Kuzey İtalya’da, ülkenin en büyük ovası üzerine kurulu eşsiz şehir Verona…
İtalya’nın kuzeybatısında yer alan Veneto bölgesinin başkenti Verona, Garda Gölü’nden geçen Adige Nehri’nin kıyılarında yer alıyor.
Şehir, Roma İmparatoru Julius Sezar tarafından milattan önce 1. yüzyılda kurulmuş. Şehir doğu ile batı arasında uzanan tarihi ticaret yollarının kesiştiği yerde konumlanıyormuş. Bu sebeple ekonomik olarak hızla gelişmiş ve sanatın, medeniyetin başkenti durumuna gelmiş.
Romeo ve Juliet’in ölümsüz aşkının izlerini taşıyan Juliet Evi gibi tarihi ve turistik yerleriyle öne çıkan şehir, estetik mimari dokusu ve etkileyici manzaralarıyla görülmeye değer.
Hem Roma İmparatorluğu yıllarından hem de İtalyan Rönesansı’ndan izler taşıyan şehir, doğal güzelliğiyle de dikkat çekiyor.
Roma Dönemi’nde kurulan şehir Adige Nehri’nin taşmaları ve 1117’de yaşanan yıkıcı depremle büyük hasar görmüş. Birkaç kez yeniden inşa edilse de şehrin Roma Devri’nden ve Orta Çağ’dan kalan tarihi yapıları büyük ölçüde korunmuş.
Rönesans dönemini de bütün ihtişamıyla yaşayan Verona’da bugün, her biri natürel renklerle boyanan evler ve villalar, şehrin her sokağını harika manzaralarla süslüyor. Oldukça mat ve doğal görünen renklerin sırrı ise doğal taşlardan ve madenlerden üretilen toz boyalar. Doğadan gelen maddelerden üretilen renkler, şehrin imzası niteliğinde denebilir.
İtalyancanın melodik tınıları, Orta Çağ ihtişamını koruyan dini yapıları ve İtalyan mutfağının lezzetli yemekleri sizi Verona’da bekliyor.
Verona uçak bileti almadan önce Verona’da gezilecek yerlere birlikte göz atmaya ne dersiniz?
Milattan önce 30 yılında inşa edilen ve halen sapasağlam ayakta duran Arena di Verona, yalnızca şehrin değil İtalya’nın da en büyük yapılarından biri.
Roma Dönemi’nde gladyatörler için inşa edilen arena, günümüzde amfitiyatro olarak kullanılıyor.
Her yaz Verona Opera Festivali için kapılarını açan Arena di Verona, yıl boyu farklı konserlere ve etkinliklere de sahne oluyor.
Üstelik 1 euro gibi cüzi bir ücret karşılığında buradaki etkinliklere girmek mümkün.
Roma’da yer alan Kolezyum’dan daha önce inşa edilen Verona Arenası yani Arena di Verona, İtalya’daki ikinci, dünyadaki ise en büyük sekizinci arena.
İzleyiciler için 50 oturma sırasına sahip olan arena dev ölçekli oval bir sahneye sahip.
30 bin kişilik kapasiteye ulaşan bu devasa yapı, pembe Verona mermerinden yapılmış.
Üzeri tamamen açık olan bu yapıyı yağmurlu havada gezecekseniz, yanınızda şemsiye bulundurun.
Adres: Piazza Bra, 1, 37121 Verona VR, İtalya
Giriş Saatleri: Pazt. 13.30-17.30, Salı-Pazar 08.30-17.30
Giriş Ücreti: Yetişkin 16 €, 8-14 yaş arasındaki çocuklar için 13,25 €. 8 yaşından küçükler için ise ücretsiz.
Adige Nehri’nin iki yakasına kurulan Verona’da birçok tarihi köprü, şehrin insanlarını birbirine bağlıyor.
Şehrin kurulduğu dönemde ilk inşa edilen yapılardan biri de Taş Köprü anlamını taşıyan Ponte Pietra.
Hatta bu köprü inşa edildikten sonra şehrin tepeden, nehrin kıyısına doğru genişlemesine büyük etki etmiş.
Milattan önce 89 yılında ahşaptan inşa edildiği bilinen köprü, önemli bir ticaret yolunun üzerinde bulunduğu için defalarca yeniden yapılıp sağlamlaştırılmış.
