Çocukluğumuzdan bu yana bizi içine alan, soluksuz izlediğimiz bir alt tür hazine filmleri.
Genelde aynı kemik yapıya sahip. Karakterimiz rahat bir hayat yaşayan ya da yıllardır bir gizemi çözmeye çalışan biri olabilir. Karşısına bir gün beklenmedik bir “şey” çıkar: bir harita, kişi ya da haber… Aniden bir karar verilir. Dünyanın en kadim sırrını çözecek olan da bu normal karakterlerdir.
Bu yüzden bu kadar çekicidir hikaye. Tavan arasında, loş ışıkta bir araya gelen bir grup haylaz çocuk da kahraman olur, geceleri uyku tutmayan bir arkeolog da. Ve ipuçlarının ardından kovalamaca başlar. Hazinenin peşinde kahramanların başına neler gelir neler!
Gelin hep birlikte tarihin en ikonik hazine avı filmlerine bir bakalım!
Kaptan Jack Sparrow’u hayatımıza sokan Johnny Depp’in girdiği binbir kılıktan sadece biri olan seri Karayip Korsanları, hazine avı deyince atlamamamız gereken serilerden biri.
Disney, modası geçmiş korsan filmlerini bir kült haline getirdi ve ortaya beş filmlik devasa bir seri çıktı.
Johnny Depp, seride mürettebatı yasaklı bir hazine tarafından lanetlenen eski gemisinin kontrolünü yeniden ele geçirmek isteyen eksantrik bir korsan olan Kaptan Jack Sparrow’u canlandırır.
Serinin ilk filmi 2003 yılında vizyona giren “Siyah İnci’nin Laneti”dir. İlk filmde kazanılan beklenmeyen başarı ve hasılat rekorlarının ardından bir üçleme olarak yeni bir akış planlanmış ve üç yıl sonra “Ölü Adamın Sandığı” vizyona girmiştir. Bu film de ilk filmin başarısının bir tesadüf olmadığını kanıtlamış ve yine gişe rekorları kırarak bir de eleştirmenlerden olumlu tepkiler almıştır.
Sırasıyla 2007, 2011 ve 2017 yıllarında gösterime giren “Dünya’nın Sonu,” “Gizemli Denizlerde” ve “Salazar’ın İntikamı” ilk filmler kadar olmasa da beğenilmiştir.
Film genel hatlarıyla Jamaika ve Dominik Adaları’nda çekilmiştir.
1985 yılında vizyona giren The Goonies, türünün örnekleri arasında kült bir yere sahip.
Steven Spielberg’ün öyküsünden esinlenilerek Harry Potter serisinin yönetmenlerinden biri olan Chris Colombus tarafından yazılıyor.
Türkiye’de “Define Avcıları” adıyla gösterime girmiş film, yıllar içinde birçok başka filme, çizgi diziye de uyarlandı.
Filmin konusu her çocuğun hayallerinden biri olan gömülü bir hazine bulma fikrine dayanıyor. Aynı mahallede yaşayan bir grup çocuk, korsanların gömülü definlerini gösterdiğine inandıkları bir hazine haritasının izinden giderek tek başlarına bir maceraya çıkıyorlar.
The Goodies, çocukların arkadaşlığına dair iç ısıtan, ailecek izlenebilicek bir macera filmi.
Hazine avını konu olarak seçip fötr şapkalı ikonik karakter Indiana Jones’tan bahsetmemek olmaz.
Tematik olarak akla ilk gelen kült film serilerinden biri olan Indiana Jones, George Lucas ve Steven Spielberg tarafından yaratılan bir aksiyon, macera film serisi.
Seri günümüzde dört filmden oluşuyor. İlki, 1981 yılında vizyona girdi. Dört filmde de Indiana Jones’u, ikonik oyuncu Harrison Ford canlandırıyor. Ford’a yine serinin tüm filmlerinde Karren Allen eşlik ediyor.
Birçok kült filmde olduğu gibi bu seride de ilk film, diğerleri arasında en sevilen. Hıristiyanlığa göre Ahit Sandığı veya Sözleşme Sandığı olarak anılan Ark of the Covenant, İncil’de sözü geçen On Emir’in yazılı olduğu iki orijinal taş tableti barındıran, kapaklı ve altın kaplamalı ahşap bir sandıktır. Jones serinin ilk filmi olan “Kutsal Hazine Avcıları”ında bu sandığı, Nazi ordusundan önce ele geçirmeye çalışır.
1989’da vizyona giren, serinin üçüncü filmi Haçlı Seferi’nde ise Ford’a Sean Connary babası rolünde eşlik eder. İkili bu kez Kutsal Kase’yi Nazilerden önce bulmak umuduyla maceraya atılır.
Bu kez aradığımız hazine Amerika’nın meşhur Bağımsızlık Bildirgesi’nin ardında yazıyor. Filmi hatırladınız mı?
Bir modern zamanlar Indiana Jones’u olarak anılan Büyük Hazine, başrollerine Nicholas Cage, Sean Bean, Jon Voight ve Christopher Plummer’ı taşıyor.
2004 yılında vizyona giren bu tek filmde, kahramanımız arkeolog Ben Gates, hazineyi bulmak için bildirgeyi çalma peşinde.
Film çoğunlukla Boston, Amerika’da geçiyor.
