Hava yolu ile ulaşım sağlamak, pratik ve hızlı bir alternatif olmasının yanı sıra pek çok bilinmeyeni de içinde barındırıyor. Uçak yolculuklarının giderek yaygınlaşması ve ticari yolcu taşımacılığının en çok tercih edilen ulaşım alternatifi olmaya başlaması ile birlikte zaman içerisinde türetilen çeşitli rivayetler dilden dile dolaşarak efsane oluyor.
Peki uçaklar ve uçak yolculukları ile ilgili yıllardır süregelen efsanelerin gerçek olup olmadığını hiç merak ettiniz mi? Sizler için bu makalemizde uçak yolculuğu efsaneleri ve bu rivayetler hakkında doğru bilinen yanlışları araştırdık. İşte havayolu taşımacılığı tarihinde merak uyandıran gizemler ve onlarla ilgili gerçekler…
İçindekiler
Uçak yolculuğu yapanların en çok korktuğu konuların başında gelenlerden birisi, olası bir olumsuz durum karşısında uçak kapılarının havada açılma ihtimalidir. Bilinçli olarak birisi uçak kapısını açabilir mi? Ya da kaza ile uçak kapısı oldukça yüksek bir irtifada açılırsa ne olur?
Yolculuk sırasında uçaklar havadayken basınçla birlikte kapanan kapıların açılması mümkün değildir. Özel bir sistemle gövdeye kilitlenen kapılar, basınç arttıkça daha da kuvvetli bir biçimde uçağa tutunmaya başlar. Bu nedenle yüksek irtifalarda bile özel bir sistem kullanılarak kapanan uçak kapıları kolay kolay açılmaz.
Yolcu uçaklarında en fazla paniğe sebep olan olaylardan birisi de uçağın türbülansa girmesidir. Peki uçak türbülansa girerse ne olur? Bu olay uçağın düşmesine sebep olacak kadar önemli midir? İşte bu merak edilen efsanenin cevabı.
Son havacılık teknolojilerinden yararlanılarak tasarlanan yolcu uçakları, olası türbülans olaylarına karşı da oldukça korumalıdır. Uçak içerisinde sallantı ve sarsma gibi sonuçlara neden olan türbülanslar, uçağı düşürmez.
Pilotların ve kabin ekibinin yönlendirmelerine uygun hareket ederek, bu kısa süren hava değişimi sürecini kolayca atlatabilir, yolculuğunuza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Uçak esnasında tuvalet bölümünde biriken atıkların uçuş sırasında havadan aşağıya bırakıldığı efsanesinin doğru olup olmadığı havacılık tarihinin en merak edilen sorularından birisidir. Peki uçakta biriken tuvalet atıkları nereye gidiyor?
Uçuş esnasında hem tuvalette hem de mutfak bölümünde biriken atıklar ve kirli sular özel bir sistemle uçak içerisine gizlenen borular vasıtasıyla depolanarak uçağın alt bölümünde biriktiriliyor.
Uçuş bittikten sonra ise bu bölümde görevli teknisyenler özel bir sistem yardımıyla bu biriken atıkların bulunduğu filtreleri temizleyerek yeni bir yolculuk için uçağı hazırlıyor.
Özellikle uçak kazalarını konu eden filmlerde sıkça rastladığımız bir olay olan uçak camı çatlaması veya kırılması uçağın düşmesine varan sonuçlara neden olabilir mi? İşte cevabı…
Ani basınç değişikliklerine neden olabileceği için uçak camı çatlamaları veya kırılmaları oldukça önemlidir. Ancak sanılanın aksine bu olay uçağı düşürecek kadar ciddi sonuçlara neden olmaz.
İlk olarak uçak camları pek çok darbeye, ısı ve basınç değişimine karşı özel olarak tasarlandığı için kolay kolay zarar görmez. Öte yandan uçuş esnasında uçak camı çatlamaları sık yaşanan hadiseler arasında yer alır.
Oldukça kalın olan camın dış yüzeyinde meydana gelen çatlama uçağı etkilemez. Böyle bir olumsuz durum yaşandığında pilot ilk olarak yüksek irtifada ise alçalmaya geçerek olası basınç değişikliğinin önüne geçer.
Ayrıca camlarda bir delik açılırsa küçük nesneler bu delikten dışarı çekilir. Oksijen maskelerinizi takıp, ideal yükseklikte olduğunuz sürece güvende hissedebilirsiniz. Yani camlarda meydana gelen ufak hasarlar uçağın düşmesine neden olmaz.
Özellikle uzun saatler süren uçak yolculuklarında sıklıkla görülen bir durum olan Jet-Lag, sanılanın aksine önlenebilir bir hadisedir.
Yolculuk sonrası baş ağrısı, halsizlik, uykusuzluk veya bulantı gibi sonuçlara neden olan Jet-Lag yaşamadan konforlu bir yolculuk geçirmenin yolları nelerdir?
