İtalya’nın hangi yerleri meşhurdur?
İtalya; Roma’daki Kolezyum, Venedik’in kanalları, Floransa’nın sanat müzeleri, Pisa Kulesi, Amalfi Sahilleri, Milano’nun modası ve Toskana’nın bağlarıyla ünlüdür.
İtalya’da ilk nereye gidilmeli?
İtalya’da ilk kez gidecekseniz, tarihi, sanatı ve mutfağıyla eşsiz bir deneyim sunan Roma, başlangıç için en ideal şehir olacak.
İtalya’da hangi şehirler gezilmeli?
İtalya’da Roma, Floransa, Venedik, Milano, Napoli ve Bologna gibi şehirler, tarihi, sanatı ve doğal güzellikleriyle mutlaka görülmesi gereken destinasyonlar arasında.
İtalya’nın her şehrinde, günlük hayatın bir parçası olan birbirinden güzel şehir meydanları yani “piazza”lar sizi bekliyor.
İtalya’nın her biri farklı kültürel hazinelerine açılan meydanlarını görmek için İtalya uçak bileti bakmaya başlamanın tam sırası. İster yılbaşı zamanı ister yazın sıcak günlerinde, İtalya’da unutulmaz bir deneyim sizi bekliyor.
Dünyaca ünlü birçok tarihi yapıyı, sarayı, çeşmeyi ve milyonlarca insanı buluşturan İtalya’daki en ünlü 10 meydana bir göz atalım…
İçindekiler
Yalnızca Avrupa’nın değil dünyanın en ünlü meydanlarından biri olan San Pietro Meydanı veya Aziz Petrus Meydanı (St. Pietro Piazza), Vatikan’ın kalbinde yer alıyor. Dünyanın en küçük şehir devleti olan Vatikan’ın kamuya açık tek alanı olan San Pietro Meydanı, aynı zamanda şehrin surla kaplı olmayan tek yeri. Papa’nın ikametgahı olan Vatikan’da, St. Pietro Bazilikası’nın önünde uzanan eliptik meydan, Papa’nın yılbaşı akşamı Katolik dünyasına seslendiği veya halkı selamladığı yer.
Roma’nın mutlaka görülmesi gereken yerlerinden St. Pietro Meydanı, ünlü heykeltıraş Gian Lorenzo Bernini tarafından 1656-1667 yılları arasında tasarlanmış. 320 metre uzunluğunda ve 240 metre genişliğindeki meydan, özel günlerde 300 binden fazla insanı buluşturuyor. San Pietro Meydanı’nda görülecek şeylerin başında ise meydanı saran, mükemmel bir düzende dörderli sırada dizilmiş 284 sütun geliyor. Bu sütunların üzerinde Bernini’nin öğrencileriyle tamamladığı 140 azizin heykelleri yer alıyor.
Meydanın ortasında da Papa V. Sixtus tarafından diktirilen 25 metre yüksekliğindeki Mısır’dan getirtilen dikilitaş da görülmeye değer. Antik Çağ’da Mısır’da yapılan dikilitaşın üzerinde çift haç işareti bulunması da dikkat çekici noktalardan biri.
Venedik’in bir şehir devleti olduğu dönemde, şehre deniz yoluyla ulaşanları karşılayan bu merkezi nokta, günümüzde San Marco Meydanı olarak anılıyor. Büyüleyici San Marco Bazilikası, Dükler Sarayı, kırmızı kiremitli Campanile Kulesi ve Torre dell’Orologio Kulesi, bu meydanda yer alıyor. Venedik gezisine başlamak için mükemmel bir nokta olan San Marco Meydanı, muhteşem sanat eserleriyle çevrili.
San Marco Meydanı’nı gezmeye ise paha biçilemez eserlere sahip olan San Marco Bazilikası’ndan başlamak gerek. Muhteşem kubbesi ve giriş kapısının üzerinde yer alan San Marco’nun Atları ile dikkat çeken bazilika, Aziz Markus’un (San Marco) 9. yüzyılda İskenderiye’den getirilen naaşının defnedilmesi için yapılmış. Bir yangınla yerle bir olan bazilika, 11. yüzyılda yeniden inşa edilip bugün ziyarete açık olan yapıya dönüşmüş.
Bazilika, göz alıcı mozaikleri ve San Marco Atları’nın bronz heykelleriyle meşhur. İstanbul’dan çalınan heykellerin orijinalleri bazilikanın içinde yer alıyor. Venedik’in simgelerinden biri olan Campanile Çan Kulesi ise, 5 farklı çanıyla şehirdeki olayların halka duyurulmasını sağlamış. İlk olarak bir deniz feneri olarak tasarlanan bu yüksek kule, asansörle çıkarak bütün şehri fotoğraflayabileceğiniz bir nokta.