Biraz da romantik macera diyelim ve bu türde yine kültler arasına giren ve Türkiye’de “Amazon’da Fırtına” adıyla yayınlanan 1984 yapımı “Romancing the Stone”a bakalım.
Robert Zemeckis’in yönettiği film, bir zamanların yakışıklısı ve güzeli Michael Douglas ve Kathleen Turner’ı başrollerde ağırlıyor.
Karakterlerimiz bu eğlenceli aksiyonda El Corazón adlı bir zümrüt arayışındalar.
Kathleen Turner, kaçırılan kız kardeşini bulmak için Columbia‘ya giden çekingen bir aşk romanına hayat veriyor.
Gizli bir hazine peşinde olan serseri bir maceracı ile güzel bir takım oluyorlar.
Oldukça eğlenceli bir senaryoya sahip film izleyiciler tarafından çok beğenildi ve en iyi film-komedi ve müzikal dalında Altın Küre kazandı.
1963 yapımı “It’s a Mad, Mad, Mad, Mad World” hazine avı filmlerine fantastik bir yaklaşım ve bol komedi getiriyor.
Film, ölmek üzere olan usta bir hırsızın kalabalık bir gruba, 350 bin dolarlık servetini Meksika sınırına yakın “Big W” parkına gömdüğünü söylemesiyle ateşleniyor ve hengame başlıyor.
Film, Spencer Tracy, Milton Berle ve Mickey Rooney‘nin yanı sıra daha birçok yıldızlardan oluşan devasa bir kadroya sahip.
Kimi zaman aktörlerin dublör olmadan kendileri oynadıkları ekstrem sahneler filme ayrı bir tat veriyor. Bu film boğuşma içinde geçen gerçek bir komedi.
Define avları genelde aksiyona, bol dövüş sahnesine ve gizeme dayalıdır. Peki ya bu yolculukta insanların duygularına ve değişimlerine odaklanan filmler?
Şüphesiz ki Türkçe’ye “Altın Hazineleri” diye çevrilen 1948 yapımı, Western türündeki “Treasure of Sierra Madre,” karakterlerinin iç dünyasını yansıtması açısından türünün en iyi örneği.
Film, altın peşinde koşan karakterlerin geçirdikleri duygu değişimleri, aç gözlülüğün insanı nasıl bir hale getireceği, vicdan, ihanet ve trajedi gibi duygulara odaklanıyor.
Film, en iyi yönetmen, en iyi uyarlanmış senaryo ve en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Akademi ödülünü kazanmıştır.
Dobbs rolündeki Humphrey Bogart‘ın en iyi işlerinden biri olarak anılan film, yıllar içinde dünyanın her yerindeki sinemaseverler için kült bir klasik haline geldi.
Listemize bir de animasyon ekleyelim: Sinbad: Yedi Deniz Efsanesi.
2003 DreamWorks yapımı filmde denizci Sinbad, çocukluk arkadaşı Prens Proteus‘u ölüm cezasından kurtarmaya çalışır. Bunun için kayıp Barış Kitabı’nı bulmalıdır.
Filmde seslendirme kadrosu bir efsane. Sinbad’a Brad Pitt, Marina’ya Catherine Zeta-Jones, Proteus’a ise Ralph Fiennes hayat veriyor.
Özellikle dostluğun ne olduğunu anlatması amacıyla çocuklarla izlenebilecek bir film.
Tomb Raider serisi, Lara Croft’u bir kahraman yapan serinin ismi. Günümüzde filmlere, çizgi romanlara, kitaplara uyarlandı. Fakat serinin fikri aslen 1996 yılında piyasaya çıkan bir video oyununa dayanıyor.
Anne ve babasının trajik ölümlerini araştırmak için yolculuğa çıkan Lara Croft’un günümüzde üç filmi var. İlki 2001 yılında vizyona giren ve karaktere Angelina Jolie’nin hayat verdiği “Tomb Raider: Lara Croft.” Bu filmde karakterimiz çok eski bir tarihi eserin peşindedir.
İkinci film “Yaşamın Kaynağı” (Cradle of Life), 2003 yılında vizyona girer. Bu filmde de dönemin gereklerine uygun olarak oldukça klasik bir hikaye örgüsü görürüz. Karakterimiz yine bir sırrı ortaya çıkarmak uğruna dünyanın en uzak diyarlarına bir maceraya çıkar. Karakterimize yine Jolie hayat verir.
2018 yılında vizyona giren versiyonda karakterimizi İsveçli oyuncu Alicia Vikander canlandırır. Bu kez Lara, ortaya çıkan yeni bir antik eserin ardından babasının ölümünü su yüzüne çıkarmak için yeni bir yolculuğa çıkar.
Film serisi İngiltere ve Güney Afrika’da geçer.
Listemizin son filmlerinde gizemi çözülememiş Mısır piramitlerine ve antik Mısır kültürüne atıfta bulunan Mumya serisi var.
90’lar çocuklarının CD kiralayarak izlediği bu serinin ilk filmi kültleşmiş bir hazine avı filmdir. İlk film 1999 yılında çekilmiştir. Ardından iki filmle seri tamamlanmıştır.
İlk filmde Amerikalı maceracı Rick, biri araştırma yapmak biri de hazineleri bulmak isteyen iki kardeşle birlikte antik Mısır kentine varır.
Fakat kadim topraklarda yatan kötücül bir ruhu uyandırırlar. Zaten hikaye hep de böyle değil midir?