Temizlik hayatımızda her zaman çok önemli bir yere sahip olsa da yaşamakta olduğumuz salgın döneminde bizlere önemini bir kez daha hatırlattı.
Ülkemizin en temiz plajlarını derlemiş olduğum yazımı keyifle okumanız dileğiyle. Umarım en kısa sürede bu güzel plajları ziyaret etme fırsatı bulursunuz.
Gittiğinizde kendinizi adeta cennete düşmüş gibi hissedeceğiniz Kleopatra Plajı, ülkemizin en temiz kumsallarından birisine sahip.
Marmaris’e 16 kilometre mesafedeki plaja Çamlık İskelesi’nden kalkan tekneleri kullanarak yarım saatlik bir deniz yolculuğu ile ulaşabilirsiniz. Tekneler seferlerini 08:00 – 19:00 saatleri arasında yapıyor ve adadan istediğiniz saatte istediğiniz tekneye binerek ayrılabiliyorsunuz.
Sedir Adası Plajı olarak da bilinen bu güzel plaja geldiğinizde gözünüze ilk çarpan şey plajın altın renkli kumları olacak. Sadece Mısır’da görülen bu kumlar, adanın kalkerli yapısından dolayı birbirine yapışan kof tanecikli bir yapıdan oluşuyor.
Efsaneye göre bu kumlar Mısır Kraliçesi Kleopatra tarafından Kuzey Afrika’dan özel olarak getirtilmiş. Bu güzel plajın ismi de buradan geliyor. Plajdaki bu özel kumların etrafı çevrili bir şekilde korunuyor ve görevliler tarafından sürekli izleniyor. Ziyaretçiler plajın bu kısmına giremiyor ve bu özel kumları ada dışına çıkaramıyorlar.
Turkuaz renkli sularıyla kendisine hayran bırakan denizi çok berrak ve temiz. Sabah erken saatlerde neredeyse havuz kadar sakin olan deniz suyunda yüzerken gençleştiğinizi hissediyorsunuz.
Denize girilen alanda biraz büyük taşlar bulunsa da kısa sürede kumlu zemine ulaşıyorsunuz. Bu taşların üzerindeki yosunlar ayağınızı kaydırabilir, o yüzden bu kısımda yavaş bir şekilde yürüyün. Zaten bu mükemmel denize bir kez girdikten sonra kendinizi kaptırıp saatlerce yüzüyorsunuz.
Plajı ziyarete gelen tur teknelerinin yarattığı kalabalık yüzünden plaja erken saatlerde gitmenizi öneririm.
Plajda ücretsiz olarak kullanabileceğiniz tuvaletler, duşlar ve soyunma kabinleri bulunuyor. Plajda tek bir işletme bulunduğu için yemek ve içecek fiyatları biraz pahalı. Ama yiyecek ve içeceklerinizi yanınızda götürürseniz fazla harcama yapmamış olursunuz.
Birinci derece arkeolojik ve doğal sit alanı olan Sedir Adası içerisinde Kedrai Antik Kenti’ni barındırıyor. Buraya kadar gelmişken mutlaka antik kenti de gezin. Apollon Kutsal Alanı, Büyük Bazilika, tiyatro ve agorayı gezerken ayağınıza rahat bir ayakkabı giyerseniz engebeli ve taşlı yolda daha rahat edersiniz.
Deniz tatili ve kültürel geziyi bir arada yapabileceğiniz Sedir Adası, size hayal ettiğinizin ötesinde bir deneyim yaşatıyor.
Marmaris’in tamamını keşfetmek için Marmaris’in En İyi Plajları ve Marmaris’te Gezilecek Yerler yazılarımıza mutlaka göz atmalısınız.
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
Kleopatra Plajı’nın hemen karşısında yer alan İncekum Plajı, Çamlı Köyü’nde bulunuyor. Buranın en ilginç yanı plaja traktör kasasında yolculuk yaparak inmeniz.
Bu otantik deneyimle ormanlık alandan geçerek ulaşılan plajın altın sarısı kumları incecik olduğundan bulutların üzerinde yürüyormuş hissi veriyor.
Plajın yavaş bir şekilde derinleşen denizi tertemiz. Kendinizi Maldivler’de hissedeceğiniz İncekum Plajı’nın sakin denizinde yüzerken çok keyif alacağınıza eminim.
Mavi ile yeşilin bir arada olduğu bu müthiş plajda duş, tuvalet ve kafeterya bulunuyor.
