Kategoriler EgeYurt İçi

48 Saat 1 Rota: Kaz Dağları

Tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri açısından eşine az rastlanır bir bölge olan Kaz Dağları, sene boyunca yerli ve yabancı birçok turiste ev sahipliği yapıyor. Oksijen oranı yönünden dünyada ilk üçte olan Kaz Dağları, şifası bol bir doğanın içerisinde. Türkiye’de mutlaka görmeniz gereken yerler listesinde ilk sıralarda olan bölgeyi kısa bir hafta sonu tatilinde en verimli şekilde nasıl gezebilirsiniz sorusunun cevabına birlikte bakalım. 

Kazdağları’na Nasıl Gidilir?

Cuma günü iş yerine giderken yanınıza eşyalarınızı almayı unutmayın. Bu sayede vakitten tasarruf sağlamış olursunuz. Aracınıza atlayın ve Kaz Dağları’na doğru hemen yola çıkın. Yenikapı’dan feribota binerek 2 saatlik yolculuk sonrasında Bandırma’ya ulaşabilir, daha sonra Susurluk, Balıkesir, Edremit güzergahını takip ederek Kaz Dağları’na ulaşım sağlayabilirsiniz.

Daha hızlı bir şekilde ulaşım sağlamak isterseniz Balıkesir Koca Seyit Havalimanı’nı tercih edebilirsiniz. Haftanın her günü İstanbul’dan Balıkesir’e ortalama 1 saatlik uçuş süresi ile seferler bulmanız mümkün. Havalimanı ile Kaz Dağları arası ortalama 45 km. Havalimanından araç kiralama ile ulaşımı gerçekleştirebilirsiniz.

Kazdağları’nda Nerede Kalınır?

Kaz Dağları’nda konaklama için birçok farklı seçenek bulunuyor. Konforlu bir konaklama isterseniz Boztepe, Adatepe ve Yeşilyurt Köyü sizin için uygun seçenek.

Doğa ile iç içe bir tatil tercih ederseniz Kaz Dağları’nda birçok kamp alanı da bulunuyor. Darıtepe Kamp, Hızır Kamp, Endes Kamp en çok tercih edilenlerden. Bu tesislerde kendi çadırınız ile ya da doğal malzemelerden yapılan ağaç evlerde konaklayabilirsiniz. 

Bütün gün çalışmanın üzerine bir de 5-6 saatlik bir yolculuk geçirdiniz ve yoruldunuz. Bu sebeple odanıza yerleştikten sonra biraz dinlenmeniz sizin için iyi olabilir. Bu süre içinde konakladığınız tesisin yetkilisinden Kaz Dağları ile ilgili kısa bir bilgilendirme isteyebilirsiniz. 

1. Gün: Kazdağları Köyleri

Sabah uyandığınızda kendinize güzel bir kahvaltı şöleni ısmarlayın. Kaz Dağları verimli toprakları ile her türlü doğal ürünün yetiştiği bir alan. Sofrayı süsleyen çeşit çeşit zeytinlerin, peynirlerin, domatesin, biberin ve reçellerin tadını uzun süre unutamayacağınıza garanti veriyorum. Çünkü hepsi doğal ürünler. Büyükşehirlerde bulamayacağınız bu ürünler ile uzun bir kahvaltı yapın. 

Kaz Dağları’nda gezip göreceğiniz birçok köy bulunuyor. Birinci gününüzü bu köyleri gezmek için ayırın. Şehir hayatından bu denli uzaklaşmak size iyi gelecek. İşte gezip görmeniz gereken ve birbirine yakın olan o köyler;

Related Post
  • Adatepe Köyü: Adatepe Köyü Küçükkuyu’ya bağlı bir köy. Eski bir Rum köyü olan Adatepe, mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. Geleneksel Rum tipi mimariye sahip olan köyde uzun yıllar Türkler ve Rumlar bir arada yaşamış, sonrasında ise köyde yaşam giderek azalmış. Daha sonraki bir grup aydının köye bir düşünce merkezi kurması ile de Adatepe’nin ünü eski günlerine kavuşmuş.

Köy sokaklarında gezintiye çıkıp köy meydanında yer alan kafelerde otlu dondurma molası vermek burda yapabileceğiniz en güzel şeylerden biri. Tüm köyü dolaşmak 2-3 saatinizi alabilir.