Daha fazlası için: Venedik Gezi Rehberi ve Venedik’te Görülmesi Gereken Yerler
Nehir’in notu: Astrolojik saati ile ünlü beş katlı Torre dell’Orologio Kulesi ve Dükler Sarayı, Venedik’in mutlaka görmeniz gereken yerlerinden…
Orta Çağ şehirlerinde, meydanların bir şehrin siyasi, dini ve ekonomik faaliyetlerinin merkezi olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda; Floransa’daki Piazza della Signoria’nın bunların çok üstünde bir değere sahip olduğunu söyleyebiliriz. Signoria Meydanı, sadece Floransa’nın değil, tüm İtalyan Rönesansı’nın siyasi merkeziydi.
Michelangelo, Vasari, Leonardo, Brunelleschi ve Donatello gibi Rönesans sanatçılarına destek veren Medici Hanedanı’nın sarayı olan Palazzo Vecchio bu meydanda yer alıyor. Ayrıca dünyanın en muhteşem halk heykel galerilerinden biri olan Loggia dei Lanzi de burada. Büyük bir revaktaki bu galeri, Michelangelo’nun Davut Heykeli’nin ilk yeri. Şu anda ise heykelin yerinde bir replikası yer alıyor.
Neptün Çeşmesi, Cellini’nin Medusa Başını Tutan Perseus’u, Bandinelli’nin Herkül’ü gibi birçok esere ev sahipliği yapan bu meydan, adeta bir açık hava müzesi.
Daha fazlası için: Floransa Gezi Rehberi ve Floransa’da Görülmesi Gereken Yerler
İtalya’da gezebileceğiniz en farklı ve alışılmışın dışında meydan, Pisa’daki Mucizeler Meydanı yani The Piazza dei Miracoli denebilir. Zemini büyük oranda yemyeşil çimlerle kaplı olan meydan, dünyanın en ünlü kulelerinden birine sahip. Pisa Kulesi’ne…
Planlanması 177 yıl, inşaatı 5 yıl süren Pisa Kulesi, topraktaki kayma nedeniyle eğik olmasıyla tanınıyor. Pisa Meydanı, parlak beyaz vaftizhane yapısı, anıt mezarı ve Pisa Kulesi ile 1987’den beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
Pisa şehri ve Pisa Meydanı ile ilgili ayrıntılı bilgi için Pisa Seyahat Rehberi yazımıza göz atabilirsiniz.
The Piazza dei Miracoli (Mucizeler Meydanı) konumu
Yüzlerce meydanı olan Roma’da şehrin en ünlü ve sevilen meydanı Navona Piazza denebilir. Antik Roma zamanında stadyum olarak inşa edilen oval meydan, uzun yıllar spor müsabakalarına sahne olmuş. Oval meydanın çevresindeki binalar ise stadyumu çevreleyen duvarların üzerine inşa edilmiş.
Vatikan’a yakın olan bu meydana papaların istekleri doğrultusunda birçok sanat eseri eklenmiş. Örneğin Bernini’nin Dört Nehir Çeşmesi (Fontana Dei Quattro Fiumi) burada yer alıyor. 17. yüzyılda yapılan çeşmenin dört bir yanındaki 4 heykel, o dönemde bilinen dünyanın dört büyük nehrini simgeliyormuş. St. Agnese in Agone Kilisesi ve Papa 10. Innocent adını alan Giovanni Batista Pamphilij’in ailesinin yaşadığı Pamphilij Sarayı da bu meydandaki önemli tarihi yapılar.
Günümüzde çevresi kafe ve restoranlarla dolu olan bu meydan, sokak sanatçılarının da uğrak yeri. Tuvalini alıp resim yapanlar, sihirbazlar, canlı heykeller gibi sayısız sanatçıyı burada görebilirsiniz. Roma’nın yerlileri ise passeggiata denen ve bir Roma geleneği olan akşam gezintisi için bu meydanı tercih ediyorlar.
Daha fazlası için: Roma Seyahat Rehberi ve Roma’da Görülmesi Gereken Yerler
İtalya’nın en güzel meydanlarından bir diğeri ise Bologna’da yer alan Maggiore Meydanı… Şehrin kalbinde konumlanan Piazza Maggiore (Büyük Meydan), Bologna turu için mükemmel bir başlangıç noktası. Ayrıca 13. yüzyıldan beri şehrin tarihine tanıklık eden Maggiore Meydanı; Bologna Katedrali, San Petronio Bazilikası, Sala Borsa Kütüphanesi gibi birçok tarihi yapının bulunduğu yer.
Ancak meydanda tüm dikkatini vermeniz gereken en özel eser ise Neptün Çeşmesi. Meydanın kuzeybatı köşesinde, Piazza del Nettuno’nun başlandığı yerde, 16. yüzyıldan kalma Neptün Çeşmesi’ni görebilirsiniz.
Deniz tanrısı Neptün’ün ayaklarının altında dünyanın dört büyük nehrini (Ganj, Nil, Tuna ve Amazon) temsil eden yarı balık yarı insan siluetinde 4 fıskiye yer alıyor. Bu çeşmeye dikkatli baktığınızda İtalyan spor otomobil şirketi Maserati’nin logosunun buradan ilham aldığını göreceksiniz.
Romeo ve Juliet’in şehri Verona’nın en eski yerlerinden biri Erbe Meydanı. Şehrin en canlı yerlerinden biri sayılan meydan, Roma İmparatorluğu döneminden beri şehrin kalbinin attığı yer.
Casa dei Merchanti (Tüccarlar Evi), Eski Belediye Binası ve Lamberti Kulesi, Palazzo Maffei ve Mazzanti Evleri’ne sahip olan Piazza Delle Erbe, saymakla bitmeyen tarihi eserlere sahip bir açık hava müzesini andırıyor.
Nehir’in notu: Meydanın etrafındaki kafe veya restoranlardan oturup, şehrin otantik havasını soluyabilirsiniz.
Roma’nın en ünlü yerlerinden biri olan İspanyol Merdivenleri’nin dibinde uzanan İspanyol Meydanı (Piazza di Spagna), adını İspanyol Büyükelçiliği’nin yer aldığı İspanya Sarayı’ndan alıyor. Roma’da insanların açık havada oturup sohbet ettiği İspanyol Merdivenleri, hem gece hem de gündüz şehrin en kalabalık ve hareketli yerlerinden biri.
Roma’da İtalyanların ve turistlerin birbirine karıştığı bu meydan, kendini Romalı hissetmek isteyenlerin uğraması gereken ilk nokta. Roma’nın en lüks semtlerinden birinde yer alan Piazza di Spagna, şehrin önemli alışveriş caddelerine açılıyor. İspanya Meydanı’ndaki en ünlü eser ise 1627 yılında yapılan Fontana della Barcaccia Çeşmesi yani Eski Tekne Çeşmesi. Pietro Bernini ve oğlu Gian Lorenzo Bernini tarafından yapılan çeşme, Roma’nın Trevi Çeşmesi’nden sonra en bilindik çeşmelerinden biri sayılıyor.
İspanyol Merdivenleri’nin tepesinde yükselen Trinita dei Monti Kilisesi, meydanı tepeden gören iki kulesi ile dikkat çekiyor. 1585’te yılında yapılan kilisedeki freskleriyle görmenizi öneririz.
Piazza di Spagna (İspanya Meydanı) konumu
Napoli Körfezi’ne birkaç adım uzaklıktaki bu güzel meydan, yeni sayılabilir. 19. yüzyılın ilk yıllarından kalma meydan, şehrin en canlı ve hareketli yerlerinden biri. Plebiscito Meydanı, birbirinden güzel hükümet binaları ve kraliyet döneminden kalma yapılarıyla muhteşem fotoğraf karelerine fon oluyor.
Napoli’nin en turistik yapılarından Basilica di San Francesco da Paola da burada yer alıyor. Napolililer, yıl boyu Piazza del Plebiscito’da gerçekleşen konserlerin, gösterilerin ve açık hava sanat sergilerinin tadını çıkarıyor. Bu meydan ayrıca yılbaşı gecesinde dünyanın en büyük havai fişek gösterilerine de sahne oluyor. Napoli’nin cıvıl cıvıl günlük hayatına ortak olmak için Plebiscito Meydanı’ndan daha iyi bir yer bulamazsınız.
İtalya’nın geleneksel Orta Çağ meydanlarından farklı olarak deniz kabuğu şeklindeki mimarisiyle dikkat çeken Campo Meydanı, Siena’nın tam kalbinde yer alıyor. Bu muhteşem ve iyi korunmuş meydan, birbirinden güzel saraylar, Palazzo Pubblico, belediye binası ve Torre del Mangia Kulesi ile çevrelenmiş durumda.
Campo Meydanı’nın ününün asıl kaynağı ise burada gerçekleşen Polio At Yarışları. Siena’nın farklı mahallelerini temsil eden en iyi on at ve jokey iki yılda bir muhteşem bir yarışa imza atıyor. Orta Çağ’dan beri süregelen bu geleneği iyi bir mevkiden canlı izleyebilmek için aylar öncesinden biletinizi almanızda yarar var.