İki yeri birbirine bağlama duygusu benim için çok özel olduğu için köprüler en sevdiğim mimari yapıların başında gelir.
Belki diğer sebebi de memleketimde köprüye verilen aşırı önemdir. “Köprüden geçti gelin” türküsünün çıkış yeri olan Samsun ilinin Bafra ilçesinde büyüdüğüm için hala her köprü gördüğümde içimden bu türküyü söylerim.
Acıklı bir hikayesi var maalesef bu türkünün. Gelin alayı Kızılırmak üzerindeki eski tahta bir köprüden atlarıyla geçmektedir. Atlardan birinin yakınında uçan bir kartaldan irkilmesi ve diğer atların da korkması sebebiyle köprü yıkılır. Gelin ve tüm alay da nehre düşerek can verir. Sonrasında burada Çetinkaya Köprüsü inşa edilir ve Bafra’da her gelin evlenirken bu köprüden geçer. Ayrıca düğün konvoyundaki araçlar da burada durur ve kızgınlıklarını belirtmek için nehre taş atarlar. Her gelenek gibi bu da şimdilerde pek anlamlı gelmese de o acı olayın hala anılması çok güzel aslında.
Kendi memleketime torpil geçip köprüsünün hikayesini en başta anlatsam da bu listede Türkiye’de yer alan 10 tarihi köprüyü derledim.
Umarım hikayelerini okuduktan sonra üzerlerinden geçmek ya da uzaktan haşmetlerini izlemek sizler için daha güzel bir deneyim haline gelir.
Adana’nın Karaisalı ilçesinin Hackırı mahallesinde bulunan bu köprü Almanlar tarafından inşa edildiği için bu isimle anılıyor.
Karaisalı Köprüsü olarak da bilinen bu köprüyü yöre halkı ‘Koca Köprü’ olarak isimlendirmiş.
İpek Yolu’nun yerini alması planlanan Berlin-Bağdat-Hicaz demiryolu hattının bir parçası olarak inşa edilen Varda Köprüsü bu güzergahta yer alan en büyük köprü.
Köprünün yapımı 1907 yılında başlayıp 5 yıl sürdüğü için zamanında yörede bir Alman kasabası kurularak 5000 kişiye ev sahipliği yapmış.
Dört ana ayak üzerinde kurulu Alman Köprüsü kagir (kemerli) köprü türünden.
Uzunluğu 172 metre, 12 metre genişliğinde üç büyük kemeri taşıyan orta ayak yüksekliği ise 99 metre olan köprünün dış kaplaması da taş örme tekniği ile inşa edilmiş.
Ayrıca bu tarihi köprüde James Bond serisinin ‘Skyfall’ adlı filmindeki bazı aksiyon sahneleri çekildi. Bu sayede Toros dağlarının arasına gizlenmiş bu güzel köprünün dünyadaki tanınırlığı biraz daha artmış oldu.
Adana’nın Seyhan ve Karşıyaka (Yüreğir) ilçelerini birbirine bağlayan Taşköprü, Roma dönemine ait bir tarihi eser.
Dünyanın en eski köprüsü olarak bilinen Taşköprü, Roma İmparatoru Hadrianus tarafından mimar Auxentus’a yaptırılmış.
Roma İmparatoru 1. Justinianus ve Osmanlı döneminde onarılmış.
Eskiden bu köprünün her iki girişinde de şu anda göremediğimiz ‘Kale Kapısı’ denilen iki adet taç kapısı varmış.
Seyhan Nehri üzerinde bulunan bu köprünün aslen 21 adet gözü olmasına rağmen nehrin ıslahı sırasında 7 gözü toprak altında kalmış.
İlk yapıldığında daha dar olan Taşköprü günümüzde 11,40 metre genişliğinde ve 310 metre uzunluğunda.
2007 yılından itibaren trafiğe kapalı olan bu muazzam görünüşe sahip köprüde çeşitli kültürel ve sosyal faaliyetler gerçekleştiriliyor.
Siz de Adana’ya gidip tıka basa kebap yedikten sonra bu tarihi köprü üzerinde yürüyüş yaparak yediklerinizi biraz da olsa eritip yörenin serinletici tatlısı ‘Bici Bici’ için midenizde yer açabilirsiniz.
Antalya’nın Serik ilçesinde Aspendos’un 2 km güneyinde, Köprüpazar çayı üzerinde yer alan bu köprü birçok farklı isimle biliniyor.
Bunlardan bazıları: Tarihi Aspendos Köprüsü, Köprüpazar Köprüsü ve Sultan Alaeddin Köprüsü.
M.S. 4. yüzyılın başlarında Roma döneminde inşa edilen köprü depremler sonucunda yıkılmış. Selçuklular da 13. yüzyılda eski köprünün kalıntıları üzerine yeni bir köprü inşa etmiş.
Köprüçay’ın (Eurymedon) yakalarını birbirine bağlayan bu tarihi köprünün uzunluğu 220 metre olup genişliği 3,5 ile 6,5 metre arasında değişiyor.
Farklı açıklıklardaki yedi adet kemer gözünden en büyüğünün uzunluğu 17 metre olan Belkıs Köprüsü 1999 ve 2004 yıllarında restore edilmiş.
Köprünün çok hoşuma giden bir özelliği ortasındaki sonradan eklenen bölümün köprüyü asimetrik hale getirmesi.
Narenciye bahçeleri arasında yer alan ve araç trafiğine kapalı olan bu güzel köprüyü görmeden geçmeyin.
Zigetvar Seferi’ne çıkarken ordunun Büyükçekmece Gölü ile denizin birleştiği bu noktadan sallarla geçerken zorlanması sebebiyle buraya köprü yapılmasını emreden Kanuni Sultan Süleyman kuşatma sırasında vefat ettiği için köprü oğlu 2. Selim zamanında 1567 yılında tamamlanmış.
Mimar Sinan tarafından inşa edilen Büyükçekmece Köprüsü üstat tarafından “Köprü eserlerimin içinde şaheserimdir” şeklinde tanımlanıyor.
28 kemerden oluşan bu tarihi köprü 636 metre uzunluğunda ve 7,17 metre genişliğinde.
Diğer köprülere göre daha uzun olan bu köprünün üzerinde yürürken biraz yorulsanız da kesinlikle değiyor bu yorgunluğa, kolay değil öyle bir şaheserin üzerinde yürümek…
40.000 m³ taş kullanılan köprünün inşası sırasında Büyükçekmece Gölü’nün suları büyük tulumbalarla boşaltılmış.
Büyükçekmece Köprüsü 1986-1989 yılları arasında restore edilmiş.
Ayrıca girişindeki turistik alanda Sokullu Mehmet Paşa Camii, Kurşunlu Han ve I. Süleyman Çeşmesi bulunuyor. Hazır gitmişken bu tarihi değerleri de ziyaret etmenizi öneririm.
Dünyanın dört çarşılı köprüsünden biri olan Irgandı Köprüsü, Bursa’nın Osmangazi ve Yıldırım ilçelerini bağlayan Gökdere’nin üzerinde Irgandili Ali’nin oğlu Hacı Muslihiddin tarafından 1442 yılında inşa edilmiş.
Diğer köprülerden çok farklı bir mimariye sahip bu köprüyü mutlaka görmelisiniz.
Sarı boyalı 32 adet dükkanıyla zanaatkarlara ev sahipliği yapan bu köprü adeta bir çarşı niteliği taşıyor.
Tek bir kemere sahip olan Irgandı Köprüsü’nün uzunluğu 300, genişliği ise 11 metre.
Bursa’ya ait olan ilk fotoğraf bile bu köprüyü içeriyormuş, önemini siz düşünün.
1854 yılındaki Büyük Bursa Depremi’nde hasar gören bu köprü Kurtuluş Savaşı sırasında da Yunan ordusu tarafından bombalanmış maalesef.
Neyse ki 2004 yılında belediye tarafından aslına uygun olarak restore edilmiş, bu sayede bizler de hala bu güzel köprüyü ziyaret edebiliyoruz.
Siz de buraya gittiğinizde dükkanlarda sergilenen ve satılan Bursa kandilleri, bıçağı, mum çeşitleri, sedefkarlık, nakkaşlık, minyatür ve metal işleme gibi geleneksel el sanatları ürünlerine göz atmadan geçmeyin.
Ergene Nehri üzerinde yer aldığından Ergene Köprüsü olarak da adlandırılan Uzun Köprü, Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde bulunuyor.
Sultan 2. Murat döneminde, Mimar Muslihiddin tarafından 1427-1443 yılları arasında inşa edilen köprünün uzunluğu 1270 metre.
Genişliği 6,8 metre olan bu tarihi köprüde başlangıçta 174 adet kemer bulunsa da günümüzde 164 tanesi görülüyor.
Osmanlı mimarisinin örneklerinden olan Uzun Köprü, kireçtaşı ve traverten cinsi kesme taş bloklar kullanılarak inşa edilmiş.
Köprünün taş ayakları arasında fil, aslan, kuş ve gül figürleri bulunuyor.
En son 1963 yılında onarılan Uzun Köprü üzerinden ağır vasıtaların geçişi yasaklanmış.
Bu güzel köprümüz 2015 yılında UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer almış.
Ayrıca Avrupa Postaları tarafından düzenlenen Pul Yarışması’nda fotoğrafıyla Avrupa’da birinci seçilip ‘Altın Pul’ ödülüne sahip.
Melan Çayı üzerinde kurulmuş, Çankırı’nın Bayramören ilçesinde yer alan bu tarihi köprünün yaklaşık 250 yaşında olduğu düşünülüyor.
Genişliği 3,90 metre, uzunluğu ise 40,40 metre olan Bayramören Köprüsü, yayaların ve hayvanların geçişi için vadinin iki yakasını bağlıyor.
Kesme taş ayaklar üzerine iri kerestelerin üst üste yerleştirilmesiyle inşa edilen bu köprünün kesinlikle farklı bir havası var.
3 adet kesme taştan yapılan ayakları dışındaki her yer ahşaptan yapılmış.
Köprünün ayakları suyun geliş yönünde üçgen, gidiş yönünde ise dikdörtgen şeklinde tasarlanmış.
Köprüyü korumak için çatısı kiremit örtülü bir ahşap çatıyla kapatılmış.
2002 yılında da aslına uygun olarak yenilenmiş.
Adını duyar duymaz içimden ‘Malabadi Köprüsü’ isimli türküyü söylememe sebep olan bu güzel köprü Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yer alıyor.
Malabadi Köprüsü 40,86 metre açıklığa sahip kemeri sayesinde dünyanın en geniş kemerli taş köprüsü olma özelliğine sahip.
Türkçe adıyla Akarman veya Karaman Köprüsü olarak da bilinen bu tarihi köprü 1147 yılında Artuklu Beyliği zamanında Timurtaş Bin-i İlgazi tarafından yaptırılmış.
Batman Çayı üzerinde yer alan bu eser 12. yüzyıl Selçuklu Dönemi mimarisinin başyapıtlarından kabul ediliyor.
150 metre uzunluğa, 7 metre genişliğe sahip Malabadi Köprüsü sarı kalker taşı kullanılarak inşa edilmiş.
Köprü kemerinin her iki tarafında yer alan ve barınak olarak kullanılan iki oda bulunması bu köprüyü diğer köprülerden ayıran önemli bir özellik.
Ayrıca üzerinde yer alan insan, güneş ve arslan figürlü kabartmalar da köprünün eşsiz değerini daha da artırıyor.
Silvan Belediyesi’nin logosunun ana simgesi olan bu tarihi köprü, 1989 yılında belediye tarafından restore edilmiş.
2016 yılında ise UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ne eklenmiş.
Artvin’in Arhavi ilçesinde bulunan Çifte Köprü, Kamilat ve Soğucak nehirlerinin üzerinde yer alıyor.
İki adet bitişik sivri kemerli bir yapıya sahip olduğu için bu isimle anılıyor.
Köprünün inşa zamanı tam olarak bilinmese de 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapıldığı düşünülüyor.
Birbirlerini tamamlayan ve tam daire özelliği taşıyan köprüler sadece yayalar tarafından kullanılıyor.
Kesme taştan yapılan bu tarihi köprüler tek gözlü bir yapıya sahip.
Yolları eğimli olan köprünün uzunluğu 36 metre, genişliği ise 2,8 metre.
İlçe merkezine uzaklığı 10 kilometre olan Çifte Köprüler 2003 yılında restore edilmiş.
Aras Nehri üzerinde inşa edilen Çobandede Köprüsü 1298 yılında İlhanlılar’ın veziri Salduzlu Emir Çoban Noyin tarafından yaptırılmış.
Selçuklu ve İlhanlı üslubuna sahip olan bu tarihi köprü Erzurum‘un Köprüköy ilçesinde yer alıyor.
Efsaneye göre isminin Çobandede olmasının sebebi, köprüyü yapmayı bir türlü başaramayan ustalara 7 farklı yer gösterip köprünün temelleri buralara yapmalarını söyleyen çoban bir dedeymiş.
O zamanlar 7 kemer gözüne sahip bir biçimde inşa edilse de nehirdeki taşkınlardan zarar gördüğü için günümüzde sadece 6 gözü bulunuyor köprünün.
Yapımında kırmızı, siyah ve gri kesme taşların kullanıldığı bu tarihi köprünün uzunluğu 128 metre, genişliği ise 8,5 metredir.
Zaman içinde birçok tadilattan geçen köprü en son 2011 yılında restore edilmiş.
Önemli özelliklerini ve öykülerini anlatmaya çalıştığım bu değerli tarihi köprülerimizi en kısa zamanda ziyaret edebilmeniz dileğiyle…