.
  • Adatepe Zeytinyağı Müzesi: Adatepe Köyü çıkışında yol üzerinde bulunan Adatepe Zeytinyağı Müzesi, türünün ilk örneği olma özelliği taşıyor. Eski bir sabunhanenin dönüştürülerek 2001 yılında ziyarete açılması ile gözleri üzerine çekmeyi başarmış. Müzenin oluşturulma amacı ise ülkemiz ve sağlığımız için oldukça önemli olan zeytinyağını üretiminin bir anlatım merkezi oluşturarak kalıcı bir hale getirilmesini sağlamak.

Müzede sabun ve zeytinyağı yapımı ile ilgili tüm süreçler ve detayları hakkında bilgi alabilirsiniz. Üretim aşamalarını yakından gözlemleyebilir, ayrıca içerisinde bulunan küçük mağazasından alışveriş yapabilirsiniz. Müzenin girişinin ücretsiz olduğunu belirtmek isteriz. 

  • Yeşilyurt Köyü: Tıpkı Adatepe Köyü gibi Rumlar ile Türklerin bir arada yaşadığı bir diğer köy Yeşilyurt, Kaz Dağları’nda göçebe olarak yaşayan Türklerin kurduğu bir köy. Mimarisi aynı şekilde Rum tipi taş evlerden oluşuyor.

Köy içerisinde konaklayabileceğiniz Taş Konak, butik otel şeklinde hizmet vermeye devam ediyor. Bu otel, Kaz Dağları gezisi sırasında en çok tercih edilen otellerden biri. Bu otelin güzel bir restoranı var. Burada akşam yemeği için kısa bir mola verebilirsiniz. 

Otel içerisinde yer alan restoranda biraz soluklanma ve akşam yemeği yemek için mola verdiniz. Türk ve İtalyan mutfağının keyfini çıkarabilirsiniz. Şefin hazırladığı aperatifler, makarnalar, sürpriz tatlılar gibi birçok seçeneği bulunuyor. 

  • Çamlıbel Köyü: Yemek yediniz ve enerji depoladınız. Zaten kısıtlı bir tatil gününüz olduğu için gezmeye devam edebilirsiniz. Arabanıza atlayın ve Çamlıbel Köyü’ne gidin. Bu köyde tıpkı diğer köyler gibi Kaz Dağları’nın en turistik köylerinden biri. Adını Tuncel Kurtiz’in işlettiği Zeytinbağı Otel ile duyurdu diyebiliriz. Zeytin ağaçları ile kaplı oteli aynı zamanda Tuncel Kurtiz’in mezarına ev sahipliği yaptığı için de oldukça büyük bir öneme sahip.

Bütün gün köy köy gezdiniz ve yoruldunuz. Otele gelip dinlenmeniz yarınki geziniz için çok daha sağlıklı olacak. 

2. Gün: Tahtakuşlar Etnografya Galerisi ve Şahinderesi Kanyonu

Bugün dönüş gününüz olduğu için ve pazartesi tekrar iş hayatınıza döneceğiniz için bugünü daha sakin geçirmenizi öneriyoruz.  

Kahvaltıyı yaptıktan sonra Tahtakuşlar Etnografya Galerisi’ni ziyaret edebilirsiniz. Galeri Türkmen mimarisini yaşatmak ve korumak amacıyla bölgede doğan Alibey Kudar tarafından kurulmuş. Galeri, kimseden destek almadan Alibey Bey’in tamamen kişisel araştırmaları, biriktirdiği eşya, el sanatları, obje ve örneklerden oluşuyor. Müzeyi kısa bir sürede gezebilirsiniz. 

Müzeyi gezdikten sonra dönüş yolundan önce az bir vaktiniz kalıyor. Bu vakti en güzel şekilde değerlendirmek için Şahinderesi Kanyonu’nu ziyaret edebilirsiniz. Kanyon 27 km’lik bir alana yayılmış olsa da gezilebilen bölümü 700-800 metre kadar. Yaklaşık 15 dakika yürüme yolundan sonra fotoğraflarda gördüğünüz gölete ulaşabiliyorsunuz. Standart binek aracı ile ulaşabileceğiniz bu kanyonda son gününüzün tadını çıkardıktan sonra, dönüş için harekete geçebilirsiniz.

Keyifli bir tatil geçirmenizi diliyoruz. 

Paylaş
Aysel Sokur

Medipol Üniversitesi Radyoloji mezunu. Bir süre sağlıkçı olarak çalıştıktan sonra okuma, gezme ve yazma aşkının önüne geçemedi. Şimdi kendi yolunu çiziyor.