Doğudan batıya doğru yapılacak bir uçak seyahatine çıkacaksanız birkaç gün öncesinden vücudunuzu hazırlamaya başlayarak Jet-Lag’i önleyebilirsiniz. Örneğin, geç uyuyup geç uyanarak vücut kimyanızı yeni saat dilimine alıştırabilirsiniz.
Batıdan doğuya yönelik yolculuklarda ise tam tersini uygulayabilirsiniz. Yine saat değişiminden en az etkilenmek için yeme ve içme düzeninizi kontrol etmeniz önerilir. Bu süreçte fazla kafein almamaya ve ağır yiyecekler tüketmemeye özen gösterebilirsiniz.
Aynı zamanda Jet-Lag’ten korunma yöntemlerinden bir diğeri de uçuş sürenizi ve iniş yapacağınız saati hesaplayarak uçak biletini satın almaktır. Uçuş boyunca da hareketsiz kalmamaya dikkat ederseniz problemsiz bir yolculuk geçirebilirsiniz.
Yolculuğunuz esnasında uçak kapısını kilitlerseniz ve kilit bozulursa ne olur? Uçaklar o kadar üstün teknolojiler kullanılarak tasarlanır ki her sorunun bir çözümü mutlaka bulunur. Peki uçak tuvaletinde kilitli kalırsanız nasıl kurtulabilirsiniz?
Çok zor bir durumla karşılaşılmadığı sürece uçuş görevlileri tuvaletin kapısını açmaz. Ancak olası bir sağlık problemi veya kapı kilidinin sıkışması gibi olumsuz durumlarda kabin ekibi kilidi kolayca açarak sizi dışarıya çıkarabilir.
Türbülans gibi yıldırım çarpmaları da uçak içerisinde büyük paniğe neden olan faktörler arasında yer alır. Ancak bütün bu olumsuz durumlar için tüm önlemler önceden alındığından dolayı uçaklar ilk yıldırım düşmesi esnasında sarsılsa bile sağlam ve yalıtkan gövdesi olası çarpmalarına karşı korunaklıdır.
Oldukça korkutucu gibi görünse de uçak yolculuğu sırasında gövdeye çarpan yıldırım uçağa zarar vermez, düşmesine neden olmaz.
Uçağa çarpan yıldırım uçak içerisinde büyük bir ses yankılanmasına ve etrafa ışık yayılmasına sebep olsa bile teknik olarak hiçbir uçak kazasının yıldırım düşmesi nedeniyle olduğu rapor edilmemiştir.
Uçağı kullanan pilot ve yardımcı pilotların uçuş sırasında yolculara dağıtılan yemeklerden farklı yemekler yediği biliniyor. Ancak bunun nedenini hiç merak ettiniz mi?
Yıllardır süregelen ve bir uçuş efsanesi halini alan pilotların yolcularla aynı yemeği yememesi olayının bambaşka bir sebebi vardır. Hatta kaptan pilot ile yardımcı pilota verilen yemekler bile birbirinden farklıdır.
Olası bir zehirlenme durumunda uçağın pilotsuz kalmaması nedeniyle her ikisine de değişik yemek çeşitleri verilir.
Daha detaylı bilgi için Uçakta Damak Tadımız Neden Değişir? yazımıza da bakabilirsiniz.
Uçaklarda yaşanan olumlu veya olumsuz her durumu kaydetmeye yarayan kara kutuların siyah olduğu sanılır. Ancak gerçek rengi oldukça farklıdır.
Uçak yolculuğu ile ilgili efsaneler arasında gerçeği öğrenildiği zaman en çok şaşırılan bilgiler arasında ilk sırada kuşkusuz kara kutunun rengi gelir.
Yaşanabilecek olası bir kaza durumunda daha kolay bulunabilmeleri için uçakların kara kutuları bilinenin aksine siyah değil turuncu renkte tasarlanır.
Uçak tuvaletlerinin ve lavabolarının hijyen açısından en iç açıcı yer olmadığı kesin ancak en pis alan olmadığı yapılan araştırmalar neticesinde kanıtlanmış durumdadır.
Farklı uçakların değişik alanlarında yapılan bakteri testleri neticesinde en pis bölgenin yemek veya içecek koymak için kullanılan açılır kapanır tepsiler olduğu anlaşılmıştır.
Tuvaletlerden katbekat fazla bakteri barındıran bu alanları kullanmadan önce kendi hijyen önlemlerinizi alarak mikroplardan korunabilirsiniz.
Uçak yolculuğu sırasında herkesin aklına hangi koltuğun daha güvenli olduğu veya hangi koltukta oturulursa düşme esnasında hayatta kalma şansına sahip olunacağı gelir. İşte bu sorunun doğru yanıtı…
Farklı tarihlerde yapılan çeşitli araştırmalar sonucu uçaktaki bölümler arasında olası bir düşüş esnasında hayatta kalma şansı açısından pek fark bulunmaz.
Kaza esnasında uçaklarda iniş yönü gibi faktörler bu durumu etkilese de ön, orta veya arka bölümde oturanların hayatta kalma oranları birbirine oldukça yakındır.