kütüphanesi ile Cytat Kafe’de bir kahve molası verebilirsiniz.
Yine Kazimierz’de yer alan 2 Okna yemyeşil avlusuyla ferahlatıcı bir seçenek.
Szeroka 30 numarada yer alan Ulica Krokodyli Pub & Cafe’nin saklı bahçe gibi bir tarzı var.
Jozefa 9 numarada yer alan Eszeweria çok güzel korunmuş eski bir yahudi evi. Duyduğumuza göre eskiden bu evde yaşayan ailenin resimleri hala duvarlarda. Bunu duyunca insanın içi bir tuhaf olsa mimari ve nostalji sevenler için uğranabilir.
Krakow’da oldukça canlı bir gece hayatı var. İçki, dans, müzik gırla.
Cuma ve cumartesi günleri birçok mekanda canlı müzik ya da DJ performansları izleyebilirsiniz. Bunun haricinde güzel publar, karaoke geceleri, çılgınca dans edebileceğiniz gece kulüpleri de bir seçenek.
Krakow bir öğrenci şehri ve bu öğrencilerin büyük bir kısmı da dünyanın dört bir yanından gelen Erasmus öğrencileri. Bu nedenle gece hayatının da çok kültürlü bir yapısı var. Gittiğiniz mekanda onlarca farklı dil duyabilirsiniz.
Gece hayatı için yine uzağa gitmenize gerek yok. Old Town içerisinde ne ararsanız var. Özellikle Floriańska ve Szewska sokakları bu konuda çok güzel mekanlara sahip. Aynı şekilde Kazimierz’de de birçok sayıda pub ve gece kulübü bulunuyor.
Yüksek kullanıcı puanlı birkaç gece kulübü önerecek olursam Szewska 5 numarada yer alan Frantic geniş çapta müzik seçkisi, yüksek kapasiteli müşteri olanağı ve kaliteli DJ performansları ile Krakowluların sabahlara kadar eğlendiği bir adres.
Kazimierz’de yer alan Taawa ise daha alternatif bir mekan ve müzik seçkileri DJ performanslarından ibaret değil. Burada gruplardan canlı müzikler dinleyebilirsiniz.
İnsanlar Polonya’da gece hayatına başlarken önce ucuz barlarda hafif çakırkeyif haline geliyor, ardından gece kulüplerine dalıyorlar. Bu nedenle size geceye başlayabileceğiniz mekanlar önerebilirim.
Özellikle gençlerin akın akın gittiği ucuz bar BaniaLuka merkezde sizi bekliyor. Birahane olmasına rağmen çok şık bir yer olan House of Beer, Polonya’nın milli içkisi vodka için Vodka Bar, Karaoke için, Mr. Vavelsky Garden & Karaoke Pub, caz dinleyerek içkinizi yudumlamak ve daha sakin bir gece geçirmek isterseniz Piec Art Acoustic Jazz Club size önerebileceğim mekanlar arasında.
Old Town’dan Kazimierz’e doğru yürürken Wavel Kalesi’ne karşı da çok tatlı bir ambiyansa sahip olan Pod Wawelem’e uğrayabilirsiniz.
Krakow’a gitmişken ne alınabilir?
Öncelikle hediye eşya olarak her yerde bir ejderha figürü göreceksiniz. Çünkü bu şehrin sembolü daha önce de söylediğim gibi bir ejderha. Hatta Wavel Kalesi’nin Vistül Nehri’ne bakan tarafında kimi zaman ağzından alev çıkaran bir ejderha heykeli bile var. Bu efsanenin ayrıntılarını önceki bölümlerde paylaşmıştım.
Tarihi meydanın ortasındaki devasa Sukiennice’ye mutlaka uğrayın. Burası hem bir müze hem de girişinde birçok hediyelik eşya dükkanı var.
Şehrin tarihi merkezi hediyelik eşya dükkanlarıyla dolu. Krakow’a gitmişken alabileceğiniz birçok şey bu butik ve şirin dükkanlarda satılıyor. Öncelikle aksesuar açısından diğer Polonya şehir rehberlerinde bahsettiğim gibi Baltık amberi yani kehribar oldukça meşhur. Sokaklarda yürürken vitrinleri kehribar rengiyle parlayan birçok dükkan göreceksiniz.
İlle de AVM’ye gitmek isterim derseniz tarihi meydanın hemen dışında devasa alışveriş merkezi Galeria Krakowska bulunuyor. Burada çok fazla sayıda mağaza mevcut. Giyim açısından Polonya’ya özgü birçok marka var. Reserved, Vistula bunlardan birkaçı. Haricinde yine Polonya markası olup çok uygun fiyata ürünler satan Terranova, Alman menşeili New Yorker ziyaret edilebilir.
Kazimierz’de yer alan Okraglak isimli market alanında hafta sonu sabahları bir ikinci el pazarı kuruluyormuş. Biz denk gelemedik ama gitmekte fayda olabilir.
***
Umarım bu seyahat rehberiyle Krakow ziyaretiniz için bir fikir verebilmişimdir.
İyi yolculuklar!