Mart 2024’ten itibaren geçerli olmaya başlayan Yunan Adaları’nın 7 günlük kapı vizesi uygulaması hepimizin yüzünü güldürdü! Artık kolaylıkla giriş yapabileceğimiz komşumuz Midilli’de bunlardan biri.
Yunanistan’ın en büyük üçüncü adası olan Midilli, Ayvalık ve Dikili’den kolaylıkla ulaşım sağlanan komşu Yunan adalarından. Doğal güzellikleri ve görülmeye değer tarihi noktalarıyla Midilli’de ziyaret edebileceğiniz pek çok balıkçı köyü, berrak suların tadını çıkarabileceğiniz plaj, zeytinlikler arasında yürüyebileceğiniz dağ köyleri bulunuyor. En güzeli ise her yer denize açılıyor!
Yunanistan’ın milli içkisi uzonun en önemli üretim merkezlerinden olan Midilli’de, lezzetli Yunan mezeleri eşliğinde deniz mahsulleri yiyerek felekten bir gece çalabilir, uzo fabrikalarında tadım yapabilir, plaj ve köyleri keşfe çıkabilirsiniz.
Hadi Midilli’yi ziyaret etmeden önce adanın kısa tarihine ve Yunanca -orijinal ismi- Lesbos’un hikayesine bakalım.
İçindekiler
Miken uygarlığına uzanan kökleriyle, tarih boyunca Persler, Romalılar, Bizans gibi çeşitli imparatorluklar tarafından yönetilen Midilli Adası, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesine geçmiş. I. Dünya Savaşı’na kadar Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı Midilli, Lozan Barış Antlaşması ile Yunanistan’a bağlanmış.
Midilli, Antik Çağ’dan günümüze birçok yazar, filozof ve şair yetiştirmiş bir yer. Yunan şairlerinden Alcaeus ve Sappho’nun memleketi olarak bilinen ada, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun en ünlü denizcilerinden Barbaros Hayrettin Paşa’nın 1467’de doğduğu yer.
Biz her ne kadar Midilli olarak bilsek de bu adayı, adanın orijinal ismi Lesbos. (Lesvos olarak okunuyor.) Yunanca “ormanlık” anlamına gelen Lesbos, “lezbiyen” kelimesinin ortaya çıkışında önemli rol oynuyor. Peki nasıl mı?
Birbirinden güzel dağ köyleri ve balıkçı kasabalarına sahip Midilli keşfetmeniz için sizi bekliyor!
Midilli Adası’nın ziyaret etmeden önce Midilli-İstanbul-Edirne-Kavala rotasında geçen Yunanistan-Türkiye ortak yapım DJAM, Türkçe ismiyle Aman Doktor filmini izlemenizi tavsiye ederiz. Ekonomik kriz, karaya vuran mülteciler, aile, müzik birçok konunun harmanlandığı filmin çok büyük bir kısmı Midilli’de geçiyor. Filmi izledikten sonra eminiz rembetiko eşliğinde bir uzo sofrası isteyeceksiniz! İşte o zaman rotanızı Midilli’ye çevirin.
Sizin için hazırladığımız Midilli gezilecek yerler listemiz…
Midilli gezilecek yerler listemize adanın başkenti Mytilene ile başlayalım. Ayvalık ve Dikili’den hareket eden feribotların yanaştığı ilk yer burası, adanın başkenti Mytilene. Eski sokakları ve pitoresk görünümü ile sizi büyüleyecek bölge, Midilli Adası’nın en kalabalık ve hareketli bölgesi.
Mytilene’de Eski Çarşı’da dükkanları ve antikacıları dolaşabilir, adanın ana caddesi Ermou’da turlayabilir; bu caddede yer alan Osmanlı’da banka olarak kullanılan Panellinion isimli tavernada yemek yiyebilir veya 1800’lerden beri hizmet veren Kafeneion O Ermis’i tercih edebilirsiniz. Ermis’in limonataları nefis! 1800’lerde bir Türk tarafından işletilen kafe, 1922’de Midilli’ye göç eden Georgios Spanoudakis’e Türkiye’deki iki kafesi karşılığında devredilmiş. O zamandan beri aynı aile tarafından işletiliyor.
Mytilene’de akşam saatlerinde Ath. Mitrelia’nın arkasında trafiğe kapalı sokaklarda yer alan kafe ve barlarda Midilli gece hayatını deneyimleyebilirsiniz.
Mytilene’de görmeniz gereken birkaç nokta da var: Sappho’ya adanan Sappho Meydanı, Midilli Kalesi kalıntıları, 1935’te Argiris Adalis tarafından yapılmış Agios Therapon Kilisesi, şehrin antik tiyatrosu ve Midilli Arkeoloji Müzesi!
Midilli gezilecek yerler listemize Plomari ile devam edelim. Burası harika plajların ve uzo fabrikalarının bulunduğu bir köy. Limandaki kafelerde oturup frappe yudumlayabilir, köyü ve sahili dolaşabilirsiniz. Plomari’de minik tekneler ile çeşitli koylara uğrayabileceğiniz tekne turları düzenleniyor, bunlara katılabilirsiniz.
Midilli’nin uzo merkezi olduğundan bahsettik. Plomari, Yunanistan’ın en ünlü uzolarının üretildiği yer. Midilli Adası’na kadar gelmişken uzo fabrikalarında tadım yapmadan ve bu içkiye adanmış bir müze görmeden olmaz!
Midilli’ye yapacak olduğunuz seyahatte Barbayannis Ouzo Müzesi’ni ziyaret ederek bu leziz uzoyu tadabilir, kökeni ile ilgili bilgi edinebilir veya ürünü şişelemek ve etiketlemek için kullanılan birçok orijinal ekipmanı görebilirsiniz.
Minik bir not: Barbayannis uzosu, 1858’de Konstantinopolis’ten özel olarak getirilen bir ibrikten içilerek test edilmeye devam ediyor!
Burada Isidoros Arvanitis’in özel reçetesinden uzo tadımı yapabilir, müze koleksiyonunda yer alan eski içki makinelerini inceleyebilirsiniz. Yunanistan’ın çeşitli yerlerinden gelen anasondan Isidoros Arnavitis’in fabrikasında üretilmeye devam eden bu uzo, dünyada 30’dan fazla ülkeye de ihraç ediliyor.
Dik yokuşlara sahip ağaçlarla çevrili tipik bir Midilli dağ köyü Agiasos. Hemen Plomari’den sonra rotanıza burayı ekleyebilirsiniz. 19. yüzyıldan kalma mimarisi, geniş avlulu kiliseleri ile tam olarak akşam güneşinin tadını çıkarmalık bir yer. Agiasos’u ziyaret etmişken Ekklisia Zoodochos Pigi Kilisesi’nde dileklerinizi dileyebilir, ahşap ve seramik atölyelerinden alışveriş ederek lokal zanaatkarları destekleyebilirsiniz.
Midilli’ye haziran ayında seyahat etmeyi planlıyorsanız, tatilinizi Agiasos Köyü’nde düzenlenen Kiraz Festivali’ne denk getirmenizi öneririz. Bu dönemde köyde her yerde sepet sepet kiraz satıldığı gibi, gittiğiniz her mekanda da bolca kiraz ikramı ile karşılaşacaksınız!
15 Ağustos tarihinde ise Agiasos Köyü’nde, Meryem Ana Bayramı yani Göğe Yükseliş Günü kutlanıyor. Bu kutsal günde Midilli’nin merkezinden Agiasos Köyü’ne yürüyen birçok hacıya rastlayacaksınız!
Midilli, birbirinden güzel dağ köyleri ile çevrili bir ada. Buraya kadar gelmişken Midilli’de gezilecek yerler arasında hem süt ürünleri hem de ballı yoğurdu ve çömlek atölyeleri ile ün yapmış Mantamados Köyü de bulunuyor.
Ada merkezine 35 kilometre mesafede yer alan Mantamados köyü, adını “manda” kelimesinden alıyor. Burada Midilli’nin en iyi süt ve süt ürünlerini tadabilirsiniz. Köy meydanında yer alan kafe ve restoranlarda zaman geçirdikten sonra, Midilli’nin en ünlü kiliselerinden Taksiyarhis Kilisesi ve Manastırı’nı görmeden dönmeyin!
Osmanlı Dönemi’nde mollalar tarafından kurulan, minik bir limana sahip sevimli sahil kasabası Molivos ile Midilli görülecek yerler listemize devam edelim. Adını “molla” kelimesinden alan Molivos, Midilli’nin en güzel plajlarına sahip, en turistik kasabalarından.
Köyün 1960’lardan kalma taş evleri koruma altında. Molivos’un dar sokaklarında yürüyüş yapabilir, çiçekler ve asmalarla süslü evlerini fotoğraflayabilir, limanın ucundan köyü izleyebilir ve unutulmaz gün batımı manzarası için Molivos Kalesi’ne çıkabilirsiniz.
Unutmamanız gereken Molivos’un diğer bölgelerden biraz daha pahalı oluşu!
Midilli’nin en sevimli bölgelerinden bir diğeri, kumlu plajları ile dikkat çeken Petra Köyü. Petra Köyü’nde deniz boyunca yan yana uzanan birçok restoranda yeme-içme molası verebilir, dar sokaklarında kaybolabilir, köy mimarisini inceleyebilirsiniz.
Petra’nın Arnavut kaldırımlı sokaklarında yer alan Vareltzidaina Konağı, Midilli’de görebileceğiniz en güzel yapılardan. 17. yüzyıldan kalma bu Türk tüccar evi, günümüzde “Balkan evi” olarak biliniyor; dilerseniz binanın içini ziyaret etmeniz mümkün.
Petra’da görmeniz gereken bir diğer yapı ise, 114 basamak tırmanarak ulaşacağınız Panagia Glykophilousa Kilisesi. 35 metre yükseklikte bir kaya üzerine inşa edilen yapı Petra Köyü’ne adını da veriyor! Petra’nın Yunanca’daki anlamı “kaya” demek!