Deniz sığ olduğundan çocuklar ve iyi derecede yüzme bilmeyenler için uygun.
Plajda ağaçların altında piknik yapabileceğiniz alanlar da bulunuyor. Bu sayede hem plaj hem de piknik keyfini aynı anda yaşayabilirsiniz.
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
Cam gibi berrak bir denizle tanıştığım ilk yer olan Palamutbükü Plajı, kalbimde ayrı bir yere sahip.
Datça ilçe merkezine 19 kilometre mesafede bulunan plaja gitmek için virajlı dar yollardan geçmeniz gerekse de yolculuğun sonunda Datça Yarımadası’nın en temiz plajına ulaşıyorsunuz.
Aynı zamanda Datça’nın en uzun sahillerinden birisi olan Palamutbükü’nde plaj, taşlı bir yapıda. Ayağınız hassassa deniz ayakkabısı giymeniz iyi olacaktır.
Denize ilk girdiğinizde camgöbeği rengindeki deniz suyu siz ilerledikçe mavinin her tonuyla görsel bir şölen sunuyor.
Deniz çok hızlı bir şekilde derinleştiği için çocukların ve iyi derecede yüzme bilmeyenlerin çok dikkatli olmasını öneriyorum. Denizde dalga olmadığı için uzun süreler boyunca keyifle yüzebilirsiniz.
Bol bol yüzdükten sonra acıktığınızda plajda yan yana bir biçimde sıralanmış restoranlarda karnınızı lezzetli yemeklerle doyurabilirsiniz.
Hem mavisi hem de yeşiliyle sizleri büyüleyecek olan Palamutbükü Plajı, deniz keyfi yapmak için eşsiz bir yer.
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
Datça ilçe merkezine 13 kilometre mesafedeki Mesudiye Köyü’nde bulunan Ovabükü Plajı, sakin bir biçimde vakit geçirebileceğiniz huzurlu bir yer.
Berrak denizi Palamutbükü’nde olduğu gibi hızlı bir biçimde derinleşiyor, bu sebeple açılırken dikkatli olmanızı öneririm.
Ovabükü Plajı, taş ve kum karışımından oluşuyor, ayağı hassas olanlar deniz ayakkabısı kullanabilir.
Plajdaki restoranlarda yemek yiyebilir, şezlong ve şemsiyelerini kullanabilirsiniz. Arzu ederseniz de kendi eşyalarınızı getirip plaj keyfi yapabilirsiniz.
Doğa ile iç içe bir konumda bulunan Ovabükü Plajı’nda yeşile ve maviye doyacaksınız.
Datça Yarımadası sizi bekliyor; Datça’nın En İyi Plajları ve Datça’da Gezilecek Yerler yazılarımıza göz atarak unutulmaz bir tatil planlamaya hemen başlayabilirsiniz.
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
Antalya’nın en temiz plajlarından birisi olan Kaputaş Plajı, Kaş ile Kalkan arasındaki sahil yolunun üzerinde bulunuyor.
Kanyonağzı Plajı olarak da bilinen plaj, bu ismini kanyon yapısında olduğu için almış.
Turkuaz renkli sularıyla sizi kendine âşık eden bu plaj sit alanı içerisinde bulunuyor.
Kaputaş Plajı yol seviyesinin altında olduğu için plaja inerken gördüğünüz manzara filmlerden fırlamış gibi. Turkuaz rengindeki deniz suyu ile muhteşem bir görüntü sunan plaja 190 basamak inerek ulaşıyorsunuz ama manzaraya bakmaktan merdivenlerin nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile.
Denizin bu özel ve güzel rengi, plajdaki beyaz renkli çakıl taşlarından kaynaklanıyormuş. Kaputaş Plajı genel olarak bu çakıl taşlarından oluşuyor, o yüzden deniz ayakkabısı kullanmanız iyi olabilir.
Deniz suyu tertemiz ve dağlardan gelen kaynak suyu sebebiyle hafif serin, ama girince alışıyorsunuz.
Deniz suyu aniden derinleştiğinden çocukların ve acemi yüzücülerin çok dikkatli olması gerekiyor.
Kaputaş Plajı son zamanlarda çok popüler bir yer haline geldiği için plaja erken saatlerde gitmenizi öneririm.
Kaş ve Kalkan beldelerini keşfe çıkmak için yazılarımız sizi bekliyor:
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
Yemyeşil ağaçlarla kaplı dağların arasındaki Çıralı Plajı, Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının yumurtlama noktası olduğu için 1. derece sit alanı içerisinde bulunuyor. Bu sayede doğal özelliklerini korumuş olan plaj tertemiz ve gürültüden uzak sakin bir yer.
