Karadeniz Bölgesi’nin en güzel şehirlerinden biri olan Sinop, tarih ve kültür gezileri yapabileceğiniz harika mekanlara ev sahipliği yapıyor.
Yılın her dönemi ziyaret için uygun olan Sinop, adım başı başka bir doğal güzellikle karşılaşacağınız eşsiz bir kent.
Boztepe Burnu üzerine kurulan ve Türkiye’nin en kuzey ucunu sınırlarında bulunduran bu mütevazı yerleşim, kesinlikle görülmeye değer.
Birkaç günlük veya bir haftalık Sinop tatili planlamak üzereyseniz, sizi şehirde nereler gezilir, yapılacak aktiviteler nelerdir ve Sinop’a nasıl gidilir gibi sorularınıza cevap bulacağınız yazımızın devamına alalım.
Karadeniz Bölgesi’nin orta kesiminde yer alan ve doğa ile iç içe bir liman kenti olan Sinop’a 3 ya da 4 günlük kapsamlı bir gezi düzenleyerek; şehrin büyük bir bölümünü görme şansınız olabilir.
Her bütçeye uygun konaklama alternatiflerini de değerlendirerek Sinop’a dilerseniz hava yolu dilerseniz de kara yoluyla ulaşabilirsiniz.
Milli Mücadele’de de önemli yeri olan ve Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmadan bir önceki durağı olan bu eşsiz kentin havasını solumak bile ruhunuza iyi gelecek.
İşte Sinop’ta gezilecek başlıca yerler:
“Dışarda deli dalgalar, gelir duvarları yalar. Beni bu sesler oyalar, aldırma gönül aldırma…” Sabahattin Ali’ye 1932 yılında bu meşhur mısraları yazdıran Sinop Cezaevi, günümüzde müze olarak hizmet veriyor.
Yüksek duvarları, devasa koğuşları ve yıllar boyu ev sahipliği yaptığı sürgün hayatlarla Sinop Cezaevi; umutların ve pişmanlıkların tarihteki en önemli tanıklarından biri.
Sinop’a gelip de, haftanın her günü açık olan ve yalnızca 35 TL giriş ücreti ile ziyaret edilebilen bu tarihi binayı görmemek olmaz
Faaliyetlerinin temeli 1921 yılına kadar uzanan bu müze; sadece Sinop’un değil Türkiye’nin de en eski müzelerinden biri.
1941 yılında gerçek anlamda bir sergi olarak halkın ziyaretine açılan Sinop Arkeoloji Müzesi, Tunç Devri’nden Helenistik Dönem’e, Bizans’tan Osmanlı’ya kadar çok geniş bir tarihi dönemi yelpazesi içinde bulunduruyor.
Özellikle yabancı turistlerin ilgisini çeken İsa, Meryem ve melek figürlü ikonalar; eski çağlara ait testiler, sikkeler, paralar ve giyim kuşam örnekleri müzede görülebilecek eserlerden başlıcaları.
Müzeye Müzekart kullanarak giriş yapabileceğiniz gibi, kartınız yoksa şayet 140 TL giriş ücreti de ödeyebilirsiniz.
Yaz aylarında 19.00’a kadar hizmet veren müze, kışın 17.00’de kapılarını kapatıyor.
Kefevi Mahallesi’nde bulunan bu müze, 18. yüzyıldan izler taşıyan eski bir konağın restore edilmesiyle halkın ziyaretine açılmış.
Sinop’un geleneksel kültürünün ve yaşam biçimlerinin yansıtıldığı bu müzenin üst katında gerçek hayattan birebir kesitler sunan odalar mevcut.
İnsanların yemek yemek için kullandıkları tabaklardan taktıkları gerdanlıklara, dokuma tezgahlarından ok ve yaylara kadar tüm araç gereçleri ise alt kattaki sergi salonlarında inceleyebilirsiniz.