Yunanistan’ın ilk tam donanımlı dijital sanat müzesinin Midilli Adası’ndaki bir köyde yer aldığını duyunca şaşıracaksınız! Adanın dağlık Chidira Köyü’ne 2008 yılında açılan Georgios Iakovidis Dijital Müzesi, çağdaş sanat tarihinin dikkat çeken ressamlarının eserlerini bir araya getiren dijital bir müze.
İsmini Chidira Köyü’nde doğan, Yunan ressam Georgios Iakovidis’tan alan müze, sanatçının hayatı ve kariyeri üzerine çeşitli belgeler de sunuyor.
Minik bir not: Georgios Iakovidis, Yunanistan Ulusal Galerisi’nin kurucusu ve ilk küratörü. Yunan sanatı için oldukça önemli bir isim!
Midilli’nin çıkardığı önemli isimlerden biri, Nobel ödüllü yazar ve bilim insanı Stratis Myrivilis. Yazarın doğduğu Sykaminia Köyü günümüzde Midilli’nin en çok ziyaret edilen köylerinden. Stratis Myrivilis’in İngilizce’ye The Mermaid Madonna olarak çevrilen Panagia Gorgona kitabına ilham olmuş Sykaminia, taş evleri ve dar sokakları ile pitoresk bir görünüme sahip. En güzeli ise dalgaların vurduğu limanda oturup balıkçıların ağlarını toplamasını izlemek. Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız eminiz bu köy çok hoşunuza gidecek!
Sykaminia’ya yapacak olduğunuz ziyaretteilginizi çekerse odanın bir kısmı yazar Myrivilis’e adanmış (çalışma masası, yazılar, fotoğraflar vs.) ada kültürüne dair izler sunan “Sykaminia Folklor Müzesi”ni ziyaret edebilir ve Skala Sykamineas olarak adlandırılan sahil kısmında vakit geçirebilirsiniz.
Sıcak termal kaynakları ve plajları ile ünlü Thermi, Midilli’de gezilecek yerler arasında. Midilli Osmanlı egemenliğine girdiğinde, Osmanlı tarafından da faydalanılan Thermi, Roma Dönemi’nden günümüze uzanan bir tarihe sahip. Bu tarihi alanda hem hamam kalıntılarını görebilirsiniz hem de Artemis Tapınağı’nı.
Midilli Adası, Avrupa sosyetesinin dikkatini çektiği dönemler, Thermi’ye Sarlitza Palace Hotel inşa edilmiş. Günümüzde her ne kadar terk edilmiş bir yapı olsa da, buraya kadar gelmişken bu otel binasını da görmeden geçmeyin.
Midilli’de gezilecek yerler arasına Kalloni Körfezi’ni ekleyin. Kuş gözlemciliği ile meşhur bu bölge, ziyaret etmeye değer bir manastır da barındırıyor.
Yunan Adaları’nın en çok ziyaret edilme sebebi elbette lezzetli mutfağının yanı sıra tertemiz kristal plajları! Midilli’de tercih edebileceğiniz kumluk ve taşlık pek çok plaj bulunuyor. Bunların neredeyse tamamı ücretsiz!
Sizlere Midilli’nin merkezine en yakın plajları listeledik. Biri merkeze yürüyüş mesafesinde diğer hepsi ise araba ile yalnızca 20 dakikalık bir mesafede!
Ziyaret ettiğiniz yerlerde eminiz lokal lezzetleri tercih ediyorsunuz. O halde Midilli Adası’na yapacak olduğunuz ziyarette mideniz bayram edecek, söylemiş olalım. Ege-Yunan mutfağının en iyi örnekleri, lezzetli zeytinyağlılar ve deniz mahsulleri ile karşılaşacaksınız burada!
Peki ya yeme-içme listenizde neler mi yer almalı?
Midilli’den hediyelik eşya almak veya sevdiklerinize adaya dair bir şeyler sunmak istiyorsanız size birkaç tavsiyemiz olacak.
Midilli’de ulaşım için en iyi seçenek araba veya motosiklet kiralamak. Ada öyle yürüyerek keşfedilecek gibi küçük bir ada değil. Özellikle 3-4 gününüz varsa araba veya motosiklet kiralayarak köyleri ve plajları kolaylıkla keşfedebilirsiniz.
Toplu taşıma ekonomik bir alternatif olarak hem yereller hem de ziyaretçiler tarafından sıklıkla kullanılıyor olsa da sizi zaman konusunda kısıtlayabilir. Hemen hemen her köye ve plaja giden otobüs hattı var Midilli’de; fakat sorun şu ki toplu taşımanın saatleri çok sınırlı. Bu web sitesinden otobüs sefer saatlerine ve bilet fiyatlarına bakabilirsiniz
Midilli’de hızlı ve kolay bir ulaşım yöntemi olarak çok sayıda taksi de bulunuyor. Birçok turistik merkez gibi, burada da taksi fiyatlarının yüksek olduğunu söyleyelim.