Floransa Gezi Rehberi

0
1308

Floransa Gezilecek Yerler yazımda Floransa’da görülmesi gereken yerleri listelemiştim.

Floransa’yı görmek isteyen Türkiyeli gezginlerin, eğer yeşil veya gri pasaportları yoksa, İtalya Schengen Vizesi almaları gerekiyor. Daha önce Roma Gezi Rehberi adlı yazımda vize başvuru sürecini detaylı olarak anlatmıştım. Birebir aynı olduğundan burada tekrar yazmayacağım. Lütfen oradan okuyun ve vizeniz için başvurun. Şimdiden kolay gelsin.

Biz ise valiz hazırlama kısmına geçelim:

Floransa’nın Havası: Ne giymeli? Ne zaman Gitmeli?

İtalya, ülkemiz ile aynı iklim kuşağında yer alıyor ve hava durumu bize baya benziyor. Yazları çok sıcak geçebildiğinden güneşte yanmamak ve terden bunalmamak için bahar ayları daha uygun bir tercih olabilir.

İş veya okul gereği yazın gidecekler de üzülmesin, ince yazlık giysiler ve nefes alan açık bir ayakkabı ile sorun yaşamadan gezebilirsiniz.

Korneanızı korumak için UV filtreli güneş gözlüğünüzü ve cilt kanseri olmamak için de UV korumalı güneş kreminizi götürmeyi sakın unutmayın.

Ayrıca gezeceğiniz müzeler de genelde klimalı olduğundan biraz rahatlama sağlıyor.

floransa havası

Kış ayları turist yoğunluğunun en az olduğu dönem olsa da yağmurlu hava gezinizin tadını oldukça kaçırabileceğinden ben pek tavsiye etmiyorum, hatta kar bile yağabiliyor ve fotoğraflarda güzel görünse de gezmeyi oldukça zorlaştırabiliyor.

Yaz aylarının eksisi ise hem turistlerin bu dönemi yeğlemesi hem de Floransalıların genelde bu ayda yazlıklara gitmesi nedeniyle şehirde yerliden çok turist bulunması.

Floransa’ya Nasıl Gidilir?

floransa ulaşım

Floransa’ya Amerigo Vespucci Havalimanı (diğer adı Peretola) ile ulaşılıyor. Havalimanına ismini veren Amerigo Vespucci, Floransa doğumlu bir kaşif ve haritacı.

Gittiği yeni toprakları Hindistan sanan Kristof Kolomb’un aksine burasının yeni bir kara parçası olduğunu öne süren ve çizdiği haritalarda ayrı bir kıta olarak resmeden ilk kişi. Dolayısıyla Amerika kıtasının isminin de onun adından kaynaklandığı düşünülüyor.

Gerçi İngilizler kıtaya adını veren kişinin Richard Amerike olduğunu öne sürüyor ama genel kanı Vespucci’den yana.

Sizi İstanbul’dan Floransa’ya götürecek olan uçak biletinizi obilet.com üzerinden rahatça aldıktan sonra iki buçuk saatte havaalanına iniyorsunuz. Buradan kent merkezine ulaşmak kolay, havalimanı oldukça yakın. Bunun için iki seçeneğiniz var:

Ataf-Sita isimli shuttle otobüsler ile 6 Euro karşılığında on beş dakikada şehre ulaşabilirsiniz. Sabah 05:30 ile akşam 20:00 arası her yarım saatte bir kalkıyor, aradaki zamanda ise her saat başı kalkıyor yani sürekli var. Biletinizi otobüse binerken şoförden alabiliyorsunuz.

Biraz paraya kıyıp daha da hızlı ve kolay ulaşmak isteyenler ise taksiye binebilir. Hava alanından kent merkezindeki herhangi bir noktaya ulaşım ücreti devlet tarafından sabitlenmiş durumda ve sadece 20 Euro olması nedeniyle diğer Avrupa kentlerine kıyasla çok daha hesaplı. Oteliniz şehre çok uzak değilse – ki muhtemelen olmayacaktır – bu fiyata kapıya kadar gidebilirsiniz.