İnce çakıl ve kumdan oluşan Çıralı Plajı geniş bir alana yayıldığından rahatça tatil yapabiliyorsunuz.
İsmini Olimpos’taki yaz kış yanan taştan alan Çıralı’da deniz suyu cam gibi berrak, balıklarla yüzüyorsunuz. Fakat deniz aniden derinleşiyor, o yüzden dikkatli olmakta yarar var.
Burası kalabalık plaj sevmeyenler için çok uygun bir yer. Eşyalarınızı getirip bu doğa harikası plajda saatlerce deniz keyfi yapabilirsiniz.
Plajda vakit geçirirken minik dostlarımız olan deniz kaplumbağalarının yuvalarına dikkat edin lütfen.
Kemer Gezi Rehberi yazımızı inceleyerek seyahatinizi planlamaya hemen başlayabilirsiniz!
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
Olimpos Beydağları Sahil Milli Parkı’nın içerisindeki Olimpos Plajı, Çıralı Plajı’nın hemen yanında bulunuyor.
Burası da Caretta Caretta’ların üreme alanı olduğu için birinci derecede sit alanı olarak korunuyor.
Kelime anlamı “yüksek dağ” olan Olimpos doğa ile baş başa kalabileceğiniz çok güzel bir yer.
Olimpos Örenyeri içerisinde bulunan plaj, çakıllı bir yapıya sahip.
Deniz suyu kaynak sularıyla birleştiği için Çıralı’ya göre biraz daha serin.
Balıklarla yüzdüğünüz denizi aşırı derecede temiz ve dalgasız. Deniz hızlı bir şekilde derinleştiği için açılırken dikkatli olmanızı öneririm.
Çıralı’ya göre daha kalabalık olan Olimpos Plajı, genelde gençler tarafından tercih ediliyor.
Plajda tesis bulunmadığı için ihtiyaç duyacağınız eşyaları yanınıza almanız iyi olacaktır. Özellikle şemşiye almayı unutmayın ki güneşte yanmayın benim gibi.
Buraya kadar gelmişken Olimpos Antik Kenti’ni de mutlaka gezin.
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
Olimpos Plajı gibi antik kentin içerisindeki Phaselis Plajları, Kemer’e 16 kilometre mesafede bulunuyor.
Olimpos Beydağları Milli Parkı sınırlarının içerisindeki bu plajlar antik kenti gezdikten sonra serinlemek için ideal.
Şehrin Kuzey Limanı, Askeri Limanı ve Güney Limanı kısımlarında denize girilebilecek 3 adet koy bulunuyor.
Antik kentin girişinde soldaki ilk koy küçük olsa da çok güzel ama taşlı bir yapıya sahip. Su kemerlerinin arkasında bulunan ikinci koy da taşlardan oluşuyor. Bu kısımlardan denize girecekseniz mutlaka deniz ayakkabısı kullanın.
Antik kentin içindeki “Plajlar” tabelasını takip ederek ulaşabileceğiniz en büyük koy ise tur teknelerinin de uğradığı favori plajım.
Tertemiz ve masmavi deniz suyuyla antik kent gezme yorgunluğunuzu alacak olan bu plaj, kumlardan oluşuyor. O yüzden diğer koylardaki gibi yürürken zorlanmıyorsunuz.
Ayrıca bu kısımda duş alabileceğiniz yerler de bulunuyor. Denizi sığ olduğu için çocuklar için de uygun. Plajın çevresindeki çam ve sedir ağaçlarının gölgesinde minik bir piknik yapabilirsiniz.
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
Gökova Körfezi sit alanı içerisindeki Akbük Plajı, Akyaka ilçe merkezine 25 kilometre mesafede bulunuyor.
Uzun ve virajlı bir yol olsa da plaja ulaştığınız an yol yorgunluğunuz geçiyor.
Doğa harikası tertemiz bir yer olan plajda deniz suyu çok berrak, resmen balıklarla birlikte yüzüyorsunuz.
Plaj çakıllı olsa da deniz tabanı kumlu bir yapıya sahip.
Deniz hızla derinleştiğinden çocuklar ve iyi derecede yüzme bilmeyenler çok dikkatli olsun.
Yemyeşil ağaçlarla çevrili olan plaj, hafta sonu çok kalabalık olduğu için hafta içi gelmenizi öneririm.
Akyaka’nın En İyi Plajları ve Koyları yazımıza göz atarak daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
Bir vadi içerisine gizlenmiş olan Kabak Koyu, Ölüdeniz’e 17 kilometre mesafede bulunuyor.
20 dakikalık bir patika yürüyüşü ile ulaşabileceğiniz koya gitmek pek kolay olmadığı için bakir bir durumda.
Sarp kayalıklarla çevrilmiş olan koyun etrafındaki sandal ve kızılçam ağaçları, kartpostallardan çıkmış bir manzara sunuyor.
200 metre uzunluğundaki Kabak Koyu Plajı, çakıl taşlarından oluşuyor.
Koyda deniz suyu çok temiz ve mavinin her tonunu içeriyor. Deniz biraz dalgalı olsa da rahatsız etmiyor.
Doğa ile baş başa kalıp huzurlu bir şekilde dinlenebileceğiniz bir plajda duş, tuvalet ve soyunma kabini bulunuyor.
Kabak Koyu’na kadar gelmişken yakınındaki Mavi Mağara’ya giderek tertemiz sularda dalış yapabilirsiniz.
Fethiye’de denize girebileceğiniz tüm plajlar için Fethiye’nin En Güzel Plajları yazımıza mutlaka göz atın.
1. derecede doğal sit alanı olan Kelebekler Vadisi, içerisinde seksenden fazla türde kelebek bulunduruyor.
Babadağ’ın eteklerindeki vadi, sarp kayalıklarla çevrili.
Fethiye ilçe merkezine 25 kilometre uzaklıktaki Kelebekler Vadisi’ne Faralya Köyü’nden yürüyerek ya da ipli kaya tırmanışı yaparak da ulaşılabilirsiniz. Fakat bu iki yol da baya tehlikeli. O yüzden siz deniz yolu ile ulaşmayı tercih edin bence. Ölüdeniz’den kalkan teknelerle yarım saatte gelebilirsiniz vadiye. Teknenin içerisinde satılan biletlerin gidiş-dönüş ücreti 750 TL.
Kelebekler Vadisi Plajı, çakıllı bir yapıda olduğundan deniz ayakkabınızı kullanmanızı öneririm.
300 metre uzunluğundaki plaj, çok temiz bir denize sahip. Deniz aniden derinleştiği için açılırken dikkatli olun. Deniz suyu serin olsa da sıcak yaz günlerinde ferahlatıcı bir etkisi oluyor.
Denizden çıktığınızda vadinin derinliklerine doğru yürüyüp kelebek keşfine çıkabilirsiniz.
Dalışa yapmak isterseniz vadideki dalış okulunda ders alabilirsiniz.
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
Mersin’in Anamur ilçesinin ismi Anadolu’nun en güney noktasında bulunan Anemurium Antik Kenti’nden geliyor.
Bu antik kentin içerisinde bulunan plaj, Anamur’a 6 kilometre uzaklıkta.
Kendinizi zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissettiren antik kentteki plaj, çakıl taşlarından oluşuyor. Ayağı hassas olanlar deniz ayakkabısı kullanmayı ihmal etmesin.
Deniz suyu o kadar berrak ki daldığınızda tarihi kalıntıları bile görebiliyorsunuz. Akvaryum gibi olan denizde envaiçeşit balıkla yüzmek kesinlikle çok keyifli.
Fakat plajda deniz hızlı bir şekilde derinleşiyor, o yüzden çocuklar ve acemi yüzücüler kendilerine çok dikkat etsinler.
Açık hava müzesi niteliğindeki Anemurium Antik Kenti’ni de mutlaka gezin. Kazılar hala devam etse de açığa çıkarılan mozaikler çok etkileyici.
Mersin’in Plajları yazımıza mutlaka göz atarak Mersin’de denize girebileceğiniz en özel yerleri not alabilirsiniz.
***
Yazmış olduğum plajların ortak özelliği ya sit alanı içerisinde ya da antik kent içerisinde korunuyor olmaları. Bu da bize şunu gösteriyor ki aslında bütün plajlarımıza bu şekilde sahip çıksak hepsi tertemiz olabilir. O yüzden sizden ziyaret etmiş olduğunuz plajları çok temiz ve özenli bir şekilde kullanmanızı rica ediyorum. Bu sayede gelecek nesillere pırıl pırıl plajlar bırakabiliriz.
Plajlarımızı koruyalım ve onlara sahip çıkalım!