Çayın memleketi Rize, Karadeniz’in en naif, en huzurlu ve mağrur şehri denebilir. Küçük bir şehir merkezine sığdırılmış birçok restoran ve kafenin hatırı sayılır lezzetler sunduğu şehirde asıl görülmesi gereken yerler ise yüksekler, hem de en yüksekler…
Yemyeşil çaylıkları, hırçın akan dereleri, şelaleleri ve doğanın bin bir tonuyla Rize, büyük şehirlerden bunalanlar için adeta bir sığınak.
Sahilde yer alan şehir merkezinden yükseklere tırmandıkça, Rize’nin el değmemiş doğası bütün cömertliğini sergilemeye başlıyor. Bu kadar yeşil ve bereketli toprakları besleyen irili ufaklı sayısız akarsu, her şeyden önce uzaktan da olsa sesleriyle sizi rahatlatıyor.
Rize’nin en ünlü akarsuyu Fırtına Deresi boyunca uzanan Fırtına Vadisi, birçok tarihi köprüye ve konaklayabileceğiniz güzel otellere sahip.
Fırtına Deresi’ni takip ederek yukarılara çıktıkça, Mikron Köprüsü gibi birçok tarihi köprü sizi karşılıyor. Bu yolun sonunda ulaşacağınız bir Hemşin köyü olan Çamlıhemşin’de bir soluklandıktan sonra Rize’nin çatısı sayılabilecek Zilkale’yi görmeye gidin.
Tarihi bir gözetleme kulesi olan Zilkale’den, bakınca bütün vadinin ve Fırtına Deresi’nin gözünüze ne kadar küçük geldiğini görünce çok şaşıracaksınız.
Rize, birçok Anadolu şehrinde olduğu gibi kamu kuruluşlarının, alışveriş yapılan çarşının ve restoranların, kafelerin bir araya toplandığı küçük bir şehir merkezine sahip. Burası aradığınız her şeyi elinizle koymuş gibi bulabileceğiniz ama gelişirken samimiyetini kaybetmemiş özel yerlerden.
Rize merkeze gelmişken nerde yemeli diye soranlar için buranın en ünlü iki restoranı Liman Lokantası ve Evvel Zaman. Mimarisi ve dekorasyonuyla dikkat çeken Evvel Zaman Restoran, 2 bini aşkın antikanın yer aldığı zengin koleksiyonu ile birçok müzeye taş çıkarıyor.
Hem lezzetli hem de ekonomik yemekleriyle üç kuşaktır aynı yerde hizmet veren Liman lokantası ise sabahın ilk ışıklarıyla çorba servisine başlıyor.
Karadeniz’in meşhur karalahana sarmasını ve üzeri üç parmak fındıkla kaplı enfes sütlacını inanılmaz uygun fiyatlarla tadabileceğiniz Liman Lokantası, kendinizi evinizde hissedeceğiniz türden bir sıcaklığa sahip.
Rize’de görülmesi gereken tarihi eserler ve doğal güzellikler hakkında bilgi edinmek için Rize’de Gezilecek Yerler yazımıza göz atabilirsiniz.
Esas soru Rize’deki sayısız lezzetlerin her birinin tadına bakabilmek için ne yapmak gerekir? Çünkü ister vegan olun ister et tutkunu, ister tuzlu sevin ister tatlı… Rize’de her damak zevkine uygun özel bir lezzet var.
Fırtına Deresi kenarındaki alabalık çiftliklerinde yetişen tazecik alabalıkların yanı sıra hamsili yemekleri de mutlaka deneyin. Ama yörenin ünlü lezzetleri turşu kavurması, lahana sarması ve tadına doyulmaz muhlaması damağınızda iz bırakacak. Siz de tatlısız yaşayamayanlardansanız özellikle Laz böreğini ve mısır unu helvasını tadın.
Rize’den bahsederken burada yetişen tazecik çaya değinmeden olmaz. Çay istediğinizde önünüze gelen bardağın üzerinin çay tortusuyla dolu olması sizi şaşırtmasın. Taze çayın tortusu çökmeyeceği için burada çay, süzgeçten geçirilmeden servis ediliyor.
Çay tabii ki… İrili ufaklı sayısız çay fabrikasının yer aldığı Rize’den en az bir paket tazecik çay almayı ihmal etmeyin. Eğer yolunuzun üzerinde simitçi de varsa çayın yanına mutlaka Rize’ye özgü çıplak simit ve kaynana lokumu alın derim.
Kalıcı bir hediye almak isteyenler içinse Rize’de üretilen “feretiko” yani zile bezinden kıyafetler ve el işiyle bezenmiş masa örtüleri gayet güzeller. Fiyat olarak da uygun olan bu kumaş, elde dokunmasıyla ünlü.