1508’de ilk kez taşlarla yeniden yapılan köprü uzun süre dayanamamış. Yıkılınca yeniden ahşaptan yapılan köprü, 2. Dünya Savaşı bombardımanları da dahil olmak üzere birçok badire atlatmış.
Sonunda aslına uygun biçimde inşa edilen köprü, bugün Verona’nın simge yapılarından biri.
Romeo ve Juliet’in acıklı aşk hikâyesini duymayan yoktur. İki talihsiz aşığın ölümüyle noktalanan Romeo ve Juliet tragedyası, Shakespeare’in en bilinen eserlerinden biri.
Veronalı Cappello Ailesi’ne ait olan yapı, Juliet’in soyadı Capulet’e benzediği için ev, yerel halk tarafından Casa di Giulietta yani Juliet’in Evi olarak anılmaya başlanmış.
Zamanla dilden dile yayılan bu rivayet nedeniyle 1936’da bina restore edilmiş ve Juliet’in balkonu binaya eklenmiş.
Bugün bahçesinde âşıkların Romeo ve Juliet’in izlerini sürdükleri binanın duvarları binlerce aşk mektubuyla kaplı.
Dünyanın her yerinden gelen turistlerin aşkını yazdığı binanın bahçesinde Juliet’in heykeli de var. Hatta Juliet heykelinin sağ göğsüne dokunanların aşkta şansının açılacağına inanılıyor. Bu pozu verip fotoğraf çektirenlerin sayısına inanamayacaksınız.
Romeo ve Juliet’in şehri olarak anılan Verona’da Rome ve Juliet adını taşıyan sayısız restoran, otel ve kafeye rastlayabilirsiniz.
Juliet Evi, şu anda koronavirüs tedbirleri dolayısıyla kapalı olan tüm müzeler gibi 17 Mayıs 2020 itibarıyla ziyarete açılacak.
Adres: Via Cappello, 23, 37121 Verona VR, İtalya
Adige Nehri kıyısında şehri Venediklilerden koruma amacıyla 1350’lerde inşa edilen Castelvecchio, günümüzde zengin koleksiyonuyla öne çıkan bir müze.
Napolyon istilası ve 2. Dünya Savaşı sırasında ağır yara alan yapı, restore edilerek İtalyan sanatının en tanınmış eserleriyle bezenmiş.
Venedikli ve Veronalı sanatçıların tabloları, freskleri, heykelleri ziyaretçilere bir görsel şölen sunuyor.
Ayrıca antika kılıçlar, zırhlar ve kalkanlar gibi askeri teçhizatın bulunduğu koleksiyonu da müzede görebilirsiniz.
Müzeye gitmek için bir diğer önemli nedense sunduğu harika manzara.
Adres: Corso Cavour, 37121 Verona VR, İtalya
Tam bir kültür şehri olan Verona, dünyanın en eski Latin eserleri kütüphanesine de ev sahipliği yapıyor.
Kütüphanede yüzlerce yıllık kitapların ve el yazmalarının arasında kendinizi kaybedebilirsiniz.
Hatta kütüphanenin en kıymeti eserlerinden biri olan 6. yüzyıldan kalma dua kitabının örnek sayfalarını görebilirsiniz. Kralların taç giyme törenlerinde okunan duaların, altın mürekkeple pembe kağıt üzerine yazıldığı kitaba paha biçilemiyor.
2. Dünya Savaşı esnasında bombalanan kütüphanede bombardımandan zarar gören kitapların da bir kısmı sergileniyor.
Adres: Piazza Duomo, 13, 37121 Verona VR, İtalya
San Pietro Kalesi, Verona’ya bakan bir tepede yer alıyor.
Romalıların şehri kurmaya milattan önce 7. yüzyılda bu noktadan başladığı düşünülüyor.
Şehrin tamamına, nehre ve hakim bir noktada yer alan bu eski kale, 1801 yılında Fransızların işgali esnasında yerle bir ediliyor.
Günümüzde gördüğümüz kale ise Avusturyalılar tarafından yine 1800’lü yıllarda yapılmış.
Kaleye Roma Tiyatrosu‘nun (Verona Arenası değil, bir başka antik tiyatro) yanından çıkan merdivenlerle ulaşabilirsiniz.
Aynı zamanda San Pietro füniküleriyle kaleye çıkarak şehri panoramik olarak seyredebilir, nehrin ve taş köprü manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Füniküler ücreti ise oldukça makul, 2 euro civarında.
Verona’nın makus talihinden payını alan ama bugün ihtişamıyla göz kamaştıran tarihi yapılarından biri de Verona Katedrali…
Katedral, ilk olarak Aziz Zeno tarafından milattan sonra 380 yılında, şimdiki konumunun kuzeyinde sade bir kilise olarak yapılmış.
Ardından birkaç kez daha yıkılıp yeniden ayağa kaldırılan katedral, günümüzde gördüğünüz son haline 1117-1138 yılları arasında kavuşmuş.
Katedralin iç dizaynı ise son halini 16. yüzyılda almış.
Giriş ücreti alınmayan katedral, şehir merkezine yürüme mesafesinde bulunuyor.
Adres: Piazza Duomo, 21, 37121 Verona VR, İtalya
Ziyaret Saatleri: Her gün 09.00 – 21.00
Roma İmparatorluğu döneminden beri şehrin en işlek ve canlı yeri Erbe Meydanı…
Şehrin birçok tarihi ve turistik yapısı bu meydanda yan yana sıralanıyor. Casa dei Merchanti (Tüccarlar Evi), Eski Belediye Binası ve Lamberti Kulesi, Palazzo Maffei ve Mazzanti Evleri’ne sahip olan Piazza Delle Erbe, civardaki kafe veya restoranlardan birine oturarak soluklanıp, şehrin tarihi dokusunu inceleyebileceğiniz özel bir yer.
Meydandaki Madonna Verona isimli havuz ve heykeli de fotoğraflamayı unutmayın. 1368 yılında yapılan heykel ve havuz özellikle yaz günlerinde keyifle vakit geçirebileceğiniz bir atmosfer yaratıyor.
Adres: Piazza Erbe, 37121 Verona VR, İtalya
Verona’daki en büyük meydan olan Bra Meydanı, şehrin en önemli yerlerini bünyesinde barındırıyor denebilir.
Verona Arenası, Gran Guardia ve Palazzo Barbieri bu meydanda konumlanıyor.
Çevresinde birçok kafe ve restoran da yer alan meydanda öğle yemeği yerken Verona Arenası’nı doyasıya seyredebilirsiniz.
Şehrin en tanınmış meydanlarından bir diğeri de Piazza Dei Signori…
Bir zamanlar şehrin aristokrasisini buluşturan bu meydanda; Scala hanedanına ev sahipliği yapmış Pallazo Del Governo, Palazzo di Cansignorio, Palazzo della Ragione (Bahaneler Sarayı), Palazzo Domus Nova, Casa della Pieta, Palazzo del Podesta, Verona Loggia del Consiglio birbirinin komşusu durumunda.
1865’te yapılan Dante heykelinin de yer aldığı meydan, Erbe Meydanı’nın hemen yanı başında denecek kadar yakın.
İtalya’nın en büyük gölü olan Lago di Garda, turizm açısından önemli bir nokta.
Verona ile Brescia arasında yer alan bu doğa harikası buzul gölü, Alpler’in manzarasına da hakim.
Dağlarla çevrili olan göl gölün içinde 5 tanesi büyük ada konumunda diğerleri ise irili ufaklı yüzlerce ada var.
Verona’dan tren ve otobüs ile gidilebilen göl, İtalya’nın en turistik yerlerinden biri.
Yazları yüzülebilen gölün çevresinde birçok otel de mevcut.
Göle gitmişken eşsiz mavilikleri keşfetmek için tekne turlarına katılabilirsiniz.
Giusti Sarayı’nın en az saray kadar güzel olan bahçesi 1580 yılında tasarlanmış.
İtalyan Rönesansı’nın en güzel bahçe örneklerinden biri olan Giusti Bahçesi, yamacın tepesine doğru yükselen teras bahçeleri ve labirent sistemi düzeni ile Verona’da mutlaka görmeniz gereken bir nokta.
2. Dünya Savaşı’nın neden olduğu yıkımdan nasibini alan bahçe, Francesco Pona’nın 1622’de yazdığı, bahçeyi ve bitkileri detaylı biçimde tasvir eden kitabı sayesinde aslına uygun olarak yeniden tasarlanış ve peyzajı oluşturulmuş.
Adres: Via Giardino Giusti, 2, 37121 Verona VR, İtalya
Ziyaret Saatleri: Cumartesi hariç her gün 09.00-19.00