Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Cunda Adası, resmi gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla kesin korunacak hassas alan ilan edildi. Hal böyle olunca bu saklı cennet hakkında her şeyi tekrar gündeme getirmek istedik. İşte tüm detayları ile Cunda Adası:
İçindekiler
Cunda Adası’na ulaşım oldukça kolay. Hava yolu ya da kara yolu istediğinizi tercih edebilirsiniz. Eğer büyük şehirlerden Cunda’ya gidiyorsanız Balıkesir Koca Seyit Havalimanı’na iniş yaptıktan sonra yerel ulaşım veya araç kiralama seçenekleri ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Hava yolunu tercih etmek istemezseniz otobüs ile direkt Cunda’ya ulaşmak mümkün. Fakat belirtmek isteriz ki araç kiralama seyahatinizi oldukça kolaylaştıracak.
Cunda Adası köklü bir tarihe sahip. Ada boyunca Türk ve Rum izlerine her yerde rastlamak mümkün. Bu saklı cennette görmeniz gereken birbirinden güzel birçok yer bulunuyor. İşte onlardan birkaçı:
Cunda Adası’nın en uzak köşesinde bulunan Ayışığı Manastırı Rumca ismi ile Aydimitri Ta Selina, 16 yüzyıldan kalan tarihi bir yapı. Bu güzel yapı ne yazık ki zamanında define arayan kişiler tarafından tahribata uğratılmış. 2012 senesinde Suzan Sabancı Dinçer tarafından satın alınıp 1923 senesindeki son hali baz alınarak restore edilen manastır, daha sonra ziyarete açılmış. Şuan haftanın her günü açık durumda.
Cunda Adası’na giriş yaparken sizi karşılayan ilk yapı olan Agios Yannis Kilisesi içerisinde yer alıyor. Kütüphane Orta Çağ mimarisine sahip ve yanında bulunan değirmeni ile ün salmış durumda. 1944 yılında depremden etkilenen Cunda Sevim ve Necdet Kütüphanesi, Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilmiş. Kütüphane içerisinde Necdet Kent’in 1300 adet kitabı bulunuyor.
Cunda Adası’nın eşsiz manzarasını izleyebileceğiniz en güzel yer Aşıklar Tepesi. Köprüyü geçtikten sonra adanın girişinde solda bulunan denize hakim bir tepe.
Aşıklar Tepesi, yel değirmeni ile Ada’nın sembolik yapılarından biri olmayı başarmış. Sevim ve Necdet Kitaplığı’nı da içerisine alan tepe manzaraya karşı bir şeyler yiyebileceğiniz güzel bir kafe barındırıyor.
Bölgenin gezilebilecek en ünlü yerlerinden biri Şeytan Sofrası. Cunda’ya 35 dakikalık bir sürüş mesafesinde yer alan Şeytan Sofrası, aslında bir lav birikintisi. Bu birikintinin şeytanın ayak izi olduğuna inanılıyor. Bu izi görmenin yanı sıra ziyaretçiler tarafından bir diğer tercih edilme sebebi ise gün batımını izlemek. Cunda Adası’na kadar gitmişken mutlaka burayı da ziyaret etmelisiniz.
Cunda Adası popüler bir tatil rotası olduğu için senenin bazı dönemlerinde çok kalabalık oluyor. Bu dönemler özellikle yaz aylarına denk gelen resmi tatil günleri. Fakat ada her mevsimde keyif alınabilecek bir rota. Çok kalabalıktan hoşlanmıyor ve daha uyguna seyahat etmek istiyorsanız nisan ve eylül aylarını, masmavi suların keyfini çıkarmak istiyorsanız yaz mevsimini tercih edebilirsiniz.
Cunda Adası’nda mideniz bayram edecek dersek abartmış olmayız sanırım. Hem sağlıklı hem de birbirinden lezzetli yiyecekleri bu adada bulmanız mümkün. Mübadele zamanından Girit’ten adaya gelen Giritli Türkler beraberinden birçok zeytinyağlı ve deniz mahsulü yemekleri de getirmiş. Taze balıklar, kabak çiçeği dolması, börülce, turp otu, radika gibi yerel lezzetleri mutlaka tatmanızı öneriyoruz. Tatlı olarak ise şerbetli lor tatlısı ve lor kurabiyesi denemeniz gerekenlerden.
Yaz tatili denilince tabii ki olmazsa olmaz deniz. Cunda Adası bu konuda sizi oldukça tatmin edecek plajlara sahip. İşte onlardan birkaçı.
Gittiği yerlerden anı olabilecek şeyler saklamayı veya arkadaşlarına hediye almayı sevenlerdenseniz Cunda Adası’nda doğal, el yapımı ürünler bulabilirsiniz. İşte Cunda Adası’nda satın alabileceğiniz hediyeler.
bunlardan bazıları.