Müzekart ile ücretsiz gezilebilen mekanın kart sahibi olmayanlar için giriş ücreti 140 TL.
Sinop gezilecek yerlerin en önemlilerinden bir tanesi de Sinop Kalesi. Milattan Önce 8. yüzyılda göçmenlerin yaptırdığı düşünülen tarihi Sinop Kalesi, şehir turunuz için harika bir başlangıç olabilir.
Şehrin tam merkezinde yer alan bu kalenin şehri çevreleyen duvarları; size kendinizi güvende hissettirecek.
Sinop Kalesi; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi dönemler boyunca onarım görerek ayakta tutulmuş ve kenti savunmakta kullanılmış.
Şimdi ise deniz manzarası eşliğinde dinlenip bir şeyler içerek en üst katında şöyle uzun uzadıya bir keyif yapabilirsiniz.
Sinop’un Boyabat ilçesinde yer alan ve kayalar üzerine inşa edilen bu kale, Geç Roma ve Erken Bizans dönemlerine ait buluntular içerse de yıllar içinde tam bir Osmanlı kalesine dönüşmüş.
Kaleye doğru arabayla ilerleyip patika yoldan kısa bir süre içerisinde varmak mümkün. Ancak içerisindeki dik merdivenleri tırmanarak zirveye ulaşmak, zor olsa da çok daha keyifli bir seçenek.
Yemyeşil bir vadi üzerinde dimdik ayakta duran bu kaleyi zirvede ise şanlı Türk bayrağı süslüyor.
Sinop merkezinin girişinde misafirleri karşılayan 5,5 metre yüksekliğinde bir heykel var.
İşte bu heykelin temsil ettiği figür, ünlü düşünür Diyojen’den başkası değil. Büyük İskender’e verdiği “Gölge etme, başka ihsan istemem” karşılığı ile hafızalara kazınan bu yarı deli filozof, sonradan sürgün edilse de hayata gözlerini Sinop’ta açmış.
Sinop’un sembollerinden biri olan bu heykelle bir fotoğraf çektirmek isteyebilirsiniz.
Sinop der demez akla ilk gelen yapılardan bir diğeri de İnceburun Feneri şüphesiz. Şehirle öylesine özdeşleşmiş ki her nereye giderseniz gidin, fenerin minyatürlerinin olduğu hediyelik eşya dükkanlarına rastlamanız mümkün.
Sinop’a gidince mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında gelen İnceburun Feneri, 1863 senesinde inşa edilmiş.
Denizden yüksekliği ise 38 metre olan fenerin 12 metre uzunluğundaki bembeyaz kulesi ise yapının en göz kamaştıran kısmı.
Türkiye’nin en kuzey noktası olarak bilindiği için de ayrı bir önemi olan İnceburun Feneri, en çok da eşsiz manzarasıyla büyülüyor gelenleri.
Konaklayacağınız oteli merkezden seçebilir ve kolaylıkla İnceburun Feneri’ne ulaşabilirsiniz.
Ama yok, buranın manzarası bak bak doyulmuyor, burada kalma imkanı yok mu derseniz de elbette var! Karavan veya çadırla dilediğiniz gibi kamp yapabilirsiniz. Tek dikkat etmeniz gereken nokta, çevrede pek bir imkan bulunmadığını göz önüne alarak hareket etmek.
Sinop Merkez’e bağlı Sarıkum Köyü’nde yer alan İnceburun Feneri’ne merkezden çıktıktan sonra Akliman ve İnceburun tabelalarını takip ederek ulaşabilirsiniz.
Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat tarafından yaptırılan bu cami, 1200’lü yıllara ait bir tarihi eser.
Mihrabı mermerden yapılan ve 3 tarafından Ayet-el Kürsi ile çevrelenen bu maneviyat yuvası kent merkezinde yer aldığı için ziyaret edilmesi de oldukça kolay.
En son 2009 yılında bakımdan geçen caminin avlusunda ise Candaroğullarına ait bir türbe bulunuyor.
Caminin kuzey girişinin hemen karşısında bulunan medrese de mutlaka aynı rotaya dahil edilmeli.
Sinop’un düşman baskısından kurtarılışının bir nişanesi olarak yine Selçuklular Dönemi’nde yaptırılan bu medrese; geniş bir avluyu çevreleyen 16 küçük odadan oluşuyor.
2002 yılından bu yana Sinop Valiliği tarafından işletilen medrese; günümüzde küçük bir el sanatları çarşısı olarak ziyaret edilebiliyor.
Sinop il merkezine yaklaşık 20 dakika uzaklıkta yer alan bu koy; Türkiye’nin tek fiyort oluşumu olmasıyla da ayrı bir öneme sahip.
1. derece doğal SİT alanı olarak korunan bu fiyort ve çevresindeki tabiat parkı, Sinop’a gelen yerli ve yabancı ziyaretçileri de cezbediyor.
Dinginliğin, sakinliğin ve huzurun sembolü olan Hamsilos; hem yerel halkın severek geldiği bir mesire yeri hem de coğrafya kitaplarını süsleyen Türkiye sınırının en uç noktalarından birinde yer almaktadır.
Bu doğa harikasının önüne kadar özel araçla ilerlemeniz mümkün; ancak Hamsilos Koyu’nu mutlaka yürüyerek keşfetmenizi öneriyoruz.
Sinop’un Ayancık ilçesine 40 km uzaklıkta yer alan bu mağara, ismini içinde bulunduğu köyden alıyor.
Denizden 1070 metre yükseklikteki İnaltı Mağarası’na ulaşabilmek için mağaranın 50 metre altına kadar özel araçla ulaşmanız mümkün.
658 metre uzunluğundaki gizemli mağarayı keşfetmek içinse araç yolundan sonra merdivenleri kullanmalısınız.
Baykuş ve yarasaların kanat seslerini duyarak keyifle ve merakla ilerleyeceğiniz bu mağaranın giriş ücreti ise yalnızca 20 TL gibi sembolik bir rakama karşılık geliyor.
İnaltı ziyaretinizle birleştirebileceğiniz şahane bir durak da Akgöl.
Mağara gezinizin devamında, sadece 15 dakika içerisinde ulaşabileceğiniz bu turizm noktasını özellikle kamp yapmak için tercih edebilirsiniz.
Akşam yemeğini göl kenarında yemek, hava kararınca yıldızları izleyerek uyumak ve sabahın erken saatlerinde mis gibi ormanın içinde uyanmak için Akgöl kesinlikle doğru bir tercih.
Akgöl’de internet erişimi ve elektrik kullanımı sınırlı.
Tuvalet ve banyo gibi ihtiyaçların karşılanabileceği alanlar da mevcut.
Görmeden Sinop’u asla terketmemeniz gereken bir nokta daha! Belki de gezinizi biraz uzatmayı düşünmelisiniz…
Erfelek Tatlıca Şelaleleri olarak adlandırılan ve 2 km uzunluğundaki vadiye yayılan bu 28 irili ufaklı şelaleye hayran olmanız kaçınılmaz, bizden söylemesi!
Ahşap platformlar aracılığıyla şelale yoluna tırmanabilir ve yeşil vadiyi bölen suları en tepeden izleyebilirsiniz.
Tatlıca Şelalesi, Sinop merkezine yaklaşık 1 saat uzaklıkta konumlanıyor.
Özel aracınız yoksa merkezden saat başı kalkan Erfelek dolmuşlarını da kullanabilirsiniz.
Gidiş dönüş toplam ücreti üzerinden taksilerle anlaşmak da Sinop’ta rahat ulaşım için izleyebileceğiniz başka bir yol.
Akliman, adından anlaşılacağı gibi ince beyaz kumlara ev sahipliği yapan ve denizle ormanı buluşturan eşsiz bir plaj.
Kilometrelerce uzanan Akliman koyu boyunca moteller, piknik alanları ve kamp yerleri mevcut.
Halk plajı olduğu için elbette ücret ödenmiyor.
Sinop’tan yalnızca 9 km uzaklıkta yer alan bu plaja ulaşım için taksileri tercih edebilirsiniz.
Oldukça ılık ve sakin bir denizi olan bu korunaklı koya sezon boyunca sık sık dolmuş seferleri de düzenleniyor.
Sinop’un hemen hemen her yerinde temizlik endişesi duymadan denize girmeniz mümkün.
Karakum ise yerel halkın da çok rağbet ettiği plajlardan başlıcası.
Oteller, tatil köyleri, kafeler, bungalov tipi evler ve lokaller bu plajın çevresinde iyice yoğunlaşıyor.
Merkeze yalnızca 2 kilometre uzaklıkta yer aldığı için akşam yürüyüşlerinde de özellikle gençler tarafından sıklıkla tercih ediliyor.
Baştan uyaralım; Akliman’ın aksine burada simsiyah kumlar göreceksiniz.
Plajları kumsalın rengine göre adlandırmak Sinop’ta bir gelenek herhalde, ne dersiniz?
Sarıkum Plajı’nın da altın sarısı bir kumsalı var.
İl merkezine 21 kilometre uzaklıkta yer alan Sarıkum Plajı için denizin, ormanın ve gölün bir arada olduğu bir tabiat harikası desek yanılmış olmayız.
Burada pek çok balık çeşidinin yanı sıra yaban hayvanlarını da gözlemlemeniz mümkün.
Sinop merkezinden biraz daha uzağa açılmak isterseniz, Gerze ilçesindeki bu mütevazı plajı tercih edebilirsiniz.
Gerze Plajı’nda kumda yürümekten hoşlanmayanlar için beton bir iskele de mevcut.
Karadeniz’in tuzlu sularında vakit geçirdikten sonra bu şirin ilçeye biraz vakit ayırmayı da unutmayın.
Yeşili, maviyi, temiz havayı, yaşamayı ve tarihle kucaklaşmayı sevenler için Sinop’ta yapılacak o kadar çok şey var ki…
Büyük şehirlerden birinden geliyorsanız; her şeyden önce kilometrelerce yanınızda taşıdığınız stresten ve acelecilikten kurtulmaya bakın.
Sinop’u sakince ve tadına vararak gezin. Karadeniz’in incisi Sinop’ta yapabileceğiniz başlıca aktiviteler ise şöyle:
Sinop’a kara yolu, deniz yolu ve hava yolu ile ulaşım sağlamak mümkün.
Özel araç: İstanbul’dan yaklaşık 700 km mesafede bulunan Sinop’a ulaşmak özel araçla 9 saat kadar sürüyor. Ankara ve Trabzon içinse bu süre 7’şer saat. Samsun’dan yaklaşık 2 saat içerisinde Sinop’a varmanız muhtemel.
Otobüs: Sinop Otogarı deniz manzaralı, küçük ve mütevazı bir otogar ancak buraya Türkiye’nin tüm illerinden çeşitli otobüs firmaları aracılığıyla ulaşmak mümkün. Sinop otobüs bileti için linke tıklyabilirsiniz.
Hava yolu: Şehir merkezine yalnızca 8 km uzaklıkta bulunan Sinop Havalimanı, şehre ulaşmanın en pratik yolu. Sinop’a İstanbul aktarmalı uçuşlardan faydalanarak ulaşabilirsiniz. İstanbul Sinop uçak bileti, firma-sefer ve fiyat bilgisi için sayfamızı kontrol edebilirsiniz.
Deniz yolu: Özellikle yaz aylarında yolcu gemileri tarafından etkin şekilde kullanılan Sinop Limanı da şehrin merkezinde yer alıyor. Buradan diğer şehirlere deniz taşımacılığının gelişmesi için ise çalışmalar sürüyor.