Yalnız burada taksicilerin bavul başına 1 Euro almak gibi garip bir huyu var, şaşırmayın.

Floransa Şehir İçi Ulaşım

Floransa içinde gezerken benim tavsiye ettiğim yöntem her zaman olduğu gibi yürümek. Zaten tarihi merkez o kadar da büyük değil, çoğu önemli nokta arasında yürümeniz mümkün. Arno Nehri’nin tadı da en güzel kıyısında yürüyerek çıkıyor.

Floransa’nın dar sokakları hala Rönesans havasını yaşatıyor, yürürken kendinizi zamanda geriye gidermiş gibi hissetmeniz mümkün. Oteliniz uzak olsa bile merkeze toplu taşımayla gelip buralarda yürümenizi öneririm.

Toplu taşıma için seçeneğiniz otobüsler. 1.20 Euro olan bileti binerken şoförden alabiliyorsunuz ama bozuk para taşımakta fayda var, büyük banknot bozamadıkları oluyor.

Her yön, her durak aynı fiyat ve bir kez bilet alınca doksan dakika boyunca aktarmalar ücretsiz. Ben ulaşım fiyatlarını uygun buldum. Eğer çok fazla otobüs kullanmayı planlıyorsanız tüm günü kapsayan bileti 5 Euro’ya, üç günlük sınırsız bileti ise 12 Euro’ya alabilirsiniz.

Eğer oteliniz uzaktaysa, kent merkezindeki Santa Maria Novella’dan kalkıp banliyöye giden bir tramvay hattı da bulunuyor ama ben ihtiyaç duyacağınızı sanmam, merkezde konaklamak daha iyi. Tramvay bileti otobüs ile aynı, aktarmalar ve sınırsız günlük biletler geçerli.

Son olarak şunu da belirtmek isterim ki Firenze Card adında bir uygulama da bulunuyor. 72 saat boyunca sınırsız toplu taşıma kullanmanızı ve neredeyse her müzeye (hepsine değil ama önemli olan 72 müzeye) ücretsiz girmenizi sağlıyor, hem de sıra beklemeden. Tek kötü yanı ise fiyatının 72 Euro olması (“72 müze 72 saat 72 Euro” diye sloganları var). Toplu taşıma zaten ucuz olduğundan onun için kesinlikle değmez ama çok sayıda müze gezecekseniz hem fiyat hem de sıra beklememenin getirdiği rahatlık açısından faydalı.

Eğer gezinizde çok sayıda müzeye gitmeyeceksiniz maddi olarak epey zararlı çıkmanız da mümkün. Size tavsiyem Floransa’da Görülecek Yerler adlı yazıma göz atmanız ve gitmek istediğiniz müzeleri belirleyip giriş ücretleri toplamını hesaplamanız, sonuçta 72 müzenin hepsi de ilginizi çekmeyecektir (zaten büyük ihtimalle zaman da yetmeyecektir).

Eğer toplam fiyat 60 Euro’ya yakın oluyorsa sırayı beklemediğinize değer (12 Euro da üç günlük sınırsız otobüs bileti). Firenze kartınızı online olarak da, Floransa’daki on ayrı satış noktasından (müzeler ve turist danışma büroları) almanız da mümkün.

Son bir not, üç gün yerine özellikle 72 saat denmesinin bir nedeni var ve bundan yararlanmanız mümkün: Bileti aldıktan sonra kullandığınız ilk müzede aktive ediyorsunuz ve tam 72 saat boyunca geçerli oluyor, yani diyelim ki perşembe günü sabah yetişemediniz de öğlen 14:00’da ilk müzeye girerek kartın süresini başlattınız, hakkınız üç takvim günü sonra cumartesi gecesi bitmiyor da pazar günü öğlen 14:00’da sona eriyor dolayısıyla pazar sabahı da bir iki müze gezebiliyorsunuz.

Aslında müzeyi gezmekte kullanabileceğiniz süre fark etmeyecektir, ne de olsa belli saatlerde açıklar, ama yolculuk planınız böyle gerektiriyorsa kartı bu şekilde dört takvim gününe yayarak kullanmanız mümkün.

Floransa’da Konaklama

floransa konaklama

Floransa’nın tarihi merkez kısmı küçük olsa da kent sonradan epey büyümüş durumda.

Otel seçeneklerinin büyük kısmı tarihi merkezde veya yakınında yer alıyor, ben de kesinlikle bu otelleri öneririm. Hem Floransa’nın atmosferini yaşamış olursunuz hem de sürekli otobüs veya tramvay ile uğraşmazsınız.

Merkezde makul fiyatlı oteller bulabileceğiniz gibi hemen yan mahalle diyebileceğim Santa Croce civarında veya Arno Nehri’nin karşısındaki San Niccolo bölgesiyle Piazza Pitti yakınlarında uygun oteller de mevcut ve merkeze biraz yürüyerek ulaşmak mümkün.

Tabii toplu taşıma da yukarıda belirttiğim üzere bütçeye uygun ve düzgün çalışıyor, dolayısıyla eğer rezervasyon yapmakta geç kaldıysanız ve merkezdeki tüm konaklama seçenekleri çok pahalıysa size iyi görünen bir otelde konaklayıp her sabah otobüsle kent merkezine gitmek de büyük bir sorun çıkarmayacaktır.

Floransa’da Alışveriş

Şehrin her yerinde hediyelik eşya dükkanları bulunuyor. Ayrıca Floransalıların tarihi açıdan hem deri hem de altın işleme konusunda uzman olduğunu unutmamak lazım, tabii bütçeniz el verirse. Kentin her yerinde bu alanlarda çalışan mağazalar var, tarihi merkezde yer alan Via de Tornabouni Sokağı en önemli dükkanları bir arada bulabileceğiniz bir nokta.

Altin kopru

Kuyumcular ise tarihi olarak Ponte Vecchio üzerinde konuşlanmış durumda. Zaten köprünün halk arasındaki bir diğer adı da Altın Köprü. Burada ve hemen yanındaki pazaryerinde yer alan dükkanlar tarihi önemleri nedeniyle ziyaret etmeye değecek yerler.

Genellikle Arno Nehri’nin karşı kıyısındaki (buraya bazen Oltrarno deniyor) mağazalarda fiyatlar biraz daha düşük. Özellikle Via Santo Spirito adlı sokak burada yer alıyor ve deri ürünlerle dikkat çekiyor. Ayrıca burada birçok İtalyan giyim mağazasının butikleri de bulunuyor, moda meraklıları için cazip adresler.

Floransa, özellikle Orta Çağ sırasında yün işleme alanında önemli bir merkez, Medici Ailesi de önce yüncülük ile uğraşıp bu işten kazandıkları para ile bankerliğe geçiyorlar. Kentin giyim sektöründeki geçmişi en az yedi asır geriye gidiyor yani.

san lorenzo

Duomo Katedrali’nin kuzeyinde bulunan San Lorenzo Pazarı ise adı üzerinde pazar ve ucuza magnetler veya Floransa tişörtleri bulmak mümkün. Pazar ve pazartesi günleri kapalı olduğu aklınızda bulunsun ama diğer günler sabah dokuz ile akşam yedi arası açık. Bence kesinlikle uğramanız gereken bir adres, çünkü illa ki ufak tefek anılar ile tanıdıklarınıza hediyelik eşya alacaksınız ve en hesaplısı kesinlikle burada.

Floransa’da Ne Yenilir?

Diğer İtalyan şehirlerinde olduğu gibi burada da yemekler, tatlılar ve kahve leziz ancak aklınızda bulundurmanız gereken önemli bir nokta paket alıp gitmek veya ayaküstü yemek ile masaya oturmak arasında ciddi bir fiyat farkı olması.

Genellikle İtalyanlar espressoyu ayakta içtiğinden çok uygun fiyata alabiliyorlar ama siz oturup servis edilmesini beklerseniz hesap yüksek gelecektir.

Tabelalarda neredeyse her zaman iki fiyat da yazıyor, kendinizi ona göre ayarlayın (yüksek olan her zaman masa fiyatı).

bistecca

Güney İtalya’nın aksine Floransalıların ve genel olarak Toskana bölgesinin pizzaya o kadar düşkün olmadığını belirteyim. Bölgenin yeşil tepelerinde hayvancılık çok gelişmiş olduğundan damak tadı da bu duruma uyum sağlamış.

Floransa usulü biftek yani Bistecca alla Fiorentina oldukça meşhur ve gramaj üzerinden satılıyor. Menülerde etto yani 100 gram olarak fiyat göreceksiniz, istediğiniz büyüklüğe göre ısmarlayın. Birçok yerde bulabilirsiniz, örneğin Duomo yakınlarındaki Leonardo adlı restoranda fiyatlar uygun ve biftek lezzetli.

Bargello Müzesi ile Duomo arasında kalan Trattoria le Mossacce de benzer biçimde çok iyi fiyat/kalite oranına sahip. En ünlü yer ise Mercato Centrale’nin yani merkez pazarın arkasında yer alan Trattoria Mario.

Lampredotto

Sokakta kazanlarla satış yapan birçok seyyar satıcı da göreceksiniz, özellikle Floransalılar arasında pek popüler. Adanalılar bilir, bana biraz şırdancıları hatırlattı. Sattıkları yiyecek de pek farklı değil: Lampredotto denen ve ayaküstü atıştırılan bu yemek dana işkembesinden yapılıyor. Domates sosuyla pişirdikleri işkembeyi doğrayıp ekmek arası servis ediyorlar (bu yönü de biraz kokoreçi andırıyor ve insan ister istemez Avrupa Birliği’nin buna izin verip de kokoreçi yasaklama çabasını bir an için sorguluyor). Meraklısı yiyebilir ama her mideye göre değil.

Denemek ama sokaktan almak istemeyenler ise lampredotto servis eden restoranlardan Osteria Tripperia il Magazzino’yu tercih edebilir. Ponte Vecchio’dan Arno’nun güney yakasına geçip sağa doğru ilerleyince birkaç dakikada ulaşabilirsiniz.

Hazır söz bu tarafa gelmişken, yine civarda yer alan Trattoria la Casalinga da başarılı restoranlardan biri, burada dana eti yahnisi olan peposa veya balık sevenler için baccala iyi tercihler.

cantuccini

Belki şaşıracaksınız ama Toskana bölgesinin bir diğer spesiyali ise cantuccini dedikleri bir tür bisküvi, zaten biscotti olarak da adlandırılıyor. Ben özellikle cappuccino ile birlikte atıştırmaktan hoşlandım.

Floransalılar ise bifteğin, makarnanın veya bu bisküvinin; kısacası her şeyin yanında bölgenin ünlü şarabı Chianti içmeyi yeğliyorlar. Eğer ilgileniyorsanız burada gerçekten uygun fiyata bulmanız mümkün, hatta yemek menülerinde genelde şarap veya su seçiyorsunuz (aynı fiyata!).

pici makarna

İtalya’daki her kent gibi Floransa’da da makarna çok popüler. Pici denen oldukça kalın spagetti türü Floransa’nın en meşhur makarna tipi. Her türlü sosu seçebilirsiniz ama ben klasik domates sosundan yanayım, biraz da peynir yeterli.

Papardelle ise kalın kesilmiş bir erişte türü ve o da çeşitli soslarla servis ediliyor, doyurucu.

panini

Ayrıca Floransalılar panini isimli leziz ekmeğin arasına yapılan taze sandviçler ile öğle yemeğini geçiştirmeye de bayılıyorlar ve kentin her köşesinde bir sandviç dükkanı görebilirsiniz. Bütçeye uygun bir seçenek.

Toskana’ya özgü bir ekmek olan schiacciata da sandviçinizde tercih edebileceğiniz, tuz ve zeytinyağı içeren bir lezzet. Floransalıların enginarı çok sevdiğini ve sandviç dahil her türlü yemekte kullandığını da not düşeyim.

gelato

Tabii İtalya’ya gelmişken gelato, bizim deyişimizle Roma Dondurması yemeden dönülmez, hele ki yazın geldiyseniz günde iki üç öğün tüketeceksiniz. Biz Roma ile özdeşleştirsek de Floransa’da da gelatoyu her köşebaşında bulmak mümkün ve çoğu gayet lezzetli.

En beğendiğim yer ise Perche oldu, tam da Duomo ile Piazza Signoria arasında kalıyor yani yürürseniz önünden geçeceksiniz. Her gün özel bir lezzet belirlemiş oluyorlar, mutlaka deneyin. Klasik aromalar da leziz, ne ısmarladıysanız onun tadını gerçekten alıyorsunuz.,

Floransa Gece Hayatı

Turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği birçok kent gibi Floransa’da da gece boyunca eğlenmek isteyenler için çeşitli seçenekler mevcut.

Genellikle mekanlar Piazza Signoria ile Arno Nehri’nin güneyinde konuşlanmış durumda, rastgele dolanıp gözüne kestirdiğine oturmak isteyenler bu bölgeleri tercih edebilir.

Neredeyse hiçbir seçenek şehrin tarihiyle, kimliğiyle alakalı değil ve benzerlerini başka herhangi bir şehirde, muhtemelen hali hazırda yaşadığınız yerde bulabileceğiniz mekanlar ama gece olduğunda hala yorgun hissetmeyenler ve otele dönmek istemeyenler için bir liste hazırladım:

Club

Eğlence tercihini techno müzik eşliğinde dans etmekten yana kullananlar için. Floransa’da yer alan en ünlü club Tenax, otuz yıldır açık olması da az çok tarihi bir mekan sayılmasına yetiyor. En kötü yanı ise merkeze oldukça uzak olması, hava limanı civarında bulunuyor; üstelik giriş de ücretli.

Daha merkezi konumdaki Bamboo Lounge ise ücretsiz olarak girebileceğiniz bir mekan ama pişman olup geri çıkmanız olası. Yine merkezi konuma sahip Space Club ile Full Up Club.

Bar

Piazza Signoria civarındaki Via Dante Alighieri’de yer alan Mayday Club, özellikle kokteyl alanında çok sayıda seçeneğe sahip.

Şarap sevenler içinse hemen Ponte Vecchio’dan karşı kıyıya geçince rastlayacağınız Le Volpi and L’Uva cezbedici bir mekan ama Chianti ile birlikte hafif atıştırmalık isteyenler Duomo’nun diğer tarafındaki Via del Ariento’da yer alan Casa del Vino’ya yani Şarap Evi’ne yönelebilirler.

Canlı Müzik

Caz severler için kentin en ünlü noktası direk adıyla müstesna: Jazz Club Firenze. Via Nuova de Caccini’de yer aldığından merkezi bir konumu var.

Şehirden biraz uzaklaşmayı göze alanlar ise Via del Romito’da yer alan Girasol’de Latin müziği eşliğinde pizza yiyebilirler.

Floransa’dan Dönüş

Floransa’da hem sokakta hem de otobüs kullanırken kalabalıklara karşı dikkatli olmanızı öneririm, kapkaç olayları yaşanıyor.

Ayrıca her yerde göreceğiniz işporta ürünler çekici gelebilir ama Euro karşılığı kalitesiz ürün aldığınıza eninde sonunda pişman olursunuz diye tahmin ediyorum (üstelik İtalyan polisinin buna karşı tutumu da oldukça sert).

Böylece Floransa Rehberi’nin de sonuna gelmiş olduk. Eksik bir şey kalmadığını umuyorum. İyi seyahatler!

Ayrıca:

yazılarından Torino ve Venedik hakkında da ulaşım, konaklama, alışveriş, yeme-içme gibi konulardan fikir alabilirsiniz!

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız