Arnavutluk’ta Gezilecek Yerler

0
19335

Ucuz bir Avrupa tatili yapmak, hem de mümkünse deniz ve güneş keyfiyle bu tatili birleştirmek isteyenlerin ilk duraklarından biri uzun zamandır Arnavutluk sahilleri.

Güney Avrupa’da yer alan ülke; Yunanistan, Karadağ, Sırbistan ve Makedonya gibi ülkelerle komşu. Bu nedenle Arnavutluk’un Balkanlar turu kapsamında kısa süreli ziyaret edildiği de çok oluyor. Ancak bu güzel ülkeye sadece bir iki gün ayırmanın doğru olmadığını en baştan belirtelim. Hele de ülkenin batısında Adriyatik ve güneybatısında İyonya Denizi varken…

Nüfusun yarısından fazlasının kendini Müslüman olarak tanımladığı bu ülkede; Osmanlı etkileri hâlâ açıkça görülebiliyor. Bu bakımdan komşularından net bir biçimde ayrılan Arnavutluk; kaleler, kuleler, saraylar ve surlarla sizi geçmişe götürebilir. Osmanlı sınırlarının uzandığı yerleri gördüğünüzde şaşkınlık duyabilirsiniz.

Osmanlı döneminden etkilerle renklenen Balkan lezzetleri dört bir yanınızı sararken, kalori hesabı yapmaktan da en başta vazgeçmelisiniz tabii.

Ülkeyi kültür turu tadında gezmek isteyenler için mayıs, haziran ya da eylül gibi bahar ayları kesinlikle ideal. Ancak bir diğer seçenek; henüz dünyanın geri kalanı tarafından yeterince keşfedilmeyen Arnavutluk sahillerinin yaz boyunca tadını çıkarmak. Fiyatlar yüz güldürüyor, sezon erken açılıyor. Tüm arkadaşlarınızdan önce, hepsinden daha uygun fiyata Arnavutluk’ta bronzlaşabilirsiniz; daha ne diyelim?

Türkiye Cumhuriyeti ile geçmişten gelen güçlü bağlarını devam ettiren ülke; 90 günü aşmamak kaydıyla Türk vatandaşlarının vizesiz giriş yapabildiği ülkelerden biri. Ülkede halihazırda 4 bin civarında Türk vatandaşı ikamet ediyor. Dolayısıyla gezi öncesinde vize evraklarına dair koşuşturmanıza ve harcama yapmanıza da gerek olmayacak. Pasaportunuzun geçerlilik süresinin gezi tarihinden itibaren en az 6 ay sürmesi önemli.

Ülkenin başkenti Tiran’a İstanbul üzerinden, haftanın her günü aktarmasız uçuşlarla yaklaşık 1,5 saat kısa bir sürede varmak mümkün. Arnavutluk yollarına düşenlerin bir başka yaygın tercihi ise kara yolu kullanmak. İster özel araçla, isterseniz de otobüsle soluğu güzel ülke Arnavutluk’ta alabilirsiniz.

Tabii güzergahınızdaki ülkelere göre vize koşullarını kontrol etmeyi ihmal etmeyin. İpsala Sınır Kapısı’ndan sonra Arnavutluk’un başkenti Tiran yaklaşık 8,5 saatlik bir yolculuk gerektiriyor.

Ülkeye adım attığınızda gezmeye nereden başlayacağınızı ise hiç merak etmeyin. Arnavutluk’ta gezilecek en güzel yerleri yazının devamında detaylı olarak bulabilirsiniz.

Balkanlarda gezerken dinlemeniz için Balkanların en güzel türkülerini bir araya getirdik.

Turistik Şehirler

Arnavutluk gezisinin hakkını verebilmek için, ülkenin turistik şehirlerine göz gezdirmek faydalı olur.

Başkentte ve kıyı şehirlerinde turist noktaları yoğunlaşırken bazı şehirler çok fazla görülmeye değer detay barındırmıyor. Bu nedenle, yanlış yerlerde değerli vaktinizi harcamamak için kendinize aşağıdaki şehirleri içeren bir program çıkarabilirsiniz.

Arnavutluk yolları özellikle sahil şeridinde son derece virajlı olabildiği için, aynı yolları tekrarlamamak adına kendinize harita üzerinden bir rota çıkarmanız da faydalı olur.

Tiran

tiran

Tiran, Arnavutluk’un başkenti ve hava yolu ile ülkeye gelenlerin ilk durağı.

Rinas Uluslararası Havalimanı, şehrin 11 kilometre kuzeybatısında konumlanıyor.

Başkent olmasının yanı sıra, yüz ölçümü bakımından da ülkenin en büyük şehri olan Tiran, Osmanlı döneminden cami, han, hamam, medrese gibi yapılar bulunduruyor.

shutterstock_1024003651

Buranın denize kıyısı olmadığı için; daha çok mimari yapıları ön planda.

Aynı şekilde, devlet dairelerini ve Tiran Üniversitesi’ni burada bulabilir; konser ve festival türü etkinliklerle en çok burada karşılaşabilirsiniz.

Sarande

sarande

Yaz turizminin önemli noktalarından biri olan Sarande, Ksamil Köyü ile gönüllere taht kuruyor.

Ksamili, sahip olduğu egzotik kumsallar ve Avrupa’ya göre ucuz fiyatlarla uzun vadede gerçek bir potansiyel vadediyor.

sarande

30 bin kişilik nüfusa sahip Sarende şehrinde ayrıca, UNESCO korumasındaki Butrint Antik Kenti dikkat çekici.

Vaktinizin bir bölümünü mutlaka Sarende’ye ayırmalısınız.

İşkodra

işkodra arnavutluk  İşkodra denildiğinde akla ilk olarak doğa harikası İşkodra Gölü geliyor.

işkodra arnavutluk

Ülkenin kuzeyindeki en büyük şehir olan İşkodra, göl manzarasını komşu ülke Karadağ ile paylaşıyor. Karadağ ile otobüs seferleri de genellikle bu şehir üzerinden gerçekleştiriliyor.

işkodra arnavutluk

İşkodra Gölü ve çevresini en çok bahar aylarında keyifle ziyaret edebilirsiniz.

Berat

berat arnavutluk

Arnavut dilindeki anlamı Beyaz Şehir olan Berat; Bizans, Sırp, Bulgar ve Osmanlı gibi farklı uygarlıklardan izler taşıyan bir kültür mozaiğine ev sahipliği yapıyor.

İki katlı, bol pencereli evler şehrin mimarisine atılan bir imza gibi. Bu evleri Şirince’deki köy evlerine benzetebilirsiniz.

2008 yılından bu yana şehir, UNESCO korumasının da altında.

Berat şehri için tarihteki uygarlıklar bol olunca, kale ve müze gibi yerler de gezilecek yerler listesine dahil oluyor.

Akçahisar (Kruje)

Akçahisar arnavutluk

400 yaşın üzerinde tarihi bir çarşı, birkaç müze ve tarihi eser niteliğinde mimari yapılarla Akçahisar; mutlaka Arnavutluk gezinizin bir durağı olmalı.

Kruje olarak da adlandırılan bu yerleşim; başkent Tiran’dan sonra yalnızca 45 dakikalık bir yolculuk yapmayı gerektiriyor. Özellikle Türkiye’den gelen turistler ülkenin bu bölümünü ilgi çekici bulabilirler.

Elbasan

elbasan arnavutluk

Konum itibarıyla Arnavutluk’un tam ortasında yer alan Elbasan; Osmanlı İmparatorluğu yıllarında bir sancak merkezi olmasıyla biliniyor.

Burası da yine camilerden, müzelerden ve kalelerden yana zengin bir yerleşim.

İç kesimde yer almasından dolayı, daha çok kültür ve tarih turizmine hizmet ediyor.

Elbasan Kalesi, şehrin ilk akla gelen turist noktası.

Avlonya (Vlore)

avlonya arnavutluk

Ülkenin güneybatısındaki en önemli ticari merkezlerden biri olan Avlonya, sınırları içinde bir liman ve çok sayıda otel ve eğlence merkezi barındırıyor.

Burası Vlore Körfezi’nin tam orta noktasında konumlandığı için, Vlore olarak da anılıyor.

Aynı zamanda bir üniversitenin de bulunduğu şehirde yerli halk turizm dışında balıkçılıktan ve ticaretten de gelir elde ediyor.

Durres

durres arnavutluk

Başkent Tiran’a yalnızca 33 kilometre mesafede bulunan Durres; Arnavutluk’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Burası ülkenin ikinci en büyük şehri.

Adriyatik Denizi kıyılarında yer alan şehir, Durres Sahili ile adından söz ettiriyor.

durres arnavutluk

Burada ayrıca krallık döneminden kalan villalar ya da antik dönemden kalan tiyatro kalıntıları gibi çok sayıda gezilecek ve görülecek yer var.

Burası aynı zamanda, Arnavutluk’ta gece hayatı arayanların da tercih edebileceği en doğru adreslerden biri.

Tarihi Eserler ve Kültür Varlıkları

Söz konusu Arnavutluk olunca, tarihi eserlerde genellikle Osmanlı izleri var. Ancak sadece Osmanlılar da değil, Sırplardan Bulgarlara kadar birçok farklı uygarlık da tarih boyunca Arnavutluk sınırlarından mutlaka geçmiş.

Başkent daha önce Durres iken, sonradan Tiran bayrağı devralmış. Elbasan ise, Osmanlılar döneminde sancak beyliği olduğu için en çok özen gösterilen yerleşim olmuş.

Ülkenin bağımsızlığını ilan etmesi ise 1912 yılına denk geliyor. Dolayısıyla eğer bir ülkenin kültür varlıklarını incelemekten keyif alıyorsanız, Arnavutluk şehirlerinde asla sıkılmayacağınızdan emin olabilirsiniz.

Ethem Bey Camii

arnavutluk tiran

Ziyaretçilerini, inşa edildiği tarih olan 18. yüzyıla götüren Ethem Bey Camii, başkent Tiran’da yer alıyor.

Bir dönem müze olarak halkın ziyaretini kabul etse de, şu anda mekan yeniden cami işleviyle ibadete açık. Dolayısıyla burayı ziyaret edebilmek için özel bir program yapmanız gerekmiyor.

Son derece zarif ve görkemli bir mimariye sahip olan Ethem Bey Camii, Tiran’da yaşayan ünlü bir devlet adamının adını taşıyor.

Sekizgen biçimindeki kubbesi ve kare şeklindeki planıyla burası; mimari ile ilgilenenleri ayrıca cezbedebilir.

İşlemelerdeki renklerin halen canlılığını koruması da ayrı bir göz alıcı detay.

İskender Bey Meydanı’nda yer alan cami, Tiran için son derece merkezi bir konumda.

Saat Kulesi

tiran arnavutluk

Başkent Tiran’da bulunan en uzun yapı olan Saat Kulesi, tam 35 metre yüksekliğinde.

İzmir’deki Saat Kulesi, nasıl tüm yerli ve yabancı turistler için mutlaka görülmesi gereken bir durak ise, bu kule de öyle.

Şehrin en önemli meydanında yer alan kule, 1822 yılından bu  yana ayakta. Yıllar içinde saati defalarca kez değiştikten sonra, halen yerli halka ve yabancı turistlere vaktin değerini hatırlatmaya devam ediyor.

Turistlerin buraya ilgi göstermesinin önemli bir nedeni daha var. Günün her saati ziyaret edilebilen Saat Kulesi, tüm Tiran’ı ayaklar altına seriyor. 90 basamaktan oluşan kule merdivenleri tamamladığınızda, başkent Tiran’ın eşsiz manzaralarını da ölümsüzleştirmeye hazırsınız demektir.

İskender Bey Heykeli

tiran arnavutluk

Tiran’ın kalbi olarak İskender Bey Meydanı’nı işaret edebiliriz. Meydanda yer alan İskender Bey Heykeli de, turistler için ilk durak ve yerli halk için de bir buluşma noktası.

Tiran’ın tarihinde önemli yeri olan devlet adamı İskender Bey, bir halk kahramanı olarak bu meydana da adını veriyor. Kendisinin uzun yıllar Osmanlı kuşatmalarına karşı direndiği biliniyor.

Heykel 40 bin metrekarelik dev bir alanın tam ortasında. Etrafta Saat Kulesi, Opera Binası, Ethem Bey Camii, Tiran Kültür Sarayı ya da Tiran Ulusal Tarih Müzesi başta olmak üzere şehrin tüm önemli kültür varlıkları tek tek sıralanmış durumda.

Dolayısıyla bu noktayı atlamanız zaten pek de mümkün değil. Yine de heykeli arka fona alarak bir de turistik hatıra fotoğrafı çektirmek isteyebileceğinizi şimdiden hatırlatalım.

Durres Amfitiyatrosu

durres arnavutluk

Durres’te sahiller dışında ziyaret edebileceğiniz en turistik yapı, aynı zamanda Balkan Yarımadasının en büyük antik eseri olan Durres Amfitiyatrosu.

UNESCO Dünya Mirası Listesi için de adaylığı bulunan bu yere, şehir merkezinden kısa bir yürüyüşle kolayca ulaşılabiliyor.

Tarihi Roma İmparatorluğu’nu işaret eden tarihi eserin, zamanında 20 bin kişiyi ağırladığı tahmin ediliyor.

Amfitiyatroya giriş için sembolik bir giriş ücreti ödemek gerekli; bu bilet ise aynı zamanda Arkeoloji Müzesi’nde de geçerli oluyor.

Durres aynı zamanda bir festivaller şehri. Nisan’da Modern Dans Festivali, Mayıs’ta Şiir Festivali, Ağustos’ta Film Festivali ve Eylül’de Caz Müzik Festivali olmak üzere burada turist akını var. Tüm bu festival dönemlerinde de, amfitiyatro çevresinde turist yoğunluğu ile karşılaşabilirsiniz.

Yaz aylarının antik şehir gezisi için fazla sıcak olabildiğini de hatırlatalım.

Butrint Antik Kenti

Butrint arnavutluk

Durres’teki antik yerleşimden farklı olarak, Butrint Antik Kenti UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday değil. Çünkü burası 1992 yılından bu yana zaten UNESCO’nun kanatları altında.

Yunanistan sınırına çok yakın konumlanan antik kent; bir tepe üzerinde konumlanıyor. Antik Yunan medeniyetini zaten burada iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz.

Antik kentin dahil olduğu milli park, neredeyse 30 kilometrelik geniş bir alana yayılıyor. Manzara ise, İyonya Denizi’ne ait eşsiz bir körfez manzarası.

Butrint arnavutluk

37 bin nüfuslu mütevazı bir yerleşim olan Sarende şehri ile antik kent arasında yaklaşık 17 kilometre kadar mesafe var. Burası Sarende’ye gelen bir turist için de en güzel nokta.

Kaldırım parçaları, saray kalıntıları, tapınaklar ve Roma Hamamı’ndan kalanlar ayrı ayrı görülmeye değer.

Butrint arnavutluk

Antik kent girişinde yabancı turistlerden 700 Arnavut Leki talep ediliyor. Bu da demek oluyor ki; Euro cinsinden 5 euro civarında bir harcama yapmak gerek. Yerellerden daha az ücret alındığını da buraya not düşebiliriz.

İçeride görmeniz gereken 14 kadar önemli nokta var. Turistlere girişte birer harita veriliyor. Bu sayede gördüklerinizi daha kolay anlamlandırabilirsiniz.

Antik şehrin hemen yanında, yemek molası verebileceğiniz güzel restoranlar da mevcut.

Elbasan Kalesi

elbasan arnavutluk

Elbasan, Arnavutluk’taki üçüncü en büyük şehir olarak muhteşem bir tarihi eseri de sınırlarında yaşatıyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, bizzat Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen kale; tarihte Elbasan sancağının da kalesi olarak biliniyor.

Osmanlı döneminde, Balkanlardaki en güzel şehir olarak gösterilen adres de yine Elbasan. Dolayısıyla, burayı ülkenin tarihi başkenti gibi düşünebilirsiniz.

elbasan arnavutluk

Elbasan Kalesi’ni ziyaret ettiğinizde, kalenin içerisinde aynı zamanda 1492 yapımı Kral Camii ile de karşılaşacaksınız.

İslami yapılar bu şehirde varlıklarını iyiden iyiye hissettiriyor. Ülkenin en kalabalık üçüncü şehrinde, çok sayıda Müslüman turistle ve yerli halk arasında Türklerle karşılaşabilirsiniz.

İşkodra Katedrali

işkodra arnavutluk

Aziz Stephan Katedrali olarak da adlandırılan bu ibadethane; Arnavutluk’taki tarihi ve kültürel çeşitliliği de gözler önüne serebilecek nitelikte.

1867 yılında inşa edilen yapı, Katolik mezhebine ait bir ibadet merkezi olarak hizmet veriyor.

Burası, 1990’lı yıllarda Rahibe Teresa’yı ağırlamasıyla da anılıyor.

Burada bir Pazar günü ayine denk gelmek ya da Paskalya ve Noel gibi Hristiyanlar için özel sayılan dönemlerde katedralde bulunmak ilginç bir deneyim olabilir.

İşkodra şehrinde, Kole Idromeno caddesinde katedrale ulaşabilirsiniz.

Caddenin hemen girişinde Rahibe Teresa’yı simgeleyen bir de heykel bulunuyor. Heykel, Teresa’yı iki elini göğsünde birleştirmiş bir biçimde canlandırıyor.

işkodra arnavutluk

Caddenin bir diğer özelliği de, katedralin hemen karşısında bu kez Ebubekir Camii’ni bulundurması. Cami, Osmanlı devlet adamlarından biri olan Ebubekir Paşa’nın ismini taşıyor ve günün her saatinde Müslümanları ağırlıyor.

işkodra arnavutluk

Arnavut Katolikliğinin merkezi sayılan bu yerde, bir de cami ile karşılaşmak gezinizin ilgi çekici detaylarından biri olarak aklınızda yer edebilir.

Rozafa Kalesi

rozafa arnavutluk

Halen İşkodra sınırları içerisindeyken, Rozafa Kalesi’ni de görmeden dönmek olmaz.

Tarihi 14. yüzyıla kadar dayanan kalenin içerisinde antik değere sahip merdivenler, kemerler, türbe görünümlü mezarlar ve taş duvarlar mevcut. Ancak bunların çok daha ötesinde, kale yoluna varan yokuşu tırmandığınızda enfes bir şehir manzarasıyla karşı karşıya kalıyorsunuz.

Dört ayrı avludan oluşan kale sınırları, her defasında farklı sürprizlere açılıyor. Yine kalenin avlularından birinde, bir restoran işletmesi de var.

Kale girişi için kişi başı 200 Arnavut leki ödemek yeterli, bu da 2 euroya bile denk gelmiyor.

Özellikle gün batarken kaleyi ziyaret ederseniz, içerde bol bol vakit geçirebilir ve İşkodra’yı buradan kuş bakışı sayılabilecek bir açıyla fotoğraflayabilirsiniz.

Kale saat 20.00’ye kadar ziyarete açık tutuluyor.

Yeşil bitki örtüsünün yanı sıra Buna Nehri de fotoğraflarınıza ayrı bir hava katmaya yetecek.

Berat Eski Şehir

berat arnavutluk

Osmanlı evlerini görmek için günübirlik bir seyahatle Berat Old Town yani Türkçe adıyla Berat Eski Şehir mutlaka ziyaret edilmeli.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki bu yer hem ağaçlar ve ahşap işlemelerle bir doğal güzellik; hem de sahip olduğu sayısız izler nedeniyle bir tarihi eser.

berat arnavutluk

Berat’ta Arnavutluk’taki lokal hayatı da yakından gözlemleme, yerel restoranlarda vakit geçirme ve halk ile sohbet etme imkanları bulabilirsiniz.

berat arnavutluk

Buradaki Osmanlı evlerinin sayısı yüzü buluyor. Farklı açılardan düşününce Safranbolu ya da Şirince ile benzerlikler bulabilirsiniz.

berat

Şehrin sokaklarında bol bol vakit geçirdikten sonra Türk kahvesi molası vermek isterseniz de, burada yabancılık çekmeyeceksiniz. Aynı şekilde restoranlarda da döner gibi tanıdık lezzetlerle karşılaşmak sürpriz değil.

Berat Kalesi

berat arnavutluk

Berat’a kadar yolunuzu düşürmüşken, Old Town gezinizi kale tırmanışıyla taçlandırabilirsiniz.

Kale Bizans döneminde, yaklaşık olarak 13. Yüzyıla denk gelen tarihlerde yapılmış olsa da; Osmanlı evlerinden de bir kesit barındırıyor.

Kalenin içinde daha önce, 20 kadar kilisenin bulunduğu biliniyor. Buradan kalenin sınırlarının ne kadar geniş olduğunu daha iyi anlamanız da mümkün.

berat arnavutluk

Şu anda burada evlerin yanı sıra çok sayıda hediyelik eşya dükkanı ve restoran ile karşılaşabilirsiniz.

shutterstock_1285010497

Siz Arnavutluk’tayken yolunuzu gözleyen yakınlarınız için, burayı ayrıca aklınızda bulundurun. Yöreye has ürünlerden satın aldığınız adres Berat Kalesi olabilir.

Berat halkı burada ticaretten önemli bir gelir elde ediyor. Balkan turları mutlaka buraya da uğruyor.

Kalenin ayrıca, Arnavutluk’taki diğer tüm kalelerde olduğu gibi son derece güzel bir manzarası var. Balkan börekleri eşliğinde, manzaranın tadını çıkarmak için burayı düşünebilirsiniz.

Gjirokaster Eski Şehir

Gjirokaster arnavutluk

Old Town yani Eski Şehir kavramı, Balkanlar’da çok sık karşımıza çıkan bir kavram. Gjirokaster şehrine girdiğinizde de şehrin yeni ve eski olarak keskin sınırlarla ikiye ayrıldığını görüyorsunuz.

İşte taş evlerden oluşan tarihi kısım, UNESCO’nun da koruması altında. Berat’ın bol pencereli evlerinden sonra bir de buranın taş evlerini görmek isteyebilirsiniz.

1670 yılında Evliya Çelebi de Seyahatname eserinde buraya yer vermiş bulunuyor.

Gjirokaster arnavutluk

Osmanlı tarafından 1417 yılında fethedilen yerleşim, hem cami hem de kilise türü yapılar barındırıyor.

Gjirokaster aynı zamanda, Arnavutların komunist lideri Enver Paşa’nın da doğum yeri. Kendisinin doğduğu evi müze olarak ziyaret edebilirsiniz. İç savaşlar, ekonomik krizler, değişen rejimler ve fetihlerin ardından bir şehrin arkada bıraktıklarını görmek gerçekten de farklı bir deneyim.

Müzeler

Arnavutluk’un her bir köşesinde tarihin ayak izleri var. Müslüman ve Hristiyan topluluklar gibi ayrı uçlar başta olmak üzere farklı milletlerden, dinlerden ve ırklardan bambaşka kültürler; Arnavutluk’un tarihini katman katman oluşturuyor.

Başta başkent Tiran’daki müzeler olmak üzere, ülkedeki çok sayıda müze size geçmişin kapılarını açabilir. Arnavutluk’ta yerli halkın çağlar boyunca nasıl yaşadığını da en iyi müzelerde görebilirsiniz.

Tiran Ulusal Tarih Müzesi

tiran arnavutluk

Arnavutluk’un en önemli müzesi sayılabilecek olan Tiran Ulusal Tarih Müzesi, tam tamına 60 bin yıllık eserleri sınırları içinde bulunduruyor.

Pazartesi günleri hizmet vermeyen müze, Salı’dan Cumartesi’ye kadar 10.00-17.00 saat aralığında ziyaret edilebilir. Pazar günleri ise, ziyaret saatleri 09.00-14.00 olarak sınırlı.

1981 yılından bu yana, dünyanın her yerinden turistleri etkisi altına alan müze, Arnavutluk’ta görülecek yerler arasında kesinlikle ilk beşe girebilir.

Başkentteki merkezi konumu nedeniyle buraya vakit ayırmakta zorlanmayacaksınız.

Hem müze arşivinin hem de müze kapsamında düzenlenen geçici sergilerin kapladığı geniş alan düşünüldüğünde, buraya iki üç saat gibi bir süre ayırmakta tereddüt etmemelisiniz. Tarihi olaylara duyduğunuz ilgiye göre bu sürenin artması da mümkün.

Elbasan Etnografya Müzesi

Tiran’dan sonra 2 saatlik kara yolu mesafesi ile Elbasan’a ve buradaki Etnografya Müzesi’ne ulaşabilirsiniz.

Müze girişinde yabancı turistlerden 200 lek giriş ücreti talep ediliyor. Yerliler için ödenen ücret 100 lek.

İçeride daha çok Arnavutça açıklamalar var. İngilizce yönlendirmeler bakımından yeterli bir müze sayılmasa da, ev biçiminde dizayn edilen yapıdaki görüntüler Elbasan halkının yaşam biçimini anlatmaya yetiyor. Burada tarih boyunca halkın geçim kaynağı olan mesleklerden, Osmanlı’nın etkisine kadar merak ettiğiniz birçok detayı yakından inceleyebilirsiniz.

Marubi Ulusal Fotoğraf Müzesi

işkodra arnavutluk

İşkodra şehrinin ana caddesi olan Kole Idromeno Caddesi üzerinde, tarihi katedral ve camiler ile birlikte bir de müze yer alıyor. Bu müze, ülkenin ilk fotoğraf sanatçılarından olan Marubi adıyla birlikte anılan Ulusal Fotoğraf Müzesi.

Hem ülkenin hem de şehrin 19. ve 20. yüzyıllardaki halini merak edecek olursanız, soluğu burada alabilirsiniz. Yerlilerin giydiği kıyafetlerden, gelenek ve göreneklerine kadar her şey fotoğraflarla kayıt altında.

shutterstock_502959922

Müzede İngilizce dil seçeneği ile video gösterimleri yapılıyor ve kütüphane bölümü de ziyaretçilere açık tutuluyor. Küçük sayılabilecek bir ülke olan Arnavutluk’un, küçük sayılabilecek şehri İşkodra’da böyle dünya standartlarında bir müzeyle karşılaştığınıza şaşırabilirsiniz.

Müze girişinde yetişkinlerden kişi başı 700 Arnavut leki ve çocuklardan ya da öğrencilerden de 200 Arnavut leki talep ediliyor. Müzenin açılış saati yaz kış fark etmeksizin 09.00 olarak ilan edilirken; kapanış saati kasımdan marta kadar 17.00 ve nisandan ekime kadar 19.00 olarak düşünülebilir.

Müzenin koleksiyonuna online platformdan erişebilmek için tasarlanan bir web sitesi de mevcut.

Doğal Güzellikler

Arnavutluk; Adriyatik Denizi kıyılarında son derece korunaklı bir konuma sahip.

İyonya Denizi de manzaraya dahil olunca; Arnavutluk’un doğal güzellikleri iyice arşa çıkıyor. Yeşil ve mavinin en güzel birliktelikleri için, ülkeyi başkentten kıyılara kadar adım adım keşfedebilirsiniz.

Dajti Dağı

dajti arnavutluk

1966 yılından bu yana milli park statüsüne sahip olan Dajti Dağı, başkent Tiran’a yakınlığıyla ön plana çıkan bir kış turizm merkezi. Bulgaristan’ın popüler kayak merkezi Bansko kadar profesyonel tesisleri burada bulmak mümkün olmasa da burası yerli halkın karla buluştuğu bir nokta.

Yer üstü ve yer altı su  kaynakları, çeşitliliği ile hayranlık uyandıran bitki örtüsü ve doğal yaşam alanı korunan hayvanlar mutlaka görülmeli.

Arnavutluk’un doğal güzellikleri arasında ilk anda kendisini belli eden Dajti Dağı’nda; meşe, çam ve kayın gibi ağaç türleri arasında uzun yürüyüşler yapabilirsiniz.

Rinia Parkı

arnavutluk

Başkent Tiran, doğal güzellikleri ile diğer şehirlere göre pek öne çıkamasa da, içinden nehir geçen ve dağ eteklerine kurulan bir şehir. Burada da şehirciliğin güzel örneklerinden biri olan Rinia Parkı’nda bol oksijen içeren bir nefesi içinize çekebilirsiniz.

Park, özellikle 2000 yılından bu yana büyük özveriyle canlı tutuluyor.

Mart ayının ortalarında düzenlenen Yaz Festivali, neredeyse 30 hektara yayılan bu parkta her sene düzenleniyor.

Dinlenme alanlarında keyifli vakit geçirebilir, oteliniz yakınlarda ise keyifli bir yürüyüş için burayı tercih edebilirsiniz.

Llogara Ulusal Parkı

Llogara arnavutluk

Arnavutluk’a kadar geldikten sonra, ziyaret ettiğiniz tek park basit bir şehir parkı olmasın elbette.

Llogara Ulusal Parkı, dağların ortasındaki konumuyla bir doğa harikası. Burada çekebileceğiniz fotoğrafların panoramik açıdan bir sınırı yok.

Dağda yükseklere tırmandıkça sıcaklığın ciddi biçimde düşeceğini hesaba katmalısınız. Tabii aynı zamanda, profesyonel bir turla hareket etmek ve teçhizat bulundurmak da faydalı olur.

Eğer macera aramak istemezseniz, dağların zirvesini hedeflemeden de milli parktaki çok sayıda restorandan birinde tüm turistler gibi keyifli zaman geçirebilirsiniz.

Özellikle çocuklu bir aileyseniz ve çocuklarınızı doğal güzelliklerle buluşturmak istiyorsanız bu rotayı mutlaka gezi planınıza dahil edin.

Restoranların olduğu bölümden Vlore yönüne otobüsle ulaşım sağlanabiliyor. Araç kiraladıysanız zaten navigasyon dışında bir şeye ihtiyacınız yok.

Vlore Limanı

vlore arnavutluk

Türkçe kaynaklarda Avlonya olarak da sıkça karşılaştığınız bir yerleşim olan Vlore, Arnavutluk ve deniz denildiğinde ilk olarak akla geliyor.

Burada konumlanan Vlore Limanı da hem ticari hem de turistik olarak büyük bir öneme sahip.

İtalya’da bulunan Bari Limanı ile Vlore arasında güçlü ilişkiler var. Sorrento kıyıları ile liman arasındaki mesafe ise yalnızca 70 deniz mili kadar.

vlore arnavutluk

Liman manzarasına zeytin ağaçlarının yeşili eşlik ediyor. Liman ve çevresinde, özellikle gün batarken turistlerin uzun yürüyüşlere çıktığına şahit olabilirsiniz. Dilerseniz bu keyfi, bisiklet kiralayarak da yaşayabilmeniz mümkün.

İşkodra Gölü

işkodra arnavutluk

Karadağ seyahatlerinde vazgeçilmez bir durak olan İşkodra Gölü, Arnavutluk yönüne gelen turistleri de büyüleyen cazibe noktalarından biri.

Göle şehir merkezinden bisiklet kiralayarak ulaşmanızı özellikle tavsiye edebiliriz. Bunun yerine elbette otobüs kullanmak ya da araçla ulaşmak da mümkün.

Hemen yakınında bir de kamp alanı bulunduran İşkodra Gölü; bahar aylarında kamp yapmaktan hoşlananları keyifle ağırlıyor.

Arnavutluk’a kadar arabayla geldiyseniz, bir marketten alışveriş yapıp göl kenarında keyifli bir piknikle bir öğününüzü geçiştirmeniz son derece mümkün.

Kano, koşu ve yürüyüş gibi aktiviteler de yine göl kenarında ailece güzel vakit geçirebileceğiniz etkinlik seçenekleri arasında.

Syr-i Kalter (Mavi Göz)

mavi göz arnavutluk

İyonya Denizi’ne dökülen 25 kilometre uzunluğundaki Bistriçe Nehri’nin kaynağı olan bu doğa harikası, yüksek sezonda giriş için muhtemelen kuyrukta beklemenizi gerektirecek bir yer. Ancak karşılaştığınız muhteşem manzaralar beklediğinize değiyor.

Nefis plajları için sıkça tercih edilen Ksamil Köyü ile burası arasında yaklaşık 40 dakika süren bir kara yolu mesafesi var. Otomobillerden giriş ücreti talep ediliyor.

Burası özellikle yusufçuk, çekirge, fosforlu pervane sinekleri gibi farklı türlerden hayvanları çatısı altında topluyor. Turistik değerine rağmen doğasının bozulmadığını da en iyi buradan anlıyorsunuz.

Restoran bölümünde ise enfes deniz mahsüllerinin tadına bakmak mümkün olabilir. En baştan uyarmak gerekirse suya girmek, atlamak ya da yüzmek kesinlikle yasak. Ancak ziyaretiniz boyunca, Pamukkale’dekine benzer turistik görüntülere sıkça rastlıyorsunuz. Farklı ülkelerden ve en çok da Avrupa’dan buraya akın eden insanlar, buz gibi sulara ellerini ve ayaklarını sokmaktan asla geri kalmıyor.

Plajlar

Arnavutluk, yaz aylarında uygun fiyatlı tatil yapmak isteyenlerin son dönemde giderek daha fazla keşfettiği adreslerden biri.

Arnavutluk leki, Türk lirası karşısında Euro’ya göre çok daha makul bir orana sahip.

Üstelik Arnavutluk turizmi de henüz dünyanın geri kalanı tarafından yeterince keşfedilmedi.

Arnavutluk’ta hava sıcaklığı haziranın ilk günlerinden itibaren son derece sıcak seviyelere yükseliyor; bu nedenle de Arnavutluk plajları arasından seçiminizi bir an önce yapabilirsiniz.

Ksamil Plajları

ksamil arnavutluk

Arnavutluk’un en güney ucunda, Yunanistan sınırına en yakın yerlerden birinde konumlanan Ksamil’e vardığınızda, bir anda nerede olduğunuzu şaşırabilirsiniz. Burası Maldivler’i, Bahamalar‘ı ya da en azından Karayipler’i andıran turkuaz renkli sulara sahip.

Kıyıda beyaz kumlar yayılıyor, fonda egzotik ağaçlar görüntüye eşlik ediyor. 3 bin kişinin yaşadığı bu büyülü yer, Yunan adalarından Korfu’ya da komşu.

Yerleşime bağlı 4 ada da, Ksamil Adaları olarak adlandırılıyor.

Eğer Korfu’daki fiyatları daha önce tecrübe etme şansınız olduysa, Arnavutluk’ta “ucuz tatil” ile neyin kastedildiğini de daha iyi anlayabilirsiniz. Fiyatlar Euro para birimi ile çok daha uygun rakamlara denk geliyor. Avrupalı biri için Arnavutluk, gerçekten de sudan ucuz.

Giderek daha turistik hale gelen, bu nedenle hızlı yapılaşmadan muzdarip olan bu yerleşimi, bir an önce ucuz deniz tatili için keşfetmelisiniz.

ksamil arnavutluk

Ksamil’de bir değil, irili ufaklı 10 kadar plaj var. Plajlar yaz boyunca, sahil partilerine de ev sahipliği yapıyor.

İçlerinden özellikle Abiori Plajı’nı tercih etmeyi düşünebilirsiniz. Bora Bora Plajı, Guvat Plajı ve Veranda Plajı da yine burada ön plana çıkan diğer plajlar arasında.

Tüm plajlarda yeme içmenin yanında şemsiye ve şezlong gibi hizmetler için de ödeme yapılıyor. Mekanlarda İyonya Denizi’nin taptaze deniz ürünlerinin tadına bakmayı düşünebilirsiniz; aksi halde hep fast food tipi yiyecek seçenekleri var.

Otellerin ve restoranların çoğunun kendilerine ait plajları var; dolayısıyla iki harcamayı bir araya getirmek mantıklı olabilir.

Marketlerden alışveriş yapmak da, gezginlerin çok sık tercih ettikleri ekonomik bir seçenek.

Ksamil’e yalnızca 20 kilometre mesafede yer alan Sarande de deniz tatiline hem mekan hem de plaj olarak değişiklik katmak isteyenlerin rotalarından biri.

Vlore Plajları

vlore arnavutluk

Arnavutluk’un yazlık bölümü, Vlore olarak biliniyor.

Başkent Tiran ile Vlore arasında sürekli devam eden ve yaz sezonu boyunca sefer sıklığı artan minibüsler var.

Daha çok aile kenti sayılan yerleşimde, gece gündüz fark etmeksizin her bir mekanda bol çocuklu aileler göze çarpıyor. Onun dışında çok hareketli bir gece hayatı beklememelisiniz.

Hal böyle olunca, konaklama için de fiyatlar uygun, daha çok pansiyonlar tercih ediliyor.

Dilerseniz konaklayabileceğiniz 5 yıldızlı oteller de yok değil. Bunun için bütçenizi elbette biraz artırmanız gerekecek.

Plajların hiçbiri çok büyük değil, bu nedenle yazın en sıcak günlerinde kollarınızın diğer turistlerle birbirine değecek mesafede olduğu bir yüzme deneyimine ne yazık ki hazırlıklı olmalısınız.

Orikum Plajı

Vlore Körfezi’nin sonuna doğru ulaşacağınız Orikum, denize girmek için de ideal bir seçenek olabilir.

Buralarda oda kahvaltı seçeneği ile otel odası kiralayabiliyor ve otelden denize rahatlıkla yürüyebiliyorsunuz. Çocuklu aileler bu avantajdan hoşnut kalabilir.

Deniz çoğunlukla kum olmakla birlikte, Orikum Limanı’na doğru çakıl taşları da başlıyor.

Sabah saatlerinde, denizin en dalgasız hallerine denk gelebilirsiniz. Deniz sığ, berrak ve tertemiz.

Plaj, özellikle haziran ve eylül gibi aylarında rahatsız edici derecede kalabalık değil.

Orijinalliğini koruyan kasaba tadındaki bu küçük yerleşim, balık restoranları ile de sizi mutlu edebilir.

Buraya ulaşmak için Tiran’dan sonra 120 kilometre kadar yol yapmanız gerekiyor; dolayısıyla da araç kiralamayı mutlaka düşünmelisiniz. Bir diğer seçenek olarak Vlore’den kalkan minibüslere binmek geçerli bir çözüm olabilir.

Orikum’a kadar gelmişken, buradaki antik rotayı da yürüyüş yaparak geçmeyi düşünebilirsiniz. Yol boyu karşınıza çıkan tarihi kalıntılar, denize girmek ve güneşlenmekle alamadığınız bir keşif keyfini size sunuyor.

Dhermi Plajı

dhermi arnavutluk

Arnavutluk’un en güzel köylerinden biri olan Dhermi, aynı zamanda nefis bir plaja sahip. Burası aynı zamanda ülkede gün batımını izleyebileceğiniz en güzel yer.

Hemen belirtelim, ülkedeki Yunan azınlık da bu köyde yaşıyor.

Orikum ile Dhermi arasında yaklaşık 40 kilometre kadar mesafe var.

El değmemiş doğası sayesinde burayı kamp için de ideal bir alan olarak düşünebilirsiniz. Konaklama ödemesi de yapmadıktan sonra insan bir tatilden başka ne ister?

Dhermi, 2 bin metrelik dağlarla çevrili olduğu için iklim açısından da korunaklı bir bölge sayılıyor. Tabi bu mesafede dağların bir de dezavantajı var, Dhermi yollarında bolca viraj sizleri bekliyor.

Lukova Plajı

lukova arnavutluk

Arnavutluk Rivierası’na gelenlerin en çok beğendiği plajlardan biri kesinlikle Lukova. Burası bozulmayan doğa örtüsü, en çok da yıllanmış zeytin ve narenciye ağaçları sayesinde insanı cezbediyor.

2 küçük tesis, uzun bir sahil ve göz alabildiğine deniz… Yaz tatilinden beklentiniz sadece bu olabilir.

Deniz altındaki canlılık görülmeye değer olduğundan, Arnavutluk’a kadar dalış takımlarınızı da yanınızda taşımaktan asla çekinmeyin. Burası aynı zamanda Borsh Köyü’ne ve köyün plajında da yakın.

Özel bir plaja ekstra ödeme yapmak istemezseniz, Arnavutluk yolları size her bir girinti çıkıntıda farklı sürprizler sunacaktır. Bu sürprizler arasında Vuno, Jale, Himare ve Porto Palermo da sayılabilir. Kıyı boyunca vakit buldukça bu yerleşimlerde minik sahil molaları verebilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız